Bu ülkenin kamu yatırımlarında kullanılması öngörülen bir linux dağıtımı (ve hedeflenen gibi olduğu takdirde ötesi...) geliştiriliyor, linux kullanan bir insan bu dağıtımın özelliklerini kendisi keşfetmeyi ister diye tahmin ediyorum. Katılımcılık açısından da bakılabilir (kamusal alanın düzenlenmesindeki temel bilişim sistemine katkıda bulunmak vs.) ama zorlamaya da gerek yok...
Öte yandan -çok yakında web sitesi bu tip bilgilerin daha kolay bulunabileceği bir yapıya kavuşacak inşallah- web sitesinde yaklaşım açısından Pardus'a özel olanı keşfetmeniz zor olmayacaktır. İnsan odaklı yaklaşım altyapısı kimi mühendislik problemlerinden yeni yeni kurtulmaya başlayan linux için iyi bir yaklaşım diye düşünüyorum. Soyut olarak insan odaklı olmak ne demektir tartışmasını münazaraya çevirmektense Pardus'un bu iddiayla ilgili olarak ortaya attığı yeni ürünleri (Çomar başta olmak üzere) incelemek de bu linux dağıtımını yine 'denemek' için iyi bir neden diye tahmin ediyorum...
...ve son olarak da ne demişler, reklam ürünü bir kez kullandırır, iyi ürün sonra kendini kullandırır zaten... Ben kendisine güveniyorum, onu niye deneyeceğiniz konusunda ikna edebildiysem, o kedicik niye tercih edilmesi gerektiğine dair sizi ikna etmekte zorluk çekmez zaten...
Barış Özyurt, Alfa 1'i merak eden ama bilgisayarına kurmayanlar için bir video hazırlamış. Afiyet olsun!
Evet, emeğimiz var.
Merak ediyorum, listeyi manipule ettiğimi iddia edecek misin?
Ürünün adı Pardus Alpha değil, Alfa kelimesi test aşamasındadır demek.
Bir de "Beta" var, Alfa'dan sonra geliyor. O da test sürümü demek. Relase Candidate (RC - Sürüm Adayı) olarak adlandırılan bir test sürümü var ayrıca.
Bir zaman sonra, "Pardus Beta" çıktığında onu da eksik yayınlanmış bir ürün sanmayın diye söyledim bunları.
İsterseniz irc.freenode.net'i ziyaret ettiğiniz bir gün bana mesaj atın, kullanıcı adım bahadir, size sürüm numaraları hakkında ayrıntılı bilgi vereyim.
SVN ve e-posta istemcisi kullanmayı bilmiyorsanız, bu konularda da yardımcı olabilirim. Yazılım depolarındaki değişiklikleri SVN ve e-posta istemcim ile izliyorum, yazılımlar ile ilgili tartışmaları, yine e-posta istemcim ile izliyorum.
Yapılan yanlışları söyler misin? Gözümden kaçan yanlış birşeyler mi var merak ettim doğrusu.
150+ yorumluk o tartışmayı okumak istemiyorum.
Size ne yapıp ne ettiğimi söylemem. Ama şundan emin olunki, bu ülkeye bütün Pardus ekibinin kazandırmaya çalıştığından çok daha fazlasını çok daha kısa sürelerde hep kazandırmış bir insanım. Öyle olmaya da çalışıyorum.
Keşke seçilen bir kişinin yorumlarını ve o yoruma verilen cevapları engelleyebilsek. [FM'ye öneri]
Nasıl mı? Şöyle; Pardus ekibi birşeyler yapmak için çabalayan, Linux ve programlama bilgilerine saygı duyduğum kişiler. Pardus hakkında olumlu yorumlarda bulunan diğer insanların bir çoğuda keza öyle. Siz ise benim için hiçkimsesiniz! Yaptığınız çok değerli üretimleri, bilgi birikiminizi bilmiyorum. FM'deki yorumlarınız da çoğu zaman (gene hiçbir zaman diyesim var ama...) bilgi içerikli olmadı, hep eleştiri hem de yapıcı değil yıkıcı nitelikte...
Ama siz bunların hiç birini okumazsınız, okumadınız da. Çünkü önyargılarınızla yaşadığınız o kadar açıkki.
Eğer okumamış olsaydım sizin hakkınızda bu yazdıklarımı yazamazdım. ama evet artık okumak/görmek istemiyorum. Gerekirse bir GM scriptiyle bile kişisel olarak sizin yazdıklarınızı ve gelen cevapları filtreleyebilirim. Bu sizin ifade özgürlüğünüzü engellemez.
Baştan sona İngilizce olan bir Alfa sürümü var.Pardus'la ilgili yazdıklarınıza özel olarak cevap vermeyi düşünmüyordum. Ancak alfa sürmünün ingilizce olmasına bu kadar çok saldırmanızın programlamaya yabancı okuyucuları yanlış bilgilendireceğini düşündüğüm için birşeyler yazmaktan kendimi alamadım; Siz bir programı Türkçe'leştirdiniz mi? Yada çok dil desteği olan programlar yazdınız mı? Herhalde bunlardan en az birini yapmışsınızdır. Programın kendini yazmaya göre ne kadar zor bir işlemdi başka bir dil desteği eklemek? Yani asıl zor olan çalışan bir uygulama ortaya çıkarmakmı yoksa ona başka bir dil desteği vermek midir?
Birde işe diğer taraftan bakalım. Geliştirici ve uzman kullanıcılar yeni bir programı kullanırken Türkçe arayüzlemi daha rahat ederler yoksa İngilizce haliylemi? Evet İngilizce arayüz ile bir programı çözmek bizler için daha kolaydır. Çünkü "bilgisayar ingilizcesi" bizim gibiler için anadil gibidir. Bu Pardus Alpha'yı inceleyecek, hata bildirimi yapacaklar içinde böyle.
Ortaya stabil bir sürüm adayı çıkınca bunun Türkçe'leştirmenin hiçde zor olmadığını siz de gayet iyi biliyorsunuz.
Haber metninde de belirtildiği gibi zaten bu sürüm normal yurdum insanı için değil!!! Bunu sizde bilmenize rağmen bu şekilde yazmanız iyi niyetli olmadığınızı düşündürüyor. Hem gcc'yi test etmeden önce sistemin düzgün bir şekilde kurulup kullanılabilir hale gelip gelmediğini test etsek nasıl olur? Pardus'un öncelikli hedef kitlesi olan normal yurdum vatandaşlarıda yana yana gcc'de Türkçe dosya ismiyle kod derleyebilmeyi beklemiyorlardır sanırım?
Turkiye'den. Acik forumlarda 'bir yetkili birsey yapsin' denmesi bizde de cok rastlanilan birsey. Robertosmix'in tarzini ben de begenmiyorum, ama gelen cevaplar da bilgilendirici oluyor bazen. Iste sudur, budur yerine 'ben gonulden inaniyorum ki memlekete faydalidir', yahut (link verdi de akllma geldi) 'biz yetkiliyiz bizi ikna edin', 'onlar iyi sen kotusun', (bu bana soylendi) 'senin yazdigin yerde Robertosmix seytani da yaziyor onun icin sana da cevap verilmez', ve bitmeyen ad hominem ('sen kimsin?' vs.). Troll bezeri veya kiskirtici davranisin bazen fikir, inanc, kalip vs.'nin ortaya cikmasinda buyuk rolu oluyor.
Butun bunlarin 'gorucuye cikiyor' basligiyla baslayan bir yazismada olmasi ayrica komik. (alkisa cikiyor denmeliydi) Ama 'soru sorun' ile baslayan yazismada soru sorduk diye kopan kiyametten sonra sasirtici degil. Bu konuda malesef berbat bir kutuplasma olmus, teknik icerigi cok cok asiyor.
'Gizli saldiri' yapmam icin sizin benim bir sekilde hedef ve dusman belledigim insanlar olmaniz ve belki acik saldiri yapamayacak durumda olmam lazim degil mi? Belki ben boyle bir serefsiz dusman degilim? Hadi diyelim serefsiz olduguma kanaat getirdiniz, belki dusman degilim? Kotuluk olmayan yerde kotuluk goruyor olabilir misiniz acaba? Belki baska yerden baksaniz baska turlu gozukecek?
'Bizim yanimizda olmayan bizim karsimizdadir' diye dusunmek de insanlik hali, ama pek hayirli bir hal degil bence. Bu halden cikmaniz evvela size cok faydali olacaktir diye dusunuyorum. Kotu niyet, gizli saldiri filan gibi seyler dusunmeden lutfen FM baglaminda bug bildirimi diye algilayin bunu, ama arzu ederseniz wontfix statusune girebilir tabii.
Burada cikan problemlerin dayanagi su bence (onun icin Sefalet'e cevap verdim zaten): kotu niyetinden emin oldugunuz belli olan birine cevap vermeye mecbur hissediyorsunuz gelistiriciler olarak. Boyle bir mecburiyet yok, onun konusmayi cektigi mecra icinde konusmaniza da gerek yok. Zannediyorum 'dayanamiyorum' gibi birsey deyince skoylu'ye de soyledim, soylemeye de gerek yok aslinda: nette acik forumlar boyle yerler, aptalindan mutecavizine, dusmandan provokatorune kadar bir suru itici insanin cok genis sinirlar icindeki hareketlerinden birseyler cikartabiliyorsaniz kardasiniz. Buna dayanmayi ogrenmek, 'cok kotu' insanlarin dediklerine de bakip niye yanlis olduklarini anlamak da gayet faydali oluyor. Ben burada buyuk olcude 'insanlarimiz ben memleketten uzakken ne hale gelmis' sorusuna cevap bulmak icin vakit geciriyorum mesela, Robertosmix'in yaptigi islerden cok aldigi tepkiler bu bakimdan isime yariyor. Uc bes sey soyleyeyim hemen aklima gelen:
-- Devlet-vatandas ilisikisinde hesaplasmayi otorite kullananlarin otoriteyi verenlere hesap vermesi degil, vergi verenlerin maas alanlara hesap sormasi olarak goruyor Robertosmix. Cevap verenler de bu kabule ses cikartmayip, o temel uzerinde konusuyorlar. Bu cok garip aslinda. (Polis yolda adam dovse, issiz vatandas 'ne yapiyorsun' diyemeyecek yani!)
-- Robertosmix en nihayet buldugu/sevdigi bir iste calisanlari o isin ust seviye planlamasindan sorumluymus gibi gorse nasil davranacaksa, oyle davraniyor. Cevap verenler de belki kendi vermedikleri kararlari savunmak durumundaymis gibi davraniyorlar. Burada konusulan 'vergi veriyorum Corc' ezberi nasil bir ezberse, 'burada sadece calisiyorum Corc' diye de bir ezber de var ayni yerde halbuki. O nedense akla gelmiyor. Ustelik Skoylu'nun -- benim anladigim o kadro icindeki bir dinozor olarak -- bunu zaman zaman 'gel sunu yap dediler yapiyoruz' diye soylemesine ragmen gelmiyor. Mikrosoft'da calisan Bill Gates'i savunmakla mi yukumlu olmali? Hakli haksiz, tecrubeden veya alerjiden dolayi devletin direkt dahil oldugu islere cok supheci bakan bir kitle var memlekette. Bu insanlar korkudan konusamiyordu, artik konusuyorlar (skoylu'nun kurumumuz memleketin iyiligini elbette sizden bizden iyi bilir tipi bir lafinin hedefi olmus biri olarak soyluyorum bunu). Telekom'da calisan muhendis, Telekom'a girdirdigimiz zaman ne kadar hedefse; milletvekilinden basinina kadar itici bir sekilde siririlen bir devlet projesine gosterilen tepkide gelistirici de o kadar hedef. Ama belli ki bunu bu sekilde dusunmuyor insanlar. Cok kolay bir sekilde iki taraf da 'sen kimsin'e ceviriyor isi.
-- Robertosmox butun hadiseyi 'milli dava' haline getiren sey olarak gorebildigim 'devlet bir takim Turklere birsey yaptirirsa memleket ileri gider one gecer vs.' kabulunu devamli soyluyor. Tercihi gorebildigim kadariyla devletin bu isin basina Robertosmix'i getirip butun bitlerine bir sekilde bayragimizin dikilmis oldugu birsey yazdirmasi. Skoylu bunu yakalayabilecekken, kendi kurumunun bu konuda yetkili oldugunu ima/iddia eden birseyler yazip benim cenemi masaya vurdurmustu mesela (linki gorunce hatirladim). Robertosmix aslinda bu bakimdan yaratilan pazarlama havasi icinde 'milli davaya hizmet' safinda. Belli ki bunun farkina varilmiyor.
Benim simdi aklima gelenler bunlar Robertosmix'in ortaya cikartmakta araci oldugu seyler acisindan. Az mi? Bunun karsiliginda insanlar -- bence hic gerek yokken -- uzulmemis olsalar net kar aslinda. Nette komunistten fasiste, Allahsizdan murteciye, hirsizdan cahile kadar (bir kismi burada belki) her turlu lafi isitmis, ustune 'basa gelince senin kafani kesecegiz' yahut 'dedelerimizin intikamini ulasabildigimiz yerlerdeki sizlerden alacagiz' tipi e-maillere maruz kalmis biri olarak ekranda gorulen seylerin bu kadar ciddiye alinmamasinin neti dibine kadar kullanmak icin gerekli olabilecegini de dusunuyorum. Ozellikle yine Sefalet'in ima ettigi sekilde 'birisi ne gorecegimize karar versin' tarzindan hoslanmadigim icin ona cevap verdim.
Sosyal olusum vs.'den bahsedilen bir baglamda sarfedilmis 'alkisa cikti' lafininin hedefinin gelistiriciler olmadigini dusunmeyi bir deneyebilir misiniz? Haberi gecen loker gelistirici olmadigini, sadece taraftar oldugu soylemisti bize evvelce. Memlekete faydalidir, kusur bulma destek ol diye bir hava yok mu sizce? Ozellikle bu berbat olarak nitelendirdigim olusumla ilk tanismama vesile olan 'soru sorun'un pesinden olanlardan sonra? Yine tepki alan 'sIkIsIk yol haritasi' mevzuunda 'niye boyle' sorularinin belki 'yahu bu gurubu niye bu duruma sokuyorlar' diye sorulmus olabilecegini dusunmeyi de deneyebilirsiniz. Yahut statik olsa dahi murakabesi cok zor olacak olan, ustelik haraketli hedef milyonlarca satir kodu paketleyen bir kadronun, 'bunlar yaptigi icin milli guvenlik acisindan guvenilir' seklinde bir propagandayla makul olmayan bir yuk altina sokulmasinin, kullananin da dogru olmasi cok zor birseye inandirilmasinin sakincalarini dusunuyor olabilirler mi acaba 'niye boyle reklam yapiyorsunuz' diyenler? Pekiyi bu paragrafi yazanin bunlari 'gizli saldiri' maksadiyla araya sIkIstirdigini degil, hakikaten samimi olarak dusundugu ve endiselendigi seylerden aklina gelenler olarak yazdigini dusunmek imkansiz midir?
Bence konuyla alakasi yok ama nelere baktigimi soyleyeyim. Calisan CD'yi kurdum. Hatta ziplayan ikonlari filan ablama gosterdim (kendi islerini dahi ailesine gostermek huyu olmayan biri icin onemli bu). Comar ve pisi belgelerini okudum. Comar benim hakim olmadigim bir problemi cozuyor ama duydugum/gordugum kadariyla yepyeni bir tarz iddiasiyla geliyor. Arzum gecen sene Usenix'e bu konuda bildiri gitmesiydi. Bu vesileyle konuya hakim olan insanlara anlatilirken kimseye yuk olmadan ben de anlayacaktim. Olmadi, bu sene insallah. Pisi'de Pkzip'e biraz sasirdim. Ayni problemi belki pax+7z yahut bzip2 ile cozup PKzip'in amacina uygun olup olmadigindan emin olmadigim ama pax'in her halukarda takip edecegi link, acl vs. seyler ve bu tip ozelliklerde olmasi muhtemel ilerki gelismeler icin yuku oraya atmanin niye makul bulunmadigini anlamaya beynimdeki hazir bilgi yetmedi. Dogrusu ilgilenmedim de fazlaca, kaciriyorumdur muhakkak birseyleri. SVN'ye soyle bir baktim proje ilk ortaya cikinca, simdi ara sira birisi link filan verince bakiyorum. Burada yukariya patch gonderiyoruz dendikce hem soruyorum 'sunlari listelemek mumkun degil mi?' diye hem google'dan 'upstream' programlara giren Pardus kaynakli patchleri bulup bakmaya calisiyorum. (Bu arada soyleyeyim, eger ille de Robertosmix'e cevap vermek gerekiyor idiyse, liste icindeki isimler yerine iste su programin su hatalarini, bu programin bu hatalarini biz duzelttik, sunlar da Turkcelestirme patchi buyurun hepsinin listesi burada tiklayin bakin deyip noktayi koyabilirdiniz.)
Bu projenin hedef kitlesi icinde degilim ben. KDE, OpenOfis kullanmiyorum, zevkli/uyumlu gorunus ve ikon setini gorunce de 'ne cici' deyip kendimi onlari gormez hale getiririm herhalde. Isim TR'de degil, yazilim gelistiriyor olsam bile hedef platform olarak dusunmek icin bir sebebim yok. Eger soylendigi gibi devlete bu dagitim kullandirilacaksa asil devletle is yapmak isteyenlerin bakiyor olmalari lazim diye dusunuyorum. Tanidiklarimin aklina 'yahu Trolltech'in temsilcisi olsaniza' diye seyler de ekmeye calisiyorum. Aklima gelenler bunlar. Haa bir de vatandas olarak gelisimi takip etmek icin o barometre cok hosuma gidiyordu, birkac ek daha yapilsaydi hergun maymun gibi tiklayip bakardim, ama olmadi malesef. Insanlarin girdigi hal vs, haricinde gelistiriyi ilgilendiren baglamda yaptigim budur.
Yani Pardus gelistiricisinin asil isi acisindan hic ilgilenmemesi gereken biriyim. Sukunetini muhafaza eden birisi (belki bir buyuk? bir idareci?) kosup mudahale edemeden maas filan aciklama haline sokuldugunuzdan beri de bu konularda laf etmekten korkar oldum. Sefalet'in yazisi tam Orkut'ta birisi netle tanistigimdan beri bilmemkacinci kere bana 'bu Turk gurubuna moderator ol' filan dedigi zamana denk geldigi icin, elimden kacti cevap verdim (orada da mesela galiba Islam fenadir diyenlere tahammul edilememesiydi. Milyonuncu kere olan is Turk konsantrasyonun yuksek oldugu yerlerde.)
'Acele yazdim onun icin uzun oldu'nun guzel soylenmisini ekleyiverin buraya. Simdilik bu kadar, bence hic laflamayla vaktizi kaybetmeyin, kendinizi de uzmeyin, birakin burada insanlar konussun veya 'afkuruyorlar' filan diye dusunun. Benim idaresiyle bir alakam yok ama belli ki insanlarin uzulmesi icin yapilmis bir yer degil burasi, sIkIlIyorsaniz bakmayin, rahat edin.
derken Robertosmix'i kastetmistim. Belki yanlis anlasilmistir.
Kalanina ellemeyeyim, ben sizi anladim zannediyorum. Simdi yalan soyleyip size de tamamen anlatabildigimi zannediyorum demeyecegim, ama birakmak icin dogru yer oldugunu dusunuyorum. Yalniz bir sey ekleyeyim:
Fareler olmek zorunda degil, olmuyorlar, ortadaki zehir olduren degil sadece 'oldum' dedirten bir zehir. Nasil anlatayim, fiziksel mulkiyet fikri mulkiyet farki gibi mi diyeyim?
Ne munasebet, nicin alinayim? Yoktur oyle huylarim, ama hassasiyetiniz icin tesekkur ederim. Dediginiz tamamen dogru ustelik. O PKzip isi sizin nerelere baktiniz sorusuna cevap vermeye calisirken gormustum diye aklima geldi, yazivereyim en azindan uretilen dokumanin okundugunu bilsinler diye dusundugum icin yazdim, hata oldugu icin degil.
Yeterince acik olmadiysa bir seyi acikca soyleyeyim, bu konuda burada tarz olarak fevkalade yaniltici oldunuz. Denk gelip ogrendigim bir konudan ornek vereyim. Lisansti bilmemneydi konusunda soru soruldukca saga sola kayarak hersey ince ince dusunulmustur tartilip bicilmistir sudur budur bir suru genel iddiada bulunup burada bana 'yahu oyleyse su ic yazismayi raoprlari acin, gorelim biz de anlayalim' (ozellikle GPL/kanunlar, Qt vs. konusunda) diye de elli kere sordurtup 'dilekce ver'e baglattirdiniz. Cevabi denk gelip ogrendim, _yok_ bu ince calisma -- Erkan beyin agzindan umum icinde duydugumdan anladigim budur. Hic de ayiplamadim, burasi dun ABD idiydi de bugun TR olmadi, bir misyonla yola cikmis insanlar elbette bazen mevcut sartlar icinde bir yere varmak icin bu sekilde insiyatif kullanmak durumunda kalabilirler. Belki benim tercihim baska turlu olurdu, o ayri, ama iste orada tasin altina el koymak benzeri birsey devreye giriyor ve itham edici birsey soylemek yersiz. O isin o tarafi, hicbir fenalik yok. Sizi ve beni burada maymun eden diger taraftarlari ise cok ayipladim, cunku olmadigini _bildiginiz_ seyleri sorana 'yok kardesim bu' demek yerine ellibin lakirdi ile varmis da ben devletime karsi edepsiz oldugum icin ulasamiyormusum gibi anlattiniz. Cok zor degildi bunlari duzgun soylemek veya hic o havayi yaratmamak. Cevaplarin 'hayir ugrasilmadi' olmasi da ayip degildi. Siz dinozor olarak boyle yapinca, _belki_ gencler de henuz kivrak lafla soru bertaraf etme aliskanligini tam kazanamamis insanlar olarak alt tarafi 'yahu taraftar ve destekcileriniz X, Y ve Z'ye can-i gonulden inaniyorlar, onlari inandiran seye artik istatistiktir rapordur neyse biz de bakalim' dedigimiz zaman dogrudan 'sen bize hesap mi soruyorsun, vaktimizi hesap vermeye mi harcayacagiz'a bagliyorlar. Upstream'e kabul olan patch birdir bindir, murakabe elli satirdir milyon satirdir onemli degil halbuki. Robertosmix'in saptirmasiyla maas isine donen (ve insanlari uzen) butce de onemli degildi aslinda. Onemli olan, bence, inanilan sevinilen ve idda edilenin saglam bir seffafliga baglanmasiydi. Alt tarafi devletin yapmasi filan haricinde, 'bir kadro bunu iyi ogrense iyi olur' amacina benim de katildigim bir konuda, biraz daha komprime aciklik ve buyuk iddialarin arkasinin doldurulup hem urunun hem kadronun gelismesini gormek istiyordum, onun yerine bir rakkas seyrettim burada. Simdi de bana Darwin, Von Braun deyip devam ediyor. Yapmayin, biz belki birbirimizi kirmadan uzmeden konusuruz ama belli ki bu haller kutuplasma ve onu muteakip bu sefer bunda dahli olmayan insanlarda uzuntu yaratiyor. Manasiz.
Konu altında konu, yorum altında yorum ve bambaşka dünyalar yaratmada bir eşi daha bulunmayan bir camia FM camiası ve daha birçok özellikle forumlarda gezen kullanıcı aşağılamaya yönelik laflar
Bunu ben de gordum galiba, ama bunun neresi asagilayici?
Site yonetimi denen kimdir? Ozellikle bu kisimda konu secmek ve hepimiz gibi konusmak disinda neyi yonettiklerini gordunuz? Birini attiklarini veya teknik yetki kullanarak susturduklarini ben gormedim. FZ'nin kinayeli tarzi ile dalga gectim demin ama bu insanlar tamamen gonullu (google demeyin lutfen simdi) olarak bes senedir hizmet veriyorlar anladigim kadariyla. Kendi kurduklari, ilgilendikleri, ek faaliyetlerle destekledikleri sitede konusmasinlar mi? Beklenti buysa, bosa cikmasi normal degil mi? Ne bileyim FZ birsey dedigi zaman bir site otoritesi konusuyor ayagimizi denk almak lazim filan diye mi hissediliyor?
Ben yetkili filan degilim, uzmek icin de yazmiyorum, nedir tam soylenen anlayamadim.
Cunku ben bir laf ettim fatura siteye cikti sonunda. 'Yetkili degilim'i onun icin diyorum. 'Site yönetimi denen kimdir' diyorum cunku iste FZ Butch Sundance (galiba) ve bilmedigim baska insanlar buralari ayaka tutuyor diye dusunuyorum, ama tam da bilmiyorum. Yoneticiler site seviyesine birseyler yapiyor deniyor ama ben yonetici kiligina girip birsey yapan kimse gormuyorum. O sorunun manasi o.
Eğer beğenmiyorsan daha iyisini sen yapEvet bu laf bana ait. Fakat bu lafın dendiği yerde "robertosmix" takma adını kullanan şahıs Pardüs ekibine amatör demişti. Şahsen ben FM yönetimine herhangi bir amatör ibaresi vurmadım. Ve siteyi neden takip ettiğimi, en iyi teknoloji kaynaklarından biri olduğunu o yüzden de takip ettiğimi söyledim. Kısacası dedikleriniz boş laflar.
Bunun sitenin bu bolumunde aldigi sekil nedir? Yani 'kafasina gore hareket'in bir ornegi var mi? (Belli ki obur tarafta birseyler olmus, onu sormuyorum).
Not: Ama ciddi ciddi robertosmix'in kimliğini merak etmiyor değilim doğrusu, böyle enteresan bir gizem havası var ;-) Soranlara da "söylemem" filan diyor.
Heheh oylemi diyor....
Aydinlikevler'de (ankara) oturan Harun diye birisi bu (bizim universiteden bir diger bos gezenin bos kalfasi iste). Gizemmi yapiyor size burda.... Allah icin ama vatana millete hayirli bir arkadasim bu. Rapidshareden porno indirmek icin yazdigi uygulama cok isime yaradi :)) Bakada bir sey yazamaz zzaten.
(http://itpatterns.blogspot.com/2005/09/how-to-kick-rapidshares-ass.html)
Boylede komik birisidiir, gorende gizemli sanacak: http://vampirefreaks.com/profile.php?user=rob
Neyse :)
Tartışmalar her zaman olur bilgisayar camiasında. Bizim projeden de baska projeleri eleştirenler oluyor. Eleştirileri dinleyip, gerekli iyileştirmeleri yapmaya çalışıyoruz ürünlerimizde. Özellikle bizim projemizde, kullanıcılar bir numaradır. Yalnız bu tartışmada olay can sıkıcı boyutlara taşındı, bazı postalarda sahtekarlıkla suçlandık. Ne yaptığımız bilinmeden, anlaşılmadan afaroz edildik.
Sizi temin ederim ki, iki elin parmakları sayısında adamın yapabileceği herşeyi yapıyoruz. Geliştirdiğimiz sistem yazılımları ve geliştiricilerimizin özverileri sayesinde belki de bizden kat kat büyük yazılım gruplarının ancak saldırmaya cesaret ettikleri problemlere saldırıyoruz.
Örneğin paketleme projesinde olduğu gibi: pardus-devel kaynak deposu nda şu andaki geliştirilen pardus sisteminin paketlerini inceleyebilirsiniz.
Buradaki paketler PİSİ kaynak paketleri, ve ÇOMAR yapılandırma programını kullanıyorlar. Bu paketlerin yapılması, PİSİ, ÇOMAR ve kurulum programımız YALI'nın bir arada çalışması, hepsinin kurulan bir sisteme entegre edilmesi, geliştiriciler olarak en büyük hayalimizdi ve bunu başardık. Bu kritik araçların hepsi tamamen baştan yazıldı. Bir bakınız svn log'larına merak edenleriniz.
Biz şu anda işletim sistemi dağıtımı, yapılandırması gibi Red Hat, Mandriva gibi şirketlerin, Debian, Gentoo gibi büyük projelerin yaptıkları temel işlerden bazılarını, sıfırdan, yapmaya çalışıyoruz. Kurulum, paketleme, yapılandırma gibi linux kullanıcılarını çok uğraştırmış sorunların çözümlerinde katkılarda bulunuyoruz. Paket yöneticimiz örneğin rahatlıkla urpmi, apt-get/dpkg, yum gibi abileriyle aşık atabilecek seviyede, ve hatta bazı açılardan daha iyi bulacağınızı düşünüyoruz. Diğer yazılımlar için de aynı şeyi söyleyebilirim. Örneğin ÇOMAR, kullanım kolaylığı, güvenilirliği, ve yetenekleriyle masaüstü kullanıcısı için büyük önem taşıyacaktır. Türkçe konusunda özellikle büyük katkılarda bulunuyoruz, gerek yazılımları seçerken gerekse çevirisi yapılmamış yazılımların çevirilerinde, uluslarasılaştırılmasında önayak oluyoruz.
Ama sanırım bunların ötesinde, bir vizyon var. Sadece meraklıların, bilgisayar kurtlarının değil, herhangi bir Türk masaüstü kullanıcısının, microsoft, apple gibi masaüstü sistemlerinden rahatlıkla geçebileceği bir sistem inşa ediyoruz. Onları detaylara boğmadan, mümkün olan en az eforla günlük işlerini yapmaya başlayabilecekleri bir sistem vermek istiyoruz. Bunun önemli bir amaç olduğunu düşünüyorum.
Saygılar,
Varsa boyle bir deliliniz gorelim tabii, yoksa siz soylediginiz gibi 'gaz' kismiyla ilgiliyseniz, bu 'araklama' teshiri yoluna hic sapmayin. Yanlis o terim.
Üstadım, asıl sana yakışıyor mu? Değerli zamanını harcıyorsun, kırılmayı bekleyen onlarca site ve e-posta hesabı varken...
from yali.constants import consts class Logger: def __init__(self, target_list): self._targets = [] for t in target_list: self._targets.append(open(t, "a")) def write(self, s): if not self._targets: return for t in self._targets: t.write(s) t.flush() def close(): if not self._targets: return for t in self._targets: t.close() # default logger logger = Logger([consts.log_file, "/dev/tty10"])Bu ikisi nasıl "aynen" alınmış oluyor? Bu iki kod arasında ortak olan tek şey "log tutma" fikri olarak görünüyor sadece. Eğer bu iki kodun aynı olduğunu, ikincinin aynen alınmış olduğunu iddia ediyorsanız, buna bir iz, emare göstermeniz lazım burada. Bu örnekten sonra sizi iyice ciddiye almadığımı belirteyim, ama sizi, beni tanımayan biri gelir, adam işte koymuş örneği, cevap yok der diye çekinirim.. Dahası, tekrar ediyorum, derdim, YALI'yı savunmak değil, yarın birinin çıkıp benim yazdığım birşeye sen bunu şurdan arakladın dememesi için sizin gibi bir tayfanın ne yapmam gerekiyor sizce, bunu anlamak..
Baksanıza, "İlk olarak, YALI'nın hemen hemen bütün mimarisinin çeşitli Linux Installerlardan direkt araklandığının kanıtlarını hemen sunmak istiyorum..." diye başladı, şimdi "Herşeyden önce şunu belirtmeliyim ki YALI'nın fikir çaldığını söylemedim. Bunu söyleyen sizsiniz. Fikirleri aldığını söyledim ben. Çalmak ayrı şey." diyor.
Barış Metin dememiş miydi, söyler söyler inkâr eder diye?
Bırakalım hocam, kendi mesajlarına yanıt versin dursun.
Kelimelere, duruma göre anlamlar yüklemek güzel...
Bütün içeriği okuyorum, ancak birine birşey söylerken okuduğum herşeyi alıntı olarak göstermek istemiyorum, mesajın tamamı birkaç paragraf yukarıda zaten. Ayrıca, okuduğum her cümleye de cevap yazmak zorunda değilim.
Keyfimin kaçtığı yok, gerçekten eğleniyorum sizi dinlerken.
"İlk önce beni görmezden geldiler, şimdi bana gülüyorlar, dayak da yedim mi bu iş tamamdır." psikolojisi güzel...
İnceden hakaretede başlamışsınız. Nedenini merak etmiyor da değilim.
Olur mu oyle sey? 'Araklama'nin bir anlami var. Nasil olsaydi dediginizin dogru olacagini izah etmeye calistim. Cok daha iyi anlatacak insanlar da var burada, sorarsaniz anlatirlar ama acik oldu zannediyorum. Yok orada araklama.
Fikir icin de herhalde aldi/kullandi ayni sekilde daha uygun. Ben kendi hakkimda konusurken, veya BSD tarzi kodlari aldigimda, dosyanin icine arakladim diye not koyuyorum.
;lifted from blah, http://foo
filan diye. Hem kendim unutmayayim diye, hem source'i ilerde okumaya kalkan olursa goren bu stil de nereden cikti simdi durup duruken filan demesin diye. Ama kendime esek diye not kodugum da oluyor, o ayri bence buradaki konudan.
Hayır, insanları kandırmayın. Niye ingilizce yazılsın? Türkçe karakter kullanmadan Türkçe metin olarak da yazılabilir. Yada kullanılacak cümleyi belirten sayı numarası, kod vb. araçlarda kullanılabilir.
Evet, çeviri yapmak isteyen biri, acaba 3984. cümle neydi diye kodları taramak zorunda kalsın. Ya da Gettext referans cümlelerini Türkçe yazalım, X diline çeviri yapmak isteyen kişi Türkçe öğrenmek zorunda kalsın.
Web siteniz bir telden çalıyor, milliyetçi taraftarlarınız ayrı bir telden, siz daha ayrı bir telden. Pardon, bir yazılımın kodlarını ve metinlerini ingilizce yazıyorsunuz, yabancıların kodu geliştirmesi ve entegrasyon yapabilmeleri için... sonrada Ulusalız diye geçiniyorsunuz öylemi? Hiç sanmıyorum. Sizin yazmadığınız programlara i18n müdahalesi yaptığınızı söylüyorsunuz ve daha sonra yabancıların sisteme entegrasyonlarını kendilerinin yapacaklarından vs. bahsediyorsunuz. Dalgamı geçiyorsunuz? Yoksa bu bir testmi? Hem hangi yabancı ne için Pardus'a ek uygulama geliştirecek? Kim? Hangi yazılımevi? Kaçak "gaz" mı var yoksa?
Kim geliştirir, neden geliştirir bilemeyiz. Biz kendimize düşen görevi yapıyoruz ve gerekli ortamı hazırlıyoruz.
Ortada Pardus Installing and Using Guide olmamasına rağmen.
Güldürmeyin beni, o sürümün alfa sürüm olduğunu söylemiştim, anlamamakta ısrar ediyorsunuz. 1.0 finalde olacak o kitapçık.
Halbuki ekrana devamlı ÇOMAR,PISI,YALI logoları , -İlk defa bir işletim sistemi kurulumunda karşılaştığım-, geliştiricilerin toplu fotoğrafları, bunun da üstünde isimleri (Bkz: Gaz sorunsalı.) , ikide bir Hoşgeldiniz logosu filan geliyor. Ama ben nedense hiç "hoşlanacağım, ayırt edici özellikleri gösterir görsel temalarla" karşılaşmıyorum. Allah allah. Neden acaba? Ha sonradan eğlenin diyor. Eğleniyoruz.. saolsun Pardus.
rotfl (gyy - gülmekten yerlerde yuvarlanıyorum) Diğer dağıtımlardan farkı ne diyordunuz, alın size fark. Bundan sonraki mesajlarınızda, "Kurulum resimleri dışında bir fark göremedim" dersiniz.
Umut'a mesaj atayım da, "Robertos Mix'e teşekkürler" yazsın bir başka ekrana. Okuyanları daha çok eğlendirir sanırım.
Çevirmen kod içine girecekse, Gettext kullanmanın anlamı ne? Birşey bilmediğiniz ortada.
"biz kolayımıza geleni yapıyoruz." diye düşündüğümüzü nereden çıkardınız anlayamadım. "Hem hangi yabancı ne için Pardus'a ek uygulama geliştirecek?"
diye sordunuz, ben de ortam hazırlandığından bahsettim.Sorduğunuz soruya verilen cevabı beğenmeyip çok alakasız bir yere çekiyorsunuz tartışmayı. Cepheyi kazanamıyorsan, başka bir cephede savaş. Güzel psikoloji.
Alfa sürüm için kullanım kılavuzu gerektiğini sanmıyorum. Tecrübeli kullanıcıların, ürünü test etmesi için hazırlanan bir sürüm için kılavuz hazırlamak ne kadar gerekli?
Alfa sürümü hala son kullanıcıya yönelik bir ürünmüş gibi eleştiriyorsunuz.
Onlarca cepheden saldırıp "belki bu tutar" anlayışı yok mu...
Sanırım, mesajlarınızı görmezden gelmenin zamanı geldi. Gerçekten saçmalıyorsunuz.
Gettext'i anlamamışsın. Diğer birçok şeyi anlamadığın gibi.
Bilgisi olmadan fikir sahibi olanlar yok mu...
Cümle yerine anlamsız sayılar kullanmak ise aptallıktır. Kullanıcı, çevrilecek cümleyi başka yerlere bakmadan bulsun diye eklenmiş bu özellik.
Söz konusu şahıs siz olunca, anlatım konusunda herkes beceriksizdir. Size okuma yazma öğreten ilkokul öğretmeniniz müthiş bir insan olmalı, kendisinin öğretmenler gününü kutluyorum.
Bilginiz yok, ama fikriniz bol. Durumunuzu özetleyecek başka bir cümle bulamadım, yazamadığım için özür dilerim. Bilgin yok, ama fikrin bol demek acizlikle itham etmenizi, cahilliğinize veriyorum.
[...] Madem kendiniz yazdınız (kaynak kod içindeki) metinleri neden Türkçe yazmadınız?[Parantez içindeki ekleme bana ait]
Anahtar kelime "Gettext". Bir programın yerelleştirmesi süreci (eğer bu anormal bir süreç olmayacaksa) İngilizce'den X diline doğrudur, tersi yönde değil. Yani bu teknik bir zorunluluk. Daha fazla bilgi için ilgili Wikipedia maddesini okuyabilirsiniz.
Sorunuz bir olumsuzluğu sorgulama niyetindeyse (retorik olmadığını varsayıyorum) doğru biçimi "Program iletilerini niye Türkçe'ye tercüme etmediniz?" olmalıydı. Bu soruyu da başka yorumlarda yanıtlamışlar: özetle bu bir nihaî ürün değil, test amaçlı bir sürüm.
Şimdi bu verdiğiniz örneklere bakıyorum. print(_("Welcome to blah blah!")); yerine print(_("01")); ısrarınızı çözemedim. Azizim, bu İngilizce iletiler konusu böyle büyütülecek bir konu değil, vesselam.
Helllooooo? GPL?
Fazlamesai'yi son bir yıldır düzenli olarak takip etmekteyim.Bu bir yılda bütün arşivi de okudum.Bence çok güzel,faydalı bir site.Fakat şimdiye kadar sadece haberleri,yazıları,yorumları vs. okuyordum;yorum falan yazmıyordum.Bu yüzden kayıt bile olmamıştım. Yalı ile ilgili bu haberi de okumuştum.O sırada 10-15 yorum yapılmıştı.Daha sonra bir blogda bu konu ile ilgili bir yazıya denk geldim.Tekrar bu habere baktığımda 150 yoruma ulaştığını gördüm.Açıkçası ilgimi çekti ve baştan aşağı bütün yorumları okudum.Okudum da ne mi oldu? Tek kelime ile sinir oldum. Ve sırf bu konu ile ilgili yorum yazmak için Fazlamesai'ye kayıt olmuş bulunmaktayım.
Kimse "Robertos Mix başka bir kullanıcı hesabı açmış" demesin diye mi yaptınız bu açıklamayı? Bunları söylemeseydiniz, öyle olduğunu düşünecektim...
1.Doğal olarak ilk gördüğüm şu oldu: Herkes elbirliği etmişçesine,büyük bir gayretle robertosmix nickli arkadaşa adeta çullanmış. Hakaret ettiğini,kıskandığını,b*k attığını,seviyeyi düşürdüğünü vs.vs.vs. yazmışlar.Halbuki yorumları ben de okudum ve bu denilenleri açıkçası pek göremedim.Biraz agresif cevaplar verdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca seviyenin düştüğü de yok. (Ama buna seviyeyi düşürmek denirse,robertosmix'e cevap verenlerin yazdıkları daha ağır ve seviyeyi daha fazla düşürdükleri söylenebilir.)
Ortada hırsızlık olmadığı halde, birini hırsızlıkla suçluyorsanız, bu hakarettir, çamur atmaktır.
2.Pardus'un eleştirilmesinden herkesin niye bu kadar rahatsız olduğunu da anlamış değilim.Pardus'un böyle bir dokunulmazlık zırhı olduğunu bilmiyordum.Eleştirenlere karşı herkes kaplan kesilmiş.Türk Telekom'u eleştirmeye gelince atış serbest,Pardus'a toz kondurmuyorlar maaşallah.(niye Türk Telekom?)
Kendi adıma konuşayım, Pardus'un eleştirilmesinden rahatsız değilim. Saçma eleştirilerden rahatsızım. "Neden Linux Kernel'i Türkçeleştirmediniz?", "Keşke Gelecek'e destek verseydiniz" diye başlayan eleştiriler, yavaş yavaş hırsızlık suçlamalarına dönüştü. Türkçeleştirme dışında iş yapılmadığı, hatta sadece KDE uygulamalarının Türkçeleştirildiği, onun da Uludağ geliştiricileri tarafından değil, KDE Türkiye tarafından yapıldığı, bu süre boyunca Uludağ ekibinin yan gelip yattığı iddia edildi. KDE çeviri ekibindeki Uludağ geliştiricileri gösterildi, Uludağ geliştiricileri tarafından geliştirilen uygulamalar gösterildi, kişinin tutumu değişmedi.
3.Türk Telekom örneği ile dikkat çekmek istediğim nokta şu: Pardus;gönüllülerin,kendi çabasıyla,kendi kaynaklarıyla iş çıkarmaya çalışanların veya bir şirketin çıkarttığı bir dağıtım değil.Bu ulusal işletim sistemi(?) (ulusal linux dağıtımı?) devletin parasıyla, yani vatandaşın parasıyla hazırlanıyor.Bu paranın çarçur edildiğini düşünen olursa da nedenlerini göstererek eleştirisini yapmakta serbesttir. 'Eğer beğenmiyorsan sen yap da görelim','sen kimsin ki' vs tarzı yaklaşımlar da saçmadır.Eleştiri yapmam için benim de bir dağıtım mı çıkarmam gerekiyor?
Evet, eleştirmek serbesttir. Nedenleri göstermese bile, gösterdiği şeyler varolmasa bile...
"Eğer beğenmiyorsan sen yap da görelim" tepkisini yanlıştır. "Doğrusunu söyle de öğrenelim"i tercih ederdim. Bu soruyu Robertos Mix'e yönelttim ama yanıt gelmedi. Bazı konularda "farklı şekilde yapılabilirdi" demiş ancak nasıl olduğunu söylememiş.
"sen kimsin ki" tepkisi ise yerinde bir tepkidir. Ben Bahadır Kandemir'im, nerede oturduğum, nerede okuduğum bellidir. Karşımda ise, kimliğini gizleyen, takma isim değiştirerek tartışmadan kaçabilecek pozisyonda olan bir zat var.
Farzedelim ki programlamadan hiç anlamayan,fakat pardus'u kurup çalıştıracak kadar bilgisi olan bir sıradan kullanıcıyım.(elektronik mühendisiyim o ayrı!programlamadan da anlarım).En basitinden,devletin parasıyla ulusal işletim sistemi diye lanse edilen bir dağıtımın kurulum ekranının baştan aşağı ingilizce olması bile bana yapılmış bir hakarettir.Bunu eleştiririm.Bu ingilizce kompleksi nereden geliyor? (ingilizce metin alıntı olmasa bile) Bu dağıtımı özel bir şirket hazırlamış olsa idi bana ne der geçerdim,isterse çince hazırlasın.Ama pardus için bunu demem.
Pardus 1.0 İngilizce ve Türkçe olacak. Belki, sonraki sürümlerde dil sayısı artar. Birincil dil Türkçe, ancak uluslararasılaştırma çalışmaları sebebiyle, referans olarak kullanılacak dil dosyaları İngilizce. Referans dili İngilizce seçmek zorunluluk değil, alışkanlık, hem de çok faydalı bir alışkanlık. X diline çeviri yapmak isteyen, Türkçe öğrenmek zorunda olmamalı.
Pardus 1.0 Alfa-1'deki YALI'nın İngilizce olması, TR dil dosyasının, o sıralarda henüz tamamlanmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Alfa 1, son kullanıcıya yönelik olmadığı için, YALI'nın İngilizce olması ve kurulum yardım kitapçığının hazır olmaması problem değildir.
4.İşin teknik kısmına hiç girmiyorum bile,çünkü fazla uzar.Ama o kısımda da robertosmix doğru eleştiriler yazmış.Bu eleştirileri çürütmek istediğiniz zaman da lütfen adam gibi yanıtlar verin.Tıkandığınız yerde ,'ben seni zaten dikkate almıyorum ki' tarzı komplekslere kapılmayın,'sen zaten şundan anlamıyorsun' gibi dayanağı olmayan genellemelerden kaçının.(serdar koylu de dahil)
Teknik eleştirilere Uludağ geliştiricilerinden gelen yanıtların adam gibi olduğunu düşünüyorum. SKoylu'nun 'sen zaten şundan anlamıyorsun' tepkisini normal buluyorum. Python'da stack overflow'dan bahsediliyorsa, kişi o konudan anlamıyor demektir.
5.Bir de şuna ulusal işletim sistemi demekten vaz geçin sanki sıfırdan yazılmış gibi.Ulusal linux dağıtımı deseniz daha iyi.(halihazırdaki linux dağıtımlarından da ne farkı olduğu şaibeli de olsa) Bu yazdıklarıma da saldıracak arkadaşlar olursa memnuniyetle beklerim.Fakat uzunca bir süre yanıt veremeyebilirim.(malum vize dönemi;dsp,network syn.,power elec.,....... kol gibi)
Uludağ = Ulusal Dağıtım.
Kolay gelsin.
Eleştirenlere/eleştirmeye çalışanlara verdiğiniz tepkiler bunu kanıtlıyor. (Dalga geçiyor olmalısınız)
Eleştirenlerle saçmalayanları karıştırmayalım lütfen.
Bu bir süre sonra, ingilizce alıntılarınızın üzerine bastırdığım zaman oluşturduğunz bir savunma cümlesi. Tekrar etmenize gerek yok.
"Neden İngilizce?" sorusu tekrarlanırsa, cevap da tekrarlanır. Eray Özkural kadar olmasa da, sabırlı biriyim, sormaya devam edin, cevaplamaya devam ederim.
Şimdi soruyorum size; ben tartışmanın neresinde python ile yazılmış bir kodda stack overflow gerçekleşebileceğini söyledim??? Hadi?? Cevap verin??
Burada demişsiniz:
Örneğin uygulamanız stack overflow'dan göçtüğü zaman bunu logda göremezsiniz.
Uygulamamız bir Python uygulaması, bahsettiğiniz şey stack overflow.
Oradaki ne misyon nede vizyon tanımları bir dağıtımın -hele de böyle basit bir dağıtımın- taşıyabileceği şeyler değil.
Misyon ve vizyon metinlerini okudum, Uludağ projesinin neyi sağlayamayacağını anlamadım. Bu konuyu biraz açarsanız sevinirim.
Bunu siz de biliyorsunuz ki, arkadaşımızın da anladığı şekilde, dağıtımdan çok işletim sistemi lafları dolaşıyor.
İşletim sistemi olan tüm GNU/Linux müdür, yoksa sadece Linux kernel mi? Tartışmaya açık bir konu, uzun tartışmalar yapılmıştır, ve yapılmaya devam ediyor. Çekirdeğin değil, dağıtımın bütününün bir işletim sistemi olduğunu kabul ettiğimiz için dağıtım da, işletim sistemi de yanlış kelimeler değil.
Hatırlatayım, sayın NikolaTesla'nın şu cümlesi üzerine "Uludağ = Ulusal Dağıtım" açılımını gösterdim:
Bir de şuna ulusal işletim sistemi demekten vaz geçin sanki sıfırdan yazılmış gibi.Ulusal linux dağıtımı deseniz daha iyi
Kısacası, neden dağıtım demiyorsunuz diye sordu, ben de zaten öyle dediğimizi söyledim.