Birçok e-ticaret sitesindeki en büyük bug sistemin kendisi: .NET

CV güzel bir belge mesela? :)))))))))

Var mı bunun Dünyada bir örneği? İnceleyip tartışalım?? Yoksa, uzun süre Ankara bürokrasisinin içerisinde yaşamış birisi olarak bu bahsettiğiniz şey bana bir ütopya gibi geliyor. Umarım yanılıyorumdur.

İngilizce bilmeden iyi bir Java geliştiricisi olmak mümkün müdür sizce? Öte yandan işinde gücünde bir (mesela) senior java developer'ın kalkıp da "dur yabancı dil tazminatı olayı olur belki ileride" diye KPDS'ye vs. girdiğine hiç şahit olmadım.

Yani diyeceğim.. çok mantıksız dayanaklar bu ilandakiler.

İş ilanında tabii ki deadline vs. aranmaz. Ben sadece sgk'nın kendi web sitesini bir gözden geçirdim. Maalesef böyle bir bilgilendirme henüz yok.

Ben hiçbir sağlam Java geliştiricisinin de gidip KPDS'ye girdiğini görmedim. Kafası IT'ye gömülü olan kimse de gerek duymaz zaten. Öte yandan bilişim alanında ciddi işler çıkarmak isteyen adamın da böyle bir memur zihniyetiyle işi olmaz.

Özelleştirmeyi, ülkeyi satıyorlar diye başka bir taraflarından anlayanlara sesleniyorum. Bu 103 adamın ayda ortalama 2000 lira maaş aldığını düşünürseniz, 1 yılda toplam ödencek maaş 2.472.000 TL . Ve bunların tamamı bizim cebimizden çıkacak. Peki karşılığında ne yapılacak kardeşim? Net bir proje planı var mı? Cevap yok. Varmı bir timesheet, deadline tablosu vs? Cevap yok. Hadi hepsini geçtim.. neye göre 103 yazilimci? Var mı resmi bir açıklama? O da yok. Yani herşey ciddiyetsiz nihayetinde. Bakanlar kurulu kararını referans alınca çok ciddiymiş gibi görünüyor zaten. :))) Hani e-devlet filan? Şeffaflık? Köhne bürokrasi nihayetinde. Oysa bu parayı Anadoludan çıkmış tertemiz ve yetenekli bir bilgisayar mühendisine verin bakalım ortaya ne şahseserler çıkarıyor. Olmaz. İlla ki o para eşe dosta dağıtılacak.

Neyse, bilgi edinme hakkımı kullanarak bir ileti gönderdim.. bakalım ne cevap gelecek? Gerçi boşa vakit harcıyorum ama.. :))))

Valla mesai saatleri içerisinde ben de çok yoğun oluyorum. Tatilden dönüşte orta çaplı bir FM zirvesi yaparsak çok daha iyi olur. Hem kafamızdaki fikirleri paylaşmış hem de kaynaşmış oluruz. Böyle birşey daha önce yapılmış mıydı hatırlamıyorum? Yada ben buralarda değildim herhalde.

FZ herhalde 7-8 yıl oldu fazlamesai'yi takip edeli ve halen senin şu inceden gaz verme kaygına bir anlam verebilmiş değilim. FM'nin pageviewları düştüyse FM International'a gereken vakti ayıramadığındandır. Sakın bana yok öyle birşey deme. Çünkü mesela sen bu habere samimi bir şekilde ciddiyetle yaklaşıp, konuyu gündeme getirecek kadar bilgisiz bir adam değilsin. Görüşelim, tanışalım, konuşalım ve çok daha sağlam birşeyler ortaya koyalım. Ama bırak fazlamesai ağır üslubunu korusun.

I.T. konusunda ilerlemek istiyorsan İngilizce bilmek zorundasın. Bunun başka alternatifi yok. Şu lokal kafayı bir kenara atıp daha büyük bir vizyonla bakmaya ne zaman başlarız meraktayım doğrusu.

Internette alanında yarı-komünizm bile işe yaramaz. Youtube daki gibi deneyip "fail" olma fırsatı serbest tabii.

Torrent çekerken Protocol Encryption'ı aktif hale getirirseniz hiçbirşey anlamazlar.

Son zamanlarda okuduğum en güzel öbeklerden birisi.

Ancak Foundalis'in ahlaki yaklaşımını anlamakta güçlük çekmekteyim. Çünkü ahlak'ın bir insani olgu olduğunu kabul edersek, ahlaksızlığın yine insanlar tarafından yapılmasının söz konusu olduğunu, makinelerin ve yapay zekanın bununla temelde bir bağlantısının olmadığını görmemiz gerekir. Yani zeki sistemler aracılığıyla ahlaki değerleri hakir gören bir insan pekala başka yollarla da ahlaksızlığa yönelebilir.

Öte yandan yapay zekanın kötü amaçlar için kullanılmasının önüne bu şekilde geçilmesinin mümkün olmadığını düşünmekteyim. Herhangi bir icat, hem iyilik için hem de kötülük için pekala kullanılabilir ve bu çekinceden dolayı innovasyona arkamızı dönmemiz toptan bilim dükkanına kilidi vurup çıkıp gitmemiz anlamına gelir. En azından "dark side" ile dengeyi sağlamak için bile bu konular üzerinde çalışılması gerektiği kanısındayım.

İnsanlar Linux'u sunucu amaçlı değil, evlerindeki yada işyerleridneki masaüstü bilgisayarlarında günlük işlerini yapma amacıyla kullanma heveslisi idiler. Zaten bir Quartz yada GDI+ ile yarışamayan bir XFree var elimizde. Daha yeteri kadar olgunluğa ulaşmadan KDE ve Gnome gibi projeler yeni başlayanlara (hele ki XP veya Vistadan gelenlere) dayatıldığı andan itibaren Linux'tan ciddi bir soğuma baş gösteriyor. Pardus hiçbirşey yapmasaydı ama mesela Quartz'ı port edip, XFree yerine kullansaydı ve masaüstü kullanım standartlarını daha da geliştirseydi şimdiye kadar yaptığından çok daha büyük bir iş başarmış olurdu. Ve o zaman inanın her yerde ciddi ciddi Pardus kullanılırdı. "Deneysel" o kadar çalışmaya 5 yıldır oluk oluk para akıtılıyor ve elimizde hiçbir şey yok. Kaybettiklerimiz cabası.

Erkan Tekman'ın yazılım ihracatımıza yaptığı katkıları unutmuyoruz tabii. :))))

Nedeni aslında çoook basit;

Türkiyede özgür yazılım adına yapılan herhangi bir yenilik yok. Yeni teknoloji üretemiyoruz. Yeni birşeyler söz konusu olmayınca, yani zaman içerisinde bu inanç kendisini kaybedince, doğal olarak bu tür şenliklere de ilgili azalmaktadır. Tabii bunda Pardus'un da etkisi büyük. Linux'un zaten az olan masaüstü imajını tamamen yok etmiş, özgür yazılıma olan inancı sıfırlamıştır sağolsun.

Maalesef domuzluk yapan amatör bilgisayar korsanlarına saygı duyulan bir ülke haline geliyoruz gün geçtikce. Oysa eğer bir bilgisayar korsanı yakalanıyorsa mutlaka başarısızdır. Bunlara hacker denmesi de ayrı bir hikaye. :))

Seviyorum lan. :))))

Richard Dawkins ülkemizin ortalama mental gelişmişlik seviyesinin çok üzerinde olduğundan dolayı normal karşılanması gereken bir durum. Maalesef.

OpenDNS demokrasi ise ORSN cumhuriyettir. :))) Bkz: http://european.nl.orsn.net/

Yaklaşık olarak 2001'den beri 217.146.139.5 ve 62.157.101.211 dns'lerini kullanıyorum.. hiç bir yasak işlemiyor. :))) Bunları da script'e ekleseniz iyi olur aslında.

GSM operatorlerinin yaptıgı sifrelemeyi kırıyor.. Askeri amaclı hardware sifrelemesini degil.. Bunu yapsa web sayfası yapıp duyurmaz idi.

GSM operatörleri de gerektiği zaman merkezi hardware şifreleme sistemlerini kullanıyorlar. Ayrıca haberde hardware şifrelemeden değil software şifrelemeden bahsediliyor. Şifreleme sisteminin hardware yada software olmasının nihayetinde geri-şifreleme işlevi için bir farkı yok. Öte yandan bu web sayfası yapılıp, duyurulan birşey değil. Black Hat konferansında bahsedilen bir çalışma. Askeri alanlardaki güvenlik zayıflıklarının ortaya çıkıp çıkmaması bu çalışmaların ele aldığı bir açılım değil. Kaldı ki bu tip konferanslarda tanıtılıp da bir çok askeri nitelikte güvenlik problemleri doğuran birçok çalışma var. Yakalanan dalgaların kırılabileceğine dair bir kanıt/çalışma söz konusu.

Burada yazdığına göre "brute-force" yöntemlerle de bu "milli" şifreleme sistemleri kırılabiliyor. Ama burada okuduğum en şok edici ibare ise 1998'den beri cep telefonu görüşmelerinin Comstrac ve PGIS firmaları tarafından satılan ekipmanlarla zaten dinlenebiliyor olması.

Bu bağlamda 10 sene sonra, bir yazılımla, "milli" bir şifreleme sistemini geliştirmiş olmamızdan dolayı sevinmelimiyiz yoksa ağlamalımıyız?

Beni çok duygulandırdı. Hazırlayan arkadaşın ellerine sağlık. Saygılarımı sunuyorum.

Mekanı cennet olur inşallah. Agresif oyunları ve tavırlarıyla hatırlayacağız kendisini.

Aynıııı

İlgili schengen vizesi loglarını yeni farkettim ölüyodum gülmekten.. kola soluk boruma kaçtı.