Var. 512kbps olan hızı iki katına çıkarmak için neredeyse iki kati bir fiyat ödeniyordu.
Kotasız şu anki 512kbps fiyatı 89ytl. 1024kbps ise 139 ytl.
Fiyat indiriminden sonra indirme hızını 512kbps'den 1024kbps'ye çıkarmak için 99ytl verilecek. Bu yeni fiyata göre 512kbps fiyatından sadece 20 ytl daha fazla.
Yani kısaca göründüğü üzere fiyatlar daha hızlı bağlantı kullanımını daha avantajlı bir hale getirmeye yönelik ayarlanmış.
Yani diğer indirimin az olduğu yerlere odaklanmıs arkadaşların tersine indirimin asıl hedefi olan paketlere bakarsanız oldukça avantajlı bir fiyat göze çarpıyor.
Dünya seviyesine iniyor mu fiyat? Hayır. Eskisinden az mı? Evet. Ama biz de dünyada değil , Türkiye'de yaşıyoruz. Gidip interneti ucuz olan bir ülkede kullanmak pratik olmadığına göre elimizdekiyle yetinmemiz gerekecek.
Diğer yorumlara bakınca sanki indirim yapılıyor diye kızan bir yaklaşım söz konusu. Anladım kalite falan kötü, indirimle dahi fiyat dünya şartlarına uymuyor. Ama şu anda pahalı fiyatı ödüyoruz, indirimle daha az ödeyeceğiz. Hatta hızlı paketleri seçmek daha avantajlı bir hal alacak gibi görünüyor.
esr çoğunluğu şirket temsilcisi olan insanlarla uydurduğu ve kendisini lider ilan ettiği "open source" açık kod, açık kaynak kodu, akımıyla ilişkilendirilebilir.
Özgür Yazılım için lider aranıyorsa Richard Stallman var.
İnanamıyorum. İstanbuldaki vapurlar gidiyor ha!!!!!! Sırada ne var ? İzmirdeki vapurlar mı? Bursa Fuar'daki sandalları da kaldırsınlar bari de tam olsun. Yuh be. Orada o kadar martı besleyen, açık havada kız arkadaşıyla kaçamak yapan insancıklara ne olacak diye hiç düşündüler mi? Bence bu kampanya çok iyi fakat yetersiz. Bu kampanya her türlü su üzerinde giden taşıtı da ekleyecek şekilde genişletilmeli. Ben kendime düşeni yaparak http://www.denizyatagimivermem.com sitesini açacağım. (Conan kızmasın diye PHP ile yazıp, resimleri de elimle çizicem :P )
21'inci yüzyılda yaşadığımız şu günlerde ALT+TAB ile pencereleri dolaşmayı özellik olarak sunan (bu sürümde değil) bir işletim sistemi olması mı kötü, yoksa o özellik bu işletim sistemi tarafından sunulduğunda bayram eden bir insan kitlesi olması mı daha kötü?
Bence MAC'in başarısı kullanıcı kitlesinin büyük bir kısmının kapalı bir toplum örneği gösterip dünyadan haberi olmamasından kaynaklaniyor. Ona bir de pazarlama taktikleriyle olayın şişirilmesi eklenince özgür yazılım, açık kaynak herşeyi unutup aaa yeni OS X sürümü çıkıyor diye seviniyoruz.
Ben de size soruyorum o zaman. Yeni OS X sürümü çıkıyor tamam. İyi de bunun bize yararı ne? Windows XP service pack çıkınca da mı bu kadar heyecanlanmamız lazım?
Bence de Open OFfice'in XML tarayıcısına düşen bir iş. Belki de görünümde olmayan bir log dosyasına falan yazıyordur bu tip şeyleri. Kullanıcıların yüzde 90'ının o mesaji anlamayacağını da düşünürsek belki gereksiz teknik destek isteklerini engellemek için hiç göstermiyorlardır hataları. Nasılsa insanlar açılmayan dosyalara falan windows dünyasından alışıklar :)
Türkiyede uygulama nasıldır bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum ki benzerdir. Reklamların jenerikle başlaması, başında cingıl çıkması falan gibi şeyler biraz mazide kaldı gibi geliyor bana. Dolayısıyla bunlarla yakalamak zor.
Fakat en azından ABD'de izleyicinin dikkatini çekmek için reklam başladığı zaman ses seviyesi bariz farkedilecek derecede artıyor. Anladığım bir konu değildir, fakat mp3'lerin vs ses seviyelerinin birbirleriyle aynı seviyede olacak şekilde düzenlenebildiğine göre, ses seviyesinde meydana gelen ani bir değişikliği de bir şekilde yakalamak mümkün olmalı diye düşünüyorum. Tabi ki bu ses yükseltme numarasının tutarlı olarak kullanıldığını varsayarsak.
İyi demişsin güzel kardeşim. Ben de şöyle bir göz attım az önce. Görüntü olarak biraz garip geldi ama hız ve tasarım olarak iyi gibi. Aslında herkesin kullandığı yazılımı kullanmadığın zaman güvenlik sorunlarından tam olarak korunmasan da, seni etkileme ihtimali bayağı düşüyor. Tabi daha sonra o yazılım tanınmaya başladıkça "nerde çokluk orda bokluk" sorunları yeniden başlıyor. CMS ve Forum denemekten canım çıktı yıllardır. Hala da tam olarak sevdiğim ne CMS var ne Forum malesef. 21'inci yüzyılda biraz daha ileride olmamız gerek gibi geliyor bana ama nafile :)
Hangi forumu seçseler birisi neden bunu kullandınız da şunu şunu kullanmadınız derdi. Bir tane forum seçmeliler, ve bence phpbb2 yapılabilecek seçimler arasında çok da kötü değil.
Bunu fudforum'u bilmeden söylüyorum. Eğer cidden çok iyiyse, nasıl iyi olduğunu biraz anlatabilir misin ?
Benim aldığım son Toshiba dizüstü bilgisayar bir naylon ambalaj içinde gelmişti. Ambalajın açılma yerinde bir etiket vardı ve bu etikette "Bu paketi açan bu bilgisayarı tamamen, içindeki yazılımların lisanslarını da teker teker kabul etmiş sayılarak almış sayılır" gibi birşey yazıyordu.
Bu konuda racon da şudur. Microsoft'a geri vermeye çalışırsın Windows CD'sini, fakat onlar da der ki bunun dağıtıcısı Toshiba, onlarla konuşacaksın. Toshiba da olayı, eğer iade edecekseniz bütün bilgisayarı ve aksesuarlarını iade etmelisiniz diyerek bitirir.
APT'ı denemek için Debian kurmaya gerek yok. RPM tabanlı bir çok sürüm artık APT'ı paket yönetim sistemi olarak kullanabiliyor. Aslına bakarsanız RPM kötü diyen kişiler aslında RPM'in paket yönetim araçları kötü demeye çalışıyorlar.
Mandrake'in urpmi'ı, Apt, Yum vs bu soruna çözüm olup RPM'cileri de mutlu edebiliyor.
Tabi herşey düzgün ve güncel paketlerin hazırlanmasına bağlı ki bunu da üçüncü şahıslar hallediyorlar.
Digital Fortress'i , Da Vinci Code'u okuduktan sonra havaalanında kız arkadaşımı beklerken satın almıştım. 3-4 sayfa okuyabildim bir daha da aramadım. Zaten daha önce belirttiğim gibi fazla kurgu seven bir adam değilim. (Non-Fiction) Tarih, araştırma, anı gibi şeyleri okumaktan daha çok hoşlanıyorum. Mesela Holy Blood, Holy Grail'den bahsettim. Şu anda sırası gelince okuyacağım Opus Dei diye bir kitap var elimde. Fakat önce bitirmem gereken Manufacturing Consent diye bir kitap var ki Amerikanın gerçek yüzü hakkında bir kitap tavsiye et deseler budur. O bitecek, sonra yine başlamış olduğum Hitler'in biyografisi var. Araya bakalım daha neler sıkıştırıcam. Konudan saptım biraz.
Fakat durum şu. Sen benim kurgudur olur dememe takmışsın. Kurguda olması gerekir demedim. Bu kurgudur, bir hata varsa, adam ondan sorumlu tutulamaz demek istedim. Sonuçta ders kitabı değil bu. Zaten konu da hassas bir konu. Bizim gerçek araştırma sonucu kabul ettiğimiz şeylere de tamamen hikaye diyen insanlar var. Yani gerçeklik göreceli olmak zorunda kaliyor kesin kanıt olmadığı için.
Benim kurgu dememe takarken, sen de Digital Fortress'e takmışsın. Dan Brown hakkında bir iki review okursan. Herkesin söylediği şey şudur. Adam bütun kitaplarında aynı formülü uyguluyor. Bir tane kahraman adam. Bir tane romantizmde kullanılacak kız. Bir biri üzerine gelişen beklenmedik fakat inanılabilir olaylar ve hikayeye katılan insanlar vs. Kitabı formülle yazınca da konuyu kötü seçtin mi sıçarsın :)
Uzattım pardon. Pek "coherent" birşey de demediğimin farkindayım. Ba-bye.
ADSL'de İndirim ( 25)
Kotasız şu anki 512kbps fiyatı 89ytl. 1024kbps ise 139 ytl.
Fiyat indiriminden sonra indirme hızını 512kbps'den 1024kbps'ye çıkarmak için 99ytl verilecek. Bu yeni fiyata göre 512kbps fiyatından sadece 20 ytl daha fazla.
Yani kısaca göründüğü üzere fiyatlar daha hızlı bağlantı kullanımını daha avantajlı bir hale getirmeye yönelik ayarlanmış.
Yani diğer indirimin az olduğu yerlere odaklanmıs arkadaşların tersine indirimin asıl hedefi olan paketlere bakarsanız oldukça avantajlı bir fiyat göze çarpıyor.
Dünya seviyesine iniyor mu fiyat? Hayır. Eskisinden az mı? Evet. Ama biz de dünyada değil , Türkiye'de yaşıyoruz. Gidip interneti ucuz olan bir ülkede kullanmak pratik olmadığına göre elimizdekiyle yetinmemiz gerekecek.
oktay