Avrupa'dan 'Memleket Manzaraları'

0
feran

Görüşler

0
sefalet

Şunlara iki çift laf edicem ama site üyeliği paralı mı bana mı öyle geldi.

Veya bana bu tür tatışmaların olduğu bir forum gösterin kolay girilebilecek, dilimi sivrilttim bekliyorum.
0
bm
Bir suru yer var. Usenet'de soc.culture.europe vardi eskiden ugrastigimiz, ben su sira Orkut'da lafliyorum bunlarla bazen. Sizi orkut'a alalim, artik davetiye de gerekmiyor olmasi lazim. Usenet'den biraz daha az rafine oradakiler, iki yudum kahve arasinda rahat laf sokusturabilirsiniz.

0
FZ
Yahu şimdi de AB vatandaşları, bu Türkler USENET'ten pek haberdar değil, NNTP filan pek uğraşmıyorlar, bakıyoruz 20 yıllık USENET'e pek kimseyi göremiyoruz sizlerden, globalleşemediniz, entegre olamadınız ortamlara diye pürüz çıkarmasınlar! :)
0
bm
Hah! Usenet canavari Serdar Argic var.

http://en.wikipedia.org/wiki/Serdar_Argic

0
zekeriya_akyildiz
avrupa birliği bizi istememekte haklı bir düşünün daha avrupa birliğine girmeden almanyanın neredeyse yarısı türk oldu; kültürleri değişti onlar değişti. Şimdi türkiye tam üye olursa halimiz ne olur diye korkuyorlar dolayısıyla; eğitim durumumuz sağlık durumumuz birde -evet ne yazıkki- 3.dünya ülkesi olmamız tabiki onları korkutuyor.

Durumu birde şöyle düşünün. bir bir orta asya topluluğu kurduk diyelim Türkiye-Suriye-İran-Irak-Afganistan- vs. vs. gibi ülkerlerde ilk üyelerimiz olsun aramızda bir sınır sorunu ve gümrük soruu olmasa isteyen isteği gibi gezse dolaşsa ne olur? istanbulun %kaçı bu insanlarla dolar? üniversite mezunu olduğu halde ancak çöpçü-bahçıvan vs. vs. gibi işlerde çalışan insanların durumu bu ucuz işgüçü altında ne olur?
0
sundance
Yahu yapmayın etmeyin. 82 milyon nüfusa sahip Almanya'da %2,5 oranında Türk var, yaklaşık 600,000 oy verebilen kişiye karşılık geliyor, hangi yarısından söz ediyorsunuz?
0
FZ
avrupa birliği bizi istememekte haklı bir düşünün daha avrupa birliğine girmeden almanyanın neredeyse yarısı türk oldu

Yarısı? %50 diyorsunuz yani? Harbiden mi? Çılgınsınız! :) Kültürleri de değişti demek? Hmm, yani oradaki 3., 4. kuşak Türkler oraya adapte olmadı, Almanları kendilerine adapte ettiler öyle mi? Maşallah. 41^41 kere.

kültürleri değişti onlar değişti. Şimdi türkiye tam üye olursa halimiz ne olur diye korkuyorlar dolayısıyla;

Evet, uyku tutmuyor olabilir. Memleket elden gidiyor diye düşünüp uykuları kaçıyor olabilir. Kültürleri filan, mazallah.

eğitim durumumuz sağlık durumumuz birde -evet ne yazıkki- 3.dünya ülkesi olmamız tabiki onları korkutuyor. .

Ben aslında başvuruda bulundum Orta Dünya ülkesi olalım diye ama bir iki bürokratik pürüz çıktı, onu da halledicez inşallah.

Bu arada Almanlar mütemadiyen korkuyor sanırım. Sahi, Almanca "korkak tavuk" nasıl denir?

Durumu birde şöyle düşünün. bir bir orta asya topluluğu kurduk diyelim

Kurmadık. Üç beş laf ettik. Sadece laf ettik. Herkes bazen hayal kurar.

Türkiye-Suriye-İran-Irak-Afganistan- vs. vs. gibi ülkerlerde ilk üyelerimiz olsun aramızda bir sınır sorunu ve gümrük soruu olmasa isteyen isteği gibi gezse dolaşsa ne olur? istanbulun %kaçı bu insanlarla dolar? üniversite mezunu olduğu halde ancak çöpçü-bahçıvan vs. vs. gibi işlerde çalışan insanların durumu bu ucuz işgüçü altında ne olur?

Spekülasyonun sonu yok tabii.
0
zekeriya_akyildiz
coward Huhn
0
zekeriya_akyildiz
şimdi size yapılmış önemli araştırmalrdan bahsedeceğim tüm dünyada yapılan ve türkiyenin bu sıraca kaçıncı sırada olduğunu filan anlatacağım, ama bana onları yabancılar hazırlamış bizi aşşağılamış diye karşı çıkacaksınız, miiliyetçi damarınız basacak gerçekleri tüm açılarıyla görmektense sadece size yarıyan taraflarını görüp diğerlerini rededeiceksiniz.

Şimdi ben avrupa birliğine giremiyeceğimizi söylemiyorum, ama gerekli medeniyet seviyesine ulaşamadığımızdan dem veriyorum-bunu kişisel algılamayın-. Avrupalılar bizi AB'ye alacaklar orasını merak etmeyin siz, ama alma sebebleri bizim süper ekonomimiz(!) veya aşırı uç hizmetlertimiz ve yaşam şartlarımız(!) değil sadece 70 milyon kişiye umut-ürün karışımını satmak-modern sömürge bir nevi-. İşte buyüzden avrupa birliğine toptan karşıyım.

Bize dayatılan, 3ekimde ve daha öncesinde imzalanan evrakları inceleyeniniz bir okuyanınız varmı içinde nelere söz vermişiz? Sonra bu antlaşmaları kafamıza kaktıklarında-yerine getirilmesini istediklerinde- şimdi AB istiyoruz diyen insanlar ozaman ne yapacak?
0
anonim
Ben aslında başvuruda bulundum Orta Dünya ülkesi olalım diye ama bir iki bürokratik pürüz çıktı, onu da halledicez inşallah.


Ya bu iş olmadan green card la falan gidilemiyor mu bu Orta Dünya ya ? Olmadı kaçak girme yollarını falan anlatsanız biraz ;-)

%50 gibi abartılı oranlara bir kenera bırakırsak benim şöyle bir tesbitim var pek de bilimsel olmayan...

Her hangi bir avrupa ülkesinde yaşayan Türk oranı ne kadar azsa o ülke de yapılan anketlerde Türkiye'nin AB üyeliğine destek o oranda yüksek çıkıyor. Bence bir doku uyuşmazlığından söz edebiliriz...
0
FZ
Pardon ama eğer gittiği ülkeye uyum sağlayan bir insan türü var ise o da Türklerdir! Etmeyin eylemeyin, Türkiye'ye gelen İngilizlere, Ruslara filan bakın, adamlar kendi mini ülkelerini, mini kasabalarını filan kurmaya kalkıyorlar. Avrupalıların medeniyet tarihlerine bakın, kaynaşmaya bir araya gelmeye alışık insanlar değiller, bizim gibi Anadolu kültürü ile, dört bir yandan gelen ve ülkemizden geçen alışveriş yolları gibi bir durumla muhatap olmamışlar yüzyıllar boyunca. Kale-kentlerine kapanıp arada da yok 50 yıl savaşlar, yok 100 yıl savaşları, yok sen protestansın, yok ben katoliğim diye birbirlerini kesip durmuşlar (bizde isyanlar olmadı mı, kelleler uçmadı mı, Anadolu'da da oluk oluk kan aktığı zamanlar oldu elbet ama biraz şu şehir ve farklı insanların birlikte yaşamasına odaklanalım ve bunu bir inceleyelim).

Farklılıklardan korkmayan kimlerdir, biz mi onlar mı? Kafayı "ötekiye", "yabancılaşmaya" filan takmışlar, onlar böyle pek bir derin entelektüel tartışmalara girmeden önce yüzyıllarca bu topraklarda 72 millet, çeşit çeşit din, bir arada yaşamadık mı? ABli entelektüellerin "öteki" diye isim koymaya çalışp sınır çizmaya çalıştıkları durumu biz içimize sindirip hayata devam etmedik mi?

Farklı olan ile, öteki olan ile birlikte yaşamak söz konusu ise bu konuda biz ABye ders veririz, onların bize ders vermesi pek söz konusu değil. Bakış açımızı biraz geniş tutalım. Dar politik kalıplara birkaç on yıllık tarihe sıkışıp kalmayalım.

Doku uyuşmazlığı yüzünden mi oradaki pek çok Türk oraya entegre oldu ve artık torunların anadili o ülkenin dili ve orada milletvekili oluyorlar, şirket kuruyorlar, ticaret yapıyorlar filan? Belli bir sosyoekonomik kesimden giden insanlarımızın yaşadığı ve yaşattığı problemlerden yola çıkıp genelleme yapmak ne kadar doğru?
0
FZ
Pardon ama eğer gittiği ülkeye uyum sağlayan bir insan türü var ise o da Türklerdir! Etmeyin eylemeyin, Türkiye'ye gelen İngilizlere, Ruslara filan bakın, adamlar kendi mini ülkelerini, mini kasabalarını filan kurmaya kalkıyorlar. Avrupalıların medeniyet tarihlerine bakın, kaynaşmaya bir araya gelmeye alışık insanlar değiller, bizim gibi Anadolu kültürü ile, dört bir yandan gelen ve ülkemizden geçen alışveriş yolları gibi bir durumla muhatap olmamışlar yüzyıllar boyunca. Kale-kentlerine kapanıp arada da yok 50 yıl savaşlar, yok 100 yıl savaşları, yok sen protestansın, yok ben katoliğim diye birbirlerini kesip durmuşlar (bizde isyanlar olmadı mı, kelleler uçmadı mı, Anadolu'da da oluk oluk kan aktığı zamanlar oldu elbet ama biraz şu şehir ve farklı insanların birlikte yaşamasına odaklanalım ve bunu bir inceleyelim).

Farklılıklardan korkmayan kimlerdir, biz mi onlar mı? Kafayı "ötekiye", "yabancılaşmaya" filan takmışlar, onlar böyle pek bir derin entelektüel tartışmalara girmeden önce yüzyıllarca bu topraklarda 72 millet, çeşit çeşit din, bir arada yaşamadık mı? ABli entelektüellerin "öteki" diye isim koymaya çalışp sınır çizmaya çalıştıkları durumu biz içimize sindirip hayata devam etmedik mi?

Farklı olan ile, öteki olan ile birlikte yaşamak söz konusu ise bu konuda biz ABye ders veririz, onların bize ders vermesi pek söz konusu değil. Bakış açımızı biraz geniş tutalım. Dar politik kalıplara birkaç on yıllık tarihe sıkışıp kalmayalım.

Doku uyuşmazlığı yüzünden mi oradaki pek çok Türk oraya entegre oldu ve artık torunların anadili o ülkenin dili ve orada milletvekili oluyorlar, şirket kuruyorlar, ticaret yapıyorlar filan? Belli bir sosyoekonomik kesimden giden insanlarımızın yaşadığı ve yaşattığı problemlerden yola çıkıp genelleme yapmak ne kadar doğru?
0
sefalet

Şimdi ben adres filan istedim ama şöyle bir düşününce, bu başlığın ismi gibi epey bir insanımız da kendi memleketini "Avrupa'dan 'Memleket Manzaraları'" şeklinde görmüyor mu?Hangi birine laf yetiştiriceksin.

Kendini daimi 3.dünya ülkesi olarak gören, her konuda sabit bir batılı bakış açısıyla değerlendirme yapan insanımız ile de uzun uzun tartışmak gerekiyor.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bugün Wikipedia için ne yaptın?

FZ

Siz bu satırları okurken, Trabzon'un Beşikdüzü ilçesi dünyanın en büyük sanal kütüphanesine 100 bin yeni Türkçe madde katmak için çalışıyor olacak! Beşikdüzü Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal, ayda 2.5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen 'www.wikipedia.org'a 100 bin yeni Türkçe madde için ikinci bir kampanya başlattı. Buna göre yıl boyu ilçedeki her öğrenci 10, her öğretmen ise 100 Türkçe madde hazırlayarak gönderecek.

Kaynak: Doruk üzerinden Radikal

Kusura bakmayın, anadilinizin sözcükleri lisanslı, veremeyiz!

FZ

Birkaç hafta önce Türk Dil Kurumu sitesine gidip bilgi formunu doldurmuş ve "Türkçe Sözlük"ün veritabanını istemiş, nereden ulaşabileceğimi sormuştum. Söz konusu veritabanına erişmenin doğal hakkım olduğunu düşünüyordum çünkü TDK bir devlet kurumu idi, bizim vergilerimizle maaşlarını alan devlet memurlarını bünyesinde barındırıyordu ve ortaya konan eser de görev bağlamında yapılmıştı.

Maalesef kendilerinden hiçbir ses seda çıkmadı. Ancak öğrendim ki bir başka araştırmacı da benzer başvuruda bulunmuş ve başvurusundan 1 yıl sonra şöyle bir cevap almış:

Türkiye'de Tehlikeli Bir Salgın: 400.000 kişi hasta

FZ

Dünya Sağlık Teşkilatı'nın salgın hastalıkları izleme odasında bilgisayarlara bağlı duran alarm kesik kesik ötmeye başladı. Nöbetçi iki uzman hemen özel ekranın başına koştular. Ne oluyordu? Çin'de yeni SARS vakaları mı görülmüştü? Yoksa beklenen 'kuş gribi' bir yerde çirkin yüzünü mü göstermişti? Ya da Afrika'daki AIDS faciasında yeni bir sıçrama mı gerçekleşmişti?

Ekrandaki verileri izleyen uzman: "Kötü haber Türkiye'den" dedi. Tuşlara birkaç kez dokunup bir süre araştırma yaptı. "Bir çeşit üst solunum yolları enfeksiyonu olarak başlıyor ama başka biçimlerde de kendisini gösterebiliyor. Özellikle gençleri vuruyor. Kız-erkek ayrımı yapmıyor."

Türkiye'de Açık Kaynaklı Biyoteknoloji

arikan

DNA koddur. Bilgisyar kodu birler ve sifirlardan olusurken, hayat bicimlerini tanimlayan DNA seker, fosfat ve A (Adenine), C (Cytosine), G (Guanine), ve T (Thymine) harfleriyle tanimlanan azotlu baz dizilerden olusmaktadir. DNA ile bilgisayar kodu arasindaki iliski su sekilde saglanmaktadir:

A = 00
C = 10
G = 01
T = 11

Bugun birler ve sifirlar ile yaratilmis yazilimlar acik olarak dagitilabiliyorsa ayni durum DNA kodlari ile yaratilmis biyoteknolojik urunler icin de gecerli olmalidir. Turkiye'de bu durum nasil anlasiliyor?

Türkiye'nin Bilişim Karnesi: Yine Sınıfta Kaldık

FZ

3 milyar dolarlık bir pazar yaratan Türk bilişim sektörünün ağırlığı donanım satışı üstüne. Yazılımın payı hâlâ çok küçük. Türk firmaların yazılım ihracatıysa 80 milyon doları geçmiyor. Örneğin Hindistan'da bu rakam 15 milyar dolar; 2008 yılı hedefiyse 50 milyar dolar.

Araştırma şirketi Gartner'ın DataQuest raporuna göre Türkiye 1000 kişi başına toplam PC sayısı sıralamasında 44. sırayla en dipteki ülkelerden biri.

Türklerin yüzde 77'si bilgisayar, yüzde 82.5'iyse internet kullanmamamış.