Şunu hatırlattı: How I Write [Bertrand Russell]

unicode sorununu nasıl çözdünüz? mesela isim alanı için 50 karakter sınırı koymuşsunuz, rails'in sağladığı validation'ı kullanıyorsanız, her türkçe karakterin "uzunluğu" 1 yerine, 2 olarak sayılacak (mesela "Güçlü".length(), 5 yerine 8 döndürüyor). 50 karakter için önemli değil belki ama genel anlamda büyük bir sorun. Herhangi bir çözümünüz var mıydı?

Martin Fowler'in ilgili yazısı

MySQL kısa bir süre önce "bakın biz de stored procedure ekledik" dediğinde dünyası MySQL'den ibaret olanlar, vay canına ne teknoloji ama, ne müthiş yenilikler... filan demişlerdir herhalde

Aslında böyle denip denmediği de pek kesin değil. Zira, veritabanına, iş mantığını yerleştirmek bir tercih meselesi gibi geliyor bana; ilerleme değil. Martin Fowler, bu anlamda veritabanlarını 2ye ayırmış ve bakış açılarının 2 tip etrafında şekillenmesi gerektiğinden dem vurmuş: Uygulama (application) veritabanları ve entegrasyon veritabanları. Ben, Mysql dışında bir veritabanı kullanmadım, zira kullandığım uygulamalarda mysql'in sun(a)madığı seçeneklere ihtiyacım olmadı. Veritabanındaki veriyi "bozacak" şekilde veritabanına bir çok farklı uygulamadan erişmek zorunda kalmadım. Neyse, belki birden fazla veritabanını kullanmış bir uygulama geliştirici ile bir veritabanı yöneticisi yapıcı bir flamewar'a girer de biz de farklı görüşleri 1.elden okumuş oluruz.

matz, parantezlerden o kadar sıkılmış olacak ki ruby'de metod tanımları ve çağrılarında dahi parantez kullanmak isteğe bağlı. tabi kastedilen s-expression herhalde ama ondan da 2.aşamada bahsetmiş zaten.

şu anki jruby implementasyonun yavaş (performansız) olması bir sebep olabilir mesela.

SessionSaver, cokme vs gibi sorunlarda textarea icerigini de kaydediyor. Firefox da Linux gibi; sorun yok, cozum var..

 Peki bu sistemden klasikleşmiş şarkıların ve tam bir başarısızlık örneği olmuş şarkıların ortak özelliklerini çıkartmasını istesek acaba elimizde nasıl bir veri olur? 

Hit Song Science. Cevabı pek de belli olmayan bir çok soru var tabi. Hatta klişeleşmiştir belki bu sorular bu alanla ilgili olanlar için.

2006 yılı XMPP/Jabber yılı olacak! 1- Google, Jabber protokolüne VOIP (voice/video) destegi saglayacak spesifikasyonu hazırladı. Ayrıca Google Talk'ın p2p ve ses iletimi özelliklerinden yararlanmayı olanaklı kılan kütüphaneyi (libjingle) sourceforge'da yayınladı. Bunlar ne demek? Her şeyden once kendi voip sisteminizi kurabilirsiniz demek. Google altyapısını kullanarak kendi VOIP clientlarınızı geliştirebilirsiniz demek. Cep telefonu kullanırken, uygun bir jabber istemcisi le, mobil operatorün ses altyapısı yerine, internet altyapısını kullanarak görüşme yapabilmek demek . 2- XMPP'in anında mesajlamadan daha öte şeyler için kullanıldığı farkedilecek. (bkz: geçmiş zaman fm yazısı. Hatta transport agentlar sayesinde, bu uygulamalar msn, icq gibi merkezi sunuculu, ne zaman ne olacağı kestirilemeyen platformlara da taşınabilir. rss2jabber kullanılarak hazırlanmış bir bot ile geçen konuşmanın logundan alıntı:

rssbot: tarafindan baslikli yaziniz icin yorumu (id:12) yapıldı. ne yapmak istersiniz? 1-Sil 2-Spam olarak işaretle ben: 1 rssbot: 12 nolu yorum silindi.

binary dosyanin yollanmasi derken ne kastediyorsunuz? istemci tarafanidaki bir dosyanin yollanmasi gibi mi mesela? ajaxlanmış, dosya yollayan bir form yeterli olmuyor mu mesela?

Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi, karar veremedim.

Aslında herkesin aklına gelmiştir, hatta bir çok farklı şekilde uygulamaya geçiren de olmuştur ama Derek Sivers'in dediği gibi: ideas are just a multiplier of execution

Yalniz sizin bu bahsettiğiniz, direk olarak TDD'nin değil; birim testlerin faydası. Önce kodu yazıp, sonra testini yazın biri de aynı faydayı görebilir.

bugmenot ve firefox eklentisi bu durumlar için düşünülmüş.

Haber yalanlandı:
http://www.kbcafe.com/iBLOGthere4iM/?guid=20050811175004

Yalnız özellikle son 1 senedir, şirket satın almaları, VClerin(anlamadıkları bir alan olsa bile) bilişim şirketlerine para yağdırmaları iyice artmış durumda. 1998'in tekrarı yaşanıyor sanki.

Demem o ki içinde şu kelimelerin bir veya bir kaçıyla alakalı (evrensel nitelikte) bir projeniz varsa, size bir yerden toplu bir para gelebilir: Web 2.0, AJAX, social network, podcast, mobile, web application, RSS, semantic web, blog, location_based

yok, herhangi bir cevap gelmedi henuz.

linkblog gibi bir şey eklensin. önemli olduğuna inandığımız, fakat haber olarak girmeye üşendiğimiz şeyleri kısaca linkleyeverelim.

s/için/adına

yok, ifadem kıt kalmış orda. yoksa "bazıları" grubunun içine kendimi de dahil ediyorum. ("sen benim adıma niye,nasıl arz edersin" demeyin lütfen)

Pardus geliştiricilerinden Barış Metin, blogunda 1500ytl maaş + prim aldığını söyledi [cekirdek.uludag.org.tr].

Ben Tübitak'ın bilgi isteme formunu da doldurdum (evet, bazıları için arz ettim). Mevzuatı da okudum, orada elde edilen bilginin izinsiz yayınlanamayacağı ile ilgili bir şeye rastlamadım. (Ticari amaçla çoğaltılamaz haricinde ilgili bir şey göremedim) Eğer uygun bir cevap gelirse, yine buraya yazarım.

trixie [www.bhelpuri.net] verelim size de...

eğer fm ekibini beklemek istemezseniz, bir rss-nntp köprüsü ile istediğinizi elde edebilirsiniz gibime geliyor.

"google rss2nntp" den dönecek sonuçlar işinizi görebilir. dikkatli incelemedim ama, ilk sonuç şu geldi mesela: http://www.methodize.org/nntprss/ [www.methodize.org]

gimpy [www.cs.berkeley.edu]

"neredeyse" ifadesini o yüzden kullandım zaten. yoksa hibernate ve spring çok da uzak olduğum kavramlar değil. ama hibernate değilse bile, spring'i web şemiyesi altına almakta bir sakınca görmüyorum (web programlama derken sadece görsel kısımdan bahsetmiyorum.) mesela, spring kullanılarak gerçekleştirilen istemci taraflı çözümler var mı? benim kastettiğim buydu, özelde sloganın içeriği desteklememesi yönünde.

her neyse, yine de zevkle takip edeceğimiz bir etkinlik olacak. şahsen, j2ee vs .net yerine j2ee vs rails gibi bir sunumu tercih ederdim. malkacoglu_2, bir süre önce rails haberi geçmişti, belki sunumunun sonlarında bahseder bundan biraz.

bir de , yurtdışındaki jug (java user group) toplantılarına katılanlar hep şöyle diyorlar (mesela bloglarında): buralardan edineceğiniz teknik bilgi çok da önemli değil, herhangi bir kitaptan, makaladen de edinebilirsiniz; önemli olan buralarda kuracağınız ilişkiler, birilerini tanımak, vs. bakalım burada öyle bir hava oluşacak mı?

"java her yerde" sloganına sahip bir etkinlikte neredeyse tüm sunumların javanın web çözümleri ile ilgili olması da ilginçmiş.

programda 1 saatlik bir sürpriz var, herhalde o da lego ile ilgili kısım.