fazlamesai.net'e soralım: Pardus ne? Yenir mi?

0
mos
Askerden henüz geldim. Malesef mi denir, iyiki mi denir emin değilim. Ama çoğu zaman, bilgisayarlarla uğraşmaktan başka bir şeye vaktim olmadı.
Efendim gidip havasını soluyanlarımız bilirler, ordumuzun kendine has bir sistemi, sivillere "mantığın bitti yer" gibi gelse de kendi içinde, kendine has özel bir mantığı var. Kolay kolay değişmeyen pek çok alışkanlık, süregelen uygulamalar ve sair.

Ben böyle bir ortamda hiç azımsanmayacak kadar bir merak gördüm açık kaynağa, hatta bir Bölük Komutanımız vardı ki, "hah bu akşam pes eder,şimdi benden windowsunu geri getirmemi isteyecek, şimdi istemedi yarın kesin ister "diye diye askerliğimi bitirdim.

Gördüğüm her bilgisayarda, her dizüstünde Microsoft Windows kuruluydu, herkes MS Office kullanıyordu ama ÇOĞU da Staroffice 'den haberdardı, "Linux var onu da bilmek lazım yahu diyordu" bir çok subay.

Bilgisayarla uzak yakın ilgisi olan "herkes" de Pardus'tan haberdardı! Eline bootable bir pardus cd 'si alan "bunu nasıl kullanıyoruz? ne şimdi bu tam olarak?" diyordu. Bununla birlikte olayın tamamına yabancı olan askerler de yok değildi elbette. Ama sonuçta bu her alanda böyledir.

Lafı eveleyip gevelemeden şuraya getirmek istiyorum, bir kaç yerli malı Linux dağıtımı huzursuzluğu yaşadık, Pardus size neler vaadediyor? Sizce ortavadede kamu kuruluşlarımızın Açık Kaynak Kodlu bu yerli malını kullanabilme olasılığı nedir? Turkuaz gibi "eğlencelik" olmadığı kesin, Gelecek gibi marka kaygısı ya da ticari beklentiler olmadığı da belli.

Sizce 5 sene sonra devlet dairelerinde, orduda, internet kafelerde pardus görme olasılığımız var mı?

Görüşler

0
anonim
Kedi ailesinden olan Pardus yenilmez, yeme kalkanı yer ;-)

Ulusal Dağıtımımız Pardus'un ise 3-5-10 yıl içerisinde nereye geleceği ve gideceği TÜBİTAK'ın ve Marjinal Ekibi'nin yapacaklarına bağlı.
Açık Kaynak Günler, Linux Şenliği gibi etkinliklerle ve NTVMSNBC, PC Tech, Radikal, PCnet, gibi yayın organlarıyla Pardus'un geleceği sınırlıdır.
Acı ama gerçek; Pardus'un MS benzeri bir pazarlama stratejisi üzerinde çalışması gerekiyor. Yani Kadıköy'deki OEM'cilerden Casper, Eksen, Vatan, ByRON vb. bilgisayar şirketlerine kadar sokağa inmeli ki, her yeni bir bilgisayar aldığımız da kasasında bulunan "Microsoft Windows için tasarlandı" etiketi yerine "İçinde Pardus Var" etiketlerini görebilelim.

Bir bilgi yönetimi öğrencisi olarak Marjinal Reklam&Tanıtım'dan çıkmış piyasada bir çok başarılı pazarlama örnekleri mevcut. Umarım Ekip, Pardus'u da bu örnekler arasına katmayı başarır.
0
mos
-hele ki bilişim dünyasında- iyi olanlar, fark yaratanlar reklama gerek kalmadan dahi sıyrılabiliyorlar bir çok emsalinin arasından. onlarca yer etmiş dağıtım varken neydi ubuntu'yu "ünlü" yapan? ismi bile ofsayt :-)
0
robertosmix
Yanılmayı çok istiyorum bu fikrimde ama şunu belirtmem gerekir ki Pardus'un ömrü çok fazla değil. Bu işler maalesef "tanıtım kampanyaları" (ki pek hazzetmem bu tür işler için) hatır-gönül, milliyetci akımlar çerçevesi, yada medya yoluyla yürümezler. 1) Pardus'un rekabet etme gücü yada altyapısı maalesef yok. Pardus bugün Fedora, Debian yada Ubuntu hatta Gentoo ile hiç bir şekilde rekabet edemez. 2) Rekabete hazır nitelikte akademik olmayan bürokratik bir kurumdur TÜBİTAK. Bilim üretmeden çok, pazar yarışına girmesi de bir devlet kurumuna uygun düşmez. 3) Orjinal fikirler maalesef yoktur Pardus'ta. Mevcut fikirler kopyalanmıştır, alınmıştır, uygulanmıştır vs. 4) Dışa bağımlılığı yukarıda adı geçen dağıtımlardan daha fazladır. Örneğin en basitinden, KDE'nin yerelleştirilmesi konusunda bile Pardus projesi yardıma çok ihtiyaç duymuştur/duymaktadır. Yada Linux çekirdeğinin bakımı Pardus tarafından yapılamaz vs. Dolayısıyla Pardus için izole kararlar alınamaz. Ulusal hareketler sağlıklı yürütülemez. Amaca yönelik hamleler yapılamaz. 5) Geliştirici takım bu tür bir proje için yetersiz ve deneyimsizdir. Böyle bir dağıtımın geliştirilme süresi ve geliştirilen modüller incelendiğinde bu rahatlıkla anlaşılabilir. 6) Pardus'un, geliştirici kitleleri davet eden herhangi bir özelliği yoktur. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir avantaj içermeyen bu dağıtım üzerinde çalışabilecek, onu benzersiz kılabilecek herhangi bir akımın başlaması da mümkün değildir. Daha da açmam gerekirse, Microsoft'un Autodesk geliştiricilerine sunduğu benzersiz destek ve avantajlar daha sonra geliştirilen AutoCad'i i386 mimarisinde sadece Windows ortamında çalışmaya zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla AutoCad'i kullanmak isteyen bir i386 kullanıcısı mecburen Windows kullanmak zorunda kalmaktadır. Pardus'un yada TÜBİTAK'ın bu kapsamda bu tür bir yaklaşım yoktur. 7) Pardus projesinde işlerin gidişatıyla ilgili genel bir yol haritası yoktur. Sallama yol haritaları, geçici gösterimler haricinde ciddi bir şekilde takip edilen herhangi bir çalışma görülemez. İşlerin gidişatı geliştiricilerin keyiflerine bırakılmıştır. 8) Pardus projesinin tanıtımlarında halk yanlış yönlendirilmekte, bilgilendirilmektedir. Bunların zaman içerisinde farkedilmesi Pardus'un ve TÜBİTAK'ın dezavantajına olacak, sonraları ilerlenmeye çalışılsa bile ortam koşulları buna imkan vermeyecektir. 9) Pardus'un çerçevesi Türkiye'dir. Uluslararası bir amacı, bir fonksiyonu yoktur. Bu çerçevede günümüz IT dünyasında, ilerlemesi de mümkün değildir. 10) Pardus profesyonel bir proje değildir. Geliştirilmesi sürecinde hiç bir metodoloji, projelendirme çalışması, maliyet hesaplaması, analiz yapılmamış, devletin parasına güvenilerek yola çıkılmıştır. Amatör çalışmalarında IT'de yerleri uzun ömürlü olmaz.
0
Geryon
+1
0
oeylem
Efendim elestiri baskalarina farazi kitap tavsiyelerinden sonra isine gelen seylerin ardina +1 eklemek midir? Zat-i alinizin cozum onerilerini gorseydi keske. Buradan bir kervan gecmis gordunuz mu?
0
Geryon
Oooo bakıyorum da kuyruk acınız depreşmiş...
0
oeylem
galiba siz ortami germek bulandirmak cevap yazdirmak icin fz nin yazdigi botsunuz. ai kismi biraz zayif kalmis ama olur o kadar hic birsey mukemmel degil pardus bile.
0
fkoksal
Şaşırmamak lazım, bu arkadaşımızın ilk vakası değil(miş). Biraz kurcaladım da bir önceki yorumunuda yine robertosmix'e +1 yollayarak degerlendirmis. Kendi yorum yapmaktansa başkalarınınkileri katılmak daha kolay belkide !? Çözüm üretmektense boş (yapıcı olmayan) eleştiri yapmanın daha kolay olması gibi...
0
Geryon
Kusura bakmayın ben sizin türünüz gibi aynı şeyleri değişik kelimelerle tekrar tekrar yazmayı sevmem. Önemli olan anlamdır. Bu habere ve bundan önceki pardus heberlerine bakarsanız hep aynı şeylerin yazıldığını görürsünüz.(Genelde sizin türünüz bu anlamsız tekrar çok sever)

"Çözüm üretmektense boş (yapıcı olmayan) eleştiri yapmanın daha kolay olması gibi..."
Eğer birşey yanlışsa neden susayım ki ? inasanlara yalan söylüyorsanız, onları kandırıyorsanız, bende susacak değilim. Bundan 10 yıl sonra tıpkı bugün başka sektörlerde olduğu gibi "Türk malı = kalitesiz ve kötü mal" anlayısı yazılım içinde oluşacaktır. Bu oluşumada destek veren herkese tabii ki karşı olacağım. "Çözüm üretmek" mi ? neyin çözümü ? "Kendi Yalanlarımızla Nasıl mücadale ederiz ?" bunun mu ?

"Biraz kurcaladım da...."
Sen biraz daha kurcala o zaman eskiden neler yazmışım pardusla ilgili birde onlara bak..
Dediğim gibi ben aynı şeyi tekrar tekrar yazmayı sevmem.
Ama sizin duyulanırızı çok iyi anlıyorum, türünüzün bir bayırdan yuvarlanan boş tenekeler gibi gürültü çıkartması yanında "+1" nedir ki ? Aynı laflar 100.000 defa tekrar edilmedikçe sizlerin idrak etmesi çok güç..
0
bm
inasanlara yalan söylüyorsanız, onları kandırıyorsanız, bende susacak değilim.

Bazi iddialar hakkinda sarih bilgi alamadigimiz dogru da, 'yalan' kismi nerede bunu ben gormedim. Varsa gosterin ogrenelim. Millet propaganda yapmak ve birbirine hain filan demekten herhangi bir iddianin arkasini doldurmaya gerek gormuyor, ama insanlar birseye inaniyorlarsa bu inanma sebepleri ille de sutu bozukluk, siyasi gorus vs. olmuyor, bazen hakikaten karsilarindakini ikna edecek deliller de oluyor. Bu yalan isi icin boyle bir delil var mi?

Bundan 10 yıl sonra tıpkı bugün başka sektörlerde olduğu gibi "Türk malı = kalitesiz ve kötü mal" anlayısı yazılım içinde oluşacaktır.

Ben bunun bir alametini gormedim. Bu islerin malligi zaten pek ortada degil. _Keske_ Pardus disari acilsa ve baslarinin uzerinde 'sadece siyasi gorusten dolayi karsi cikiyorsunuz' gibi bir kilic asili olmayan bilgili bilisimciler hakkiyla elestirseler. Ben o kadronun kotu veya yeteneksiz olduguna inanmiyorum, ama acik ortamda bu iste tecrubeli insanlarla konusarak cok sey kazanacaklarina inaniyorum (en azindan begenmedikleri laflari edenlere 'aha bunlar dusman' diyecek bir saksakci kitlesi olmayacak). Abartilacak birsey yok bunda, Turk malinin adi da kotuye cikmaz merak etmeyin. Acik kaynak dunyasi hem kollektif efora hem bireysel kabiliyete prim veriyor, kim nedir tartamayacak ve memleketin tamamini uc bes kisinin yaptigi isten dolayi kafalarinda bir sekilde canlandiracak camia degil o. En kotu durumda bile birsey olmaz bence.

Benim de cekincelerim var bu konuda ama soylediginiz sebepler konusunda ikna edici birsey gormedim.

0
fkoksal
"Türk malı = kalitesiz ve kötü mal" anlayısı yazılım içinde oluşacaktır

Sen bu kafayla gidersen turk malı yazılım diye birsey olusmayacak zaten !
Bu arada şu saldırgan hitap tarzını değiştirirsen fena olmaz, aciz gösteriyo seni.
Daha fazla cevap yazmanada gerek yok. Cevap vermeyecegim zaten. Senin gibileri cok gördüm ben, beraberde calıstım. Pek biryere varamadım acıkcası.
0
abakana
Arkadaşta gyteligillere ait olan bir nevazil teşekkül etmiş en kısa zamanda Pardus ekibinin olaya müdahale etmek için olay mahaline geleceğinden arkadaşın vak'a ya yaklaştığı bilimsel metadolojileri ve yol harita şekillerini görme fırsatımız olacak burada gözlemlerimi aktaraccağım o günde. Bir seminer sonu şunun olacağından da eminim: ---Evet geldik Sorulara ---(sessizlik)
0
mow
Bir çözümün var mı? En azından çözüm için bir fikrin var mı? Milliyetçilik/milli duygular gözlüğünü bir kenara atarak, "pardus"'un bilimsel ve düzgün bir dağıtım projesi olması için ne gibi kararlar almak lazım(dı)? Sen bu kararları biliyorsan, "pardus" takımı kadar aciz olmasa bile tanıdığın gönüllü aciz insanları (ki yüzlerce var) doğru bildiğin bu kararla bir araya toplayıp "pardus" gibi birşeyler yapmaya ikna edemez miydin? Bunun için maddi destek alamaz mıydın? Alınabilecek kararlar hakkında bir fikrin yoksa susman gerekir, elbette burada kimse kimseye sus diyemez ama senin gibi bilgili veya ilgili bir insanın diğer insanların gözünde gereksiz olarak gözükmemesi için susman gerekir. Gene kendi tercihindir ama mantıklı bir insan olarak sus, her pardus konusuna "yüzde bi milyon" haklı olsan bile bir karalama yazısı yazma artık. Daha iyisini yapmak zorunda değilsin, ama daha iyisinin nasıl olacağını yazmak zorundasın. Bu bir dağıtım, reklamı yapılan, ilk defa ciddi bir kurumun destek verdiği, içerisinde ileri düzeyde yazılımcılar bulunan, bazı insanların milli duygularını kabartan bazılarına sadece haz veren, kendince bir yapısı olan, ilk sürümü için *diğer ünlü dağıtımların* ilk sürümlerine göre gayet başarılı olan bir proje. Eksiği varsa , sende başarabiliyorsan o eksiği tamamlamaya çalışmak yerine sanki seni gruba almamışlarda bu şansı kaçırmışsın gibi yazılar yazma, yeter, ben senin bu yazılarını her pardus konusunun altında görmek istemiyorum, gerekirse siteyi bunun için takip etmektende vazgeçerim.
0
robertosmix
Bir çözümün var mı?

Tabii ki var. Neyim ben eleştirmen mi? Benim ilk Pardus eleştirimden bu güne dediğim tek birşey vardır. "Sıfırdan işletim sistemi geliştirmek" UNIX'i LINUX'u unutun. Eğer ulusal birşeyler yapılacak ise o zaman yapılmış olur. Eğer orjinal fikirler yaratılacak ise ancak o altyapıda geliştirilir. Bugün bazı hackerler bile evlerinde oturup bunu yapabiliyorlar. Soruyorum size Türkiye bunu yapmaktan acizmi? Türkçe bir Linux dağıtımını "Ulusal İşletim Sistemi" şeklinde empoze edecek halkını kandıracak kadar içler acısı durumda mı devletimiz?

Tabii ki değil. Suçlu başından beri TÜBİTAK'dır. Öyle de kalacaktır. AB yolunda "bu distro'dan bizim Ulusal İşletim Sistemimiz" derseniz.. bırakın AB'yi tüm Dünya size güler. Ama biz bunu hak etmiyoruz.

Sen bu kararları biliyorsan, "pardus" takımı kadar aciz olmasa bile tanıdığın gönüllü aciz insanları (ki yüzlerce var) doğru bildiğin bu kararla bir araya toplayıp "pardus" gibi birşeyler yapmaya ikna edemez miydin?

Tabii ki yapabilirdim, yapabilirim de. Hatta düşünüyorum da. Ama bu konuya para ayırabilecek sermaye kaynaklarını ikna edebilmek oldukça zor. Uğraşıyorum. En azından deniyorum. Ama ben birşeyler yapmaya başlasam da başlamasam da. Bunu devamlı anlatacağım ve bu adamları devamlı eleştireceğim.

*diğer ünlü dağıtımların* ilk sürümlerine göre gayet başarılı olan bir proje

Diğer ünlü dağıtımların geliştirilme ortamları ve zamanları ile Pardus arasında dağlar kadar fark var. Ortada yapılandırma yönetimi yada paket yönetimi gibi kavramlar yokken bunları yerleştirmek ve denemek farklı, bunları hazır uygulamak, implemente etmek farklı. "Diğer ünlü dağıtımlar"ın ilk sürümleri çıktığında "ilk"lerdi. Dikkatinizi çekerim.

Diğer yorumlarınıza katılmıyor olsam da daha fazla birşey demek istemiyorum. Beni anlıyorsunuzdur umarım.
0
skoylu
>>> Tabii ki var. Neyim ben eleştirmen mi? Benim ilk Pardus eleştirimden bu güne dediğim tek birşey vardır. "Sıfırdan işletim sistemi geliştirmek" UNIX'i LINUX'u unutun. Eğer ulusal birşeyler yapılacak ise o zaman yapılmış olur. Eğer orjinal fikirler yaratılacak ise ancak o altyapıda geliştirilir.

Sıfırdan işletim sistemi geliştirmek? Yani ne yapmak?
Mesela, bir kernel yazmak..
Üzerine GLIBC vs. temel API'leri koymak.
Üzerine X11 gibi temel uygulamaları koymak.
İş yapacak kadarda olsa, browser, editor, hesap tablosu vs. yazmak..

Devamını bırakalım. Acaba, yeni kernelinizin üreticiler tarafından ne kadar destekleneceğini garanti edebiliyor musunuz? Örneğin nVidia'nın sizin için driver yazacağını? ATI'nin? Intel'in?

Bir işletim sisteminin temel görevi donanımdan yazılımı yalıtmaktır. İşletim sistemlerinin ilk günlerinde değiliz. Bir paltform yapardınız, OS'unuzu vs. koyardınız. Sistem alan zaten paket olarak alırdı. Ama şu anda durum nasıl? Bir sürü üretici var, donanım üretiyor. Bir sürü üretici var yazılım üretiyor. Ve bir kaç üretici var OS üetiyor.

Şimdi kendinize komple bir OS yazdınız. Ama bunu işletecek donanım nerede? Üzerinde çalışacak yazılım nerede? Sizin mevcut donanım üzerinde calışacak bir OS yapmanız gerekiyor. O zaman yol ikiye ayrılıyor. Ya Windows %100 compatible bir sistem yapacaksınız. Yada Linux cs. gibi bir sistemi kullanacaksınız. Hemen dene bilir ki, gerrek yok. Mesela, WDM sistemi veya Linux driver modeli uyarlanabilir. Peki, Bilmem ne Anakartın bilmem ne Windows sürücüsünde bir sorun çıktığında, bu uyumsuzluktan dolayı sizin sisteminiz sorun yaşadığında, üreticiye hadee diyebilecek misiniz? Aynı sorunu MS'de yaşıyor ve Driver'ları onaydan geçiriyor.

Kısaca, ortada tonla hazır donanım, tonla hazır yazılım varken, bir OS yazıp tüm bunları baştan devşirmeye çalışmak sizce mantıklı mı?

Artı bir not. Kernel, GLIBC vs. yazmak sorun değildir. Bu sadece bir zaman meselesidir. Pardus'ta çalışan hemen herkesin okulda ders olarakta öğrendiği bir konudur, işletim sistemi yazmak. Bu arkadaşlar sokaktan toplama değil, hemen tamamı bilgisayar bilimleri üzerine mühendislik eğitimi, doktora vs. yapmış insanlar. Ben inanıyorum ki ihtiyaç bir kernel yazalım olsa, bunu çok daha kolay yaparlar. Ama ihtiyaç kerneli yazmak değil, onu mümkün olduğunca geniş bir donanım yelpazesinde sorunsuz çalıştırmak. Onun uygulama desteğini mümkün olduğunca sağlamak..

Pardus'un kendine yeni bir kernel vs. yoluyla OS yazmamış olması bu yüzdendir sanıyorum.

Buna bir itirazınız var mı?
0
robertosmix
Eğer ticari bir ihtiyaçtan bahsediyor olsaydık tabii ki Amerikayı baştan keşfetmenin anlamı yok.

Ama Ulusallık boyutu ayrı bir kavram. Eğer ulusal bir işletim sistemi geliştirilecek ise öncelikle Ulusal gereksinimler söz konusu olmalı. ATI veya NVIDIA tarafından desteklenmek ulusal bir gereksinim değildir. Eğer yerli ekran kartı üreticileriniz var ise.. (mesela yakın zamanda Vestel'in böyle bir girişimde bulunması olası) o zaman bu destek yerli üreticiler için düşünülebilir. Ama "yeterli yabancı donanım desteği sağlayamayız" diyerek böyle bir fikirden vazgeçmenin hiç bir makul açıklaması olamaz.

İşletim sistemleri konusunda eğitim almış olmak, o konuda yeterli geliştirici ve tasarımcı niteliklerine sahip olunduğunu göstermez. Bunu gösterecek olan geçmişte böyle birşey yapıp yapmamış olmanızdır. Bu yüksek fizik eğitimi almış herkesin başarılı hidrojen bombası yapabileceğini iddia etmek gibi birşey.

Amaca yönelik işler geliştiremiyoruz maalesef. Eğer acelemiz vardı diyorsanız, aradan geçen koskoca 3 yılın hesabını rahat rahat verebilmelisiniz.

Herneyse. Kısa yada uzun vadede işi diğerleri gibi kişisel saldırıya çevirmeyecekseniz (daha önce de yaptığınız gibi) bu konuda sizinle her boyutta rahat rahat yapıcı bir dialog kurabilirim. Zaten başka türlü hiç kimsenin hiç bir işine yaramaz dediklerimiz.
0
skoylu
Haamset ile yola çıkarak ulaşabileceğiniz pek bir yer yoktur maalesef. Eğer, memlekette hiç bilgisayar yokken vs. bu yola girişseydiniz rasyonel bir takım noktalara ulaşabilirdiniz. Ama bugün, milyonlarca bilgisayar ortada iken, önceliğinizi onları mümkün olduğunca ulusal bir yapıya getirmek olmalıdır. Vestel ekran kartı yapacak, peki onun %100 bizim OS'umuza bir driver yazacağını nerden öngörüyoruz? O da NVidia ve ATI ile aynı rekabet koşullarında olacak. Böyle bir driver yazmak ona belli bir ek maliyet getirecek. Çünkü driver'ı yazdım, CD'ye bağladım, çayıra da saldım diyemezsiniz. Bunun bakımını, takibini vs. yapmanız gerekecektir. Bütün bunlar birer ek maliyettir. Bu acaba Vestel tarafından nasıl kaşılanacaktır?
Sanırım siz, işiniz gereği ancak Java ile hesap makinesi filan yazmış, OS gibi daha böyle sisteme yakın uygulamaların içinde yer almamışsınız. Hemen çıkıp, yok ben şunu yaptım, bunu yaptım vs. saymaya başlamayın. Bir işletim sistemi, işletim sistemidir. Modeli, yapısı, neresinde ne olduğu, gerekleri vs. bellidir. Benim gözümde işletim sistemi yazmak, bir muhasebe programı yazmaktan kat be kat kolaydır. Kabul ederim, emek daha çok olabilir. Ama bu, lüks bir otomobil yapmakla, buharlı tren yapmak arasındaki fark gibi bir şeydir. İşletim sistemind eyapacağınız her şey belli. Scheduler'mi yazılacak? O(1) algoritması mı kullanılacak mesela? Kullanıcı nasıl erişecek vs. vs. hepsi ders olarak okutulan hususlardır.
Daha önce de çeşitli vesilelerle söyledim, tekrar edeyim, Linux kerneli X satır koddan ibarettir. X çok rakamlı olabilir ama, hiç bir zaman içeriğinde deha gerektirecek, kendinizi aşmaya zorlayacak bir şey bulamazsınız. Lanet olası PIC interrupt üretir, sizde alır şu porttan okur, şu arabelleğe yazarsınız. Hepsi bu... Hımm, kullanıcı şu satıra şunu girmiş, bu satıra da bunu, bir atraksiyon yapayım ne yazacağını tahmin edeyim filan gibi yaratıcı olma gereğiniz olmaz. Ve tekrar edeyim. OS yazmak, temel bilgilere vakıf olan birisi için sadece zaman sorunudur.
Kısacası, milli veya şahsi egolarımızı tatmin etmek için gereksiz yere bir çuval mesaiyi OS yazmaya harcamanın anlamı yoktur. Eğer siz, en azından insanların Windows bağımlılıkları karşısında alternatif olarak kullanabilecekleri bir sistem yapabiliyorsanız, bunun kodlarını Linux'tan alabiliyorsunuz en optimum yolu sağlamış olursunuz. PARDUS gerekl midir, değil midir, ayrı bir tartışmadır, tartışırız, tartışılıyor. Ama beyaz odaya oturup bir işletim sistemi yazmak abesle iştigaldir. Zaman ve kaynak israfı değildir ana sorun. Donanım desteği noktasında asla aşamayacağınız bir koca hengameye toslayacak olmanızdır asıl sorun. Kısaca, çok mesai harcarsınız ama hiç bir işe yaramayan bir şey çıkar ancak.
0
bahadirkandemir

Benim gözümde işletim sistemi yazmak, bir muhasebe programı yazmaktan kat be kat kolaydır.

Bahadır, başını onaylar biçinde salladı ve gülümsedi: "Güzel ve akıllıca! Peki hangisinin hatalarını ayıklamak daha kolaydır?"

(The Tao of Programming)

0
mos
merhaba;

üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan yüzlerce talebenin zamandan bol neyi var ki? türkiyede söz sahibi 5 üniversite bir araya gelse, bilgisayar mühendisliği, elektronik mühendisliği filan gibi dallarda okuyan öğrencilere 2. senelerinden itibaren bu çorbaya tuz atma zorunluluğu getirse, belki de bir bakarız ki 10 sene sonra üzerinde durulmaya değer bir şey çıkmış ortaya.

fena mı olur? tamam, bugün buna vakit ayirip "illa da bastan sona biz yazmis olalim" diyerek ter dökmek bana da fuzuli geliyor, su klişe tabirle amerikayi tekrar kesfetmeye bence de gerek yok. ama yarin bir kalksam ki birileri amerikayi tekrar kesfetmis, hic de fena olmus demem hani.

gerci bizim universitelerimizde daha akademisyenler bile akademik calisma yapmaktan acizler, ama yine de hayali dahi guzel. dusunsenize oyle bir ortak platform yaratilmis, oyle guzel yonetilen bir akademik calisma hayata gecirilmis ki, o ilgili bolumlerden birinden mezun olan herkes ogrencilik hayati boyunca o proje uzerinde bir emek harcamis oluyor.

buna kimsenin itirazi olmazdi. hem teorik bilgileri pratige dokmek icin hem de milli bir seyler uretmek icin uygun bir ortam olurdu.

0
bm
türkiyede söz sahibi 5 üniversite bir araya gelse, bilgisayar mühendisliği, elektronik mühendisliği filan gibi dallarda okuyan öğrencilere 2. senelerinden itibaren bu çorbaya tuz atma zorunluluğu getirse, belki de bir bakarız ki 10 sene sonra üzerinde durulmaya değer bir şey çıkmış ortaya.

Ne kadar kolay zorlamaya donuyor aklimiz? Isterseniz TUBITAK'ta mecburi hizmet de getirelim? Niyetiniz kotu demiyorum, ama milletce (ben dahil ama caktirmiyorum) birilerini birseylere zorlayarak dogru oldugunu dusundugumuz seyleri topluca yaptirtma gibi fikirlere cok yatkiniz, farkedince soyleyeyim dedim.

Bahsettiginiz tip bir mecburiyet genel hatlariyla zaten var. Muhedisliklerde staj mecburi. Yerli veya yabanci acik kaynakli projelerde calismak staja sayilirsa, genclerimize faydali olacaktir herhalde. Ustelik yapilan is meydanda olur, ogrenci kaytarmis mi yoksa duzgun mu calismis teyid etmek mumkun olur.

0
robertosmix
Bir püf noktasını kaçırıyorsunuz. "Amaca yönelik" proje geliştirmedeki tecrübesizlik burada büyük rol oynuyor olmalı.

Amaç Windows'a alternatif işletim sistemi geliştirmek mi, yoksa "Ulusal" bir işletim sistemi geliştirmek mi?

Eğer amaç Windows rekabeti ise yabancı organizasyonlarla işbirliğine gidilip daha etkili sonuçlar alınabilirdi. Nihayetinde tecrübemiz kısıtlı bu konularda. Bunun çekinecek bir yanı yok. Daha profesyonel olmak için daha profesyonellerle çalışılmalı öyle değil mi?

Eğer amaç "Ulusal" işletim sistemi ise, gidilecek yol daha önce de belirttiğim gibi açık ve net.

Eğer amaç her ikisi ise... bugüne kadar yapılanlardan çok daha farklı birşey yapılmalıydı. Şu anda hiçbir amaç için net sonuç elde edilmiş değil. Uzun vadede elde edilir umarım.



0
tongucyumruk
Millet kişisel bilgisayarı ne yapsın? Ken Olsen - Digital Equipments Corporation - 1977

Gerçi fortune veritabanına koymak için fazla uzun ama bu yorumu favori alıntılarımın arasına ekliyorum. Yıllar sonra okuyup okuyup vay be derim...
0
oeylem
Elestiri problemleri alt alta koymak degildir, cozum onerilerinide bu listeye ekleyebilmektir. Oteki turlusu icin hani kervan yurur diye biten bir sey soyluyorlardi ama simdi basini tam hatirlayamadim.
0
zgongc
cözüm önerilerinide bu listeye eklemek tavsiye niteliginde olurdu, buda yukaridaki elestiri kadar yapici olmazdi.
simdi ben, mali acidan pardus'u yukaridan kamudan, askeriyeden,... yeni nesil acisindan asagidan ilkokullardan baslatilarak tanitilsa desem kim ciddiye alir? piyasa sartlarindan dolayi suanki nesil icin yapacak birsey yok.
2 saatimi ayirip bende indirdim caliscan pardus 1.1'i, taktim pc'ye, boot yapti, tamam tamam lardan 5 dakika sonra ekran hala karanlikti. klavye bluetooth belki ondandir deyip laptopta deneyim dedim. tamam bu sefer masa üstü falan gözüktü, iyi dedim hazir birseyler varken internete bir gireyim, aha bu seferde baglanti yoktu, dogru ya kablosuz baglandigimdan belki ip adresi alamamis olabilir deyip kapattim.
temennim, pardus'un ulusal bir yazilim olarak gelistirilip yeni nesile tanitilmasi ve yukaridaki elestirileri dikkate almasi. (kim bilir belki bugün daha hirsli calismislardir :)
0
alpoztarhan

Kerameti kendinden menkul bilgi dağarcığınızdan bizleri nasiplendirdiğiniz için teşekkür etmemiz gerek herhalde.

Elitist bir insan değilim. Her konuda herkesin fikir yürütebilmesi, daha önemlisi fikir sahibi olmaya çabalaması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle insanların bu tür forumlara yazarken "ben kimim de yazıyorum?" diye düşünmemesini dilerim.

Ancak bu, yazanların hiçbir sorumluluk duymaması anlamına gelemez. Yazan kişinin de

  1. Yazdığı fikrin doğruluğu hakkında en azından oturup düşünmesi,

  2. Mümkünse araştırma yapması

  3. Geçmişte yazdıklarının doğruluğuna dair sorumluluğunu terketmeyip, "biz bunu dedik ama dur bakalım doğru muymuş" kaygısıyla eline geçen öğrenme olanaklarını terketmemelidir.

Uzatmak mümkün, kısaltarak ifade ediyorum: Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.

Yanıt yazdığım yazının bu bağlamda oldukça ayıplı olduğunu düşünüyorum. Çünkü insan hata yapabilir, yanlış şey yazabilir. Ama on maddelik yazı yazıp onunda da yanlış olmak, "hata yapmak" ile açıklanamaz. Ortada bir "işkembeden sallama" vakası var.

İzninizle biraz açıyorum:

  1. "Pardus'un rekabet etme gücü yok." Bu ifadenin kerameti kendinden menkul: Neden? "Öyle.." Daha önemlisi şudur: Pardus'a "rekabet etme gücü" gerekiyor mu? "Olmaz olur mu canım. Bu dünyada herkesin hep ihtiyacı vardır O'na". Pardus'un "rekabet" dışında yapacakları olamaz mı? Örneğin bir proje yalnızca varlığıyla bazı şeyleri değiştirebilir. Pardus elbette böyle bir proe değildir ama "rekabet etme gücü"nü merkeze yerleştirmenin de bir anlamı yok. Mesela "getirisi" daha tartışılabilir. Veya getiri/götürü oranı..

  2. "TÜBİTAK rekabete hazır nitelikte akademik olmayan bürokratik bir kurumdur" ifadesine fazla yanıt yazmamak gerek. Arkadaşın TÜBİTAK'tan bihaber olduğu aşikar. Bu önyargının mesnetsiz olması değil, böylesine mesnetsiz bir önyargının yıllardır cahiller tarafından konuşulurken TÜBİTAK görmüş insanların birinin çıkıp "Arkadaşım o kadar da değil" dememesi üzücü bir gerçektir. Anlaşılan devlete dair herşeyin karalanması kampanyası bilgi sahibi insanları da pıstırmış.

    Yine de kısaca yazayım: "rekabete hazır nitelikte olmamak", "akademik olmamak", "bürokratik olmak" öcüleri nereden çıktı? Bunlar niye "tu kaka"? TÜBİTAK'la ilgileri ne?

    Diyelim TÜBİTAK böyle. Arkadaşımız da (kusura bakmasın, robertosmix'in adı olmadığını varsayarak "arkadaş" deyip duruyorum) bu meslenin yakışmayacağını belirtmiş zaten: "Bilim üretmeden çok, pazar yarışına girmesi de bir devlet kurumuna uygun düşmez."

    izninizle gizli eleştiriyi bulup çıkarayım:

    1. Devlet pazara girmemeli (yapacaksa bilim felan yapsın)
    2. Dağıtım işi bilimsel değil, pazarsal iştir.
    3. Devletin dağıtım işinde ne işi var?
    yine izninizle çok uzatmadan ben de kendi fikrimi özetliyorum: üçü de yanlış.
  3. "Orjinal fikirler maalesef yoktur Pardus'ta. Mevcut fikirler kopyalanmıştır, alınmıştır, uygulanmıştır vs.". Şimdi başta söylediklerimi anımsatma ihtiyacı duyuyorum. Belli ki arkadaş Pardus konusunda birazcık olsun okumamış, incelememiş. Bir dağıtımda "orijinal fikirler"e ne kadar ihtiyaç olduğu tartışılabilir. Ama Pardus'u en olmadığı şeyle eleştirmek tam bir saçmalık.

    1. Pardus'ta orijinal fikirler vardır
    2. "Mevcut fikirler kopyalanmıştır, alınmıştır, uygulanmıştır vs." cümlesi de yalnızca Pardus'un değil tüm özgür yazılım dünyasının güçlü noktasıdır. Bunu "eleştiri", "sorun nuktası" olarak sunmak cehalettir.
  4. "Dışa bağımlılığı yukarıda adı geçen dağıtımlardan daha fazladır. Örneğin en basitinden, KDE'nin yerelleştirilmesi konusunda bile Pardus projesi yardıma çok ihtiyaç duymuştur/duymaktadır. Yada Linux çekirdeğinin bakımı Pardus tarafından yapılamaz vs. Dolayısıyla Pardus için izole kararlar alınamaz. Ulusal hareketler sağlıklı yürütülemez. Amaca yönelik hamleler yapılamaz."

    1. "Dışa bağımlılık" denilenle kasıt belli ki diğer projelerle alış veriş. Bunun bir zayıflık olduğunu sanmak mümkün. Ama sorumluluk, bu "eleştiri"den sonra bunun neden kötü olduğunu açıklamayı gerektirir.

    2. "KDE'nin yerelleştirilmesi konusunda bile Pardus projesi yardıma çok ihtiyaç duymuştur/duymaktadır." Ben izninizle şöyle ifade edeyim: Pardus, özgür yazılım dünyasının üretimini bölmemiş, hatta üzerine geçirmeye de kalkışmamış, tam bir işbirliği içinde paylaşarak üretmiş, gerektiğinde el uzatmıştır.

      Arkadaşın "rekabet edemez" diye saydığı GNU/Linux dağıtımları içindeki Türkçe desteğindeki Pardus payından haberi var mı? Rekabeti Allah yapan bakış açısı herhalde bu durumu da "enayilik" olarak açıklıyordur. Ama herşeyi bir yana bırakın, Pardus'tan sonra GNU/Linux dünyasının çok daha az Türkçe sorun yaşaması "rekabet"ten daha mı önemsizdir?

    3. "Pardus için izole kararlar alınamaz". Arkadaşın yöneticilik deneyimi olmadığı da açık. Birincisi "izole karar" diye birşey yoktur. İkincisi Pardus için alınan kararların gentoo'nunkilerden daha az "izole" olmasını sağlayan birşey ortada görünmemektedir. Aksine gentoo daha fazla projeyle daha fazla içiçedir. Maalesef bu Pardus'un gücü falan değildir. Pardus büyüdükçe o da (arkadaş kusura bakmasın) "daha az izole" olacaktır.

    4. "Ulusal hareketler sağlıklı yürütülemez". Herhalde yanlış mektuptan buraya kopyalanmış bir ifade. Ne diyor? Derdi ulusallıkla mı? "Ulusal dağıtım"ın "ulusal"ına mı takmış? "Sağlıksız" mı oluyormuş? Nesi varmış? Anlasam yanıt vereceğim ama...

      Herhalde kasıt şöyle: "Ulusal olarak yazılım pazarında yer kapılmaz. Uluslararası olmak gerek." Bu noktaya verilecek yanıt da herhalde "Merak etmeyin, Pardus arzu ettiğiniz oranda uluslararasıdır" olmalı. Tabi arzu miktarını bilmeden hata yapma olasılığını göze alarak.

    5. "Amaca yönelik hamle yapılamaz". Burada ilginç birşey oluyor. Arkadaş ilk kez Pardus'un "rekabet gücü" ve uzun soluklu olma sorununa dair getirdiği eleştiriyi bir kenara koyup, Pardus'un amacını dert ediniyor. İnsanın bir an şaşalaması doğal. Ama kapılmamak gerek. Belli ki arkadaşın ne Pardus'un amacından haberi var, ne de böyle "hamle"lerin olasılığından. Derdi, bir de yandan tekmelemek.

      Burada izninizle bu yazıyı yazmamın asıl amacına bir kez daha değineceğim: Bilmiyor. Öğrenmiyor. Ama hiç "acımadan" konuşuyor. Bence bu ayıp.

  5. "Geliştirici takım bu tür bir proje için yetersiz ve deneyimsizdir." Geçen seferden devam ediyorum. Projeyi bilmiyorsun. Belli ki geliştirici takımı da tanımıyorsun. Bu eleştiriler Bush'u "yeterince cahil değil" diye eleştirmeye benziyor. Adamı en güçlü noktasından vurmaya kalkmanın nedeni ne olabilir? Olsa olsa kendi cehaleti...

    Takım oldukça güçlü ve deneyimli. Tabi bunun üst sınırı yoktur ama Pardus takımı da yeterince iyidir. Pardus'un bir sorunu aranacaksa, arkadaş yanlış yerine bakıyor.

  6. "Pardus'un, geliştirici kitleleri davet eden herhangi bir özelliği yoktur. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir avantaj içermeyen bu dağıtım üzerinde çalışabilecek, onu benzersiz kılabilecek herhangi bir akımın başlaması da mümkün değildir. Daha da açmam gerekirse, Microsoft'un Autodesk geliştiricilerine sunduğu benzersiz destek ve avantajlar daha sonra geliştirilen AutoCad'i i386 mimarisinde sadece Windows ortamında çalışmaya zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla AutoCad'i kullanmak isteyen bir i386 kullanıcısı mecburen Windows kullanmak zorunda kalmaktadır. Pardus'un yada TÜBİTAK'ın bu kapsamda bu tür bir yaklaşım yoktur."

    Bu konuda "yanıt" veremeyeceğim. Uludağ ekibini tanırım. Ancak bu ayrıntıda bilgi sahibi değilim. Bu arkadaş (robertosmix) herhalde konuya oldukça vakıf. Uludağ ekibinin bir yaklaşımının "olmadığı"nı söyleyebilecek kadar ciğerlerini okumuş. Herhalde "içeriden" biri. Ama ben önyargımı paylaşayım sizinle: "Bilmiyor. Atıyor."

  7. "Pardus projesinde işlerin gidişatıyla ilgili genel bir yol haritası yoktur." Bu noktada da "Bilmiyor. Atıyor." demek gerek. Kaynak gösterebiliyor mu? (Cem Yılmaz duymasın). Nereden biliyor? Uludağ ekibinden biri çıkıp "bizim yol haritamız yok" diye açıklama mı yapmış?

  8. "Pardus projesinin tanıtımlarında halk yanlış yönlendirilmekte, bilgilendirilmektedir. Bunların zaman içerisinde farkedilmesi Pardus'un ve TÜBİTAK'ın dezavantajına olacak, sonraları ilerlenmeye çalışılsa bile ortam koşulları buna imkan vermeyecektir" Bu cümleyi yanıtlamayı okura ekzersiz olarak bırakıyorum.

  9. "Pardus'un çerçevesi Türkiye'dir. Uluslararası bir amacı, bir fonksiyonu yoktur. Bu çerçevede günümüz IT dünyasında, ilerlemesi de mümkün değildir." Üç cümle daha yazmış, yine üçü de yanlış...

  10. "Pardus profesyonel bir proje değildir. Geliştirilmesi sürecinde hiç bir metodoloji, projelendirme çalışması, maliyet hesaplaması, analiz yapılmamış, devletin parasına güvenilerek yola çıkılmıştır. Amatör çalışmalarında IT'de yerleri uzun ömürlü olmaz." Yokuş aşağı yuvarlanış herhalde bu. İşkembe ayaklarına dolanmış. Bunlara Uludağ ekibinden birinin çıkıp "hayır efendim, profesyonelce çalıştık" demesi saçma olur zaten. Ben yerlerinde olsam bu saçmalığa yanıt vermemeyi seçerdim.

Zaten o yüzden yazıyorum. Pardus'un böyle saçma bir saldırıya karşı savunulması Pardus'u yıpratır. Ama birinin de bu tür saçmalıklara bir dur demesi gerek. Korunması gereken internet.

Ağzı olan konuşuyor. Konuşsun elbet. Ama biraz da sorumluluk hissetsin. "Yahu bunca insana böylesine salak bir cümleyi yazdım. Acaba doğru mu yazdım?" diye bir düşünsün...

0
ssaylanc
hmmm. güzel cevaplar da! "robertosmix" kendi düşüncelerini yazmış. Pardusu ve tübitak'ı eleştirmiş. "alpoztarhan" da "robertosmix" 'ı eleştirmiş. Yahu neden bizim milletimiz bişeyden ya nefret eder ya da ona tapar? Tabi buna şaşırmamak gerekir heralde aklı başı yerinde, kendisine üstad diyebieceğimiz biri çıkıpta: - Java'da ne imiş abi, java dan nefret ediyorum diyor. Bir işletim sistemini, uygulamayı işine yarıyosa kullanırsın. Nefret etmekte nedir? Benim sorum şudur: - Şimdi kullanığım dağıtımı (ubuntu) bırakıp pardusa neden geçmeliyim?
0
robertosmix

İşi ikili polemiğe dökmek istemem ama, sayın Öztarhan bey bir TÜBİTAK çalışanı olarak sizden daha objektif bir eleştiri beklemeyeceğimi bilmenizi isterim. Umarım bu çabanızdan dolayı terfi, üst makamların gözüne girme, prim vs. gibi bir beklentiniz yoktur. Çünkü gerçekten, samimiyetimle ifade etmem gerekir ki.. çok ama çok yanılıyorsunuz.



  1. "Pardus'un rekabet etme gücü yok." Bu ifadenin kerameti kendinden menkul: Neden? "Öyle.." Daha önemlisi şudur: Pardus'a "rekabet etme gücü" gerekiyor mu? "Olmaz olur mu canım. Bu dünyada herkesin hep ihtiyacı vardır O'na". Pardus'un "rekabet" dışında yapacakları olamaz mı? Örneğin bir proje yalnızca varlığıyla bazı şeyleri değiştirebilir. Pardus elbette böyle bir proe değildir ama "rekabet etme gücü"nü merkeze yerleştirmenin de bir anlamı yok. Mesela "getirisi" daha tartışılabilir. Veya getiri/götürü oranı..

    Çok doğru söylüyorsunuz Pardus'un rekabet dışında yapacak birşeyleri olmalı. Örneğin yenilikler ve orjinal fikirler gibi. Peki, “tanıtım kampanyalarımız daha başlamadı” demek ne demektir? “Pazarda bende varım” demektir. Pazardaysan insanların seni neden alması gerektiğini söylemelisin. Ne söyleyeceksin...? “Bu ülkenin kahraman evlatları geliştirdi bunu” demek yermi sizce, -ki deniliyor zaten-. Yemez tabii. Pekii... başka ne diyeceksiniz? Hiçbirşey. İşte bu rekabet gücünün olmaması demektir.

  2. "TÜBİTAK rekabete hazır nitelikte akademik olmayan bürokratik bir kurumdur" ifadesine fazla yanıt yazmamak gerek. Arkadaşın TÜBİTAK'tan bihaber olduğu aşikar. Bu önyargının mesnetsiz olması değil, böylesine mesnetsiz bir önyargının yıllardır cahiller tarafından konuşulurken TÜBİTAK görmüş insanların birinin çıkıp "Arkadaşım o kadar da değil" dememesi üzücü bir gerçektir. Anlaşılan devlete dair herşeyin karalanması kampanyası bilgi sahibi insanları da pıstırmış.

    Yine de kısaca yazayım: "rekabete hazır nitelikte olmamak", "akademik olmamak", "bürokratik olmak" öcüleri nereden çıktı? Bunlar niye "tu kaka"? TÜBİTAK'la ilgileri ne?

    Diyelim TÜBİTAK böyle. Arkadaşımız da (kusura bakmasın, robertosmix'in adı olmadığını varsayarak "arkadaş" deyip duruyorum) bu meslenin yakışmayacağını belirtmiş zaten: "Bilim üretmeden çok, pazar yarışına girmesi de bir devlet kurumuna uygun düşmez."

    izninizle gizli eleştiriyi bulup çıkarayım:

      1. Devlet pazara girmemeli (yapacaksa bilim felan yapsın)

      2. Dağıtım işi bilimsel değil, pazarsal iştir.

      3. Devletin dağıtım işinde ne işi var?

    yine izninizle çok uzatmadan ben de kendi fikrimi özetliyorum: üçü de yanlış.

    Şimdi bana TÜBİTAK'ı savunun da biraz objektif olun lütfen. TÜBİTAK'ta hiç siyaset yok mu? TÜBİTAK'ta hiç hırsızlık yok mu? TÜBİTAK'ta hiç torpil geçmez mi? Hadi bana hayır diyinde TÜBİTAK'ın kapısından içeri girmiş vatandaşlarımızın gözünün içine baka baka böyle şeyleri iddia etmeyin. TÜBİTAK tabii ki akademik değil bürokratik bir kurumdur. Aksini TÜBİTAK'tan maaş alanlar dışında kimse söylemiyor zaten.

    Devlet tabii ki pazar girmemeli. Piyasa ekonomisini, dengeleri sağlayan bir kavramın pazar girmesi ne demek biliyormusunuz? Ayrıca devletin hiç bir şekilde pazarlama, kampanya yürütme, reklam yapma gibi bir işi olmaz, olamaz. Bu demokrasini en temel halkalarından birisidir. Bunu da mı bilmiyorsunuz? Öğrenin en azından.

  3. "Orjinal fikirler maalesef yoktur Pardus'ta. Mevcut fikirler kopyalanmıştır, alınmıştır, uygulanmıştır vs.". Şimdi başta söylediklerimi anımsatma ihtiyacı duyuyorum. Belli ki arkadaş Pardus konusunda birazcık olsun okumamış, incelememiş. Bir dağıtımda "orijinal fikirler"e ne kadar ihtiyaç olduğu tartışılabilir. Ama Pardus'u en olmadığı şeyle eleştirmek tam bir saçmalık.

        Pardus'ta orijinal fikirler vardır

        "Mevcut fikirler kopyalanmıştır, alınmıştır, uygulanmıştır vs." cümlesi de yalnızca Pardus'un değil tüm özgür yazılım dünyasının güçlü noktasıdır. Bunu "eleştiri", "sorun nuktası" olarak sunmak cehalettir.

Pardus'un SVN kayıtlarını inceleyiniz ve bana tek bir orjinal fikir söyleyiniz ben de sizin alnınızdan öpeyim. Hani dikkat ediyorsanız ben size niye bilmeden etmeden atıp tutuyorsunuz demiyorum.. çünkü TÜBİTAK çalışanlarının adet herhalde bu.. alıştım, ciddiyim

  1. "Dışa bağımlılığı yukarıda adı geçen dağıtımlardan daha fazladır. Örneğin en basitinden, KDE'nin yerelleştirilmesi konusunda bile Pardus projesi yardıma çok ihtiyaç duymuştur/duymaktadır. Yada Linux çekirdeğinin bakımı Pardus tarafından yapılamaz vs. Dolayısıyla Pardus için izole kararlar alınamaz. Ulusal hareketler sağlıklı yürütülemez. Amaca yönelik hamleler yapılamaz."

      "Dışa bağımlılık" denilenle kasıt belli ki diğer projelerle alış veriş. Bunun bir zayıflık olduğunu sanmak mümkün. Ama sorumluluk, bu "eleştiri"den sonra bunun neden kötü olduğunu açıklamayı gerektirir.

      Linux çekirdeğinin güncellemelerini kim yapıyor? Pardus dağıtımındaki uygulamalarının kaçta kaçı Pardus ekibi tarafından geliştirilmiştir. Ben söyleyeyim hemen hemen %1. Bu dışa bağımlılık değilmidir. %99'u yabancılar tarafından geliştirilmiş “Ulusal” bir işletim sistemini nasıl olur da bağımsız olarak tanıtırsınız hatta nasıl olurda “Ulusal” dersiniz.

      "KDE'nin yerelleştirilmesi konusunda bile Pardus projesi yardıma çok ihtiyaç duymuştur/duymaktadır." Ben izninizle şöyle ifade edeyim: Pardus, özgür yazılım dünyasının üretimini bölmemiş, hatta üzerine geçirmeye de kalkışmamış, tam bir işbirliği içinde paylaşarak üretmiş, gerektiğinde el uzatmıştır.

      KDE nedir? Yerelleştirme çalışmaları ne demektir biliyormusunuz?

      Arkadaşın "rekabet edemez" diye saydığı GNU/Linux dağıtımları içindeki Türkçe desteğindeki Pardus payından haberi var mı? Rekabeti Allah yapan bakış açısı herhalde bu durumu da "enayilik" olarak açıklıyordur. Ama herşeyi bir yana bırakın, Pardus'tan sonra GNU/Linux dünyasının çok daha az Türkçe sorun yaşaması "rekabet"ten daha mı önemsizdir?

      Pardustan sonra GNU/Linux dünyası çok daha az Türkçe sorunumu yaşayacak?????? Yuhh artık.

      "Pardus için izole kararlar alınamaz". Arkadaşın yöneticilik deneyimi olmadığı da açık. Birincisi "izole karar" diye birşey yoktur. İkincisi Pardus için alınan kararların gentoo'nunkilerden daha az "izole" olmasını sağlayan birşey ortada görünmemektedir. Aksine gentoo daha fazla projeyle daha fazla içiçedir. Maalesef bu Pardus'un gücü falan değildir. Pardus büyüdükçe o da (arkadaş kusura bakmasın) "daha az izole" olacaktır.

      Hahaha! Bağımsız olmayan bir işletim sistemi için bağımsız kararlar alınamaz.

      "Ulusal hareketler sağlıklı yürütülemez". Herhalde yanlış mektuptan buraya kopyalanmış bir ifade. Ne diyor? Derdi ulusallıkla mı? "Ulusal dağıtım"ın "ulusal"ına mı takmış? "Sağlıksız" mı oluyormuş? Nesi varmış? Anlasam yanıt vereceğim ama...

      E-Devlet projelerinin tamamında Pardus'un kullanıldığını ve Pardusun 1.0 sürümündeki Linux çekirdeğinde bir güvenlik açığı bulunduğunu düşünün. Ne yapacak Pardus? Kendisi düzeltemez. Linux bakıcılarından yeni sürümü bekleyecekler şüphesiz. Peki nerede “Ulusallık”, bu işin sağlığı nerede? Yeni Linux çekirdeği gelene kadar bütün devlet dairelerinin güvenlik tehditi altında olması ne demek biliyormusunuz? Anlamadığınız konular bunlar tabii.

      Herhalde kasıt şöyle: "Ulusal olarak yazılım pazarında yer kapılmaz. Uluslararası olmak gerek." Bu noktaya verilecek yanıt da herhalde "Merak etmeyin, Pardus arzu ettiğiniz oranda uluslararasıdır" olmalı. Tabi arzu miktarını bilmeden hata yapma olasılığını göze alarak.

      Siyaset yapmayın lütfen fazlamesai bunun için müsait bir yer değil.

      "Amaca yönelik hamle yapılamaz". Burada ilginç birşey oluyor. Arkadaş ilk kez Pardus'un "rekabet gücü" ve uzun soluklu olma sorununa dair getirdiği eleştiriyi bir kenara koyup, Pardus'un amacını dert ediniyor. İnsanın bir an şaşalaması doğal. Ama kapılmamak gerek. Belli ki arkadaşın ne Pardus'un amacından haberi var, ne de böyle "hamle"lerin olasılığından. Derdi, bir de yandan tekmelemek.

      Tübitak'ın uludag.org.tr'de bahsettiği misyon ve vizyon tanımlamalarından hangisine Pardusun uyduğunu söyleyebilirsiniz? Ben söyleyeyim. Hiç birisine.

      Burada izninizle bu yazıyı yazmamın asıl amacına bir kez daha değineceğim: Bilmiyor. Öğrenmiyor. Ama hiç "acımadan" konuşuyor. Bence bu ayıp.

      Yorumsuz.

  2. Geliştirici takım bu tür bir proje için yetersiz ve deneyimsizdir." Geçen seferden devam ediyorum. Projeyi bilmiyorsun. Belli ki geliştirici takımı da tanımıyorsun. Bu eleştiriler Bush'u "yeterince cahil değil" diye eleştirmeye benziyor. Adamı en güçlü noktasından vurmaya kalkmanın nedeni ne olabilir? Olsa olsa kendi cehaleti...

    Takım oldukça güçlü ve deneyimli. Tabi bunun üst sınırı yoktur ama Pardus takımı da yeterince iyidir. Pardus'un bir sorunu aranacaksa, arkadaş yanlış yerine bakıyor.

    Neden bahsediyorsunuz siz? Biz bir grup takım arkadaşı olarak SVN depolarındaki kodları inceleyip yıkılıyoruz. Hangi Pardus çalışanının hangi dağıtımda ne kadar tecrübesi var? Özel sektörde hangisinin ne “ürünü” var. Hiç birinin ele avuca sığar bir geçmişi yok tabii ki. Diplomalarla bu işler olmaz ki. Bilmiyorsanız bileni de suçlamayın.

  3. "Pardus'un, geliştirici kitleleri davet eden herhangi bir özelliği yoktur. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir avantaj içermeyen bu dağıtım üzerinde çalışabilecek, onu benzersiz kılabilecek herhangi bir akımın başlaması da mümkün değildir. Daha da açmam gerekirse, Microsoft'un Autodesk geliştiricilerine sunduğu benzersiz destek ve avantajlar daha sonra geliştirilen AutoCad'i i386 mimarisinde sadece Windows ortamında çalışmaya zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla AutoCad'i kullanmak isteyen bir i386 kullanıcısı mecburen Windows kullanmak zorunda kalmaktadır. Pardus'un yada TÜBİTAK'ın bu kapsamda bu tür bir yaklaşım yoktur."

    Bu konuda "yanıt" veremeyeceğim. Uludağ ekibini tanırım. Ancak bu ayrıntıda bilgi sahibi değilim. Bu arkadaş (robertosmix) herhalde konuya oldukça vakıf. Uludağ ekibinin bir yaklaşımının "olmadığı"nı söyleyebilecek kadar ciğerlerini okumuş. Herhalde "içeriden" biri. Ama ben önyargımı paylaşayım sizinle: "Bilmiyor. Atıyor."

    Yanıt veremeyeceğin bir maddede önyargılarından bahsediyorsun. Sonra da en başta “bütün dedikleri hikaye “ diyorsun.

  4. "Pardus projesinde işlerin gidişatıyla ilgili genel bir yol haritası yoktur." Bu noktada da "Bilmiyor. Atıyor." demek gerek. Kaynak gösterebiliyor mu? (Cem Yılmaz duymasın). Nereden biliyor? Uludağ ekibinden biri çıkıp "bizim yol haritamız yok" diye açıklama mı yapmış?

    Zaten her zaman derim birşeyin olmadığını kanıtlamak zordur. Peki diyelim ki böyle bir yol haritası var. Neden duyurulmuyor? Saçmalamayın. Objektif olun.

  5. (bla bla bla bla)

  6. "Pardus'un çerçevesi Türkiye'dir. Uluslararası bir amacı, bir fonksiyonu yoktur. Bu çerçevede günümüz IT dünyasında, ilerlemesi de mümkün değildir." Üç cümle daha yazmış, yine üçü de yanlış...

    1) Peki uluslararası amacı varsa bu amaç için ne yapmıştır? Ayrıca zaten eğer böyle bir amacı varsa bu projenin misyon ve vizyon metinlerine de aykırıdır. 2) Uluslararası çerçevede çalışmayan projelerin IT dünyasında ilerlemesinin nasıl mümkün olacağını bize söyleyin de derin bilgilerinizden biz de faydalanalım.

  7. (bla bla bla bla)



    Alp bey, Sistem Yöneticiliği ayrı şeydir bu konularda fikir yürütmek daha ayrı birşeydir.

    Şu fikrinize tamamen katılıyorum ki:

      Ağzı olan konuşuyor. Konuşsun elbet. Ama biraz da sorumluluk hissetsin. "Yahu bunca insana böylesine salak bir cümleyi yazdım. Acaba doğru mu yazdım?" diye bir düşünsün...

0
bahadirkandemir

Biz bir grup takım arkadaşı olarak SVN depolarındaki kodları inceleyip yıkılıyoruz.

Gösterin, biz de yıkılalım.

0
coderlord
Biz bir grup takım arkadaşı olarak SVN depolarındaki kodları inceleyip yıkılıyoruz. Hangi Pardus çalışanının hangi dağıtımda ne kadar tecrübesi var? Özel sektörde hangisinin ne “ürünü” var. Hiç birinin ele avuca sığar bir geçmişi yok tabii ki. Diplomalarla bu işler olmaz ki. Bilmiyorsanız bileni de suçlamayın. Siz de engin bilginiz ile katılsaydınız keşke. Birşeyler öğretirdiniz. Hem de vatana millete bir faydanız dokunurdu. Demek sıfırdan işletim sistemi yazmalıyız. :D Ne kadar yazılım geliştirme sürecinden haberiniz olduğu da belli oluyor. Eve bu iş diplomalarla olmaz. Fakat bir kenarda oturup atıp tutmakla da olmaz.
0
lazarus
sevgili coder lerin lordu arkadaş. böyle iddalı şeyler yazınca merak ettim daha önce yazdığın şeylere baktım FM ye ilk mesajını pardusla ilgili atmışsın teşekkürler etmişsin aslanlar kaplanlar demişsin . Demek o ara kodların dandik olduğuna uyanmamıştın 10 seneden fazla zamandır senin gibi yersiz ve temelsiz konuşan kendini lord prens sanan çok adamlar gördüm genelde lord lu prensili nickler edinip dandik bir bilgisayar firmasında makina toplarsınız . haa belki sen harbiden supersindir bilemem görmek lazım .
0
coderlord
Sen beni yanlış anlamışsın lazarus. :) Benim bold olarak yazdıklarım robertosmix'in yazdıklarından alıntıydı. Diğeri benim yanıtım. Bold yazılar benim yazdıklarım değildir! nick'im de geçmişte yaşadığım bir olay yüzündendir ve aslında anlamında ironi içer. Benim süper bir coder olduğum anlamında değildir. Nasıl ki senin de lazarus'u yalamış yutmuş bir insan olmadığın gibi ;) Merak etme makina da toplamıyorum.. Bu arada benimle ilgili bir kuyruk acın mı var merak ediyorum.
0
lazarus
yok bee tartışmayı haldur huldur takip ederken o sözleri senin zannettim kusura bakma öküzlük yapmışım :))) şimdi güldüm halime hehe he
0
coderlord
Sorun değil. :) Pardus'a canımız feda. :) :P
0
ruornil
aahah robertobişibişi nin sinir eden yazılarını okurken bu mesajlaşmayı okuyunca kahkahadan koltuğumdan düştüm teşekkür ederim ikinize de :)
0
ttk
Pardus şöyle, yapanlar böyle diye bu kadar çene yoracağınıza beraber kodları inceleyip yıkıldığınız arkadaşlarınızla beraber Pardus'u ortadan silecek bir dağıtım hazırlardınız şimdiye kadar.
Bence hemen başlayın. Bekliyoruz, buradan da duyurursunuz biz de alır kullanırız, fazla alternatiften zarar gelmez.
0
examachine
insanlarin bant genisligini harcayan zavalli kisilik,

hangi code'u okuyup da yikiliyor mussun, bu sizin takim neymis, ne yapmis, neden biz bilmiyoruz????
0
loker
Biliyoruz ya, Kukay diye zottirik bir şey yapmışlar bir de turkish public music dinliyorlar... geçen flame'de yazmıştı bu denyonun bir okul arkadaşı... muhtemelen de kahırlarından yıkılıyorlar... adam samimi, ona diyecek bir şey yok...
0
ykarslioglu
Pek muhterem robertosimiks arkadaşım: Evde Pardus kullanan, işyerindeki arkadaşları da ufak bir gösteriden sonra Pardus kullanmaya ikna eden naçizane bir "son kullanıcı" olarak, şimdiye kadar gözlerimin önüne çekilmiş olan perdeyi araladığınız ve beni Matrix'in esiri olmaktan kurtardığınız için size ne kadar teşekkür etsem azdır. Meğerse Pardus'u geliştiren kişiler ve kurum bizi baştan beri aldatıyormuş. Aslında bizim birşey yapmamıza gerek yok ki, başkaları bizim ihtiyaçlarımızı düşünüp herşeyi ayağımıza kadar getiriyorlar. Kullanmak dururken geliştirmek bizim ne haddimize. En kısa zamanda Pardus'u bilgisayarımdan kazıyacağım. İşyerindeki arkadaşlarımdan, onları kandırdığım için özür dileyeceğim ve sizin geliştireceğiniz -ve yukarıdaki zaafiyetlerden tamamen arındırılmış- ideal dağıtımı sabırla bekleyeceğim. O zamana kadar bilgisayar kullanmasam da olur. Bir sitem de TÜBİTAK'a: Bu kadar güzel ve sistematik düşünen bir adam yerine, Pardus'u geliştirme işini neden bir avuç iş bilmez adama verdiniz. Bakın adam işi ona vermediğiniz için neler olacağını bir bir söylemiş. Milletimizin geleceği ile oynamaya ne hakkınız var!
0
examachine
hahahahaa :D
0
linuxista
nick inizi okudukça epeydir boşladığım meditasyon pratiklerim aklıma geldi ve zihinsel bir meditasyona doğru ilerleyelim osss :) ben anlamam linuxtan lakin anlarım morondan şöyle ki; haklısın 1-pardus ulusal bir işletim sistemi değildir. ve diğer linux pratik ve ürünlerinden yararlanmıştır. senin rekabet/piyasa edebiyatına aykırı olarak kollektivist, yeryüzünde satın alınması gerekmeyen ama önemli ve gerekli şeylerde olmalı diyenlerin çabalarıyla oluşturulmuş/oluşan yeryüzünün onuru, dünyalı insan kardeşlerim yapmıştır/ yapmaktadır. kendilerine, senin ve kod okuyup yıkılan şen arkadaşlarlarının hayallerinin belki yanından geçen gerçekleşebilir maddi olanakları tepebildikleri için sen minnettar olamayacağından ben minnettarım. pardus kollektif küresel bir mirasa dayanır. denildiği gibi 2-çomar ve pisi teknolojisini ihraç edeceği falan da zannımca palavradır haksızsın 1-bu konuda tüm yazdıkların pardusun yada bir linux dağıtımının nasıl, ne şekilde, hangi niteliklerle olması gerektiği üzerine (doğruluğu/yanlışlığı ayrı mesele) peki siyasal olan yada siyaset ne yönetmek, idare etmek biri/birileri ve diğerleri arasındaki ilişkileri davranışları vesaire organize etmek en basitinden lakin zatıaliniz şekil A:hakiki moron demiyeceğim ama sen anlayacaksın örneği çözerek siyasetten nefret ederim demişsin bir arkadaşa tanrı sana mı yoksa kod okuyup yıkılan arkadaşlarından senin tercih edeceğin birine mi akıl ihsan etsin bilemiyorum ama bedavadan bir amin diyeyim lakin tanrının akıl stoku sizi paklamaya yetecek mi ? tümüyle tereddütteyim. 2-devlet kamu parasıyla microsoft ürünleri alırken hoş, iyi yada kötü yerli yazılım için para harcayınca nahoş 3-windows kapalı kaynak ve senin ordun dahil tüm devlet kurumların bunları arkakapı risklerine ve sağır sultanın bile duyduğu ve bitmek bilmez güvenlik açıklarına rağmen kullanınca hoş: linux(pardus) kullanınca nahoş... efendim ya kernelin bilmem ne sürümünde bir açık olursa ne olur ee biraz nahoş olur..dimi sen ve kod okuyup yıkılan koçlar seferber olur eee biraz zahmet olur piyasacı/rekabetçi/atçı/otçu höngürdekler oturur parada anlaşır halleder ee hoş olur dimi yıkık..
0
bm
Burada gecmisteki Pardus konusmalarinin aksine bu sefer benim gozume batacak derecede Pardus'un sirtindan kollektivizm ve devletcilik propagandasi yapiliyor ve birden cok agizdan 'karsi cikanin sebebi siyasi' deniyor. 'Bu da nereden cikti simdi' diye bir iki google yaptim, baktim bazi siyasi partilerimizin siteleri de karismis bu ise galiba. Kimseyi susturacak bir halim yok elbette (ve cok sukur ki kanun da artik bu genclere dokunmuyor) ama eger yukarida yazdiginiz minnet isinde samimiyseniz lutfen bu propagandayi Pardus'un sirtina bindirmeden iyi dusunun. Gelisim tarzi ve devletin karismasi o fikriyata uyuyor olabilir, ama 'karsi' tarafin ABD'de -- ustelik orada ozel sektor/sahislar tarafindan gelistirilmesine ragmen -- 'bunlar komunist' propagandasi yapmaya tesebbus ettigini unutmayin.

Luzum yok bunlara. Bu tarz, ortaligi manasiz yere karistirmaya ve zaten kasinmadik zaafi kalmamis insanimizin bir de eski oculerle korkutulmasina yol acabilir. Etmeyin.

0
linuxista
birincisi siyasetten nefret ederim diyor kime tübitaktan olduğunu söylediği birine peki tüm argümanları politik/siyası değilmi - aptallığın geniş çayırlarında otlayanlar hariç herkes bilir sevgilinizle ilişkileriniz bile sevk ve idare ilişkileri arz eder yani siyasidir. ama çayır müdavimleri siyaseti yalnızca toplumsal hareketler olarak algılayıp siyasetten nefret ederim diyerek siyaset yapıp çayır müdavimliklerini yahu inekliğim belli olmasın bari bile demiyerek ilan edebiliyorlar ikincisi abd de özgür yazılım komünist işi denirmiş denmizmiş umrumda değil bu olsa olsa onurdur. paranın uzayından başka hiç alanda yaşayamayan/üretemeyen/mecburen yarış atına dönüşmüş zatlar o çok sevdikleri piyasa ekonomisine ihanet etmesinler öyleyse ve kapalı kaynak kullansınlar yada cengaverimiz gibi sıfırdan üretsinler utanmanın erdem olabileceği durumlar vardır. belgeler.org ta baksınlar işin felsefesi/pratiğine nasıl oluştuğuna o hackerlar bunlar gibi piyasacı/rekabetçi olsaydı bugün o sevdiğiniz özgür yazılımlar olmayacaktı. piyasacı/rekabetçi moronlara göre rekabetle herşey iyi olacak bilmedikleri windows kodları ve bildikleri microsoft tekeliyle bunları gidip tüsiadda anlatsa dahi inanan çıkmaz öfkeliyim. ne zaman kamu yararına birşeyler yapılmaya çalışılsa danaların höngürdeyişi uzayı kaplıyor. sanki özel sektörleri harikalar yarattı/yaratacaktı da lanet tübitak olayı baltaladı selam
0
bm
Dunyadaki herseyi anlamissiniz ama o cevabi niye yazdigimi anlayamamissiniz. Bu da size onurdur herhalde.
0
linuxista
cevabınızda devletçilik yaptığımda var ki bu yanlış içtiğim sigaradan kullandığım tuvalet kağıdına kadar vergi ödüyorum. o kamu parası piyasacı amcalara giderken çıtı çıkmayanlar iyi kötü ama gerekli bir iş için harcanınca efendim devletin parası boşa harcanıyor diyorlar(mübarek robertosmiş gibi). yemezler. ikincisi herşeyi çözmüş edebiyatı -senin için geçerli olmayabilir elimde yeterli veri yok- ama apolitik, düşünce dünyası sürü halinde dolaşan lise talebelerini gibileri anımsattı ki bunların sevdiği şeylerden. çuvalladıklarında yada zihinlerinin yetmeyeceğini bildiklerinden bunlar entel a bak felsefede biliyooo tarzı şımarıklık yaparlar. aralarında hiç te entel olmayan sokaklarda işsiz dolaşırken rabbine şükredenler olanları olduğu gibi/herhangi bir şirkette patrondan ve üstlerinden fırçayı aşagılanmayı gördüklerinde de kuzuların tükenmek bilmez sessizliğini icra ederler. geçelim bunları oku dediğim yerde özgür yazılımın yaratıcılarının nasıl küçümsenmek istendiğini, bir tür salak bunlar düşüncesinin alttan alta kendini nasıl hissetirdiğini gör netice şu: asla devletçi değilim. ama o devletin kaynaklarının nereye harcandığı beni cok ilgilendiriyor nedenmi söyliyeyim 13 milyonluk konuşma yapıp 38-40 milyon öderken, dolaylı vergileri öderken benim canım acıyo ve ben parayı kolay kazanmıyorum. tabiki hesabını sormaya calışıcam. bunu sormak devletçilik değil. sen bunu anlamadığına göre neyi arzuluyorsan onu seçersiz artık
0
bm
Pekiyi, ben ilk yazimda izah ettigim gibi bir vehme kapilmisin belli ki. Ozur dilerim.
0
conan
> Amatör çalışmalarında IT'de yerleri uzun ömürlü olmaz.

$ ncftp ftp.kernel.org
Login successful.
Logged in to ftp.kernel.org.
ncftp / > ls -al pub/linux/kernel/v1.0/linux-1.0.tar.gz
-r--r--r-- 1 536 536 1259161 Mar 13 1994 linux-1.0.tar.gz
ncftp / > quit

$ date
Thu Feb 2 23:00:59 EST 2006

0
anonim
0
mos
merak ettim, neydi bu jpg? acilmiyor da :)
0
ttk
Elma armut toplamı bir şey :)
İmaj adresini kopyalayıp adres satırına yapıştırınca görebilirsiniz.
0
mos
tesekkurler, iyimiş :)
0
ttk
Bir şey değil.
Bu arada kusura bakmayın, Rob.Mix isimli arkadaşın mesajına cevap atmaya çalışırken mesaj haberin altına cevap gibi yapıştı, bu vesile ile özür dilerim.

Arkadaş aynı konuyu o kadar çok gündeme getirdi ki, Pardus başlıklı hemen her yazının altında "ne yazık ki.. cık cık... ben olsaydım.. niye ben yoktum ha ??" şeklinde özetlenebilecek, arkadaşın imzasını taşıyan yazılar göre göre en sonunda böyle bir tepki verdim, o da yanlış yere gitti.
0
anonim
Pardus gayet başarılı bir dağıtım. Sunacağını iddia ettiği şeyleri, sunacağını iddia ettiği tarihte sunabilmiştir.
Şu an evde bilgisayarımda Pardus kullanabiliyorum. İlk fırsatta bilgisayarla alakası iş yerinde kullandığı muhasebe programı ve basit birkaç windows oyunu olan babam üzerinde bir pardus kullanılabilirlik testi yapacağım ama sanmıyorum ki pardus başarısız olsun.
Yaygınlaşması için insanların biraz sağduyulu biraz ön yargısız yaklaşmaları gerekmekte. Cesaret edip linux'e geçmektir almaları gereken tek karar. Eminim ki çoğu pardus'u tercih edecektir ki onlar içinde en uygun dağıtımlardan biridir pardus. Ama ülkemizde çoğu kullanıcı windows'ta kalacak, en büyük etkenler bu kullanıcıların ise tembellik ve ön yargıları ile bilgisayar oyunları olacaktır. Bu iki konuda da pardus birşey yapamaz.
Tabi ki pardus asla bir ubuntu, bir gentoo olamayacak. Çünkü onun hedef kitlesi Türkçe bilen insanlar olacağı için bir alman'a yada bir çin'liye cazip gelmeyecektir.
Pardus ile beraber geliştirilen yazılımlar (PISI, COMAR vs.) konusunda geliştiriciler oldukça iddialılar. Bu iddialarının doğru olup olmadığını ise inanıyorum ki zaman gösterecek. Başarılı uygulamalar ise büyüyecek ve benzeri başka uygulamalara ilham olacaktır (dünya çapında). Değilse silinip gidecektir.
Devlet ve Ordu içinde Pardus kullanımı hem geliştirici tarafın hem de kullanıcı tarafın bu konuda bir hamlede bulunmasını gerektirmektedir. Burada karar tamamen kullanıcı tarafa kalmıştır. Ama eğer Pardus'u kullanmayı tercih ederlerse pardus'a geçiş acılı ve zor değil, aksine hızlı ve kolay olacaktır.
PArdus ne olursa olsun en azından bizim için, ilgilenmeyi tercih edecek bütün Türk geliştiriciler için tecrübe kaynağı olacaktır. Onların edineceği tecrübelerden bizde faydalanacağız diye düşünüyorum.
0
mturker
Pisi, Comar gibi Pardus'a özel gereçlerin diğer dağıtımlara sunulması ve artık bu dağıtımlarla da beraber gelmesi iyi olmazmıydı ? Birçoğunun benzer işleri yapan uygulamaları var tabi ama yine de Pardus'a epey güç katar diye düşünüyorum. Yoksa var da ben mi bilmiyorum?
0
mdakin
Hepsi açık kodlu ve GPL lisanslı, isteyen kullanabilir, engelleme yok.
0
mturker
Gelsin bulsunlar diyorsun yani :)
0
mdakin
Evet ve Hayır, http://www.uludag.org.tr/projeler/index.html adresinde projeler, dokümanlar ve kodları var. Siteye gelip almaları, problemlerini de ekiple tartışmaları gerekiyor :)
0
loker
Mehmet aslında tam ifadeyi söylemiş, ama şunu da eklemek istedim... Kalkıp -örneğin- Ubuntu'ya "bilader, bak şahane yazılım yaptık, bir denesene?" denmez... ama o dağıtımları kullanan insanlar pardus yazılımlarını o ortamlarda deneyip, memnun kalıp diğer kullanıcılar ve özellikle geliştiricilerle paylaşabilir. Daha doğru yöntem -açık kaynak geliştirme yöntemine göre- böyle olacaktır diye düşünüyorum.

Gentoo utf yamalarını uludağ svn'inden alıp kullanmaya başladı mesela gayet kendi kendine...

0
bm
alkıp -örneğin- Ubuntu'ya "bilader, bak şahane yazılım yaptık, bir denesene?" denmez... ama o dağıtımları kullanan insanlar pardus yazılımlarını o ortamlarda deneyip, memnun kalıp diğer kullanıcılar ve özellikle geliştiricilerle paylaşabilir.

Daha iyisi var, eger boyle bir amac varsa diger dagitim hazirlayan insanlara Pardus'taki ek ozelliklerin neler oldugunu anlatan bir mesaj atilir en azindan. Daha iyisi ciddi katkilar icin hakemli yayin yapilir (USENIX"e bildiri gitti deyin simdi lutfen!). O taraf biraz zayif kalmis gorebildigim kadariyla, bahsedilen yerde dagitim hazirlayan kitleye donuk Ingilizce dokuman yok. "Sunu ve sunu su sekilde cok degisik yapiyoruz, sizin yaptiginizdan su bakimdan iyi" seklinde bir haber de verilmemis kimseye gordugum kadariyla.

Insanlar ne konusuyor bakayim diye Google'da "Pardus Turkey" diye arattim, hep bizim insanlardan reklamlar ve PR yazilari cikiyor, 'Pisi'nin surasi iyi, Camar'in burasi ozel' diye bir tknik icerikli konusma gormedim. Varsa boyle birsey lutfen bildirin. En yakin firsat surada cikmis ama o 'tekerlegi yeniden icad ediyorusunuz' diyene cevap verilmemis. O tip sorular cok iyi firsatlar bence yenilikleri anlatmak icin.

0
mdakin
Bu sitenin besini budur işter, Yem atılır ve eller oğuşturularak beklenir. Birazdan 1-2 trol ve onu öldürmek veya beslemek için sağdan soldan gelen kalabalıklar belirecektir muhakkak.
0
ttk
Yani burası işe yaramaz bir troll sitesi midir ?
Bence bu yorum hiç de uygun olmamış.
0
mdakin
Sadece trol gelir demedim ki :) Bu arada 36. yorum geldi, bu tür ateşli başlıklar olmasa ne yapardık bilmem.
0
ttk
Orası doğru. Bir haberin altında çokça yorum birikmişse orada bir kavga çıktığı hemen belli oluyor, en azından bir bakmak için uğramadan geçemiyor insan :)
Bizim memleketin insanının ortak huyu olsa gerek bu.
0
FZ
"iyi ki ..." denir.
0
mos
duzeltebilir miyiz? :)
0
linuxista
merhaba! demek ağır olmayacaktır umarım kapitalistleri sevmemek gibi nazlı bir huyum olduğundan windowsla mesut aşklara en nadide örneği icra edemedik. lakin buna üzülmüş bir ineği aynalarda bulamadım. pardus bende linux a yönelik ilgiyi artırdı. ulusal işletim sistemi, comar ve pisi gibi ihraca namzet; lahanasız kalmış danalara atılan yemleri danalara bırakarak denilebilirki fena değil, neye göre benim gibi linuxla yeni tokalaşan birine göre. ikincisi yerelleştirme/türkçeleştirme babında bakıyoruz pardusta el ve başvuru kitaplarına başlıklar türkçe içerikler ingilizce (üst dil türkçe/alt dil ingilizce :) bu arada memleketin alt -üst kimlik problemine alternatif çözüm örnekleri mevcutlanmış ) maddeler halinde sıralanmış eksikler hoş ama esaslı bir yanıtla sarsılıyor: senin parlak linux pratiklerin olmayabilir ama bunları söylerken parlak önerilerin, orijinal fikirlerin neler iyi yanıttı arkadaşa teşekkürler ben hafiften lenini de severim güzel bir lafı vardır mealen: sarsak bir pratik bile bir yığın laf salatasından, fiiliyata geçmemiş projelerden iyidir. altın vuruşu şöyle yapalım pardus taze ve yeni bu demektir ki acemide kusurlu da tıpkı başkalarının ilkleri gibi mazur görülebilir ta ki sondan başlamanın pratik ve ucuz yolunu kadri bilinmemiş yazılımcılar soyundan gelen biri golünü atıp ahaa işte böyle diyene kadar muhabbetle nöronlarınızdan öpüyorum. arzu ettiğiniz gibi kalın aaaa lütfen kasılmayın :)
0
bm
Baska birsey sorayim.

Gördüğüm her bilgisayarda, her dizüstünde Microsoft Windows kuruluydu, herkes MS Office kullanıyordu ama ÇOĞU da Staroffice 'den haberdardı, "Linux var onu da bilmek lazım yahu diyordu" bir çok subay.

Ne yapiyor bu insanlar MS-Ofis ile? Uc sayiyi toplamak veya iki sayfa yazi yazmak icin mi kullaniyorlar? Benim bu konuda buyuk bir tecrubem yok ama gordugumu soyleyeyim. Excel'in dibini cikartan ve hakikaten huzurunun kacirilmasi Excel'e verilen paradan cok daha pahaliya patlayacak insanlar gordum ama onun disinda cogunlukla parasi cebinden cikmadigi icin (ozel sektorden bahsediyorum) MS-Ofis lazimdir diyen bir suru de cahil/simarik biliyorum. (Openoffice denen seyin de makine yavaslatan bir hilkat garibesi oldugunu dusunuyorum, yani anti-MS Ofis olarak algilamayin. Burada ciddi bir ihtiyac mi var yoksa fiktif bir ihtiyac uzerinden kaynak mi harcaniyor onu merak ediyorum.)

0
mos
Hak yemek istemem, makrolar yazıldığı, bitmiş halinin bile anlaşılması güç tabloların yapıldığı oluyordu. 3 aylık eğitim faaliyetlerinin hazırlanması esnasında ortaya çıkan tablolar mesela.. ha bunları yapmaya başka bir ofis yazılımının gücü yeter mi yetmez mi o ayrı konu. ama excel'i salt basit işler için kullanmıyorlar. bu kesin.
0
bm
Aslina bu cok iyi haber. Excel icin ben de boyle seyler gordum ama aklimin ermedigi isler oldugu icin tartamadim (finans filan). Paketin kalani bir ise yariyor mu?
0
mos
PowerPoint'in bu kadar cok kullanildigini (26 olmak uzereyim) hayatimda hic gormemistim. Word zaten olmazsa olmaz, word bilmeyeni karargah bolgesine sokmuyorlar diyebiliriz :) Excel de soyledigim gibi, oldukca yogun ve kapsamli olarak kullaniliyor. Masallah yani :)
0
ttk
Keşke FreeMind'dan bahsetseymişsiniz adamlara.
Powerpoint ve benzeri tarzda çalışan programlar böyle böyle :

http://www.fazlamesai.net/index.php?a=article&sid=3244
http://www.fazlamesai.net/index.php?a=article&sid=2675

Bu mesajları gördükten bir müddet sonra başlayacağım bir işi tasarlamak için kullanmaya başladım FreeMind'ı. Bir şeyi anlatmak için de düşünce geliştirerek tasarlamak için de harika bir vasıta. Tavsiye eder, tanıtan arkadaşlara da buradan tekrar teşekkürlerimi sunarım.

Hatta ikinci linkteki haberde FreeMind'ı yine askeriyeden birisinin kullandığı belirtiliyor, dikkatimi çekmişti onu da belirteyim, merak eden baksın.

0
DrHalifax
TSK tarafından bilişim sektörüne ciddi yatırımlar yapılıyor. Bu sadece donanım veya yazılım anlamında algılanmamalı. Personelin eğitimi için de çok ciddi çabalar var. İçiniz rahat olsun, Excel sadece hesap makinesi olarak kullanılmıyor.
0
bm
Bu iyi haber. Bazi vatandaslar okuma yazmayi da askerde ogrenirlerdi eskiden zaten. Gizli isler haricinde neler yapildigina bakabilecegimiz bir yer var mi?
0
mos
Konuyla ilgisi yok ama bu da askerliği -en azından yaşam dersi almak adına- görülesi kılan bir unsur. Bir taraf böyleyken diğer tarafta "hala" okuma yazmayı askerde öğrenenler var. Malesef var. ben kısa dönem yükümlü olduğum için yalnızca 1984/3 lerden 1985/4 'lere kadar olan tertipleri görebildim, her tertipte 30-40 kişi kadar asker arasından illa 1-2 okuma-yazma bilmeyen çıkıyordu malesef.
0
sedatkuran
Pardus nedir? Paradus devlet tarafından desteklenen bir GPL işletim sistmi projesi. Ben sıkı bir linux kullanıcısı olarak, çıktığı gün indirdim ve masaüstü bilgisayarıma yükledim. Ama dizüstü bilgisayarıma yükleyemedim sorun oldu. Bu konuda da Paradus ekibine gerekli bilgileri verdim... Öcelikle pardus son kullanıcı için çok yeterli bir işletim sisemi. çünkü linuxu hiç kullanmamış insanlar onda hesap tabloları yaptılar. kısaca işlerini gördüler. İhtiycımız Nedir? - Öncelikle bilgisayarımızı çalıştırması. - Müzik dinlememizi sağlaması. - Film seyredebilmemiz. - Ofis işlerimizi yapabilmeli (hesap tablosu döküman hazırlama grafik vs..) - Digital kamerayla çektiğimz resimleri işleyebilmeli. - Yazıcıdan Çıktı alabilmeli. - İnternette güvenli bir şekilde sörf yapabilmemizi sağlamalı. - Virus vs sorunu olmamalı. - Ekonomik olmalı Bunlar genel kullanıcıların istediği temel özellikler. Bunun microsoft ne kadarını sağlıyor %80-90 Peki pardus? %80-90 Ama sağladığı 2 şey var ki Güvenlik ve Ekonomi. Bunlar gerçekten çok önemli kriterler. Pradus 1.0 versyonudur ve bunun düzgün çalışır konumda olması için 1-2 versyon geçmesi gerekir. Pardusun daha iyi olması için yapacağımız tek şey onu kullanmak ve gördüğümüz hataları rapor etmek. Ben kutluyorum pardus ekibini ama daha yeni başlıyorlar maratona. önemli olan bu işin devamı.
0
hanshenden
fazlamesai.net'i gunluk olarak takip ederim, yorumlari okurum ama yorum yapmaktan kacinirim. pardus ciktigindan itibaren iki cevre birbirini yiyor surekli. pardus fanatikleri ve pardus dolayisiyla tubitak karsitlari. pardus karsitlari genel olarak tubitak ile barisik olmadiklari ve siyasi dusuncelerinin esiri olmaktan cikamadiklari icin surekli elestiri icindeler. siz ve sizin gibi dusunenler sayesinde 'turk gibi dusunmek', 'turk mantigi', 'turktur ne yapsa yeridir' gibisinden terimler surekli karsimiza hem ulusal hem de uluslararasi platformlarda cikiyor. yani uretmez, surekli karsi cikan millet tipi. neye karsi ciktigi onemli degil, yeter ki karsi ciksin. bir tane daha aklima geldi 'turkluklerini gosterdiler yine'. problemi anlamakta gucluk cekiyorum. dert nedir, bunu tubitak'in yapmis olmasi mi. daha once de benzer projeler yapildi, umarim dahasi da gelir. burada onemli olan arkasinda bir kurumun olmasi. herseyden onemlisi bu. digerlerinde de var elbet, ama bunun arkasinda devlet kurumunun olmasinin cok onemi var. neden? sureklilik, para sikintisi olmamasi. umit ediyorum devlet bu ise her yil belirli miktar para ayirir, para demek ilerlemek demek, projenin devami demek. verilen paraya da acimam, yeter ki is sureklilik gostersin. bakin ben uzman doktorum, fena da kazanmam. benden de fazla ucret almalarindan gocunmam, onemli olan sureklilik, yaptiklari is. niye mi onemli ulusal dagitim. kullanimi kolay, herseyiyle turkce. calistigim hastanede isletim sistemine verilen ucretleri bir dusunun. sadece o mu? ofisi, antivirusu, guvenlik duvari, vb. hepsi ucret karsiligi. sadece bu mu? akademik belgelerin guvenligi parayla olculebilir mi? ulusal gnu/linux olayi bize ozgu degil. cin, hindistan, kore, japonya bu gidisle 10-15 yil sonrasinin, belki de daha da yakin, super gucleri olma yolunda emin adimlarla ilerliyorlar. redflag, asianux vb. kullaniyorlar. adamlar kendi gnu/linux'umuz diyorlar. ama onlarda boyle gereksiz tartismalar yok. cunku adamlarin amaclari bir, ulke yararina olan herseyi sahipleniyorlar. iclerinden hicbirinin 'bizim ulusal dagitimimiz neden rpm kaynakli, bastan isletim sistemi yazalim, herseyiyle bize ozgu olsun, dunyada cigir acalim' dedigini sanmiyorum. ama 'turk usulu dusunmek'ten kendimizi alamiyoruz. neden mi bunlari yazdim? cunku sıkıldım artik bu tip yazilari gormekten ve okumaktan. amacsizca yazilmis olmalarindan. begenmiyor musun, kullanmazsin biter. ama ben ve benim gibiler kullanir, eksiklikleri gorur, uyarilari yapar, bu isi yapanlara calisma sevki olur. bakti istedigimiz sekilde devam etmiyor mu, o zaman baska bir dagitima gecer gideriz. elestiri elbet olacak, ama yapici elestiri, at gozluklerini cikardiktan sonra yapilan elestiri, siyasi dusunceleri attiktan sonra yapilan elestiri.
0
robertosmix
Siyasi düşünce mi? Pardon ama kimin hangi siyasi düşünceyi savunduğunu söylermisiniz? Ben siyasetle bağlantılı tek kesimi Tübitak olarak görmekteyim. Zaten siyasetten de nefret ederim.

Ayrıca RedFlag da Asianux'da tamamen özel şirketlerin geliştirdiği dağıtımlar. Devlet desteği alabilirler.Bu devletin geliştirdiği anlamına gelmez. Devletin Linux dağıtımı geliştirmesi zaten temelde yanlış bir yaklaşım.

Burada bir noktaya bütün Pardus kullanıcılarının dikkatini çekmek isterim. Benim/bizim sorunumuz son kullanıcılarla değil.

Bizim sorunumuz hevesli yerli kullanıcıya basit bir dağıtımı layık gören Tübitak ile. Bizce yapılabilecek olanın en iyisi bu değil.

Son kullanıcı pazarı, işletim sistemlerini, yapılabilecekleri ve yapılamayacakları bilmek zorunda değil. Ama biz biliyoruz. Peki şimdi bunları biliyoruz ve "bu yanlış" diyorsak suçlu biz mi oluyoruz? Biz mi yıkıcı oluyoruz?

Yoksa vatandaşı "Ulusal İşletim Sistemi" diyerek kandıranlar mı suçlu?

Burada son kullanıcının rahatsız olacağı bir nokta yok. Lütfen üzerinize alınmayın.

Ayrıca şuda var. Devletin geliştirdiği dağıtım neden vatandaşın geliştirdiği Gelecek Linux yada İstanbulx kadar kıymete binmiyor? Onlar niye bu kadar sahiplenilmiyor? Pardustan daha "yerli" oldukları halde??? Ve daha başarılı oldukları halde?

Diğer ülkelerin kendi üreticilerinin ürettiği ürünleri nasıl göğüslerini gere gere savunduklarını siz söylüyorsunuz??? Yanılıyormuyum?


0
tumer111
yapılan bir işe çamur atmak çok kolay. illa da bişeyler bulup tartışmayı kişiselleştirmek de çok kolay. eleştirinin seviyesiz, boş, önyargılı ve yıkıcı olanını yapmak da çok kolay. şunun arkasına, bunu takıp haksızlık var diye bağırışmak da kolay.

tüm olanaklar önünüzde olduğu halde, bütün açık kaynak kodları, beğenmediğiniz veya daha başarılı bulduğunuz dağıtımların katkıları, dökumanlar, wikiler, fm vs..
iki satır kod yazmak,
yapılan herhangi birşeyi takdir etmek,
biraz katkıda bulunmak,
hadi beğenmediniz tamamen zıt kendinize özgü bir şey yaratmak elinizde
bu kadar uğraşıp binbir dereden su getirip, bu kadar yıkıcı, boş eleştiri yapmak niyedir? anlamıyorum.
0
anonim
Yahu adam niye birisinin kötü yaptığını düşündüğü bir işi kalkıp düzeltmek zorunda olsun? Yanlışı düzeltmiyorsan sus gibi bir mantık olabilir mi? Pardus'u yapan adam bunu okur evet haklısın ya da hayır haksızsın der, haklı olduğunu düşündüklerini iyileştirir, haksız olduğunu düşündüklerini sallar.

Saçmasapan "yeter artık bu devam ederse ben siteye gelmem", "iki satır kod yaz da sen de katkıda bulun" gibi hezeyanlara girmenin hiçbir anlamı yok. Kimse bir projeye tepeden dalıp iki satır kod yazarak katkıda bulunamaz.

Biraz olgunlaşalım artık.
0
bm
"yeter artık bu devam ederse ben siteye gelmem"

Bu aklima getirdi gittim son yazilan 30 kullaniciya baktim, 6 tanesi yorum yapmis bunlarin 4'u bu basliga yapilmis. Pardus veya Robertosmix siteye uye cekiyor galiba.

Simdi bir de editorlere birsey sorayim: bu siteye gelmem diyen insanlara uyelikten cikma yolu vermeyi dusunuyor musunuz? (Bence verilmeli, yorumlar da filanca numarali eski uye diye muhafaza edilmeli).

0
altuntas
Bence pardusun yolu açık olumsuz eleştiriler yapanlar pardusa nasıl katkıda bulunurumun içerisinde olmalılar kendilerine bir dönüp bakmalılar. Nasıl daha iyi konuma gelir elbette bizim katkılarımızla. Meyve veren ağaç her zaman taşlanır bu microsoftun ilk oluşumunda öyleydi şimdiki durumu yoruma açık. tabii alt yapısıda açık ve bence güvensiz bizim öz programcılarımızın desteği ve kullanıcılara daha iyi anlatılarak zamanla eksiklerininde giderilerek iyi bir yer alacağını düşünüyorum. Kendi milli işletim sistemimizi kullanarak katkıda bulunmak açıkları eksikleri bildirmek biz kullanıcılara düşüyor.
0
neurorebel
2. ya da 3. versiyonlarından itibaren tadından yenmeyeceği kesin ;)
0
feran
Bütün görüşleri ve karşı görüşleri ve tartışmaları ve yorumları okuyunca Pardus ne? Yenir mi? sorusuna yanıt; Pardus'un "Kolay yutulur lokma olmadığı "anlaşılıyor.
0
ttk
Pardus şöyle, yapanlar böyle diye bu kadar çene yoracağınıza beraber kodları inceleyip yıkıldığınız arkadaşlarınızla beraber Pardus'u ortadan silecek bir dağıtım hazırlardınız şimdiye kadar.
Bence hemen başlayın. Bekliyoruz, buradan da duyurursunuz biz de alır kullanırız, fazla alternatiften zarar gelmez.
0
rafet
Pardus cok iyi oldu bence. Turkiye nin boyle ciddi bir kurulus tarafindan yapilan Linux a ihtiyaci vardi, insallah Pardus da bu ihtiyaci karsilayacak. Roberto..ya ne desem kufur olacak. Bosver degmez, sayfayi kirletmeyelim. Pardus ekibi kutlarim sizi. Kimileri bu kadar cok ciyakladigina gore demek ki gercekten iyi bir sey yapiyorsunuz.
0
demirg
Roberto..ya ne desem kufur olacak. Bosver degmez, sayfayi kirletmeyelim.
Bu sözlerinize katılmak kesinlikle mümkün değil. roberto, pardus'u eleştirmiş; siz roberto'yu eleştiriyorsunuz. Yapmanız gereken pardus üzerinden tartışmayı devam ettirmek olmalıdır. Tartışmayı kişiselleştirmenin hiç kimseye yarar sağlamayacağını görebilmek pek de zor olmasa gerek.
0
tumer111
hangi ağaç taşlanır?
0
towsonu2003
Bir ustasi http://www.linuxfromscratch.org/ adresine gider, yeni distro hazirlar, biz de zevkle, agzimizin sulari aka aka deneriz.

"Pardus baskalarinin fikirlerini calmis o yuzden disa bagimliyiz" vs. "Pardus milletimize bir armagandir" tartismasi pek ilginc gelmedi. Disa bagimlilik yabanci server'dan distro yuklemekle degil, IMF'ye olan borcla olculur kanimca.

Nerdeyse butun yerel distrolar calistigi bilinen ve koklu gecmisi olan diger distrolar baz alinarak olusturulur. Bunda yeni birsey yok. Ayrica Turkiye'ye ozel bir distroya cok buyuk bir gereksinimimiz de yok, cunku varolan koklu distrolardaki yerellestirme oldukca iyi ve gelisiyor. Kendine ozgu distrolarin da sayisi fazla degil zaten: http://distrowatch.com/search.php?category=All&origin=All&basedon=Independent&desktop=All&architecture=All&status=Active

Yakin gelecekte sirf Turkiye yapimi bir isletim sistemi de goremiyorum. Olsa da kullanirmiydim bilmiyorum acikcasi. Hem Debian'in da Turkiye'ye savas acacagini ya da ambargo uygulayacagini sanmiyorum...

Benim Pardus hakkindaki dusuncem? Denemedim (winmodem, sadece Ubuntu'da calisiyor). Turkiye'de Linux gelisimi hakkinda dusuncem? Hic bir fikrim yok. Turkiye'de Linux distrolarinin sayisi hakkindaki dusuncem? Cok az. Daha cok olsun, deneyelim, eglenelim. http://distrowatch.com/search.php?category=All&origin=Turkey&basedon=All&desktop=All&architecture=All&status=Active

Askerler ve Linux hakkinda yorum yapmayi cok isterdim, ama 301'den korkuyorum. Kotu bir sey soyleyecegimden degil. Savcilardan birinin oglunun / kizinin cani sIkIlIr, fm'e girer, yazdiklarimi gorur, savcinin kendisinin de cani sIkkInsa al basina belayi. Tek soyleyebilecegim, asker Ubuntu kullanmaya karar verirse web server'lari slashdot'lanir: http://en.wikipedia.org/wiki/Slashdot_effect (Turkcesi yoktu)

Meraklisina Not: Evet html kullanmayi bilmiyorum. Hayir, bilerek web adreslerini acik biraktim. Evet, nvu kullanmayi biliyorum...

0
darkhunter
Halbuki siyasetin bir bilim dalı olduğunu ve bilimsel normlara uygun yapılması gerektiğini politikacılarla beraber bizler de unutuyoruz anlaşılan...

Bence başarılı bir iş yapılıyor, teşvik edilmesi gereken bir konu. -- Umuyorum -- arkasından gelen birçok projeye birçok miras bırakacak bir proje...

Benim gelişiricilere bir iki önerim var, bunlar talep de aynı zamanda ama nereye girsem diye yer arıyordum; buraya gireyim bari:

1- Buralarda "bm" de bahsetti, araçlarınızı Usenix de yayınlar yaparak anlatmanız lazım... Aksi takdirde global bir işin ortaya çıkması, uluslararası geliştirici desteği, geri dönüşler yada prestij bunları sağlamak güç olur.

2- Uzmanlık alanınız olmayan yazılımları paketlemeyin :) [1]

3- Buglist'e girilen bir hata hiçbir "sağlam dağıtım"ın listesinde 2 ay cevapsız beklemez. [2]

4- Sistemde yüklü ses modüllerinin sayısı ödümü kopardı benim, yüklenmesi gereken modülü otomatik tanıyan betikleri deneyin.

5- Grub menüsünün oluşturulma sekansı daha profesyonel olmalı.

6- Bir takım zaruretlerden dolayı Pardus'u kurduktan hemen sonra traceroute çekmem gerekti. Ama böyle bir araç depo da yoktu. Sanırım Server sürümü çıkacak ama bazı araçlar da olmazsa olmaz hani... Paket sıkıntısı hakkında fazlaca birşey söyleyemem, tüm yeni dağıtımlarda sadece "zaman meselesi"dir bu...

Bu kadar. Şahsen yeni bir dağıtım için oldukça az hata görüyorum şu an. Hatta şu an severek kullandığım Debian için bir liste yapsam 30-40 madde olurdu herhalde :)

[1]http://paketler.uludag.org.tr/source-ati-drivers.html
Bu paket 2.6.15 kernel de çalışmaz, ama çalışır hale getirmek için kerneltrap'a bakabilirsiniz (http://kerneltrap.org/node/6074).
*Aklımdayken söyleyeyim sürüm açıklamaları daha ayrıntılı olabilir genel olarak...

[2]http://bugs.uludag.org.tr/show_bug.cgi?id=1584
0
darkhunter
Tabi ki bunlar benim kişisel bulgularım. Bu konuların hemen hepsiyle ilgili bir ayrıntı olabilir benim bilmediğim, en azından neyi bilmediğimi öğrenmiş olurum. Bu derece oportunist bir ek yapmamın nedeni Pardus'u kullanmıyor olmam, yazdığım konularla ilgili birşeyler değişmiştir herhalde.
0
towsonu2003
http://bugs.uludag.org.tr/show_bug.cgi?id=1584
Uluzilla ????

Parduzilli, Uluzilli, Uludag Zili, Bocekzilla...

(...)

0
mos
hep böyle oluyor; Linux Vs Windows slackware Vs gentoo emacs Vs gedit Gnome Vs KDE Kıl Vs Tüy aslinda bu haberi yazarken tabi ki boyle bir tartisma baslatmak istemezdim, hatta bu kadar kaale alinacagini da dusunmemistim hic. ama onlarca onlarca yorum hep o mu daha iyi bu mu daha iyi platformunda elestirilerden ibaret. kac tane turk dagitimi gorduk? turkuaz, gelecek linux? bu 3. degil mi? bir cogumuz linux denilince "o nasil bir program?" sorusuyla karsilasilan zamanlardan bu yana kullaniyoruz bunu, o yuzden boyle tuhaf davraniyoruz galiba. ama biraz optimist olmanin da kimseye zarari yok. sunu goz ardi ediyoruz cogumuz, bize, pek cogumuza pardus zayif gelebilir. aciz de gelebilir. hatta gulunc bile gelebilir. ama linuxla bugun tanisan bir insan icin pardus gibi bir alternatifin var olmasi linuxun en azindan turkiyedeki ciddiyetini artiracaktir. bunu da kimse inkar edemez. ben bugun linux nedir diye bakinmaya basliyor olsaydim ve 5 tane turk menseli linux dagitimi gorseydim, hic gormemis oldugumdan daha fazla dikkat kesilirdim duruma. vay be demek ki bu olay almis basini gidiyor, bak sen cok geride kalmisim gelismelerden filan derdim. siz saniyor musunuzki turkiyedeki bilgisayar kullanicilari linuxa doydu? herkes bir kez olsun linux gordu? tabi ki hayir! belki acik acik zikredilmiyor, ama bence pardus'un en azindan baslangictaki hedef kitlesi "yeni"lerdir. bence en azindan bu yonuyle bile taktiri hakkediyorlar.
0
linuxista
tamamen katılıyorum. linux ta yeni biri olarak. bilmediğimiz bir odadaki bilmediğimiz bir şirkette ki bilmediğimiz görmediğimiz yazılım dehaları varsa bile bize ne .....bizi sonuçlar çabalar ilgilendirir. kadri bilinmemiş assolist edalı megolomanlar değil. ha üretir megoloman olur yine nazını çekeriz evvelallah lakin üretim yok. selam :)
0
robertosmix
Arkadaşlar yanlış yapıyorsunuz..

Beni tanıyormusunuz? Kimim, neyim, ne yaparım, ne ederim? Nereden biliyorsunuz değer yaratan birisi olmadığımı? Bir eleştiri için kriterleriniz, parametreleriniz nedir? Pardus'u eleştirmek için kim olduğumu söylemem mi gerekiyor? Pardus'u eleştirmek için işletim sistemi mi geliştirmiş olmalıyım? Bütün bunların Pardus hakkında yazdığım fikirlerimle alakası nedir? Konunun benimle bağlantısı nedir? Hadi hepsini geçtim.. benden size ne?

Olaylar ve gelişimler bu kadar basit değil. Yani bakın, daha linux'la yeni tanışanlardan tutun, işletim sistemleri hakkında en ufak düşüncesi olmayana kadar herkes ama herkes birşeyler söylüyor. Ne dediğim hakkında birçoğunuzun hiçbir fikri bile yok. Tek edindiğiniz fikir benim Pardus düşmanı olduğum. Benim öne sürdüğüm fikirlerimi ise -diğerleri gibi- çoktan unutmuşsunuz. Zaten skoylu haricinde hiç kimse ciddiye alınacak bir karşılık veremiyor. Oysaki fazlamesai'ye yakışan teknik ve makul açıklamalar.

Herkes konudan çok robertosmix düşmanlığını takınmış durumda. Sanırım bu moda bu. Robertosmix'e en çok küfreden "ne olacak ki.. çok çok şehit ilan ediliriz" diyor.

Ben atıyorum, "XXX adlı yazılım firmasının bilmem kaçıncı düzey yöneticisiyim yada şunları bunları yapmış bir adamım" diyerek bu fikirlerimi belirtseydim, eminim bir çoğunuz benim tarafımda olacaktınız. Oysa benim amacım taraf toplamak -bazıları gibi- bilmeyen insanları galeyana getirmek filan da değil. Önyargıları -iyi yada kötü- istemiyorum ben. Nihayetinde siz robertosmix'in değil kendi önyargılarınızın düşmanı oluyorsunuz. Robertosmix yapıcıdır. Hiç bir yazısında, Pardus'u dağıtın, yıkılsın Tübitak dememiştir. Nasıl olması gerektiğine dair fikirlerini söylemiştir. Varmı aksini iddia eden?

Burada benim yazdığım ve birkaç kişinin fikirlerinden başka yapıcı hiçbirşey yok. Ama ben suçlu ilan ediliyorum. Bunu hepiniz görüyorsunuz. Lütfen biraz daha mantıklı olun. Konulara akılcı yaklaşın. Bilişim sektörü o kadar basit bir sektör değil ki toptancı halindeymişiz gibi ağzı olan bağırsın. Yaw durun bir dinleyin, okuyun, araştırın.

İşin doğrusu-yanlışı zaten zamanla ortaya çıkacaktır. Ama önemli olan bugün dediklerinizin arkasında yarın da durabilmeniz. Bu temellere göre hareket etmenizi öneririm.

Tekrar hatırlatayım. Haberdeki soru şu idi "Sizce 5 sene sonra devlet dairelerinde, orduda, internet kafelerde pardus görme olasılığımız var mı?". Bende hayır dedim ve nedenlerimi belirttim. Hepsi bu.
0
darkhunter
0
ttk
Tam yerine rasgeldi manzaraaa koyduk...
Olacaak olacaaak olacak o kadaaaar....
Olacaaak olacaaak olacak o kadarrrrr
:)=)

Arkadaş kimdir ne yapar merak ediliyor ama "çok gizli" veya "top secret" öğrenmek impasibıl.
0
yetgin
Aynı kişi olsalar, şaşırır mıydınız?
0
ttk
Aynı kişi olmadıklarını biliyorum, yukarıda ismi yazılı arkadaşın kim olduğu belli, kullanıcı bilgilerinden bakabilirsiniz. Diğer arkadaşın yaşadığı yer ve bir vesile ile verdiği ismi bu arkadaşla tamamen ilgisiz.
Neden başkası hakkında şüpheye sebebiyet vermek istercesine bir soru sorduğunuzu anlayamadım.
0
bm
Adam bir devlet kurumunda kendisine karsi antipati uyandiracek seyler yaziyor. Diyelim kim oldugunu ilan etti, yarin obur gun TUBITAK'in icazeti gereken bir is yapmaya kalktigi zaman ona bir terslik yapilirsa biz mi halledecegiz araya girip de? En azindan bir kisi burada saka yollu da olsa baska sebepten de susuyorum dedi, hatirlatayim.

Madem rumuzlu yaziliyor burada, isteyen sadece rumuzla yazar. Kendisi rahatsiz oluyor mu bilmiyorum ama insanlarin uzerine bu sekilde gelinmesi benim gozume hos gozukmuyor. (TTK'nin mesajina denk geldi bunu dusunmem onun icin buraya yaziyorum, baska maksattan degil).

0
yetgin
Ben olaya cadı avı gözüyle hiç bakmamıştım. Bu yüzden yaptığımı itham olarak da algılamadım. Sadece bir arkadasın profilindeki çizgi resim ile başka bir arkadaşın doğru olduğu belirsiz ama bu çizime benzeyen fotografı hafızamda bir şekilde yer etmiş. Şu an yerini bulamiyorum. Zaten tarzlari ve dünyaya sosyal bakislari kesinlikle farklı. Ama birisi kurguysa bu da mümkün. O mesajı yollarken sadece bulmaca çözme içgüdüsü ile bakalım kimin eteğinden ne düşecek diye düşünmüş olabilirim.

Her halukarda şu an diğer yorumlardan farkettiğim gibi çirkin bir durum ortaya çıkmış. Her iki arkadaştan da özür dilerim.
0
linuxista
1) devlet dairelerinde belki aksesuar olarak kurulu olabilecek ama hakkıyla kullanabilenler sayılırken zorluk çıkarmacak..... bir eğitimci olarak f harfini klavyede elli saat arayan meb sertifikalı muhteşem hocalar kullanmayacaklar/kullanamayacaklar....2) orduda ne olur bilemiyorum ama kritik mevzularda bill amcama nanik yapmak isteyeceklerini düşünüyorum (yazılım babında bu pardus olur başka birşey olur)....3) internet kafelerde henüz ısırma pratikleri olmayan masum pardus değil, tüm linuxlar oyunlar nedeniyle zaten olamayacak ..... hepsini bildim galiba peşin peşin... e şimdi zeki mi olduk
0
axi_welet
devlet dairelerini,orduyu,internet kafeleri anladım fakat ev ve ofis kullanıcıları için pardusun geleceği ne olur. ben bir şirkette teknik destek olarak görev yapıyorum. 1 aydır bu şirkette çalışıyorum.benden önce şirket bilgisayarlarında bulunan işletim sistemleri ofis programları hatta antivirüs prograları dahi korsandı. ben işe başladıktan sonra patronum pardusla ilgili internet bir makale okuyup bilgisahibi olduktan sonra BSA ile başını belaya sokmamak için benden tüm bilgisayarlara pardus kurmamı istedi. bende inceledim TUBİTAK adını görünce ciddiye(ah salak kafam) alıp bir gecede ofisteki 1 bilgisayara denemek için pardus kurdum. ve karşılaştığım problemler şunlar oldu. 1- ekran kartı driverleri yok. mevcut olan ve sonradan netten bulduğum linux driverlerinin hiçbiri pardus tarafından driver yerine konmadı. 19" monitörlerde 800-600 çözünürlükle çalışmak berbat bişey. 2- kablosuz ağ kartlarının hiçbirini tanımadı. hiçbiryerde driverlerinin esamesi okunmuyordu. 3- mevcut olan ve netten bulduğum yazıcı driverleri yine pardus tarafından iplenmedi. listeden farklı model olarak tanıtmayı başardıklarımsa tam bir kabustu. 4- bluethoot aygıtları flash bellek card readerlar ile ilgili ne teknik destek neden yardım dosyası bulamadım. yaklaşık 13 yıldır bilişim sektöründe çalışan. linux sürümlerinin neredeyse tamamını kullanıp neler yapabilip neler yapamıyacaklarını bilen biri olarak ben bukadar sorunla karşılaşmış ve çözememişsem basit bir ev yada ofis kullanıcısının patronum gibi internette okuduğu şişirme bir makaleye inanıp(miliyetçilik duygularının körükleyen çok makale var) pardus geçtiği zaman neler düşüneceğini aklım almıyor. TUBİTAK gibi imkanları yüksek(bir o kadarda iktidar karşıtı siyallaşarak kokuşan - iktidarı savunmuyorum yanlış anlamayın-) bir kuruluşun pardus projesinin başında uluslarası yazılım ve donanım geliştirici şirketlerle görüşerek onlarla fikir alışverişleri yaparak bir altyapı oluşturmadan günümüz teknoloji dünyasından bu kadar bihaber bir sistem oluşturması gerçekten trajikomik bir o kadarda düşündürücü. robetosmix arkadaşımızın en başta yazdıkları ne kadar miliyetçilik duygularımıza saldırsada bilgisayar sektörünün milliyetçilik duygusunu kaldırmadığını hepimiz biliyoruz/bilmeliyiz. gerçekçi olalım bunu yapmazsak değil 5 yıl 15 yıl geçse bir Windows bir MacOS kadar ihtiyaçları karşılayabilen ve memnun eden bir işletim sistemi yapamayız.robetosmix arkadaşımıza da sonuna kadar katılıyorum.
0
yilmaz
fedora ubuntu debian gibi dağıtımları da bir deneyip tecrübelerinizi bizimle paylaşma şansınız var mı?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

İş Değiştirmek, Yeni Bir İş, Yıldızlarla Çalışmak

FZ

SQL Server Central sitesinde bugün karşılaştığım The Danger of Hiring Stars başlıklı enteresan bir makaleyi FM camiası ile paylaşmak istedim.

Hayır, makale SQL, T-SQL ya da veritabanı optimizasyonu ile ilgili teknik bir makale değil. BT dünyasında çalışan bilgisayar uzmanlarına, sosyolojiye, psikolojiye dair bir makale.

Başarılı bir veritabanı yöneticisisiniz ve başka bir şirkete geçmeyi düşünüyorsunuz, gayet güzel maaş önerileri geliyor. Ancak bir kurumda çok başarılı olan bir bilgisayarcı başka bir kurumda da en az o kadar başarılı olur mu? Önceki şirketindeki performansı ile güzel teklifler alan biri yeni gittiği şirkette neden kötü bir performans sergiler? Bir bilgisayarcının, bir programcının ya da veritabanı uzmanının başarısı sadece kendi yeteneği ile mi ilgilidir?

Makaleden dikkatimi çeken bir kaç alıntıyı çevirdim:

fazlamesai.net'e soralım: Mahremiyetimiz pamuk ipliğine mi polise mi bağlı?

FZ

Son günlerde bazı haberler Türkiye'de Internet ve özellikle Internet kafeler ile ilgili gelişmelere işaret ediyor. Bugün bir Internet kafe işletmecisinden aldığımız bilgiler ise hayli enteresan. Kafesi polisler tarafından ziyaret edilen işletmeci emniyet genel müdürlüğüne çağrılıyor ve tüm bilgisayarlardaki tüm iletişimin "sniffer" tabir edilen programlarla dinlenip kaydedilip bunun emniyete raporlanması gerektiği söyleniyor.

Durun, daha biz aya gelemeden...

butch

Kablonet hizmetlerinden yararlanan bir mahalleye 10 metre uzak olmamıza rağmen bu hizmetten yararlanmak için 15000$ keşif bedeli istenmişti bundan 2-3 ay önce bizden. Bugünlerde de binanın önünü kazıyorlar yine sanırım telefon hatlarıyla ilgili olarak. Ha bi de geçen gün yeni telefon hattımızı bağlamak için geldiler Türk Telekom'dan ama yetkili kişi binanın girişindeki kutuya bağladı hattı gerisini elektrikçiyle halletmemiz gerektiğini söyledi. Neyseki böyle durumlara alışığız, işimizi kendi başımıza nasıl yapacağımızı ve hiçbir şeye şaşırmamamız gerektiğini öğrettiler bize bu yolla ne de olsa. Ben bunlarla meşgulken Slashdot.org bir haber yayınladı bugün. Diyorki Amerika'da kanalizasyon şebekelerine fiber-optik kablolar döşenecekmiş (eyvah) hem de bu işi robotlar yapacakmış (eyvah ki ne eyvah)...

Kâtibim: ASCII dosyanızı MP3 yapın (abc ve mp3 ilişkisi)

misafir

Kâtibim türküsünün piyano ile 'çalınmış' kısa bir versiyonunu mp3 çalarınızda dinlemek ister misiniz? Hayır, size mp3 indirebileceğiniz bir link vermeyeceğim. Bu yazıdan kopyalayıp yapıştırarak oluşturacağınız kısa bir metin dosyasını ve bazı programları kullanarak söz konusu mp3'ü nasıl oluşturabileceğiniz anlatacağım.

Paul Graham ESR'den Daha mı Aptal?

malkocoglu_3

(BileBlog'dan çevirilmiştir). Paul Graham ESR'dan daha mı aptal? Paul Graham yine zihin özürlü spastik geri zekalı olduğunu ispatladı. Zannediyor ki, bir doğa kazası sebebiyle diğer normâl biberon kullanan Slashdot kullanıcılarından ayrı ve konuşmaya değer birşeyleri var. Adamın aptallığı ve cahilliği şaşırtıcı boyutlarda. Hitap ettiği grup, eğer bu mümkünse, ondan daha fazla yardıma muhtaç. Adamın ve grubun arasındaki simbiyotik ilişkiye bir analoji olarak sadece uç noktada bir şeriatçı imam, ya da aşırı sağcı ve deli, kürtajı destekleyen herkesin bebekleri filan yediğini bir grup ortabatılı (midwest) Amerika'lı beyinsize anlatan evanjelist bir Hristiyan aklıma geliyor (bazı tercümeler kesilmiştir). Nereden başlamalı ki? (sansur)