Bugün Wikipedia için ne yaptın?

0
FZ
Siz bu satırları okurken, Trabzon'un Beşikdüzü ilçesi dünyanın en büyük sanal kütüphanesine 100 bin yeni Türkçe madde katmak için çalışıyor olacak! Beşikdüzü Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal, ayda 2.5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen 'www.wikipedia.org'a 100 bin yeni Türkçe madde için ikinci bir kampanya başlattı. Buna göre yıl boyu ilçedeki her öğrenci 10, her öğretmen ise 100 Türkçe madde hazırlayarak gönderecek.

Kaynak: Doruk üzerinden Radikal

Görüşler

0
Challenger
Bu gerçekten harika bir kampanya. Kaymakamımızı kutlarım.
0
anonim
IT sektöründe çalışmama ve ayrıca akademia'da bulunmama rağmen böyle bir önemli bir olayı başlatamadığımdan dolayı kendimden utanıyorum, Kaymakama sonsuz saygılar ve sevgiler.
0
roktas
Doruk bey'in temennilerine katılıyorum. Ama bazı çekincelerim/gözlemlerim var. Birilerinin "görev tayini"yle bu işler ne denli başarılı veya verimli şekilde çekip çevrilebilir? Şifahî bir bir kültüre sahip (veya eğilimli) olduğumuzdan mıdır nedir bilmiyorum; diğer modelde, yani insanlarımız kendi haline bırakıldığında Ekşi Sözlüğe meylediyor işte. :-) (bir miktar -?- Uncyclopedia). Ekşi Sözlüğü seviyoruz, orada bir sorun yok; ama arada bir yerde bir sorun^W sosyo-kültürel olgu var. :-) Şöyle işi yönetecek tutkulu Vikipedya şöhretlerimiz olsa; hatta bunların bir kısmının çok ciddi akademik kurumlarda görev aldıklarını öğrenerek şaşırsak... Şu an bir çözüm önerim yok, kuşkularım var. Ümitsiz de değilim...
0
sundance
Ay aman eksik olsun tutkulu Vikipedya şöhretlerimiz. Birileri, özellikle de geek eğilimli birileri, bu tür bir şeyi sahiplendiğinde sapkınlaşıyorlar, bütün gerçeklik algıları yok oluyor, ruh hastası kolleksiyonculara dönüyorlar.

Sözlük'e gelince, herşeyin %90'ı posadır mantığı ile yaklaşmak lazım diye düşünüyorum. Sözlüğün asıl önemi, konular hakkında referans değeri taşıyacak doğrulukta bilgilere sahip olmaktansa, başka hiçbir yerde bulamayacağınız (herne kadar objektif olmasa da) bilgileri içermesi. Bu Sözlük'ü bir anlamda eşsiz, bir anlamda da Otostopçu'nun Galaksi Rehberi'ne yakın kılıyor.

Ha "Sözlükte böyle diyor" diyip iş göreceklere de Allah kolaylık versin, o ayrı.

0
roktas
Ay aman eksik olsun tutkulu Vikipedya şöhretlerimiz. Birileri, özellikle de geek eğilimli birileri, bu tür bir şeyi sahiplendiğinde sapkınlaşıyorlar, bütün gerçeklik algıları yok oluyor, ruh hastası kolleksiyonculara dönüyorlar.
Süper tespit. :-) Bünyeye pek uygun değil bu ama racon böyle, kolleksiyoncu olmalı... Yok ben istiyorum öyle birini, dilimin ucuna gelen bazı yabancı isimler var bu yaptığın tarife giren, yaklaşan şu FreeDays'de hep beraber izlediğimiz ve izleyeceğimiz...
Ben çekerim cevrini, vebalini, Gözlerimden akan yaş benim olsun. -- Söyleyen: bilmiyorum
0
FZ
Herhangi bir madde ilk seferde mükemmel şekilde yazılacak diye bir şey yok. Önemli olan birçok maddenin açılması. İngilizce yahut Almanca Wikipedia'daki "süper yazmışlar" dediğim maddelere bakıyorum, birkaç yüz kereden çok revizyondan geçmişler, 3-4 sene önceki hallerine bakıyorum bir kısmı çok pespaye. O pespayelikten gele gele bugüne çok güzel madde içeriği geliyor. Çünkü... "gören geliyor" diye düşünüyorum. Kendimiz gibi düşünmeyelim herkesi, farklı insanların farklı hassasiyetleri var. Hele maddeler açılsın, bakıp uyuz olan, "kardeşim çok eksik, yanlışlıklar var, dur hele..." desin, gerisi gelir. Çoğunluğa ve dağıtık bilgi işleme güvenmiyor muyuz? O yüzden ben teşvik edilmesini doğru buluyorum. Birinci çıktı pek kaliteli olmaz belki ama sürü sepet yeni madde çıkar. Bunlar 3-4 sene içinde adam olsa içerik bakımından, kendi adıma öper başıma koyarım!
0
bm
Dogru. O yuzlerce revizyonun ilk yazanlara da buyuk faydasi olur diye dusunuyorum. Yazdigini yazinin fikirlerinden ifadesine kadar incelenip duzeltilmesine alisik olmayanlar icin ogretici bir tarafi da olacaktir. Bu hakikaten gerceklesirse, bu cabadan Vikipedi kadar Beşikdüzü de faydalanacak bence.
0
yilmaz
Önemli olan birşeye başlamak doğru eksik yada yanlış ilk adım atıldıktan sonra gerisi gelecektir.
0
etguler
Saygı duyulacak bir girişim, tebrikler. Böyle vizyonu geniş kaymakamların, her ilçeye atanması dileğimle.
Gayet iyi düşünmüşler. Öğrenci ve öğretmenlerin madde girmesini sağlamak, çok iyi fikir.
0
eculum
Valla o kaymakam için internete baktım enteresan bilgiler var. mesela bugünkü lokal bir gazete köşe yazarı şöyle demiş: BU KAYMAKAMI DiNLEYiN! Kaymakam vardır babacandır. Kaymakam vardır, bürokrat tipi olarak tanımlanır, vatandaşla iletişim kurmakta zorlanır. Kaymakam vardır, çok hareketli olur. Hareketli olduğu kadar da üretkendir. Sürekli proje üreten, sıra dışı kaymakamların, bürokratik yapı içinde çok tutulduğu da söylenemez! Beşikdüzü Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal'ı bu safa koyuyoruz. Her yönüyle hiper aktif bir yönetici. Kabına sığmayan türden. Boşa kürek salladığı yok. Gecesini gündüzüne katıyor, Beşikdüzü halkını mutlu etmek için proje üretimine kafa yoruyor. Defterinde yan gelip yatmak yok. Bundan önce görev yaptığı yerlerde olduğu gibi Beşikdüzü'nde de kendisini toplum hizmetine adamış. Ne yaptığını da ne yapacağını da biliyor. Sıradan Kaymakam değil. Özel sektör patron anlayışına sahip. Öyle projeler üzerinde duruyor ki, hazırdan kimseye ekmek yok der gibi yol gösteriyor. Herkes üretime katılacak, hak ettiği ölçüde ekmek yiyecek. Özel sektördeki güçlü şirketler de böyle oluşur. Balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretin, örneğini hepiniz bilirsiniz. Beşikdüzü Kaymakamı Kartal, bu örnekten de daha ileri boyutta bakıyor. Balık yemek için, tutmayı yeterli görmüyor. Balık yiyecek insan, balığı yetiştirmeyi öğrenmeli anlayışı içinde. Beşikdüzü'nde görev yaptığı süre içinde, İlçe'nin tanıtımından tutun da, bir çok yeni anlayışı yerleştirme çabasını sürdürürken, yerleşik alışkanlıklardan kurtulunması için de mücadele başlatmış. Eski köye yeni alışkanlığı getirmenin zorluğunu bildiğimiz için, Kaymakam Kartal'ın da zorluklara göğüs gere gere önemli mesafe aldığını görüyoruz. Son dönem önemli bir proje üzerinde duruyor. Bu proje hayata geçerse, Türkiye'ye örnek model olacak nitelikte. Projenin ismi: Fakirlerin Yardım Amaçlı İstihdam Projesi. Beşikdüzü'nde gerekli çalışmayı yapmış, projeyi uygulama aşamasına getirmiş. İlçe'de birinci derecede 72 fakir tespit etmiş. Başkanı olduğu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan bu insanlara her ay muntazam yardım yapılıyor. Yapılan yardım hiçbirine yetmediği gibi, sosyal amaçlı bir güvencesi de yok. Sosyal Yardımlaşma Fonu'ndaki para nasıl kullanmalıyım ki, hem fakire yarasın, hem sosyal güvence oluştursun,hem de hizmete dönüşsün. Bunun için okulları düşünmüş, öğrenim gören 5 bine yakın öğrenci daha sağlıklı ortamda eğitim görmesi için, neler yapabiliriz? Ne temizlik yapan, ne kalorifer yakanı var. Ne de hizmetli kadrosu yeterli. Fon olarak, hiç bir işi ve sosyal güvencesi olmayan fakirleri, bu okullarda çalıştırsak, hem sigortasını yapıp sosyal güvence şemsiyesi altına alsak, hem daha yüksek maaş versek, geçim derdinden kurtarsak. Hakkına razı ölçüde balık yeme yerine, balık yetiştirmeyi öğretmek gibi bir şey. Kaymakam'ın projesi hazır. Uygulanması için irade gerektiğini söylüyor. İradeyi kim gösterecek? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Bayram vesilesiyle bugün Trabzon'a olacak. Kendisiyle on dakika görüşme fırsatı bulup da projemi kendisine anlatsam,ikna ederim diyecek kadar da kendine güven duyuyor. Hiçbir proje üretmedikleri halde, Başbakanı kafa kola almak için, etrafında pervane gibi dönenler fırsat verirse, Beşikdüzü Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal, proje ve projelerini anlatma fırsatı bulur, çok da iyi olur. Tanıdığımız Başbakan, vatandaşın yararına proje üretenleri hem dinlemesini bilir, hem de çok tutar. Fakir fukaranın yüzü suyu hürmetine olsun, Kaymakam Kartal'a bu imkanı verin. diyor...valla imkan verseler sizce de iyi olmaz mı ne dersiniz?.
0
mascix
bide üniversiteler şöyle bi girişimde bulunsa azcıkda üretim olsa şu bilgisayar dünyasında.
0
eculum
Kampanyada özellikle eski "köy enstitüsü" şimdi ingilizce eğitim veren İMKB Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin kullanılmasıda ingilizceden tercümelerde önemli fayda sağlayacak . Alıllıca bir kampanya, değil mi?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Daha Az Gelirle Daha Pahalıya Haberleşiyoruz

FZ

Türkiye İstatistik Kurumu'nun Eurostat ve OECD işbirliği ile yaptığı Satınalma Gücü Paritesi çalışmasına göre Türkiye Avrupalı'nın üçte biri kadar kazanıyor. Ama başta haberleşme olmak üzere mal ve hizmetleri zengin ülkelerden daha pahalıya alıyor.

Türkiye Otalama endeksin 100 olarak kabul edilidiği araştırmada 31 Endeks puanı ile Gayri Safi Kişi Başına Hasıla'da Avrupa'nın en fakir ülkesi. Buna rağmen haberleşme giderlerinde 101 endeks puanı ile AB ortalamasının üzerinde fiyatla hizmet alıyor.

Kaynak: http://www.tubiderbd.com

Vapurlar Hep Kalacak

anonim

Şehir hattı vapurlarının İDO'ya devredilmesiyle vapurların kaldırılmayacağı bizzat İDO genel müdür tarafından açıklanmıştı. Bu açıklama pek yeterli görülmemiş olacak, tartışmalar bir süredir devam ediyor. Nitekim fazlamesai'ye bile konu oldu.


İDO da bu tartışmaları farketmiş olacak ki Vapurumu Vermiyorum sitesine bugün açtığı http://www.vapurlarhepkalacak.com/ ile yanıt vererek İstanbulluların içini bir kez daha rahatlattı. Sizi Aydınlatalım başlığıyla yayınlanan yazıda İstanbullulara duyarlılıkları için teşekkür edilerek kimsenin vapur keyfinden mahrum bırakılmayacağı belirtilmiş. Kısa bir süre sonra da herkese açık bir forum oluşturacaklarmış.

Her kahveye Internet

FZ

Yalova'da köy kahvelerinde ankesörlü telefon yerine internet kiosku olacak. Dünya ülkeleri ile eşzamanlı düzenlenen e-Türkiye projesi Yalova'dan başlatılıyor. Başbakanlık tarafından pilot bölge seçilen Yalova'da 2004 yılı sonuna dek tüm köy kahvelerinde internet erişimi, merkeze bağlı ilköğretim okullarında ise bilgisayarlı eğitim amaçlanıyor. Proje çerçevesinde ilk etapta 20.000 daha sonra 68.000 kişi bilişim teknolojisi eğitiminden geçirilecek.

Dijital Ayrımın Önüne Geçebilmek...

FZ

Bilgisayarsız bir hayatı düşünmek zor ancak ABD gibi bir ülkede bile halen teknolojiye erişip onun nimetlerinden faydalanabilenlerle buna sahip olamayanlar arasında büyük bir boşluk var. Annie E. Casey Vakfı tarafından son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre düşük gelirli bölgelerdeki ailelerin %84'ünün çocukları bilgisayar sahibi değil. Bundan ötürü bilgiye erişim ve diğerleri ile kolayca iletişim sonucunda edinecekleri bilgisayar becerileri ve bunların getireceği fırsatlardan mahrum kalıyorlar.

Teknoloji hızla yaygınlaşsa da kütüphaneler ve okullardaki bilgisayarların sayısı bu açığı kapatmak için yeterli değil. Yapılan çalışmalara göre kendi evinde bilgisayara ve Internet'e erişebilen bir çocuğun kendine güveni artıyor, yeni beceriler kazanıyor ve öğrenme konusunda proaktif yaklaşım geliştirmesi, keşfetmeyi öğrenmesi mümkün olabiliyor.

Yukarıdaki sözler yabancı bir siteden çevrildi. ABD'deki durumun çok iyi olmadığına bir işaret. Böyle bir durumda, Türkiye gibi gelir dağılımı çok daha dengesiz bir ülkenin durumunun da bu bakımdan pek parlak olmadığı su götürmez. Biz ne yapabiliriz bilgisayarı ve Internet erişimi olmayan çocuklarımız, gençlerimiz için? Bu konuda çalışan organizasyonlar kimlerdir ve şimdiye dek ne tür çalışmalar yapılmıştır? Çocukların evlerinden Internet'e erişmeleri ve ufuklarının genişlemesi için, bu ülkenin en sağlam hazinesi olan genç beyin çokluğundan faydalanması için ne tür adımlar atılabilir somut olarak?

Özel Sektör Bunu Yaparsa!

anonim

Bir haber sitesi köşe yazarı yarışması açmış. Yüksek katılımlı yarışmada yaşananlar, Türkçe içerikli yayın yapan ve bu alanda özel sektörün önemli bir parçası kabul edilen sitelerin teknik birikimleri konusunda acı bir gerçeği sergiliyor.