Basından: 10 Soruda Elektronik İmza

0
anonim
Aşağıdaki iki soru ilginç gözüküyor:

Şu anda hangi devlet daireleri e-imzalı belge kabul ediyor?

Nikah, tapu gibi tanıklık gerektiren durumlar hariç, yasaya göre tüm kamu kurumları, vatandaşın elektronik imzalı dilekçesini kabul etmek, işleme koymak zorunda. Örneğin pasaport başvuru formunu internetten doldurduktan sonra, imza atmak için emniyet müdürlüğüne gitmek gerekiyor. Bundan sonra pasaport bürosuna elektronik imzalı dilekçe gönderildiğinde belgenin işleme konması gerekiyor. Memurlar sorun çıkardığında Kamu SM’e başvurmak yeterli. (www.kamusm.gov.tr)

Özel kurumlar, mesela bankalar da şu anda e-imzalı belgeleri kabul etmek zorunda mı?

Tüm özel kurumlar, e-imzalı dilekçeleri kabul etmek zorunda. Bir EFT talimatını e-imza ile bankaya gönderebilirsiniz. Tüm bankalar sistemlerini elektronik imzaya uyarlayana kadar bazı aksaklıklar yaşanması bekleniyor. Geçmişte internet üzerindeki işlemlerde banka kayıtları esas kabul ediliyordu. Bundan sonra sanal ortamda elektronik imzayla yapılan işlem belgeleri mahkemelerde de kanıt yerine geçecek.

Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Görüşler

0
ae
Pasaport uygulmasının kendisi düzgün çalışmıyor ki e-imzalısı çalışsın. Uğraşıp didinip başvuru yapıyorsun netten, sonra şubeye gidersin ve derlerki internet başvursunun bi anlamı yok alın bunları bir daha doldurun. Elbet bir gün tam entegre olacagiz. Ümidim var.
0
Zebani
Bir gün bütün insanlık barkodlarla fişlenir. :) O zaman hiç bir sıkıntı kalmaz. :)
0
ae
Dün gece The Island'ı izledim, o aklıma geldi şimdi :) Hmm , şimdide Minority Report geldi, orda barkod yerine gözlerden herkesi bulup, kişiye özel reklam bile yayınlıyorlardı.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

WordPress Sansürünün Arkasından Adnan Hoca Çıktı

anonim

Bir süre önce mahkeme kararıyla engellenen wordpress sansürünün arkasından Adnan Oktar çıktı. Engellemeyle ilgili Blog Kazanı'na bir açıklama gönderen Adnan Oktar'ın savunması ise şöyle:

FATİH projesinde neden PARDUS kullanılmıyor?

anonim

FATİH projesinde PARDUS'un neden kullanılmadığına dair bir bilgi bulabilsek ne iyi olurdu. Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar varsa yorum yazarsa iyi olur. Sabah gazetesinin haberine göre proje çok kapsamlı ve büyük. Bu kadar kapsamlı bir projede eğer PARDUS kullanılsa idi ne olurdu? Veya kullanıyor da biz mi bilmiyoruz?

Tom Waits, Rain Dogs ve Arçelik

redogre

Bu aslında bir haber sayılmaz. Şarkı 1985 yılında yapılmış Rain Dogs albümünden "Jockey Full of Bourbon". Arçelik reklamında 1999-2000 yıllarında cingıl olarak kullanılmıştı. Hala da kullanılıyor arada bir. Bunun nesi ilginç? İlginç olan şarkının sözleri.
Nakarat kısmı şöyle:

Hey little bird, fly away home
Your house is on fire, children are alone

Türkçe meali ise:
Hey küçük kuş, haydi eve uç
Evinde yangın var, çocukların yanlız


Arçelik huzur dolu aile hayatını gösterirken kullanıyor bu müziği. Böyle bir ironi herhalde sadece biz Türklere özgü.
Şarkının tüm sözleri için: tom waits lyrics archive
Not: Konuya dikkatimi çeken Zoe'ye teşekkürler.

Usta bir felsefeci ile hayat,bilgelik, anti-depresanlar ve akademisyenlik üstüne

FZ

Ülkemizin tanınmış felsefecilerinden ve bilim felsefesi, bilgi teorisi, felsefe tarihi, ahlak felsefesi üzerinde uzmanlaşmış araştırmacılarından, ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam kendisiyle yapılmış son röportajlardan birinde pek çok konudan, her zamanki sıradışı ve çarpıcı üslubuyla bahsediyor.

İnam'ın değindiği konular arasında bilge bir adamın neden fırlama olması gerektiği, akademisyenliğin hiç bilgece bir iş olmadığı, şeytanla konuşmanın nasıl bir şey olduğu, ODTÜ gençliğinin büyük bir kısmının neden bunalıp anti-depresan kullanmaya başladığı, Platon'dan bugüne memleketinin halinin ne olacacağının neden bir türlü karara bağlanamadığı gibi şeyler var.

Zaman zaman FM'de girdiğimiz tartışmalar bağlamında da pek çok şey çağrıştırabilecek, güzel ve eğlenceli bir yazı.

Yaşasın Internet, yaşasın sansür!

anonim

Internet üzerinde Türkçe yayın yapan ve güncel medya eleştirisi konusunda haklı bir şöhret sahibi olan MEDYAKRONİK geçen hafta aldığı bir kararla maalesef hem bu şöhretine gölge düşürdü hem de ülkemizin içinde bulunduğu sosyoekonomikpolitik durumu ve büyük sermaye bağlantılı medya gruplarının nelere kadir olduğunu bir kez daha gösterdi.