İTÜ´de Kayıt Rezilliği

0
FZ
Türkiye´nin en köklü, büyük, mühendislik ve bilim öğretim kurumlarından biri olan İTÜ´nün bir mezunu olarak bu satırları yazarken utanıyorum. Akşam Kanal D televizyonunda dumura uğratıcı görüntülere şu sözler eşlik ediyordu:

"Bu gördükleriniz ne sokak çocuğu ne de evsiz insanlar, bunlar ders kaydı yapmak isteyen İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri. Derslerine kayıt yapabilmek için ta bir gece öncesinden okula gelen öğrenciler, ateş yakarak ısınmaya çalışıyorlar. Bazıları şanslı çünkü hazırlıklı gelmişler yanlarında çadırları da var..."

Milyonlarca dolar harcanmış teknolojilerin uygulaması sonucunda insanların gelip dayandıkları rezillik bu. Gerçekten içim sızlıyor. Bu üniversitede okuyan insanlar bunu hak etmiyor, hiçbir üniversitedeki hiçbir Türk öğrencisi bunu hatk etmiyor! Ben, kendi adıma İTÜ rektörü olan hanımefendiye üsturuplu bir e-posta yazmayı ve protestomu iletmeyi düşünüyorum, siz de tepkinizi bu şekilde ve daha yaratıcı şekillerde dile getirebilirsiniz.

Kaynaklar:
- http://www.istanbul-teknik.com/default.asp?sayfa=1&yazi=36508
- Kanal D Ana Haber
- javascript:play('/anahaber/2004.01.17/universite.asf') *

* : Bu satırı tarayıcının adres çubuğuna yazmak sureti ile doğrudan ilgili görüntülere erişebilirsiniz.

Görüşler

0
anonim
"biz golet yurtlarinda kalanlar olarak cogu kisiye gore en azindan cok daha sansliydik. cunku bilgisayarlarimiz itu lan'i icinde oldugundan baglantimiz yeterli derecede iyiydi." cumlesi aslinda sabah 9'dan once, yani kayitlar baslamadan, sarfettigim cok buyuk bir sacmaligin parcasiydi. iste bu sacmaligin kaniti ise 10mbit bir cikisla dahi kayit olmamin saat tam 13:30'da bitisi. ve ben kayit oldugumda daha diger yurtta kalan arkadaslarimin yarisi bile kayit olmayi basaramamisti.

bu kadar sacma bu kadar rezil bir sistem olamaz, tama tamina (yanlis hatirlamiyorsam) 7 server ile (node1, 2, 3, 5, 7, 8, 9) bunca ogrenciyi tam 1.5 gun boyunca kayit yaptiramadilar (eeee kayitlari bosuna 5 gun surecek demiyorlar). bugun kayitin ikinci gunu ve sis (yani kayitlarin yapildigi sistem) hala zor ayakta duruyor. (server'lar apache, veritabanlari da oracle onu da belirtelim buradan.) bu server'lara bakan adminleri buldugumuz yerde alinlarindan opeme karari aldik biz yurttaki arklar ile. ve aklima soyle bir sey geldi: bu kayitlar bir kuyruga girilip teker teker yapilsaydi simdiye coktan bitmisti ve kimse sabahlamak zorunda kalmazdi. bizim icin dusundukleri kolayliga bakin, eziyetten ne farki varsa...

isin komik tarafi ise ben sahsen bu hicbir sey bilmez halim, 3-5 php, apache, postgresql bilgim ile bu sis'i en azindan su anki halinden daha iyi adam edecegimi dusunurken rektorluk ogrenciden gelecek bu tur yardima sicak bakmiyormus: nedeni ise yazdigim kodlarin icinde acik, backdoor olabilirmis. (bir de bunu 4. sinif bir bilg. muh. ogrencisinin yazmaya giristigini dusunun. adamlarin kendi ogrencilerine guveni yok ki...)

kisacasi bu eziyeti sozler ile dile getirmeye calissam FM'e yeni bir makale niteligine erisecek bir uzunluga gelir. iste universiteli gelecek, sorunlar bitecek!
0
FZ
Benim anlamadığım şey şu: Bundan on sene önce İTÜ´de biz gayet ilkel (!) bir şekilde kağıt, kalem, dosya , vs. kullanıp kendi fakültemizin öğrenci işlerine gidip kaydımızı tamamlıyorduk 1 ya da bilemedin 2 gün içinde. Kesinlikle o dersi alamadım, tüh bu dersi alamadım durumu olmuyordu. Kuyrukta bekleme durumu, evet oluyordu bazen, öğrenci işlerinin bürosunun önünde ancak bu da sürse sürse 30-40 dk. falan sürerdi en fazla, duruma bağlı olarak ve sonuçta stres olmazdı çünkü kaydın gerçekleşeceği kesindi, hangi derslerin hangi hocadan alınacağının kesin oluşu gibi.

Şimdi 21. yüzyıla girmişiz, sene 2004, on sene öncesinde hayal dahi edemeyeceğimiz mikroişlemciler, web sunucular, Oracle versiyon 1500 veritabanları gelmiş ve İTÜ´de okuyan kardeşlerim benim çektiğim çilenin 10 katını falan çekiyorlar. Bunun tam tersi olması gerekirdi diye düşünüyorum ama yanıldığımı görüyorum.

Hani derslerde sorulur ya hocam bu gerçek hayatta ne işimize yarayacak diye, öğrencilere tavsiyem, özellikle de matematik ve bilgisayar öğrencileri, özellikle de optimizasyon, algoritma, istatistik vs. gibi derslerde bu soruyu sorsunlar. Desinler ki hocalarına, hocam işte elimizde şu kadar bütçe, böyle böyle bir teknoloji, 15.000 öğrenci, iki gün içinde bunlardan veri toplamamız ve bunu öğrencilere çile çektirmeden yapmamız gerekiyor, nedir bunun algoritması.

Eğer bilim, teknoloji, vs. benim işime yaramayacaksa, hayatımı 10 yıl öncesine kıyasla çok daha rahat ve az bürokratik şekilde yaşanır hale getirmeyecekse ben istemiyorum o teknolojiyi.
0
abakana
Sanırım dua etmeliyim şu an okul için yaptığım sistem için. En azından Rektör Beyin böyle , öğrenciye güvenilmez, takıntıları yok. :)
0
huseyin
Bizim okul [www.sabanciuniv.edu] dahil, birçok okulda Banner programı kullanılıyor. İnanılmaz içerikli ve öyle kimsenin php mysql ile 10 sene içinde yazamayacağı büyük bir proje. Tabi öğrenciler cin olduğu için, maaş kuyruğunda bekleyen emekliler gibi önceden kayıt yaptırma sevdasıyla orada yatıp kalktılar. Emin olun, kayıtlar 9'da başlıyo bürodan yapılacak deseler, öğrenciler istediği hocayı, saati seçebilecek deseler yine orada yer kapmak için çadır kurup bekleyenler olacaktı. İlk senelerde bizde de sorunlar yaşandı, başta herkes yüklenince sistem çöktü, 2 gün sonra açıldı. Sistem yavaşlamasına çözüm olması için makinaya 4 cpu takıldı, 4GB(sanırım) memory'si var. oda olmadı. En son ve işe yarayan çözüm kullanıcı kısıtlaması. Aynı anda 100 taneden fazla öğrenci sisteme giremiyor. Bu sayede birkaç saatte kayıtlar tamamlandı. (not: teknik detaylar IT biriminden istenebilir) Sanırım ITU'nun ilk senesi, bu yüzden sorunlar olabilir fakat bu sistemin büyüklüğünü ve insanlarımızın açıkgözlülüğünü değiştirmez. Bilgi işlem birimi de olası sorunları düşünüp bunlara önceden çözümler üretebilirdi. Emin olun birdahaki dönem çok daha çağdaş bir sisteme kavuşur. Öğrenciler çok daha özgür bir şekilde kayıt yapacaktır.
0
lifesdkver0_1
Sabancı Üniversitesi öğrenci almaya başladığında(1999) İTÜ'de bu banner denen yazılım kullanılıyordu.

Boyle bir basiretsizlik orada iyi bir ders programı yapabilmek için geceden çadır kuran kullanıcılardan dolayı değil, arkada "binlerce dolar verdik bu yazılıma, kullansınlar işte" zihniyetsizliğiyle davranan yönetici ve otomasyon çalışanlarından kaynaklanmakta. İTÜ gibi bilim ve teknoloji üretmesi gereken bir "üniversitenin", kayıt gibi en temel işi için gidip yazılım "satın alması", hadi onu geçtim, yazılımı aldıktan sonra gerekli altyapıyı kuramaması kadar acı veren bi şey olabilir mi ya?



0
FZ
huseyin demiş ki:

İnanılmaz içerikli ve öyle kimsenin php mysql ile 10 sene içinde yazamayacağı büyük bir proje.

10 sene içinde insanlar oturup kendi işletim sistemlerini (GNU/Linux), kendi veritabanlarını (MySQL, PostgreSQL, vs.) ve kendi programlama dillerini yazdılar (PHP, vs.).

Sanırım ITU´nun ilk senesi

Yanlış sanı, yaklaşık 5 yıldır öğrenciler bu sistem üzerinden kayıt yaptırıyorlar.

En son ve işe yarayan çözüm kullanıcı kısıtlaması.

Mükemmel çözüm. İnsanlara imkân sunamıyorsak bunu kısıtlarız olur biter.

insanlarımızın açıkgözlülüğünü değiştirmez

İzin verilen seçenekler içinden istediği derse, istediği hocaya başvurmak için çaba sarf etmek ne zamandan beri açıkgözlülük oldu?
0
huseyin
burada kasıt birçok kişinin değil bir kişinin ortalama 10 senesini alabileceği idi. (kimse)

biranda yüklenme darboğazı aynı anda sistemde olan kullanıcı sayısını kısıtlayarak çözülebilir, dediğim gibi 1000 kişi için bile kayıt sırasında sorunlar çıkabiliyor. Isterseniz daha iyi bir çözüm üretebilirsiniz. (not: database ve web server ayrı makinalarda, ve kayıt senede 4 defa yapılıyor(maliyeti gözönüna almanız açısından))

açıkgözlülük önceden kayıt yaptırmak için okulda beklemek, çadır kurmak, diğerlerinden önce davranmaya çalışmaktır.
bkz: "Uyanık davranarak çıkarını sağlayan" tdk.

kayıt için ilk sene olması tahmini, bunca senedir oluşacak sorunları çözerlerdi diye.
0
tongucyumruk
http://fazlamesai.net/modules.php?name=News&file=article&sid=1771
0
huseyin
Tonguç, bu zaten düşünülmüş birşey;
asagida ITU'nun node'lari ve bu giris icin kullandiklari javascriptten bolum var.

function sname()
{
var0="http://Node8.sis.itu.edu.tr:8092/pls/pprd/twbkwbis.P_WWWLogin"
var1="http://Node2.sis.itu.edu.tr:8092/pls/pprd/twbkwbis.P_WWWLogin"
var2="http://Node7.sis.itu.edu.tr:8092/pls/pprd/twbkwbis.P_WWWLogin"
var3="http://Node3.sis.itu.edu.tr:8092/pls/pprd/twbkwbis.P_WWWLogin"
var4="http://Node1.sis.itu.edu.tr:8092/pls/pprd/twbkwbis.P_WWWLogin"
var5="http://Node9.sis.itu.edu.tr:8092/pls/pprd/twbkwbis.P_WWWLogin"
.....
....
....
if (num == 0)
{cliche=var0}
if (num == 1)
{cliche=var1}
if (num == 2)
{cliche=var2}
if (num ==3)
{cliche=var3}
if (num == 4)
{cliche=var4}
if (num == 5)
{cliche=var5}
.....
return(ch);
}
0
pulsar
Hadi biraz hesap yapalım.
İTÜ'de bu sistem tam 5 senedir var.

İTÜ'nün 20000-23000 civarında ğrencisi var.
Hadi 23000 diyelim.
Her kullanıcının 2k/sn bant genişliğine ihtiyaç duyduğunu düşünelim.
Bu işi yapmak istiyoruz diyelim.
İTÜ-ulaknet çıkışı 155 mb/s
2kb/s * 22000 kişi = 55-60mb/s
Oracle veri tabanı için kümelendirme adına iki bilgisayar labini cisco router yapısından ve cluster knoppixden yararlanarak tali cluster olarak kullanmayıp öğrencilerine acı çektirme sonucu rezil olma.....

bedava .....

0
sundance
Yapmayin etmeyin arkadaşlar, öyle on yılda yazılamayacak program filan diye öldürmeyin kendinizi. Atla deve değil bu, öyle altı cpu´lu Sun makinalar da istemiyor bu kadar öğrencinin ihtiyaçları.

Buyrun bakın Gazi Üniversitesi nasıl çözmüş bu işi [www.fazlamesai.net]
Sanırım problem yine dönüp dolaşıp aynı yere dayanıyor, birilerinin problemleri dev aynasında görüp karşısında ezilmesi ve diğerlerini işgüzarlıkla suçlaması. Tabi ki her zaman ben seçmeli derse daha önce yazılayım diye öğle yemeğini yemeden sıraya girecek birbuçuk saat sırada bekleyecek adamlar vardır, öte yandan ITU´nun gerçeği de geçen senelerde Internet üzerinden siteye ulaşılmıyor, bari laboratuvarlardan gireriz diyerek laboratuvarlarda sıraların oluşmasıyla gerçekleştirilen bir UZAKTAN KAYIT´tı. Şimdi kim suçludur burada bir söyleyin lütfen. Eğer öğrenci suçluysa, yazıklar olsun Gazi Üniverstitesi´ne ki bu problemi çok da zeki bir şekilde çözmüşler!
0
huseyin
Gazininki gibi bir yontemi zaten ITU kullaniyor.
http://www.fazlamesai.net/modules.php?name=News&file=comments&op=showreply&tid=8941&sid=2008&pid=8940&mode=&order=0&thold=0#8941
linkine yazdım.

not: Öyle her makinaya Oracle kuramadığınız için, kimi pcleri kullanamıyorsunuz.
0
sundance
Sanirim ben (ya da Tonguc) anlatamıyoruz.

Mesele Gazi´nin bu işi becerebilmesi İTU´nün ise becerememesi. Geri kalanı tevatür. O yüzden ikinci defa Gazininki gibi bir yöntem İTÜ´de kullanılıyor demenizin çok anlamı yok.

Gazi´ninki gibi bir yöntem İTU´de kullanılıyor olsaydı bu iş yapılırdı. Oracle´ı böyle dağıtamadığımızdan bir işe yaramıyor denmesi de bence çok saçma, o zaman MySQL kullanılsın var mı böyle bir şey. O ya da bu kullanılsın demiyorum, Türkiye´nin en büyük üniversitelerinden biriyim diye övünen üniversitenin bu problemi bir şekilde çözmesi gerekiyor.

Nedir ? Ortada bir problem vardır, bu I/O performansı ile ilgilidir, cpu gücü ile ilgilidir, bant genişliği ile ilgilidir bir şeyle ilgilidir ve bir şekilde çözülür. Böyle bir problemin çözülememesi işin ehli olan insanların işin başında olmadığını gösterir.
0
huseyin
Bunun için çözüm üretmeliyiz, ne yapsak düzelir? önemli olan siz üniversitesinin çözün demek değil, bizde üniversiteliyiz nasıl çözebiliriz demek. Şunlar bunlar yapmış, iyi güzelde bunlar ITU'ye nasil uyarlanir?

birde çözüm ürettik, kullanicilari siraya koyarak, veya ayni anda bir node'a 200 kişi sokarak çözülebilir, bu sayede bu yüklenmeyi aşabilirsin.

Veya node sayisini 50'ye çıkar. buda yüksek maliyetli olur. Her makinada oracle çalıştıramazsın.

gene Gazi yapmış demeyin, yapılar farklı. Şunları yapsaydı deyin.
0
sundance
Güzel söylüyorsun. Daha yapıcı yaklaşılması gerektiği ortada, en azından beceriksizliğe olan öfkeyi bir kenara koymak gerekir.

Öncelikle 5 güne yayılmış olarak yaklaşık 20,000 öğrencinin kaydolması problemimiz değil mi ?

Ve görünen o ki buna cevap vermek için 9 sunucu yetmiyor.

Öncelikle burda bir saçmalık var. Sözkonusu sunucuların kapasitelerini bilmiyorum ama burda bir yerlerde ciddi verimsiz bir kullanım olduğunu söyleyebilirim. Bu sebeple 50 node kullanmak, ancak bu işin tepesine tüy dikmek olacaktır.

İkinci olarak Gazi yapmış demeyelim, eyvallah. Ama yapmışlar :) Yani, öğrencilerin kayıt işini bu şekilde çözmüşler, hem de sadece dönem başlarında kullandıkları ek bilgisayarlardan oluşma bir virtual server farm ile. Şimdi, benim tekrar tekrar vurguladığım işin özündeki problem bu. Zira İTÜ´nün yaptığı yüzbinlerce dolara sancılı süreçlerle dışarıya ihale ettiği ve sonunda ancak kör topal çalışan bir sistem. Niye ? Çünkü bu okul bilişim alanında eğitim vermesine rağmen, değil kendi öğrencilerine güvenmek, onların yazdıkları böyle bir yazılımı gözden kontrol edebilecek bir mekanizma oluşuturmaktan bile aciz.

Gazi ise bu işi direkt öğrencilerine yaptırıyor. Şimdi biri şöyle bir sistem (bannerdı galiba ismi) şöyle yeterlilikleri var bu var şu var diyemiyoruz. Niye ? Çünkü sistemlerin biri temel fonksionu olan öğrencileri kaydetme işini bir şekilde yapamıyor. O yüzden elimizde biri çalışan, öbürü çalışamayan iki örnek varken, içeriklerini doğru düzgün bilmeden bile birisinin daha iyi planlandığını, daha yeterli olduğunu söyleyebiliriz.

Ben FZ´nin aksine kullanıcı limiti getirmeye ters bakmıyorum. Bence oraya gelmeden önce bir problem var, bu sistem kesinlikle verimsiz çalışıyor gözüküyor, fakat iş oraya vardığında aynı anda 1000 kullanıcıdan fazlasına izin vermiyoruz dersiniz, her kullanıcı yarım saatte işini bitirse, 12 saatte bütün iş biter. Bence bu kabul edilebilir bir çözüm. Ama tekrar söylüyorum işin buraya varmasında bir saçmalık var.

Klasik örnektir bir bilgisayar sisteminde, hızı önce algoritma, sonra yazılım sonra donanım belirler. Yani siz bir problemi donanımla çözmeye çalışıyorsanız, artık top kalecidedir, ondan sonrası yenilgi.

Ben bunu söylemeye çalıştım. Bence durumun yeniden analiz edilmesi lazım.
0
ShaarDaar
bilgisayar kulubüne sadece bilgisayar müh bölümü öğrencileri kurmadığı için fes eden ama bunun yanında açık kaynak kodlu çözümler üreten adamları desteklemek için developer bölümü kuran ve büyük küçük tüm projeleri destekleyen bi mantık
"gazili olmak ayrıcalıktır" demek bu olsa gerek ama sistemi kullanan biri olarak eskiden kişsel kullanıcı sayfalarına bile doğru dürüst erişemezken şimdilerde kayıtları bile dakikalar süren bir zaman dilimi içinde yapmamızı sağlayan bir sistemin önünde şapka çıkarırım
0
redogre
Valla ben eski bir yazıda nasıl aldığım derslerin silindiğini yazmıştım. Kayıt yaptırdım diye sevinmeden önce bu berbat sistemin aldığınız dersleri bile silebileceğini unutmayın. Duyduğum cevap " Bilgisayar hata yapmaz" olunca pes edip yüksek lisans eğitimimi yarıda bıraktım. Doğru ya da yanlış.... İTÜ nün sorunu bürokrasi, bilgisayar sistemini kontrol edenler yarı özerk olduğu için kimse bir şey diyemiyor, sorunlar da katlanarak büyüyor.
0
simsekka
Haberin üzerinden çok zaman geçti gerçi ama herkesi bilgilendirmek lazım gerçekler hakkında.
İTÜ'de kayıtlarda sıkıntı yaşanmasının sebeplerinden bahsedilmemis hiç. Neden acaba bu sorunlar yaşanıyor? Birincisi kullanılan programın maliyeti 1MİLYON $'dır. Yani oyle sıradan bir program değil. Sorun şu, İTÜ kampüs içerisinde kendi sistemi ile direk uyduya bağlanmakta ve 1 GB hıza kadar ulaşabilen bir internet alt yapısına sahiptir. İTÜ'de 18.000 civarında öğrenci vardır, bunlardan 12.000'e yakını lisans öğrencisi, yani hepsi aynı anda ders kaydı yapıyor. Bazı üniversitelerde sınıfa göre kayır tarih ve saatleri var ama bu şekilde adaletli bir sisteme sahip olmuyorsunuz. Çünkü örneğin 4. sınıf öğrencisi gidip 3. sınıf dersini alıyor, not yükseltmek için ve onun yerine 1 tane 3.sınıf öğrencisi o dersi alamıyor, çünkü 4.sınıftan önce ders kaydı yapma gibi bir şansı yok, e o zaman bir ders yüzünden sorunlar yaşıyor ve okulu bile uzayabiliyor. İTÜ labaratuvarlarında yaklaşık 4.000 bilgisayar var, e kayıt yapacak sayı 12.000, kampüs içinde bağlantı çok hızlı, dışarıdan sisteme bağlanmak çok daha zor, e noluyor?Herkes kampüs içinden ders kaydı yapmak için labaratuvarlara akın ediyor, ancak bu şekilde herkese eşit şans verilmiş oluyor.Fazla ders açın, kontejanı arttırın...vs. diyenler olabilir, demeden önce etkinlik, verimlilik...vs. konularından biraz haberdar olsunlar.Bir de öğrencilerin ideal hocaları vardır,bu da sorun oluşturuyor.Bir dersi iki hoca açmış,kontejanlarda toplamda yeterli, sırf istediğinden almak içinde geceden bekleyen çok kişi oluyor.Kaldıkı serverlar tek tek talepleri işleme aldığına göre, serverları arttırmakta sorunu çözmeyecektir,sırf kayıtlar için üniversiteye 8.000bilgisayar daha almakta saçmalık olacaktır.Bu sene üniversite sistemi biraz daha geliştirdi,dışarıdan sisteme bağlanan kişilerin rahat ulaşımı için serverlarda bazı çalışmalar yaptılar,sisteme dışarıdan ulşamak istediğinizde de artık rahat ulaşılabiliyor.Ancak şu yaklaşım çok yanlış, sanki üniv.öğrencisine işkence yapmak istiyormuş, öğrenciye değer vermiyormuş falan filan olayları çok yanlış,sonuçta bu olay para meselesi. İTÜ programla birlikte bu sisteme 2 Milyon $'dan fazla para yatırdı, bunları bilmeden konuşmamak lazım. Şu anda Türkiye'nin en adil, güvenli ve kullanışlı öğrenci otomasyon sistemi İstanbul Teknik Üniversitesi'ndedir, ayrıca Avrupa'da sayılı sistemlerden biridir.
0
bm
Bne ITU'yu bilmem. 20 kusur sene evvel BU'de kayit kuyrugunda 'demek bunlar beni yerine gore koyun yerine gore esek olarak goruyorlar' dedigimi gayet iyi hatirlayan biri olarak memleketimin 20 senede geldigi duruma cok uzuldum. Bazi seyler makine ve yatirimla degil TARZ ile ilgili cunku.

Bu okulun akademik kadrosu icinde gerek bu programin ne yapmasi gerektigini tarif edecek gerek bu oldukca basit 'kuyruk' teorisi ve optimizasyon isini cozecek insanlar vardir. Ne yapmistir bu insanlar? Nicin mudahil olmazlar? Genclerimizi milyonlarin icinden secip bu muamaleye tabi tutmanin pedagojik zararini anlamazlar mi?

Ben sizin yerinizde olsam, madem fiyatini bilecek kadar baglantiniz var, bu program icin ihale acilmissa sartname ve teslim-tesellum tutanagini bilgi edinme kanununa gerek kalmadan ister ve bakardim. Iki milyon dolar az para degil, kime ne sekilde ne karsiligi verilmis onu anlamak lazim. Programin maliyetinin yuksek olmasi iyi olmasini gerektirmiyor. Belli ki paralar harcanmis ama eziyet sikayeti devam ediyor, o zaman o paralari harcayanlara sormak lazim bu hal nedir diye belki?







0
FZ
Genel olarak bm'nin dediklerine katılıyor ve diyorum ki:

2.000.000$ harcandı ve değerli İTÜ öğrencilerinin karşısına çıkarılan bu mudur?

Bu biraz da Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni hatırlattı bana: 7.5 milyon yıl geçti ve sen karşımıza 42 ile mi çıkıyorsun? gibi ;-)

Bakınız ben okula 1994 yılında girdim ve mezun olana dek de bu otomasyon, bilgisayarlı kayıt, vs. işkencesi yoktu. Kağıdımı alır, panodaki ders listesine bakıp derslerimi yazar, paramı yatırıp makbuzumu alıp öğrenci işlerine verirdim ve kayıt prosedürü bitmiş olurdu böylece. Anormal bir durum olmadığı sürece yarım günümü alırdı, hadi yoğunluk olsun 1 günü geçtiği hiç olmamıştı. Diyeceksiniz ki bankaya gittin, öğrenci işleri önünde kuyrukta bekledin, evet belki 30-40 dakika bekledim filan ama yani kardeşim de İTÜ'de okuyor, bu otomasyon sistemine dahil, onun ve arkadaşlarının çektiği çilelerin yanında benimki solda sıfır kalır! 2.000.000$ harcıyorsunuz ve yeni sistemle kayıt yaptırmaya çalışanlar DAHA ÇOK ÇİLE ÇEKİYOR, allah allah diyorum, sizce de bunda bir gariplik yok mu? Bu sistem sayesinde kayıt işlemleri öyle karışık bir hal aldı ki (bir dersi havuz olarak bir sürü hocanın üniversitenin hepsine açması garipliğini saymıyorum bile!) bunun için UZMAN SİSTEM uygulaması yazılabilir, yani kayıt sistemindeki veritabanı uzman sistemi ile başa çıkacak bir öğrenci tarafı uzman sistemi, nasıl kulağa hoş geliyor değil mi? Bence durumun korkunçluğunu gösteriyor!

Hesap soran birileri var mı, kamu önünde hesap veren birileri var mı merak ediyorum ve öğrencisi olmuş olmakla onur duyduğum İTÜ gibi köklü bir kurumun bu tür eleştirilere maruz kalacak duruma düşürülmesinden ötürü hissettiğim üzüntüyü bir kez daha dile getiriyorum.
0
lifesdkver0_1
tabi bu yorumlar son dönem kayıtlarının (çok büyük bir çoğunluk tarafından) max 30 dakika gibi rekor bir sürede tamamlandığından habersiz bir şekilde yapılıyor.

yani bu dönem için ne yapıldıysa, düzeltildi bir şekilde sistem. kalıcılığının testi bir dahaki döneme..
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

CD'sinin mi? CDsinin mi? Yoksa sidisinin mi?

sundance

Bir önceki haberde haberi yazan arkadaşımızın "Ben sidisinin yazmıştım, CDsinin diye yanlış olarak değiştirilmiş" demesi bayağıdır yapmayı düşündüğüm bir araştırmayı tetikledi. Zira genel kullanım "CD'sinin" olmasına rağmen, "CDsinin" ve hatta "CD sinin" yazanlar bile var (sidisinin lafını ilk kez duydum ama) Bunun üzerine, bu konuyu biraz araştırdım.

Bulabildiğim en iyi kaynak, Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN 'ın Yabancı Kökenli Bilişim Terimlerinin Yazılışları makalesi. Bu makalede halihazırda yabancı dildeki kısaltmaların sonuna Türkçe ek geldiğinde bu ekin nasıl yazılacağı ile ilgili net bir kural bulunmadığı, fakat en yakın kullanımın CD'sinin şeklinde, yabancı dildeki isimlere Türkçe ekler gelmesindeki (Nice'li, Bordeaux'lu gibi) kullanım olduğu belirtiliyor. Yazıda bu konudaki birçok karmaşaya da açıklık getirilmiş.

22 Yıllık En Büyük E-Devlet Projesi Çöktü mü?

FZ

Türkiye’nin en büyük e-devlet projesi olan 22 yılın emeği MERNİS (Merkezi Nüfus İşletim Sistemi) adeta çöktü. 130 milyon kaydın yer aldığı ve yaklaşık 30 milyon dolara mal olan sistemde bulunan kayıtların yüzde 25’ten fazlası hata veriyor.

Skandal, Mersin’de meydana gelen sahtekarlık olayı ile ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına da giren skandala konu olan ilde nüfus müdürlüğünde görevli bir personelin, hazırladığı nüfus kağıdına rahatlıkla TC Kimlik Numarası girebildiği ve bunu resmileştirebildiği fark edildi.

TBD: İnternet Suçun Sebebi Değil Aracıdır

fsniper

Türkiye Bilişim Derneği, "İnternet suçun sebebi değil aracıdır" başlığı ile sitesinde bir basın açıklaması yayınladı.

Konu ile yorum yapmayıp tartışmaları foruma ve yorumlara bırakıyorum.

Bizden de beterleri var ya da Komşi Sapıttı II

sundance

ZDNET`in haberine göre Yunanistan`da her türlü elektronik oyunun, toplum içinde ya da özel olarak oynanması yasaklanmış (1 Nisan değil di mi bugün ?)

\r\r\r\r\r\r \r\r\r\r\r\r Newsforge`un\r\r\r\r\r\r yayınladığı haberde Counter Strike oynadığından dolayı tutuklanan birisinden bahsediliyor. Sözkonusu kararın alınmasının temel sebebinin, bir parlamento üyesinin TV`de seyrettiği bir haber programında, yasadışı kumar oynatılan elektronik cihazları görmesi ve buna karşı kampanya açması ile başladığı söyleniyor.

\r\r\r\r Ya bunlar elektronik oyunların ne olduğunu bilmiyorlar, ya da bizim RTÜK yasasına özendiler :)

Bir Üniversite İlk 500'e Nobel'le mi Girer Rektörle mi?

FZ

Her zaman çok özel ve tartışmaya müsait olmayan koşullarda yaşayan TC'den SharpenLess bildiriyor:

ZAMAN gazetesinde 2 Ağustos 2007, Salı günü, Kemal Alemdaroğlu gitti, İstanbul Üniversitesi ilk 500'e girdi başlıklı bir haber çıktı. Haberde Türkiye'den İstanbul Üniversitesi'nin Dünyadaki En İyi 500 Üniversitesi listesine girmiş olduğu belirtiliyor ve başlıkta da olduğu gibi bu durum bir rektörün gidişi ve farklı bir rektörün gelişi ile yoğun şekilde ilişkilendiriliyor. Oysa...