Tekel komunundaki bir sirket nasil batacak? Insanlar hattim calismiyor gidip bunun rakibinden alayim filan diyebiliyorlar mi? Kesinti oldugu zaman tazminat mi aliniyor yahut abonelik ucretine tabi gun sayisi ona gore mi ayarlaniyor?
Yoğun maddeci arkadaşlar için bir benzetme yapayım: ben elektronik bant yapısı ile ilgili bir makalemde bir anda 'o da bant bu da bant' diye yara bantlarının özelliklerinden bahsetsem, üstelik bunu da bir hastanenin web sayfasından aynen indirmiş olsam, ne düsünürdünüz? Aynı konuda yazılan introductionların benzediğini mi, yoksa intihal yaparken kantarın topuzunu iyice kaçırdığımı mı?
Pekiyi bu yaziyi basan blogu nereden mi buldum? Ars Technika'daki haberi yazan adama burada link verilen pdf'i haber verdim. Adamla laklak ederken o da 'yahu bu kopya is ve adabini netle beraber iyice degisti, onun icin insanlar belki kes yapistir ile makale yazmakta da bir beis gormuyor' filan gibi tahminler yapiyordu. Ornek olarak bir linkte (FM haberinde yapildigi gibi) bitirilebilecek bir is icin orjinal yerinden aynen kopyaliyor insanlar, hatta bak benim ustunde konustugumuz yazimi da aynen (ama kendileri yazmis gibi yapmadan tabii, ve link vererek) kapyalamislar bir bloga dedi. O bahsettigi blog bu haberi de gordugum blog.
Haber oyle yazmiyor? Her ne hal ise, 'egitim'in ne oldugunun sarih bir tarifi var mi zaten?
Bu aynı elektrik faturası işine benziyor. Siz haklı da olsanız gelen borcu önce ödemeniz sonra da haklı görüyorsanız kendinizi, hukuki yollara başvurmanız isteniyor. Bu olayda da her türlü engellemeyi yapıp sonra haklıysan hukuki yollara başvur deniyor.
Bu iyi benzetme olmus, evet. Tabii bunun boyle olmasi ile devlet/vatandas dengesinin durumu arasinda nasil bir bag kurulabilir merak etmiyor degilim.
Başbakan'ın yaptığı açıklama da, fırsattan istifa edip, Kuran kursu ve bir sürü benzer faaliyetle ilgili bakın suç hep mevzuattan demek. Ortada açık olarak, bir bürokratın mevzuatı hatalı yorumlaması (bilerek veya bilmeyerek) olayı var.
Evet. Basbakanin niyetini okuyacak durumum yok ama gecmisi ve nelerden sikayet ettigi sakli degil. Yalniz bakin bir tur baski/denetim/gozetim filana cevaz verdigimiz zaman (hos soran yok ya?) ister istemez hem burokrati guclu yapiyoruz hem bir suru tarif zorlugu cekiyoruz. Yetkin bey Nurcu demis mesela, Said-i Nursi'nin eserlerinin karsilikli okunacagi edebiyat kampi olsa ne olacak? Eninde sonunda -- eger kanunlarin arkasindaki fikri dogru anliyorsak -- bir takdir meselesi oluyor. Nur risalesi okumayi birakin, pekiyi Marx'in eserlerinin tartisildigi siyaset bilimi kampi olsa? Ya dokuz isik teorisinin tartisildigi arada sirada da jimastik hareketlerinin yapildigi saglikli kafa saglikli beden kampi? Bunlara (artik konjonkture gore) karismak istiyor devletimiz (hakli veya haksiz) ve eninde sonunda is insiyatife biniyor bence. Hem devlette bu gucun olmasini arzu edip, hem (belki ruzgar baska taraftan esince) cekilen sIkIntIdan sikayet ediyor da olabiliriz, bilmiyorum. En azindan bana size gozuktugu kadar acik gozukmuyor durum.
Çünkü bürokrasiye göre burada yapılan 'eğitim'di ve Türkiye'de mevzuata göre bir 'eğitim'in yasal olması için öncelikle izne ve daha önemlisi denetime tabi olmasıydı. Böyle bir organizasyon için Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ne yaptığını bildirmek ve izin almak gerekiyordu.
Eh bu durup dururken mi boyle olmus, yoksa bu tur 'kamp', 'egitim faaliyeti' filana devletin 'tehlike' olarak gordugu guruplar da mi bulasmis? Haber bunu yazmiyor. Diger yorumlarda birkac ima var tabii.
Netameli isleri bir kenara birakalim, baska tarafina bakalim. Izin ve denetime tabi olmadan bu tur faaliyetler matematik disi bir alanda yapiliyor olsa, ve/veya yine yetiskinlere dandik hatta zararli sayilacak seyler ogreten veya gurup calismasi yapan olusumlar iyi bir PR ile meshur olsa, bu sefer de ayni sayfalardan 'devlet nerede?' 'denetimsiz kurslar insan kazikliyor' filan diye haberler okumayacak miydik acaba?
Nesin Vakfi ile ozellikle mi ugrasilmistir bunu bilemiyoruz, ama ortada islemeyen/agir isleyen bir imar/izin sureci ve hevesinden dolayi bunu ihlal etmeyi secmis bir gurup, nasil olduysa hizli hareket eden devlet ve ustune belki sadece bir matematik profesorunun hosumuza giden bir cabasi oldugu icin denetim/izin geregine takilmasi bize itici gelen bir kurs calismasi var. Butun bunlardan bir ders cikabilir ama buradaki insanlarin bile cikacak ders konsunda mutabik kalacaklarini zannetmiyorum -- bir nokta haricinde o da su: bol bol kanun ve nadir/secerek uygulama devlet gucu kullanimini efektif olarak keyfi hale getiriyor. Umraniye'de kacak yapi olabilir, ama Selcuk'ta (muydu?) olamaz diye yazan bir kanun yok, bu konuda insanin onunu gorebilmesi icin kanun harici kistaslar ile devlet otoritesinin nasil kullanilacagini kestirebilmesi gerekiyor. (Bu Tarik beyin ornegi) Benzer sekilde, egitim denetimi vs. isleri de egitimin icerige bagli olarak basa bela getirebiliyor ama bunun da yazilisi yok, olsa olsa ile bulunuyor. (Bu da Yetkin beyin ornegi).
Benim gorebildigim bu.
Hah, benim baktigim yerden bakiyor olsaniz, deli olmaniz lazim gelirdi bunun boyle oldugunu dusunmeniz icin. Zaten su imayi anlayabilmem sunun surasinda bir senelik hikaye (evvelce 'nereden cikti ve kimdir bu adamlar' filan derdim icimden). TR'de universite ortamindan ayildigimda Kenan Evren hala cumhurbaskani idi, zottirik zengin cocuklarina musallat olan Adana Hoca (daha ismi degismemisti) da en etkili adamdi bulundugum okulda. Dolayisiyla sizin veya cemaat orgutlenmesinin ayyuka ciktigi zamanlarda okullarda dolasanlarin lak diye anladiginiz seyleri, ben ancak 'olsa olsa' diye dusunerek anlayabiliyorum.
Aradan laf seçmeye devam edecek misiniz? Siz inanıyor musunuz, Atatürk'ü önder olarak görenlerle deccal olarak görenlerin; (fikri manada) uzlaşabileceğine.
Hayir inanmiyorum, ama fikirlerin statik olmasi gerekmedigini, kutuplasmanin ayrismaya donusmemesinin iki tarafin fikriyatina da kismi evrim gecirtebilecegini dusunuyorum. Daha dogrusu bu niye olamaz onu anlamiyorum. Dedigim de oydu zaten. En azindan aklimdaki oydu.
Bakın bu adamlar böyledir deyince; gelin canlar bir olalım deyip susmaya ikna olmalı mıyım?
Yoo, ama o konusmanin insanlari nereye vardirdigini da merak etmiyor degilim.
Hemen konuyu kişilerin dini inanç özgürlüğüne çekip bel altından vurmuş olmuyor musunuz?(Avukatlık buradan geliyor)
Anladim simdi, ama niyetim o degildi. Nasil iki kutup olunmaz diye dusunurken aklima geldi ve dusundum ki ozel bir kamp olduguna gore 'bizi almiyorlar' veya 'biz ibadet edemiyoruz' sikayetlerinin olmasi gerekmiyor. Onlar oradan cikti.
Kendime mi saklayayım yani fikirlerimi? İstediğiniz bu mudur?
Susun demis miyim size? Oyle bir ima oldu ise -- ki kastim o degildi -- ozur dilerim.
Acaba yazdigimda bir avukatlik yahut baska bir sinsi/gizli neyse maksat olmamasi mumkun degil midir? Ne bileyim kimin avukatligi oldu simdi? Ihtimaller nedir?
Matematik ogrenmenin sizi bizi olmasa; mesela Nurcu 'bu isin dini olmaz' deyip Nesin Vakfi'na yardim etse; onlar da 'gelin, burada basortunuze de ellenmez, mescit icin yer de ayrilir' dese ;bu alinmaya, gucenmeye, tedirginlige filan harcanan enerji faydali bir ise harcansa? Boyle olmadigini biliyorum ama niye olamamasi garantiymis gibi davraniyoruz onu bilmiyorum. Dunya barisi, esitlik, ne bileyim aclarin hemen doymasi filan gibi degil ki bu? Anlayan varsa bana da anlatsin.
Silikon vadisi/girisimcilik filan karsilastirmasi yapilacaksa, ayni zaman zarfinda kac sirketin kapandigi, kac fikrin denenip netice alinamadigi filana da bakilmali herhalde. Islerin o tarafini pek konusmuyoruz, ama insan kaynaginin verimli yerlere kaymasi icin onemli bir mekanizma o da.
(defun score (al aw hici ns sci size) (+ (* 0.1 al) (* 0.2 aw) (* 0.2 hici) (* 0.2 ns) (* 0.2 sci) (* 0.1 size))) Bu IU (OP dahil): (score 16.6 0 0 1.6 30.5 14.7) 9.55 Bu sonuncu: (score 0 0 0 7.8 27.4 12.8) 8.32 Bu IU (OP haric): (score 0.0 0 0 1.6 30.5 14.7) 7.890000000000001
Iki konu da anlasilmayinca, anlayanlar anlamayanlarin anlamamasini anlayamayabiliyorlar tabii.
Hele bunun ltU'da "Pardus fonksiyonel" olarak yaziliyor oldugu yanilgisi icimi acitiyor.
Duzeltmek mumkun olabilir, bizim buradaki bloglardan talkback filan yapmayi deneyecek olan var mi?
Bilgisayarlı Çeviri ( 4)