Bir Üniversite İlk 500'e Nobel'le mi Girer Rektörle mi?

0
FZ
Her zaman çok özel ve tartışmaya müsait olmayan koşullarda yaşayan TC'den SharpenLess bildiriyor:

ZAMAN gazetesinde 2 Ağustos 2007, Salı günü, Kemal Alemdaroğlu gitti, İstanbul Üniversitesi ilk 500'e girdi başlıklı bir haber çıktı. Haberde Türkiye'den İstanbul Üniversitesi'nin Dünyadaki En İyi 500 Üniversitesi listesine girmiş olduğu belirtiliyor ve başlıkta da olduğu gibi bu durum bir rektörün gidişi ve farklı bir rektörün gelişi ile yoğun şekilde ilişkilendiriliyor. Oysa...
Oysa yine aynı haber metninde şöyle bir cümle var: "En iyi 500 üniversite araştırmasında dikkate alınan kriterlerden bazıları şöyle: Üniversite mezunları veya personelinin Nobel ödülü alıp almadığı...".

Nobel ödülü. Türkiye. İstanbul. ... ... İstanbul Üniversitesi. Eski bir İstanbul Üniversitesi mezunu. Nobel almış olan biri. Kim acaba?

FM üyelerinden bm, dusunceler.org blogundaki bir yorumunda bu konuya eğlenceli bir şekilde değinmiş.

Yine ve yeniden, hep birlikte bazı kavramları düşünmekte, tartışmakta, masaya yatırmakta fayda var gibi görünüyor: Düşünce namusu, düşünce ahlakı ve disiplini, felsefe, dünya standartlarında iş yapmak, 'bilgi'ye saygı, objektif habercilik, vs.

Görüşler

0
ozancaglayan
Nobel'le de girse rektörle de girse, ikisi de ayrı ayrı acıklı ve düşündürücü.
0
bm
Diger taraftan, o listenin ne derece onemli bir liste oldugu, o kriterlerin takmamiz gereken kriterler olup olmadigi, bilim islerinde artik net ve nispeten alcalmis gumruk sInIrlari (gulmeyin, kitap getirmek buyuk mesele idi eskiden) olan bir dunyada memleketimizin genclerinin gelisiminin ne derece cografya ile sInIrlandigi oldugu filan tartisilir. (Ozellikle bizim alanlarda, ve yabanci dil bilenler icin).

Yahut tartismayiz, isimize bakariz. Ne Cinli'nin listesine, ne borazan basinin propgandasina, ne hangi tur/takimdan adamin ikbal sahibi olmasinin 'hayirli' olduguna filan pek bakmayiz. O blog laklakinda cesitli gazetelerden cigerinin kac para edecegi gayet supheli insanlar okuyucularina pek de yenilir yutulur olmayan laflari 'aha budur' diye yutturduklari icin biraz ilgilendim ben. Yoksa (cevap verdigim OC dahil) simdi universitede olan neslimizden nispeten sansli olanlar bu basinda gakguk edenlerden farsah farsah daha 'adam' ve uretken olacaklar. (Valla gaz vermek icin demiyorum, imkanlar degisik ve insanlar daha uyanik ve cesaretli filan gibi geliyor bana -- samimiyim yani.)
0
sosgezbir
Anlayabildiğim kadarıyla Fetullahcı basın Zaman gazetesi kendi siyasal düşüncesine ters olan Kemal Alemdaroğlunu kötülemek amaçlı böyle bir yoruma yer vermiş. Olur böyel malum basın hep yapar böyle başlıklar. Gül-geç.
0
Zebani
Ne kadar kolay böyle yaftalamak... Bahsettiğiniz şahsın bizzat "Fetullahcı" diye hitap edenlere bedduası var diye biliyorum. Allah katında hanginiz daha değerlisiniz onu da Allah bilir ben sadece bildiğimi paylaşayım dedim. (Doğru veya yanlış!)

Gazetenin yaptığına gelince, evet okuduklarımdan anladığım (derinine inip incelemedim) gazete yanlış yapmıştır gibi görünüyor.

Ama gazetedeki haberi okuyunca...
=================================
En iyi 500 üniversite araştırmasında dikkate alınan kriterlerden bazıları şöyle: Üniversite mezunları veya personelinin Nobel ödülü alıp almadığı, akademisyenlerin ürettiği makalelerin uluslararası piyasada referans kabul edilip edilmediği, bilimsel atıf indekslerinde yer alan bilimsel makale sayıları.

Tuncer Çetinkaya
================================

yazıdan aldığım bu kısmı okursanız Nobel Ödül'ü almış bir üyeye sahip olmak tek başına ilk 500'e girme kriteri de değil. Yani Nobel Ödüllü şahsın üniversitenin "puanına" ne kadar katkı yaptığını bilmiyoruz. (derine inmeye de gerek yokmuş!)

At gözlüğünü Allah hepimizin gözünden alır inş. diye dua ediyorum.
0
bm
At gozlugu filan gibi laflardan evvel isterseniz bir iki tik yapin da o hesabi bir kontrol edin. Yanlis varsa duzeltebilirsiniz, linkli yerde yeterli bilgi var.

0
Zebani
Müsait bir anımda yaparım. O linke baktım ama alttaki mesajın ilişkili olduğunu görememişim bu saatte. Ama kontrol edeceğim. Hesabı yapan arkadaşın kabulleri doğru mu? onu da kontrol edeceğim.

At gözlüğü ben de varmış demek ki??? Ben kendimi bundan da muaf görmedim. Sayın bm....
0
Zebani
"laflar" bunu üslubunuzu da hiç hoş bulmadım.
0
Zebani
Arkadaşın hesabı %100 doğru görünmüyor. Ama yaptığı hata da arkadaşın sonucu hatalı çıkaracak ölçüde de hatalı değil gibi görünüyor.

Çünkü verilen yüzdeleri baz alarak hesap yaptığınız da "Toplam Puan" kısmına daha önceden hesaplanıp konan puanları birebir elde edemiyorsunuz (neden kaynaklanıyor bilemiyorum)0,50 civarında bir fark çıkıyor. (Hepsi için tek tek bakmadım.) Bu farkında arkadaşın ulaştığı sonucu değiştireceğini düşünmüyorum.

Burada hatalı olan haberi yapan kişidir veya haberi yapan kişi+gazetedeki amirleridir.

Ama "Fethullahcı" vs. ci demek de doğru bir davranış olmasa gerek...

Bu hesabı tekrar yapmak da bir iki tıktan fazlasıyla oluyor. Azcık kafa patlatıp. Makinanıza Acrobat Reader kurmayı gerektiriryor...
0
bm
Ben webdekinden yaptim, acrobat kurmam gerekmedi. Belki pdf'lerdeki bilgi biraz degisiktir? Yaptigim yerden kopyalayayim (emacs lisp):
(defun score (al aw hici ns sci size) (+ (* 0.1 al) (* 0.2 aw) (* 0.2 hici) (* 0.2 ns) (* 0.2 sci) (* 0.1 size))) Bu IU (OP dahil): (score 16.6 0 0 1.6 30.5 14.7) 9.55 Bu sonuncu: (score 0 0 0 7.8 27.4 12.8) 8.32 Bu IU (OP haric): (score 0.0 0 0 1.6 30.5 14.7) 7.890000000000001
0
Zebani
pdf'ler bilgiyi almak için gerekti. Başka bir link var idi de görmediysem ona da özür ola. (emac lisp bilmiyorum onun için uğraşmaya da gerek yok. eski usül bir hesap makinası yeterli olsa gerek...)
0
bm
Suradan buldum rakamlari. Ozellikle elisp kullanmak onelmi degil, elle yapilacak isti bu ama benim emacs buyuk elektrik kesintisi olmazsa aylarca acik durdugu icin boyle kullaninca seritli hesap makinesi gibi oluyor, bakip buluyorum neyi nasil yaptigimi. En nihayet o rakamlari o carpanlarla carpip toplama isi tabii.
0
onur80
Fethullahci yerine ne kullanacagız?
Sadece meraktan sordum, Turkcede baska ifade yontemi var mı?
0
Zebani
Ne derseniz deyin efendim! Ama emin olun başka yolları da var!

"Fethullahçı" diyerek şirke düşmüş olma ihtimaliniz de var bence... (dikkat edin bence diyorum bu benim kendi düşüncem kimseyi bağlamaz...).

Çünkü bu hareketin için de bulunan iyi niyetliler (sapkınlar ve çürük elmalar değil) Fethullah Gülen için orada değil Allah rızası için orada...

Ha benimkini saflık olarak görebilirsiniz, olabilir. Ama tasvip etmediğim şeyler olsa da bu harekette Allah'tan ümidim var kötüye değil iyiye ve hayıra işler yapacaklarına dair...
0
aali53
Zaman Gazetesi severek takip ettiğim bir gazete.

Ben İÜ öğrencisiyim Alemdaroğlu dönemi gerçekten berbattı ve Parlak dönemide soyadı kadar olmasada parlak :)

Ama gazetenin yaptığı bence doğru bir şey değil. İÜ ilk 500e girdiyse Parlağı tebrik et ama Adam çekmiş gitmiş ona çamur atmanın ne gereği var. Biz hataları unutmuş gibi yapmayı seven bir milletiz. Varsın onun yaptıklarıda geçmişte kalsın.
0
GtG
Bir gazetede yapilan anlamsiz, hatali veya tarafli haberleri tartismak/okumak icin insanlar buraya gelmiyor. Bu kritere uygun haberleri listelemeye baslarsak da korkarim ki burasi televizyondaki bir cok seviyesiz programi aratmamaya baslayabilir.
Dolayisi ile ilerde bu acidan, sorumlulugunuzu hatirlayarak, girdileri secerken birkez daha dusuneceginize ve bu paylasim ortamini koruyacaginiza inaniyorum.

Saygilar...
0
gordisc
Buradaki eleştiri de taraflı olmus kanımca. Haber taraflı yapılmıs olsa da haberin resminin altında şöyle yazıyor:

"İÜ, Alemdaroğlu'nun rektörlüğü döneminde bilimsel çalışmalardan çok yolsuzluk ve kavgalarla gündeme gelmişti. 25 Ekim 2003'te YÖK'ün düzenlediği rektörler yürüyüşünde "Ordu göreve" pankartı açılmıştı. Alemdaroğlu, İÜ'yü kışlaya çevirmekle suçlanmıştı."

Yani ilgili şahisla farklı fikirde olmak bir yana, üniversiteye yarardan cok zarari dokunmus bir idareciyi elestirmek de elestiri konusu edilmis yazinizda.

Haberi degil de haberi yapan kurumu yerme gibi bir durum algiladim bu postunuzda. yanlisim affola...

Uzun süredir takip ediyorum blogunuzu. bu post beni sasirtti...
0
FZ
Yani ilgili şahisla farklı fikirde olmak bir yana, üniversiteye yarardan cok zarari dokunmus bir idareciyi elestirmek de elestiri konusu edilmis yazinizda.

Haberi degil de haberi yapan kurumu yerme gibi bir durum algiladim bu postunuzda. yanlisim affola...


Üniversitenin ilk 500'e girmesini kısa süre önce ayrılan rektöre bağlamak ve "rektör gitti, üniversite ilk 500'e girdi" demek pek de düşünce namusu ile bağdaşır bir tavır gibi görünmediği ve bu mevzu bilim, üniversite, vb. konularla alakalı olduğu için burada, yani FM ortamında buna yer verip eleştirdik. Niyetimiz kesinlikle gitmiş olan rektörü savunmak değildi. Ülkemiz düşünce dünyasında en çok sıkıntısı çekilen şeylerden birinin doğru dürüst bir eleştiri geleneği olduğunu düşünüyoruz, bir şeyi, birini eleştirecekse birileri, bir gazete filan, bunu mümkünse komik duruma düşmeden yapsın istiyoruz. Eğer yapmıyorsa biz de bunu nasıl algıladığımızı elimizden geldiğince ortaya koymaya çalışıyoruz.
0
bm
Burada basinla ugrasilmasi yeni degil ki? Demin baktim ben en az uc kere yapmisim:

http://www.fazlamesai.net/?a=article&sid=3265
http://www.fazlamesai.net/?a=article&sid=2602
http://www.fazlamesai.net/?a=article&sid=2160

Ha onlarin ucu de Dogan gurubu idi, ve icinde sevilmeyen bir rektorun ismi gecmiyordu. Belki sebep odur.
0
gordisc
Siz de haklisiniz tabii...
0
starsailor
Kemal Alemdaroglunun gitmesiyle bunun direk alakasi yok ama bu intihalci(kopyaci) bir ogretim gorevlisinin univesitede olmamasi gerektigi gercegini degistirmez....
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Telekom Zamları Yargı Yolunda

FZ

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Fatih Dinler, milyonlarca kullanıcı adına Telekom'u dava ediyor. Türk Telekom'un Internet erişim ücretlerine yapmış olduğu zam ile ilgili olarak dava açtıklarını belirten Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Fatih Dinler; “internet erişim ücretlerine yapılan zamlar “sosyal devlet” ve “hukuk devleti” ilkelerine aykırı olduğu gibi haberleşme özgürlüğüne de vurulan bir darbedir. " dedi.

Türkiye OECD sonuncusu

FZ

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından gerçekleştirilen ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu OECD üyesi 30 ülkeyi kapsayan 'Dünya Ölçeği Türkiye Gerçeği Raporu'nun birinci bölümü dün açıklandı. OECD, Dünya Ekonomik Forumu (WEF), Uluslararası İşletme ve İdare Enstitüsü (IMD), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Uluslararası Haberleşme Birliği (ICU), Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerinden yararlanılarak yapılan ve 12 farklı alanı mercek altına alan araştırmada, Türkiye'nin özellikle sağlık, eğitim, bilim ve teknoloji alanında 'karanlık tablo' çizdiği belirtildi.

Türkiye, uluslararası alanda rekabet edebilirlik, büyümeye bağlı rekabet edebilirlik, teknoloji, yenilik ve gelişim dereceleri ile endüstriyel üretim ve büyüme endeksine göre 30'uncu, iş verimliliği ve şirket operasyonları ve strateji derecelerinde 29'uncu sırada. Sokaklarının ancak yüzde 28'inde kaldırım bulunan Türkiye, bu oranla 30 ülke arasında 29'uncu, havaalanı endeksine göre ise 15'inci sırada yer alıyor. Türkiye'de halen her 100 kişiden 35'inin cep telefonu (GSM) olmasına karşın 30 ülke arasında 29'uncu sırada olmaktan da kurtulamıyor. Türkiye, internet servis kullanımında her 10 bin kişide 729 kişiyle 29'uncu, her yüz kişide dört kişilik bilgisayar sayısı ile 30'uncu sırada yer alıyor.

Kaynak: Radikal

Korsana hayır, korsana evet - II

sundance

BBC'de yeralan habere göre dünyanın önde gelen müzik şirketlerinden Universal, dünya çapında CD fiyatlarını %30 oranında azaltacağını açıkladı.

Daha önce Fazlamesai olarak bu konuya değinmiş ve aslında müzik ve film şirketlerinin ne kadar yüksek kar marjlarıyla çalıştıklarından, özellikle CD'lerin sebepsizce yüksek fiyatlı olduğundan bahsetmiştik. Görülen o ki, Universal'ın bu kararını değerlendiren bağımsız uzmanlar da bu indirimi korsan medyalara borçlu olduğumuza karar vermişler. Kuro5hin'in detaylı yorumlarını okumanızı tavsiye ederim.

İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları

FZ

Bazı suçlar vardır, o kadar büyüktürler ki, aslında ortada bir suçlu yoktur.

ABD'de doktora çalışmalarını sürdürmekte olan A. Murat Eren, Türkiye'deki akademik ortamın barındırdığı trajikomik ve içler acısı bir konferansa dair zehir zemberek eleştirlerini İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları başlıklı blog girdisinde sıralamış

Bilimsel Toplantıların Duyuru Siteleri: Erişilebilirlik Üstüne

FZ

İki farklı bilimsel toplantı. İki farklı duyuru web sitesi.

Bu sitelerin amacı nedir, bağlanan kişiye en kestirme yoldan o bilimsel toplantı ile ilgili detayları sunmaktır öyle değil mi, yani toplantı yeri, tarihi, katılım şartları, vs.

Amaç bilgi vermekse bunun için standartların kullanılması, web sitesinin olabildiğince hedefe yönelik, kolay erişilebilir ve her türlü platformdan ulaşılabilir olması gerekmez mi? Böyle bir iş için grafik etkilerin yoğun olduğu, tamamen FLASH tabanlı bir siteyi mi tercih edersiniz yoksa w3c standartlarına uygun metin tabanlı web tarayıcılarla dahi görüntülenebilecek bir siteyi mi? Tüm içeriği, tüm bilgileri bol grafik efektli bir FLASH dosyasının içine gömerek mi sunmayı tercih edersiniz yoksa metin tabanlı HTML ya da XHTML olarak sunmayı mı? Amaca uygun iş yapmayı mı yoksa sırf teknoloji olsun diye teknoloji kullanmayı mı?

Yorumu size bırakıyorum, buyrun kıyaslayın (kendiniz de benzer örnekler bulabilirsiniz):

1- http://www.dilkongre2004.anadolu.edu.tr/

2- http://cs.bilgi.edu.tr/pages/turing_days/

Not: İkinci web sitesi ile ilgili tek eleştiri Türkçe halinin olmaması olabilir ki söz konusu etkinlik İngilizce gerçekleştirileceği için belki bu mazur görülebilir (yine de Türkçesinin olması kötü olmazdı).