İşin içine girince,olayların hiç de tahmin ettiğiniz gibi yürümediğini farkediyorsunuz..
Aslında sorunlardan biri, IT sektörünün hiç de tahmin etmediğiniz kadar geleneksel bir yapıya sahip olması. örnek olarak reklamı verebiliriz. Black&Decker firmasını çoğunuz bilir. Bu firma, pekçok amatör websitesine gerek sponsor olarak, gerekse ekipman olarak destek veriyor. Çünkü "gerçek insanların", firmanın ürünleri ile birşey yapabildiklerini göstermelerini, aslında en güzel reklam. Zaten firmanın hitap ettiği kesim, amatörler. Aynı firmanın DeWalt adında profesyonel düzey ekipmanları da var; onların reklamını ise görmeniz çok zor.
Aslında üçte biri reklam olan dergilerde, çoğu firmanın reklamı farkedilmiyor bile. Ama etkisine bir kez inanılmış (çok eskilerde işe yarıyordu) ve firmalar yeni birşeyler denemeye pek hevesli değiller. Size bu konuda, IT sektöründen çok daha açık fikirli onlarca sektör sayabilirim..
Elbette burada bizlerinde hataları oldu. Yaptığımız işe fazla gömüldük ve ilişkileri fazla geliştiremedik. Öte yandan, son anda çok kez yarı yolda da bırakıldık.
Bir de şöyle düşünün: her hareketin içinde bir profesyonel pazarlamacı olamaz, olmak zorunda da olmamalı. Nitekim, ne GNU projesi, ne Linux kerneli projesi profesyonel pazarlamacılar sayesinde gelişmedi. Üstelik, Linux kerneli orjinal bir proje bile sayılmaz. GNU ise, önemli bir felsefeye dayanıyor; ama elbette tek başarısı bu olamaz. En azından ben, Stallman'in kişiliğinin ve liderliğinin önemli etkisi olduğuna inanıyorum. Genel olarak bakıldığında ise, doğru zamanda yapılmış,doğru bir projeydi. Önem olarak bizim projemizle kıyasladığım haşa düşünülmesin; ama en azından, piyasadaki dergilere alternatif bir proje bizimkisi. Bu kadar yalnızlığı haketmediğine inanıyorum.
Aslında burada neden sürekli bizim eleştirildiğimizi de anlamış değilim. Aranızda en azından "bir firmaya çok aptalca bir mail atsamda, hiç olmazsa usulen veya nezaketen cevap verilmesi gerekir" diye düşünen yok mu? Veya firmaların reklamları altına yazdıkları mailların aslında "olmadığı" kimseye garip gelmiyor mu? Evet; biz "amatörüz"; peki bu firmalar çok mu profesyonel? Yapılan bir işin para kazandırıyor olması, o işin "düzgün" olduğunu garantiler mi? Sözgelimi, banka soyup bu işe de 2 milyon dolar yatırsaydık ve derginin yarısını reklamla doldurup her ay ekran kartı testi yayınlasaydık, "aaa hem profesyoneller, hem de iyi işler yapıyorlar" mı diyecektik?
Şunu çok samimi olarak söylüyorum; gelen bazı eleştirilerin, genel olarak GNU felsefesini benimsemiş insanlardan gelmiş olması bizler için çok düşündürücü oldu.
Yapılan işe kabahat bulmak çok kolay. Her ne olursa olsun, emsalleri 20-30 kişi tarafından hazırlanan birşeyi, 2-3 kişi yapmaya çalışıyoruz. Beklerdimki, burada eleştiride bulunan bazı arkadaşlar bize mail atıp "kötü bir iş yapmışsınız, ancak -en azından epeyce- uğraştığınız belli; madem "amatör" ve "heveslisiniz", biz de bir ucundan tutmak isteriz"
"Ucundan tutmayı" da bırakın; en azından bu eleştirileri kendi sitemizde de görmek isterdik.
"PDF bir dergiye ne gerek vardı?" gibi bir eleştiri gözüme çarptı. Buna çeşitli cevaplar verilebilir. Mesela, bir okurumuz, asker olduğunu, askerliğini yaptığı yerde bilgisayar olmasına rağmen Internet erişimi olmadığını söylemiş. Çarşı izninde dergiyi indirip flash diske kaydediyor ve okuyormuş dönünce..Türkiye sadece İstanbul değil; birçok insan hala 56k modemle Internet'e bağlanmaya çalışıyor. Bir kısmı bu kadarına bile sahip değil.
Bir başka neden, dergi okumak olabilir. Ben şahsen, siteden siteye dolaşmaktan hoşlanmıyorum ve derli toplu pdf dokümanlarını okumaktan hoşlanırım.
Ama en iyi neden, bunu yapma özgürlüğümüzün olması! Aynı soruyu "Linuxa ne gerek var?" şeklinde de çoğaltabiliriz değilmi? Eminim Bill Gates için Linux hiç de gerekli değildir(!), ama onun bile özgürlüklerini kullanmaya hakkı olmalı! Kimin neyi yapma özgürlüğünü tesbit etmek başka insanlara kalırsa, Hayvan Çiftlğindeki durum ortaya çıkar: "Her hayvan eşittir ama domuzlar daha eşittir!"
Amatör kelimesinin, Türkiye'de ilk ansiklopedik sözlüğü çıkaran Pars Tuğlacı'nın "Okyanus"unda anlamı şu: bir işi para için değil, zevk için yapan..
"Amatörlükten" kastınız,pazarlama konusuysa burada amatör-profesyonel ayrımı yapmak doğru değil. Birincisi, pazarlama işini, sizin de ifade ettiğiniz gibi hiç bilimyoruz..
İkincisi, biz dergiyi pazarlayan kişiler olmaya soyunmadık. Bu işi pazarlarız demedik. Pazarlama işini para için yapmadığımıza göre, profesyonel değiliz. Pazarlama işinden hiç zevk almadığımız içinse, amatör sayılamayız..
Derginin içeriğini, tasarımını, ya da bizim duygusal yaklaşımımızı eleştirebilirsiniz. Buna lafım yok zaten. Amatörlükten kastınız, sanırım "beceriksizlik" gibi birşey. Evet; başarısızlığımızın bir kısmını, üstelik gerçekten de buradaki diğer katılımcıların ifade ettiği gibi, "tamamen duygusal nedenlerle" "Türkiyenin IT yapısına malettik"; doğrudur..
Vulcan'lı olmadığımıza göre, duygular da hayatın bir gerçeği..
Peki, hanginiz Türkiye'nin 70 milyon nüfusuyla, doğru düzgün bir "IT yapısına" sahip olduğunu, akademik kalitenin yüksek olduğunu, Türkiye'nin özgür yazılıma katkısının en azından "kabul edilebilir düzeyde olduğunu" söyleyebilir?
Evet; işin içinde duygular vardı. Ama gözlerimizi kör edecek kadar değil!
Ayrıca, o "IT şirketlerinden" bahsederken, şikayetimizin temel noktasını oluşturan konu, "bizle ilgilenmemiş olmaları" değildir. Herhangi bir bilgisayar dergisinin Mayıs sayısını alın ve tüm firmalara mail atın. Göreceksiniz ki, reklam altına yazılan adreslerin %10 geçerli bir adres değil! Dediğimiz şu: işlerini ve insanları ne kadar ciddiye alıyorlar?
Maksat, birşeyleri kerteriz alarak bizim üstümüze gelmekse, durum başka tabi. Buradaki insanların hiçbirinin, Türkiye'nin çok iyi bir yerde olduğunu iddia edeceklerini sanmıyorum. "Duygular" konusuna gelince: biz duygularımızı ifade ederek ne kadar "saçmalamışsak", siz de bunu eleştirerek o kadar saçmalıyorsunuz..
Elbette bu yola çıkarken büyük destekler beklemiyorduk. Şimdiye kadar 500mb alan satın aldık ve karşılığında 150 dolar gibi bir para ödedik. En azından, birileri hosting konusunda sponsor olabilirdi.
Artı, bahsettiğiniz gibi biz "amatörüz". Bir "pazarlama" departmanımız olamayacağı gibi, kendini bu işe adayacak birini de tanımadık.
GNU, "GNU is not Unix" demek. Amatörlükle ilgisini anlayamadım. Felsefeyi kastediyorsanız, bu da bir amatörlük ya da profesyonellik konusu değil. Sadece bir özgürlük konusu, ne az ne fazla..
Aslında, "ecnebilerin" Foundation (vakıf) dediği yapı, bizdeki derneğe denk. Hem işleyiş, hem amaç olarak. Bizim bu tür resmi işlere girişecek enerji ve zamanımız olmadığı gibi, bir işe yaramayacağı da belliydi. Bakınız LKD..
Lütfen söylediklerimde saldırganlık aramayınız; yoktur. Biraz fevri bir mizaca sahip olmamdan dolayı, bazı durumlarda cevap verirken farkında olmadan tarzım sertleşebilir. Amacım "cevap vermek" değil, kendimi ifade etmektir sadece..
Sağlıcakla..
@robertosmix
Kod ve doküman konusunda çok çok haklısınız. Biz pozitif adında bir e-dergi çıkarıyoruz, ortak çalışmak isterseniz dergi@pozitifpc.com adresine mail atabilirsiniz. Bahsettiğiniz ortadan kaybolan arkadaşlar sorunu yüzünden bizde elimizdeki birçok projeyi dondurmak durumunda kaldık
"Hayatınızda yayınevi mi gördünüz de öyle bir örnek veriyorsunuz anlamıyorum"
"üsluba takılıp veryansın etmeye başlıyor"
"Bu durumun biraz abartı olduğunu yazdığımda konuyla tamamen alakasız pehlivan tefrikası aromalı bir başka mesaj gönderiyorsunuz..."
Sen kendini ne sanıyorsun anlamadım. Saygısızlık filan değil aleni terbiyesizlik yapmaya başladın.Benimle şahsi bir derdin varsa -var görünüyor- siteden mail atabilirsin. Buna cesaretin yoksa, burada saçmalayıp bizi de rezil etme.
Söz vermiş olmayayım ama zaman bulursam flash içine gömülü bir video dosyası ile az da olsa bildiklerimi paylaşacağım. Umarım vakit bulurum ve faydalı olur..Programın özünde "düşünürken rahat olmak" var. Onun için, bir kural belirleyeyim diye kendinizi sıkmayın; nasıl rahat kullanıyorsanız öyle kullanın bence. Beyni küçük ve çok da anlamlı olmayan kural dizileriyle meşgul etmek yaratıcılığın en büyük engellerinden biri. Zaten zamanla ister istemez kendi disiplininiz oluşacak ve haritalarınız mantıksal bir yapıya bürünecektir. Acele etmeyin; bu bir programlama dili değil sonuçta..
Ben teşekkür ederim. Kendi katkımdan, FSF kurucuları, özgür yazılım geliştiricileri gibi büyük ve soylu insanların yanında söz etmekten bile utanırım doğrusu. Klişe olacak ama yaptığım iş okyanusta kum tanesi bile değil. Şu an elimden bu kadarı geldiği için, yapabildiğim şeyi yapıyorum. Bunu da öğünülecek birşey olarak değil, doğal kaynak ve diğer insanların aç kalması uğruna doyduğumuz dünyaya karşı bir görev, mecburiyet olarak görüyorum.
Bence gerçekten hayır duası almak isteyen birileri varsa, çocuklara bilgisayar kampanyanıza destek versin. Hayır duası da çok önemli değil; bir çocuğun hayatını bile birazcık daha yaşanır kılsak, bu herşeye değer.
Bu arada sitede her mesajımda kampanyadan bahsetmişim sanırım; umarım Google sizi keyword spamming yapıyorsunuz diye banlemez;)
Saygı görmek ile saygısızlığa uğramak tamamen farklı şeyler. "de,da" konusunda hata yapmış olabilirim; ama yabancı dil sıkıntısı çeken arkadaşlardan aldığım e-postalar, küçük bir yanlış yaparak yabancı dil bilmeyen arkadaşlara faydalı olduğumu gösteriyor. Hiçbirşey yapmayan insan hata da yapmaz...En azından, hata yapabilme ihtimalini göze alarak birşeyler yapmaya çalışıyorum.
"Koca bir ÖY/AKK camiasının" sizin gibi düşündüğünü ya da davranacağını bilsem, zaten bu işe hiç soyunmazdım. Kaldıki koca bir camiadan da bahsetmiyorum. Bugünkü fazlamesai haberlerinde, Sourceforge'da projeleriye oylamaya kalan iki arkadaştan bahsediliyordu. Bu tip insanlara zaten lafım olamaz; gerçekten çok saygı duyulacak özgür yazılımcılar; ve biliyor musunuz, onlarla aynı sayfada bu tartışmaları yapıyor olmak şahsen beni utandırıyor.
Alınmamın nedeni, doğaldırki, en başta saygısızlığa uğramış olmam. Yapmış olduğum işe saygı duymuyor olabilirsiniz, hatta emeğimi de takdir edip etmemeniz hiç umurumda değil. Kendimden başka, bunun başkalarına da sıkça yapılıyor olması canımı sıkıyor; çünkü girilen tartışmaların ne özgür yazılıma, ne karşınızdaki insana, ne de size faydası var. Hem kendi zamanınızı, hem de benim zamanımı beyhude harcıyor, harcatıyorsunuz. Üstelik buradaki insanlar da, bu fuzuli mesaj kalabalığında cebelleşmek durumunda kalıyorlar. Benim yaptığım işte eleştirilecek şeyler vardır; bende %100 memnun olduğumu söyleyemem. Birbirimizin üstünde bu çocukça tahakküm kurma oyunlarını oynamaya başladık mı, herkesin o kadar çok hata ve yanlışı çıkarki, atışıp durmaktan hiçbirşey yapamaz hale geliriz. Sanırım sanal ortam insanları çok daha hesapsız ve düşünmeden konuşmaya itiyor.
Hayatımda hiçbir zaman kanıt gösteremeyeceğim bir konuda atıp tutmadım. Özgüven konusuna gelince..K3B ve Sodipodi rastgele verilmiş örnekler değildi; burada bahsettiğim "facia" yazım hataları, imla hataları gibi şeyler değil. Resmen, külliyen yanlış çevirilerle dolu; üstelik yarısı bile çevrilmemiş olmasına rağmen. Ben redaktör değilim; çoğu büyük yazarın kitapları bile düzeltmenin eline geçtiğinde yüzlerce, binlerce hata düzeltiliyor. "artık hangi özgüveniyle hareket ediyorlarsa, çeviri yapabileceklerini düşünmeleri sonucu " cümlesini üzerime almıyorum; bazı yazım kurallarını gerçekten bilmememe rağmen. Eğer "camia içindeki yıkıcı ve olumsuz tutumdan" bahsederken, bu tanımın size uymadığını düşünüyorsanız, sizde alınmayın. Fakat LKD, hatta Pardus listelerinde ne kadar düzeysiz tartışmalar yaşandığını, eleştiride bulunan insanların (haklı ya da haksızdır,sorun bu değil) nasıl hakarete uğradığını siz benden daha iyi bilirsiniz. Herhalde burada hiçkimse "ben görmedim,bilmiyorum" diyemez. Söylemek istediğim şu; özünde paylaşım, dayanışma, özveri ve dürüstlük olan özgür yazılım felsefesi ile burada sergilediğimiz tutum birbiriyle hiç bağdaşmıyor. Üzerinize alınmayın; sizi tenzih de etmiyorum ama aynı hatayı şu an bende tekrarlıyorum. İsterseniz sizler de "hata yapmış olabileceğinizi" kabul edin de insanlarımız gerçek ve medeni bir tartışma yapıldığını ve sonunda sağduyunun galip geldiğini görsün. Çünkü benim şahsi fikrim, millet olarak, asla haksız olabileceğimizi kabullenmeyen bir yapımız olduğu. Bu artık değişmeli; birbirimizden hoşlanmıyor olabiliriz, ama bu gemide beraberiz ve batarsa sadece siz ya da ben değil, hepimiz boğulacağız..
Herhalde mesajı tam okumadınız ya da tartışmayı hareretlendirmek için bunları söylüyorsunuz. Eleştiriye karşı olduğumu değil, sizin tarzınızdan rahatsızlık duyduğumu belirttim. Eğer yanlışları ortaya koyup, "ah ah" kelimelerini ve linki sona ekleseydiniz yine lafım olmazdı. Günde ortalama 3 saat uykuyla yapılan bir işte çeşitli hatalar olabilir; açık kollar gibi yapıştırılan bu lafı doğaldır ki saygısızlık olarak algılarım. "Laf sokmaya" çalışmak yerine, hatayı ya da hataları düzgün bir uslupla belirtmiş olsanız bu fuzuli tartışmayı sürdürüyor olmazdık. Zaten ben kendi adıma sürdürmeyeceğim..
İlginiz için teşekkürler. Şu an öyle bir yoğunluk varki web sunucumuz gerçekten yetersiz kalmaya başladı. Son 1-2 yılda özgür yazılıma ilgi beklemediğim kadar büyüdü. Fazlamesai'nin, böyle bir "sloganı" olmasa bile bunda çok büyük bir katkısı var. Gerek forumlarındaki düzey ve kalite, gerek sade, şık ve curcunadan uzak kaliteli tasarımı, gerekse haberlerin güncelliğiyle gerçekten dünya standartlarında bir site. Konuyla alakasız ama artık ağzımı her açtığımda, klavyeye her dokunduğumda bir bahaneyle söylüyorum; çocuklar için bilgisayar kampanyasını destekleyelim ve çevremize duyuralım..
10 gün içinde 5000 satır kadar çeviri yaptım; bu arada dergi için sayfalarca yazı yazdım, hayat da durmuyor tabii, bir yandan da çalışmak zorundayım.
Elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum Sodipodi ya da K3B gibi "facialar" yaşanmasın diye. Bu tip tavırlarında özünde paylaşım ve destek olan özgür yazılım felsefesine pek yakışmadığını düşünüyorum. Teşekkür filan beklediğim yok; ama genelde gördüğüm şu: camiada insanların eleştiriye hiç tahammülü yok ama -bakınız LKD,Pardus listeleri, Linuxnet forumu vs- karşılarındaki insana aklına ilk gelen şeyi hakkını kolayca buluveriyorlar kendilerinde..
İngilizceyle hiçbir sorunum yok; Türkçeyle yazdığım hızda yazabiliyorum. Neredeyse 10 senedir bir program kullanırken sözlük açma ihtiyacı duymadım. Bu ülkede insanların %99'u doğru dürüst İngilizce bilmiyor, bilmek zorunda da değiller. Kendi dilini öğretemeyen rezil bir eğitim sistemi ve şartnameleri bile imla hatalarından geçilmeyen bir MEB varken, yabancı dil eğitiminin iyi olması zaten beklenemez. Siz ya da ben yaşamıyor olabiliriz ama insanlar İngilizce programları kullanırken son derece ciddi sıkıntılar çekiyor, hatta çoğu kullanamıyor.
Bütün özgür yazılımlarını Türkçeye çevirdikten sonra tartışalım bunları olur mu? Çünkü şu durumda, bu tip tartışmalar benim için sadece "komik". Ayrıca bulduğunuz hataları yazsaydınız en azından yapıcı olurdu.
Evet; dosyayı Jörg Müller'e yolladım. Maalesef aynı şeyi Scribus için söylememem. Defalarca değişik geliştiricileri mail atmama rağmen cevap alamadım; sanırım graphics libre toplantıları ile epeyce meşguller bu sıralar..
Hehe o hangi programdaydı ya da bir programda gerçekten varmıydı absürd görünüyor ama biryerde varsa inanırım, gerçekten akla zarar çeviri hataları var inşallah bizde çıkmaz;)
MS ürünlerinin bu kadar "dibimize" sokulmasının IMF anlaşmalarının "gizli" bir maddesi olduğunu düşünüyorum..
"PİYASADA MS ÇOK YAYGIN BUNU ÖĞRETELİM"
KOMİK ve ABES bir argüman bu. Dünyanın %51'i hırsız olsa, sapık olsa, kardeş katili olsa "eh, dünya hali, bende böyle olayım" mı demek lazım? Yanlış birşey varsa,"yanlış ama herkes böyle yapıyor" demek mi lazım? Bu ülke için şehit düşmüş atalarımızın torunlarına yakışır bir mantık mı bu? Dikkat edin, firmaları, MEB'in saçma kararını sorgulamıyorum; mantık yürütme biçimini sorguluyorum..
Bir arkadaş QT'nin lisans fiyatlarını vermiş, ama fiyatlara neyin dahil olduğunu ve emsal MS hizmet ve ürünlerinin fiyatını vermemiş..
Linux için, açık kaynak için QT'ye de muhtaç değiliz ayrıca. Ben GTK ve Gnome kullanıyorum; hiçbir eksiğini de görmedim..
Sorun para sorunu değil, bunu ne zaman anlayacaksınız? Sorun özgürlük sorunu! Herşeyi parayla ölçmeye başlarsanız, sevginin,saygının, onurun, şerefin, doğru insan olmanın, özgür olmanın bedelini neyle ölçeceksiniz?
"Herşeyi bişeyle kıyaslamayı" sevenlere söylüyorum; Amerika'dan,kapısında el pençe divan beklediğimiz AB 'den daha mı akıllı bu ülkeyi yönetenler? IBM,Novell,SUN aptalmı? Windows üzerinde uyduruk iki yazılım piyasaya süren, sonra da köşeyi dönen bazı yerli yazılım firmaları bu dünya devlerinden daha mı akıllı,becerikli ya da ticareti biliyor? Dünyada tanınan bir yazılım firmamız varmı? Açık kaynağa destek verenler bu kadar iş bilmez ve enayide, bunca yıldır MS üzerine yazılım geliştiren o kadar firma neden doğru dürüst bir iş yapıp da bu ülkeye 1$ katkı yapmış değil?
Evince maalesef son derece kötü bir PDF görüntüleyici ve son PDF standardını desteklemiyor. Örneğin, şeffaflık desteği yok. Bu yüzden diğer PDF görüntüleyecileri tercih etmenizde fayda var. Problemin nedeni evince.
Yardım
Editör markdown formatını desteklemektedir. Detaylı bilgi için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.
@kullanici ile birisinden bahsedebilir veya :emoji: ile emoji kullanabilirsiniz.
Bir dergiye verilen (!) destek ve hazin son: PozitifPC ( 29)