Kamuda Özgür Yazılım Dönemi Başlıyor Mu?

0
FZ
Anadolu Ajansı'ndan gelen bir habere göre:

Kamu kurumlarında özgür yazılım kullanma dönemi başlıyor. Kamu kurumlarının bilgisayarlarında Microsoft'un işletim sistemleri yerine açık kaynak kodlu Linux tabanlı işletim sistemi kullanılacak.

İlk uygulama Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak ve Türkiye'nin milli yazılımı Pardus (GNU/Linux), Askeralma Dairesi (ASAL) ve şubelerinde ana işletim sistemi olarak kullanılacak. Pardus işletim sistemini geliştiren ekipte yer alan TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsünden (UEKAE) Doç. Dr. Erkan Tekman, açık kaynak kodlu yazılımların kapalı ve sahipli yazılımlara göre birçok üstünlüğü bulunduğunu, bunların en başında ''güvenlik'' konusunun geldiğini vurguladı.
Kaynak kodunun isteğe ve gereksinime göre özgürce değiştirilip yeni amaçlara hizmet edecek şekilde uyarlanmasının da yazılıma benzersiz bir esneklik kazandırdığını ifade eden Tekman, Linux camiası tarafından üretilen işletim sisteminin, gerek lisanslama yöntemi ve gerekse bakım ve yönetim kolaylığı ile bilgisayar edinme maliyetinde önemli tasarruf sağladığını belirtti. Tekman, ''Kamuda masaüstünde yüzde 10'luk Pardus kullanımının sağlayacağı yıllık tasarruf 15 milyon YTL olacaktır ki, bu Pardus projesinin yıllık bütçesinin 20 katı civarındadır'' dedi.

Görüşler

0
FZ
Bağlantılı haberlerden birinde 625 yeni sunucu ve 4500 yeni istemci PC alınacağı da belirtilmiş. Bu yeni donanımın gerekçesi, maliyeti ve bununla bağlantılı ne kadar tasarruf edileceği ile ilgili herhangi bir bilgi verilmemiş.
0
towsonu2003
belki Linux'un eski bilgisayarlarda iyi calistigini bilmiyorlardir ;)
0
pulsar
2000 yılında ile alınmış donanımın bakım maliyetleri çok ekonomik olmayabilir. Sonuçta bu istemcilere bakım yapılması şart. 2000 yılından beri sadece görece tozlu olan (İşlek bir caddedeki bir askerlik şubesi mesela) bir şubedeki istemcilerin şu sıralar güvenilir olduğunu söyleyemeyiz mesela. Donanım eskidikçe yıllık bakım maliyeti yeni donanım maliyetinden fazla olabilir. Bu nedenle de yeni donanım alınması o kadar da mantıksız bir yaklaşım olmasa gerek.
0
newman
Ee tasarruf etmiyorlar mi?! Tasarruf edilen parayi harcayacak yer lazim: haydan gelen huya gidermis ;)
0
mturker
Asal, zannediyorum en son 2000 yılında tüm bilgisayarlarını (Daireler ve şubeler dahil) değiştirmişti. Pardus'a geçişle bilgisayarların değişmesi değil de sanki bilgisayarlar değişiyorken üzerinde Pardus yüklü olsun diye bir karar aldıklarını düşündüm duyar duymaz.
Bir de Asal'ın Pardus'a geçmesi diğer devlet dairelerinden çok daha kolay. Zaten orada neredeyse tüm iş unixler üzerinde ve Windows'lar sadece üzerinde çalışan terminal emulatörlerine ve web browserlarına hizmet ediyor.
Ayrıca personel unix konusunda oldukça tecrübeli sekreterler bile ihtiyaç olduğunda en azından unixe girip ftp ile dosya transferi kopyalama, dosya edit vs işlerini yapıyordu.
Bu arada seçilen dağıtımın Pardus olması kesinlikle yanlış, her cümlesine olmasa da Pardus konusunda roberto lakaplı arkadaşa katılıyorum.
0
coskung
Askerliğini, askerlik şubesinde yapmış biri olarak bazı bilgileri netleştireyim.
Halihazırda askerlik şubelerinde Unix tabanlı sistemler kullanılıyor. Ancak memurlar terminal üzerinde çalışan bir uygulama ile ASAL işlemlerini yapıyorlar.
Yani, Microsoft yazılımları kullanmıyorlar ve de çalışan memurların nasıl bir işletim sistemi kullandıklarından haberleri yok. En azından benim askerlik yaptığım şubede böyleydi. Unix kullanıldığının farkında olanlar Askerlik Dairelerindeki teknik elemanlardı. Ben Unix kullandıklarını görüp kurcalamak istediğimde de bayağı bir laf yemiştim.
Tüm askerlik şubelerinin Pardus'a geçmesi güzeldir evet. Ancak şubelerde KDE vs. kullanılmıyor. Muhtemelen şu andaki terminal uygulamalarını Pardus üzerinden çalıştıracaklar ve ne kullandıklarının farkında bile olmayacaklar.
Tar üzerine yazılmış betiklerle eski tip teyplere yedek alınıyor, sanırım Pardus ekibi bu donanım konusunda hazırlıklarını yapmıştır.
Sözün özü,
Pardus'a geçmeleri güzel, daha da yaygınlaşır umarım. Ancak bunu bir festival havasında kutlamak ne kadar doğru bilemiyorum. Çünkü bu Pardus'ları kullanacak kişiler Pardus'un ne olduğunu ve yerli olma gibi özelliklerini bilmiyor olacaklar.
0
mturker
Doğrudur şubelerdeki personel bu şekilde çalışıyor bir önceki mesajımda MSB Asal OBİ 'deki yani merkezdeki elemanlardan bahsetmiştim daireleri ve şubeleri kastetmedim. Onlar hakkında pek bilgim yok.

0
FZ
Hem coskung'ye hem de mturker'e bir soru, ben oradaki işleyişi pek iyi bilmediğim için (birkaç sene önce askerlik şubesine gittiğimde bankonun arkasında görebildiğim birkaç dummy-terminal vardı ve tamamen metin tabanlı bir uygulama çalışıyordu) soruyorum: Bu ASAL bağlamında kullanılan UNIX sistemler için lisans parası ödeniyor muydu, bunlar kullanılmaya devam edilecek olsaydı ödenecek miydi? Ya da bakım, teknik destek parası ödeniyor muydu bir özel şirkete? Bir de 2000 yılında yenilenen bilgisayarlardan bahsedilmiş, yepyeni bir yazılım mı kullanılacak da o yüzden mi 4500 tane yeni istemci alınıyor? Yani askerlik şubelerinin veri işleme prosedürlerinde ve bilgi işlem altyapılarında radikal bir değişiklik mi söz konusu? Çok daha güçlü PC gerektiren bir şey mi var? Ben bu kısımları tam anlayamadım, belki kestirmeden bilen birileri cevap verir diye soruyorum.
0
coskung
Unix sistemler SCOUnix. Lisans ücreti durumlarını bilmiyorum ancak şubede bir sorun olduğunda bir üst birim olan Askerlik Dairesi aranıyor ve orada teknik elemanlar bulunuyor. Bu kişiler asker değil ama askerlik dairesi personeli. Askerlik şubelerinde de askerlikle ilgili işlemleri yapanlar sivil memurlardır zaten.
Şubedeki bilgisayarlar üzerinde KOÇ-Unisys etiketler vardı. Ancak sadece donanım mı oradan alınmış yoksa ilk kurulumları vb. de Koç'mu yapmış bilmiyorum.
Hala dummy-terminal ve metin tabanlı uygulama çalışıyor.
Şu andaki uygulamalar çok daha güçlü PC gerektiren uygulamalar değil. Ancak dediğiniz gibi uygulamaları da yenileyecekler ise böyle bir yeniliğe ihtiyaç duymuş olabilirler.
Bu arada bayağı birşey yazdık, askeriyeden gelip, kapıp götürmesinler bizi şimdi :)
0
FZ
Bu arada bayağı birşey yazdık, askeriyeden gelip, kapıp götürmesinler bizi şimdi

Memlekette ne devlet ne de ordu kutsallıktan çıkıp bunların yerini vatandaşlar ve onların hakları almadığı sürece, her türlü kurum ve kişi cezalandırılma korkusu olmaksızın tartışılamadığı ve didik didik edilemediği sürece normalleşebileceğimizi sanmıyorum. Biraz normalleşmeye ihtiyacımız var.
0
mturker
Coskung'un da dediği gibi şubelerde SCO kullanılıyor sanırım fakat merkezde birkaç tane SUN var. Daha önce Informix kullanılıyordu, sonra Oracle'a geçiş yaptılar. Bunun yanında bazı şeyler web e kaydı diye biliyorum (Merkezde).
Şubeler Dairelere , daireler de MSB Asal Obi ye bağlı. Şubeler dairelere online bağlı , daireler de merkeze, fakat şubeler merkeze online bağlı değil. Daha doğrusu bu şubelerin modem ile bağlanmalarından kaynaklanıyor sanırım. (Ben şubeci olmadığım için yani Asalin şubelerle ilgili kısmında görev yapmadığım için çok iyi bilmiyorum - Onların yüzlerce yazılımı vardı ıyyyyy).

İlk mesajımda dada dediğim gibi muhtemelen bir gereklilikten değil de zamanı geldiği için bilgisayarları değiştiriyorlardır. Tabiki Linux çalıştıracaklarsa eski bilgisayarlar da çok işe yarardı ama makinelerin üzerinde Linux ile çalışmayacak birşeyler var ise bu yüzden de yenilerini alma ihtiyacı duymuş olabilirler yada eski bilgisayarların bakım ücretiyle alakalı da olabilir.

FZ: Hayır güçlü makine gerektiren yazılımlar şubelerde yok diye biliyorum.

coskung: Her an götürebilirler dikkatli olmak lazım :))

Bu yazdıklarımız gizli bilgi değildir heralde.


0
FZ
Bir başka soru, AA haberinde "ilk kez" denmiş. Kamu kurumlarımızdan birinde özgür yazılım kullanma deneyimi ilk midir? Türkiye'de 2006 yılı sonuna doğru kamu kurumları ilk kez mi açık kodlu yazılım kullanmaya başlamıştır acaba?
0
robertosmix
Her gece yatmadan önce Erkan TEKMAN kimsesinin çeşitli medya organlarıyla yaptığı görüşmelerin ingilizceye çevrilip uluslararası platformlarda yayınlanmaması için dua ediyorum. Pardus ile ülkemizin yazılım alanındaki -zaten dibe vurmuş olan- imajını daha da diplere sürüklemek gibi bir misyonu var sanırım.

Hadi tamam.. 2003'ten beri çatır çutur devletin parasını basit bir Linux dağıtımı için harcadınız, ona birşey demiyorum, hevesinize ve rahatlığa düşkünlüğünüze,kibirinize falan veriyorum. Doğru, burda bilinçsiz halkın ve medyanın gazına da geldiniz. Ama bütün bunların yanında neden yerinizde duramayıp, ülkeyi hem demeçlerinizle hem de hareketlerinizle zor duruma sokuyorsunuz?

Bu zamana kadar Pardus konusundaki fikirlerimden dolayı kişisel saldırıya maruz kaldım. Vatan haini, b.k atan vs. gibi -doğru olanın ne olduğunu o kadar çok ifade etmeme rağmen- sıfatlara yakıştırıldım . Ama şimdi görüyorum ki, iyi ki bileniyle, bilmeyeniyle bu konuyu haftalarca tartışmışım. Çünkü yazılımcıların ve özgür yazılıma gönül verenlerin yavaş yavaş herşeyin farkına vardıklarını görüyorum. Onlara araştırdıkları ve önyargıları ile değil rasyonel yaklaşımları ile konuya baktıları için çok teşekkür ediyorum. Zamanında Pardusu sabaha kadar şakşaklayan arkadaşlara da burdan selamlarımı gönderiyorum.

İnanın ilgili kuruma halkı yanlış bilgilendirdiğinden ve devletin parasını suistimal ettiğinden dolayı dava açmayı da düşündüm. Ama sonra farkına vardım ki.. şu anda orda bulunan bürokratlar 1-2 sene sonra çekip gittikleri zaman, yerine gelenler suçlu olmadıkları halde böyle bir davayla uğraşacaklar, üstüne üstük kurumun adı ve saygınlığını bir ölçü daha güvenilirliğini kaybedecek.Belki de bunların yerine gelecek olanlar, samimi ve ciddi adamlar olur, başlarını ağrıtmak istemem. Zaten Pardus takımını üflesen hepsi dağılır sağa sola. Böyle memur zihniyetli tiplerin en klişe tavrıdır bu.

Gece gece yine moralim bozuldu.
0
towsonu2003
pardus'u niye sevmediginizi, Erkman'in sozlerinin niye yanlis oldugunu dusundugunuzu yazmayi unutmussunuz..
0
robertosmix
Çok özür dilerim. Herkesi kendim gibi uzun zamandır fazlamesai müdavimiymiş gibi zannediyorum.Haklısınız.Daha önce bu proje ile ilgili aşağıdaki başlıklarda yığınla tartışma geçti.

http://www.fazlamesai.net/index.php?a=article&sid=3743
http://www.fazlamesai.net/index.php?a=article&sid=3066

Buralarda da zaten bu sorunuza yanıtı fazlasıyla bulacaksınız. Ancak benim bir özet geçmem gerekirse. Örneğin direkt sizin sorunuzdan yola çıkıp, ilgili haberi okuduğumzda; insanlara ilk Türkçe özgür işletim sisteminin Pardus olduğuna dair bir inandırma çabası içerisinde. Oysaki, Pardus bir Linux dağıtımı. Öte yandan Türkçe desteği olan bir Linux dağıtımı. Ve bu bir ilk değil. Ülkemizde Gelecek Linux veya Turkix dururken böyle birşey tam saçmalık. Kaldıki, zaten Enterprise level bir Linux dağıtımı, yada en basitinden ev kullanıcılarına yönelik nitelikli bir Linux dağıtımı bile artık zaten yeteri kadar Türkçe desteği taşımakta. Öte yandan sanki Pardus olmasa, kimse özgür yazılım nedir bilmeyecekti gibi bir de hava yaratıyor. Sanki devlet tasarruf yapmak için Pardus'u beklemiş gibi. Oysa ki, zaten bugüne kadar askeriye yada yüksek kademe devlet kuruluşları özel teşkilatlarında Windows kullanmıyordu ki.

Herneyse. Verdiğim bağlantılardaki tartışmaların devamında bu ve bunun gibi birçok nedeni bulabilirsiniz. Öte yandan itinayla Pardus'un kendi web sitesinde toplanan gazete küpürlerindeki demeçleri de okuyup değerlendirebilirsiniz.
0
skilic
Bu nasıl bi tahammülsüzlük, hazmedememe ve nasıl bi sabırsızlık arkadaşım.
Senede 100 milyon dolar alan m$ devletin parasını çatur çatur yemiyor da parsus projesimi yiyor paraları.
0
FZ
Kullandığınız tabir de bir şey dikkatimi çekti, Microsoft'un devlet parasını "yemesinden" bahsemişsiniz. Microsoft gizli kapaklı iş çevirip gayrikanuni bir şekilde devlet parası mı "yemiştir"? Yoksa bir şeyler satıp belirlenen ve tarafların kabul ettiği bedelden faturasını mı kesmiştir? Satışları beğenmeyebilirsiniz, parayı Microsoft'a vermesin devlet kurumu filanca yere versin diyebilirsiniz ama "para yemek" anadilimizde malum hak etmeden para edinip bunu harcamak anlamına da gelebiliyor, buna dikkat edelim lütfen.
0
skilic
dikkat ederim bundan sonra.
0
anonim
Aferim
0
skilic
pardus ekibi için para yiyorlar diyen diğer yorumcularda (onurakdemir) sarı kart görmeyecekmi. bir tek banamı kart var ?
0
onurakdemir
Ben pardus ekibi para yiyor demedim hic bir zaman, devletin parası boşa harcanıyor bence ve dolayısıyla benim vergilerim...
0
T-u-N-i-X
Afedersiniz.. Meraktan soruyorum.. Pardus için böyle düşünmenizin tam olarak sebebi nedir ? Yani devletin parasını boşu boşuna çarçur ettiklerini ve dava açacak kadar ne olduğunu biraz açıklayabilir misiniz ?

Bu arada hangi işletim sistemini kullanıyorsunuz ?
0
robertosmix
FreeBSD işletim sistemini kullanıyorum. Daha fazla bilgi için tawsonu2003 nickli arkadaşımıza verdiğim yanıtı takip edebilirsiniz.
0
gilan
Pardus'a yapılan eleştirileri (özellikle roberto.. isimli şahsın) uzun zamandan beri takip ediyorum. ve gerçekten en başından beri büyük üzüntü duyuyorum. Yapılan eleştirilerin geldiği durum artık "tükürdüğünü yalamama" durumudur. Böyle bir tutumda yapılan olumlu işleri dahi kötü eleştirmeyi gerektirmektedir. Gerçekten de hoş bir durum değil. özellikle hiç bir dayanağı olmadan yapılan bu "saldırılar" yapıldığı konunun reytingini artırmaktan öteye gidememiştir.
Suse vb. linux dağıtımlarının kendi ülkelerindeki kamu kuruluşlarında kullanılmasını ayakta alkışlayan zihniyetin kendi ülkemizdeki bir linux dağıtımının bu başarısını görmezden gelip ağır bir şekilde eleştirilmesi doğru bir davranış değildir.
Pardusu herkes sevmek, kullanmak zorunda değildir. Ancak bahsi geçen konu "özgür yazılımın Türkiye'de katettiği mesafedir" Bu konunun sadece "Pardus" kısmını alıp diğer tarafıyla ilgilenmemek at gözlüğü takıp olaylara o şekilde bakmaya benzemektedir. Hiç bir dayanağı olmadan tamamen şartlanmış olarak yapılan bu tür bir davranış da sadece konunun reytingini, siteye giren ziyaretçi sayısını artırmaktadır.
Pardus'u ve geliştiricilerini bu başarılarından dolayı tebrik ediyorum. İnşaallah devamı gelir.
0
robertosmix
towsonu2003 nickli arkadaşımıza verdiğim yanıtla beraber (çünkü sizin kafanızdaki soru işaretleri içinde bazı cevaplar teşkil etmektedir) dayanağım olmadığı konusundaki kapılmış olduğunuz fikire de karşılık olarak yine burada daha önce girdiğim münakaşaları takip edebilirsiniz. Nihayetinde burada Pardus konusunda "haber"ler çok sık atılıyor ve ben her yorum yaptığımda, bütün bu konudaki fikirlerimi baştan sona açıklamak zorunda değilim. Bu konuda bir fikre kapılmadan önce biraz araştırmacı olmanızı öneririm.
0
anonim
İyi de, kimse SuSE'yi Alman Ulusal İşletim Sistemi diye lanse edip finansmanını da Alman vatandaşlarından sağlamıyor ki? Tam olarak neyin eleştirildiğini anlamadan yorum yapıyorsunuz.

Bütün tartışmalarda yapılan en önemli hata, Pardus'un avantajlarının MS Windows ile karşılaştırılmasıdır. Pardus 'un MS Windows ile değil, diğer mevcut Linux dağıtımları ile karşılaştırılması gerekir. Neden Debian ya da Fedora (ilk aklıma gelenler) değil de Pardus? Kamu kurumlarını temel alıyorsak, bir kamu kurumuna Debian'ın sunamadığı ve Pardus'un sunduğu şey nedir? Soruyu bu şekilde sorarsak Pardus ile ilgili asıl sıkıntıyı görmüş oluruz.

Kamu kurumları MS Windows'tan Linux'a geçiş yapsınlar ok. Eğer mevcuttaki tüm yazılımları Linux'a uyumlu hale getirmek, kullanıcıları eğitmek vb. maliyetlerin toplamı, gelecekteki MS Windows lisanslarının maliyetlerinden daha ucuza gelecekse neden olmasın, böylece kamu olarak hepimizin vergileri daha iyi değerlendirilmiş olur. Ancak bunu yaparken hazırda bunu yapabileceğiniz onlarca dağıtımı kullanmayıp yeni bir dağıtım oluşturuyorsanız, bunun mantıklı gerekçesini de açıklamalısınız. Yoksa ilk maddedeki ana hedeflerinizden biri olan maliyetleri düşürme hedefinizden uzaklaşmış olacaksınız, belki işi eskisinden daha da maliyetli hale getirmiş olacaksınız.

Linux tabanlı işletim sistemleri o kadar açık ve isteğe bağlı özelleştirmelere uygun sistemler ki, kalkıp "Debian benim işimi görmezdi o yüzden sıfırdan yaptım herşeyi" denilebilecek bir noktanın olabileceğini zannetmiyorum.

Sevgiler
0
onurakdemir
Mükemmel bir yazı olmuş, izniniz olursa altına imzamı atmak isterim.
0
pulsar
Bu mesele salt bir maliyet meselesi değildir. Mesela pardus projesi yerine Tübitak bir ya da birden çok Linux dağıtımı için kamuda kullanılabilirlik onayı verse idi sanırım bu Pardus projesinden ucuza gelirdi. Ama bu bizi bir dağtım oluşturma deneyiminden mahrum bırakırdı. Bazen salt deneyim elde etmek için fazla çaba, para sarfedip daha sonra bunun kazancını başka alanlardan çıkartmak daha mantıklı bir davranıştır. Aynı şekilde bazen yazılımları büyük maliyetlerle başka ortamlara taşımak ileride çıkması kuvvetle muhtemel bazı sorunlardan bizi kurtaracağı ve şu an konuşulan durum için muhtemelen yazılım üzerindeki hakimiyeti arttıracağı için daha mantıklı olabilir. Her ne ise; bunun kararı ayrıntılı bir şekilde verilmesi gereken bir karardır. Bizim (En azından kendimin) bir miktar ahkam kesmekten öteye gidecek kadar bilgi sahibi olduğumuzu sanmıyorum. Genelde bu işi MIS'ciler (Management Information Systems[Yönetim Bilişim Sistemleri]) yapıyorlar.
0
onurakdemir
Yiyin yiyin devletin parasını ,kandırın insanları bu dava olayı iyice kafama yattı benim...
Alın pardusu LKD bünyesinde akşam işinizden çıkınca geliştirin , niye devletin parasıyla geliştiriyorsunuz anlamadımki.
Suse , redhat diyorsunuz bir tanesinin ulusal dağıtım saçmalığı varmı? Her ülke kullanıyor bu dağıtımları.
Merkez bankası yıllardır linux kullanıyordu ozamanlar pardus yoktu , Pardus şuan piyasada bulunan her linux dağıtımı kadar TÜRKÇE olmalıdır . Yoksa açık kaynak olmaz , çevirilen her cümle açık kaynak olarak yayınlanmalı!!!!!
Yalanlar üstüne kurulu herşeyiniz ,adam kandırıyorsunuz.
-Tamamen türkçe saçmalığı
-Yok değistirirsiniz icini acarsınız sacmalıgı, kamuda çalışan memura ne bundan
Bu kadar yazdın önerin ne diyeceksiniz??
BEKLEMEK , bekleyelim açık kaynak yazılımlar biraz daha olgunlaşsın , masaüstüne biraz daha yakışssın. Bakın openofficein eski sürümü bir saatte(hiciv) açılıyordu , ozamanlar hep M$ office kullanırdım. Şuan openoffice2.0 ile unuttum M$ office yazılımını.
BIRAKINDA YAZILIMLAR İYİ OLDUGU İCİN SİMDİKİLERİN YERİNİ ALSIN, OYLE BUNU KULLAN BUNU KULLAN DEMEKLE OLMUYOR. Sogutacaksınız insanları linuxtan , açık kaynaktan..
0
gilan
iyice saçmalamışsın. beklemekten ziyade çalışmak gerek bence. openoffice bu tecrübeye bekleyerek gelmedi. çalışarak, kullanılarak geldi. pardus da öyle olacak. Bu sitedekilerin pardus düşmanlığı nedir anlayamadım gitti. Pardus kimsenin tavuğuna "kış" da demiyor. anlamsız bir öfke

Bu arada isteğin gibi soğuyabilirsin..fare dağa küsmüş dağın haberi yok..
0
onurakdemir
Ben beş senedir linux kullanıyorum vazgecmeyede niyetim yok.
Openoffice'i sen mi hızlandırdın? pardusun açılışını hızlandırmakla , kdeyimi hızlandırdın? konquerorumu? mozillayımı hızlandırdın?
Uygulamaları beklemek lazım, Gerçektende pardus camiası olarak bir özlü sözler kitabı bekliyorum , süpersiniz bu konuda:)
0
gilan
Pardus camiasından olduğumu da nereden çıkardınız. Önsezileriniz harika. Yaptığınız yorumların kaynağı belli oldu.

Sizi rahatlatmak için söylüyorum (ki bundan hoşlanmam), birçok açık kaynaklı programın gelişmesinde katkım oldu. (tabiki bekleyerek değil, aktif olarak katılarak)




0
onurakdemir
Ben habere yorum yazdım , burda tartışmak niyetinde degilim, ama bana yazdıgın seylere de cevap vermem gerekiyor , o yuzden bir daha bu tartışmayı uzatacak birşey yazmazsan sevinirim. Benim dedigim hersey acık , fikirlerimi yazdım.
Camia demekle tüm desktekleyenler ve yazarlar , herkesi belirttim.
Programlara yaptıgın katkıda dedigin gibi gercekten seni ilgilendirir, kimseyi ilgilendirmez, Herkes elinden geldigince uc bes yardım ediyor acık kaynak camiasina.
Herkese kolay gelsin
0
gilan
Ben de uzatma taraftarı değilim, sevmem de. Ama insanları kamplara ayırmamak lazım. Sen şucusun sen bucusun gibi. Her zaman olumlu eleştiriden yanayım. tarafsızlıktan yanayım. linux gerçekten m$'in önündeki en büyük engel. dua edelim ki sürekli gelişsin. pardus, ubuntu veya debian hiç farketmez. Linux kazansın.

Kolay gelsin

0
Challenger
Yorumunuzun saçmalığı bir tarafa, bilgi sahibi olmadan yorum yapmanız başka bir tarafa. Kimse gidip bir devlet kurumuna "biz bir Linux dağıtımı geliştireceğiz, bize maaş bağlayın" demedi. Önce biraz araştırıp, proje nasıl ortaya çıkmış, nasıl başlamış bir öğrenseniz, ondan sonra yorum yapsanız.

Ayrıca "çevirilen her cümle açık kaynak olarak yayınlanmalı" ne demek? Kim kimden ne saklıyor ki? Örneğin KDE çevirileri KDE Yerelleştirme ekibi ile Pardus ekibi tarafından ortak bir çalışma ile yapıldı. KDE için yapılan bu çeviriler hem Pardus' ta hem de KDE' nin yeni sürümlerinde kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor.
0
onurakdemir
Nereden çıktıgı ve mantalitesi bana tamamen sacma gelen bir konu bu pardus. Geliştiricilerde beni hic ilgilendirmiyor. Yalan yanlış savlar var ortada ,
Hemen bir tane söyleyeyim. diyorsunuzki her kelime zaten açık kaynak camiasına veriliyor , ozaman TÜM linux sistemleri türkçedir demek gerekir , pardus degil sadece.Ben bisey saklaniyor demedim.Ben linuxu son iki senedir zaten hep türkçe kullanıyorum yani bu yeni bir opsiyon degil.
Ve milli dagitim, ulusal dagitim bunlar cok itici tanıtımlar . Parduste linux camiasina ozgun hicbir yazılım fikri(fikirler ordan burdan çalınmıştır),Türkiye Cumhuriyetine ait hic bir özelik yok. Türkçe demeyin o her dagıtımda var.
0
Challenger
Parduste linux camiasina ozgun hicbir yazılım fikri(fikirler ordan burdan çalınmıştır),Türkiye Cumhuriyetine ait hic bir özelik yok. Türkçe demeyin o her dagıtımda var.
Türkiye Cumhuriyeti' ne ait? Bu nasıl bir tanım Allah aşkına? Lütfen bana şu çalıntı fikirlerden bahseder misiniz? Merak ediyorum ne çalmış bu hırsızlar?
0
onurakdemir
initng=mudur
kde control center=comar
pisi = apt
.......... hangisi özgünki yazılımların?
0
Challenger
O zaman şöyle düşünelim:
KDE ve GNOME birçok fikri Windows' tan çalıyor.
Microsoft birçok fikri MacOS' ten çaldı.
MacOS grafik arayüzü fikrini X Window' dan çaldı.

O ondan çaldı bu bundan çaldı. Senin kaşının altında gözün var! Vay sen niye hapşırdın?

Ayrıca o projeleri iyi inceleyin. Bakın bakalım ne kadar benziyorlar.
0
resilence
Ömrünüzde bir kez bile açıp koda bakmamışsınız, hadi koda bakmadınız insan bir belgesini okur, o da yok. Bilgi sahibi değilsiniz ki fikir sahibi olasınız...
0
onurakdemir
Pardus konusunda bir cekincemde şu, Her gün uygulama olsun , linux çekirdeği olsun -pardusun kendi yazılımlarıda var tabi-onlarca güvenlik açığı bulunuyor. Debian,gentoo ve bu gibi dağıtımlar hemen güvenlik yamalarını update yoluyla yayınlıyorlar.
Pardus bu takibi yapabilecek kapasiteye gelebilecek mi? Daha yazılımların güvenliği tamamlanmamışken hemen nasıl kuruluyor kurumlara.
Örneğin, debian kullanan birisi olarak apt repositorilerini kullanmak- eski sürüm yazılım kullanmam gereksede- güvenlik açısından bir artı, eğer kendim derlersem tüm güvenlik açıklarını takip etmem gerekir.Ve sistemde bulunan her yazılım için bunu düşünürsek ,içinden çıkılmaz. Bir topluluk gerekli bunun için. Pardus türkiyede bu toplulugu olusturamaz bence.. 20-30 kisi ile olmaz bu işler.Çoğalacak diyenlerede , bence çoğalmaz...Sadece linuxa meraklı ve linux bilmeyen insanlar bunu dener ve vazgecer(ekran kartım çalışmadı,usb storagei tanıtamadım,.....). Ben sahsen alıştıgım sistemden vazgecmeyecegimi düşünüyorum...
Fikirlerinizi merak ediyorum....
0
Challenger
Bir topluluk gerekli bunun için. Pardus türkiyede bu toplulugu olusturamaz bence.. 20-30 kisi ile olmaz bu işler.Çoğalacak diyenlerede , bence çoğalmaz...Sadece linuxa meraklı ve linux bilmeyen insanlar bunu dener ve vazgecer(ekran kartım çalışmadı,usb storagei tanıtamadım,.....). Ben sahsen alıştıgım sistemden vazgecmeyecegimi düşünüyorum...
Fikirlerinizi merak ediyorum....

Merak etmeyin. Sizin gibi "onu bunu sanıyorum" demek yerine bu tür oluşumlara girecek yeteri kadar insan var bu ülkede.
0
onurakdemir
Kolay gelsin...
0
afsina
Eger asal unix ve aptal terminal sistemi kullaniyorsa bunun neresi Pardus ile degstirilecek? Dost aci soyler, eger terminal kisimlarini pardus yapacaklarsa buna karsiyim. Bu tur uygulama ve isletmelerde thin-client sustemler guvenlik, enerji tuketimi, bakim ve maliyet acisindan cok daha akilca bir yaklasimdir. Pardus'un sunucu tarafinda kullanimina da cok sicak bakmiyorum (sunucu surumu cikana dek, hatta o zaman bile ciddi test edilmedikce mumkun degil olmaz).. Sonucta pardus kanaatimce su an icin sadece masaustu uygulama calistiran ofis sistemlerinde kullanilabilir diyorum.
0
tolgakaratas

Donanım maliyetlerinde çok fazla yatırım yapılmadığını belirterek içinize su serpmek isterim. Bu milletimizin parasıyla yapılan bir satınalım işlemi ve korkulacak konulardan belki de en fazla para harcanan kısıma hiç burada değinilmemiş.

KONUMUZ DONANIM

Kullanılması planlanan sistemin MSB binasındaki demosunu yerinde gören olarak bildirmekte fayda görüyorum. Söylediğiniz şekilde thinclient olarak adlandırılan ucuz ve düşük kaynaklı sistemler kullanılacak ve bu sistemlerin yaptığı iş yalnızca masaüstü görüntüsünü xdmcp protokolü ile istemcinin ekranında görüntülemek olacak. Ayrıca xdmcp gerekmeden kullanımı mümkün olan servisler için de birtakım text tabanlı terminal uygulamaları kullanılması da mümkün olabilir belki diyerek geçiyorum

Dağıtım konusu sorun olacak bişey değil aslında (bu da bambaşka bi tartışma açar ya neye :)) çünkü ltsp uygulaması her dağıtım üzerinde çalışıyor. Başka bir yerli dağıtım hazırlayıcısı olan Armador Bilişimin Terminal Server ürünü ile ilgili linki verelim geçelim. ilgisini çekene buradan ulaşabilirsiniz ayrıca PDF formatında ürün anlatımına bakabilirsiniz.


(Bence çok son kullanıcı tarzı ama olayların en özü açısından bilgilendirici ve açıklayıcı olur kanaatindeyim)
0
Tarık
Bu haber başlığı altında çözüm sunmayan, boş tenkitlerle vakit geçiren yorumculara;
    Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olup, sallayıp tutmak bu olsa gerek. Bir tarafta kapalı kapılar ardında hiçbirşey yapılmadığı, vergilerin çarçur edildiğini söyleyenler. Diğer tarafta gerekli şeylerin yapıldığı, bunun apaçık ortada olduğunu anlatmaya çalışanlar. Bunun en büyük sebebide "Pardus"un bu tartışmaya/münaazara ya henüz tüzel kişilik olarak teşrif etmemesi. Hep başkalarının yada bireylerin onu savunması. Belkide savunulacak bir durumda yok ortada. Ne kadar şeffaf olunursa olunsun şüphe edecek birileri olacağı gibi tam tersi olduğunda saf bir korumacılık yaygarası koparacaklarda çıkacaktır buradan. Çünkü insan gayet karmaşık yapıda bir canlıdır. Anlık duygu farklılıkları milisaniyeler mertebesinde olabilir. Herkesin aynı anda bir şeyi tutması, sahiplenmesi mümkün olmaz. Doğru olanda budur zaten. Fakat benim kavrayamadığım nokta, "pardus"u eleştirenlerin, eleştirileri neden "vergi çarçuru, kalitesiz işçilik, yazık bu milletin paralarına, ulusallık bu mudur?" konularına yoğunlaşıyor ki? Devlet bünyesinde atıllıktan küflenmiş ama belki hazineden milyonları yiyen nice organ bulunuyor. Aynı tepkinin bunlara da gösterilmesi gerekir. Bunun böyle olmayışının sebebi acaba "olurmu yahu bak pardus taki adamlar burdalar, küfür edersek, söversek, küçümsersek illaki cevap verirler" düşüncesi olabilir mi? Eğer düşünceniz bu ise gerçekten haksızlık ediyorsunuz, insanları boşyere yıpratıyorsunuz demektir. İnsanların varsa çalışma şevkini kırmayın bence. Ha böyle bir niyetinizi yoksa amacınız sadece durum hakkında gerçekçi bilgiler almaksa şu an mümkün olan bilgi alma yollarına baş vurun kim neler yapıyor nasıl, neden yapıyor bir bir araştırın. Türkiye' deki bir kaç iyi programcıyıda "aha bu adam varya TR de sayılı adamlardan bak şini nasıl sövecem ona auheauhe", "oda buralarda bizimle muhatap olmasaymış canım!" gibi repliklerle buralardan, çalışmaktan soğutmayın. Hani nerde yurtdışındaki üstatlara olan saygınızın buradaki yansıması? Buradakilerin tek suçu Türkçe konuşuyor olmak mı? Kimse kusura bakmasın arkadaş! öğrenecek çok şeyim var benim, "pardus' ta yapamam , skoylu kadar tecrübe sahibide değilim, kernel de yazamıyorum, o yüzden de susuyorum onları dinleyip feyz almaya çalışıyorum. Bence her halta "aha bunda böyle .oklar yemişiniz verin cevabını bu millete","vergiler nereye gidiyor xxx söyle bunları" gibi içi boş, sadece ego mastürbasyonu yaptıran şeyleri bırakında biraz çalışın daha iyisini geliştirin. O zaman "al lemn skoylu, al lemn xxx alda gör bak bakalm sizin yapamadığınız şeyi biz nasıl yapmışız alda gözünüz proje/kod/takım görsün" deyip yapamadığını söylediğiniz adamlarada havanızı atarsınız. Ama yok siz çalışırken buralarda içi boş iletileri kim gönderecek yahu, devam edin atıp tutmaya, boş siyasetlerinizi geliştirmeye ve egonuzun seviyesini bir kademe daha artırmaya. Belki bekleye bekleye, freebsd ubuntu debian topluluklarını uzaktan, e-posta listelerinden felan seyrede seyrede bizlerde birşeyler yapabiliriz.
0
onurakdemir
Siz şimdi güzel birşeymi yaptınız, yazdığınız yazı berbat kelimeler içeriyor. Herkes ne hissederse onu yazar kimseye karşı bişey yok . Ben şahsen birçok arkadaşın doğru yorumlar yaptığını düşünüyorum.
Fazlamesai bilişim ağırlıklı bir sitedir. Ve burda bilişimle ilgili konular tartışılmasıda doğaldır. Eğer finansal bir yanlış varsa bunu brökratlar,ekonomistler; çevreyle ilgili bir sorun varsa çevre mühendisleri gibi meslek erbablarının veya gerçekten ilgililerin tartışması normaldir.Yani her konu yerinde tartışılır ve fazlamesaide bilişim ile ilgili konuların tartışılması için mükemmel bir yer.
Ben hiç bir zaman yeni bir dağıtım gerekli demedim o yüzden öyle yeni bir takım kurmaya gerek yok yani.
Debian almanmıdır?
Ubuntu nereli?
Slackware nereli?
Linuxun memleketi ülkesimi olur yapmayın ya. Açık kaynak özgür yazılım , sizin yaptıgınız ayrımcılıktır.
Asıl ego tatminini sizler yapıyorsunuz.
Ayrıca içi boş hiç bir yorum yok bence , hepside mantıklı asıl verilen cevaplar sacma sapan...
Aman kolay gelsin sizlere , zaten zamanla görürüz doğrumu yanlışmı , aman programcıların(dünyaca ünlü kim varsa anlamadım) dikkati bozulmasın....
0
anonimdeep
Aman kolay gelsin sizlere , zaten zamanla görürüz doğrumu yanlışmı , aman programcıların(dünyaca ünlü kim varsa anlamadım) dikkati bozulmasın....

Dünyaca ünlü programcıları olmaz olur mu? Hatta adına ödül verilen programcılar var o ekipten. Birkaç örnek vermek gerekirse:

This year’s Eray award goes to...

Another Eray Award this year...

Görüldüğü gibi adlarına ödül filan düzenleniyor. Dünyaca meşhur geliştiricilerimiz yok diyemeyiz o halde.
0
skoylu
İnsanların bana sayması dökmesi çok önemli değil. Gönül isterdi ki, "Skoylu denen lavuk, gezdi, tozdu, bir halt yapmadı. Ahanda ben yaptım, görün" diyen bir kaç tabur özgür yazılımcımız olsaydı..

Ama bunu yazmak için login olmadım. Skoylu, uzun bir süredir, pardus ekibinden ayrı. Onu karalamak adına pardus'a çatan varsa, boşuna havanda su döğmesin. Pardus savunması bekliyorsanız, Farenin dağa küsmesi kadar, dağa laf sokuşturması da, dağı enterese etmez. Pardus, bildiği şekilde yoluna devam etmektedir, hedeflerini de yerine getirmektedir. Bensiz olması, benle olması onun gücünden bir şey kaybettirmez.

Evet, artık uzaktan seyretmek yerine içinde olabileceğiniz bir ortam var. Hala bir şeyleri karalamaya uğraşacağınıza, işte ortam. Girin, özgür fikrinizi koyun. Kodunuzu koyun. Adınızı yazdırın. Bu şansı ne SuSE'de, ne Fedora'da bu kadar kolay bulamazsınız. Yapın bir şeyler, millet de desin: "Aha şu adam, şu varya, PARDUS'taki şu xyz fikrini getirn, bu abc kodunu yazan.." Parmakla gösterilen adam olun. Ama boyuna atıp tutmaktan başka bir şeyinizi göremedik maaelesef..

Ama bana çatmak isteyen varsa, buyursun. Ben hep buralarda olurum, olacağım. Bu babta, bir tür NIH sendromu yaşayıp, niye ben değil de o diyen varsa, elini taşın altına sokar, taşı omuzlar, ben kaldırdım der, onlar yapamadı der. İşi bitirir. Ama hariçten gazel okumakla bu işler yürümüyor maalesef.

0
towsonu2003
> işte ortam. Girin, özgür fikrinizi koyun.

Pardus devel'lerinin de diger distro devel'leri gibi disardan gelen input'a fazla "acik" olduklarini sanmiyorum. hatta pardon, deneyimden biliyorum, ideolojilerine karsi bir sey isterseniz gayet "kapali" olabiliyorlar.
0
skoylu
Bahaneler arkasına saklanmakla, çözüm üretmiş olmazsınız.

Tamam, PARDUS ekibi ideolojilerine karşı şöyle kapalı, böyle ketum olsun. Ama, siz hangi gün oradaki bir çöpü alıp tenekeye attınızda geri yere saçtılar?

Pardus ve ilgili kodlar yerinde. Kernel list'e bakın. Linus ve saz arkadaşları ketum olmak konusunda çok daha ileridirler. Ama böyle diyerek millet oradan uzakta durmaz. Yapar Patch'ini, yayınlar bir yerde. Sizde alın, tüm kodlar vs. açık mı? Herşeye erişebiliyor musunuz? Yapın, koyun ortaya. Onlar sizi kabul etmiyorsa, siz kendinizi kabul ettirin. Çünkü, piyasa illa PARDUS ekibinden şu gelecek diye bir baklenti içinde değil. Piyasa ihtiyacını kimin karşıladığına değil, nasıl karşılandığına bakar. Sizin fikriniz daha iyiyse, alın, onu koyun. Gerçekten ihtiyaca onlardan daha iyi bir çözümse, PARDUS veya X dağıtımı vs. olması farketmez, kabul edilen siz olursunuz.

Ama genelde fikirler, ihtiyaçlara göre değil, aksesuarlara göre tartışılıyor. Yani, dağıtımın adında milli olmasın deniyor mesela. Yani adında ne olduğu kimi ne etkiler? Bu mudur tartışılacak olan? Herşey tam oldu da, milli olup olmadığı mı kaldı?
0
towsonu2003
> Ama böyle diyerek millet oradan uzakta durmaz. Yapar
> Patch'ini, yayınlar bir yerde.

bunu soylemeden once, cevap verdiginiz kisiye sunu sormaniz gerek: "programciliktan anliyor musun?"

benim cevabim: "hayir"

eh bu durumda, cevabiniz pek uymuyor benim durumuma... ben olsam "firefox ekibi farkli mi" filan derdim...
0
robertosmix
Devlet bünyesinde atıllıktan küflenmiş ama belki hazineden milyonları yiyen nice organ bulunuyor. Aynı tepkinin bunlara da gösterilmesi gerekir.

Belki ben buna Pardus ile başlamak istiyorum. Sizi rahatsız eden ne? Yazılımcıyım.. kalkıp Tedaş'ın elektrik dağıtım sistemlerini yada Sular İdaresinin pompalarını eleştirecek değil nitekim.Kaldı ki misal fazlamesai'ye belediyeyi şikayet etmenin ne işe yarayacağını da anlamadım. Zaten diğer acizler de bunu yapmıyor mu nihayetinde? Nasolsa başkaları devlete geçiriyor kazığı, benim neyim eksik modası değilmidir ülkemizin ekonomisini yerin dibine sokan?

Kimse kusura bakmasın arkadaş! öğrenecek çok şeyim var benim, "pardus' ta yapamam , skoylu kadar tecrübe sahibide değilim, kernel de yazamıyorum, o yüzden de susuyorum onları dinleyip feyz almaya çalışıyorum.

Piyasada bu skoylu dediğin kimseden yada pardus ekibindeki memurlardan çok daha kaliteli ve çok daha başarılı yığınla yazılımcı, bilgisayar mühendisi var. Acaba onlar böyle boş işlerle uğracaklarına daha doğru düzgün konulara eğilmiş olamazlarmı? Ayrıca Gentoo'yu copy-paste unsuru haline getirme çok da profesyonellik isteyen birşey değil. Öğrenecek çok şeyin olduğunu biliyorsan neden bugünden araştırmaya başlamıyorsun? Bu Pardus'un ne olduğunu anlaman konusunda iyi bir başlangıç olabilir. Bu konuda yeterli bilgi sahibi olmadığını kabul ettiğin halde neden yorum yapıyorsun onu da anlamış değilim doğrusu.
0
ken
Mecazından bir yorum..

Kuşlar

Kuşlarında kendilerine has huy ve özellikleri vardır. Örneğin kargaları ele alalım. Bunlar diğer kuşları ve güvercinleri kovalar, onların yuvalarına yerleşirler. Zeytin çuvallarını delip içindeki zeytinleri çalarlar. Uzun ömürlüdürler ve bu özellikleri dolayısıyla da bazıları tarafından kuşlar arasında egonun temsilcisi olarak kabul edilirler. Pekiyi, karga gibi insanlar yok mudur?
Karga olup olmadığımızı anlamak için tek bir terazi mevcuttur..
Yapıcımıyız yoksa yıkıcımıyız..?
Kendime her AN bunu soruyorum...!


0
onurakdemir
İnanılmaz birşey var ortada, sürekli yapıcımı yıkıcımı ile ilgili özlü sözler , hikayeler anlatılıyor(türkçe dersi gibi) . Bir tane pardus kullanıpta aklı olan , özeleştiri yapacak allahın kulu yok mu?
Şu sorulara cevap bekliyorum...
1) Pardus neden çıktı? bundan öncede türkiyeye ait dağıtımlar vardı,Büyük dağıtımların hepsi türkçe.(önceden yazayımda aynı şeyleri tekrarlamayın, kafa almıyor anladığım kadarıyla)
2) Ne tür bir yazılım geliştirme metodolojiniz var?
3) Neden yeni bir işletim sistemi yazılıyormuş havasında ilerleniyor. Kendinizi türkiyenin en akıllı bilgisayarcıları olarakmı görüyorsunuz?
4) Benim şuan kullandığım herhangi bir dağıtımdan ne farkı olacak?
5) İnsanları kandırmaya utanmıyormusunuz?

not: Skoylu kernel geliştiricimisidir?
0
skoylu
Skoylu kernel geliştiricimisidir?

Kernel geliştiricisi diye bir şey mi vardı ki? Kernel veya KDE işte orada. İhtiyaç olunca alırsın, geliştirir, değiştirirsin. Kernel dediğin şey, aslen diğer kodlardan farkı olmayan X milyon satırdan ibaret bir şey sadece..

Bu şeyi (neyse) kafanızdan bir atın artık. Geliştirici için, kernel, KDE, muhasebe, RDBMS vs. diye bir ayrım olmaz, geliştirici, geliştiricidir. Elbette arzu edilen en azından birinde iyice uzmanlaşmaktır. Ama piyasa bunu istemez. Bir geliştirici, gerekteiğinde hepsini geliştirecek temel donanıma sahip olmalıdır. Bir muhasebe programındaki gerekler kerneldeki gereklerden daha az, daha ehven değildir.
0
onurakdemir
Yok ben o manada sormadım, sizin gibi türkiyede emin olun yüzlerce mühendis,programcı var , kerneli alıp anlayacak,değiştirecek. Birçok bilgisayar mühendisi var bu ülkede.Skoylu tırnak içinde öyle bir yazılmışki , kernelin offical developer'ı sandım:)
0
skoylu
Evet, eminim benim gibi yüzlerce bilgisayar mühendisi vardır. Hatta Jeolog olup bilgisayarı onlar kadar, hatta onlardan daha iyi bilenlerde vardır, mesela, Gürer Özen gibi.

Ve pardus projesinde, benim kadar en az, ama bence daha iyi olan bilgisayar mühendisleri veya o tür yazılım uzmanlarından yeterince vardır. Ve pardus projesinde çalışan ve yazılım tarafına bakan (grafik vs. haricinde yani) herhangi biri, gerektiği her hangi bir anda açıp o kerneli gereken taklayı attırabilir. Ve dahası, eğer ihtiyaç kernel yazmak ise, oturur o kerneli yazar/yazarlar..

Ahanda yaptık valla diyerek, tonla yetişmiş insan gücünü kernel veya sıfırdan OS geliştimek gibi bir macera için harcanmasını isteyenleri anlamakta zorlanıyorum. Ve hatta çıkıp, kernel geliştirmeyi vs. de bir marifet sananları da anlayamıyorum. Neden bu kadar kernel kodlamaya takmış insanlar bu bana oldum olası garip gelmiştir. Birinin oturup yazması gereken X milyon satırdan ötesi yok. Eğer ben iyi bir programcı olarak bilieneceksem, kernel yazmış olmakla tanınmayı değil, gerektiğinde kernel, gerektiğinde rdbms yazacak programcı olarak tanınmayı isterim. Çünkü, artık işler öyle kernel uzmanı, rdbms uzmanı, veritabanı uzmanı, GUI uzmanı gibi ayırlabilecek gibi değil. Kernel yazanın RDBMS Sisteminin gereklerini de göz önünde tutması şart..

0
Challenger
O zaman size bir soru:
Hiç Pardus kullandınız mı?
0
onurakdemir
Elbette..
0
Challenger
Peki sorularınıza ben kendimce cevap vereyim:

1) Pardus neden çıktı? bundan öncede türkiyeye ait dağıtımlar vardı,Büyük dağıtımların hepsi türkçe.(önceden yazayımda aynı şeyleri tekrarlamayın, kafa almıyor anladığım kadarıyla)

Debian dururkan Ubuntu, Mepis falan nerden çıktıysa oradan. Hepsinin amacı farklı ihtiyaçlar. Pardus' un tek amacı Türkçe dağıtım geliştirmek değil. En basitinden Türkiye' de sıklıkla kullanılan donanımlar ve bu donanımların sorunsuz kullanımının sağlanması bir ihtiyaç. Ama bu var olan diğer dağıtımlar bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalabiliyor. Bu bir sebep olabilir. Türk kullanıcısının kullanım alışkanlıklarına uygun bir arayüz geliştirmek başka bir sebep olabilir. http://www.pardus.org.tr/hakkimizda.html adresini bir ziyaret edebilirsiniz.

2) Ne tür bir yazılım geliştirme metodolojiniz var?

Kendilerine sormak gerek.

3) Neden yeni bir işletim sistemi yazılıyormuş havasında ilerleniyor. Kendinizi türkiyenin en akıllı bilgisayarcıları olarakmı görüyorsunuz?

Yeni bir işletim sistemi yazılmıyor mu? Linux sadece bir çekirdek. Linux + GNU araçları + dağıtımın kendine has araçları ve uygulamalar sonuçta bir işletim sistemi doğurmuyor mu? Her GNU/Linux dağıtımı farklı bir işletim sistemi sayılamaz mı? "GNU/Linux Dağıtımı" kavramını bilgisayarla teknik bir ilişkisi olmayan insanlara atlatmaya çalışmak yerine, zaten bilinen "işletim sistemi" tanımını kullanmak neden yanlış olsun ki?

4) Benim şuan kullandığım herhangi bir dağıtımdan ne farkı olacak?

Pardus kullandıysanız bu sorunun cevabını bulabilirsiniz.

5) İnsanları kandırmaya utanmıyormusunuz?

Ne tür bir kandırmacadan bahsediyorsunuz?
0
FZ
Yeni bir işletim sistemi yazılmıyor mu? Linux sadece bir çekirdek. Linux + GNU araçları + dağıtımın kendine has araçları ve uygulamalar sonuçta bir işletim sistemi doğurmuyor mu? Her GNU/Linux dağıtımı farklı bir işletim sistemi sayılamaz mı? "GNU/Linux Dağıtımı" kavramını bilgisayarla teknik bir ilişkisi olmayan insanlara atlatmaya çalışmak yerine, zaten bilinen "işletim sistemi" tanımını kullanmak neden yanlış olsun ki?

Bu tartışmaların dışında bir not düşmek istedim buraya. Ortada yazılan yeni bir işletim sistemi yok (yeni bir işletim sistemi yazıyoruz biz cümlesini sarf edene de rastlamadım o geliştirici ekipten, siz rastladınız mı? Geliştiriciler dışında o cümleyi sarf eden oldu ise onun cehaleti kabul ederim). Herhangi bir uluslararası GNU/Linux dağıtımına baktığınızda "new operating system" olarak kendilerini nitelendirdiklerini pek göremezsiniz. Gördükleriniz de birazdan belirteceğim argümanlar doğrultusunda hatalı tabir kullanıyor duruma düşmüşlerdir.

Evet, Linux "sadece" bir çekirdek. Çekirdek lafı herhalde işin özünü anlatıyor. O çekirdeğin etrafını saran en kritik uygulamalar tüm GNU/Linux dağıtımlarında %99.9 aynı. Hal bu iken birkaç yüz GNU/Linux dağıtımına bakıp birkaç yüz işletim sistemi mi var diyeceğiz? İnsanların kafasını iyice mi karıştıralım? Pardus işletim sistemi, yok efendim ben Debian işletim sistemi kullanıyorum, bizim arkadaş ise Red Hat işletim sistemi, filanca şirket ise Novell SuSE işletim sistemi kullanıyor deyip işleri iyice arap saçına mı çevirelim?

Bilinen işletim sistemi tanımına göre mesela MS Windows Server 2003 bir işletim sistemi ve GNU/Linux da bir işletim sistemi. Yıllardır doğru şekilde kullanılan işletim sistemi dağıtımı tabirini yanlış anlamalara yol açacak şekilde neden eğip bükelim ki?
0
Challenger
Baştan aşağı bir işletim sistemi yazılmadığının ve Linux dağıtımlarının tam anlamıyla farklı bir işletim sistemi olmadığının farkındayım. Sadece bahsetmeye çalıştığım, teknik bilgiye sahip olmayan insanların GNU/Linux dağıtımı kavramını tam olarak anlayamayacakları için "o da bir işletim sistemi" diyerek özetleyebileceğimizi düşünüyorum.

Ne Pardus ekibinin, ne de bir başkasının "biz işletim sistemini geliştiriyoruz" gibi bir iddiası olmadığının farkındayım. Ancak insanlara Pardus' u anlatmadan önce Linux' un bir işletim sistemi değil, çekirdek olduğunu, sonra çekirdeğin ne olduğunu, sonra GNU/Linux' un ne olduğunu, GNU/Linux dağıtımının ne olduğunu anlatmak ve sonra Pardus' un bir GNU Linux dağıtımı olduğunu söylemek gerekir ki, bence oldukça zor bir iş. Bunun yerine "Pardus ne ki?" sorusuna "Windows gibi bir şey, işletim sistemi, Linux tabanlı" demek sanki daha az karışıkmış gibi geliyor bana. Bu nedenle "Her GNU/Linux dağıtımı farklı bir işletim sistemi sayılamaz mı?" diye sordum.

Bu arada:
http://www.debian.org/
Debian -- The Universal Operating System

Bu nedir?
0
onurakdemir
GNU hurd projesine bakarsan anlarsın...
0
Challenger
GNU/Hurd projesi FSF tarafından yönetiliyor. Fakat Debian ekibi GNU/Hurd üzerine Debian GNU/Hurd geliştiriyor. Aynı şey Pardus için de geçerli olabilir. Anlatmak istediğim de bu zaten.
0
robertosmix
Pardus' un tek amacı Türkçe dağıtım geliştirmek değil. En basitinden Türkiye' de sıklıkla kullanılan donanımlar ve bu donanımların sorunsuz kullanımının sağlanması bir ihtiyaç.

Dünyada sadece Türkiyede kullanılan ve desteği dünyanın geri kalanında olmayan tek bir donanım gösterirmisiniz? Kafanızda kurgu yapmayın, dediğiniz örneğe uyan tek bir donanım gösterin bana??

Ne tür bir yazılım geliştirme metodolojiniz var? Kendilerine sormak gerek.

Sıfırdan bir ürün "geliştirmedikleri" için böyle herhangi bir metodoloji kullanmaları söz konusu olamaz zaten.Zaten belirsizlik de böyle birşey söz konusu olsaydı o zaman kaos yaratmış olurlarda. Dikkat ederseniz üfürük bir kaç bildiri dışında bir yol haritaları bile yok.

Yeni bir işletim sistemi yazılmıyor mu? Linux sadece bir çekirdek. Linux + GNU araçları + dağıtımın kendine has araçları ve uygulamalar sonuçta bir işletim sistemi doğurmuyor mu? Her GNU/Linux dağıtımı farklı bir işletim sistemi sayılamaz mı? "GNU/Linux Dağıtımı" kavramını bilgisayarla teknik bir ilişkisi olmayan insanlara atlatmaya çalışmak yerine, zaten bilinen "işletim sistemi" tanımını kullanmak neden yanlış olsun ki?

Sizi Erkan TEKMAN'ın yorumlarını Pardus'un kendi sitesindeki küpürlerden tekrar okumaya davet ediyorum. Dalga geçiyor olmalısınız??

Ne tür bir kandırmacadan bahsediyorsunuz?

Bilgisiz insanların kandırılması ve kamu malını ve parasını kötüye kullanmak. Nihayetinde Tübitak'ın bu proje için hazırladığı misyon metnini bugunkü pardus ile kıyaslarsanız ciddi bir kandırmaca olduğunu sizde göreceksiniz. Çünkü o metindeki amaçları karşılayacak bir ürün değil Pardus. Açın bakın.

0
mow_
siz kamu kurumlarında linux kullanılmasına karşı değilseniz, neden kullanılan dağıtımın pardus olmasına karşısınız?

pardus kullanılmasının birçok yönden avantajı olabilir, en önemlisi desteğin çok yakında olması ve bire-bir sistemi oluşturanlardan gelmesi başlı başına bir tercih sebebi değil midir? Bir eksik/gedik/açık görüldüğünde ilk yamalanacak sistemlerin kamunun olması bir tercih sebebi değil midir? başka hiçbir dağıtımda göremeyeceğiniz ilginin ve bilgi akışının olması yeterli değil midir? ar-ge yapan bir kamu kurumun geliştirdiği ürünün hizmet veren bir kamu kurumunda kullanılması neden size garip geldi?



0
sundance
Bence kimse "Kamuda linux kullanılacaksa, Pardus kullanılmasın en azından" argümanında değil.

Genel olarak konuşulan, "Memleketin Linux'u" diye bir şey geliştirmeye neden ihtiyaç duyulduğu, mevcut Gnu/Linux dağıtımlarının neden yeterli gelmediği ve bunun için neden devletten ödenekle iş yapıldığı.

Gereksiz hezeyanları, ikili kapışmaları bir yana bırakırsak tam olarak da bu sorunun cevabı baştan beri açıklanmadı. Soru şu: Neden Amerika, İngiltere, Almanya gibi ülkeler için mevcut GNU/Linux dağıtımları "yeteri kadar iyi" gelirken, biz kendi paket yöneticisi, kendi donanım konfigüratörü vs. olan bir GNU/Linux dağıtımı oluşturuyoruz ve devlet bunun için para harcıyor? Bunun onlarca/yüzlerce biri maliyetle mevcut bir sistemi, dil açısından bize uygun hale getirmek mümkün değil miydi? Ya da Türk insanının kendine özgü 'paket yöneticisi, donanım konfigüratörü' vs. gibi ihtiyaçları mı var da başkasınınki uymuyor bize.

Bu sorularacevap verebilecek varsa, lütfen söylesin. Geri kalanı daha çok tartışırız/kapışırız çünkü.
0
sefalet
Ben de bir kaç soru ve fikir öne sürerek katkıda bulunmaya çalışayım.

GNU/Linux dağıtımları belli bir doyuma mı ulaşmıştır? Bundan sonra herhangi bir dağıtım çıkması için sebep var mı?Bir ülke özgür yazılım ve faydalarından yararlanmak için uzun vadeli bir görüş ile yeni bir dağıtım ortaya koymak ile mi işe başlamalı, mevcut dağıtımların kullanılması mı seçilmeli ya da sıfırdan bir işletim sistemi üretimi mi en iyi başlangıçtır?

GNU/Linux için milli çalışmalara ne gerek var linux zaten insanlığın kullanımına açıktır görüşüne katılmıyorum.Baktığınız zaman bizim dışımızda da ulusal ölçekte başlamış ve yaygınlaşmış dağıtımların olduğu ortada.Amaç sadece çeşitli kurumlarda kullanmak üzere özgür işletim sistemi bulmak olsa idi o zaman bu görüşün haklılık payı olurdu ama Pardus gibi ülkenin en üst düzey bilim kuruluşunun desteklediği bir proje bu kadar kısır bir amaç ile sınırlandırılmamıştır diye düşünüyorum.

Bunların dışında eleştirilebilecek bir taraf varsa o da Pardus gibi bir projenin amaçlarının ve gelişim sürecinin pek fazla şeffaf bir şekilde yürütülmediği noktasına olabilir.Ayrıca tüm projenin yapılandırılma şeklinin yanlış olduğu da söylenebilir.Eğer amaçlar değindiğim gibi kısır ve kısa vadeli değilse, amaç özgür yazılım ve getirilerinin kazanılması ise, projenin yapılandırılması çok daha kapsamlı etkili bir şekilde yapılabilirdi.Örneğin bu kadar bilişim ile ilgili akademik alt yapı varken neden bir özgür yazılım enstitüsü kurulmaz.Tübitak bal gibi böyle bir yapılanmayı gerçekleştirebilir.Onun yerine iki elin parmakları kadar insana, onlardan beklenebileceğinden fazlası bir yük taşıtmayı uygun görmüşlerdir.Bu noktada kişiler değil kurum sorumludur.Bu bakımdan projenin maliyeti konusunda bilgilendirmeden tutun gelecek planlarına ilişkin stratejilerin anlatılmasına kadar bir halkla ilişkiler zaafı olduğu açıktır.

Bir de işin algı yönü var, bugün siz ortalama bir kullanıcıya türkçe debian mı yoksa türk geliştiricilerin başlattığı bir türk dağıtımı mı kullanmak istersin diye sorsanız, tahminimce çoğu ikinciyi seçecektir.Bu seçimde bir mantık aramak çok da işe yaramaz.İnsanın tolumsal bir varlık olmasından kaynaklanıyor diyebiliriz kısaca.Eğer bir ürün etrafında kullanıcı ve geliştirici topluluğu oluşturmak isterseniz, özgür yazılım felsefesi yanında o topluluğun ortaya çıkmasını kolaylaştırmak için daha farklı ortak özelliklerin öne çıkarılması büyük bir sorun mudur?
0
skoylu
Ben kendi görüşümü söyleyebilriim, ama bu PARDUS'u bağlamaz..

Türk insanının kendine özgü 'paket yöneticisi, donanım konfigüratörü' vs. gibi ihtiyaçları mı var da başkasınınki uymuyor bize ?

Bence türk insanı konusu belki biraz daha yerinde ama, genel olarak bu işlerde daha iyi bir şeylere ihtiyaç yok mu? Elbette şu anki ürünlerin niteliği tartışılabilir. Ama, en azından mevcut paket yönetim ve (donanım değil) sistem yönetim araçlarının, linux kadar Windows'ta da yetersiz olduğunu düşünüyorum. Geliştirilen şeyler belki onlardan da yetersiz olabilir. Ama bir yerden başlamak gerekir. İlk Live CD'yi bir hatırlayın. Wide Screen Laptoplarda o dönem doğru dürüst X yapılandrıması yapabilen tek yapılandrıma sistemini sunuyordu. Evet, bunu yapmak için yeni bir yapılandırma sistmei gerekmezdi belki. Fakat, bir sorun olduğu ortada, mevcutlar açısından. Bunu çözmek için bir yerden başlamak, bir ucundan tutmak gerekiyor. Aha debconf, aha kde conf, aha *-drake diyerek bunu yapmak bana mümkün görünmüyor. En azından şu anda işe bu noktalardan başlayarak, bu konuda hiç değilse bir bilgi birikimi oluşturuluyor.

Evet, türk insanı da dahil, belki asıl öncelik o ama, asıl sorun Linux sistemlerinin bu konuda hala yetersiz olması. Bu başka bir sistem daha yeterli demek değil. Onlarda aynı dertten muzdarip. Bu sorun belki çözülemeyecektir, ama birileri el atmazsa bunu asla öğrenemeyiz.

0
sundance
Bu sözlerin bir kısmının altına kesinlikle imzamı atarım.

Evet kesinlikle daha iyi paket yöneticilerine, kesinlikle daha iyi donanım konfigüratörlerine ihtiyaç var ve bunun için de çalışılmalı yeni fikirler üretilmeli.

Fakat...

Hedeflenen amaç ve bu uğurda harcanacak emeğin planlaması önemli. Amaç "Türkiye'de, bir üreticiye bağımlı olmayan, özgür yazılım ürünü bir işletim sisteminin kullanılması." olmalı. Bunu bir kez ortaya koyduktan sonra, daha iyi paket yönetimi de geliştirilir başka şeyler de yapılır.

Burada verilen bazı kararları da desteklediğimi de belirtmek isterim. Linux Format dergisinin Eylül sayısında yanılmıyorsam Pardus, AppArmor'u bünyesine dahil eden birkaç dağıtımdan biri olarak geçiyordu, ki böyle bir öngörü beni de sevindirdi.

Ama bir vatandaş olarak eğer birisi bana sorsaydı, ben İlkokullardan, üniversitelere, belediyelerden, bakanlıklara kadar heryerde kullanılabilecek, Türkçe konusunda hiçbir problemi olmayacak, (F/Q klavye vs.) bir dağıtım hazırlansın derdim. Hatta birçok dağıtımın halihazırda bu dediklerimi sağladığını düşünürsek, hassas yerler için (askeriye, kamu vs.) SELinux gibi özel bazı güçlendirmeler yapılması da ikinci öncelik olurdu (ki Pardus ekibinin AppArmor'la bunun bir kısmını yapıyor olması çok güzel).

Bütün bunların akabinde, güzel yurdumun herbir yerinde GNU/Linux kullanılır, konuşulur hale geldiğinde, bu sefer daha iyi paket yönetimi, daha iyi konfigürasyon alternatifleri konusunda da çalışılabilirdi. (Mevcut bir linux dağıtımına tamamen başka tür bir paket yönetim sisteminin monte edilmesinin gayet de yapılabilir bir şey olduğunu rpm yerine Apt sistemini kullanmaya başlayan Fedora ve Suse'de gayet güzel gösterdiler.)

Şimdi böyle yapılmıyor diye de şahsen kimseye bir şey dediğim de yok. Fazlamesai olarak Pardus projesini ilk defa televizyona davet eden ve Türkiye'de sekiz milyon aileye ulaşan bir televizyon kanalında 1,5 saat ayıran da biz olduk, elimizden geldiğince ihtiyaç duyuldukça yardım etmeye de hazırız.

Ama keşke öncelik yukarda belirttiğim gibi olsaydı da bunları daha yaygın Linux kullanılan bir Türkiye'de konuşsaydık. O zaman belki de Çomardı, Müdürdü, devletin para karşılığı yaptırdığı bir projenin değil, zaten ilkokuldan itibaren Linux kullanmaya başlamış gençlerimizin Freshmeat'deki projeler gibi ayağa kaldırdığı ve diğer dağıtımlara da katkı sağlayabilen projeler olurdu.


Yanlış anlaşılmasın, Pardus ekibinin ortaya koyduğu proje çok güzel bir emeğin ürünüdür, çok da değerlidir fakat benim düşünceme göre bir başka ihtiyacın ikinci basamağıdır.
0
skoylu
Bütün bunların akabinde, güzel yurdumun herbir yerinde GNU/Linux kullanılır, konuşulur hale geldiğinde,....

İşte bu olmazdı. Bugün, doğru düzgün bir paket yönetimi, enterprise gereklerden, evinde internete giren adama kadar hitap eden... Bir yapılandırma sistemi, sizi ADSL modem takmak için teknik servis beklemek, bilgisayarı ikide birde kucaklayıp servise taşımak zorunda bırakmayan bir yönetim sistemi.

bunlar olmadıkça o olmayacak. Kanser vücuda yayılmış. Adam zaten zar zor, güç bela ileri tuşuna basmayı öğrenmiş. Bununla caka satıyor. Nesine Linux'muş, pardus'muş.. En allemi cihan türkçeyi vs. yapsanız, ki zaten var, bu hedefe ulaşamazsınız.

İşte ortada. Bugün işine geldiğinde WinFreeze, F-Prot vs. kimse türkçesini aramıyor. İngilizcesi olmadığı için kimse ben sygate kurmam, kuramam demiyor. İşte gene var çok çok iyi türkçe ile ortada SuSE, MDK, REDHAT vs... İşte onların bakışı bu, işte varılan nokta da bu. Bunu bir türlü görmek istemiyoruz. Sanki, SuSE'nin, Redhat'ın filan şu an kullandığı sistmeler mükemmelde, çok iyi de, kullanıcıya şöyle kolayda.. Kullanıcı ayak sürüyor. Hayır öyle olmuyor. Eğer hedef bu söylediğinse, bilinen tipik dağıtımlarla asla bu noktaya gelemezsin. Haa, şu anki PARDUS bu noktaya gelecek teknik durumda mıdır? Bu başak bir tartışma. Ama PARDUS yolun başında bunu farkedip, ağırlığını bu konulara vermi şbir dağıtım. Bizde doğru düzgün hangi dağıtım hazırlama tecrübesi var. Gelecek Linux denecek, git, bak, İşte o da şu an aynı halde değil mi?

Bir türlü bu gerçeği görmek istemiyoruz. Bir tarafta İnkar edilemez Windows gerçeği ortada duruyor. Öbür tarafta tonla dağıtımda duruyor. Biz küçük cepheleri kazanınca sanki savaşı kazanmış kadar bağırdığımızla kalmıyor muyuz? Bilmem kaç üniversiteye gidip, bir sürü öğrenci, hocalarıyla birebir görüşen, onların nedne kullanmadığını gören ben değil miyim? Ve ben iddia ediyorum. Mevcut yapılandırma ve paket yönetimi ile Linuxu türkiyede marjinal olmaktan bir adım öteye götüremeyiz. Windows'tan bariz daha iyi olmamız, daha otomatize olmamız gerekiyor. Hemde bir kaç kat. Ancak o zaman biraz kendimize bir kapı bulabiliriz. YOksa yapacağınzı en baba türkçeleştirme bile size "oyun bile çalıştıramayan" linuxu insanlara beğendirme şansı vermeyecektir..

0
newman
Dediklerinizin coguna nacizane katilmakla birlikte, butun diger yazdiklarinizla "oyun bile calistiramayan" linux arasinda baglantiyi kuramadim: bunun paket yonetimi ile ilgisi ne ola ki? Pardus projesinin grafik sistemi ile ilgili projeleri mi var? sadece meraktan sordum...
0
skoylu
PARDUS veya başkası, en uçan kaçan grafik sistemini geliştirse, bu oyun firmalarını Linux tabanlı oyun yazmaya ikna etmeyecek ki?

Adamın önünde iki seçenek var. bozulan, dökülen vs. ama, CD'Yi takıp ileriye basıp kurduğu windows ve "oyun bile çalıştıramayan" linux. Şimdi kendinizi bu adamın yerine koyun. Bu adamın derdi, istediği şeyi bilmemesi, bu nedenle yapamaması. Yani, yazıcını yüklenmesi gerektiğini bilmiyor. Bunun için CD'sindne filan, bunu bilgisayara şöyle tanıtırsınız diye bir açıklama çıkmıyor. Herşey Windows'a endeksli. Zaten o da çoğu zaman, yazıcıyı aldığı yerden adam getiriyor, ona kurduruyor. Demekki, yayılmaya evlerden başlamaya çıkarsanız, o adam için pek bir anlam ifade etmeyecek. Yazıcı yerine ADSL modemini koyun.

Yayılmaya kurumsal ortamdan başlamak lazım. Ama o zaman ne olacak? Bazı "halledilebilir" teknik sorunlar var. Örneğin, ISO9001 sahibi iseniz, bir veri paylaşım sisteminiz olması gerekiyor. Bu da beraberinde kapsamlı bir yetkilendirme sistemi istiyor. Bu, owner/group/others yaklaşımını aşan bir şey. ACL vs. gerekiyor. Bu noktalara gelince iş maalesef arapsaçına dönüyor. Bunlar ciddi problemler, adam kullandığı sistem yüzünden ISO9001 belgesini yitirmek istemez. Ufak ama ciddi problem, ama çözümü de var.

Asıl problem, bilhassa küçük kurumlardaki bilgisayarlara da bakan adamın Linux gelirse, sudan çıkmış olacağı. Eğer siz, kurumsal ölçekteki işleri toonom olarak çzecek, network boyunca donanım yönetimi, kullanıcı, belge vs. yönetimini otomatikleştiren vs. vs. yani, buraya Linux sistemi kurunca şimdiki Windows'ta yapamadıklarını da çok kolayca yapacak bir sistem sunarsanız, o zaman bu bir başarı şansı getirir. elbette konu bununla bitmez. Uygulama eksiği filanda var. Ama bu yola gitmek için önce insanların tırsmayacağı bir işletim sistemi altyapısı lazım..

İşte bu noktada, "oyun bile çalıştıramayan" olayı ortada oluyor. Sokaktaki pek çok adam için Linux'un, Windows'tan öte hiç bir tarafı yok. Onu kernelin GPL olması filan ilgilendirmiyor. Ona hitap eden bir mesele oyun, ama Linux'ta oyunlar çalışmıyor. İşte o admaın Linuxu tercih etmesi için, bu eksiğini kapatacak bir şeylere sahip olması lazım. Biizm çok iyi bildiğimiz üstünlükler, o adama bir anlam ifade etmiyor. Ona anlam ifade edecek üstünlükleri yapmanın kestirme yoluda yönetim sistmeinden geçiyor. En azındna mevcut temel fonksiyoneliteyi otomatize olarak kullanılabilir kılarsanız, bu belki mümkün olabilir.

Elbette bunlar bir teori, benden. Ama şunu bir görelim. Bilinen paket yönetim, yapılandırma vs. sistemleri, maalesef bizi o noktaya götürecek yapıda değil. Çünkü, öncelikle, Linux'ta ayrık bir yapı var. Temeli, kullanımı vs. yönetilebilirliğe göre dizayn edilmiş değil. Şuradan şu uygulama, al getir koy, buradan bu uygulama al getir koy. Sonra, birbirinden habersiz, ortada ne olduğundan habersiz bir yığın.. Bunu yönetmek, elbette zor oluyor. Yapılacak ilk şeyin, önce "bu şöyle yönetilecek" denmesi, bu kurala göre de uygulamaların sisteme uydurulması olduğunu düşünüyorum.

İşte o yüzden şu MDK, SuSE vs. iş yapmıyor. Piyasada hep marjinal kenarlarda kalıyor, en azından ülkemiz için..
0
SHiBuMiGo
Sevgili skoylu,

Pardus kendisini "Ulusal İşletim Sistemi" olarak konumlandırıp daha en baştan kendisini dünyanın geri kalanındaki geliştiricilere kapatmıştır. Bu eylem başlı başına Özgür Yazılım felsefesi ile ters düşer.

Pardus ekibi kaç kişidir? Debian, SuSE, Fedora için geliştirme yapan, doküman hazırlayan kaç kişi vardır? Aradaki ciddi uçurumu hayal edebiliyor musunuz? Hedef bu dağıtımlardan daha iyisini yapmak deniliyor ancak hangi kaynakla bu dağıtımları geçeceksiniz? Yalnızca Türkçe konuşan bir avuç insanla, dünya genelinde bir sürü insanın oluşturduğu bir networkden daha fazla üretim yapılabileceğini nasıl iddia edebiliyorsunuz? Kaldı ki bu dağıtımları niye geçesiniz? Bu dağıtımların gizli saklı hiçbir tarafı yok ki? İlla daha iyi bir paket yöneticisine mi ihtiyacınız var, yapın koydurun Debian dağıtımının içerisine.

Gerçek şu ki, mevcut dağıtımlar için yapacağınız bir paket yöneticisi "Yet Another Package Manager" olmaktan öteye gitmeyecektir. Ancak bunu Türk milletinin hassas olduğu "Ulusal" sözcüğü ile birlikte kullanacağınız bir dağıtımın içine koyup yalnızca Türk halkına sunduğunuzda, kendi çöplüğünüzde ötebilme imkanına kavuşmuş olacaksınız. Bilinçli ya da bilinçsiz, Pardus'un varlığı buna hizmet etmektedir. Bu durumu doğrulamak da çok zor değil. Pardus hangi uluslararası platforma taşındı, bu platformlarda nasıl ele alındı? Bu veriye baktığınızda zaten durumun açıklığını göreceksiniz.

Sevgiler
0
skoylu
Elbette, "ulusal" sözcüğü ile dışarıdan geliştiricilere kendilerini kapatmış mı oluyorlar? Bu bence biraz zorlama bir yorum. Biraz etikete takılmak gibi bir durum. Ama elbette bu tartışılabilir, burada da tartışabiliriz.

Pardus ekibinin kaç kişi olduğunu bilmiyorum. Çünkü, burada mesai harcayanlar kadar, dışarıdan destekde veren insanlar var. Ve ben dediğim gibi uzun süredir sadece PARDUS'tan değil, camiadanda uzağım. Ama elbette, sayılar DEBIAN ile vs. karşılaştırabilecek seviyede değil. Bu kesin gibi görünüyor.

Pek DEBIAN projesindeki insanların üzerine yoğunlaştıkları şey nedir? Acaba onların orada üretecekleri bilgi birikimi PARDUS'a transfer edilemez mi? Bu açıdan bakınca, DEBIAN projesinde o kadar çok insan olmasının PARDUS'un azlığına göre, PARDUS zayıf bırakacağını düşünemiyorum. Çünkü, pardus debian olayım derdinde değil. Pardus'un görülen bazı belli hedefleri var. Bu hedefler içinde ayrılmış bir işgücü var. ISO9001 belgeli bir kurumun, işgücü planlaması yapamayacağını söylemek haksızlık olur. Yani, zaten belirlenen hedefler için deklare edilmiş bir adam/ay hesabı var. Pardus ekibi de bu hesabın gösterdiği gereklere binaen işe alınıyor.

Ama dışarıdan bakınca, mekanizmaları, sistemi vs. bilinen Debian vs. sistemi ile karıştırdığımız için bu yanlış yorumları yapabiliyoruz. Debian'da bu konuda belli bir plan yok. Yani, şu ve bu yapılacak. Bu şu kadar adam/ay eder. Şu standartta 10 adam alalım diyemiyor debian. Debian elind eolan mevcutlarla yürüyor. Ve debian bu mevcutların her birinin, genelde diğerinden bağımsız olarak bazen ilgili, bazen ilgisiz bir sürü küçük hedefe kanalize olmasıyla işliyor. Ama PARDUS, kendine teknik açıdan büyük hedefler koymuş değil. Hiç çıkıp kerneli baştan aşağıya yazacağız sil baştan demiyor. 100 bin paketi port edeceğiz de demiyor. Biz, işte minimum şu özellikleri sağlamak üzere şu sınırlı sayıdaki paket ile... diyerek çalışıyor. Bakın örneğin, GNOME..

Kısaca, PARDUS'un debian kadar büyük olması gerekmiyor. Pardus'un kadrosu, hedeflerin göre tespit ediliyor. durun şurda 5 adam var, getirelim, oturtalım dedikten sonra, "Bunlara da bir iş vermek lazım, gelen geçen ne der" diyerek onlara sen şunu, sen bunu yap denmiyor. Yani, işe göre adam alınıyor, adam önce alınıp sonra ona iş verilmiyor.

Diğer yandan bir hususu daha atlıyorsunuz. PARDUS ıssız bir köşede, izbe bir garajda geliştirilmeye çalışılan bir proje değil. Belli bir kadrosu var. Ama bunun yanında, yaklaşık 500'den fazla bilgisayar, Elektronik, komünikasyon vs. mühendisinin bulunduğu bir kurumun parçası. Debian ekibi için bir soru işaret olan güvenlik öncelikleri, testleri, proje yönetimi vs. gibi konular için bu konularda özelleşmiş birimlere sahip bir kurumda gelişiyor pardus. Bu desteği yabana atmamanız lazım. UEKAE' ile bu halka bitmiyor. TUBITAK ve etrafındaki halkalarda PARDUS için çok uzak değil. Ama herşeyden önemlisi, sağduyu sahibi pek çok Linux gönüllüsünün desteği yabana atmamak gerekiyor..

Daha iyi bir paket yöneticisine mi ihtiyacımız olunca, yapıp koydurmak kolay olmuyor Debian dağıtımının içerisine. Çünkü, bunu yapıvermek, onbinlerce hazır paketi çöpe atmak demek. Artık o yola girip, buraya geldiniz mi, dönüş olmuyor geri.

Gerçek şu ki, mevcut dağıtımlar için yapacağınız bir paket yöneticisi "Yet Another Package Manager" olmaktan öteye gitmeyecektir.

Burada mevcut durum nedir bilmiyorum. Ama mevcut dağıtımlar için bir paket yöneticisi zaten hiç hedeflenmedi diye biliyorum. Bir dağıtım yapılacak, elde mevcut bir şey yok ve bir paket yöneticisi de bu işi yapmak için ortaya konuyor. Ha, PISI şu an ne yer, ne içer bilmiyorum. Bu bir "Yet Another PM" midir, daha başak bir şey midir, yorum yapmam yanlış olur..

Ama anlamakta zorlandığım şey şu. Bu "ULUSAL" sözcüğü sizi neden bu kadar rahatsız ediyor? Ben yurtdışındaki pek çok geliştiricinin destek vermek vs. için baktıkları bir kriter olmadığını düşünüyorum bu etiketin mesela.. Ama nedense konu hep bunun üzerinde dönüp duruyor. Birde illa "aman,alıp kopyalayın, niye uğraşacaksınız (=harcama yapacaksınız ki) deniyor ki bu daha hiç anlaşılmıyor. Herkesin fikri, "aman uğraşmayın. Aha paket yönetici aptget, aha orda deb repo'su. Alın, üç beş satır çeviri yapın. Geçin gidin." bunu söylüyor. Bir takım insanlar çıkmış, alışkın olmadığımız bir şekilde, teknoloji, birikim vs. geliştirmek istemiş. Adamlar diyor ki, "biraderim, biz paket yönetici geliştireceğiz." Kimse, "çok iyi. Bu detayları pek bilinmeyen, dökümantasyon filan olmayan bir husus. Siz bunu yaparak her şeyin başında kendiniiz dağıtım üzerind edaha hakim kılarsınız" demiyor. Al işte debian. Al işte rpm. Al orda paket var.. Aslında bunlara ne gerek var dahası. Niye bu milletin kıt kaynakları böyle paketmiş vs. maceralarına harcansın? Mis gibi Windows var. Öyle değil mi? Hiç uğraşmazsın. Yazıcıoğlundan alır, takar kurarsın, kullanırsın. Bu daha avantajlı değil mi?

Bir şekilde birilerinin hazırcılık yerine biz üretelim moduna geçmesini destekleyip insanları (bu moda girmek isteyen) teşvik edeceğimize, aman, ne uğraşıyonuz, deb var.. Aman ne uğraşıyornuz, şu var.. gibisinden davranmak, üstüne bir de nerdeyse asılacak adam ilan etmek... Doğrusu, bu topiği okuduktan sonra, "boş ver, alalım çinden 3 kuruşa satalım 33 kuruşa, kafa ağrıtmaya değmez" diyenleri çok iyi anladım. Eğer adam bir şey üretmeye, geliştirmeye çıktığında bu kadar tenkite maruz kalıyorsa/kalacaksa, üretmekten kaçması kadar iyi bir şey olamaz.

0
SHiBuMiGo
Amaç hiçbir zaman üreten insanlara karşı durmak değil. PARDUS'un yapmaya çalıştığı şey Amerika'nın yeniden keşfi, benim karşı çıktığım bu. Varolan birçok aracı baştan geliştirmeye çalışmak bir anlamda Özgür Yazılım mantığına da aykırı. Özgürce alıp kullanabileceğiniz ve "stable" seviyesinde olan yazılımlar varken, neden enerjinizi niş alanlardaki fırsatlara odaklamak yerine mevcut olanın aynısını yapmaya harcıyorsunuz? Tecrübe mi kazanmak istiyorsunuz? Girin niş bir alana, henüz kimsenin "stable" bir ürün çıkartamadığı alanda üretim yapın. Emin olun ki kazanacağınız tecrübe varolanı tekrarlamaktan daha fazla olacaktır, üstelik ortaya çıkardığınız ürün de "yet another" değil "brand new" olacaktır.

Bugün amacınız Türkiye'deki kamu kurumlarını lisans ücretlerinden kurtarmak ve bir tasarruf sağlamaksa tek satır kod yazmadan bu süreci başlatabileceğiniz onlarca araç var. Kaldı ki zaten böyle bir sürecin başlatılabilmesi yolunda hiçbir zaman hiçkimsenin kafasında "ya bir ulusal işletim sistemimiz yok ki bu işi yapalım" düşüncesi olmadı. Böyle bir gereksinim olduğunu iddia eden PARDUS ekibidir. Ancak maalesef PARDUS'un yapıp da diğerlerinin yapamadığı ne var dediğinizde alabileceğiniz bir cevap yok.

Özgür Yazılım dünyasındaki farklı araçları kullanmayı "hazırcılık" olarak algılıyorsanız, kusura bakmayın bu işin mantığını hiç anlayamamışsınız demektir. Bir yazılımcının değeri, elindeki ve ortamındaki mevcut araçları en iyi nasıl değerlendirdiği ve en az enerji ile en iyi sonucu nasıl aldığı ile ortaya çıkar. Bu çok zor bir iştir, çünkü başkalarının yaptığı işlere hakim olup onların üzerine üretim yapmak beceri ister. Özellikle yazılım dünyasında bu iş çok daha zordur. Ama bunu beceremezseniz, PARDUS ekibinin yaptığı gibi her yeni modelde tekerleğin keşfinden tekrar başlayan araba fabrikasına dönersiniz.

Son olarak, eğer Çinli 3 kuruşa üretebiliyor, siz ise 13 kuruşa üretebiliyorsanız, sizin yaptığınız üretimin serbest piyasada hiçbir değeri yoktur. Kimse 3 kuruşa hazırı varken, sırf sizin ürününüz diye 13 kuruşa gidip sizinkini almaz, taa ki siz aradaki 10 kuruşa değecek bir katma değer üretebiliyor olasınız. O katma değeri üretmeden "niye kolaya kaçıyorlar" demagojisi yapmanın kendimize zarardan başka bir etkisi olmaz.

Sevgiler
0
onurakdemir
Pardus projesi devletin bünyesinde değilde , kendi başına bir proje olsaydı , bu kadar yorum yapılmazdı. Ama eğer bu proje devlet destekli ve ulusal damgası taşıyorsa herkes eleştirebilir. Özellikle ülkemizde birçok bilgisayar okur yazarı,programcısı ve mühendisi varken.
Meyve veren ağaç taşlanır moduda hiç bir şey kazandırmaz pardusa.
Sonuçta herşey ortada , bugün bende iki arkadaşımı alıp hadi şöyle bir dağıtım yapalım belki yeni birşeyler buluruz diyebilirim. Ama bunu kendim yaparım . Böyle bir DENEMEYİ sadece kendim finanse ederim ve zamanımı harcarım.
Pardus olarak bir DENEME yapılıyor ve bu devletin kurumunda yapılıyor. İşte bu kısmı utanılması gerekeen bir şey. Ben şahsen böyle birşeyden utanırdım.Skoylu " eger pardus olmasaydı , bir dagıtım yapma tecrübemiz olmayacaktı" .Türkiyede bir çok insan işletim sistemlerine kafa yoruyor ve deniyor(üniversite tez listelerini kontrol ediniz).Pardus tamamen bir gruba ait kişisel bir denemedir. Ne bir dökümantasyon, ne bir diagram , sonradan yer alacak insanlar düşünülmeden yapılan bir projecik.(web sitesindeki laf kalabalıkları bana pek bişey ifade etmedi)
Sonra pardus yenilik getirecekte ayrı bir safsata. Aynı şeyler tekrarlanıyor göz var nizam var. ubuntu + easydesktop neyimize yetmiyordu? bunu alıp neden üzerinde değişiklik yapmadik? alip kodları kopyalayıp adını değiştirmek daha büyük sükse sanırım.
Hiç soru sormayacagım çünkü şuana kadarkiler den hiç cevap alamadım.
Ve bir önerim daha var...
Pardus internete açılsın ve hepimiz pardusu geliştirelim, ve hepimizin emeği geçtigi icin diyelimki ulusal, hepimiz ugrastıgımız icin "ewt hepimizin dagitim tecrubesi oldu". Herkesin fikri alınsın ve gizli kapaklı işler dönmesin.Ben bu öneirimi hep savunacagım ve olması içinde uğraşacagım. AÇIKSA açık , KAPALIYSA kapali olsun,oyun oynanmasın lütfen.
0
skoylu
Her neyse, öncelikle sevdiğim bir site vardır:

http://www.safsatakilavuzu.com

Bu yaptığınız türden safsataları açıklar. Üniversite de tez yapan, devletin imkanlarını, parasını vs. harcamıyor değil mi?

PARDUS için bir denem yapıldığını kim söyledi? Bir faaliyet var ve bir şeyler yapılıyor. Burada, yapılan şeylerin teknik tartışması yapılabilir. Bunların bu soruna çözüm getirmeyeceği söylenebilir. Bu başka bir tartışma. Ama bunu sizin kınamaya varan tezlerinize mesnet teşkil etmez.

Bir dökümantasyon olmadığını söyleyip, ondan sonra da ben webtekileri saymıyorum diyorsanız, gene safsata içindesiniz. Demekki bir dökümantasyon var. Belki doğrudur, eksiktir, kötüdür, ama var. Bunu ben vardan saymıyorum diyorsanız, bunun sebebini ortaya koymanız lazım. Neden bu dökümantasyon sizi tatmin etmemektedir? Bu noktada konu gene teknik tartışma olur, poltika ve tercihleri kınamanıza yetmez.

Devlet destekli proje değil bu. Bir şeyleri çarpıtıp gene safsata yapıyorsunuz. Bu devletin bir kurumunun bir ihtiyaca binaen doğrudan "yürüttüğü" bir proje. Bu projenin giderleri sponsorluk vs. olarak karşılanmıyor. Gereğini yazmadan bir sayfa kağıt alınamayan malum devlet bürokrasisi ile çalışıyor. Demekki, bütçesi, geliri, gideri, gerekleri vs. uygun görülmüş, onaylanmış bir şey. Siz bunu sanki birileri bir denemeye girişmiş, devlette onlara para vermiş vs. gibi görüyorsunuz. Bu projede şu an mevcut olan hiç kimse, bende böyle bir proje yapayım diye gelmedi. Bu proje açıldığında, kurumun çağrısı üzeiren bu taşın altına elini soktu. Eğer siz onlardan daha iyi yaparım diyorsanız, buyrun, CV'nizi getirin, UEKAE webinde iş başvurusunun nasıl yapılacağı mevcut..

Bu proje kendi ifadesiyle açık bir projedir. Ben DEBIAN repository'ye tek satrı açıklama bile geçemem. Hakkım, yetkim filan yok. Bu durumda DEBIAN kapalı bir proje mi oluyor? DEBIAN ne kadar açık bir projeyse, PARDUS'ta o kadar açık..

Ama, siyasetçilerin malum kördöğüşleri gibi, böyle safsatalara, birbirinden alakasız konularla bir şey elde edemezsiniz. O sitedeki safsata tanımlarını bilmesede, pek çok insan bu söylevelerin hiç bir anlam ifade etmediğini kolayca anlar. Yapılmış bazı tercihleri teknik meselelerle, ben kabul etmiyorum ile vs. tenkit edemezsiniz. Dahası, kurumun bir kanuni yükümlülüğü var. Bilgi edinme hakkınızı kullanabilirsiniz. Çünkü, sizin bence hasedinizden çattığınız bu insanlar değil, o eleştirilierinizin muhatapları bu projenin açılmasını öngörenlerdir. Yazar sorarsınız. Ama siz, boş itirazlar, projenin varlığına itirazı proje çalışanlarına yüklemek vs. ile demogoji mi derler, ne derler, ondan yapıp, güya tribünleri galeyana getirip sahadaki oyuncuları kırdırmak istiyorsunuz. Başka bir şeyiniz yok. Ama, dahası, bu tribünlerde oturanlar, sizin battığınız safsatayı göremeyecek kadar sokaktaki adam değil..
0
pardus_user
"Pardus internete açılsın ve hepimiz pardusu geliştirelim"

hahahahahhahahahahahahahahahahahahaha
0
onurakdemir
Size kolay gelsin(fikir paylaşamıyoruz dön dolaş aynı yerdeyiz).
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Pardus Semineri 28 Ocak'da TOBB'da

javacikiz

Pardus'un topluluk sitesi olan Özgürlükİçin.com Pardus Semineri vermek için TOBB ETÜ'ye geliyor. 28 Ocak Çarşamba günü saat 15:30'da başlayacak seminerde Ali Işıngör ve Akın Ömeroğlu Pardus hakkında sunumlar yapacaklar. Geçen hafta gerçekleşen birinci Pardus seminerinde Pardus göç ortaklarından Portakal Teknoloji Yazılım Şirketi kurucusu ve genel müdürü Bora Güngören Özgür yazılım ve Pardus'un gelişimi hakkında yaptığı güzel sunumla dinleyicilerini aydınlatmıştı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinin ana bina Mavi Amfisinde yapılacak ikinci Pardus seminerini de yine üniversitenin Bilişim Teknolojileri ve Robot Topluluğu organize ediyor.
TOBB ETÜ adres: Söğütözü Cad.No:43, Söğütözü, Ankara, 06560 Türkiye

İlk Pardus incelemeleri

mdakin

Pardus 1.0'ın çıkmasının ardından ilk inceleme ve görüş yazıları da ortaya çıkmaya başladı. Bunlardan bazıları:

Bu hafta sonu Pardus 1.1 ALFAnın çıkması hedefleniyor

fahridon

Pardus 1.1 ile neler gelecek:

Pardus 1.1'i sabırsızlıkla bekleyenler, bu hafta sonu çıkması hedeflenen alfa sürümünde nelerle karşılacaklar bir bakalım:

* Müdür: Pardus’un en önemli yeniliklerinden biri olan Müdür, açılış zamanlarını inanılmayacak sürelere düşürüyor. Eskiden 1:33 dakikada açılan bir makine artık 17 saniyede açılıyor. Bu süre içinde Java ile çalışan Zemberek dahil tüm sistem servislerinin açıldığı göz önüne alınırsa, Pardus diğer Linux dağıtımları arasında rekor açılış süresine sahip!

Sazlık Kedisi Geldi.

Chriseba

Pardus Linux'un yeni sürümü olan Pardus Linux 2007.1, Felis Chaus ismiyle şu an internetten indirilebilir.

Sonunda Pardus doğdu.......

fahridon

TÜBİTAK'ın geliştirdiği ulusal Linux dağıtımımızın 1.0 versiyonu duyuruldu. Hayırlı olsun.ftp://ftp.uludag.org.tr/ adresinden indirebilirsiniz.

Diğer adresler:
http://www.uludag.org.tr/
http://liste.uludag.org.tr/
http://www.pardus-wiki.org/
http://gezegen.uludag.org.tr/