yetgin

yetgin


0 takip ediyor | 0 takip ediliyor


Bilgi alanları


İlgi alanları

1.000.000 € Parayı Reddeden Matematikçi: Perelman ( 44)

Neden eski sosyalist bir ülkede yaşayan bir adamın, pekala dünya görüşüyle ilgili çok da makul bir sebepten dolayı bu parayı reddetmiş olabileceği kimse tarafından ucundan da olsa ihtimal olarak dillendirilmiyor da, abuk subuk gerekçeler üretilmeye çalışılıp adamın bir çeşit deli olduğu ima ediliyor.

Engelli sitelere alternatif erişim yolu: TamamAbi.org ( 63)

Bir başka bakış açısından da mesajınız ne kadar ironik görünüyor bilemezsiniz.

Bir dergiye verilen (!) destek ve hazin son: PozitifPC ( 29)

"Önce seni görmezden gelirler,
Sonra gülerler,
Sonra seninle savaşırlar
Sonunda sen kazanırsın." Gandi

Açıkçası 5 ay uzun bir süreç ama yeterli değil. Dergiyi basılı çıkarıp, her ay ekran kartı testleri verseydiniz bile beklenen sonucu elde edememe ihtimaliniz yuksek olurdu.

Ayrıca 8500 fena bir rakam degil. Siz o basılı dergiler kacar adet satıyor zannediyorsunuz? Gazete bayilerinde insanların burnuna dayanmaları ve her ay ekran kartı testleri vermelerine rağmen üstelik.

Kendi adıma pdf dergiye sıcak bakmıyorum tercih sıralaması yapsam, basılı->okunaklı bir site->pdf dergi diye sıralardım, tabii ki bu sizin tercihiniz. Elbette pdf, hic olmamasından kat kat evladır.

Yine de tam oturmaya baslayacagı sırada oldugunu tahmin ettigim bir zamanda (bence en az bir yıla ihtiyac var) bırakmanız üzücü.

Bu Siteye Erişim Mahkeme Kararı İle Engellenmiştir!!! ( 54)

Anladığım kadarıyla bu mesajı yazmak için üye olmuşsunuz. Bayağı kızdınız anlaşılan. Biri bana 256 kbit internet için neden bir dünya para bayıldığımı da açıklayıversin. (Biz de kızıyoruz.) Esrar serbest bırakılsın. (Chomsky alıntısı da bayağı iyiydi sözlükte.) İnternet erişimi ucuzlasın. (Mümkünse 5 kat kadar.) Ha tabii ki, emniyet eleştirilsin. Yerse.

Yetiştirilmek üzere güzel(!) yazılım mühendisi aranıyor ( 20)

İlan da cinsiyet belirtmekle ilgili görüşlerimi daha önce bir tartışmada belirtmiştim. (Cinsiyet değil, yaş skalası belirtmenin bile ayrımcılık olduğunu düşünüyorum.)

Bu sefer daha damardan girmek istedi canım. Kadının ve cinselliğinin bir meta olarak (belirli kurallar çerçevesinde) satılıp alınabilmesinin doğal/ hatta (abartarak) gerekli görüldüğü bir dünya anlayışının içinde yaşarken; ilanlardan bu gibi saçmalıkları kaldırabilsek bile içiniz rahat edecek mi?

Eğer buradan alan razı, satan razıya geri döneceksek, bu tip ilanlar hakikaten sakat mı?

Dinamikler 2006 Kongre Duyurusu ( 14)

"bekledigi getirinin aslinda kimlerin cebinden zorla alinacagini farketmek" meselesinde cok dogru bir noktaya parmak basmış olmanıza rağmen ülke ekonomisi açısından baktığınızda Türkiyeden birileri bu (AB den gelecek) paraları çekebilse de çekemese de bu paranın cebimizden çıkacağı da ayrı bir ikilem. (aidat seklinde bu fonlara para yatıyoruz sanırım?)

Looking Glass 3D LiveCD ( 6)

Bu proje sun'ın yaptığı işin devamı değil mi?

Linus Torvalds’a otobüs çarparsa ne olur? ( 15)

Nereden otobüs kiralayabiliriz, bilen var mi?

fazlamesai.net'e soralım: Pardus ne? Yenir mi? ( 102)

Ben olaya cadı avı gözüyle hiç bakmamıştım. Bu yüzden yaptığımı itham olarak da algılamadım. Sadece bir arkadasın profilindeki çizgi resim ile başka bir arkadaşın doğru olduğu belirsiz ama bu çizime benzeyen fotografı hafızamda bir şekilde yer etmiş. Şu an yerini bulamiyorum. Zaten tarzlari ve dünyaya sosyal bakislari kesinlikle farklı. Ama birisi kurguysa bu da mümkün. O mesajı yollarken sadece bulmaca çözme içgüdüsü ile bakalım kimin eteğinden ne düşecek diye düşünmüş olabilirim.

Her halukarda şu an diğer yorumlardan farkettiğim gibi çirkin bir durum ortaya çıkmış. Her iki arkadaştan da özür dilerim.

Bilgisayar, Emek, Hakkını Aramak ve Organize Olmak Üstüne ( 20)

Valla Marstan gelene Türkiyeyi anlatmak beni aşar. Zaten benden başka anlatmaya uğraşan olmadığına göre milletin marslılardan bile ümidi yok sanırım :)

(1) berbat teknik adamlar menun olmadiklari sekilde calisip kotu isler yapiyorlar patronlari da bunlari devlete kakaliyor;

- Bence doğru.

(2) berbat teknik adamlar beceremeyecekleri islere oyle dusuk fiyatlar veriyorlar ki o %2 iyi is yapacagini ve bunun para edecegini kimseye anlatamiyor;

- Anlatanları da vardır herhalde, bunun istatistiğini yapabilecek durumda değilim ama böyle bir güçlükleri olduğu da bence doğru.

(3) ortada oyle bir fenalik var ki, ne dogru durust is var ne dogru durust calisan ama bir takim adamlar zengin oluyor.

- Buna da katılmıyorum diyemeyeceğim. Tam olarak bu seviyede değilse de buna yakın bir yerde.

Sonucta kisisel görüslerim bunlar. Bilir de bilmezlenir bir haliniz var. Bayagı anlamıssınız yani.

"Hakikaten bilgili insan o kadar kitsa ve o bilgi paraya donen bir ise yariyorsa en azindan o insanlar ama memuriyette ama serbest calisip rahat ediyor olmali degil mi?"

Insanlarin ortalama iki yılda bir is degistirdigi bir ortamda mı? Bilginin paraya net dönüstüğünden emin değilim. Paraya dönen girişimdir. Oturup birisinden aldığınız OSu IBM e satarsınız mesela. Bill anlamaz demiyorum ama Bill'e kazandıran anlaması degil ticari basarısı onu diyorum. Birde sunu unutmayın bir is ters giderse gördüğüm kadarıyla herkes iste kalıyor. Yani siz isinizi sorunsuz bitirseniz bile digerleriyle beraber calısıyorsunuz. Anca beraber kanca beraber durumu da var. Daha pek cok faktör de var. Ya bu %3 'acgozluyse' ve ulan isi ben yapıyorum aynı/daha az maasi alıyorum diye hırslanıyorsa. ust kademenin bunu ölçmekten aciz olduğu durumda bu %4 ün de pekala memnun olmama durumu yok mu? (Bu arada yüzde iki yi misal olarak algilayalim 50 de bi yada 20 de bir olsa cok farkedecek mi?)

Bir de benim görüşlerimin kendi gözlemlerim üzerinden genellemeye dayanıyor. bunu unutmamak lazım. Sonucta herkes ortanın üzerinde (diğer maaşlı mesleklere gore) kazanıyor. Ne bundan vazgecmeye razılar ne cok(gece/gunduz) calısmaya. Asıl sorun bu. Sendikal bilinc ne ise yarıyacak diyen varsa ortak tavır maasları düsürmeye imkanları arttırmaya yarayacak. Bu da yine kisisel görüsüm.

Bilgisayar, Emek, Hakkını Aramak ve Organize Olmak Üstüne ( 20)

O cumle eksik olmus. Önceki faktörlerin tamamı diyelim. Zaten o kısmı benim ilgi alanımın dışında. Büük işleri büyüklere bırakalım. Çalışmaktan memnun olunmayan yerlere mesela.

"Bunun icin gereken ticari acidan 'iyi' olma ozelligi ile zengin olmak icin gerekenin farkli oldugunu dusunuyorum."

Mutlaka. Ama buradan varacağımız sonuc ne. Memnun olmayan herkesi birer "değer merkezi" haline getirmek mi?

Zaten bu sartlar yüzünde kimse maaslı calısayım kafam rahat olsun, isime konsantre olayım derdinde değil. Bir çok kişinin ya kafasında ilk fırsatta yürürlüğe konacak bir B planı var, yada şu an piyasadaki 3er 5er kişinin biraraya gelmesiyle kurulmuş ve cogu telef olup kapanan bir B planının aktif parcası.

Ama bu B planlarının sayısı o kadar fazlaki piyasa şartları onları bu B planına iten çalışma şartlarına geri itiyor. Hic is olmamasındansa 4adam/ay lık projeye 1adam/ay lık fiyat veriyorlar mesela...

İlla piyasa ekonomisine saldırı olarak algılamamanız gerekir. Nedense bende böyle bir izlenim oluştu, yanılıyorsam afedersiniz. Sonucta sendikalar da şu anki düzende yasal birer haktır.

Bilgisayar, Emek, Hakkını Aramak ve Organize Olmak Üstüne ( 20)

Isler, dost arkadas; parti örgütdas, komisyon vs vs ile alınıyor. Parti devreye girmeden alınabilecek işlerde rakamlar küçük, çok fazla irili ufaklı firma var, bir Oracle RDBMS üzeride çalisacak zannımca 4adam aylık bir portal projesi için sırf is dönsün diye 1500$ dolar fiyat veren firmalar var. Oysa bir kisinin vergisi algısı diger masraflarıyla aylık maliyeti bunun üzerinde. Bakın freelance demiyorum. Olmayacak islere olmayacak teklifler veriliyor, bu yüzden vaktinde adam gibi biten proje yok gibi, eh calısanlar da bu islere itiraz etmeyince mesai saatleri gece gündüz haftasonu dinlememeye basliyor.

Siz isinizde iyi olduktan sonra bir sekilde sıyrılıyorsunuz, oyle yada boyle, gerekirse baska bir is/pazar kolunda. Ha yarattınız istisnai konum size baska bircok noktada eksi puan olarak dönüyor orası ayrı.

Yatırım isini bilemem. Evim arabam yok. Universite ikinci sınıfta sıfır sermayeyle kurup yürütemediğimiz iş saymazsam, bir daha + pozisyona gecemedim. (o işle alakası olmaksızın). Bu kısmını o minimal imkanı olanlar düşünsün. Yine de teknik bir konuda iyi olmakla ticari bir konuda iyi (Türkiyede iyi olmak diye bir şey yok BİTİRİCİ olmak diye bir şey var) olmak noktasını birbirine karıştırdığınız izlenimine kapıldım.

Bilgisayar, Emek, Hakkını Aramak ve Organize Olmak Üstüne ( 20)

"Haftada 40 saat veya kac saat diye anlasmissam o kadar calismaliyim, is yerinde calismaliyim, daha fazla calistirilacaksam cok onceden haberim olmali ve anlastigim ucretin saat basina dusuninin su kadar kati olmali, su kadar hafta tatilim olmali, SSK'nin uzerine ozel saglik ve emeklilik sigortam olmali. Boyle birsey olsa bunu baz rakama gore rakamlandirmak kabil olur belki. Biraz calismayla bu yapilir, en azindan isveren tarafinin hangi rakam uzerinden yuruyecegi gorulebilir."

Benim bildigim pek çok işveren bunlara yaklasmak bile istemiyor. Ornegin isyerinin sartlariyla X maas alirken, bu sartlarla X/2 ye bile olmuyor. Eşekli yazıda gectigi gibi ;) diger calisanlara da ornek olması korkusu var. Ornegin 6 ay boyunca 9-24 arası calistim(zorunda kaldim) ve boyle calisan çok insan taniyorum. Bunun az yada cok bilmekle ilgisi yok IK politikasi olarak bundan verim alinabilecegi gibi bir yanilgi var.

Her turlu deger farkı paraya donsun, benim acimdan sorun yok. Sorun su ki pekçok firma işe aldigi adami ne ise alirken ne de ise aldiktan belirli bir sure sonra tartabiliyor. Yani bu degeri olçmesi gereken kişiler işinin ehli değil bir kere. Örnegin bir yazilim müdürü (ben yazılım isinde calisiyorum bu arada) bana verdiği işin ne kadar süreceği konusunda benim bir görüş hakkimin olmayacagi konusunda israrci olacak kadar zırcahil olabiliyor. Cogu tanidik/torpil/kisisel pazarlama ile ama isten anlamayarak belirli yerlere gelmiş o kadar çok insan var ki, sektorun (uretim acisindan) toplu olarak bir yere gelmesi imkansızdan da ote bir şey. Gerçi sektörü değil çalışanları konuşuyorduk. Çalışanlar da eğitim ve kişisel gelişim olarak o kadar isteksiz ve vudumduymaz ki, o değer farklarının ortaya çıkmasından son derece rahatsız olacak ve su anki sistemin yürümesinin kendi lehlerine bulacak durumda. Tabii ki bu durumda bir şeyin düzeleceği filan yok, çünkü böyle bir arayışta olanlar verdiğiniz örneğin ikinci versiyonundaki %2 lik kısım çünkü. Diğerleri şikayet eder gibi yapar ama bir üst kademeye bile en ufak bir serzenişte bulunmaz. Sadece kendi aralarında vıdı vıdı...

Ortada tek problem yok yani, problemler muhtelif.

Bilgisayar, Emek, Hakkını Aramak ve Organize Olmak Üstüne ( 20)

Çok guzel demiş; eline, klavyesine sağlık. Sendika denince tüyleri ürperen insanlar sektörümüzde çok fazla oldugu için revadır diye geçiriyorum bazen içimden. Hoş bu sitede de asagıdaki linki yolladıgımda yok sen kırılmışsın, evli adamlarla bu isler yürümez, sertifika sahibi olmakla olmuyor(sertifika sahibi olmadığım bir yana, olmak iyi yada kötü diyemem) kendini feda etmek lazım gibi abuk subuk yanıtla karsılasabiliyorum ama yine ucundan destek olsun, kendimi tekrar etmiyeyim diye linki geçiyorum:

İlanla Eşşek Aramak Üzerine

Özetle herkes kendi şartlarını kendi pazarlık kabiliyetine oluştursa bile; sendikal bilinç olmadan (sendikalı olmak bile demiyorum) çalışma şartlarının düzelmesine ihtimal vermiyorum. Ne zaman, patron velinimet olmaktan çıkıp, karşılıklı çıkar anlaşması yapılan eşit bir birey olarak görülmeye başlanır... Ne zaman kapıda ki iş bekleyen(!) kişilerin de bizim gibi insanlar olduğunun farkına varılıp, hayaletlerle savaştan vazgeçilir... Ne zaman en üstten asta doğru (sırf kendini göstermek için) işler artıp, zamanlar sıkılaşmadan iner ve orta kademe omurilik sahibi olup astın haklarını da üste karşı savunur...

Belki.

fazlamesai.net'e soralım: Pardus ne? Yenir mi? ( 102)

Aynı kişi olsalar, şaşırır mıydınız?

Projeleri Yarım Kaldı! ( 6)

Trafik kazalarında bu kadar niyazi veren bir ülkede belki böyle düşünmek ayıp ama niyeyse bana şunu hatırlattı.

Zor zar yetiştiriyor, sonra da ya kaçırıyor yada öldürüyoruz.

Anti-PSP huzurlarınızda: GP2X ( 23)

Gümrükte ayrıca ödeme yapmak gerekmiyecek mi?

Fazlamesai.net'e soralım: Hala mı Napoleon Bonaparte söylemleri? ( 24)

Risk: Zarara uğrama tehlikesi (TDK).

Riskin karşılığı para ise (yani daha cok risk alıca daha fazla para kaybetme tehlikesi varsa), ve iş değiştirince daha fazla para kazanılıyorsa iş değiştirmenin riski değil karı vardır. Burada söyleyeceğeniz şey, paranın tek faktör olmadığı, oda ilgili cümlenizle ters düşüyor.


Düşünce farklılıklarımızı özetlemeye çalışayım:

"dahil olduğu yeni çevrede gerçek anlamda kabul görmez."

Midemi bulandıran bir aristokrasiyi savunuyorsunuz burada. Herkesin hakettiği kadar kazandığını düşünüyorsunuz, bunu ancak piyango bozar filan gibi. Ben düşünmüyorum. Hatta servet dagılımı adil değilse (ben öyle olduğuna inanıyorum) hiçkimsenin hakettiği kadar kazanmadığı derecesine kadar da ileri götürebilirim bu düşüncemi.

Bu tartışma bana kökten çürük geliyor anlatmak isteyip de sanırım anlatamadığım şey bu. Başlık bile hala mı Napolyon söylemleri. Napolyondan beri nelerin değişip düzeldiğini açıklamanız gerek beklediğiniz ahlaki değişimin altının doldurulabilmesi için. Muhtemelen değil Bonapart zamanından, altını para olarak kullanan ilk lidya kralının zamanından beri bu konuda fazla bir şey değişmedi.

Burada para için çocuklarını, organlarını yada aşkını satmaktan bahsetmiyoruz, işini değiştirmekten bahsediyoruz ki, yapmış olduğunuz kraldan çok kralcılıktan öte başka bir şey değil ve (patron değil çalışan olma durumunuzda) empati kurmakta gerçekten zorlanıyorum. Gördüğüm kadarıyla destekleyici cevaplar da "adam çalıştıran arkadaşlar"dan geliyor ancak.

Fazlamesai.net'e soralım: Hala mı Napoleon Bonaparte söylemleri? ( 24)

-- "para kazandıkça firmanın aldığı riskler artıyorsa ve çalışanlar da benzer oranda üzerine risk alıyorsa evet. ama pratikte bu mümkün değil."

Bunu söyleyen birinin bu tartışmayı açması bana tuhaf geliyor. Riskin karsılıgı para ise, para için is degistirmekte bir risk yok demektir!


Bu arada bir anda gelen para pek ala yaşam standartları yükseltir. 3 ayda bir ödenen ikramiye, yada miras kalan iki dönüm tarladan bahsetmiyoruz. Fazlamesai.net i kapatacak olsalar herhangi bir fiyata vermem diyorsunuz ki bana inandırıcı gelmiyor. Samimiyetinizi sorguladığım için özür dilerim ama gerçekten öyle.

İşyerinde mutluluğa gelince, iş, hayatınızın büyük çoğunluğu ise mutlu olacağınız yer çok fazladır muhtemelen, hayatınızın az bir parçası ise az. Nerelerde çalıştığınızı bilemem benim çalıştığım yerlerde işverenler kanunlara bile uymuyordu ki(örneğin fazla mesai), mecburiyetten çalıştığım yerlerde işimden mutlu olmam kolay değil. Tabii burada kastedilen işinden memnun olmak yoksa genel olarak etrafımdaki insanlarla ilişkilerim iyidir. (Hatta bir mesai arkadaşımla kavgalı oldugum vaki degildir.)

Yine de bahsettiğiniz duygusal bağ kurulacak kalitede işyerleri umarım düşündüğünüz kadar çoktur.

Fazlamesai.net'e soralım: Hala mı Napoleon Bonaparte söylemleri? ( 24)

Kusura bakmayın ama elemanlarının terkettiği bir işveren gibi yazmışsınız. Nereden çıkaıyorsunuz Google a geçenlerin mutsuz olduğunu?

M$ da daha once akademisyenleri toplayıp ortalığı kuruttuydu bir ara. Hele Google özelinde konuşacaksak Google a gecenler yerine göre Google dan daha büyük bir firmadan geçiyorlar ki, bilakis sorarlar adama eski firmaları o paraları neden vermiyordu o çalışanlara diye.

Hadi soruyu söyle degistireyim: Bir firma daha fazla para kazanıyorsa, çalışsanlara orantılı şekilde daha fazla ücet ödemeli midir? (Karşılıklı anlaşma ve hukuk tarafını değil etik tarafını soruyorum)

Yada size soralım fazlamesai.net sizin olsaydı, ödenen ne olursa olsun elimden çıkarmam mı derdiniz? (benim degil bu arada site, yada sahipleri ne der bilemem:) )

Daha fazla paranın daha zor ve kötü ortam getireceği garanti bir denklem değil bence, az para kazanılan çok kötü işyerleri biliyorum kendi adıma.

Kaç kişi çok memnun ki çalıştığı yerden? (Ücretliler için soruyorum)

Pardus 1.0 Yol Haritası ( 65)

Parduscu arkadaslar kızmasın, hevesle bekliyoruz sürümün cıkmasını, hatta bu mesajı bir Kök FS kurulumu Pardustan yazıyorum ama o süreler makul değil. RC1 ile dondurma(magnum) arasında 5 gün var.

Pardus ekibindeki arkadaslar eminim o bugları 5 günde çözebilecek kapasitede bilgi/emek yoğun kişiler ama bu süre içinde bir de bugları tespit etmek gerekecektir ki muhtemelen çözmekten uzun sürer:)

(Bana sorarsanız 15 günlük aralıklar bile kısa ama neyse...) Yılbaşına yetiştirmek istenmiş gibi duruyor daha çok.

Yeni ADSL tarifeleri açıklandı .. ( 81)

Kasabalı deyin o ne köylü ne şehirli olamayanlara.

Kusura bakmayın, anadilinizin sözcükleri lisanslı, veremeyiz! ( 90)

- ...yaşayacağız dediler. Ne demeyi planlıyorsun ? Ev benim diyemezsin, sizden önce ben geldim diyemezsin. Ne yapacaksın ?

Bu ev bana tahsis edildi diyeceğim.


- İnsanlara "ürettikleri kadar" değil, "ihtiyaçları" kadar yemek, erzak, giysi, eğlencelik vb. verilsin.

En az ihtiyaçları kadar verilsin. Ürettikleri orantısında da ayrıcalık saglansın. Sanki su an herhangi bir düzende insanlar ürettikleri kadar kazanıyormus gibi? Miras nedir mesela? Yada faiz ve benzeri yatırım araçları?


- Mülkiyete karşıydınız. Ne güzel, artık paylaşabileceksiniz.

Belki zaten mülkiyetim yoktu. Keşke birilerininkini paylaşsam!


- Bir alternatif daha, Nepal'e gidin, kendinizi bir tapınakta rahip olmaya adayın.

Sanırım tüm karşı olanlar azınlık olsa da, nepaldeki tapınaklara sığamayacak kadar da fazladır.


- Benim verdiğim örnekler Rusya'da devrimden sonra yaşanmış örneklerdir, Rusya'daki devrimin sonucudur. Senin ciddiye alıp almamandan bağımsızlar.

Rusyada, Çinde, Kübada yada Anarreste. Binlerce yıl içinde oluşmuş bir saçmalığın alternatifini kurmak belki de o kadar kolay değildir. Bu belki de devrimle değil, doğal dönüşümler sonucunda olacaktır. Yapılamamış olması, yapılamayacağının ıspatı değil.

Eğer mülkler paylaştırıldığında ortak kullanım gerekiyorsa; bu zaten halihazırda yetersiz miktarda olduğunu, yada paylaştırma biçiminin yanlış olduğunu gösterir. Her iki durumda da verdiğiniz örnek neyi ıspat ediyor?

Mülkiyetin kaldırılma olasılığının mümkünlüğü de sizin rusyadaki devrimi ne kadar ciddiye aldığınızdan bağımsız.



Ben de mülkiyetten hoşnut değilim. Bana da aferim. (Nette tanımadığınız insanlara aferin demenin sorumsuzluğu üzerine de biraz düşünmenizi umut ediyorum.)