ykarslioglu

ykarslioglu


0 takip ediyor | 0 takip ediliyor


Bilgi alanları


İlgi alanları

Distrowatch Pardus 2007'yi Tanıtıyor ( 14)

Bu yaşa gelmiş insana kalkıp Türkçe öğretmek yakışık alır mı? Neyi nasıl anlayacağını kestiremeyen, buna rağmen "işine gelen" bir anlam çıkaran arkadaş, önce okuduğu cümleyi ögelerine ayırıp baksın; daha da olmadı yazan kişiye ne demek istediğini sorsun. Aksi halde yukarıdaki örnekte olduğu gibi amaçsız ve lüzumsuz yorumlar dökülür ortaya. Benim ne demek istediğim gayet açık. Halet-i ruhiyem de hiç bir zaman FZ gibi olmadı...

Distrowatch Pardus 2007'yi Tanıtıyor ( 14)

Millet olarak aşağılık kompleksi o kadar işle(til)miş ki damarlarımıza kadar, yabancı bir adam bizim hakkımızda hata kaza olumlu bir şey söyleyince bizi yeterince tanımadığını varsayar olmuşuz. Arkadaş bu ruh hali ile yazmış zannımca. Herhalde küfretseydi ve bizim ne kadar aptal(!) olduğumuzu yüzümüze haykırsaydı hoşuna giderdi. Ama maalesef bu ülkede arada bir güzel şeyler yapan iyi niyetli ve akıllı insanlara da rastlanıyor...

Tanrının eli Korsan Kültür bakanına değerse... ( 23)

Size sizin üslubunuzla cevap verebilecek biri lazım. O biri ben olmadığım için kusura bakmayın. Zahmet edip buna da cevap yazmayın, okuyacak zamanım olmayacak. Çünkü ben "Örütbağ'da" diğer konuları saptırmakla meşgul durumda olacağım. Zaten sizin gibi her konunun uzmanı kahramanlar da olmasa dünya çekilmez bir yer haline gelirdi. Çünkü ancak onlar gördükleri bir yanlışı düzeltmek uğruna saygısızlık yapmayı bile göze alabilecek kadar ölçülü insanlardır. Hoşçakalın...

Tanrının eli Korsan Kültür bakanına değerse... ( 23)

Ben sizi şahsen tanımıyorum ama daha önceki yazdıklarınızdan ve yorumlarınızdan zihnimde sağduyulu, başkalarının fikirlerine önem veren ve ölçülü birinin portresi oluşmuştu. Bu nedenle samimi düşüncelerimi bir tür "saptırma" olarak ilan etmeniz ve bu fikirleri dillendiren insan sayısının son dönemlerde fazlaca olması dışında hiçbir gerekçe ortaya koymadan, söylediklerimi ağızlara sakız olmuş mesnetsiz lakırdılar seviyesinde görüp değerlendirmeniz beni bir miktar üzdü. Fikirlerim değişti mi? Elbette hayır. Türkçe'ye çağlar boyu büyük zararlar verilmiştir ve bugün de bu "inanılmaz" dile karşı bilinçli aşındırma ve sıradanlaştırma politikaları birilerince uygulanmaktadır. İnanılmaz diyorum, çünkü Türkçe her şeye rağmen dimdik ayaktadır ve ayakta kalmaya devam edecektir. Türkçe'nin uğradığı boyutlarda saldırılara maruz kalan bir çok dil bügün konuşulmamaktadır veya can çekişmektedir. Kimse kimsenin dilini, çenesini bağlayamaz. İsteyen istediği şeyi konuşabilir. Özetle ben Örütbağ ve Genelağ'ı kullanmıyorum. Ama kullananları herhangi bir şekilde şuçlayıp ayıplamıyorum da. Yalnızca kullanılmasını çok "gerekli" bulmuyorum. Şimdiye kadar söylediklerimim özü budur. Eğer saptırmak bu oluyorsa... Ne diyelim. Bu da sizin düşünceniz. Saygılarımla.

Tanrının eli Korsan Kültür bakanına değerse... ( 23)

Tıbbi literatürde kullanıldığı şekliyle, neolojizm hastanın sadece kendi anladığı kelimeler türetmesi ile sınırlı değildir. Bazen bilinen bir kelimenin alışılagelmiş kullanım alanı dışında veya başkalarınca yadırganacak biçimde kullanılması da bu kapsama giriyor. Ayrıca neolojizm yeni konuşmaya başlayan çocuklarda da sıkça görülen bir durum -ama geçici-. Daha önce yazdıklarımı sizin algılayış biçiminize elbette ki saygı duyuyorum. Aslında katıldığım yerler de var. En çok da Türkçe'nin yolunda "tıngır mıngır" ilerliyor olması kısmına... 40-50 yıl önceki yazılı metinleri bile bugün anlamakta zorlandığımıza göre "tıkır tıkır" değil, hızlandırılmış ve "tıngır mıngır" bir tür evrimden geçmiş olmalı... Saygılarımla.

Tanrının eli Korsan Kültür bakanına değerse... ( 23)

Genelağ ve Örütbağ... Bu gibi kelime türetme çabaları tıp dilinde "neolojizm" olarak adlandırılıyor. Neolojizmin hangi bozukluklara işaret edebildiği konusuna hiç girmeyelim isterseniz. Şu anda İnternet kelimesi Genelağ ve Örütbağ'a göre çok daha yaygın olarak kullanılıyor ve sırf bu nedenle daha anlaşılabilir bir kelime durumunda. Amacım yeni bir tartışma başlatmak değil ama bu tür sözde "Türkçeleştirme" çabalarının dilimize yarardan çok zarar vereceğini düşünüyorum.

Truva Linux 1.0 RC2 Hazır ( 22)

Herkes neyin ne olduğunu anladı... Ben de saygılarımı sunarım.

Truva Linux 1.0 RC2 Hazır ( 22)

Şu cümleler, sizin bir önceki yazdığınız yorumunuzdan "değiştirilmeden" alınmıştır (isterseniz dönüp tekrar okuyabilirsiniz): "... Görmek isterseniz aynaya bakmanız yeterli. Ama aynada gördüğünüz şey size bir anlam ifade etmiyorsa biraz sorun var demektir hem de ciddi olanından... / ... Truva şehri nerdedir diye sorsam acaba size? Hayır yanıt Habeşistan değil Yunanistan da değil. Truva şehri ülkemizde olup Helen de yediği naneleri burada yemiştir..." Şimdi cümlelerinizi ögelerine ayırdıktan sonra bakarsanız "size" kelimesi ile kastedilen kişinin konuştuğunuz kişi, yani ben olduğum anlaşılıyor. Ayrıca, benim Truva şehrinin Habeşistan'da veya Yunanistan'da olduğunu zannettiğimi de (yani bu konunun cahili olduğumu) mükkemmel bir biçimde kanıtlamış (!) oluyorsunuz. Helen'in yediği herzeleri de bildiğinize göre onu en az prens Paris kadar yakından tanıyor olmalısınız :-) Şu cümleniz de son yorumunuzdan alınma: "... Bilmiyorum derdimin sizinle ilgisi olmadığını anlatabildim mi? ..." Aslına bakarsanız pek anlatabilmiş gibi görünmüyorsunuz. Yani konuştuğunuz kişinin söyledikleri ile uzaktan bile ilgisi olmayan noktalardan hareketle, karşınızdaki kişi hakkında en ufak bir fikir sahibi bile değilken, üstüne üstlük entellektüel bir insana yakışmayacak biçimde onu cehaletle suçlayarak yorum yapıyorsunuz. Atatürk'ün "Bütün ümidim sizdedir!" diye hitap ettiği donanımlı ve düşünen genç insan portresini siz mi temsil ediyorsunuz? Lütfen... Eleştiri ile saygısızlık arasındaki o hassas sınıra biraz dikkat... Not: Burada bir tartışma zinciri oluşmasını sanıyorum hiçbirimiz istemez. Zaten son birkaç mesajdır yazdıklarımızın Truva Linux için hiçbir katkı sağlamadığı ortada. Bu nedenle, eğer cevap yazma hakkınızı kullanmak istiyorsanız özelden yazın. Teşekkür ederim.

Truva Linux 1.0 RC2 Hazır ( 22)

Üslubunuzu beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Anadolu tarihini bir tek siz biliyorsunuz galiba. Truva'nın yerini, fazlamesai gibi bir ortamda bir başkasına "öğretmeye" çalışmanız, sizin Anadolu tarihi hakkında değil belki ama başka birtakım alanlarda biraz daha olgunlaşmanız gerektiğini gösteriyor (bu da benim kanım). Önemli olan benim veya sizin genlerinizde Truva'dan izler olması değil. Ben bu konuyu çağrıştırabilecek bir laf etmiş olduğumu da sanmıyorum. Şu an içinde bulunduğumuz gerçeklikten bahsediyorum. Bir zamanlar var olsa bile, bugün için Türkiye'de Truva adıyla anılan bir şehir yok. Sokaktaki insana nerelisin diye sorduğunuzda -Türkiye'de yaşayan- hiçkimsenin Truva'lıyım diye cevap vereceğini de zannetmiyorum. Helen adı ülkemizde bir grup gayrimüslim vatandaşlarımız -ki onlar da bu ülkenin en az sizin bizim kadar sahibidirler- dışında kullanıldığına dair bir bilgim de yok. Ancak üzerinde yaşadığımız topraklar üzerinde emelleri olan bir millet, bu emellerini ete-kemiğe büründürmek için Helenizm diye bir terim kullanmaktalar. Bu arada Yunanistan için bizler "Yunanistan", genel anlamda Dünya "Greece" kelimelerini kullanıyor. Oysa onlar kendi ülkelerine "Hellas" diyorlar. Yanlışım varsa affola. Siz engin bilginiz ile belki bizleri aydınlatabilirsiniz. Aynada kendime bakarken de Truvalıların torunları olabileceğime dair bir hisse şimdiye kadar hiç kapılmadım. Çünkü onlardan çok önce aklıma gelmesi gereken topluluklar, milletler ve devletler geçmiş bu topraklardan. Truva'ya sıra gelinceye kadar akşam olur. Yazdıklarımı tekrar okursanız, dikkatleri çekmeye çalıştığım konunun sizin bahsettiğiniz şeylerle hiçbir alakası olmadığını göreceksiniz. Ayrıca proje ekibini tebrik ettiğim de çok açık. Ben yalnızca devede kulak bile sayılmayacak bir noktaya dikkati çekmişim. Saygı sınırlarını aşıp kimseyi rencide etmeden. Herşeye rağmen ben sizin fikirlerinize saygı duyuyorum. Sizin de başkalarını eleştirirken seçtiğiniz kelimelere dikkat etmenizi öneririm. Saygılarımla...

Truva Linux 1.0 RC2 Hazır ( 22)

Ben böyle bir çalışmayı gerçekleştiren arkadaşları gerçekten kutluyorum. Bu yolda çaba sarfetmek bile çok önemli ve desteklenmesi gereken bir medeni cesaret. Ancak ben de Truva ve Helen isimlerine takılmadan yapamayacağım. Tersini düşünelim: Yunanistan'da bir ekip çıkıp, milli (Yunanistan'a özgü anlamında) bir dağıtım yapıyoruz, adını "İstanbul" koyduk, bu sürümün kod adı da "Nene Hatun" deseydi birazcık komik olmaz mıydı sizce de? Bu söylediklerimin şovence fikirler olarak algılanmamasını dilerim. Sadece bir tespit yapmak istedim... Lütfen alınmayın ama, "ulusal" bir dağıtım olma iddiasını taşıyan bir proje isim konusunda daha duyarlı davranmalı diye düşünüyorum. Ayrıca bu bir yanlış ise, proje ve dağıtımın ismi şimdiden değiştirilip bu yanlıştan dönülebilir diye de eklemek isterim. Tekrar teşekkürler ve çalışmalarınızda başarılar dilerim...

VMware Server artık bedava ( 6)

VMware'in sitesinde, bu ürünün bundan böyle "hep" ücretsiz olacağına dair açıklamayı okudum. Şu anda adres veremiyorum ama muhtemelen ürünle ilgili sıkça sorulan sorulara verilen cevaplar arasındaydı.

NSA Bizi Yiyor Mu? ( 20)

1- Görmeseniz üzülürdüm. 2- ABD'yi hafife alanlar da hiçbir şey yapmıyorlar. Sizin bir farkınız olmalı diye düşünmüştüm. 3- Yurtdışı görmüşlüğünüz olduğunu öğrendim 4- Nasıl "Nasıl yani?"? Soruyu mu anlamadınız, gündemi mi takip etmiyorsunuz? ABD süper güç değil miydi? 5- Pardus'a (Linux'ların hepsine) ABD üretimi olarak bakıyorsanız (yani sadece bu biçimde algılıyorsanız) konuşacak fazla birşey yok. 6- Siz benim hangi konuya ne kadar vakıf olduğumu hangi "vukufiyetinize" dayanarak biliyorsunuz? 7- Benim sizin hakkınızdaki yargım peşinen değil, daha önceki yazdıklarınızı dikkatle okuduktan sonra oluştu. İsmimi, ünvanımı ve hizmet ettiğim makamları (!?) bilen birisi olarak insanları peşinen yargılama alışkanlığımın olmadığını da en azından tahmin etmeniz gerekirdi. Sizin yazdıklarınıza dayanarak, insanlar benim "derin kamu görevlilerinden" biri olduğumu düşünmeye başladılar. Bkz: Bir aşağıda yorum yazan arkadaş- Düzeltme babından söyleyeyim: Tıp doktoruyum, patoloji uzmanıyım ve bir akademik pozisyonda öğretim üyesi olarak -benim muadillerimin yaptığı gibi- ülkeme hizmet ediyorum. Bilişim konularına ise sizin deyiminizle "yeterince vakıf" değilim. Bunun bir tartışma zinciri olarak uzayıp gitmesini istemediğimi ve bundan sonra yazacaklarınıza cevap vermeyeceğimi bilmenizi isterim. Saygılarımla...

NSA Bizi Yiyor Mu? ( 20)

Değerli kardeşim, ABD'yi hafife alan biri olarak bana ne yapmamı tavsiye buyurursunuz? ABD'yi hafife almayın diye tavsiyede bulunan biri olarak siz ne yapıyorsunuz (veya yaptınız)? Size bu büyük lafları söyleten ne tür bir tecrübe yaşadınız? Daha genel bir soru sorayım: Bugün İran ne yapmalı? Amerikalıları ülkelerine buyur mu etmeleri gerekiyor? Konumuzla ilgili bir soru sorayım: Bizler bu adamların bizi izlemelerine karşı tedbir alamayacak durumda mıyız? Cevabınız evet ise siz bu "big brother"ın elinden kurtulmak için neler yapıyorsunuz. Yada size zarar vermemeleri için onlarla ne tür bir anlaşmanız var? Daha önce Pardus hakkındaki yorumlarınızın üzerine (eğer onunla paralel olacaklarsa) bunlara vereceğiniz cevaplar eğlenceli olacak zannımca :-)

fazlamesai.net'e soralım: Pardus ne? Yenir mi? ( 102)

Pek muhterem robertosimiks arkadaşım: Evde Pardus kullanan, işyerindeki arkadaşları da ufak bir gösteriden sonra Pardus kullanmaya ikna eden naçizane bir "son kullanıcı" olarak, şimdiye kadar gözlerimin önüne çekilmiş olan perdeyi araladığınız ve beni Matrix'in esiri olmaktan kurtardığınız için size ne kadar teşekkür etsem azdır. Meğerse Pardus'u geliştiren kişiler ve kurum bizi baştan beri aldatıyormuş. Aslında bizim birşey yapmamıza gerek yok ki, başkaları bizim ihtiyaçlarımızı düşünüp herşeyi ayağımıza kadar getiriyorlar. Kullanmak dururken geliştirmek bizim ne haddimize. En kısa zamanda Pardus'u bilgisayarımdan kazıyacağım. İşyerindeki arkadaşlarımdan, onları kandırdığım için özür dileyeceğim ve sizin geliştireceğiniz -ve yukarıdaki zaafiyetlerden tamamen arındırılmış- ideal dağıtımı sabırla bekleyeceğim. O zamana kadar bilgisayar kullanmasam da olur. Bir sitem de TÜBİTAK'a: Bu kadar güzel ve sistematik düşünen bir adam yerine, Pardus'u geliştirme işini neden bir avuç iş bilmez adama verdiniz. Bakın adam işi ona vermediğiniz için neler olacağını bir bir söylemiş. Milletimizin geleceği ile oynamaya ne hakkınız var!

Patoloji Bilgi Sistemi.. Geliştiricisi bir Türk.. veee GPL! ( 22)

Merhaba, Haberi duyuran kişi olarak yukarıda yazdığınız şeylerle haber başlığının arasında bir ilişki kurmakta zorlanıyorum. Amaç üzüm yemekse, üzüm ortada. Tüm kaynak kodları ile birlikte -taş gibi- bir yazılım var. Siz beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Ama emin olun kullananlar beğeniyorlar, çünkü şimdiye kadar bu nedenle zarara uğramış birini duymadık. En önemlisi de artık özgür ve açık kaynak kodlu bir yazılım olması. Beğenmediğiniz bir yer gördünüzse değiştirme şansınız var. Fakat amaç bağcıyı dövmekse -ki öyle görünüyor- bunun için kimsenin yapacak veya söyleyecek bir şeyi olmaz. Lütfen bu yazdıklarımı kişisel anlamda üzerinize almayınız. Ben buraya yorum yazan hiçbir arkadaşın, bir başkasının yazdıklarının hangi anlamda kullanılmış olduğunu ayırt edemediğini düşünmek bile istemem. Hiçkimse bu tür ortamlarda laf yarışına girmemeli, çünkü kimin kime karşı mahçup olacağı belli olmaz. Ayrıca sizden ricam, bu -anlamsız- tartışmayı devam ettirmemeniz ve asıl konuyla ilgili -varsa- yorumlarınızı yazmanızdır. Saygılarımla

Patoloji Bilgi Sistemi.. Geliştiricisi bir Türk.. veee GPL! ( 22)

Koray Bey merhabalar, Ben GATA Patoloji'den Dr. Yıldırım. Haberi FM camiasına ben duyurdum. Aslında belki sizinle irtibata geçip ondan sonra davranmalıydım ama, projenizin GPL olduğunu duyunca, sevincimden hemen klavyenin başına çökmüşüm. Aslında, Bursa'da görev yapan bir patolog arkadaşın, otomasyon sistemi olarak benim fikrimi sorması ile öğrendim son durumu. O arkadaşa, "PATHOS-WEB diye bir yazılım var, bir çok yerde başarılı bir biçimde kullanılıyor. Henüz bir problem yaşayan kimseyi duymadık. Üstelik geliştiricisini tanıyor ve biliyoruz. Altında yatan devasa bir emek var ve şu anda (belki yakın gelecekte de) bu yazılımla boy ölçüşebilecek bir proje bulamazsınız" dedim. Daha sonra da, "yazılımı edinmek ve kullanmak için Dr. Koray Bey ile iletişim kurmanız gerekebilir" dedim. Sonra da bir araştırdım ki proje SourceForge'da yerini almış. Hatırlarsınız belki, zaman zaman Bülent Hocamla fikir alış-verişinde bulunmak üzere geldiğinizde ben de ilgi ile dinlerdim. PATHOS-WEB'i, bizim bilgisayarlarımızda kurulu olan daha önceki versiyonlarından itibaren biliyorum. Aslında biz de onu kullanmak istiyor idik ama şimdilik o konulara girmeyeyim :-) Sonuç itibarıyla, bildiğimiz ve tanıdığımız bir arkadaşımızın, gene -en azından hissedebildiğimiz kadarıyla- muazzam bir emek harcayarak meydana getirdiği bu projeyi, hiçbir karşılık beklemeksizin GPL olarak hem de tüm dünyanın kullanımına sunması gibi bir davranışın özgür yazılım çevrelerince bilinmesini istedim. Malum, güzellikler bilinmeli ki çoğalsın. Sizi tekrar tebrik ediyor ve çalışmalarınızda daha nice benzer başarılar diliyorum.

Patoloji Bilgi Sistemi.. Geliştiricisi bir Türk.. veee GPL! ( 22)

Yorum yazdığınız için teşekkürler. Ancak görüşlerinize katıldığımı söyleyemeyeceğim. Öncelikle şunu bilmenizi isterim. Bu yazılımı ilk versiyonlarından itibaren biliyorum. Geliştiricisini de tanıdığım için şundan eminim: Yazilım, hemen her aşamada, görülen bir eksiklik ve duyulan bir ihtiyaç nedeniyle geliştirilip iyileştirilerek bu duruma geldi. Sizin amatör olarak değerlendirdiğiniz kullanıcı arayüzü, 5-10 dakikalık bir eğitim ile, çocukların bile kullanabileceği kadar basit (KISS kuralını hatırlayın lütfen). Arabirimin bu kadar "amatör" olması bilerek tasarlanmış birşey ve yazılımın alt yapısı versiyondan versiyona büyük değişiklikler gösterdiği halde ara birim -kullanıcıların alışkanlıkları düşünülerek- hemen hemen sabit tutuldu. Programlama deneyimim pek olmadığından, yazılımın platformlar arası taşınabilir hale getirilmesi konusunda yorum yapamayacağım. Ama kaynak kodları ve yazılımın mantığı ortada olduğuna göre, başka dillerde ve taşınabilir biçimde yeniden kodlanabileceğini, arabiriminin de istenildiği gibi değiştirilebileceğini zannediyorum. Ama sizi temin ederim ki, Patoloji Bilgi Sistemleri arasında, DÜNYADA mevcut en kullanışlı yazılımlardan biridir Pathos-Web. Koray Bey'in emeklerinin boşa gitmeyeceğinden ve bu projeyi daha da geliştirecek insanlarımızın olduğundan eminim. Saygılarımla...