Herkes bu teknolojiyi evde yapip yapmamayi konusuyor, ama kimse bu konuya kisisel gizlilik yonunden yaklasmiyor. :(
Yuzlerce kamera onunden geciyorsunuz ve bunlar sizi bir turing makinasi tarafindan "inceleyip" kimin esgalini koydugunu bilemedigimiz bir veritabani ile "eslestiriyor". Yarin bir gun algoritmanin beni bir "terorist"e benzetmesiyle karakolda ya da hapishanede zaman gecirebilecegimi dusunmek benim icimi urpertiyor acikcasi.
Bu yazıyı gördükten sonra hemen birşeyler yazmak istemedim. Biraz düşüneyim fikir geliştireyim dedim. İlk etapta siteyi yavaşlatan/aksatan nedenleri düşündüm:
1) Hayat başa geldi. :) 8-9 sene önceki conanın aynı conan değil. (Bunun açıklaması yok, hepimize geliyor)
2) Sosyal medya geldi. 8-9 sene önceki web aynı web değil.
Web x (x>1) önlenemez çıkışıyla beraber, iki önemli olay oldu. Birincisi arkaik web sistemlerinin demode olması ve yaşça genç kuşağın bu sayfalara rağbet etmemeleri, arkaik kuşakların isteseler de yeni teknolojilere içerik kaybetmeden geçememeleri ya da geçmelerinin çok zor olması. İkincisi de gelişim ivmesinin çok hızlı olması.
Bu en çok eski amatör ruhlu siteleri vurdu. Çünkü özellikle hayat başa gelmiş yaşlı amatör ruhlu insanların sahibi olduğu siteler, "eeh şimdi bunla ne uğraşacağım, yarına yeni bişey çıkacak nasıl olsa" diyerek haklı şekilde siteye gelişimi getiremediler.
Bu hızlı tempoyla ayni zamanda bütün internette içeriğin kalitesinde oldukça düşüş oldu. Sun ve unut mantığı hepimize yerleşti. (Kaç kişi deminki cümledeki sun kısmını Sun Microsystems okudu? :) Facebook statüş message, twitter, micro-blogging, content sharıng, derken bir anda etrafımız bilgiyle ama çok da kaliteli olmayan bilgiyle çevriliverdi. (Overnewsed, underinformed)
Bu esnada birkaç FM katılımcısı dışında ben de dahil uzun uzun makaleler yazmaz olduk. İşin en kötüsü de alışmaktır derler ya. Ben de alıştım. Okuyan var mı bilmiyorum ama bloğumu bile yazmaz oldum mesela.
Bu durumu en sevdiğim yöntem olan analoji ile söyle açıklayayım. Önce mektup vardı, 16-17. yy aşıkları uzun uzun birbirlerine mektup yazarlardı. Sonra posta kartı geldi. Yılbaşları, bayram mektupları birer posta kartına dönüştü. Sonra email geldi. Birbirimize tebrikleri emaille ulaştırdık. Sonra ICQ ve benzeri Instant Messengerlar çıktı: "Hey bu arada yılbaşın da kutlu olsun abi ;)" Şimdi ise Facebook'da conan hepinizin bayramını kutluyor EEYYOOO!!!
Ne oldu? Aşk bitti mi? Yoo.. aşk hızlandı ;) Bazı değerler gitti başkaları yerine geldi. Biz mı büyüdük, yoksa hızlandı mı dünya? ;)
Karamsar tablo mü? Bence değil. Aşk oldukça insanın içinde, bir sonuca varacağız elbet. Yorumumun ikinci bölümünde çözümler... (Biraz hayata dönmem lazım bekleyin ;)
Bruce ilginc gordugu bir konuyu nakletmis, ama bu haberin asil kaynagina bakarsaniz, (Cnet article'i) artniyet asil o yaziyi yazanda. Kendisi de yazisinin sonunda dipnot olarak art niyetini acikca belirtmis. Disclosure kismina bakarsaniz gorebilirsiniz.
Bu olay olmus olabilir, buna kesinlikle sasirmam. Insan haklari konusunda nerede oldugumuz belli. Sadece Cnet yazarinin traji komik disclaimer'i beni cidden üzdü o kadar...
Outrun... Gunlerimi aylarimi onunde gecirdigim muhtesem oyun hehe. Dun Spike TV'nin Bilgisayar Oyunlari Odullerinde Koskoca bir orkestranin Magical Sound Shower çalması ve gözlerimin dolmasınin hemen arkasindan FM'de boyle bir girdiyle karşılaşmak güzel :)
Google HERŞEYİ arayacağını soyluyor. Ben ise herşeyi aramak istemedigimi belirtiyorum. Thunderbird'den email aramam gerekirse thunderbird kullanirim mesela. Web sayfasi ariosam google.com dan ararim, vs...
Neden bir yerden arama yapayim ki? Bana ne kazandiriyor? Bir inceleyelim.
Arama sonucu fuzzy takılmazsak iki tanedir. 0 ya da 1. (bulunamadi, bulundu) Mesela thunderbird'de bir email ariyorum. Google Desktop'dan aramamin bana bir tek faydasi olabilir. O da thunderbird'de o aradigim kriterin bulundugunu soylemesi. (Aradığım sey thunderbird'umde yoksa zaten sorun degil benim icin, kriterim dogrultusunda) O emaili okumak icin thunderbird'u calistiracağım mutlaka değil mi? Eh madem calistiracağım, o zaman o aramayi TB'de yaparim.
Fuzzy takilirsak benim arayip da bulmak istedigim seyden bilgisayarimda bir, maksimum iki tane olmasi gerekiyor. (IMHO 2'den fazla seyi ariyorsam zaten orada kaybolmuslugu kabul etmisim demektir. Fuzzy algilamam da şu: şu şu bulundu; ahan şu da aradığın sey olabilüüür...). Gerekli klasmanimi yapmissam, zaten nerde oldugu hakkinda ufak da olsa bir fikrim varsa, o zaman GD'in bana hic bir yarari olamaz, aksine bilgi kirliligi yaparak hedef sasirtir. Zaten bu web sirketlerini oldukca begendigi bir sey cunku ne kadar bilgi kirliligi olursa o kadar cok click ve de o kadar cok reklam gorutuleme olur.
Sonucta eger duzenli bir insan degilseniz, (ki bu olabilir kabul edilir bir davranistir, ben sizi oyle de seviyorum :) ) GD super bir sey olabilir sizin icin. Hele ki calismayan sisteme reboot mantigiyla bilgisayar kulturu edinmisseniz vazgecilmez bile olabilir. Ama GD benim için on dakikamı harcamaya değen bir program değil.
(FZ senin yorumun altina yazdim, sana duzensizsin demek istemedim hehe)
Senin yorumunun dikkatimi çeken, cevap verdiğim yönü saçma, gerçekle örtüşmüyor. FM Pardus düşmanı beslemiyor.
Makale yazan da kendi açısından gördüğü problemleri (her ne kadar değersiz bulsan da) gelmiş burada dile getirmiş, kendi problemi. Sen de o kadar değersiz buluyorsan oturursun nedenlerini açıklarsın, ya da ilgilenmez susarsın. Bu sana FM okurlarına/yazarlarına gerçek olmayan bir damga vurma hakkını vermez.
Ha Pardus'u beğenmeyen gelip burda fikrini belirtiyor, beğenen de belirtiyor. Bu FM'nin düşman (ya da dost) beslediğini göstermez, aksine tarafsız olduğunu gösterir. Ama ne yazık ki sen ve senin gibiler tarafsız değil, militan bakışlı. Ama toplumun senin gibilere de ihtiyacı var, benim için problem değil.
Yazı yayınlama, sansürcü ol, yazı yayınla düşman ol. En iyisi kapatalım FM'yi takılalım mutlu mutlu. Toptan "düşmanlık" da bitsin sansür de. Çözüm bu yani :P
Let's Encrypt: Haydi Şifreleyelim ( 4)
emresaglam.com'un sertifika yenilemesini anlatmışsın :D
Bunları bir kaç hafta önce apache için yapmış birisi olarak çok mutlu mesut yaşıyorum.