Windows'tan bakınca bile (Firefox 1.03) arama hanesine yazılanların sadece üstü görünüyor, sanki textbox'ın içine gereksiz büyük font'la yazıyomuş gibi.. Ama yazıp devam edince flash animasyon çalışıyor, amazon'un webservis'ini kurcalasak da ne yapsak demiş amcamlar, sonuç olarak da bööle eelenceli ama işlevsiz (bence) bişi çıkmış ortaya.. :)

Bence konunun en kritik noktası, araştırmanın 500 şirket yöneticisinin yorumlarına dayandırılması, teknik bilgileri ya da operasyonel tecrübesi olan insanlar değil, iş geliştirme pozisyonundaki insanların kendi ekiplerindeki insanların geribeslemeleri doğrultusunda edindikleri bilgilere dayanarak bir rapor hazırlanmış. Bu rapor, her piyasanın bu konuya nasıl baktığını gayet güzel açıklarken, teknik olarak sonuçların doğru olmasına dair bir kanıt içermiyor. Raporu, bu şekilde yorumlamak, raporda belirtilenin aksine Linux2un TCO'sunun daha düşük olduğunu düşünüyorsak da en temel yapılması gerekenin bunun pazarlamasını yapmak ve bu şirket yöneticilerinin fikirlerini değiştirmek için çabalamak gerektiğini düşünüyorum, ne dersiniz?

Bir açıdan bakınca phpnuke, postnuke, drupal, zope, vs. vs. ortalıkta binlerce cms var, ama birşeyler hazırlayıp teknik olmayan bir kullanıcıya vermek istediğimde bunların hepsini fazla karmaşık ve gereksiz/hiçbir zaman kullanmayacağım fonksiyonlarla dolu buluyorum ben hep. Bu sebeple ne zaman bu tipte birşeye ihtiyacım olsa, özellikle tek admini olacak, user altyapısı olmayacak sadece içerik güncelleme ihtiyacı olan durumlarda oturup baştan ufak tefek bişiyleri yeniden yazmayı tercih ediyorum. Bu thread'in sonunda hakikaten işime yarayacak bişiyler bulursam çok da mutlu olacağım ayrıca.

Bu önsüzün yazarı bildiğim kadarıyla Sinan Çetin, ki son zamanlarda bütün Ayn Rand kitaplarını basımını yapan Plato yayıncılığın da sahibi aynı zamanda.
Öte yandan, birsürü popüler filmin yönetmenliğini yapmış ve bir de televizyonda uzun süre "Film gibi" adından akıllara zarar bir programı sunmuş bir adam.
(Kendisi hakkında kişisel fikrimi belirtmeden mümkün olduğunca objektif bilgi vermeye çalıştım :)


Önsözde aktarılanların yanlış analojilerle bir araya getirilmesi eleştirisine katılırım, ama Fountainhead kitabının kendisini, ya da daha iyisi aynı yazarın "Atlas Shruged" -Türkçe adı Atlas Silkindi- okuduğunuz zaman biz söyleminin bu önsözde de belirtilmeye çalışılan - belki başarılamayan- şekillerde kullanılmasının tarih boyunca toplumlara ne kadar zararlı olduğu fikrine katılmadan edemezsiniz. Ama burada da farklı bir durum var:
Sorun "Biz" söyleminin kendisinde değil, bu söylem'in toplulukları gaza getirmek ve harekete geçirmekteki gücünü keşfetmiş hatipler ve bunu keşfedememiş toplumlarda.


Bu fikirlerle ilgilenen ilgilenmeyen, katılan katılmayan herkese hem "Fountainhead" hem de "Atlas Shrugged" yüksek şiddetle tavsiye edilir..

Donanım fiyatları bu hızla düşmeye devam ederse - ki edecek gibi görünüyor - o gün geldiğ zaman ben bedava donanım alacam diye microsoft'a veya sun'a yazılım lisansı ya da bağışı (!!!) ödeyeceğime 3 kuruşa adam gibi donanım alır üzerinde özgür birşeyler koşturmayı tercih ederim. Değil mi ama? Hem donanım ucuzlamış olacak, hem de özgür yazılım alternatifim olacak, ben de gidecem Sun ya da M$ sistem alacağım. Pöh!

Sayfayı yapan arkadaş nasıl becerdiyse bir şekilde html öğrenmeden flash öğrenmiş heralde!

mozilla saolsun 1.6'da NTLM authentication getirdi de IE bağımlılığımız kalmadı.

Büyüksün mozilla!!!

çok tarafsız bir anket olamamış ama bunnar, her iki ankette de M$, bak biz anket yaptık, kullanıcılar bu sebeple linux istemiyolar sonucuna varabilmek için data topluyo gibi geldi, ileride Windows'u burada çıkan sonuçlara göre geliştirebilmek için değil. En azından ben öyle hissettim, M$ olunca paranoyak da olailirim ama...

Matrix'in ikinci ve üçüncü film'lerinin beklenenin ne kadar verdiğini ayrıca tartışmak gerekebilir, burada tartışılması geerken biraz da beklenenin ne olduğu biraz da..

Öte yandan, dünya üzerinde herhangi bir kişisel ev kullanıcısının 100 milyonlarca dolarlık bütçeli bir filmin miksaj'ını değiştirip kendi zevkine göre hazırlayabilmesi ve bunu başka insanlara da ulaştırabilmesi, teknolojik ilerleme açısından muhteşem bir olay. Düşünsenize, artık `Dieector's Cut` kavramının yanına bir de `Viewer's Cut` diye bir kavram konumlandırabiliyoruz.

Ben kesinlikle sinema dünyası için çok heyecan duyuyorum bu gelişmelerden..

Hangi bankaya gidiyosunuz? :)

muhahaha, hakakten kim matrix'in sistem yöneticisi, bizim anladığımız dilde bi sistem yöneticisi ise arada bir, saalam bi *ix sistemi bile olsa en azından bi 50 yılda bir sistemi reboot etmek gerekir, o zaman herkesin hayatını save edip baştan save'den mi açıyolar? :D

ayrıca bu işin harware maintenance'sini kim , kimler nasıl yapıyor olabilir.

Son komplo sorusu, MATRIX'in kodu open olsa, neler olurdu? :>

Matrix`in hikayesindeki sistemi yöneten süper bilgisayarların *ix`ten başka bir şey olabileceğini hiç düşünebiliyor musunuz ki? :D

Hatta o süper sistemin içinde uyuttuğu bilinçleri Micro$oft ürünleri pompalayarak uyuttuğunu ve bu sayede Neo gibi adamların sayısının az olmasına çabaladığını bile düşünürüm. :)

Hoş bunlar ikinci filmde ortaya çıkan komplo teorilerine biraz ters düşüyor ama, eelenceli yine de.

Burada cokca lafi gecen eski emektar istatistik.php3'umuz yeni altyapımıza uygun olarak istatistik.php adi altinda hizmetinizdedir!..

Javascript nasıl sunucu taraflı kullanabiliyor? flash dosyalarına javascript'le parametre gönderilebildiğini biliyorum ama Javascript'i browser yorumlamıyor mu? Geçekten çok ilgimi çekti..

Benim anlamadığım birşey var, FM`de yıllardır Microso~1`u eleştirir dururuz, ama aslında eleştirilecek olan temelde Microso~1`un ürünleri midir, tercih ettiği iş modeli midir? Düşünürseniz, bugüne bugün dünyanın en büyük ve en zengin yzılım şirketlerinden biri Micros~1; eminim duyanlarınız, bilenleriniz de vardır, orada çalışan developerlara sundukları çalışma ortamı, avantajlar vs. için de binlerce şehir efsanesi vardır, bir şekilde bilgisayar ortamlarında olan insanların belki yarısından fazlası bigün Micros~1`a kapağı atabilme fırsatı olsa, hiç düşünmez belki de. Böyle düşününce de Micros~1`ta dünyadaki uzman insanların kaymak tabakasından oluşan bir çalışan grubu olduğunu varsayabiliriz.

Bir de düşünürsek, Windows 3.1`den ya da eski SQL, Exchange, Ofis paketlerinden beri Micros~1, pazarın gidişatını da (Linux) takip ederek, ürünlerini belirli olgunluğa getirmiş olduğu gerçeği de var.

Ama asıl problemli nokta şu: Micros~1, ticari ve yaptığı ürünü ne şekilde olursa olsun satmaya çalışan bir firma. Bazı konumlarda pazar lideri olmayı da başarmış ve bu konumunu da koruyabilmek için ne gerekiyorsa yapabiliyor. Hal böyleyken Micros~1 ürünlerinin güvenilirliği, sağlamlığı, stablitesi değil, görünüşü, kozmetiği ön plana çıkmak zorunda kalıyor. Hemen her yeni Windows sürümünün `Whats new´ inde mutlaka Exciting New Look lafı geçer, değil mi?

Bence Micros~1´un bizim hoşumuza gitmeyen yönü bu, sonuçta adamlar sadece bilgisayardan anlayan, geek modundaki adamları değil, (toplam hedef kitlenin belki %10´u) bilgisayardan hiç anlamamış ve hiç bir zaman da detaylı olarak öğrenmek istemeyen (toplam hedef kitlenin belki %80-90´ı) adamları kapmaya çalışıyorlar. Sundukları üründe de süsleme, kandırma olduğunu anlayınca bizim gibi adamlar da buna gayet tabi sinir oluyor.

Ama tekrar düşünürsek, Micros~1 da çok sağlam developerları olan ve istediği zaman gayet güzel işler çıkartabilen bir firma olarak benim kafamda konumlanıyor.

Gayet beğendim ben bu dökümanı, bu arada yüksek lisans tezi denen olay da gayet güzel bi olaymış, bak yapasım geldi şimdi. :)

:)

gözden kaçmış, tamamdır...

nie ki yaw? bekleriz, kalabalik oldukca gayet zevkli oluyo. Nemesis die bi amcam yapmıs bu lost'u, walla kesek biz yapsaymısız dedirtiyo adama, gusel yapmis hakkaten.

isteyenlere lost faq'su. http://www.black-nova.com/lost/lostfaq.php

Hoşgeldin FZ!!

Microsoft`un cep telefonu konusundaki rakipleri olarak bilinen Symbian ve Nokia firmaları terimi ilginç. Hakikaten böyle bir izlenim var bende de.

Şimdi bir düşünelim, Microsoft cep telefonu piyasasında hemen hemen hiç yok, (en azından 2-3 ay öncesine kadar pratikte yoktu). Ama Nokia pazarın iki büyük ortağından biri konumunda ve pazar payını elinde tutmk ve daha da büyütebilmek için yıllardır Ericsson ile kafa kafaya debeleniyor. Symbian aslında cep telefonu piyasasında bile değil ama Nokia ile birlikte Series 60 ortaklığına girince Nokia telefonlarının işletim sistemlerini sağlamaya başlamış durumda.

Şimdi hal böyleyken, Microsoft nasıl bir agresif ve korkutucu bir firmadır ki, yıllardır olmadığı bir pazara girdiği /gireceği zaman bile pazarda yıllardır varolan firmalar Microsoft''''u takip eden rakipleri gibi algılansın. Valla saygı duyuyorum adamlara açıkçası.

haberdekini düzelttim.

Lindows`u hiç görmedim ama, (M$ onları isim için dava etmemişler miydi :) Lycoris Desktop/LX, Windows XP`ye çok benziyor, (hatta neredeyse göresel olarak birebir kopyasını yapmışlar bile diyebilirim), ama benim gözüme XP`den daha güzel bile göründü!!!

Öte yandan, Microsoft, her ne kadar eleştirsek de (muhahahaha), milyorlarca dolar harcayıp bir arayüzü geliştiriyor, milyorlarca dolar verip bunu pazarlıyor, ve de insanların büyük bir bölümünü tamamen buna bağımlı hale getirmişken çıkıp da birilerinin bunun çok benzerini, hem de ucuzunu, hem de iyisini çıkartınca bayağı sinir oluyordur heralde. Her ne kadar Microsoft Open Source mantığıyla yakından uzaktan ilgisi olmasa da, bu örneğin üzerine aslında adamlar Windows XP ile OpenSource arayüz geliştirmişler diyebiliriz değil mi? :))))

lilo`ya bir alternatif de winxp`nin boot loader`ini linux boot etmek için kullanmak; o da şöyle oluyor:
lilonun sistemde hiç yüklü olmasa bile makinayı bir şekilde linux`tan boot ediyorsunuz, (CD`den floppy`den vs. ya da lilo`dan) linux ta bi tane boot dosyası yaratıyosunuz, şu şekilde:

dd if=/dev/hdax count=1 bs=512 of=linuxboot.sec(hdax burda linux`un kurulu olduğu partition) 

sonra windows`un boot olduğu partition`u linux altında mount ediyorsunuz, mesela

mount /dev/hdax /mnt/dos (tabi mnt altında dos diye boş bir dizin olması gerekiyor, başka isimde bir dizin de olabilir.)

sonra dd komutuyla oluşturduğunuz boot dosyasını (yukarıdaki örnekte linuxboot.sec) windows partition`una kopyalıyosunuz:

cp linuxboot.sec /mnt/dos/linuxboot.sec

bi de windows`un root dizinindeki boot.ini dosyasına, bu dosyayı şu şekilde ekliyosunuz:

[boot loader]
timeout=30
default=multi(0)disk(0)rdisk(0)partition(1)WINDOWS
[operating systems]
multi(0)disk(0)rdisk(0)partition(1)WINDOWS="Microsoft Windows XP Professional" /fastdetect
linuxboot.sec="Linux"

Bu durumda, lilo olmasa bile, makinanızı windows açılış menüsünden linux boot edebilme şansı elde etmiş oluyorsunuz. Ayrıca windows`un boot.ini dosyasında default`u ya da menu timeout`u de değiştirebilirsiniz.