Blogcu Söyle Bana Kimsin Sen?

0
FZ
Araştırmaya göre Türkiye'deki blog yazarlarının büyük çoğunluğu 20 ile 30 yaş arasında, erkek ve bu işi para için yapmıyor. Araştırma blog'cuların önemli bir kısmının üniversite mezunu, yarıya yakının full-time iş sahibi olduklarını da ortaya çıkardı...
Oturduğu yerden ahkam kesmek diye bir deyim vardır; bu saygın mesleği gazetecilerin elinden alan blog'cular son yıllarda açtıkları sitelerde her konuda fikirlerini istedikleri gibi dile getiriyor, zaman zaman acımasız da oluyorlar! Wordpress, Blogspot gibi sitelerden yaklaşık 3 buçuk dakika harcayarak bir blog açtırmak çok kolay olduğuna göre ilkokul çocuklarından emekli hâkimlere, o kadar da umutsuz olmayan ev kadınlarından ukala doktora öğrencilerine dek blog'u olan konuşuyor bugünlerde. Peki bu blog kullanıcılarının profili? murat.blogevi.org adresine girince kendi blog'unu okuyabileceğiniz Murat K. Girgin, üşenmemiş, geçen aralık başından 15 Ocak 2009'a dek süren bir araştırma yapmış, 717 blog yazarına çeşitli soruları e-mail ile göndermiş. Ya da belki her şey blog'lar arasında halledilmiştir, bilemiyoruz.

Devamı: SABAH

Görüşler

0
auselen
%71′i günde bir ve bir adetten az yazı yazıyor.
0
gentoo
Oturduğu yerden ahkam kesmek diye bir deyim vardır; bu saygın mesleği gazetecilerin elinden alan blog'cular son yıllarda açtıkları sitelerde her konuda fikirlerini istedikleri gibi dile getiriyor, zaman zaman acımasız da oluyorlar!

Gazetecilerin yazılarını ayakta yazdığını bilmiyordum! He he.. Bence blog Türkçesiyle web günlüklerinde yeralan yazıların bazıları sıradan gazetelerle karşılaştırılamayacak kadar kaliteli. Çünkü bu bahsettiğim blog yazarlarının bir çoğu kaliteli, iyi eğitim görmüş, iyi bir işte çalışan insanlar ve işlerini iyi yapıyorlar. Ne güzel işte düşünce özgürlüğünden daha güzel ne olabilir ki.

Zaten Türkiye'de okunabilecek doğru dürüst pek gazete olduğunu düşünmüyorum. Bizim gazetelerin çoğu yabancılarda küçük boyda çıkan tabloid denilen sansasyonel magazin gazeteciliği yapıyorlar. Şahsen ben bir gazete aldığımda da ilgimi çekebilecek haberler pek az oluyor. Ama yabancı gazeteler, örneğin Herald Tribune, The Guardian gerçek gazeteciliğin nasıl olması gerektiği konusunda bir fikir veriyor. Ve yabancı dilde olmasına rağmen ilgimi çekebilecek çok konu buluyorum.

Ben de nedense gazete aldığımda genelde Sabah alırım. Ama geçenlerde bu gazetede Şeref Oğuz isimli bir yazarın akıllara zarar bir yazısı vardı. Bu yazıyla ilgili yorumu da size bırakıyorum :o
0
sami
Konu ile ilgili olduğu için soruyorum. Acaba FMciler hangi blogları takip ediyorlar?
0
gentoo
0
gentoo
Bir de SWEngine 2D oyun motoru ile ilgili bir blog var tabi:

http://swworkshop.blogspot.com
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Müjde İkinci Nesil Alan Adı Türkiye'de!

bm

Tam bize gore bir düzen üstelik. Bol bol otoriteymiş gibi davranan kuruluş isimlerinden 'ikinci jenerasyon', 'geleceğin bilmemnesi' 'yani açılımlar'dan filan bahsediliyor. İcinde TBD de var. Olmayan ne? Teknik detay, özellikle hakiki root-server'ların önune root-server'mış gibi yapan makinelerin konmasının gelişmeymiş gibi anlatıldığını belli edecek teknik detay. Haa bu arada yeni açılımların arasında 10$'ın altında olan ilk kayıt masrafının 1000$'a çıkması da var. Bu yeni nesil root serverlardan biri Ankara'da olacakmış. Senelerce arada sırada ortadan kaybolan .tr domaini ve gitti mi 15 gün gelmeyebilen bağlantisiyla ünlu Ankara'dan. Ama zaten nutukla iş görürmüş gibi yapma geleneneği ikonla inanılırlık sağlama geleneği ile birbirini tamamladığı için şaşmamak lazım. Herneyse, siz benim dediğime bakmayın. Gayet tabii TBD en doğrusunu bilir, ben müjde vermiş olayım diğer dediklerim şaka olsun, böyle kimsenin aklına gelemeyecek harika bir alternatif kök sisteminin memlektimize gelmesinden memnun olun. 50-100 sayfa DNS belgesini kimseye okutamadığımız memlekete çene gücüyle çag atlatmak ilk defa olmuyor, son defa da olmayacak ama kutlayalım yine de. Bakın Hurriyet gazetesi nasıl bu haberi müjdeliyor (e-kolay da bu en bir son teknolojiyi kullanacakmış bu arada) http://www.hurriyetim.com.tr

TBD damgası inandırıcı olduysa burada okumayı kesebilirsiniz. Ya da:

Tekno-Karne Zayıf Çıktı

FZ

Türkiye'nin sınai üretimi ve ihracatının büyük bölümünün düşük teknolojili ürünlere dayanıyor. Türkiye'nin patent sayısında da birçok az gelişmiş Asya ve Latin Amerika ülkesinin gerisinde gerisinde kaldığı belirlendi. Milli Prodüktivite Merkezi'nin (MPM), teknolojik gelişmişlik düzeyi konusunda yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de imalat sanayii katma değeri içinde orta ve yüksek teknoloji ürünlerinin payı yalnızca %38. Teknolojisi, katma değeri düşük ve verimsiz çalışan sektörler saanyi üretimi ve ihracatta ağırlıklı paya sahip.

Üniversitedeki Radyoaktif Madde

anonim

Hayata verilen değer ve saygı kategorisinden bir haber. FM müdavimlerinden bir anonim bildiriyor:

Bugün saat 14.00-15.00 sıralarında İÜ Fen Fakültesi Fizik Bölümü girişinin yaklaşık 2-3 metre ilerisinde radyoaktif madde içeren bir sandık duruyordu.

Sandığa yaklaşık 4 metre uzaklıkta bulunan profesörler ve araştırma görevlileri dedektör ile ölçüm yaptılar.

ODTÜ Teknokent 5 Yılda 10 Kat Büyüdü (Peki Ya Silikon Vadisi?)

FZ

Radikal'deki habere göre ODTÜ Teknokent'in 2002'de 25 milyon dolar olan cirosu, yaklaşık 10 kat büyüyerek 250 milyon YTL'ye çıktı. 2005'te 149 olan firma sayısı 195'e ulaştı. 7 yıl önce 12 bin metrekarelik alanda hizmet verirken, şimdi 80 bin metrekarelik kapalı alan var. Teknokent'in AB ülkeleri, Uzakdoğu ülkeleri, ABD, Türki cumhuriyetleriyle İsrail ve Katar gibi ülkelere teknoloji ihraç ettiği belirtilmiş. Yazının sonundaki bir cümle ise dikkat çekici:

Kusura bakmayın, anadilinizin sözcükleri lisanslı, veremeyiz!

FZ

Birkaç hafta önce Türk Dil Kurumu sitesine gidip bilgi formunu doldurmuş ve "Türkçe Sözlük"ün veritabanını istemiş, nereden ulaşabileceğimi sormuştum. Söz konusu veritabanına erişmenin doğal hakkım olduğunu düşünüyordum çünkü TDK bir devlet kurumu idi, bizim vergilerimizle maaşlarını alan devlet memurlarını bünyesinde barındırıyordu ve ortaya konan eser de görev bağlamında yapılmıştı.

Maalesef kendilerinden hiçbir ses seda çıkmadı. Ancak öğrendim ki bir başka araştırmacı da benzer başvuruda bulunmuş ve başvurusundan 1 yıl sonra şöyle bir cevap almış: