Bir konuda anlaşalım. Uçan kaykay mutlaka lazım. :P

Avea ve vodafone için de ayarlar aşşağı yukarı aynı.

Bu arada bluetooth yardımı ile kullandığım cep telefonundan 3G özelliğini deniyorum. Beklediğim kadar berbat değilmiş.

Ssl ve rsa gibi bir çok teknolojinin de açık kod ve hatta özgür yazılım sistemler nedeni ile kullanılabiilir olduğunu söylemek yardım etmeyecektir sanırım bu durumda.

Açıkçsı uzun süre kendisinden haber alamadığımz bir firmanın bu şekilde dönmüş olması gayet hoş.

Uygulamayı biraz inceleme fırsatım oldu. Gayet hoş olmuş. Bu arada eski projelere de (Özellikle Masaüstü sürümüne) devam edildiğini görmek güzel.

Bu mesele salt bir maliyet meselesi değildir. Mesela pardus projesi yerine Tübitak bir ya da birden çok Linux dağıtımı için kamuda kullanılabilirlik onayı verse idi sanırım bu Pardus projesinden ucuza gelirdi. Ama bu bizi bir dağtım oluşturma deneyiminden mahrum bırakırdı. Bazen salt deneyim elde etmek için fazla çaba, para sarfedip daha sonra bunun kazancını başka alanlardan çıkartmak daha mantıklı bir davranıştır. Aynı şekilde bazen yazılımları büyük maliyetlerle başka ortamlara taşımak ileride çıkması kuvvetle muhtemel bazı sorunlardan bizi kurtaracağı ve şu an konuşulan durum için muhtemelen yazılım üzerindeki hakimiyeti arttıracağı için daha mantıklı olabilir. Her ne ise; bunun kararı ayrıntılı bir şekilde verilmesi gereken bir karardır. Bizim (En azından kendimin) bir miktar ahkam kesmekten öteye gidecek kadar bilgi sahibi olduğumuzu sanmıyorum. Genelde bu işi MIS'ciler (Management Information Systems[Yönetim Bilişim Sistemleri]) yapıyorlar.

2000 yılında ile alınmış donanımın bakım maliyetleri çok ekonomik olmayabilir. Sonuçta bu istemcilere bakım yapılması şart. 2000 yılından beri sadece görece tozlu olan (İşlek bir caddedeki bir askerlik şubesi mesela) bir şubedeki istemcilerin şu sıralar güvenilir olduğunu söyleyemeyiz mesela. Donanım eskidikçe yıllık bakım maliyeti yeni donanım maliyetinden fazla olabilir. Bu nedenle de yeni donanım alınması o kadar da mantıksız bir yaklaşım olmasa gerek.

Steve Jobs'a kapak olur bu başarılı olursa eğer. :) Istanbul'a Linux merkezine tez bir biçimde gelse de bir kurcalasak.

Aslında 6 patates kullanmak yerine bir patatese aralarında mesafe olan 6 saplama yapmak gayet mümkün. Bu da olur. Bunu neden düşünmemişler acaba.

Basitce bu işlem belirli isteklerin otomatik olarak başka yollara, adreslere veya sunuculara yönlendirilmesi ya da bu isteklerin bir firewall arkasındaki özel bir sunucudan alınmasına dayanır.

Örnek olarak kullanıcı_adı.alanadı.com isteklerinin tümünü alanadı.com/~kullanıcı şeklinde yönlendirebilir ya da bu ikinci şekli hiç göstermeden bu kuralla sadece birinciyi kullanabilirsiniz.

Başka bir faydalı kullanım da uygulamalara gönderilen değerlerin gönderiliş tiplerini meraklı gözlerin uygulamaya dikkatli bakmasını engelleyecek şekilde göndermektir. Örneğin file.php?file=x.doc şeklinde bir link yerine daha az dikkat çeken file.php/x.doc kullanılabilir.

Daha fazla bilgi için bu link kurcalanabilir.
Bir de mod_proxy vardır. Rewrite adı geçmişken bakmadan olmaz diye düşünüyorum.
Plone gibi apache dışında uygulama sunucularında çalışan uygulamaları apache ile entegre etmek için bunlar çok kullanılır.

benim daha etkin olmamı sağlıyor. sisteme daha hakimim. daha hızlı. (Evet number crunchin yapıyor ve fortran kullanıyorum) Daha saymalı mıyım?

Bence sorun özgürlük fikrinin insanlar için kullanımdan daha geri planda olması ile ilgili. Biz genellikle daha esnek, özgür ya da sağlam çözümler yerine; daha günü kurtaran daha basit ama üstünkörü çözümleri tercih ediyoruz. Bu nedenle de genelde Insanlar LaTeX kullanmak yerine M$-Word altında yazmayı yeğliyor. Bir çözümün bize ne kadar şey öğreteceğinden çok ne kadar hızlı sonuca ulaştırdığı önemli. Bu nedenle de çoğu açık kaynak kodlu ve dürüst çözüm varken bazı durumlarda kapalı kodlu programları suç olmasına aldırmadan yasal olmayan yollardan kullanan bir çok insan var.
Yine de bence sorun sadece bu değil. Biz az biraz sinirliyiz bu duruma karşı.Bunun nedeni de bence kullandığımız işletim sisteminin bizi sistemin genel işleyişi ile ilgili daha ayrıntılı bir bilgi sahibi olmaya itmesi ve bu nedenle de başkalarının sistem hakkında minimum bilgi ile yapabildikleri üstünkörü çözümlerin ya da kullanımla ilgili bizim için basit ama sistemin kavramlarını bilmeyen biri için zor olan sorunlarını çözememesinin bizim üzerimizde yaptığı etki. Bu daha çok bir doktorun ısrarla doktorun tavsiyesini dinlememesi sonucu doktorun hastaya kızması ya da bir öğretmenin öğrencisini ders çalışmadığı için azarlaması gibi bir şey bence. Bu nedenle de çoğu zaman itici olabiliyoruz.

Kendisi iki gün önce tanışma fırsatım oldu. Çok sevdim kendilerini. Bilgisayar açıkken uyumak daha rahat oldu.

Bu arada bukalemunun gerçek deri rengi kahverengi imiş.

Bu arada bukalemunlar ve deri rengi hakkında kaynak vermeyi unuttum

Deri genelde rengini pigmentasyondan alır. ve Hayvan sınıfına soktuğumuz canlılarda eğer deride pigment var ise bile bu iki tip pigmentten oluşur. Bu pigmentlerden ilki siyah pigment bir diğeri ise kırmızımsıbir pigmenttir. Kısaca aslında gerçek deri rengi mavi ya da yeşil olan bir hayvan yoktur. Deri rengi yeşil olan bazı (dört ayaklı) hayvanların büyük çoğunluğu ışığı kırarak ve hücre dizilimini kas gücü ile değiştirerek sağlar. Hemen bir öngörü yapmak gerekirse mesela bir deri örneği alarak kas ve sinir etkisi olmadan bu sağlanabilir. Ya da daha kolay olarak (aynı zamanda da insancıl) ameliyatlarda kullanılan sinir dürtülerini engelleyen ilaçlardan mütevazi bir miktar deri altına enjekte ederek sorun çözülebilir. Kısa bir süre içerisinde merak giderilecektir.

Düzeltiyorum sanırım Xserve ile de düzgün test etmişler.
Pazar pazar sabahları ayılmadan yazı okumamak gerkiyor anlaşılan :)

Bu noktada test sanki biraz eksik gibi.
Hani Xserve [www.apple.com] ve Mac OS X server [www.apple.com] ile durum nasıl demekten kendini alamıyor insan.
Gerçi bu canavarın ek diskinin fiyatına bile bir pc alınır ve bu aleitn fiyatını bütçe kabul eden Pc sunucular bu alete nal toplatacaktırlar. Ama yine de Eksik kalan bir yöndür diye düşünmekteyim.

Bir de tabii yukarıdaki aleti kullanan bir Suse power pc sürümü bir de Debian power pc sürümlerinin neler başarabileceklerini merak etmiyor değilim.

Volkerding'i tekrar işinin başında görmek güzel.
Geçmiş olsun.

Aynı hocadan ben de 3. dersimi almış bulunmaktayım. İlginçtir kopya çekmeyi zerre kadar aklımdan geçirmiş değilim.

Üstelik bu hocanın dersinden kalan öğrenci de gayet yeterli sayıdadır.

Ama açıkçası bu derste hiçbirşey öğrenmedim diyenini de duymadım.

Gelmeyenlerin ayrıca üzerlerine oturmayı teklif ediyorum efenim. Bütün iri fm üyelerinin de bu eylemime katılmalarını dilerim.

Yarın sabah 09:30 olmadan orada olacağım merak buyurmayınız efenim.

Hadi biraz hesap yapalım.
İTÜ'de bu sistem tam 5 senedir var.

İTÜ'nün 20000-23000 civarında ğrencisi var.
Hadi 23000 diyelim.
Her kullanıcının 2k/sn bant genişliğine ihtiyaç duyduğunu düşünelim.
Bu işi yapmak istiyoruz diyelim.
İTÜ-ulaknet çıkışı 155 mb/s
2kb/s * 22000 kişi = 55-60mb/s
Oracle veri tabanı için kümelendirme adına iki bilgisayar labini cisco router yapısından ve cluster knoppixden yararlanarak tali cluster olarak kullanmayıp öğrencilerine acı çektirme sonucu rezil olma.....

bedava .....

Burnuma ppc işlemcili scsi kartlı 64 bitlik güzel amiga sunucuların kokusu bile geldi.
Eski bir dosta tekrar merhaba demek her zaman için güzeldir.

Yaa benim aklıma bişi takılıyo.
Fedora gurubu ısrarla bunun hobi market için bir dağıtım olduunu söyleyip duruyo.
Hobi market için linux mu olurmuş? Sanki model uçak yapıyoruz burada.! :(
Biraz midem bulanmıyor değil.

Aynen öyle. Sen bu noktada eğer kaynak kodunu kapatmadı isen ve biraz da nazikçe, "Bu programın şu ve bu kısımlarını ben yazdım. Bunlar bunlar da şu ve bu kişilerden derleme ve gpl lisansı altındadır." der isen, süper güzel olur ve isatediğin gibi kendi kodunu ya da kodu yazarkenki emeğini saat ya da proje bazlı satabilirsin. bu web sitesi de olabilir, başka bir kod da. Zati web programcıları da genellikle bu şekilde iş yapar.