LinuxWorld Ödülleri: And the Winner is... Microsoft?

Hayır, 1 Nisan şakası falan değil. LinuxWorld etkinliğinde En İyi Sistem Entegrasyon Yazılımı ödülünü alan şirket Microsoft oldu.

New York'taki bu etkinlikte ödül alan şirketler arasında tanıdık isimler ise şunlardı: SuSE, Red Hat, Ximian ve IBM.

Microsoft, En İyi Sistem Entegrasyon Yazılımı ödülünü Services for Unix (SFU) 3.0 isimli yazılımı ile aldı.

Bu ürün, Windows çekirdeği üzerinde bir Unix ortamı sunuyor ve geçen Mayıs ayında çıkan son sürümünde 300'ün üzerinde UNIX programı ve popüler UNIX kabukları mevcut. Komut satırının tadını bilenler için ;-)

Yeni sürümde geliştirilmiş Network File System (NFS) performansı da söz konusu, böylece Windows tabanlı bilgisayarlar Unix ve Linux bilgisayarlar için dosya sunucu görevi görüyorlar. Yani bir nevi Samba adlı ürünün yaptığı işin simetriğini yapıyor.

Yazılım değerlendirilmesi yapılırken öncelikli olarak ürünün teknik yetkinliğe bakıldığını belirten seçici kurul şu kişilerden oluşuyor: Rob Malda (Slashdot.org kurucusu), Don Marti (Linux Journal editörü), Russell Pavlicek (InfoWorld, OpenSource yazarı), Brian Proffitt (Linux Today editörü) ve Robert Williams (UniForum).

Editörün notu: Evet, Microsoft, evet... Burada da :)

Görüşler

redogre
yaklaşık 22 yıl önce

Beni şaşırtan yazının genelinde ki şaşkınlık ifadesi.. Evet ilginç bir durum ama birincisi Linux camiasının biz fazlamesai yazarlarından daha açık görüşlü olduğunu gösteriyor, ikincisi Microsoft''un sadece Evil Commercial Corporation olmadığını, binlerce kafası çalışan programcının çalıştığı, ve bu programcıların daha rahat bir yaşam isteği dışında bizden farklı olmadıklarını gözden kaçırıyoruz.

Ne demişler En barbar padişahın bile hakkaniyetli bir kadısı vardır

oktay
yaklaşık 22 yıl önce

Tuh bu sefer de olmadi. Yine kendileri bir sey icat etmeyip baska bir sirketten parasini vermis almis gibi gorunuyorlar. Binlerce kafasi calisan programci (ki katiliyorum. tabi ki vardir) uyuyor olmali.

http://www.interopsystems.com/Products2.asp#SFU

Bir de linuxworld''de verilen odulun adi Open Source Product Excellence Awards . Open Source (acik kaynak kodu) olmayan bir yazilim nasil bu odulu aliyor anlamak kolay degil. (listede bu sekil baska urunler de var).

Oktay

o_ozardic
yaklaşık 22 yıl önce

Aman Tanrım ! Kandırıldık ?! Hem de topluca ! :)

FZ
yaklaşık 22 yıl önce

Bu bir paradoks mu ne? :)

SHiBuMi
yaklaşık 22 yıl önce

Bu adamlar mı hiçbir şey icat etmemiş?

Biraz insaf...

Nightwalker
yaklaşık 22 yıl önce

Redogre arkadaşıma tamamen katılıyorum. Bazen anlık duygularla microsoft a aşırı tepkiler veriler verilebiliyor. Bu konuda olaylara biraz daha objektif ve soğukkanlı yaklaşmak gerekiyor galiba.
Bu olguluğu gösteren taraf her zaman kazanan taraf olacaktır. ( Bu arada microsoftun kobi ler için hazırladağı 10 maddelik neden linux daha pahalıdır yazısını hatırlayan var mı :) ? )

larweda
yaklaşık 22 yıl önce

Benim anlamadığım birşey var, FM`de yıllardır Microso~1`u eleştirir dururuz, ama aslında eleştirilecek olan temelde Microso~1`un ürünleri midir, tercih ettiği iş modeli midir? Düşünürseniz, bugüne bugün dünyanın en büyük ve en zengin yzılım şirketlerinden biri Micros~1; eminim duyanlarınız, bilenleriniz de vardır, orada çalışan developerlara sundukları çalışma ortamı, avantajlar vs. için de binlerce şehir efsanesi vardır, bir şekilde bilgisayar ortamlarında olan insanların belki yarısından fazlası bigün Micros~1`a kapağı atabilme fırsatı olsa, hiç düşünmez belki de. Böyle düşününce de Micros~1`ta dünyadaki uzman insanların kaymak tabakasından oluşan bir çalışan grubu olduğunu varsayabiliriz.

Bir de düşünürsek, Windows 3.1`den ya da eski SQL, Exchange, Ofis paketlerinden beri Micros~1, pazarın gidişatını da (Linux) takip ederek, ürünlerini belirli olgunluğa getirmiş olduğu gerçeği de var.

Ama asıl problemli nokta şu: Micros~1, ticari ve yaptığı ürünü ne şekilde olursa olsun satmaya çalışan bir firma. Bazı konumlarda pazar lideri olmayı da başarmış ve bu konumunu da koruyabilmek için ne gerekiyorsa yapabiliyor. Hal böyleyken Micros~1 ürünlerinin güvenilirliği, sağlamlığı, stablitesi değil, görünüşü, kozmetiği ön plana çıkmak zorunda kalıyor. Hemen her yeni Windows sürümünün `Whats new´ inde mutlaka Exciting New Look lafı geçer, değil mi?

Bence Micros~1´un bizim hoşumuza gitmeyen yönü bu, sonuçta adamlar sadece bilgisayardan anlayan, geek modundaki adamları değil, (toplam hedef kitlenin belki %10´u) bilgisayardan hiç anlamamış ve hiç bir zaman da detaylı olarak öğrenmek istemeyen (toplam hedef kitlenin belki %80-90´ı) adamları kapmaya çalışıyorlar. Sundukları üründe de süsleme, kandırma olduğunu anlayınca bizim gibi adamlar da buna gayet tabi sinir oluyor.

Ama tekrar düşünürsek, Micros~1 da çok sağlam developerları olan ve istediği zaman gayet güzel işler çıkartabilen bir firma olarak benim kafamda konumlanıyor.

anonim
yaklaşık 22 yıl önce

Torvalds'ın New York yerine Avustralya'yı tercih etmesi boşuna değil. Zaten açıklamasında da ticarileşmeye karşı olmadığını onun da kendi işlevi ve faydası olduğunu ama ticari olmayanı tercih ettiğini anlatıyordu.. Bu arada Avustralya'daki Linux topluluğunun önünde sahneye yüzünü de kapatan bir Penguen kostümü ile çıkması gerçekten çok komik bence :^)

oktay
yaklaşık 22 yıl önce

foto vardir?

oktay

anonim
yaklaşık 22 yıl önce

Referans metin:
http://australianit.news.com.au/articles/0,7204,5874879%5E15444%5E%5Enbv%5E15306-15321,00.html

Foto'yu google da aramayı deneyebilirsiniz :^)

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Paylaşmak istediğim bir anı

cayfer
8 Kasım 2002, 1 dakika okuma süresi

Dün akşam evde ilginç bir olay yaşadım: 14 yaşındaki küçük oğlum Murat sinirli bir şekilde odasından çıkıp "Yetti artık!" diye yanıma geldi. "Hayrola?" diyince "yarından başlayarak LINUX'a geçiyorum!" dedi. Nedenini sorunca "bu çakılmalardan, ikide bir reboot etmek zorunda kalmaktan ve virüslerden bıktım artık." yanıtını verdi. "Ama o zaman oyunlarını oynayamazsın" falan diyince "Abim benim sevdiğim oyunların hepsini halletmis, üstelik MSN, AIM hepsi varmış. MP3'ler için de çok iyi bir program varmış. Filim de seyrediliyormuş. Ödevlerimi de LINUX'un ofis programıyla yaparım" dedi ve makinasındaki önemli dosyalarını benim makinama yedeklemeye başladı. "Bi tek photoshop yokmuş, onu da kullanmayabilirim" diyince GIMP'ten söz ettim ve çok sevindi.

14 yaşında bir çocuk... Benden ve ağabeyinden etkilenmemiş olmasına olanak yok elbette ama hiç kimsenin zorlaması olmadan, bir akşam durup dururken odasından "Yeter artık..." diye fırlıyorsa MS ürünleriyle profesyonel iş yapmaya girişeceklerin bir kez daha düşünmesi gerekir gibime geliyor.

SUSE 9.1 Personal (ISO)

alper
23 Haziran 2004, 1 dakika okuma süresi

Alman Pro-Linux sitesinin verdiği habere göre SUSE 9.1 Personal artık iso dosyası halinde indirilebiliyor. Suse firmasının eskiden beri böyle bir politikasının olmadığı biliniyordu. Yast'in serbest bırakılmasından, Personal ve Professional sürümlerinin de ftp'lerde yer almasından sonra Suse 9.1 Personal sürümü de iso olarak böylelikle ftp'lerde yerini almış oldu.

GNU/Linux çekirdeği, MS Windows'a mı benzemeye başladı?

anonim
4 Temmuz 2004, 1 dakika okuma süresi

SCOlastik düşünceye sahip insanlar, oralarda bir yerde hayatlarını hala sürdürüyorlar. Çok yakın bir arkadaşımdan (ki ben pek ZDNet takip etmem) aldığım haber linki beni değişik düşüncelere sevk etti.Yorumlarınıza açık.

Detaya inemeden şöyle bir gözattım. Paranoyak mıyım? Yoksa yeni bir oyun mu başlıyor? ZDNet haberi

Seminer - Topluluk Süreçleri ve Pardus

anonim
10 Ocak 2009, 1 dakika okuma süresi

Özgürlükİçin topluluğu adına yarın saat:15:00'da Hakan HAMURCU'yu ağırlayacak olan YTÜLinux, sevgili Hakan ile Pardus / Özgürlükİçin topluluk süreçlerini konuşacaklar. Yıldız Teknik Üniversitesi C Blok Konferans Salonu'nda yapılacak bu seminere dışarıdan katılım serbest olup, etkinlik gelen herkesi ağırlayacak geniş bir salonda düzenlenecektir. Bu arada YTÜLinux grubundan bahsetmeden olmayacak...

Koha Kütüphane Otomasyon Sistemi Semineri

caglar_onur
6 Haziran 2004, 1 dakika okuma süresi

"Linux Kullanıcıları Derneği", 10 Haziran 2004 Perşembe günü IBM İstanbul Linux Merkezi'nde bir seminer düzenliyor. Seminerde, dünyanın ilk özgür ve açık kaynak kodlu kütüphane otomasyon sistemi olan Koha anlatılacaktır. Koha sistemi; kütüphaneler için entegre bir sistem olarak kataloglama, opac (online public access catalogue), ödünç verme, üye yönetimi ve satın alma modüllerinden oluşur. Şube kütüphaneleri de destekleyen Koha, dünya çapında halk, özel, okul, üniversite ve araştırma kütüphanelerinde kullanılmaktadır.