Bir dergiye verilen (!) destek ve hazin son: PozitifPC

0
FZ
FM ana sayfalarında haberlerini geçtiğimiz ve açık kodlu yazılım geliştirme dünyasına da yer ayıran PozitifPC dergisi artık çıkmayacak mı? Derginin güncellenen web sitesinde Son Mesaj başlıklı yazıda şöyle deniyor:

"2 aylık hazırlık aşamasını saymazsak, dergimiz 5 aylık oldu. Haziran sayısı, önümüzdeki hafta, ayın 6-9'u arası, belirsiz bir gün çıkacak ve bu muhtemelen, Pozitif'in son sayısı olacak.

Dergimizi maalesef yeterince duyuramadık. 'Rekor kırdık' dediğimiz bu sayıda, dergi sadece 8500 kişiye ulaşmış.
Her ay ortalama 50 sayfa kadar GNU/Linux'a ağırlık veren herhangi bir dergi arayın. Olmadığını göreceksiniz. Peki GNU/Linux camiasından ne kadar destek gördük? Hemen hemen hiç.

Otuzdan fazla firmaya e-posta yolladık. Kimisine de mektup. Kaçından cevap geldi dersiniz? Sadece birinden!

Kısacası, ne maddi, ne manevi destek gördük. Projemize değer veren Serdar Kuzuloğlu'nun dergimizi Radikal sayfaları taşıması, sizlerden gelen sayısı birkaç yüzü bulan e-posta haricinde, kimse tarafından kaale alınmadık. Kimse derken, bilgisayar firmalarından, dergilerden bahsediyoruz.

Kendi insanımıza, özgür yazılıma katkıda bulunmak istedik. Sanırım Türkiye'de özgür yazılım üzerine eğitici videolar hazırlamış tek oluşum biziz. Scribus, Freemind gibi önemli yazılımları Türkçeye kazandırdık; devam eden projeleri ise durdurmak zorunda kaldık. Tabii videoları ve çevirmekte olduğumuz bir kitabı da. Doğrusunu isterseniz, hem maddi hem de manevi olarak tükenme noktasına geldik. Şimdiye kadar, 500 MB'lık web alanımızın giderlerini bile kendi imkanlarımızla karşıladık. Boş kalan zamanlarımızda da, bir yandan Pozitif'i finanse edebilecek işler yapmak durumunda kaldık. Elbette kendimizi de.

7 aydır, 3-4 saatten fazla uyuyamıyoruz. Dolayısıyla, buna devam edebilecek fiziksel gücümüzde kalmadı.

Maalesef, bilgisayar sektöründe Efes Pilsen, Eczacıbaşı gibi firmalar yok. Destek bir yana, şimdiye kadar temasa geçtiğimiz şirketler, e-postalara cevap bile vermeyecek kadar ilgisizler. 7 ay, hergün, sabahlara kadar çabaladığınız birşeyi bitirmek hiç kolay değil. Son derece büyük bir hayalkırıklığı içindeyiz. Üzgün ve sinirliyiz..."

Görüşler

0
necdeath
Çok dramatik yazmışlar: "3-4 saatten fazla uyuyamıyoruz." Hele bu çok iyi: "Üzgün ve sinirliyiz" Kime, ne hakla sinirleniyorlar anlamadım. Bu tavır daha çok hazin (!) sonları hak ediyor.
0
bm
Hak ediyorlar mi bilemiyorum da birsey merak ediyorum onu sorayim: webde munferit makale yazi vs. yayinlamak bu kadar kolayken -- ustelik ticari bir kaygi yokken ve agac dusmanligi da yapilmazken -- 'dergi' formati niye tercih ediliyor? Kacirdigim birsey mi var? Sadece bu gurup degil bir suru baska gurup da 'dergi'ye heves ediyor. Neden?
0
linuxista
dün gece bu konuyla ilgili yazmıştım lakin memlekette hassas ruhlu kardeşlerimiz, steril hayatlarının, 'haşlama' olmayan fakat taşlama olmaktan çekinmeden icra edilmiş haberime, mönülerinde yer vermenin derin ızdırabına dayanamacaklarından olsa gerek;.... efendim neye sinirlenmişler efendim neye üzülmüşler efendim uykusuz kaldım desinler de 3-4 saat uyuduk demesinler atmasınlar efendim insaf ben şahidim 4 saat 20 dakika uyuduklarına babında muhteşem süleyman klonu muhteşem necdeath kardeşimize maruz kaldık... hayatında yaşlı bir insana bir poşet taşımaktan bile geri duran insanların işi olmasa gerek durumu kavramak
0
butch
Yolladığınız haber metni aşağıda. Malesef fazlamesai.net normlarına uygun bir hale getirmekte güçlük çektimiz için yayınlamadık. Ama haberin önemli olduğu düşüncesiyle kendimiz yayınladık. Hata mı ettik?

"teşekkür etmek zor olmamalı ya da alis 'ohaa bu kadar da olmaz' diyarında

pozitifpc.com'a baktığımda son mesaj! diye bir yazıyla karşılaştım. kendileri emek verip türkçeleştirdikleri birkaç program dışında 5 sayılık bir e-dergi de çıkardılar. onlar bunları yaparken muhtemelen birileri, özgür yazılım militanları olarak, sevgililerinin göbeğine şarap döküp yalıyor ve richard stallman'a ithaf edilmiş orgazmlar koleksiyonuna 'yaşasın özgür yazılım' nidalarını kapak diye tasarlıyorken, arkadaşlar emek vererek, sevgi bekleyerek (haklı olarak) bu işi yaptılar ve avuçlarını yalamakla kalmayıp muhtemelen iyi bir dünyanın olabilirliğine, -kadirbilir insanlarla mümkünlüğü bilgisinden hareketle- inançlarını kaybetmek üzereler ................

yeterli sanırım..."
0
linuxista
haberin sizin tarafınızında yayınlanmış olması çok güzel itirazım yok ve çok sevindim beş sayısını da indirdim ve faydalandım bir vefa olarak duyurmuk istedim.. ama açıkcası necdeath arkadaşımızın alaycı soğuk bakışı hayli zoruma gitti... böyle bir tavrı olmasaydı sizin geniş alıntılı yazınızın daha açıklayıcı olduğuna hak vermemek haksızlık olur lakin.. yeryüzünde alayın asıl neye yöneltilmesi gerektiği konusunda zihin bulanıklığı yaşayan arkadaşlara gardını sağlam almaları için bir iki kafa atmak gerekebilir şekilde görüldüğü gibi benimki peşin kafaydı ama gerekliymiş..
0
FZ
Göbekten şarap yalamak? :) Bunu hemen denemeliyim! :-p
0
necdeath
En ufak eleştiriye tahammülü olmayan insanlara verecek cevabım yok. Önce Türkçe yazmayı öğrenin.
0
linuxista
evet ben türkçe yazmayı bilmiyorum. bak noktadan sonra büyük harfle başlamadım veeeeeeee türkçe de yazarken t küçük oldu hay aksi bin kunduz de ayrı kaldı kesme işaretsiz yada şu muydu? de bitişik yazılır.. felan falan.... günün sorusu: imlaya mandallanmış pembe donlu beyin olmak mı evladır... yoksa.... imlası bozuk gardı sağlam kafa olmak mı? ...... reca ederim kendinizi telef etmeden muhakeme eyleyin... sevgi, hörmet..
0
necdeath
gerçekten
0
ahmetaa
yazik diyorum, ama acikcasi sasirmadim. Dergi ve gazetelerin yasamasi reklamalara baglidir, gozumden kacmadiysa dergide hic reklam yer almiyor. Eger dergi yazarlari linux camiasinda medet umdularsa bence yanilmislar. Turkiyedeki daha Linux-Acik kod camiasi henuz (bilmiyorum dogru kelimemi ama..) bedavaciliktan profesyonellige gecis sIkintisi cekiyor. Dunya capinda linux agirlikli dergilerini inceleyecek olursaniz reklamlarin %90'inin sunucu ve kismen yazilim gelistirme araclari reklami oldugunu gorebilirisniz. Turkiyede adam gibi Linux sunucu destegi veren kim var acaba? Acikcasi derginin icerigi oldukca yogun ve cok cesitli farkli konulara da yer veriyor, bu sekilde bitmis olmasina uzuldum.
0
Anduril
Yazık olmuş yalnız bence illa ki bitirilmesi gerekmiyordu. Şahsen ben bitsin istemem ve elimden gelen yardımı da yaparım. Her ay size kralından 2 makale yazarım mesala. Her ne kadar üstatların yanında ufak kalsam da yine de benden az bilgili insanlara yardım etmek isterdim. Neyse bence kapatmayın, e-dergi çıkarmak çok da zor birşey değil.
Ayrıca bir gönül işi yapıyorsanız bence tepkilere dayanmak en güzelidir. Cevap vermemek tercih edilmeli bence.
Kolay gelsin.
0
robertosmix
Arkadaşlarımız kendi amatörlüklerini Türkiyenin IT altyapısına mal etmişler. Bu şuna benzer; öğretmen yeteneksizdir, hiçbirşey anlatamaz, iyi bir eğitimi bile yoktur, kendisni idealist zanneder halbuki idealizm ile acı çekmeyi aynı şey olarak görmektedir, daha sonra öğrencileri sınavlarda dibi görünce hepsine bağırır-çağırır.

Eğer Türkiye gibi bilişim altyapısı kıt olan bir ülkede böyle bir dergi çıkarmayı düşündüyseniz.. getirilerine katlanmanız gerektiğini bilmeliydiniz. İstikrar kurallar ve standartlarla sağlanır. Ancak konuya çok amatör yaklaşmışsınız gördüğüm kadarıyla. Eğer istikrarı sağlamış olsaydınız, bunu bir iş olarak görüp herşeyden önce finans'ı düşünseydiniz (işe başlamadan önce) belki de ciddi anlamda başarılı olabilirdiniz.

Ancak siz bile GNU'yu "amatörlük" olarak görmüşseniz, yapılacak birşey yok. İlgili felsefelerin uygulandığı ülkelerde herkes bu işi cebinden değil parasıyla yapar. Ve genelde bu tür çalışmalar vakıflar yada dernekler tarafından ele alınırlar. Apache Foundation'ı, OSTG'yi yada en azından Gentoo yada Debian'ı yönetim ve oluşum açılarından hiç mi incelemediniz? Hiç yapamadınız bari en azından Linux Journal , TUX Magazine yada Linux Today'i taklit etseydiniz...

Ya hiç yapamadınız, devlet desteği almak için enişte, dayı, amca filan bulsaydınız bari?
0
batasoy
Amatör kelimesinin, Türkiye'de ilk ansiklopedik sözlüğü çıkaran Pars Tuğlacı'nın "Okyanus"unda anlamı şu: bir işi para için değil, zevk için yapan.. "Amatörlükten" kastınız,pazarlama konusuysa burada amatör-profesyonel ayrımı yapmak doğru değil. Birincisi, pazarlama işini, sizin de ifade ettiğiniz gibi hiç bilimyoruz.. İkincisi, biz dergiyi pazarlayan kişiler olmaya soyunmadık. Bu işi pazarlarız demedik. Pazarlama işini para için yapmadığımıza göre, profesyonel değiliz. Pazarlama işinden hiç zevk almadığımız içinse, amatör sayılamayız.. Derginin içeriğini, tasarımını, ya da bizim duygusal yaklaşımımızı eleştirebilirsiniz. Buna lafım yok zaten. Amatörlükten kastınız, sanırım "beceriksizlik" gibi birşey. Evet; başarısızlığımızın bir kısmını, üstelik gerçekten de buradaki diğer katılımcıların ifade ettiği gibi, "tamamen duygusal nedenlerle" "Türkiyenin IT yapısına malettik"; doğrudur.. Vulcan'lı olmadığımıza göre, duygular da hayatın bir gerçeği.. Peki, hanginiz Türkiye'nin 70 milyon nüfusuyla, doğru düzgün bir "IT yapısına" sahip olduğunu, akademik kalitenin yüksek olduğunu, Türkiye'nin özgür yazılıma katkısının en azından "kabul edilebilir düzeyde olduğunu" söyleyebilir? Evet; işin içinde duygular vardı. Ama gözlerimizi kör edecek kadar değil! Ayrıca, o "IT şirketlerinden" bahsederken, şikayetimizin temel noktasını oluşturan konu, "bizle ilgilenmemiş olmaları" değildir. Herhangi bir bilgisayar dergisinin Mayıs sayısını alın ve tüm firmalara mail atın. Göreceksiniz ki, reklam altına yazılan adreslerin %10 geçerli bir adres değil! Dediğimiz şu: işlerini ve insanları ne kadar ciddiye alıyorlar? Maksat, birşeyleri kerteriz alarak bizim üstümüze gelmekse, durum başka tabi. Buradaki insanların hiçbirinin, Türkiye'nin çok iyi bir yerde olduğunu iddia edeceklerini sanmıyorum. "Duygular" konusuna gelince: biz duygularımızı ifade ederek ne kadar "saçmalamışsak", siz de bunu eleştirerek o kadar saçmalıyorsunuz.. Elbette bu yola çıkarken büyük destekler beklemiyorduk. Şimdiye kadar 500mb alan satın aldık ve karşılığında 150 dolar gibi bir para ödedik. En azından, birileri hosting konusunda sponsor olabilirdi. Artı, bahsettiğiniz gibi biz "amatörüz". Bir "pazarlama" departmanımız olamayacağı gibi, kendini bu işe adayacak birini de tanımadık. GNU, "GNU is not Unix" demek. Amatörlükle ilgisini anlayamadım. Felsefeyi kastediyorsanız, bu da bir amatörlük ya da profesyonellik konusu değil. Sadece bir özgürlük konusu, ne az ne fazla.. Aslında, "ecnebilerin" Foundation (vakıf) dediği yapı, bizdeki derneğe denk. Hem işleyiş, hem amaç olarak. Bizim bu tür resmi işlere girişecek enerji ve zamanımız olmadığı gibi, bir işe yaramayacağı da belliydi. Bakınız LKD.. Lütfen söylediklerimde saldırganlık aramayınız; yoktur. Biraz fevri bir mizaca sahip olmamdan dolayı, bazı durumlarda cevap verirken farkında olmadan tarzım sertleşebilir. Amacım "cevap vermek" değil, kendimi ifade etmektir sadece.. Sağlıcakla..
0
robertosmix
Kendinizi ifade edebilmeniz konusundaki cesaretinizi hayranlıkla karşılıyorum. Yani çoğu insan başarısızlık durumlarında daha hırçın daha umursamaz davranır genelde. Amatör kelimesinin anlamı konusunda size hiç mi hiç katılmıyorum. Acemi kelimesine daha yakın bir anlamı olduğundan eminim. Herneyse. Şuna dikkat etmek lazım. Bu sizin için hayal kırıklığımıdır yoksa olası bir sonuç mu? Eğer bu neticeyi bir hayal kırıklığı olarak görürseniz hayatınızın kalanını hayal kırıklıkları ve şoklarla geçireceğinizi şimdiden üzülerek belirtirim. Çünkü bu işler böyledir. Konulara olgunlukla yaklaşmak gerekir. Hem bir işe soyunurken hem de o işi bırakırken... Ancak sizin bu işe soyunurken olgun bir yaklaşım sergileyemediğinizi farkediyorum. Ben de çok iyi bilirim insanların gözlerini yerinden çıkartacak, çok idealist çalışmalara başlarken insanın neler hissettiğini. Eğer FSF'ye hizmet etmek istiyorsanız.. günümüzde daha az emek harcanıp daha çok dişe dokunacak şeyleri yapmamız gerekiyor. Örneğin fazlamesai'yi ele alırsak Türkiyede buna en büyük örneği teşkil ettiğini görürüz. Ya da örneğin Wiki mimarilerini host eden bir firmayla anlaşılıp tamamen Open Source projelerle ilgili manuallar, howto lar, yenilikler vs. barındıran bir site hazırlamanız hem maliyet açısından, hem de gönüllü bulma, destek alma ve sürecin hızı açısından, ayrıca yerli meraklılara hizmet açısından daha efektif olabilirdi. Hem fazlamesai'de size eminim ki elinden geldiği kadar da yardım ederdi. Herneyse dün dündür. Halen yapılabilecek o kadar çok şey varki. Amatör ruhu kaybetmeyin... ancak konulara profesyonel yaklaşın, lütfen. Bu durumda hem siz üzülmezsiniz hem de bizleri üzmezsiniz. İnanıyorum ki Dünyada FSF felsefelerinin yerleşmesi için Amatörlükten çok Profesyonel bakış açılarına ihtiyaç var.
0
yilmaz
Ne çok şey biliyorsunuz siz. Keşke herkes sizin gibi herşeyi bilse.
0
sleytr
Türkiye'deki hosting firmalarından kaçıyla iletişim kurdunuz bilmiyorum ama çalıştığım firma adına biz çok abartılı bir trafiği olmadığı sürece derginizi ücretsiz olarak bulundurabilirdik hala da bulundurabiliriz.

Enerjinizi ve hevesinizi bu kadar çabuk harcayacağınıza daha hafif bir tempoda çalışsaydınız böyle bir hayal kırıklığı yaşamayabilirdiniz. Hani derler ya "Türk gibi başla, Alman gibi devam et, İngiliz gibi bitir." Malesef bu hikayedeki Türk gene siz oluyorsunuz...
0
edenspring
Olaya duygusal yaklaşılması doğal çünkü 2 kişiyle 50 küsür sayfa dergi yazmak çok kolay bir mevzu değil. Dolayısıyla zorlamayla yapılan iyiliğin bir karşılığı gelmeyince insan ister istemez üzülür ve hatta sinirlenir. Şimdi iyilik karşılıklı mı yapılmalı demeyin, yukarıdaki fiil hakikaten bir şekilde karşılık alması gereken bir süreci gerektiriyor. Örneğin çok yakın bir arkadaşım [öğrenci olduğundan dolayı] makale konusunda bir yardımı olup olamayacağı hakkında mailleşiyordu dergi yönetimiyle. Öteki reklam yapmış, beriki çoğaltarak yaymış bu iş bu şekilde yürüyebilirdi. Amatörce mi? 5 ay profesyonelleşmeye "başlamaya" başlamak için yeterli olamaz mı peki? Saygılar...
0
batasoy
İşin içine girince,olayların hiç de tahmin ettiğiniz gibi yürümediğini farkediyorsunuz.. Aslında sorunlardan biri, IT sektörünün hiç de tahmin etmediğiniz kadar geleneksel bir yapıya sahip olması. örnek olarak reklamı verebiliriz. Black&Decker firmasını çoğunuz bilir. Bu firma, pekçok amatör websitesine gerek sponsor olarak, gerekse ekipman olarak destek veriyor. Çünkü "gerçek insanların", firmanın ürünleri ile birşey yapabildiklerini göstermelerini, aslında en güzel reklam. Zaten firmanın hitap ettiği kesim, amatörler. Aynı firmanın DeWalt adında profesyonel düzey ekipmanları da var; onların reklamını ise görmeniz çok zor. Aslında üçte biri reklam olan dergilerde, çoğu firmanın reklamı farkedilmiyor bile. Ama etkisine bir kez inanılmış (çok eskilerde işe yarıyordu) ve firmalar yeni birşeyler denemeye pek hevesli değiller. Size bu konuda, IT sektöründen çok daha açık fikirli onlarca sektör sayabilirim.. Elbette burada bizlerinde hataları oldu. Yaptığımız işe fazla gömüldük ve ilişkileri fazla geliştiremedik. Öte yandan, son anda çok kez yarı yolda da bırakıldık. Bir de şöyle düşünün: her hareketin içinde bir profesyonel pazarlamacı olamaz, olmak zorunda da olmamalı. Nitekim, ne GNU projesi, ne Linux kerneli projesi profesyonel pazarlamacılar sayesinde gelişmedi. Üstelik, Linux kerneli orjinal bir proje bile sayılmaz. GNU ise, önemli bir felsefeye dayanıyor; ama elbette tek başarısı bu olamaz. En azından ben, Stallman'in kişiliğinin ve liderliğinin önemli etkisi olduğuna inanıyorum. Genel olarak bakıldığında ise, doğru zamanda yapılmış,doğru bir projeydi. Önem olarak bizim projemizle kıyasladığım haşa düşünülmesin; ama en azından, piyasadaki dergilere alternatif bir proje bizimkisi. Bu kadar yalnızlığı haketmediğine inanıyorum. Aslında burada neden sürekli bizim eleştirildiğimizi de anlamış değilim. Aranızda en azından "bir firmaya çok aptalca bir mail atsamda, hiç olmazsa usulen veya nezaketen cevap verilmesi gerekir" diye düşünen yok mu? Veya firmaların reklamları altına yazdıkları mailların aslında "olmadığı" kimseye garip gelmiyor mu? Evet; biz "amatörüz"; peki bu firmalar çok mu profesyonel? Yapılan bir işin para kazandırıyor olması, o işin "düzgün" olduğunu garantiler mi? Sözgelimi, banka soyup bu işe de 2 milyon dolar yatırsaydık ve derginin yarısını reklamla doldurup her ay ekran kartı testi yayınlasaydık, "aaa hem profesyoneller, hem de iyi işler yapıyorlar" mı diyecektik? Şunu çok samimi olarak söylüyorum; gelen bazı eleştirilerin, genel olarak GNU felsefesini benimsemiş insanlardan gelmiş olması bizler için çok düşündürücü oldu. Yapılan işe kabahat bulmak çok kolay. Her ne olursa olsun, emsalleri 20-30 kişi tarafından hazırlanan birşeyi, 2-3 kişi yapmaya çalışıyoruz. Beklerdimki, burada eleştiride bulunan bazı arkadaşlar bize mail atıp "kötü bir iş yapmışsınız, ancak -en azından epeyce- uğraştığınız belli; madem "amatör" ve "heveslisiniz", biz de bir ucundan tutmak isteriz" "Ucundan tutmayı" da bırakın; en azından bu eleştirileri kendi sitemizde de görmek isterdik. "PDF bir dergiye ne gerek vardı?" gibi bir eleştiri gözüme çarptı. Buna çeşitli cevaplar verilebilir. Mesela, bir okurumuz, asker olduğunu, askerliğini yaptığı yerde bilgisayar olmasına rağmen Internet erişimi olmadığını söylemiş. Çarşı izninde dergiyi indirip flash diske kaydediyor ve okuyormuş dönünce..Türkiye sadece İstanbul değil; birçok insan hala 56k modemle Internet'e bağlanmaya çalışıyor. Bir kısmı bu kadarına bile sahip değil. Bir başka neden, dergi okumak olabilir. Ben şahsen, siteden siteye dolaşmaktan hoşlanmıyorum ve derli toplu pdf dokümanlarını okumaktan hoşlanırım. Ama en iyi neden, bunu yapma özgürlüğümüzün olması! Aynı soruyu "Linuxa ne gerek var?" şeklinde de çoğaltabiliriz değilmi? Eminim Bill Gates için Linux hiç de gerekli değildir(!), ama onun bile özgürlüklerini kullanmaya hakkı olmalı! Kimin neyi yapma özgürlüğünü tesbit etmek başka insanlara kalırsa, Hayvan Çiftlğindeki durum ortaya çıkar: "Her hayvan eşittir ama domuzlar daha eşittir!"
0
bm
Ben şahsen, siteden siteye dolaşmaktan hoşlanmıyorum ve derli toplu pdf dokümanlarını okumaktan hoşlanırım.

Yerine gore ben de PDF seviyorum. Topluca bir PDF dergi ile, PDF haline tek makale arasinda fark var ama. Ben o soruyu 'buyurun su makaleleri sectik sizin icin' demekle, 'buyurun bir suru makaleyi birlestirip uzerine ek emek harcayip tek PDF yaptik' demek arasinda fark oldugu, ikincisine verilen ek emegin ek getirisinin ne oldugunu anlayamadigim icin sordum.

Ama en iyi neden, bunu yapma özgürlüğümüzün olması!

Ozgurlugunuze birsey olmadi, kimse gelip dovmedi sizi bunu yaptiniz diye, kimse de engel olmadi anladigim kadariyla. Imkanlariniz yetmemis bu isi ek destek olmadan devam ettirmeye, baskalari engel olmamis sadece maddi yardim etmemisler.

Alintilamadigim kisimda GNU'ya ve Stallman'a atifta bulunmussunuz. GNU manifestoya bakacak olursaniz yapilan hizmeti/programlari kullanmayi tercih edenlerden para alinmasi gibi bir yolun acikca soylendigini, hatta isin icine devleti vergiyi filan soktugu zaman dahi kullanici/tuketicinin fonlarin nereye gidecegini tayin edebilecegi mekanizmalarla beraber teklif edildigini goreceksiniz.

Bilmedigim icin soruyorum. Okuyucularinizdan sitenizde para istemeyi denediniz mi? 'Su kadar para toplarsak bu dergiye devam edebiliyoruz' deseniz belki okuyucular bunu vereceklerdi? Denemediyseniz belki denemek lazim. Uretenler ve uretileni begenenip okuyanlar arasindaki iliskide maddi destegin ucuncu sahislardan gelmesi sart degil herhalde.

0
sefalet
Ben derginin bir kaç sayısını okumuştum, güzel bir içeriğe sahip, daha da güzel olma imkanını barındırıyordu.Dergi artık çıkmayacak ise bu kötü ama bu tür bir haberin veriliş tarzı da önemli kanımca.Aslında haber biraz daha nesnel, soğukkanlı ve irdeleyici şekilde oluşturulabilirdi.Örneğin ana konu, bir gurup bilişim gönüllüsünün feryadı değil de karşılaştıkları güçlükler ve nedenleri olarak gösterilebilirdi.Fakat haberde ana hattın şikayet ve isyan olarak çizilmesi tepki de doğurabiliyor gelen iletilere bakınca (buna rağmen alaylı bir şekilde sizin suçunuz deme hakkını da doğurmuyor).

Aslında elektronik dergi çıkarmak kolay ama içerik iddiasında bulunmak ve sürekliliği sağlayabilmek işte zor olan bunlar.Yayın dünyasında önemli olan bir şey var ise eğer o da amacınıza sadık kalarak gelişiminize devam etmek.Yani sabır ve içeriği geliştirmek ana hedeflerdir..Bunların dışında reklam, maddi gelir, ilgi alaka sonra gelir.Yaptığınız işe inanıyorsanız ve duruma göre yönetebiliyorsanız yaptığınız işi, o zaman başarı da mutlaka gelecektir.

Eğer maddi yetersizlikler baş gösteriyorsa, dergiyi her ay değil iki ayda bir veya üç ayda bir çıkarırsınız.Alan masrafı çok geliyorsa, farklı yolları deneyebilirsiniz dağıtım için.En önemlisi de derginin gelişim sürecinde yeni katılımcılar elde etmektir.İki üç kişi ile zaten bir derginin çok uzun ömürlü olmasını bekleyemezsiniz, maddi sorunlar olmasa bile.Bütün bunları yapmak için gerekli araçlar şu an benim bu satırları yazmamı sağlamaya yeten donanımdan ibaret.

Zor dönemlerde zor koşullara göre yönetim icap eder.Buraya kadar getirilen bir dergiyi çıkaranlar bu işi burda bırakmazlar gibi geliyor bana.En azından o kadar geçmiş emeği düşününce öyle ummak istiyor insan.Moral bozulucak değil hatalardan ders alıp gelişme zamanıdır.
0
hakamaka
Sizleri bilmem ama bu tür haberler beni çok üzüyor. Şunu söylemek isterim. Pozitif PC bana Scribus'u tanıttı ve büyük emekle Türkçeleştirerek önüme servis yaptı.

Hangi Basılı bilgisayar dergisi bu tür şeylerle uğraşıyor. Tek yaptıkları hazır olanı sunmak. Türkiyedeki dergilerin bazılarında yabancı yazarların makalelerinin Türkçeleştirilip verildiğini görürsünüz.

Bir zamanlar okuduğum mikrohaber diye bir site vardı. O sitenin yayını bittiğindede aynı üzüntüyü yaşamıştım. Birçok teknik konu hakkında o siteden bilgi almıştım.

Doğruyu söylemek gerekirse Pozitif PC benim için ondan sonra gelmiş ikinci önemli gelişim aracı idi. En azından donanım tanıtırken basılı dergiler gibi Donanım tanıtımı mı yoksa reklam mı olduğu bilinmeyen bir şekilde yapmıyorlar.

Sadece şunu söylemek isterim ben her zaman okumaktan vazgeçmeyecek bir Pozitif PC okuyucusuyum. Şimdi ya da sonra. Kısmet.

Pozitif PC Okuyucusu
Okuyucu Numarası : 1
Adı Soyadı : Hakan ARIN
0
SHiBuMi
Fare dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
0
thiefrplcmnt
Bence oldukça başarılı hazırlanan bir dergi ve de bu sıkıntılarla karşılaşmasını doğal buluyorum. Ülkemizde pek sık rastlayamadığımız bir tarzı yaşatmaya çalıştıklarından zorluklar çekeceklerdir. Amatörlük bir işi maddi beklenti olmadan, keyif için yapmaktır yani profesyonellikle ayrıldığı kısım maddi kısmıdır ve tabiidir ki bununla ilgili başka konulara da yansıyabilir. Ama bilinenin aksine amatörlük kalitesizlik demek değildir ve bir çok gelişmeye de öncülük eder. İçimden bir his devam edeceklerini söylüyor. Umarım yanılmıyorumdur.
0
GreenBird
gerçekten üzüldüm.dergi çıktığında beri her sayısını indirip okuyordum ve çok güzel bir dergiydi
0
yetgin
"Önce seni görmezden gelirler,
Sonra gülerler,
Sonra seninle savaşırlar
Sonunda sen kazanırsın." Gandi

Açıkçası 5 ay uzun bir süreç ama yeterli değil. Dergiyi basılı çıkarıp, her ay ekran kartı testleri verseydiniz bile beklenen sonucu elde edememe ihtimaliniz yuksek olurdu.

Ayrıca 8500 fena bir rakam degil. Siz o basılı dergiler kacar adet satıyor zannediyorsunuz? Gazete bayilerinde insanların burnuna dayanmaları ve her ay ekran kartı testleri vermelerine rağmen üstelik.

Kendi adıma pdf dergiye sıcak bakmıyorum tercih sıralaması yapsam, basılı->okunaklı bir site->pdf dergi diye sıralardım, tabii ki bu sizin tercihiniz. Elbette pdf, hic olmamasından kat kat evladır.

Yine de tam oturmaya baslayacagı sırada oldugunu tahmin ettigim bir zamanda (bence en az bir yıla ihtiyac var) bırakmanız üzücü.
0
adonis
Herşeye rağmen haziran sayısı çıkmış. Buradan indirebilirsiniz:

www.pozitifpc.com

0
sdr129
Selamlar. Bana Scribus'ı tanıtan pozitifpc.com'un yayınının durması çok üzücü. Değerli bir içeriği vardı. Web alanını masrafları azaltmak için küçültüp sadece yazabildikleri makaleleri yayınlamak için kullanabilirlerdi. Büyük boyutlu dökümanları dosya paylaşım sitelerinde barındırabilirlerdi. Ama hiçbir şey bitmiş değil. Tekrar başlanabilir.
0
sdr129
Pozitifpc dergilerini saklayan var mı? Bana linkini verebilir misiniz? sdr129@mynet.com
0
sdr129
Pozitifpc dergilerini saklayan var mı? Bana linkini verebilir misiniz? sdr129@mynet.com
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Favori Paket Yönetim Sisteminiz nedir?

Soulblighter

http://www.osnews.com/story.php?news_id=8770 adresinde 'Favori Paket Yönetiminiz nedir?' başlığıyla anket düzenleniyor. Benim şu an için favorim (çünkü listedeki bazı paket yönetim sistemlerini bilmiyorum) Pkgtool. Bence Slackware'a program kurmak, güncellemek ve kaldırmak çok kolay. RPM'e ise hiç ısınamadım. RPM'in paket bağımlılıkları beni öldürüyor. Bir program kurmak veya güncellemek eziyet. APT ise ankete göre topuklamış gidiyor. Şu APT'yi test etmek için bir Debian kuracam bir gün valla :) APT hakkında kötü konuşana hiç rastlamadım. Herkes övüyor.

Açık Kodlu Projeler ve Portakal Teknoloji'de Staj İmkanı

anonim

Özgür ve keyifli bir ortamda açık kodlu proje geliştirme ve dolu dolu bir staj imkanı: Portakal Teknoloji stajyer başvuruları alıyor. Bu yılki staj programına ait detaylar aşağıdaki adreste

http://blogs.portakalteknoloji.com/bora/blog/2009/03/05/241/

Uzun Yaşamak İsteyen Okula Gitsin

FZ

Başlık, ARITeknokent grubundan Memduh Karakullukçu'nun bir e-postasına ait. Konu kısaca uzun ömür ile eğitim süresi arasındaki ilişki:

Karakullukçu'nun alıntıladığı habere göre "ortalama ömür analizlerine bakıldığında, ülkeler arasında en tutarlı pozitif etki yapan faktörun eğitim olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Okulda daha çok zaman geçiren insanların ömürleri daha uzun oluyor ve bu çok sağlam bir ampirik sonuç. Başka hiçbir faktör bu kadar tutarlı pozitif etki göstermiyor.

Vestel'den Yakıt Pili ve Bor Teknolojileri

FZ

Bora dayalı enerji yatırımlarına ağırlık veren Vestel, cep telefonu, dizüstü bilgisayar gibi taşınabilir elektronik cihazlarda kullanılabilecek yakıt pilini üretti.

Almanya gerçeği ve düşündürdükleri

anonim

Almanya Saarland Eyaletinin Sulzbach kentinde geçen Cuma, 17.08.02 tarihinde 19 yaşındaki Ahmet Sarlak, 25 yaşındaki ırkçı Carlos N. tarafından aldığı bıçak yaraları ile hayatını yitirdi. Hafta sonu Sulzbach´ta 3000 kişinin katıldığı "Irkçıları kınama yürüyüşü" gerçekleştirildi. Yürüyüşe Saarland Eyaleti´nin CDU`lu İçişleri Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer´in yanı sıra çok sayıda siyasetçi ve Mainz Baskonsolosu Dr. Menter Sahinler de katıldı. Sulzbach Belediye Başkanı Hans-Werner Yimmer ise "Bu yürüyüş imdat çagrısı gibi" diye konuştu.