Yer sağlayıcı faaliyet belgesi yükümlülükleri

0
mow
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (tib.gov.tr) tarafından Türkiye menşeili barındırma şirketlerine 5651 sayılı kanuna dayanılarak "yer sağlayıcı faaliyet belgesi" veriliyor. Fakat her nasılsa kanunda ve/veya yönetmelikte bulunmayan bir uygulamayı TİB zorunlu kılıyor. Faaliyet belgeli şirkete ait ticari sır niteliğindeki bazı bilgiler alenen ve belli bir "csv" formatında sisteme her ayın başında yüklenmek zorunda.
İlgili yönetmeliğin 14. maddesinde tanımlanan yükümlülükler ise şöyle;
MADDE 14 – (1) Erişim sağlayıcıları ve yer sağlayıcıları aşağıda belirtilen tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında, kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde, iletişim başlığı altında, doğru, eksiksiz ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür. a) Gerçek kişi ise; adı ve soyadı, tüzel kişi ise unvanı ve sorumlu kişiler, vergi kimlik numarası veya ticaret sicil numarası, b) Yerleşim yeri, tüzel kişi ise merkezinin bulunduğu yer, c) Elektronik iletişim adresi ve telefon numarası, ç) Sunduğu hizmet bir merciin iznine veya denetimine tabi bir faaliyet çerçevesinde yapılıyor ise yetkili denetim merciine ilişkin bilgiler. (2) Yer sağlayıcı faaliyetini sona erdirmek istediğinde Kuruma yapacağı bildirimi müteakip, hizmetlerine son vereceğini kullanıcıların ulaşacağı şekilde ana sayfasından duyurur.
Yönetmelikte bundan başka herhangi bir yükümlülük bulunmuyor. Ayırca kanunda da bulunmuyor. (Yönetmeliğin tam metni için http://faaliyet.tib.gov.tr/yetbel/yonetmelik1.html adresine bakılabilir.)Böyle olmasına rağmen her ayın başında firmaya bağlı tüm müşterilerin aldığı hizmeti, müşteri adı soyadı, adresi, telefonu, e-posta adresi ve hizmet sürelerini içeren bir "csv" dosyasını sisteme yüklemek zorunlu tutuluyor.Beyanın esas alındığı yasal düzeni olan bir ülkede kötü niyetli kimselerin bu bilgileri doğru yazmayacağı aşikardır. Ticari sır sayılan tüm müşteri bilgileri gibi hassas bilgilerin değil herhangi bir memura başbakanın kendisine bile emanet edilemeyeceğide aşikardır. Bu kanunsuz uygulamayı kime nereye ve nasıl şikayet edebiliriz veya üstesinden nasıl geliriz?

Görüşler

0
prosirius
Türkiye de internet kullanıcıları ve internet servis sağlayıcıları hakları herzaman ihlal ediliyor. Sanırım sorun bu kitlenin tepkisel bi topluluk oluşturamaması yatıyor. İnternet kullanıcılarımız ise çoğunlu bilgi konusunda çok zayıf. Türkiye internet ile ilgili daha güçlü platformlar oluşuturulmadığı sürece bu olaylar uygulamalar hiç bir zaman düzelemez.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Üniversiteler, Apache ve GNU üstüne düşünceler

FZ

Kardeşimin dikkatimi çekmesi üzerine birkaç üniversitenin kütüphanesinde bir arama tarama işine giriştim.

Arama konum şu anda web sunucu pazarını ezici bir üstünlükle elinde bulunduran Apache Web Sunucusu yazılımı idi.

Önce İTÜ'nün kütüphanesinde bir arama yaptım ve karşıma gelen sonuçları gayet doğal karşıladım. Her iki sonuç da doğrudan Apache web sunucusu ile ilgili idi.

Turkcell´in Yeni Reklam Kampanyası ve Shubuo´su

MultiServis

Geçen gün Turkcell´in yeni ürünü olan Shubuo hakkında bir şikayet sitesinde güzel bir yazıya rastladım. Günlerce ekranlarda büyük merak uyandırarak yayınlanan reklamların sonunda hep beraber Shubuo´nun ne olduğunu öğrendik. Reklamlar sonucunda karşılaştığım manzara bana Segway hüsranını hatırlattı.

OEM Bilgisayarlara Saldırmak Pahalıya Patladı!

FZ

Geçtiğimiz senenin başında büyük bir reklam kampanyası ve web sitesiyle gündeme gelen markalı PC'yi özendirme girişimi Sanayi Bakanlığı'na bağlı Reklam Kurulu tarafından yayın durdurma ve katılımcı firmaların her birine 44.975 YTL (!) maddi tazminatla cezalandırıldı. TÜBİDER'in yaptığı başvuruyla gündeme gelen soruşturmada sözkonusu reklamlarda markasız/toplama PC satanların garantisiz, lisanssız ürün satmak, satış sonrası hizmet vermemek gibi haksız suçlamalara maruz kaldığına karar verildi. Kampanya Microsoft, HP, Symantec, Vestel, Escort, Casper ve Datateknik tarafından yürütülüyordu.

Kaynak: Radikal - Sanal Alem

Usta bir felsefeci ile hayat,bilgelik, anti-depresanlar ve akademisyenlik üstüne

FZ

Ülkemizin tanınmış felsefecilerinden ve bilim felsefesi, bilgi teorisi, felsefe tarihi, ahlak felsefesi üzerinde uzmanlaşmış araştırmacılarından, ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam kendisiyle yapılmış son röportajlardan birinde pek çok konudan, her zamanki sıradışı ve çarpıcı üslubuyla bahsediyor.

İnam'ın değindiği konular arasında bilge bir adamın neden fırlama olması gerektiği, akademisyenliğin hiç bilgece bir iş olmadığı, şeytanla konuşmanın nasıl bir şey olduğu, ODTÜ gençliğinin büyük bir kısmının neden bunalıp anti-depresan kullanmaya başladığı, Platon'dan bugüne memleketinin halinin ne olacacağının neden bir türlü karara bağlanamadığı gibi şeyler var.

Zaman zaman FM'de girdiğimiz tartışmalar bağlamında da pek çok şey çağrıştırabilecek, güzel ve eğlenceli bir yazı.

Matematiksiz Eğitim

FZ

Radikal'deki habere göre 2004 yılı Liselere Giriş Sınavı'yla ilgili 'skandallar' bitmek bilmiyor. 64 bin 598 öğrencinin 'sıfır' puan almasıyla Türk eğitim tarihine geçen bu sınav sonucunda, matematikten 'bir tek net bile yapamayan' öğrencilerin, Anadolu liselerine '1.' olarak girebildiği belirlendi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2004 yılı LGS sonuçlarına ilişkin istatistik çalışması, 'seçkin' sayılan bu liselere girmenin aslında sanıldığı kadar zor olmadığını gösterdi. Sınavda Türkçe (25), matematik (25), sosyal bilimler (25) ve fen bilimleri (25) dallarında toplam 100 soru soruldu.

Buna göre, Erzurum'un Hınıs, Afyon'un Çay, Bilecik'in Gölpazarı ve Van'ın Erciş ilçelerindeki Anadolu liselerine 'birinci' olarak giren öğrencilerin dördü de LGS'de matematik sorularından bir net bile çıkaramadı.

Taban puanı en düşük Anadolu Lisesi Çankırı'daki Çerkeş Anadolu Lisesi oldu. Bu okula son sıradan giren öğrencinin puanı 482.866. Bu öğrenci toplam 100 sorudan dört netle Anadolu lisesine kaydını yaptırdı. Öğrencinin matematik neti -5, Türkçe neti ise -2 olarak gerçekleşti.

Kaynak: Radikal