Yalı da görücüye çıkanlara katıldı...

0
loker
Çomar'ı çalışan cd ile, pisi'yi ise kök dosya sistemleriyle görmüştük... Bu ürünlerin gelişimi kararlı ilk sürüme doğru ilerlerken Pardus'u bilgisayarlarımıza kuracak olan YALI da artık doğal ortamında yerini aldı ve Pardus 1.0 Alpha duyuruldu.
ftp://ftp.uludag.org.tr/pub/pardus/kurulan/alpha1/ adresinden indirilebilen Pardus 1.0 Alpha geliştiricileri hedefleyen bir ürün ve yakın zamanda burada da üzerine çokça konuşulan yol haritasına belirlendiği gibi kararlı sürümün son dört adımının ilki...

Görüşler

0
xcorex
bu günleri demi görecektik :) sevindirici haber. insin de bi görelim
0
pinhanarch
samimi bir soru olarak ele alınsın, olumsuz bir eleştiri amacıyla sormuyorum: "pardus'u kurmak ve kullanmak için ikna olmamı sağlayacak yeterli bir sebep gösterebilir misiniz?" neden gentoo, slackware, debian, ubuntu vb. dağıtımlar varken onu tercih edeyim?
0
simor
Çünkü kendi halkımızdan (Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı) birileri bu işe kalkışmış.

En azından bir denemeyi hak ediyor.

Pardus belki başarısız olabilir ama çok şey öğreneceğiz.
Şimdi diyeceksinizki zaten açık kaynak kod olan camia da başkası yapmış yada biz yapmışız ne farkeder .... haklısınız. Ama burdaki kazancımız yazılacak yüzbinlerce kod satırdan daha fazlası; yani...: Ortak çalışma bilinci geliştirilmesi, teknolojiye ve bilime yatırıma yönelim, beraber yaşamak zorunda olan bir toplumun ortaklaşa bir şeyler üretmesi ve sonucundan keyif alması ve ülke faydasına kullanması.

Daha bir sürü şey sayılabilir. Anlatmak istediğim şeyi anlıyorsunuz umarım.

0
kesken
Ortak çalışma bilinci geliştirilmesi, teknolojiye ve bilime yatırıma yöbnelim, beraber yaşamak zorunda olan bir toplumun ortaklaşa bir şeyler üretmesi ve sonucundan keyif alması ve ülke faydasına kullanması.

butun bunlari pardus mu ogreticek bize sizce? arkadasin sorusuna pek cevap olmamis sanirim bu

Daha bir sürü şey sayılabilir. Anlatmak istediğim şeyi anlıyorsunuz umarım.

ben de bir suru sey okudum pardus projesi ile ilgili bir suru tartismaya tanik oldum.
iki maddelik bir SSS olusturayim hemen:
S.1. neden pardus kullanayim?
C.1: milliyetcilik
S.2. neden pardus kullanmayim?
C.2: anti-milliyetcilik
(kisisel gorusum degil, gozlemimdir)
0
boreas
Bence güzel bir soru. Pardus gibi bir işletim sistemi (ulusal dağıtım) her ülkede olmalı. Ama o ülkenin insanları kullanır kullanmaz o ayrı konu ki bence bunun milliyetciliklede hiç bir alakası yok. Sadece kurumlar, devlet daireleri ve özel sektör için içi dışı bilinen ordaki kişilerin rahat kullanacağı bir işletim sistemi olmalı . Yoksa ben evde pardus kullanırsam milliyetciyim kullanmazsam diilim. ne alaka yaa ? Bu kadar basit mi milliyetcilik ? milliyetciysen kıy parana Türkiye'de özgür yazlımın gelişmesine destek ol ya da otur adam gibi bir program yaz onu insanlarla paylaş. Yok onu kullanacağım milleyci olcam filan bence saçmalık. Debian, gentoo ya da daha temelinde linux bu milliyetcilik dalgalarıyla yazılsaydı tüm dünya benimsermiydi. Bence pardus iki önemli şeye hizmet ediyor. İlki dediğim gibi devlet daireleri ya da özel sektör için içi dışı bilinen Türkçe sıkıntısı olmayan bir işletim sistemi. İkinciside kaynak oluşturması.Yoksa ülkemi pardus kullanarak sahip çıkacaksam yazık bu ülkeye.
0
simor
Benim yazdıklarımı hatırlatarak cevap niteliğinde yazmışınız ve bende bu mantıkla cevap vereceğim.

Arkadaşın sorusuna cevap olmamış demişsiniz.
Bence verdim... Arkadaşın sorusunu ve benim cevabımı tekrar okuyun...
Ayrıca ilginçtir ki Ragnor'a verdiğiniz cevapta benim görüşüme yakın bir görüş belirtmişiniz. Aynı fikirde olmak zorunda değiliz fakat duruma hangi "görüşle" yaklaşıyorsunuz onu irdelemek istedim

Sonra bir sürü şey okuduğunuzu ve bir sürü tartışmaya tanık olduğunuzu ifade etmişsiniz ve "sss"? oluşturmuşsunuz. c1,s2 ve c2 yi başkalarıyla paylaştınız herhalde ben bilmiyorum.
Bunu bir cevap olarak mı yazdınız yoksa benim yorumumu mu eleştirdiniz anlamış değilim.
Eğer benim yorumuma dolaylı bir eleştiri yaptıysanız yine cevap vereyim sakıncası yoksa.

Hayatımın hiç bir döneminde milliyetçi olmadım olmayacağımda. Milliyetçiliği ideoloji olarak bile kabul etmem. Fakat siz olabilirsiniz; gözünüz yorumumda milliyetçilik gördüğüne göre.
Ben sadece bu ülkenin şu andaki durumuna uygun söylemler içinde olmak istiyorum ve öyle de yapıyorum.
Şu anki durum ise şöyle;
Benim düşünceme göre, sizin belki de göremediğiniz; Türkiye toplumunun kendi içinde, üretim adına paylaştığı yegane şey tükettiklerini kopyalayıp veya taklit edip başkalarına satmaktır.

Ben pardus adına politika veya ideoloji güdemem ama bence bu ülke için, insankaynakları zenginliği, kaliteli ve faydalı üretim bilinci adına önemli ve tetikleyici niteliği olan bir projedir.

Daha evvel yine fazlamesai.net te; "Pardus için pazar yerinde kaybolmuş çocuk muamelesi yapmayalım" demiştim.
Pinhanarch'ın sorusuna ise biraz daha ileri giderek Pardus yerine bu sefer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kendimize aynı muameleyi yapmayalım diyorum ne olacak. Kendi malımızı üretmek için birlik olmaktan bu kadarmı korkuyoruz?

Pardusu denemek için en kısa sebep denemediğiniz şeyi bilemeyeceğinizdir. Başkalarının fikirleriyle ve tembelliğiyle bilmediğinizi bilmiş kabul etmek zaten sizi aynı kapıya çıkarır; tükettiğinizi kopyalamak ve satmak. Kendi ürettiğimizi, ürettikten sonra denemeyeceksek kaliteden de bahsedemeyiz paylaşımdan da
0
kesken
simor> Bunu bir cevap olarak mı yazdınız yoksa benim yorumumu mu eleştirdiniz anlamış değilim.
sizin yorumunuzu elestirmistim.

simor> Hayatımın hiç bir döneminde milliyetçi olmadım olmayacağımda. Milliyetçiliği ideoloji olarak bile kabul etmem. Fakat siz olabilirsiniz; gözünüz yorumumda milliyetçilik gördüğüne göre.
ben milliyetciyimdir acikcasi

boreas> Yoksa ben evde pardus kullanırsam milliyetciyim kullanmazsam diilim. ne alaka yaa ?
benim de elestirmeye calistigim dusunce bu.

genelde pardus uzerindeki tartismalar bu sekilde kilitleniyor ve bundan da en buyuk zarari projenin kendisi goruyor gibi geliyor bana. biri neden pardus kullanayim, diye soruyor, biri de vatani gorevimiz de ondan tadinda bir cevap veriyor. (genelleme yapiyorum, simor'u kastetmiyorum), daha sonra anti-milliyetci biri cikarsa alevleniyor genelde tartismalar cok anlamsiz dogrultularda

boreas> Debian, gentoo ya da daha temelinde linux bu milliyetcilik dalgalarıyla yazılsaydı tüm dünya benimsermiydi.
bu tartismalar en cok projeye zarar veriyor derken bundan bahsediyorum.

boreas> Bence pardus iki önemli şeye hizmet ediyor. İlki dediğim gibi devlet daireleri ya da özel sektör için içi dışı bilinen Türkçe sıkıntısı olmayan bir işletim sistemi.
bence yine soruyu soran arkadas cevap alamamis sorusuna, diger dagitimlarin da icini disini biliyoruz, turkce sikintisini asmanin tek yolu kendi dagitimini kurmak degil

boreas> İkinciside kaynak oluşturması.
ne kastettiginizi tam anlayamadim, "projede calisan insanlara ekmek cikiyor" mu yoksa "ulke kaynaklarini dogru duzgun birsey icin harciyor en azindan" mi? biraz acarsaniz sevinirim
0
simor
Birden merak ettim Pinhanarch'ın sorusuna cevap verecek olsaydınız bu ne olurdu acaba. Sadece merak.
0
boreas
benim cevabım şahsen sadece merak ya da yardım için olurdu. Yoksa yeni yeni oluşmaya çalışan paket sistemi farklı bir işletim sistemini pek kullanmam.
0
kesken
bir cevabim yok, verilecek cevaplari merak ediyorum. eger bir toplulugu olucak bu isin deniyorsa saglam bir felsefesi de olmali, bu tip sorulara verilecek saglam cevaplari da (kurumsal cevaplardan cok topluluga destek veren bireylerin cevabini merak ediyorum, neden insanlar pardusa destek vermek istiyor veya istemiyor?)
0
simor
Kurumsal cevap???
Ben yine anlamadım galiba yaşlılığıma verin.
Yine bana cevap verdiğinize inanarak söylüyorum.
Ben bireysel bir cevap verdim hiç bir topluluğa, kuruma bağlı değilim. Pardusa destek vermek istiyorum çünkü bu ülkeye faydası olacağını düşünüyorum.

E cevabınız yok ise ben başka bir soru sorayım daha önce sorulması gereken.
pardus, gelecek, turkix vs. için ne faydamız oldu? Onlar desteği nasıl aradılar? Onlara yardım etmemizin bir faydası yokmu? Kooperasyon a karşılar mı? Türkiye'de Linux tabanlı işletim sistemi üretilmese de olurmu.? Bu süreçler bizim yazılım endüstrimize fayda sağlarmı?. Öğrenciler evrensel işletim sistemini kullanmayı öğrenmeli mi?


0
boreas
boreas> İkinciside kaynak oluşturması. ne kastettiginizi tam anlayamadim, "projede calisan insanlara ekmek cikiyor" mu yoksa "ulke kaynaklarini dogru duzgun birsey icin harciyor en azindan" mi? biraz acarsaniz sevinirim tabiki hemen açayım :) Kaynaktan kastım sonuçta bu işlem kamu adına yapılıyor ve ortada dokumantasyon olarak oluşan bir kaynak var. Mail grupları , forumlar ve eğer açarlarsa (açıksada bilmiyorum çünkü çok takip ettiğim bir proje değil) projeyi geliştirme aşamasında oluşturdukları dokümanlar, pratikler. Kaynağı maddi anlamda değil doküman anlamında söyledim. boreas> Bence pardus iki önemli şeye hizmet ediyor. İlki dediğim gibi devlet daireleri ya da özel sektör için içi dışı bilinen Türkçe sıkıntısı olmayan bir işletim sistemi. Türkçe sıkıntısını aşmanın tek yolu bu diil ama bunun ciddi bir grup,kurum ya da firma yapmalı bence . Eğer bireylere kalırsa çok kötü çevirmeler oluyor ve iş ciddiyetini kaybediyor hatta kullandığım bir dağıtımda hatırladığım kadarıyla inşallah tekrar görüşürüz gibi garip bir kapanış vardı. Cümleyi net hatırlamıyorum. İçini dışını bilmektende kastım gelecekten sonra ilk defa ciddi bir kurum linux'da çekirdek, paketleme gibi genelde standart olarak kullanılan kısımlara iniyor ve kendine göre özelleştiriyor.
0
boreas
ki pardus'un bence en önemli yanı Türkçeleşmeden çok eğer kullanılırsa kurumlarda kullanılması olacak
0
Ragnor
Her ne kadar %100 emin olmamakla birlikte anladığım kadarı ile Pardusta bütün sistem türkçe destekliyor olacak. Bu sadece arabirimin türkçe olması demek değil. En basitinden ls gibi bir komuttan gcc'ye kadar bütün sistemin türkçe karakterleri tanıması gibi birşey demek. Ki bence güzel bir gelişme olur. Tabii doğru anladıysam. Ve bu böyleyse bence tercih için iyi bir neden, ayrıca yeni başlayanlar için kullanması kolay olacak olmasıda bir artı. Açıkcası bir çıksın gönlümden geçen programlama konusuna eğilmiş bir forkunu başlatmak ama tabii neredeyse 0'a yakın tecrübe ve bilgimle zor olacaktır. Yine de belki fikri beğenen çıkar gerçekleştirmeye kalkar diye yazdım bunuda :).
0
kesken
eger pardus yerellestirme konusunda bir devrim yaparsa bu devrimden tum dagitimlar faydalanir. yani kisaca demek istedigim, ozgur yazilim camiasinda kendinize dagitim secerken "bunda su var onda bu yok"'tan yola cikmak cok saglikli olmaz. gelistiriciler koymayi akil etmemisse biraz ugrasir siz koyarsaniz sisteminize, bu ugrasi sirasinda ogrendikleriniz de yaniniza kar kalir.
0
pinhanarch
...ozgur yazilim camiasinda kendinize dagitim secerken "bunda su var onda bu yok"'tan yola cikmak cok saglikli olmaz...
bu kısmı anlayamadım ben? ne olmalı peki dağıtım seçme kriterlerimiz? ben şahsen aynen bunu yapıyorum, "evet bunda şu var işime yarar, bunun şu kısmı eksik kalmış hazır olanı varsa önceliği ona vereyim, ..." diyorum.
pardus için sormamın sebebi de buydu, türkçeleşmiş olması haricinde önüme koyulabilen bir avantajı var mı? bunu diğer dağıtımların çoğu için üçer beşer cümleyle söyleyebilirim, slackware'in şu özelliği, gentoo'nun bu kısmı, ...
ya pardus?
özellikle kurmuş ve kullanmış olanlardan rica edelim bunların cevabını aslında. açıkcası uzun zamandır takip etmeme rağmen tatmin edici "hah evet işte bu iyi olmuş" diyebildiğim herhangi birşeyle karşılaşmadım henüz pardus'ta. merak ettiğim bu işte.
0
simor
Henüz final sürümü çıkmadı belki ondandır.
0
pinhanarch
"devlet sırrı" olarak saklı yani herşey? son dakika sürprizi mi yapılacak :)
0
simor
Hayır. Son hali olmadan ne olacağı belli olmayabilir diye söyledim.
0
kesken
bunu diğer dağıtımların çoğu için üçer beşer cümleyle söyleyebilirim, slackware'in şu özelliği, gentoo'nun bu kısmı, ... ya pardus?
serdar koylu, gecen sene bilgideki etkinliklerde soyle demisti: "dagdaki tarzan'da kullanabilecek, sokaktaki p.. de"
yani kisacasi pardus, kullanicisinin elini soguk sudan sicak suya sokmamaya calisan, hic hayatinda linux gormemis bir insanin bile kolaylikla kullanabilecegi bir isletim sistemi olarak tanitiliyor.

bu kısmı anlayamadım ben? ne olmalı peki dağıtım seçme kriterlerimiz?
yorumum pek kullanici gozuyle olmadi tabi. kriterler kisiden kisiye degisir zannimca, ama bana soruyorsaniz:
*topluluk
*felsefe (ticari bir amac gutmemesi mesela :)
0
anonim
(Bkz. Projeler)
0
bahadirkandemir
  • PISI
  • COMAR
  • Zemberek Server

Diğer dağıtımlardan en büyük farkı bunlar.

0
yilmaz
gentoo ubuntu debian gibi dağıtımların arkasında çok sağlam bir topluluk var boyle bir topluluğu Türkiye'de yakalayamazsalar çok iyi bir üründe olsa yaygınlaşmayacaktır.
0
loker
Zaten epey tartışma dönmüş, diğer cevaplarda da benzer şeyler söylenmiştir ama ben etkilenmemiş fikrimi önereyim :-)

Bu ülkenin kamu yatırımlarında kullanılması öngörülen bir linux dağıtımı (ve hedeflenen gibi olduğu takdirde ötesi...) geliştiriliyor, linux kullanan bir insan bu dağıtımın özelliklerini kendisi keşfetmeyi ister diye tahmin ediyorum. Katılımcılık açısından da bakılabilir (kamusal alanın düzenlenmesindeki temel bilişim sistemine katkıda bulunmak vs.) ama zorlamaya da gerek yok...

Öte yandan -çok yakında web sitesi bu tip bilgilerin daha kolay bulunabileceği bir yapıya kavuşacak inşallah- web sitesinde yaklaşım açısından Pardus'a özel olanı keşfetmeniz zor olmayacaktır. İnsan odaklı yaklaşım altyapısı kimi mühendislik problemlerinden yeni yeni kurtulmaya başlayan linux için iyi bir yaklaşım diye düşünüyorum. Soyut olarak insan odaklı olmak ne demektir tartışmasını münazaraya çevirmektense Pardus'un bu iddiayla ilgili olarak ortaya attığı yeni ürünleri (Çomar başta olmak üzere) incelemek de bu linux dağıtımını yine 'denemek' için iyi bir neden diye tahmin ediyorum...

...ve son olarak da ne demişler, reklam ürünü bir kez kullandırır, iyi ürün sonra kendini kullandırır zaten... Ben kendisine güveniyorum, onu niye deneyeceğiniz konusunda ikna edebildiysem, o kedicik niye tercih edilmesi gerektiğine dair sizi ikna etmekte zorluk çekmez zaten...

0
eselioglu
Birçok Popüler Linux dağıtımı temel olarak bir ülkede başladı ve zamanla dünyaya yayıldı. Birçok dil desteği sağlandı. Ama hepsinin bir başlangıç noktası vardı.
Düşünüyorum da ilerde ( inşallah yakın zamanda ) Linux dünyasında ( yada özgür yazılım/açık kaynak ) Pardus da bu popüler dağıtımlar arasına girer.
neden olmasın?
Başarısız olsada desteklenmeli bence sonuçta yeni bir proje ve gelişmeye ve geliştirilmeye aday. Bugün başarılı olmazsa yarın yada daha sonra.
Ki ben Pardus çalışan CD yi kullandığımda çok memnun kaldım. Diğer bir çok çalışan ( yada live ) CD kullandığımda karşılaştığım sorunlar ile karşılaşmadım. Karşılaştıklarım da oldu ama çözüm bulmam zor olmadı. Hatta bir çok kez dosyalarımı da kurtarmama yardımcı oldu.
Yarın indirip kurup kullanmaya başlıyorum. Hayırlı olsun...
0
Ragnor
Görünen o ki pardus ekibi belirledikleri kısa bulunan bir süre içinde bile (ki ben bile kısa buldum açıkcası) planlarına uygun ilerleyip bu işten alınlarının akıyla çıkacak.
Hadi birazda sataşma olsun, bu konuda tek üzüldüğüm şey birilerinin pardus ekibinin başarısızlığı ile bir yerlerine kına yakamayacak olması :). Oh be, laf sokmak iyi geldi. Yarası olan gocunsun :).
0
bahadirkandemir

Barış Özyurt, Alfa 1'i merak eden ama bilgisayarına kurmayanlar için bir video hazırlamış. Afiyet olsun!

0
robertosmix
Hayır, hayır. Hayal görüyor olmalıyım. Kuruluma başlayalı 20 dk oldu.. yaklaşık 7 ekran atladım. Ve karşıma sadece 1 Türkçe cümle çıktı.. (Resimlerin içine gömülmüş kelimeler hariç, uygulama kökenli) "/sys dizini önceden bağlanmış".

"/sys dizini önceden bağlanmış". Ulusal işletim sistemi. Ulusal. Ne giriş ekranı, ne harddisk bölümlendirme, ne herhangi birşey. Hepsi İngiliz dili. İngilizce. Benim başından beri söylediklerimi kanıtlamaktan daha öteye gidecek hiç birşey yapmamışlar. YALI, COMAR, PISI uyutmalarından başka hangi dosyada hangi kodları var. Yok tabii.

Kurulum bitince "Have Fun!" diyor bu. "Voila. You made it!"

Mandrake, SuSe 9.x yada 10.x olmadı Gelecek Linux kurulumu açık ve net bir şekilde daha bir ulusal. Çünkü sadece onlarda bile daha çok Türkçe var. Hatta SuSe istenince, tamamen "Türkçe".

O kadar çok konuşup ortalığı velveleye veren, biz iş yapıyoruz, kazandığımız para helal vs. diye ortalıkta kasım kasım kasılanlar, şu arkadaşımıza cevap vermeyin diye özellikle foruma mesaj gönderen pardus çalışanları, bu adamlar çalışıyor sen ne yapıyorsun diyen kör taraftarlar. Merak ediyorum Pardus Alpha-1.0 için ne diyecekler?

Aslında bütün samimiyetimle o kadar çok isterdim ki tahminimden öte şeyler yapmalarını ama maalesef, çok üzgünüm.

Ha unutmadan, bazı sivri zekalı kardeşlerimiz, asıl değişim arkada, kodlarda, çalışma yöntemlerinde, sen onu göremezsin demeye kalkışmasınlar..onu bir kez yeriz. Allaha şükür en azından Pardus takımı gibi o kadar da amatör değiliz.
0
yilmaz
doğru mu anladım yoksa yerel işletim sistemi kurulumu ingilizce mi?
0
anonim
doğru anladınız. Maalesef İngilizce
0
robertosmix
http://www.tuxworkshop.com/blog/content/pardusalpha1.png adresinden görüleceği üzere sadece resimler. (O da olsun artık)

Ha bide KDE'nin Türkçesini sahipleneceklerini zannediyorum. İşte menüler, arabirimler vs. Bizim emeğimiz var diye. Umarım böyle bir hataya düşmezler.
0
bahadirkandemir

Evet, emeğimiz var.

  • Adem Alp Yıldız
  • Adil Yıldız
  • Alper Ersoy
  • Alper Şen
  • Arman Aksoy
  • Aydın Demirel
  • Ayten Gülen
  • Barış Metin
  • Bekir Sonat
  • Berkin Bozdoğan
  • Bülent Şener
  • Çağlar Onur
  • Engin Çağatay
  • Erkan Kaplan
  • Gökçen Eraslan
  • Göktürk Yüksel
  • Görkem Çetin
  • Halil Erensu
  • İsmail Dönmez
  • İsmail Murat Dilek
  • İsmail Şimşek
  • Koray Peksayar
  • Murat Gezer
  • Murat Şişman
  • Onur Zaim
  • Ozan Eren Bilgen
  • Ömer Fadıl Usta
  • Rıdvan Can
  • Serdar Cevher
  • Server Acim

Merak ediyorum, listeyi manipule ettiğimi iddia edecek misin?

0
bahadirkandemir

Ürünün adı Pardus Alpha değil, Alfa kelimesi test aşamasındadır demek.

Bir de "Beta" var, Alfa'dan sonra geliyor. O da test sürümü demek. Relase Candidate (RC - Sürüm Adayı) olarak adlandırılan bir test sürümü var ayrıca.

Bir zaman sonra, "Pardus Beta" çıktığında onu da eksik yayınlanmış bir ürün sanmayın diye söyledim bunları.

İsterseniz irc.freenode.net'i ziyaret ettiğiniz bir gün bana mesaj atın, kullanıcı adım bahadir, size sürüm numaraları hakkında ayrıntılı bilgi vereyim.

SVN ve e-posta istemcisi kullanmayı bilmiyorsanız, bu konularda da yardımcı olabilirim. Yazılım depolarındaki değişiklikleri SVN ve e-posta istemcim ile izliyorum, yazılımlar ile ilgili tartışmaları, yine e-posta istemcim ile izliyorum.

0
robertosmix
Verdiğiniz kıymetli bilgilerden dolayı sizlere ne kadar müteşekkir olduğumu bilemezsiniz bahadır bey.

Ama tabi "E bu daha alfa" numarasını aklıma hiç getirmemiş olduğumdan dolayı çok üzgünüm. Söylermisiniz bana dünyada kaç tane işletim sistemi vardır, Alpha sürümü bir dille beta sürümü başka bir dille çıksın? Dalgamı geçiyorsunuz? Ama yok zaten pardustan bu saatten sonra her türlü taklayı ve numarayı görebileceğimi zannediyorum.



0
bahadirkandemir

Ben de senden her türlü taklayı bekliyorum.

Keyif alıyorum yazıklarını okurken.

0
corvus
Neden olumsuz baktığınızı anlayamıyorum. Bahadır Beyin verdiği bilgiler doğrudur. Alfa ev kullanıcıları için tasarlanmamıştır. Geri besleme alarak sistemin eksiklerini görmek amacıyla tasarlanmıştır. Piyasaya erken çıkması da oldukça önemlidir. Zaten çıktığı piyasa da hata raporlayıcıların testçilerin ve patch gönderecek kişilerin olduğu bir piyasadır. Daha ayrıntılı bilgiyi listelerden alabilirsiniz. Hatta geliştiricilerin içinde birdönem dersime giren hocalarım var. Bizzatkendileri de soruları cevaplarlar. Sanırım olumsuz düşünmek için biraz erken. Bana kalırsa olumsuz tarafı zaten yoktur o da ayrı.
0
rafet
Bence fazla acele etmeden biraz beklenilse belki daha iyi anlasilir.Pardus turkce mi ingilizce mi vs.. gercekten ingilizce agirlikli bir isletim sistemiyse yazik etmisler derim.Gentoo varken baska dile ne gerek var?
0
Anduril
Arkadaşlar her ne kadar incelemesem de ortada bir emeğin ürünü var. Tamam eleştirebilirsiniz, ama bunu eleştiri kültürünüzü konuşturarak yapın. Böyle saldırmalar pek hoş gelmiyor göze ve ruha. Bunu eğer bir Pardüs çalışanı gözüyle okusaydım pek hoşuma gitmezdi. "O kadar uğraşmışım bir de üstüne hakaret yiyorum" derdim*. Eğer eleştiri yapıcı olsa sorun yok ama bir süre sonra eleştiriden olay çıkmış ve hakarete geçmiş. * : Onlar para alıyor muhabbeti yapmayın. Adamların mesleği o zaten. Ama sonuçta yaptıkları iş ticari boyutun çoooooook ilerisinde.
0
robertosmix
Tabanında büyük çatlaklar olan bir gemi, üzerine ne kadar lüks kamaralar döşenirse döşensin, ne kadar emek harcanırsa harcansın batacaktır.

Eğer tayfa, bütün uyarılara rağmen bunu görmezden geliyor, üstüne üstük birden uyaranlarla dalaşmaya başlıyorsa yapılacak fazla birşey kalmıyor.

Daha önce, hararetle tartışılan Pardus'un motor dairesine nasıl yanıtlar verildiğini hep beraber gördük.

Eğer, Pardus'un neresinde/nerelerinde çatlaklar var diye merak ediyorsanız, buyrunburadan yakın. Ve verilen yanıtları takip edin.
0
bahadirkandemir

Yapılan yanlışları söyler misin? Gözümden kaçan yanlış birşeyler mi var merak ettim doğrusu.

150+ yorumluk o tartışmayı okumak istemiyorum.

0
robertosmix
Pardon linkin doğrusu bu olacak
0
Anduril
O zaman şöyle söyleyeyim. O ülkemize katkıda bulunan gemiyi yapmaya çalışan ve sana göre yapamayan adamların yerine o gemiyi sen yap. Eğer yapamıyorsan bari yapmaya çalışanlara hakaret etme. Yok yaparım diyorsan ben arkandayım. Sınırı bilmediğinizden ve eleştiri kültürünüzdeki eksiklerden dolayı size bu laflarım. Yani sınırı bilin ve yapıcı eleştiri yapın. Bu kadar ...
0
yilmaz
" beğenmiyorsan sen yap " mantığı pek doğru bir mantık değil.
0
Ragnor
Normal şartlar altında haklı görebilirdim ama işi kıskançlığa dökmüş birine, "kapa çeneni" den başlayarak yavaşça ağırlaşacak lafları etmektense daha kibar bir yöntem bence.
Hayır nasıl bir komplekstir ki birilerinin emek harcağıdığı bir konuda hak ettikleri övgüleri kıskanır.
Sonuçta atalarımızın dediği gibi güneş balçıkla sıvanmaz. Atılan b.klarda hep ıska geçiyor sadece sinir bozuyor ama atmaya çalışanın üstü başı batıyor tabii bu arada.
0
robertosmix
Önceden beri tartışmaları takip ettiğinizi düşünüyorum ve hepsine rağmen benim b*k attığımı düşünüyorsanız, benim size elinizi vicdanınıza götürmekten daha fazla söyleyecek birşeyim kalmıyor.
0
Anduril
Eğer "robertosmix" sadece eleştirisini yapsaydı zaten böyle birşey demezdim. Ama "robertosmix" işi hakaret etmeye getirmiş. Mesala ben profesyonel biri sayılmam tabii ki. Ama bir kullanıcı olarak "şurası kötü olmuş, düzeltseniz daha iyi olur" diyebilirim. Ama gidip de "Allaha şükür en azından Pardus takımı gibi o kadar da amatör değiliz." gibi bir cümle kurmam, kuramam. Eğer kuruyorsam yani ben daha profesyonelsem sıradaki aşama şu olur : "O zaman ben yapayım da hiç değilse Pardüsten daha güzel bir ulusal işletim sistemi oluştururum". Kısacası o laf karşıdaki insanın mantığına göre çok güzel bir mantık. Amatör dediği insanlardan madem düşük bilgisi var neden onlara amatör diyor. Nerede saygı?! İşte ben Pardüsün hatalarına değil de daha çok bu saygısızlıklara kızıyorum. Nedense daha çok gözüme takılıyor ... Bitti ...
0
robertosmix
Nerede saygı?!

Saygı duymuyorum. Duymayacağım. Cebimdeki parayı saçan bürokratlara ve onların araçlarına saygı duymam.

Herkes tutturmuş emek, emek, emek, emek!!. Eğer emeğe saygı duyan insanlar olsaydınız, öncelikle Pardus Alfa 1.0 içerisinde bulunan Linux çekirdeğini ve binlerce GPL ürününü inşa eden insanlara saygı duyar.. o ürünleri "yeni bir işletim sistemi" olarak lanse etme terbiyesizliğini takınmazdınız. Takınan insanları şakşaklamazdınız.

Ben değer yaratanlara saygı duyarım. Başkalarının emekleri üzerinden ün kazananlar, geçici popülerlik peşinde olanlar, bilmeden fikir sahibi olanların canları cehenneme.

yani ben daha profesyonelsem sıradaki aşama şu olur : "O zaman ben yapayım da hiç değilse Pardüsten daha güzel bir ulusal işletim sistemi oluştururum"

Bir kişinin oturup "işletim sistemi" geliştirebileceğini düşünebilecek kadar bilgisiz olmanıza rağmen bu kulvarda yorum yapmanızı herkes benim kadar samimiyetle karşılamaz.
0
Anduril
Saygıdeğer insan; Sen demek ki Pardüs ü tamamen sıfırdan yazılan bir ürün olarak algılamışsın. Şahsen ben öyle algılamadım, öyle de lanse etmediler !!! Ün kazanma konusunda da şunu söyleyeyim. Geçen gün Pardüs ekibini Laila çıkışı gördüm. Oradan da Pazar Keyfi'ni sunmaya gittiler -bu arada bu program mıydı sunulan tam hatırlamıyorum-. Tamamen ün peşindeler yani bunlar ! Bir kişi oturup işletim sistemi geliştirebilir bu bir. İkincisi bilgisiz olabilirim ama bu konuda yorum yapacak kadar bilgim var çok şükür. "Bir bildiğim varsa o da hiçbirşey bilmediğimdir" diyorum. Pardüs ekibi de zaten 100 kişilik bir ordu değil. Yani işletim sistemi geliştirmek için ordu gerekmiyor. Madem öyle çooook bilgilisiniz Pardüs ekibine göre acaba şu anda neyle uğraşıyorsunuz öğrenebilir miyim? Herhalde yeni bir işletim sistemi modeli ortaya atmak için çalışmalara başladınız ha?! Ayrıca saygı kavramını parçalayıp atmanız da kıskanılacak bir meziyet! Kolay gelsin.
0
robertosmix
Sen demek ki Pardüs ü tamamen sıfırdan yazılan bir ürün olarak algılamışsın.

???? Bunu da nereden çıkarttınız?

Şahsen ben öyle algılamadım, öyle de lanse etmediler !!!

Birçok basın organında o şekilde lanse edildi ve toplum öyle biliyor.

Bir kişi oturup işletim sistemi geliştirebilir bu bir.

Bilgisizliğin ötesinde konuşuyorsunuz. Eminim Windows'u Bill Gates, Linux'u da Linus Torvalds geliştirdi dersiniz şimdi bana.

Madem öyle çooook bilgilisiniz Pardüs ekibine göre acaba şu anda neyle uğraşıyorsunuz öğrenebilir miyim?

Ha, evet. Pardus'u eleştiren herkes, neyle uğraştığını, ne yaptığını ve nereden gelip nereye gittiğini açıkca belirtmek zorundadır. :) Size ne yapıp ne ettiğimi söylemem. Ama şundan emin olunki, bu ülkeye bütün Pardus ekibinin kazandırmaya çalıştığından çok daha fazlasını çok daha kısa sürelerde hep kazandırmış bir insanım. Öyle olmaya da çalışıyorum.

Hayır anlamıyorum, objektif olmaktansa duygusal yaklaşmanın ne fayda getireceğini göremiyorum. Herşey açık ve seçik ortada iken, milliyetçiliğin ne işe yarayacağını biri bana açıklasın lütfen.
0
Anduril
Dediğinizi hatırlatayım : "Eğer emeğe saygı duyan insanlar olsaydınız, öncelikle Pardus Alfa 1.0 içerisinde bulunan Linux çekirdeğini ve binlerce GPL ürününü inşa eden insanlara saygı duyar.. o ürünleri "yeni bir işletim sistemi" olarak lanse etme terbiyesizliğini takınmazdınız. Takınan insanları şakşaklamazdınız. Ben değer yaratanlara saygı duyarım. Başkalarının emekleri üzerinden ün kazananlar, geçici popülerlik peşinde olanlar, bilmeden fikir sahibi olanların canları cehenneme."
Sonra da şunu söyleyeyim. Eminmişsiniz ama Windows'u Bill Gates in Linux'u da Linus Torvalds'ın yazmadığını biliyorum.
Pardüs için konuşmak gerekirse; kendisi için sıfırdan çekirdek yazmıyorlar. Biliyorsunuz herhalde. Pardüs ekibi de 13 kişiden -yani sizin sandığınız gibi bir ordu değil bunlar, her ne kadar sayıdan emin olmasam da bana tahmin et deseler zaten 8-10 gibi bir sayı söylerdim- oluşmakta benim bildiğim kadarıyla ve de dediğim gibi çekirdeği baştan yazmıyorlar. Sizin herhalde yazılmış birşeyi bir daha yazma gibi bir fanteziniz var o yüzden böyle konuşuyorsunuz. Tabii o da olabilir. Saygı duymak lazım size de.
Bir diğer konuda şu: Pardüs'ü eleştiren herkes, neyle uğraştığını, ne yaptığını ve nereden gelip nereye gittiğini belirtmek zorunda değildir! Ama eleştirmek yerine *ok atmayı tercih edenler belirtmek zorundadır. Çünkü boş boş durup laf atarken, yaymış bir tarafları otururken kolaydır konuşmak. O insanlarda ilk defa bir yazılım geliştirmede çalışmıyorlar. Yani onlarda tecrübesi olan, bilgisi olan insanlar ki onları seçiyorlar ! Bari bilgilerinden dolayı saygı duyun.
Kimse ün peşinde değil siz bunu anlayın yeter.
Ayrıca basın salaklık yapıp sıfırdan bir yazılım olarak lanse ettiyse bunda Pardüs ekibinin ne hatası var?!
Eleştirecekseniz hataları söyleyin. Ama destek yerine köstek olmaya çalışmayın.
Ben güzel olan işin her zaman yanındayım.
Klasik ama güzel : Sevgi Saygı, GNU/Linux
0
robertosmix
kendisi için sıfırdan çekirdek yazmıyorlar. Biliyorsunuz herhalde. Pardüs ekibi de 13 kişiden -yani sizin sandığınız gibi bir ordu değil bunlar, her ne kadar sayıdan emin olmasam da bana tahmin et deseler zaten 8-10 gibi bir sayı söylerdim- oluşmakta benim bildiğim kadarıyla ve de dediğim gibi çekirdeği baştan yazmıyorlar.

Ben ilk başından beri zaten bu dediklerinizin üstüne gidiyorum. Sıfırdan işletim sistemi yazmamaları gerektiğine dair öne sürdükleri nedenlerin hiç birisi geçerli değil. Pardus bitsin, dağıtımlar yapılsın ve insanlar kullanmaya başlasın ama yine Ulusal bir işletim sistemi.. yani ülke kaynaklarının ve beyinlerinin kullanılarak geliştirileceği bir işletim sistemi ihtiyacı olacaktır. Şimdiye kadar geçen süre yaklaşık 3 yıl ve harcanan para aşağı yukarı 300.000-350.000$ Bu zaman zarfı içerisinde yaklaşık 1 milyon dolarlık bir bütçeyle çok ama çok daha sağlam ve tamamen bir Ulusal işletim sistemi çıkartılabilirdi. Ve o zaman.. örneğin işletim sistemleri kulvarında Almanya, Tayvan, Hollanda ve benzeri ülkelerin bir kaç adım daha önüne geçmiş olurduk. Ama hayır, biz E-Devlet adı altında Meteksana, Havelsana, Otonom'a, MNG'ye vs.vs.ye yıllarca milyonlarca dolarlarımızı peşkeş çekeriz ama sadece 1 milyon doları böyle bir proje için ayırmayız. Ayrıca peşkeş çektiğimiz bu paralarımızın karşılığında da elimize hiçbirşey geçmez. (Bkz: ORP, Nüfus İdareleri Projeleri, ÖSYM'nin yer yıl sil baştan geliştirdiği projeler vs.vs.)

Bu işin 13 kişiyle olmayacağını, ve bir dağıtım için bu kadar para harcanmasının israf olduğunu söylüyorum. Oysa siz açıklama üretmek için aynı şeyleri bana tekrar belirtiyorsunuz ki.. bu da kısırlıktan başka bir işe yaramaz.

Ayrıca basın salaklık yapıp sıfırdan bir yazılım olarak lanse ettiyse bunda Pardüs ekibinin ne hatası var?!

Öylemi? Geçen haberlerdeki, verilen demeçlere dikkat edin lütfen.

Ben güzel olan işin her zaman yanındayım.

Ben de akıl ve profesyonellik ile girilen işin her zaman yanındayım. Zaten çakışma nedenimiz de temel yaklaşımlarımız herhalde.
0
sleytr

Size ne yapıp ne ettiğimi söylemem. Ama şundan emin olunki, bu ülkeye bütün Pardus ekibinin kazandırmaya çalıştığından çok daha fazlasını çok daha kısa sürelerde hep kazandırmış bir insanım. Öyle olmaya da çalışıyorum.

Develet sırrı mıdır ki söylemiyorsunuz? Ben ülkemiz için faydalı bişeyler yaptığınıza inanmıyorum. Tersine zararlı, faydasız işlerle uğraştığınızıda hatırlıyorum. Sakladığınız -çok gizli- bazı başarılarınız varsa bile bu ancak kendiniz için yapmışsınızdır.
Şimdiye kadar FM'de okuduğum yorumlarınızın çoğu (hepsi diyesim var ama kaçırdıklarım vardır belki) çirkin eleştiriler ve kıskançlıktan ibaretti. Bu kıskançlık dolu yorumlarınıza ve size bir gram saygı duymuyorum! Rahatsız ediyor, FM ortamının tadını kaçırıyorsunuz.

Keşke seçilen bir kişinin yorumlarını ve o yoruma verilen cevapları engelleyebilsek. [FM'ye öneri]

0
robertosmix
Bu kıskançlık dolu yorumlarınıza ve size bir gram saygı duymuyorum! Rahatsız ediyor, FM ortamının tadını kaçırıyorsunuz.

Pardus ekibini kıskandığımı gösteren tek bir cümlemi gösterebilirmisiniz?

Hayır anlamadığım birşey var. Gösterdiğim ve göstereceğim bütün somut kanıtlara rağmen nasıl halen böyle düşünebiliyorsunuz? Tübitak'ın Pardus için hazırladığı misyon metninin hiç bir şekilde şu anki çözümle bağdaşmadığını gösterdim. Geliştirilen YALI,PISI,COMAR gibi süslerin zaten daha önceden geliştirilmiş olan konseptlerin kopyaları olduklarını gösterdim. Ne yapılması gerektiğine dair fikirlerimi beyan ettim. Ama kimse bana çıkıp teknik izahlarda bulunmadı.. bulunmaya çalışanlarda bir süre sonra işi kişisel polemiğe, kompleksler savaşına çevirdi.

Baştan sona İngilizce olan bir Alfa sürümü var. 5 günde RC'den stable sürüme geçebileceklerini düşünen, KDE'nin Türkçe desteğine yüklenerek "Türkçe" işletim sistemi geliştirdiklerini iddia eden Pardus ekibi var. Herşeyden önce Pardus'un bir işletim sistemi olduğunu iddia edenler var. Halbuki Pardus bir işletim sistemi değil bir Linux dağıtımıdır. Vs.vs. Size Pardus'un kökünün çürük olduğunu gösterecek o kadar çok gösterge sunabilirim ki...

Ama siz bunların hiç birini okumazsınız, okumadınız da. Çünkü önyargılarınızla yaşadığınız o kadar açıkki.

Keşke seçilen bir kişinin yorumlarını ve o yoruma verilen cevapları engelleyebilsek. [FM'ye öneri]

Eleştirmek ve fikirlerini ifade etmek de bir şekilde değer yaratma ve fayda sağlama anlamına gelir. Ben burada Pardus'a katkıda bulunuyorum. Eğer ciddi anlamda Pardus'u kıskanan ve projenin dibe vurmasını isteyen birisi olsaydım.. Pardus ekibinin ve tübitak'ın yanlış yaptıkları şeyleri görmelerini engelleyecek herşeyi yapardım... mesela sırtlarını sıvazlardım. Ama yapmıyorum. Ben eleştiriyorum ve eleştirdiğim için "b*k atıyor" diye nitelendiriliyorum, "kıskanıyor" diye nitelendiriliyorum, "ortamın huzurunu kaçırıyor" diye nitelendiriliyorum. Bence eleştirenler değil şakşakcılar dışlanmalı. Oda fikir ve ifade özgürlüğünü ellerinden alarak değil, kendilerine gerekli cevabı vererek olmalı. Tabii şakşakcıların verilen cevapları okuyup, anlayıp buna göre hareket edebileceklerinden de aslında şüpheliyim.

Neyse.. haydi sleytr çarmıha ger beni. Belki eğlenceli olabilir?
0
sleytr
Hayır anlamadığım birşey var. Gösterdiğim ve göstereceğim bütün somut kanıtlara rağmen nasıl halen böyle düşünebiliyorsunuz?

Nasıl mı? Şöyle; Pardus ekibi birşeyler yapmak için çabalayan, Linux ve programlama bilgilerine saygı duyduğum kişiler. Pardus hakkında olumlu yorumlarda bulunan diğer insanların bir çoğuda keza öyle. Siz ise benim için hiçkimsesiniz! Yaptığınız çok değerli üretimleri, bilgi birikiminizi bilmiyorum. FM'deki yorumlarınız da çoğu zaman (gene hiçbir zaman diyesim var ama...) bilgi içerikli olmadı, hep eleştiri hem de yapıcı değil yıkıcı nitelikte...

Ama siz bunların hiç birini okumazsınız, okumadınız da. Çünkü önyargılarınızla yaşadığınız o kadar açıkki.

Eğer okumamış olsaydım sizin hakkınızda bu yazdıklarımı yazamazdım. ama evet artık okumak/görmek istemiyorum. Gerekirse bir GM scriptiyle bile kişisel olarak sizin yazdıklarınızı ve gelen cevapları filtreleyebilirim. Bu sizin ifade özgürlüğünüzü engellemez.

Baştan sona İngilizce olan bir Alfa sürümü var.

Pardus'la ilgili yazdıklarınıza özel olarak cevap vermeyi düşünmüyordum. Ancak alfa sürmünün ingilizce olmasına bu kadar çok saldırmanızın programlamaya yabancı okuyucuları yanlış bilgilendireceğini düşündüğüm için birşeyler yazmaktan kendimi alamadım; Siz bir programı Türkçe'leştirdiniz mi? Yada çok dil desteği olan programlar yazdınız mı? Herhalde bunlardan en az birini yapmışsınızdır. Programın kendini yazmaya göre ne kadar zor bir işlemdi başka bir dil desteği eklemek? Yani asıl zor olan çalışan bir uygulama ortaya çıkarmakmı yoksa ona başka bir dil desteği vermek midir?
Birde işe diğer taraftan bakalım. Geliştirici ve uzman kullanıcılar yeni bir programı kullanırken Türkçe arayüzlemi daha rahat ederler yoksa İngilizce haliylemi? Evet İngilizce arayüz ile bir programı çözmek bizler için daha kolaydır. Çünkü "bilgisayar ingilizcesi" bizim gibiler için anadil gibidir. Bu Pardus Alpha'yı inceleyecek, hata bildirimi yapacaklar içinde böyle.
Ortaya stabil bir sürüm adayı çıkınca bunun Türkçe'leştirmenin hiçde zor olmadığını siz de gayet iyi biliyorsunuz.

0
robertosmix
Eleştirilerimi belirtirken, teknik arka tarafa fazla yer ayrımamamdan kaynaklanan anlaşılmama sorunu yaşıyorum. Bunu da kabul ediyorum.

Yani asıl zor olan çalışan bir uygulama ortaya çıkarmakmı yoksa ona başka bir dil desteği vermek midir?

İşte bu noktada birşeyi ifade edersem herşey çözülecektir. O da şu.. örneğin Pardus Alfa'da kullanılan kurulum yazılımı, kütüphaneleri ve alt yapısı zaten hazır olarak geliyor. Pardus ekibinin yapacağı tek şey onu Türkçeleştirmek. Pardus ekibi oturup bir kurulum yazılımı geliştirmiyor, aynı bir işletim sistemi geliştirmediği gibi. Ama türkçeleştirmeyi dahi yapmadan sadece kuruluma resimler koyarak bir sürüm çıkarmak ve insanlardan bunu test etmesini istemek bana çok saçma geliyor. Nihayetinde test eden Türkçe yazımını ve örneğin encoding problemlerini test edemeyecek. "gcc şaşkın.c -o şaşkın" yazıp test etmek başka, "gcc saskin.c -o saskin" yazıp test etmek başka. Tabii.. bu altyapı üzerinde ne kadar çalışıldığı bile şu anda Pardus Alfa'da test edilemez. Peki bu arkadaşlar neleri test ettirmek istiyorlar? Sadece YALI,PISI,COMAR olsa gerek çünkü diğer uygulamaların (yabancı kaynaklı olan) hemen hemen hepsi stable. 3-5 yazılım için bir işletim sistemini insanlara belirtmeden test etmeye zorlamanın ne anlamı var ki. Nihayetinde iyi niyetli arkadaşlarımız Pardus'a katkıda bulunup test etmek için, belki de harddisklerine yeni bir partition açmaya çalışırken hata yapıp, diğer işletim sistemlerini, çalışmalarını kaybedecekler, yada hali hazırda çalıştıkları işletim sistemlerini kaldırıp Pardus'u yükleyecekler. Bütün riskleri göze alıp bütün iyi niyetleriyle birşeyler katma çabası içinde olan insanlara bu şekilde davranılmasını hiç etik bulmuyorum.

Geliştirici ve uzman kullanıcılar yeni bir programı kullanırken Türkçe arayüzlemi daha rahat ederler yoksa İngilizce haliylemi? Evet İngilizce arayüz ile bir programı çözmek bizler için daha kolaydır. Çünkü "bilgisayar ingilizcesi" bizim gibiler için anadil gibidir. Bu Pardus Alpha'yı inceleyecek, hata bildirimi yapacaklar içinde böyle.

Teknik altyapısı sağlam olanların yapacakları test ile.. bir ilkokul çocuğunun veya bilgisayardan anlamayan birisinin yapacağı test arasında ciddi farklar vardır. Birisi mail göndereceğim düğmeyi bulamıyorum der, diğeri SMTP protokolünde ciddi uyum sorunu var der. Her ikisi de ayrı şekilde ele alınması gereken durumlardır örneğin. Ama siz Alfa yı hiç sıkılmadan İngilizce çıkartırsanız, 1) Yurdumun insanı kullanmayı dener, sıkılır, vazgeçer. 2) Ciddi anlamda test edilmiş olunmaz.

Dolayısıyla 5 günde neyin testini yapıp stable sürüm çıkarmayı deneyecekler diye eleştiri yaparken temelde bu ve buna benzer nedenleri kastediyorum. Ama tabii, anlamayana davul zurna az.

Ortaya stabil bir sürüm adayı çıkınca bunun Türkçe'leştirmenin hiçde zor olmadığını siz de gayet iyi biliyorsunuz.

Hayır bu gayet zor ve test edilmesi gereken ciddi bir iştir. Beta'ya kadar ingilizce, stable sürümü de Türkçe çıkarırsanız.. afedersiniz ama insanlar bize bir taraflarıyla gülerler. Dikkat edin "bize" diyorum çünkü nihayetinde batılılar "Türkler bir dağıtım çıkarmış.. yarıldım valla" diyecekler, "Pardus Ekibi birşeyler çıkarmış.. çok komik olmuş" demezler.

Dolayısıyla, eğer iş ulusallığa çekiliyorsa, bu altından kalkılması ve sorumluluğu büyük bir iştir ki, başından beri ben bunu anlatmaya çalışıyorum insanlara.

Ama yok.. ben hala birilerinin tabiriyle "b*k atıyorum" herhalde.
0
yilmaz
kurulum ekranının ingilizce olması hakikaten çok kötü bir sürprizdi. en kısa zamanda o kısımda türkçeleştirilirse çok güzel olacak.
0
sleytr
Yanlış biliyorsam düzeltin. YALI (Yet Another Linux Installer) varolan bir kurulum yazılımının Türkçelemesi değil, sıfırdan yazılan ve her ne kadar adına alçak gönüllü bir şekilde "yet another" deselerde herhangi bir linux kurulum aracı olmak yerine var olanlardan daha iyi ve kolay bir araç olması amaçlanan bir yazılım. Tıpkı Pardus'un genelinde olduğu gibi.

Haber metninde de belirtildiği gibi zaten bu sürüm normal yurdum insanı için değil!!! Bunu sizde bilmenize rağmen bu şekilde yazmanız iyi niyetli olmadığınızı düşündürüyor. Hem gcc'yi test etmeden önce sistemin düzgün bir şekilde kurulup kullanılabilir hale gelip gelmediğini test etsek nasıl olur? Pardus'un öncelikli hedef kitlesi olan normal yurdum vatandaşlarıda yana yana gcc'de Türkçe dosya ismiyle kod derleyebilmeyi beklemiyorlardır sanırım?

0
examachine
Ben Eray Özkural, PISI'nin lead developer'ıyım. Bilkent Bilgisayar Müh. bölümünde doktorama devam ederken bir yandan da çok sevdiğim özgür yazılım camiasına hatırı sayılır bir katkıda bulunabilmek için idealden uzak şartlar altında canla başla çalışıyorum yazın ortasından beri, ve iyi bir ürün ortaya çıkardığımıza inanıyorum bütün takım olarak.

Daha önce takım arkadaşlarımdan bazılarını KDE geliştirme çalışmalarım sırasında görmüştüm ve cartman'le tanışmıştım sadece. İtiraf etmeliyim ki Amiga demo scene'indeki bir avuç arkadaşım ve Bilkent'ten tanıdığım bir kaç tane iyi programcı dışında bu kadar yetenekli ve tecrübeli programcılar olduğunu bilmiyordum. Bunu öğrenmek için bu projeye girmem gerekti.

Yukarıdaki bilgisiz ve kötü niyetli yorumlara fazlamesai okuyucularının kulak asmayacağını umuyorum. Bizim katkılarımız belirlidir ve eminim ki çıkan ürünler kaliteleriyle kendilerini ispatlayacaktır.Bu aşamaya gelebilmek için özveriyle yapılmış yoğun bir çalışma vardır. Bu çalışmanın niceliğini ve niteliğini sitemizdeki kaynaklardan, özellikle subversion deposu, bugzilla ve email listeleri üzerinden inceleyebilirsiniz. Projemizdeki bütün geliştirme açık biçimde yapılmaktadır.

Bu gibi bayağı yorumlar ülkemizde yeni yaygınlaşmaya başlayan özgür yazılım ruhuna sadece zarar verebilir. Paylaşmanın yolu bu değildir. Lütfen bunu iyi düşünün sevgili fazlamesai okuyucuları.

--
Eray Özkural
0
sefalet
bu mesajı nereden atıyorsunuz 1945 Nazi Almanya'sından mı?

Roberto arkadaşımızın tartışma uslubu bence hatalı ama söyledikleri dikkate alınmalı.
0
sleytr
O yazmakta özgürse bende O'nun yazdıklarını görememekte özgürüm!
Sözlerini dikkate almak ise bir tercihtir. Ancak artık benim tercihim değil...
0
bm
bu mesajı nereden atıyorsunuz 1945 Nazi Almanya'sından mı?

Turkiye'den. Acik forumlarda 'bir yetkili birsey yapsin' denmesi bizde de cok rastlanilan birsey. Robertosmix'in tarzini ben de begenmiyorum, ama gelen cevaplar da bilgilendirici oluyor bazen. Iste sudur, budur yerine 'ben gonulden inaniyorum ki memlekete faydalidir', yahut (link verdi de akllma geldi) 'biz yetkiliyiz bizi ikna edin', 'onlar iyi sen kotusun', (bu bana soylendi) 'senin yazdigin yerde Robertosmix seytani da yaziyor onun icin sana da cevap verilmez', ve bitmeyen ad hominem ('sen kimsin?' vs.). Troll bezeri veya kiskirtici davranisin bazen fikir, inanc, kalip vs.'nin ortaya cikmasinda buyuk rolu oluyor.

Butun bunlarin 'gorucuye cikiyor' basligiyla baslayan bir yazismada olmasi ayrica komik. (alkisa cikiyor denmeliydi) Ama 'soru sorun' ile baslayan yazismada soru sorduk diye kopan kiyametten sonra sasirtici degil. Bu konuda malesef berbat bir kutuplasma olmus, teknik icerigi cok cok asiyor.

0
Zebani
Benim milletim bu işte tartış tartış elde var koskocaman bir "sıfır=0"! :) :)

Valla bir kısmını okudum daha sonra baktım sadece atışma ve sataşma var okuyamadım.

Buradan tek anladığım Pardus 'un yeterince ulusal olmadığı ya da ulus kavramının tanımının yeniden yapıldığı. Ben bu ülkede Türkçe dilini kullanan bir ulusun yaşadığını sanıyordum. Umarım yanılmıyorumdur???
0
Zebani
http://www.tuxworkshop.com/blog/content/pardusalpha1.png
0
bahadirkandemir
Alpha 1 hazırlandığında PO çevirileri tamamlanmamıştı. Çeviri eksikleri, birkaç saatte tamamlanacak şeyler. Büyütmeyin...
0
barismetin
Bu yazdıklarınız ayıp olmanın ötesinde. Herhalde bir olguyu ezmeye çalışmanın en kolay yolu farklı açılardan bakıldığında farklı sonuçlar çıkarmanızı sağlayan soyut durumlara saldırmaktır. İddianızın gerekçeleri elle tutulur kavramlar olmadığı için ispatına da gerek kalmaz. Sonuçta, hiç değilse henüz karar aşamasına gelmemiş beyinlerde bir soru işareti oluşturmak da amaç doğrultusunda bir katma değerdir.

'alkışa çıkıldığını' ima bile eden yorumlar olmadığını size yanıt olarak vermem de bu nedenle havanda su dövmeye çalışmak olacaktır. Gizli saldırıların avantajlarından bir tanesi de inkar yolunun her zaman açık olmasıdır zaten.

Öte yandan, yadsınamaz bir gerçek ise yazdıklarının olumlu sonuç verme ihtimalinin olduğunu dile getirdiğiniz kişinin doğrudan bireylere hakaret etmekte olduğudur. Yazdıklarından açıkca yazılım geliştirme deneyimi olmadığı anlaşılan kişi, sizin yukarıda sergilediğiniz tavrın aksine, alenen proje çalışanlarını kışkırtacak hakaretleri sıralamaktadır. Belki düşük ahlaki değerleri yüzünden, bekli de (daha acısı) bu iki yöntem birbirini destekleyen yöntemler olduğu için.

Uludağ projesi yalnızca geliştirdiği ürünler ile değil kullandığı özgür yazılımlara doğrudan destek vererek özgür yazılım camiasına katkı sağlayan bir projedir. Zaten bu daha şimdiden projeni katkılarının diğer özgür yazılım projelerinde kullanılması durumun apaçık bir göstergesidir. Projenin bu duruşu ise tamamen proje geliştiricilerinin tasarrufudur. Proje geliştiricileri hem Uludağ projesine hem de dışarıdaki özgür yazılım projelerine yalnızca çalışma saatlerinde değil hemen her gün yaptıkları fazla mesailer ile destek olmaktadırlar. Hal böyleyken, özverili çalışmalarını sürdüren geliştiricilere yalnızca projenin çalışanları oldukları için yapılan bu hakaretlerde bir mahzur görülmemesi kesinlikle kabul edilemez.

Uzun süredir takip etmediğim bu sitedeki tartışmaları arkadaşlarımdan duydum ve konu ile ilgili tüm yorumları okudum. Daha fazla vaktim olsa diğer yorumlara da yanıt yazamayı düşünebilirdim fakat dayanağı olmayan sözler üzerine yapılan tartışmaların sonuçsuz bırakılmaması için şu anda sarf edebileceğimden fazla emek gerekiyor. iyi günler...

--
Barış Metin
Pardus Geliştiricisi
0
bm
Yukarida soyledigim 'bu konuda berbat bir kutuplasma olmus'un teyidi Baris Metin efendiliginde ve terbiyesinde birisi tarafindan ancak boyle yapilirdi.

'Gizli saldiri' yapmam icin sizin benim bir sekilde hedef ve dusman belledigim insanlar olmaniz ve belki acik saldiri yapamayacak durumda olmam lazim degil mi? Belki ben boyle bir serefsiz dusman degilim? Hadi diyelim serefsiz olduguma kanaat getirdiniz, belki dusman degilim? Kotuluk olmayan yerde kotuluk goruyor olabilir misiniz acaba? Belki baska yerden baksaniz baska turlu gozukecek?

'Bizim yanimizda olmayan bizim karsimizdadir' diye dusunmek de insanlik hali, ama pek hayirli bir hal degil bence. Bu halden cikmaniz evvela size cok faydali olacaktir diye dusunuyorum. Kotu niyet, gizli saldiri filan gibi seyler dusunmeden lutfen FM baglaminda bug bildirimi diye algilayin bunu, ama arzu ederseniz wontfix statusune girebilir tabii.

0
barismetin
Yanımızda (kendi adıma konuşayım, yanımda) olmanızı beklememek ile birlikte, ciddi bir noktayı göz göre göre kaçırdığınızı hissediyorum. Alenen kişiliklerimize hakaret edilmesini kabul edilebilir, dahası faydalı olarak tarif ediyorsunuz. Yazdıklarınızdan en kabul edilemeyecek olanı da bu zaten.

Diğer bir taraftan, geliştiricilerden herhangi birinin bu yönde söz sarf etmemiş olduğu bir konuda, 'bunlar görücüye değil, alkışa çıkmış' tavrınızla 'berbat kutuplaşma'yı yererken aynı zamanda bir kutupta yer ediniyor olmanız son derece çelişkili bir tutum.

Yazmış olduğum bir kaç yazıdan, efendiliğimi yücelterek, beni tasfir edebildiğinizi fark ettiğim için sormama izin verin. Görebildiğim kadarı ile proje kaynak kod deposu ve şimdiye kadar üretilen belgeler ciddi bir bilgi birikimi oluşturmanız için fazlası ile yeterli olmuştur. Proje ile ilgili yapılan yorumlara kulak vermeden önce ne kadar araştırma yaptınız?

"Şurada arkadaşlarla laflıyoruz, bende söylüyorum" diye düşünmek de insanlık hali, ama bu da bence pek hayırlı değil.
0
bm
Sirf yazdiklarinizdan degil cikarrttigim efendilik? Gordum ben bir kisminizi GNU toplantisinda. Cok sevdigim insanlar da bilhassa adinizi vererek insani meziyetlerinizi ovduler bana -- bunlari yanlis cikartacak birsey gormedim ben.

Burada cikan problemlerin dayanagi su bence (onun icin Sefalet'e cevap verdim zaten): kotu niyetinden emin oldugunuz belli olan birine cevap vermeye mecbur hissediyorsunuz gelistiriciler olarak. Boyle bir mecburiyet yok, onun konusmayi cektigi mecra icinde konusmaniza da gerek yok. Zannediyorum 'dayanamiyorum' gibi birsey deyince skoylu'ye de soyledim, soylemeye de gerek yok aslinda: nette acik forumlar boyle yerler, aptalindan mutecavizine, dusmandan provokatorune kadar bir suru itici insanin cok genis sinirlar icindeki hareketlerinden birseyler cikartabiliyorsaniz kardasiniz. Buna dayanmayi ogrenmek, 'cok kotu' insanlarin dediklerine de bakip niye yanlis olduklarini anlamak da gayet faydali oluyor. Ben burada buyuk olcude 'insanlarimiz ben memleketten uzakken ne hale gelmis' sorusuna cevap bulmak icin vakit geciriyorum mesela, Robertosmix'in yaptigi islerden cok aldigi tepkiler bu bakimdan isime yariyor. Uc bes sey soyleyeyim hemen aklima gelen:

-- Devlet-vatandas ilisikisinde hesaplasmayi otorite kullananlarin otoriteyi verenlere hesap vermesi degil, vergi verenlerin maas alanlara hesap sormasi olarak goruyor Robertosmix. Cevap verenler de bu kabule ses cikartmayip, o temel uzerinde konusuyorlar. Bu cok garip aslinda. (Polis yolda adam dovse, issiz vatandas 'ne yapiyorsun' diyemeyecek yani!)

-- Robertosmix en nihayet buldugu/sevdigi bir iste calisanlari o isin ust seviye planlamasindan sorumluymus gibi gorse nasil davranacaksa, oyle davraniyor. Cevap verenler de belki kendi vermedikleri kararlari savunmak durumundaymis gibi davraniyorlar. Burada konusulan 'vergi veriyorum Corc' ezberi nasil bir ezberse, 'burada sadece calisiyorum Corc' diye de bir ezber de var ayni yerde halbuki. O nedense akla gelmiyor. Ustelik Skoylu'nun -- benim anladigim o kadro icindeki bir dinozor olarak -- bunu zaman zaman 'gel sunu yap dediler yapiyoruz' diye soylemesine ragmen gelmiyor. Mikrosoft'da calisan Bill Gates'i savunmakla mi yukumlu olmali? Hakli haksiz, tecrubeden veya alerjiden dolayi devletin direkt dahil oldugu islere cok supheci bakan bir kitle var memlekette. Bu insanlar korkudan konusamiyordu, artik konusuyorlar (skoylu'nun kurumumuz memleketin iyiligini elbette sizden bizden iyi bilir tipi bir lafinin hedefi olmus biri olarak soyluyorum bunu). Telekom'da calisan muhendis, Telekom'a girdirdigimiz zaman ne kadar hedefse; milletvekilinden basinina kadar itici bir sekilde siririlen bir devlet projesine gosterilen tepkide gelistirici de o kadar hedef. Ama belli ki bunu bu sekilde dusunmuyor insanlar. Cok kolay bir sekilde iki taraf da 'sen kimsin'e ceviriyor isi.

-- Robertosmox butun hadiseyi 'milli dava' haline getiren sey olarak gorebildigim 'devlet bir takim Turklere birsey yaptirirsa memleket ileri gider one gecer vs.' kabulunu devamli soyluyor. Tercihi gorebildigim kadariyla devletin bu isin basina Robertosmix'i getirip butun bitlerine bir sekilde bayragimizin dikilmis oldugu birsey yazdirmasi. Skoylu bunu yakalayabilecekken, kendi kurumunun bu konuda yetkili oldugunu ima/iddia eden birseyler yazip benim cenemi masaya vurdurmustu mesela (linki gorunce hatirladim). Robertosmix aslinda bu bakimdan yaratilan pazarlama havasi icinde 'milli davaya hizmet' safinda. Belli ki bunun farkina varilmiyor.

Benim simdi aklima gelenler bunlar Robertosmix'in ortaya cikartmakta araci oldugu seyler acisindan. Az mi? Bunun karsiliginda insanlar -- bence hic gerek yokken -- uzulmemis olsalar net kar aslinda. Nette komunistten fasiste, Allahsizdan murteciye, hirsizdan cahile kadar (bir kismi burada belki) her turlu lafi isitmis, ustune 'basa gelince senin kafani kesecegiz' yahut 'dedelerimizin intikamini ulasabildigimiz yerlerdeki sizlerden alacagiz' tipi e-maillere maruz kalmis biri olarak ekranda gorulen seylerin bu kadar ciddiye alinmamasinin neti dibine kadar kullanmak icin gerekli olabilecegini de dusunuyorum. Ozellikle yine Sefalet'in ima ettigi sekilde 'birisi ne gorecegimize karar versin' tarzindan hoslanmadigim icin ona cevap verdim.

Sosyal olusum vs.'den bahsedilen bir baglamda sarfedilmis 'alkisa cikti' lafininin hedefinin gelistiriciler olmadigini dusunmeyi bir deneyebilir misiniz? Haberi gecen loker gelistirici olmadigini, sadece taraftar oldugu soylemisti bize evvelce. Memlekete faydalidir, kusur bulma destek ol diye bir hava yok mu sizce? Ozellikle bu berbat olarak nitelendirdigim olusumla ilk tanismama vesile olan 'soru sorun'un pesinden olanlardan sonra? Yine tepki alan 'sIkIsIk yol haritasi' mevzuunda 'niye boyle' sorularinin belki 'yahu bu gurubu niye bu duruma sokuyorlar' diye sorulmus olabilecegini dusunmeyi de deneyebilirsiniz. Yahut statik olsa dahi murakabesi cok zor olacak olan, ustelik haraketli hedef milyonlarca satir kodu paketleyen bir kadronun, 'bunlar yaptigi icin milli guvenlik acisindan guvenilir' seklinde bir propagandayla makul olmayan bir yuk altina sokulmasinin, kullananin da dogru olmasi cok zor birseye inandirilmasinin sakincalarini dusunuyor olabilirler mi acaba 'niye boyle reklam yapiyorsunuz' diyenler? Pekiyi bu paragrafi yazanin bunlari 'gizli saldiri' maksadiyla araya sIkIstirdigini degil, hakikaten samimi olarak dusundugu ve endiselendigi seylerden aklina gelenler olarak yazdigini dusunmek imkansiz midir?

Bence konuyla alakasi yok ama nelere baktigimi soyleyeyim. Calisan CD'yi kurdum. Hatta ziplayan ikonlari filan ablama gosterdim (kendi islerini dahi ailesine gostermek huyu olmayan biri icin onemli bu). Comar ve pisi belgelerini okudum. Comar benim hakim olmadigim bir problemi cozuyor ama duydugum/gordugum kadariyla yepyeni bir tarz iddiasiyla geliyor. Arzum gecen sene Usenix'e bu konuda bildiri gitmesiydi. Bu vesileyle konuya hakim olan insanlara anlatilirken kimseye yuk olmadan ben de anlayacaktim. Olmadi, bu sene insallah. Pisi'de Pkzip'e biraz sasirdim. Ayni problemi belki pax+7z yahut bzip2 ile cozup PKzip'in amacina uygun olup olmadigindan emin olmadigim ama pax'in her halukarda takip edecegi link, acl vs. seyler ve bu tip ozelliklerde olmasi muhtemel ilerki gelismeler icin yuku oraya atmanin niye makul bulunmadigini anlamaya beynimdeki hazir bilgi yetmedi. Dogrusu ilgilenmedim de fazlaca, kaciriyorumdur muhakkak birseyleri. SVN'ye soyle bir baktim proje ilk ortaya cikinca, simdi ara sira birisi link filan verince bakiyorum. Burada yukariya patch gonderiyoruz dendikce hem soruyorum 'sunlari listelemek mumkun degil mi?' diye hem google'dan 'upstream' programlara giren Pardus kaynakli patchleri bulup bakmaya calisiyorum. (Bu arada soyleyeyim, eger ille de Robertosmix'e cevap vermek gerekiyor idiyse, liste icindeki isimler yerine iste su programin su hatalarini, bu programin bu hatalarini biz duzelttik, sunlar da Turkcelestirme patchi buyurun hepsinin listesi burada tiklayin bakin deyip noktayi koyabilirdiniz.)

Bu projenin hedef kitlesi icinde degilim ben. KDE, OpenOfis kullanmiyorum, zevkli/uyumlu gorunus ve ikon setini gorunce de 'ne cici' deyip kendimi onlari gormez hale getiririm herhalde. Isim TR'de degil, yazilim gelistiriyor olsam bile hedef platform olarak dusunmek icin bir sebebim yok. Eger soylendigi gibi devlete bu dagitim kullandirilacaksa asil devletle is yapmak isteyenlerin bakiyor olmalari lazim diye dusunuyorum. Tanidiklarimin aklina 'yahu Trolltech'in temsilcisi olsaniza' diye seyler de ekmeye calisiyorum. Aklima gelenler bunlar. Haa bir de vatandas olarak gelisimi takip etmek icin o barometre cok hosuma gidiyordu, birkac ek daha yapilsaydi hergun maymun gibi tiklayip bakardim, ama olmadi malesef. Insanlarin girdigi hal vs, haricinde gelistiriyi ilgilendiren baglamda yaptigim budur.

Yani Pardus gelistiricisinin asil isi acisindan hic ilgilenmemesi gereken biriyim. Sukunetini muhafaza eden birisi (belki bir buyuk? bir idareci?) kosup mudahale edemeden maas filan aciklama haline sokuldugunuzdan beri de bu konularda laf etmekten korkar oldum. Sefalet'in yazisi tam Orkut'ta birisi netle tanistigimdan beri bilmemkacinci kere bana 'bu Turk gurubuna moderator ol' filan dedigi zamana denk geldigi icin, elimden kacti cevap verdim (orada da mesela galiba Islam fenadir diyenlere tahammul edilememesiydi. Milyonuncu kere olan is Turk konsantrasyonun yuksek oldugu yerlerde.)

'Acele yazdim onun icin uzun oldu'nun guzel soylenmisini ekleyiverin buraya. Simdilik bu kadar, bence hic laflamayla vaktizi kaybetmeyin, kendinizi de uzmeyin, birakin burada insanlar konussun veya 'afkuruyorlar' filan diye dusunun. Benim idaresiyle bir alakam yok ama belli ki insanlarin uzulmesi icin yapilmis bir yer degil burasi, sIkIlIyorsaniz bakmayin, rahat edin.

0
barismetin
>> kotu niyetinden emin oldugunuz belli olan birine cevap vermeye
mecbur hissediyorsunuz gelistiriciler olarak.

Tümü ile yanıldığınızı söylemek zorundayım. Aksine kötü
niyetinden emin olduğum (yine kendi adıma konuşmak zorundayım)
kişilere cevap dahi vermiyorum. Burada ikili tartışmalarda cevap
verdiğim kişiler, anlam veremediğim bir şekilde üstü örtülü
sözleri yalnızca bilgisayar başındayken sarf eden, en azından
yüzünü görmüş olduğum kişiler.

İlk defa Uludağ projesi ile ilgili tartışmanın açıldığı,
yanılmıyorsam Erkan Tekman ile yapılan program sonrasında (veya
öncesinde) buradaki tartışmada da bu böyleydi. Bu konuda
istikrarlı bir yaklaşım içerisinde olduğumu zannediyorum.

>> Ben burada buyuk olcude 'insanlarimiz ben memleketten
uzakken ne hale gelmis' sorusuna cevap bulmak icin vakit
geciriyorum mesela, Robertosmix'in yaptigi islerden cok aldigi
tepkiler bu bakimdan isime yariyor.

'Memleket'imden insan manzaraları' almak için doğru bir yerde
misiniz bilmiyorum. Artık takma adına bir kişilik verdiğiniz
kişinin yorumları sosyolojik incelemenizde işinize yarıyor da
olabilir, bunu da bilmiyorum. Fakat açıkça söylediğim gibi bu
kişi hakaret ediyor. Yaptıklarını faydalı bulmanızı bu yüzden hiç
bir şekilde kabul etmem. 'Her deneyde bir kaç fare ölür' de
diyebilirsiniz tabi ama bunun da (özellikle sosyolojik bir
araştırmada) hiç faydalı olmadığını zannediyorum.

Bunun dışında araştırmanızdan çıkarttığınız sonuçlar gerçekten
beni fazla ilgilendirmiyor. Yalnız 'ben vergisini ödeyen bir
vatandaşım' benzetmesini ilk ortaya attığım için; 'burada sadece
calışıyorum Corç' önerinize yanıt vereceğim.

Ben 'burada sadece çalışmıyorum', inandığım bir iş için
çalışıyorum. En başından beri bu projenin özgür yazılım camiasında en
iyi şekilde var olabilmesi için çok ciddi emek harcıyor olduğumu, hiç
mütavazi kabul edilmeyecek bir tavır olmasına rağmen gönül rahatlığı
ile söyleyebilirim. Diğer çalışma arkadaşlarım için de aynısı
geçerli. Neresinden bakarsanız bakın bu önemli bir proje. İster ulusal
çıkarları düşünün, ister alışılagelmiş çözümleri iyileştirmeye çalışan
teknolojik katkısını düşünün, isterseniz etrafında oluşmaya başlayan
geliştirici/kullanıcı topluluğunu düşünün, isterseniz de var olan
özgür yazılım projelerine katkılarını düşünün. Bu bizim için yalnızca
çalışmakta olduğumuz bir proje değil, inandığımız bir proje.

>> 'yahu bu gurubu niye bu duruma sokuyorlar' diye sorulmus
olabilecegini dusunmeyi de deneyebilirsiniz.

Bu konudaki yaklaşımınızın da son derece yalnış olduğunu söylemek
zorundayım. Bunu daha önce de benzer bir şekilde dile getirmiştiniz
(yozlaşmış düzende bizim de kötü örnekler ile beslendiğimizi ima
ederek).

Kimse 'bu grubu' istemediği bir duruma sokmuyor, sokamaz da
zaten. Böyle bir durumda 'bu grup' diye bir şey olmazdı, bizi
tutamazlardı. Bunu aklımda en ufak bir soru işareti olmadan
söylediğime emin olabilirsiniz. Yol haritası ile ilgili tartışmayı
burada sürdürmeyecek olmak ile birlikte, sürüm yöneticisi olarak yol
haritasını diğer geliştiriciler ile birlikte tartışarak ortaya
koyduğumuzu söyleyebilirim. Zaten başka bir geliştirici bu yönde
açıklama yapmıştı.

Bir diğer taraftan, sosyal tartışmaya teknik konuları sokarak kafa
karıştırmayacağım, bu yüzden neden PKZIP konusu ile ilgili tartışmanın
da liste arşivlerinde olduğunu söylemek ile yetineyim. Kaynak kodu
ortaya koyup 'böyle yaptık' demek yerine önce belgeyi ortaya koyup
üzerinde tartışılabilecek bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz
genelde.

'pardus yamaları' konusunda ise;
http://paketler.uludag.org.tr/sources.html adresinin analiz için
yeterli olmasa bile fikir oluşturabilecek bir kaynak
olabilir. Adresten kaynak paketlerin uygulanan tüm yamalarına da
ulaşılabilir. Yazılımlara yalnızca bizim yaptığımız yamaları, böyle
bir ispata gerek duymadığımız için listelemiyoruz. Yine de SVN commit
logları bu bilginin çıkartılabilmesi ihtiyaç duyarsanız doğru
kaynaktır. Bu işi sizin için otomatik olarak yapacak bir araç yok, ama
bu açık olarak geliştirilen bir özgür yazılım projesi. Yapmak
isterseniz kimse elinizi tutmaz.

Bir diğer konu; sizinle tartışmanın nedeni sizi Pardus'un hedef
kitlesindeki bir birey olarak görmem değil. Bu ayrı bir
konu... Buraya yazmamın nedeni yanlış olduğunu düşündüğüm
(bazılarından emin olduğum) fikirlerinizin yanlış olduğu noktaları
size tarif etmek.

İnsanların 'afkurduklarını' hiç bir zaman düşünmem. Fikir
fikirdir. Fikri dile getirebilmek yetenek, bilgi, kimi zaman da eğitim
ister fakat dile getirilmelidir. Ancak fikirleri dile getirmek ile
hakaret etmek özdeş eylemler değildir. İkincisine bazen kulak
tıkarım bazen ise cevap veririm. Bu da benim tasarrufumdur...

iyi günler.
--
Barış Metin
0
bm
kotu niyetinden emin oldugunuz belli olan birine cevap vermeye mecbur hissediyorsunuz gelistiriciler olarak.

derken Robertosmix'i kastetmistim. Belki yanlis anlasilmistir.

Kalanina ellemeyeyim, ben sizi anladim zannediyorum. Simdi yalan soyleyip size de tamamen anlatabildigimi zannediyorum demeyecegim, ama birakmak icin dogru yer oldugunu dusunuyorum. Yalniz bir sey ekleyeyim:

Fareler olmek zorunda degil, olmuyorlar, ortadaki zehir olduren degil sadece 'oldum' dedirten bir zehir. Nasil anlatayim, fiziksel mulkiyet fikri mulkiyet farki gibi mi diyeyim?

0
barismetin
>> derken Robertosmix'i kastetmistim. Belki yanlis anlasilmistir.

Evet, yanlış anlamışım. Fakat yanlış anlamamın nedeni zaten o kişi ile doğrudan hiç bir tartışmaya girmemiş olmam. Arada günlüğümden dilediğimi söylerim, ama o da kişisel günlüğüm zaten, bir tartışma ortamı değil. Takma isimler arkasına saklanan her troll ile tartışıyor olsaydım sanırım hiç bir iş yapamazdım.

Kendimi anlatabildiğime sevindim, bırakmak için doğru nokta olduğuna katılıyorum, bu yüzden ben de kalanına dokunmayacağım.

Yalnız, bundan sonra hata raporu yapmak isterseniz (kişisel olarak bana hata göndermek isterseniz) en azından takip ettiğim bir kanal kullanmanızı isteyeceğim. Benzetmeyi kişisel almayacağınızı umarak, burada yaptığınız hata raporunun Taksim'de ellerim cebimde dolaşırken Linux kernel ile ilgili konuşmamdan çok da farklı olmadığını düşünüyorum.
0
bm
Yalnız, bundan sonra hata raporu yapmak isterseniz (kişisel olarak bana hata göndermek isterseniz) en azından takip ettiğim bir kanal kullanmanızı isteyeceğim. Benzetmeyi kişisel almayacağınızı umarak, burada yaptığınız hata raporunun Taksim'de ellerim cebimde dolaşırken Linux kernel ile ilgili konuşmamdan çok da farklı olmadığını düşünüyorum.

Ne munasebet, nicin alinayim? Yoktur oyle huylarim, ama hassasiyetiniz icin tesekkur ederim. Dediginiz tamamen dogru ustelik. O PKzip isi sizin nerelere baktiniz sorusuna cevap vermeye calisirken gormustum diye aklima geldi, yazivereyim en azindan uretilen dokumanin okundugunu bilsinler diye dusundugum icin yazdim, hata oldugu icin degil.

0
skoylu
Bizim millet olarak, daha doğrusu insanlık olarak, garip ve son derece gelişmiş bir anlama kabiliyetimiz vardır. Elbet eski bir dinozor olarak benim bu kabiliyetten pek anlamamam normaldir. Örenğin, "Eski komşularımdan pek memnundum" dediğinizde, yeni komşular hemen "Yeni komşulardan, yani sizlerden, memnun değilim" şeklinde söylediğimi anlarlar. Diğer yandan konunun bütünlüğüne değil, cımbızla seçilmiş aradaki sözcüklere yoğunlaşırız. Darwin "Göz gibi karmaşık bir sistemin evrimle oluşmasını izah etmek çok güç" diyor, bakın o da kabul ediyor evrimin açmazını deriz mesela. Oysa darwin konunun devamında olayı güzelce açıklar. Sizinki de benzer bir ileri algılama anlama durumu sanıyorum. Ben hiç bir zaman benim kurumum herşeyin iyisini bilir demedim. Ama bu kurumda işler önce detaylı incelemelerle, prodüktüv, realist vb. olacak şekilde yapılır dedim. Eğer bu kurumda böyle bir proje bir yapılması istenmişse, bunun gerçekten faydalı olup olmayacağı analiz edilmiştir. Bu proje başarısız olabilir (her proje gibi, bu ihtimallerden biridir), ortaya makul bir dağıtım çıkmayabilir. Ama bu hedeflerin yanlışlığını göstermez. Web sayfasında vizyon ve misyon şeklinde belirtilen ana hedeflere ulaşmada bu proje bir araçtır. Projenin başarısız olması (ki ben buna pek ihtimal vermiyorum), bir dağıtım üretmek yoluyla

http://www.uludag.org.tr/hakkimizda.html

sayfasında belirtilen misyonun gerçekleştirilemeyeceği anlamına gelmez. Bu sadece dağıtımı yapmakta yanlış yolda olduğumuz gösterir.
Eğer insanlara hata yapma fırsatı vermezseniz, bir adım yol alamaz, bir adım ileri gidemezsiniz. Von Braun'un Ay'a gidecek ilk satürn'lere başlamadan önce, Hitler'in V1/V2'lerini yapmadan önce kaç bin (yazıyla bin, 10? 20? 50?) başarısız deneme yaptığını biliyor musunuz? Eğer siz insanları ilk hatalarında tokatlar, hata yapmalarından korkarsanız, aksini yapanlar aya giderken siz yaya gezmeye devam edersiniz.
Suya sabuna dokunmamak, bir tarafta LKD, bir ik üniversite filan yapıyor bir şeyler demek, yerinde oturup ahkam kesmek vs. kolay olandı. Uludağ projesi ve onu üstlenen kurum, zor olanı seçmiştir. Bir şeyler üretmek, bir adım da olsa ileri gitmek istemiştir. Elbette, hiç bir şey yapmayan hiç göze batmaz, hiçte eleştiri almaz. Burdaki gibi mesnetsiz hakaretler vs. hiç duymaz. Eğer daha iyi bir yol siz biliyorsanız, bir adım ilerleme yolunda, buyrun, bekleriz elinizi taşın altına..
0
bm
Skoylu, burada iki dinozor olarak bunu konusuyoruz ondan sonra insanlar uzuluyor. Sizin yazdklarinizla ilgili bu konuda atifta bulundugum konusmalarda herhangi bir yanlis anlama var idiyse duzeltmeniz icin oralarda bol bol firsat vardi. Burada Robertosmix'in alintiladigi yerde ustelik cevap olmayan bir cevap da vermissiniz, dinleyen biri sisip 'el insaf, bu cevap midir?' demis. Ayni sekilde belli ki dogru anladigim bir konuda (zemeberek/ozel insiyatif) bana insanlara ve kuruma haksizlik yaptigimi hissettirip ozur dilettiniz, ben ozur dilemekten imtna den biri degilim ama yaptirtmaniz kocaman adama yakisti mi? Simdi de burada ciktiniz efendim v1,v2 yok Darwin'in gozu bilmemne diyorsunuz. Yani bm engin bir kultur karsisinda durdugunu anlasin, cahilce davranmasin herhalde hesap. Ben kor cahil dahi olsam (ki herhangi bir kultur iddiam yok benim) tutar tarafi var mi bunun?

Yeterince acik olmadiysa bir seyi acikca soyleyeyim, bu konuda burada tarz olarak fevkalade yaniltici oldunuz. Denk gelip ogrendigim bir konudan ornek vereyim. Lisansti bilmemneydi konusunda soru soruldukca saga sola kayarak hersey ince ince dusunulmustur tartilip bicilmistir sudur budur bir suru genel iddiada bulunup burada bana 'yahu oyleyse su ic yazismayi raoprlari acin, gorelim biz de anlayalim' (ozellikle GPL/kanunlar, Qt vs. konusunda) diye de elli kere sordurtup 'dilekce ver'e baglattirdiniz. Cevabi denk gelip ogrendim, _yok_ bu ince calisma -- Erkan beyin agzindan umum icinde duydugumdan anladigim budur. Hic de ayiplamadim, burasi dun ABD idiydi de bugun TR olmadi, bir misyonla yola cikmis insanlar elbette bazen mevcut sartlar icinde bir yere varmak icin bu sekilde insiyatif kullanmak durumunda kalabilirler. Belki benim tercihim baska turlu olurdu, o ayri, ama iste orada tasin altina el koymak benzeri birsey devreye giriyor ve itham edici birsey soylemek yersiz. O isin o tarafi, hicbir fenalik yok. Sizi ve beni burada maymun eden diger taraftarlari ise cok ayipladim, cunku olmadigini _bildiginiz_ seyleri sorana 'yok kardesim bu' demek yerine ellibin lakirdi ile varmis da ben devletime karsi edepsiz oldugum icin ulasamiyormusum gibi anlattiniz. Cok zor degildi bunlari duzgun soylemek veya hic o havayi yaratmamak. Cevaplarin 'hayir ugrasilmadi' olmasi da ayip degildi. Siz dinozor olarak boyle yapinca, _belki_ gencler de henuz kivrak lafla soru bertaraf etme aliskanligini tam kazanamamis insanlar olarak alt tarafi 'yahu taraftar ve destekcileriniz X, Y ve Z'ye can-i gonulden inaniyorlar, onlari inandiran seye artik istatistiktir rapordur neyse biz de bakalim' dedigimiz zaman dogrudan 'sen bize hesap mi soruyorsun, vaktimizi hesap vermeye mi harcayacagiz'a bagliyorlar. Upstream'e kabul olan patch birdir bindir, murakabe elli satirdir milyon satirdir onemli degil halbuki. Robertosmix'in saptirmasiyla maas isine donen (ve insanlari uzen) butce de onemli degildi aslinda. Onemli olan, bence, inanilan sevinilen ve idda edilenin saglam bir seffafliga baglanmasiydi. Alt tarafi devletin yapmasi filan haricinde, 'bir kadro bunu iyi ogrense iyi olur' amacina benim de katildigim bir konuda, biraz daha komprime aciklik ve buyuk iddialarin arkasinin doldurulup hem urunun hem kadronun gelismesini gormek istiyordum, onun yerine bir rakkas seyrettim burada. Simdi de bana Darwin, Von Braun deyip devam ediyor. Yapmayin, biz belki birbirimizi kirmadan uzmeden konusuruz ama belli ki bu haller kutuplasma ve onu muteakip bu sefer bunda dahli olmayan insanlarda uzuntu yaratiyor. Manasiz.

0
examachine
Şu anda "failure is not an option", en azindan pardus 1.0'ın çıkması açısından. :) Çünkü işin büyük kısmını çoktan bitirdik. Yol haritamızda kritik denilebilecek az sayıda iş var. Şöyle bir bakıyorum şu anda... Yapılandırmayla ilgili iki tane alt-projenin sonuçlandırılması var bir tek gördüğüm basit olmayan, onları da inşallah yetiştireceğiz.

--
Eray Özkural
0
FZ
Uzun süredir takip etmediğim bu sitedeki tartışmaları arkadaşlarımdan duydum ve konu ile ilgili tüm yorumları okudum.

2000 yılından beri üye olduğunuz FM ortamına 5 sene sonra, 2 tartışma yorumu ile dahi olsa katkıda bulunmuş olmanız sevindirici.
0
bm
Oyle de battik boyle battik. Seninle ugrasayim biraz simdi: FM'e yazi yazmak 'fedakarca hizmet edilmesi' gereken bir amac midir ki bu kinayeyi yapmak aklina geliyor? Uye olmus pasa keyfi istememis ve yazmamis, ne var? (senden sonra en cenesi dusuk benim, hani ortama uyup CV MV istersen soyleyeyim). Ciddi soruyorum, ama gereken yerlere gulen surat ekleyerek oku tabii.
0
FZ
Yok, hizmete gerek yok :) İnsanlar yazsa da, yazmasa da biz nasıl olsa duyurularını yapmaya devam ediyoruz. Sorun değil yani. Bazen bazı üyeler seviyeyi beğenmediklerini iddia ediyorlar, aklıma o geldi, yani en nihayetinde burada hiç kimse tepeden inmeci şekilde merkeziyetçi olarak seviye filan belirlemiyor, kolektif bir durum var, hatta hatta "emergent" bir durum var (bunu demesem çatlardım), şikayet etmek yerine düzgün ve teknik cevap verilir, hooop seviye yükselir, sen benim kim olduğumu biliyor musun, git kime istersen şikayet et, siz anlamıyorsunuz bizim yaptığımız işi, vs. denir, hoop seviye düşer. Misal, bir konu oluyor, TDK filan, bakıyoruz Sabancı Üniversitesi'nden Kemal Oflazer hoca gelip yazmış, bilgi vermiş (daha önce de NLP konuları açıkdığında gelip yazdığını hatırlıyorum). Örnekler çoğaltılabilir elbet, "teknik konulardan bahsetmiyorsunuz!!!" diye yaygara kopanlar olduğu zamanlarda gayet derinlemesine teknik muhabbetler döndüğü oluyor mesela. Yani FM de, büyük bir sosyal oluşumdaki gariplikleri bünyesinde barındırıyor görüldüğü gibi.

Seviye böyle bir şey, yani insanların katkısı bunu belirliyor. Tabii ki bu katkı da, "niye katkıda bulunmuyorsunuz yaa!" şeklinde bir duruma konu olamaz, isteyen yazar istemeyen yazmaz. Biz yine haber yapmaya, insanların projelerini Türkiye'ye tanıtmaya devam ederiz...

Arada kinayeli laf eder miyiz, işte görüldüğü üzre bazen ediyoruz demek ki, bu da bizim kusurumuz olsun. İnsanların yazmasından şikayetçi değiliz bilakis, düzgün, detaylı, doğru ve bilgilendirici yazabilecek olanlar yazsın isteriz, yayın politikamız bu yönde, bunu özendirmeye çalışırız. Kinaye olsa olsa ona yöneliktir yani yazsanız ne güzel olur şeklinde. Tabii ki bunu ciddiye alıp almamak insanlara kalmış, kimse çoluk çocuk değil ve kimseye de bir şeylerin doğrusunu, yanlışını öğretecek halimiz yok, düşüncelerimizi ortaya koyar ve tartışırız, en nihayetinde hep birlikte yuvarlanıp gidiyoruz şu üç günlük dünyada. Durum, benim açımdan bundan ibaret.

Not: Ama ciddi ciddi robertosmix'in kimliğini merak etmiyor değilim doğrusu, böyle enteresan bir gizem havası var ;-) Soranlara da "söylemem" filan diyor. Garip geliyor bana, bir insan böyle genel bir tartışma içinde neden saklasın ki kimliğini. Adım sanım şudur, şurada çalışıyorum, şu projelerle uğraşıyorum vs. demek devlet sırrı mı (kimse kimliğini açıklamak zorunda değil elbet, sadece FM ortamında özel olarak bunu açıklamak istemediğini belirten biri ile ilk kez karşılaştım son 5 sene içinde).
0
barismetin
Sitenin seviyesi konusunda fazla bir yorumum olmayacak. Kişisel olarak kimi zaman beğenmediğimi daha önce günlüğümde yazmıştım zaten. Ayrı bir konu ve izlenimim üzerinde tartışmak benim açımdan getirisi olan bir konu değil. Bu yüzden tartışmayacağım.

Yazma nedenim, söylediğim gibi, 'düzgün ve detaylı içerik' özleminde olan sizlerin yorumlarınız ile seviyesiz yorumları hoş görür ve yüreklendirir tutumunuzu görmem. Özelde konuşmak gerekir ise bm'nin yorumunda görmem. Yoksa kılıçlarınızı savurup bir kaç kafa kesmenizi zaten istemem sizden.

Bunun dışında, burada yazmadığım için, haber yaparsınız veya yapmazsınız gerçekten ilgilenmiyorum. Üzerinde çalıştığım herhangi bir projenin başarısında burayı kritik bir nokta olarak görmediğim için...

Durum benim açımdan da bundan ibaret.
0
sundance
Çok özür dilerim ama sıktınız artık. Sitenin seviyesi konusunda söz söylemek de size düşmez ayrıca.

RobertosMix ile birçok yerde tartışan, zaman zaman takışan biri olarak hatalı bulduğum yanları olmakla birlikte seviyeyi düşürmek konusunda birşey yaptığını düşünmüyorum. Internet'te olabilecek tartışmalar bunlar, gidin başka yerlere bakın, çok daha beterlerini göreceksiniz, görüyorsunuzdur. Bu saatten sonra Internet tartışma ortamları hakkında sizi bilgilendirecek değilim.

Ama, burdan sektirip, sitenin seviyesi hakkında "laf söylemeden laf söylemeye" ye kalktığınızda orda durmanızı isterim.

Tabi ki üzerinde çalıştığınız bir projenin başarısında burası kritik bir nokta değil. Fakat bunu söylerken uzun bir süredir Pardus'un duyurulmasında elindeki her imkanla, (site, forum, televizyon, özgür yazılım günleri vs.) destek olan Fazlamesai'yi de o kadar kolay bir kenara atmak da biraz ayıp oluyor.

Neyse, nasıl olsa bu siteyi takip etmiyorsunuz, o yüzden beş yıldır yapmaya çalıştığımız şey hakkında da size bilgi vermeye çalışmam gereksiz. Belki onları da arkadaşlarınızdan duyarsınız.
0
barismetin
Özür dilemenize gerek yok, sıkıldığınız da zaten açık bir şekilde belirli oluyor. Ama, bir taraftan 'isteyen istediğini söyler, alış buna' derken; diğer bir yandan 'orada bir dur' uyarınız ise beni ciddi bir ikilemde bırakıyor.

'Ben eleştiririm, ama sen bir dur' anlayışınızın nasıl bir yaklaşım olduğunu irdelemeden buralardan (tekrar) uzaklaşıyorum izninizle. Beş yıldır yapmaya çalıştığınız şey hakkında da duyabildiğim kadarı ile arkadaşlarımdan bilgi alırım önerinize uyarak.

iyi çalışmalar,
--
Barış Metin
0
sundance
Tebrik ederim. Super anlamışsınız. Ama yine de ben bir daha anlatmaya çalışayım "İsteyen istediğini söyler" konusuna gelince. Tabi ki söyler, sizin fikrinizle bağdaşmıyorsa çıkar aksini söylersiniz. Bunu da kimse engellemez. Siz çıkıp, tartışmanın ortasında bambaska bir noktadan "sitenin seviyesi" dediğinizde ben de "o kadar uzun boylu değil" derim, bu bir iletişimdir. Çünkü üzerine bu kadar emek verdiğimiz bir ortamın, bu şekilde "Yıllardır uğramıyan, arkadaşlar bahsedince gelen" birisi tarafından "sitenin seviyesi şudur" şeklinde konusunda ahkam kesilmesinin haksızlık olduğunu düşünüyorum. Ne yaptım, bunu uygun bir şekilde size söyledim, yazdığınız bir yoruma müdahale edilmedi, ya da bir sınırlama konulmadı. İsterseniz aynı yönde hezeyanlarınıza devam edersiniz, bu konuyu yine konuşuruz, belki bir etkinlikte karşılaşırız, yüzyüze de konuşuruz. Burda bir sorun yok.
0
barismetin
Ne alakası var? Fikirlerinizi güçlendirmek için mübalağa ediyorsunuz sanırım. Tartışmanın ortasında ve bambaşka bir noktadan 'sitenin seviyesi' hakkında konuşmaya başlamadım, tam tersine FZ'nin yorumuna yanıt olarak yazdım. Üstelik yalnızca '_kimi zaman_ beğenmiyorum' demişim (üzgünüm, görüşüm bu ve bu konuda sizinle tartışmaya niyetim yok). 'sitenin seviyesi şudur' ifadesini ise hiç kullanmadım. Söylemediklerimi karşıma getirerek, sahte polemiklere ortam hazırlamamanızı dilerim.

En iyisi 'siz devam edin, ben bir durayım' gerçekten.

iyi çalışmalar,
0
robertosmix
Zaten seviye konusu bir açıdan kendisinden şikayet edenler açısından fikir verici. Örneğin herhangi bir konuda yapılan tartışmaları "seviyesiz" olarak nitelendiren birisinin arka tarafta vermek istediği mesaj şudur: "Ben tartışmadaki arkadaşlardan daha bilgiliyim.Ve hatta daha entellektüel bir kişiliğim var.".

Nedir yani seviyesizlikten şikayetci olanlar tartışmaya dahil olsalar seviye yükselecekmidir? Tabii ki hayır. Siz seviyesizsiniz demek.. bir açıdan ben de seviyeliyim demektir. Ve şahsen, seviyeden bahseden birisi, kendisi hakkında kompleksler yumağından başka bir düşündürmüyor bana.

Seviye, -sayın FZ'nin de bahsettiği gibi- yapılan açıklamaların teknik ve bilgilendirici olmasıyla yükselecek bir niteliktir. Şikayet edenleri.. -şahsen ben açık açık şikayet etmeyi ve edenleri sevmediğimi belirtmeliyim- bu alışkanlığa yönlendirmeyi denemeliyiz diye düşünüyorum.
0
Anduril
En başta robertosmix ile ilgili birşey demeyeceğim. Zaten demeye gerek yok anlamıyor arkadaş. Sonlara doğru belki derim. Bence Pardüs ekibi buraya hiç takılmamalıydı. Yani sizde M$ deki abilerimiz gibi ağır olabilirdiniz. İkili diyaloglara girmeye gerek yok bence. Eğer hatalarını öğrenmek istiyorlarsa bunu iletişim adresinden yapabilirlerdi diye düşünüyorum. Siteyi eleştirmeye hakkınız yok diyeceğim fakat bir taraftan da "la fm yönetimi kendi üyelerini eleştiriyor" (örneğin; Konu altında konu, yorum altında yorum ve bambaşka dünyalar yaratmada bir eşi daha bulunmayan bir camia FM camiası ve daha birçok özellikle forumlarda gezen kullanıcı aşağılamaya yönelik laflar ...) diyeceğim. Ne bileyim sonra buradan bilmem kimin bloguna yapılan saldırılar. Yok efendim "Benim adım bilmem ne" gibi "la olm bak adımı öğren ha" gibisinden yapılan kişisel ve komik laflar ... Kısacası FM de arada çıkıyor zıvanasından. Bence burası tamamen kişilerin yönetiminde ve kafalarına göre davranıyorlar. Fakat Türkiye'deki en iyi teknoloji sitelerinden diyebiliriz ki bende zaten o yüzden takip ediyorum. FM ye yönelik laflarınız biraz ağır olmuş. Zaten tepki de gelmiş. robertosmix sen kimliğini açıklasana ağabey. Niye böyle yapıyorsun yani ... Madem kendine o kadar güveniyorsun kimliğini açıkla. Yani dediklerin pek gerçekçi gelmiyor. Hani eleştiri yapacaksan yaparsın seviye sormayız da sen *ok atarsan tabii "sen nesin ki" deriz. Açıkla da Pardüs ekibi ona göre senin *oklarını ciddiye alsın di mi?! Kolay gelsin herkese. Özellikle Pardüs ekibine. NOT: Site için son olarak söyleyeyim. Ben sadece haber okumak ve araştırıp öğrenmek istiyorum. Mümkün olduğunca boş laflar dönmesin. Herkes bu konuda ciddi olursa güzel olur ki bende daha ciddi olmaya çalışacağım. Geyik vakti zaten geyik yapılıyor. Veya Forum da Geyik kısmında geyik yapabilirsiniz. Hassasiyet gösterenlere teşekkürler.
0
Anduril
Arkadaşlar biçimlendirme etiketlerini (br, b, ...) kullanmayı unuttuğum için özür dilerim. Yazı biraz karışık oldu. Kusura bakmayın.
0
bm
Etiket onemli degil de

Konu altında konu, yorum altında yorum ve bambaşka dünyalar yaratmada bir eşi daha bulunmayan bir camia FM camiası ve daha birçok özellikle forumlarda gezen kullanıcı aşağılamaya yönelik laflar

Bunu ben de gordum galiba, ama bunun neresi asagilayici?

Site yonetimi denen kimdir? Ozellikle bu kisimda konu secmek ve hepimiz gibi konusmak disinda neyi yonettiklerini gordunuz? Birini attiklarini veya teknik yetki kullanarak susturduklarini ben gormedim. FZ'nin kinayeli tarzi ile dalga gectim demin ama bu insanlar tamamen gonullu (google demeyin lutfen simdi) olarak bes senedir hizmet veriyorlar anladigim kadariyla. Kendi kurduklari, ilgilendikleri, ek faaliyetlerle destekledikleri sitede konusmasinlar mi? Beklenti buysa, bosa cikmasi normal degil mi? Ne bileyim FZ birsey dedigi zaman bir site otoritesi konusuyor ayagimizi denk almak lazim filan diye mi hissediliyor?

Ben yetkili filan degilim, uzmek icin de yazmiyorum, nedir tam soylenen anlayamadim.

0
Anduril
Ben zaten kötülemek istemedim. Ama kötü yanları değiştirmeleri lazım bence.
"Google AdSense den para kazanıyorlar" diyecek kadar saygısız ve aptal değilim. Tabii ki demeyeceğim. Sadece bu siteden beklentilerimin daha yüksek olduğunu belirtmek istiyorum. Ve hatalarını söylüyorum.
Diğer tarafta açıklamam da var biraz. Orayı okursanız belki anlarsınız. -belki kelimesi sizle ilgili değil benim yazma tekniğimin kötülüğünden de olabilir. Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için yazdım-
Birşey de dikkatimi çekti. Ben yetkili değilim diyorsunuz aynı zamanda da site yönetimi denen kimdir diyorsunuz ...
0
bm
Birşey de dikkatimi çekti. Ben yetkili değilim diyorsunuz aynı zamanda da site yönetimi denen kimdir diyorsunuz ...

Cunku ben bir laf ettim fatura siteye cikti sonunda. 'Yetkili degilim'i onun icin diyorum. 'Site yönetimi denen kimdir' diyorum cunku iste FZ Butch Sundance (galiba) ve bilmedigim baska insanlar buralari ayaka tutuyor diye dusunuyorum, ama tam da bilmiyorum. Yoneticiler site seviyesine birseyler yapiyor deniyor ama ben yonetici kiligina girip birsey yapan kimse gormuyorum. O sorunun manasi o.

0
Anduril
Şahsen ben sizin laflarınızdan dolayı siteye laf etmedim. Artık bir sınırı gelmişti ve deme ihtiyacı hissettim. Bunu açıklamam gerektiğini düşündüm ve açıkladım. Kolay gelsin.
0
FZ
Anduril,

Bilgisayar, programlama, vs. ile uğraşan senin gibi genç bir arkadaştan olgunluk beklemesem dahi bir nebze mantık ve tutarlılık beklemek en doğal hakkımdır diye düşünüyorum.

1. Cümleye "La ..." şeklinde başlama üslubunu uzunca bir süredir hayretle izliyorum ama asıl takıldığım nokta o değil:

2. Konu altında konu açan, bambaşka dünyalar yaratan FM camiası bir övgü idi. Tersinden anladın herhalde.

3. Kimi ne şekilde aşağılamışız forumlarda? Ne diyorsun allah aşkına?

4. Bloga saldırmak ne demek Anduril? Bir yerde okuduğumuz bir şeylerle ilgili eleştirel yazı yazmak "bloga saldırmak" olarak mı ifade edilir oldu?

5. Günlüğüne yazı yazan ve bize serzenişte bulunan bir programcı bir yerde, ismimi bilmediği için FZ diye belirtmişti ben de bu gündeme geldiği için adımı ve soyadımı bir kez daha yazmıştım, bu bakımdan ne gizlimiz saklımız var ki? Şimdi öyle yazmış olmam senin nezdinden "la olm bak adımı öğren ha" olarak yorumlanıyorsa bununla ilgili daha fazla diyecek bir şeyim yok.

6. Yani bunlara bakıyorsun ve FM zıvanadan çıkıyor diyorsun. Bu mudur?

7. Kişilerin yönetiminde olmayan bir sosyal oluşumla karşılaştın mı Anduril? Evet, FM kişilerin yönetiminde olan bir teknik site. Hukuku çiğnememek ve belli bir seviyeyi korumak kaydı ile 5 seneyi aşkın süredir kaliteli bir içerik ile bu platformda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Evet, kafamıza göre hareket ediyoruz. Başka tarafına göre hareket eden insanlarla karıştırılmadığımıza sevindiğimi itiraf etmeme izin ver lütfen.

8. FM, evet, Türkiye'deki en iyi teknoloji sitelerinden biri. Bunun sebebi de robotlar değil kişiler tarafından ve o kişilerin kafaları doğrultusunda yönetiliyor ve üyelerinin nabzını tutuyor olması. Bunda bir problem görünmüyor şimdilik.
0
Anduril
En başta hakaretleriniz için teşekkür ediyorum saygıdeğer "FZ" abi. Eğer abi dememe gıcık kapıyorsanız abi kelimesini kullanmadığımı farzedin. Yaptığım davranışın nesi mantıksız ve nesi tutarsız? Bunu açıklarsanız daha iyi olur bence.
Lafı uzatmak istemem. Zaten sizin cevap vereceğinizi düşünerek bekledim. Yazılarımızdan tabii bu kadar anlaşabiliyoruz. Yazılara duygu yüklemek çok zor iş ki bu işi yapabilenleri zaten toplumumuz ayrı bir yere alıp şair vb. gibi sıfatlar veriyor.
Şimdi görmek istemeyip de takıldığınız noktaları cevaplayayım belki anlaşabiliriz:
1-"La" kelimesini farkediyorsanız her yerde kullanmıyorum. Bu kelimeyi kullandığım zaman daha çok kalitesiz bir davranışı anlatırken ve/veya kişinin kendi kendine konuşmasında kullanıyorum. Bu yüzden bence hayret edilecek bir olay yok. Eğer durduk yerde "La" ünlemini kullandıysam söyleyin de bende bileyim.
2-İlginç bir övgü. Diyecek bir lafım yok. Sadece özür dileyebilirim. Dediğim gibi yazıya duygu yüklemek ve derdini anlatmak zor iş. Hemen yanlış anlamayın diye yazayım: "Belki siz düzgün yazmışsınızdır harika anlatmışsınızdır; benim salaklığımdandır."
3-Aşağılamak kelimesinden anladığınıza bağlı. Bazen bir duruş bin laftan beter aşağılama olur. Veya benim düşüncelerime laf atmanız bir hakaret değil midir?! Felsefe bölümünde yazılanlara zırva demeniz oraya yazı yazan herkese bir hakaret değil midir? O yazılar sizce oraya zembille mi iniyor? Daha çok şey var isterseniz yazarım ama çok da uzatmak istemiyorum. Yani tek takıldığım konu Felsefe bölümü değil!
4 ve 5- Takip ettim ne yazık ki. Biliyorum "FZ" diye size hitap ettiğini. Fakat böyle bir olayı bize diyeceğinize karşı tarafa mail atabilir veya bloguna yorum yazabilirdiniz -yorum yapma izni var mı bilmiyorum-. Kısacası başka türlü ulaşabilirdiniz. Yani bir insan yönetiminde bulunduğu siteden böyle bir mesaj yazıyorsa -kısacası benim gibi kullanıcılara birşey kazandırmayan laf topluluğu yapıyorsa- bunu ben başka şekilde yorumlayamam.
6-FM arada sırada zıvanadan çıkıyor diyorum. Süreklilik yok yani. Bu da benim fikrimdir.
7-Kişilerin yönetiminde olmasın demedim. Zaten öyle birşey mevcut değil. Ama hiyerarşi olmamalı diyorum. "Kafasına göre hareket etmek" bir deyimdir. Bunun manası aklını kullanarak hareket etmek değildir. Eğer anlamıyorsanız "başınıza buyruk" deyimini de kullanabilirim ne kadar aynı anlamı taşımasa da.
8-İyinin iyisi vardır. Daha iyi olması için bazı yapıları/düşüncelerinizi değiştireceğinize ben bununla yetinirim diyorsunuz. İyi siz bilirsiniz.
Lütfen lafı uzatmayalım. Eğer cidden hatalıysam lütfen :) özel mesajla bildirin. Bende hatalarımı anlamaya çalışayım. Çok vakit kaybı oldu valla. Gereksiz ama ne yapayım ...
0
FZ
Evet, katılıyorum, gereksiz bir muhabbet ile vakit kaybına yol açıyorsun.
0
Anduril
Bence de gereksiz bir muhabbetle vakit kaybına yol açtım/açılıyor. İşte sustuk oldu bitti. Ne gerek var di mi? Konumuz "Yalı" ama "Yalı" dan çok gereksiz muhabbetler var. Çok iyi oldu, benim de istediğim gibi, kapatmanız teşekkür ederim.
0
yilmaz
FM güzel bir site içeriği de çok iyi. şurda bakıyorumda son 1-2 ay dışında hiç bir konuda oyle abuk sabuk bir tartışma yaşanmamış. arada bazı tartışmalar kişiselleşince saçma sapan şeyler oluyor bunu da siteye mal etmek yanlış olur.
burası özgür bir ortam ve ahlak kuralları-ki buna uyeler uymak zorunda- çerçevesinde isteyen istediği yormu yapabilir.
son olarak da felsefe bölümündeki konulara gelen mesajların %80 i saçmalıktı diyebilirim. kaba bir tabir olacak ama insanların birbirine "laf sokmasına" felsefe diyorsanız ayrı.
0
Anduril
Nasıl "Yalı" haberi içinde "Pardüs kötü kaka pis şey" gibi gereksiz muhabbetler dönüyorsa Felsefe bölümünde de böyle şeyler döndü. Ama bunun için bir bölümü kapatmak gerekmiyordu. Felsefe foruma mesaj yazanlar filozof olacak diye bir kaide olmadığına göre bence sorun yoktu. Saçma mesajları da zaten insanlar okumuyordu. Ama buna laf atıp bir de kapatmak bence bir ayıptır.
Gereksiz valla. Arkadaşlar bu kadar uzayacağını bilsem atmazdım. Vakit kaybı bunlar. Kolay gele herkese.
0
yilmaz
vakit kaybına yol açıyorsun.
daha önce yazmış olduğun şeyi sana hatırlatayım.
Eğer beğenmiyorsan daha iyisini sen yap.
0
Anduril
Eğer beğenmiyorsan daha iyisini sen yap
Evet bu laf bana ait. Fakat bu lafın dendiği yerde "robertosmix" takma adını kullanan şahıs Pardüs ekibine amatör demişti. Şahsen ben FM yönetimine herhangi bir amatör ibaresi vurmadım. Ve siteyi neden takip ettiğimi, en iyi teknoloji kaynaklarından biri olduğunu o yüzden de takip ettiğimi söyledim. Kısacası dedikleriniz boş laflar.
Buradaki insanlara herhangi bir lafım yok. Onu aklınıza sokun. Benim istediğim daha iyi bir FM. Gerisi beni pek ilgilendirmiyor ...
0
yilmaz
işte bende daha iyisini bekliyorum sizden
0
Anduril
Eğer FM ekibinden daha profesyonel görürsem kendimi yaparım zaten. Ama gidip de robertosmix gibi hakaret etmem bunun için. "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" lafına katılıyorum. Merak etmeyin yaparsam ilk size haber veririm ama benim FM ekibinden daha iyi olmam için daha çok yol var önümde. Boyumun ölçüsünü bilirim yani. Benim anlatmak istediğim sadece önerilere tepki vermeleriydi. Mesala o kadar dedim Forum sayfasından Ana Sayfaya köprü yok diye hiç takmadılar. Ya işte en basit örneği bu daha ne diyeyim !
0
sefalet
Bu mesajınıza yürekten katılıyorum.Gerisi gereksiz olmuş sizin de anladığınız gibi.
0
bm
Kişilerin yönetiminde olmasın demedim. Zaten öyle birşey mevcut değil. Ama hiyerarşi olmamalı diyorum. "Kafasına göre hareket etmek" bir deyimdir. Bunun manası aklını kullanarak hareket etmek değildir. Eğer anlamıyorsanız "başınıza buyruk" deyimini de kullanabilirim ne kadar aynı anlamı taşımasa da.

Bunun sitenin bu bolumunde aldigi sekil nedir? Yani 'kafasina gore hareket'in bir ornegi var mi? (Belli ki obur tarafta birseyler olmus, onu sormuyorum).

0
Anduril
Sitede kafasına göre harekete de örnek verdim önceki yazımda. İyice okursanız görürsünüz. Vakit kaybetmek istemiyorum. Teşekkür ederim.
0
oztemir

Not: Ama ciddi ciddi robertosmix'in kimliğini merak etmiyor değilim doğrusu, böyle enteresan bir gizem havası var ;-) Soranlara da "söylemem" filan diyor.

Heheh oylemi diyor....

Aydinlikevler'de (ankara) oturan Harun diye birisi bu (bizim universiteden bir diger bos gezenin bos kalfasi iste). Gizemmi yapiyor size burda.... Allah icin ama vatana millete hayirli bir arkadasim bu. Rapidshareden porno indirmek icin yazdigi uygulama cok isime yaradi :)) Bakada bir sey yazamaz zzaten.

(http://itpatterns.blogspot.com/2005/09/how-to-kick-rapidshares-ass.html)

Boylede komik birisidiir, gorende gizemli sanacak: http://vampirefreaks.com/profile.php?user=rob

Neyse :)

0
darkhunter
8-D
0
barismetin
İlginç bir istatistik bilgi, ama yanlış. Yapmış olduğum ilk iki yorum olmadığını biliyorum. 2000 yılında mı üye oldum hatırlamıyorum fakat (zihnim beni yanıltmıyorsa) ilk yorumumun Recai Oktaş'ın savaş ile ilgili bir yazısı olduğunu hatırlıyorum.

Kinayenizin amacını da anlayamadım zaten. Bilinçli olarak mı böyle yazdınız yoksa bir anlatım güçlüğü mü bilmiyorum. Bu siteye yorum yaparak destek olmadığımı mı anlatmaya çalışıyorsunuz? Yoksa 5 yıldır üye olduğumu, dolayısı 'aslında' siteyi takip ettiğimi mi ima etmeye çalışıyorsunuz?

İlki için vereceğim cevap basit olur. Bu site günlük gezintilerim sırasında düzenli olarak uğradığım bir durak değil. Böyle olması için şimdiye kadar geçerli bir neden bulamadım.

Eğer ikinciyi söylemeye çalışıyorsanız buna verebileceğim bir cevap olamaz, üzgünüm...
0
robertosmix
herhalde bir olguyu ezmeye çalışmanın en kolay yolu farklı açılardan bakıldığında farklı sonuçlar çıkarmanızı sağlayan soyut durumlara saldırmaktır.

Burada herhangi bir olgudan bahsetmiyoruz. Burda çerçevesi belli olmasa da geliştirilmeye çalışılan belirli ürünlerden bahsediyoruz. Bu ürünlerin saf alacağı ve verim kaydedeciği birimler ve çevreler bellidir. Dikkat ederseniz ben Pardus 100 derecede buhar olmaz demiyorum.. ben getirilerinin götürülerinden daha az olacağına dair kanıtlarımı ve fikirlerimi bağlı olduğumuz sektör ve GNU ailesi çerçevesinde ele alıyorum. Dikkatinizi çekerim.

İddianızın gerekçeleri elle tutulur kavramlar olmadığı için ispatına da gerek kalmaz.

Biraz önce bahsettiğiniz tanıma uyan bir cümle kuruyorsunuz işte. Hangi iddiamızın hangi gerekçeleri elle tutulmaz? Açık ve net bir yanıt verecekseniz öncelikle bunları belirtmeniz gerekir. Ancak yuvarlak cümlelerle bunu geçiştirmeye çalışıyormuşsunuz gibi geliyor bana. Umarım yanılıyorumdur.

'alkışa çıkıldığını' ima bile eden yorumlar olmadığını size yanıt olarak vermem de bu nedenle havanda su dövmeye çalışmak olacaktır.

Eğer bir Alfa sürümün direkt alkışa çıkması gibi bir tanım kullanılmakta ise -ki kullanılıyor- buna ben açık açık -hangi ürün olursa olsun- şakşakcılık derim. Ve sizlerinde sizi şakşaklıyanlara kulak asmanızıda sizlere yakıştırmıyorum. Ama siz kendinize yakıştırıyorsanız ne yapabilirim.

Uludağ projesi yalnızca geliştirdiği ürünler ile değil kullandığı özgür yazılımlara doğrudan destek vererek özgür yazılım camiasına katkı sağlayan bir projedir. Zaten bu daha şimdiden projeni katkılarının diğer özgür yazılım projelerinde kullanılması durumun apaçık bir göstergesidir. Projenin bu duruşu ise tamamen proje geliştiricilerinin tasarrufudur.

Artık hepiniz bürokrat olmuşsunuz gördüğüm kadarıyla. Bakın efendim burası teknik bir forum. O demeçlerinizi basın organlarına veriniz ama eğer açıklama yapacaksanız, burada teknik ve net açıklamar yapınız lütfen. Hangi açılardan destek veriyor, hangi katkıları hangi özgür yazılım projelerinde kullanılıyor? Vs.vs.

dile getirdiğiniz kişinin doğrudan bireylere hakaret etmekte olduğudur.

Evet hakaret ettiğimi kabul ediyorum. Ve bundan da tutkularımı sorumlu tutuyorum. Çünkü içerisinde bulunduğum sektördeki adaletsizlikleri, kompleksleri ve yanlışları kaldıramıyorum. Birisi gelip bana, kişiliğime edilebilecek en büyük hakaretleri bile etse, bu kadar sabrım taşmıyor. Maalesef bu yanımdan ben de şikayetciyim.

Yazdıklarından açıkca yazılım geliştirme deneyimi olmadığı anlaşılan kişi Bence bunu hiç dememiş olun.

Uludağ projesine hem de dışarıdaki özgür yazılım projelerine yalnızca çalışma saatlerinde değil hemen her gün yaptıkları fazla mesailer ile destek olmaktadırlar

Umarım fazla mesai ücreti de ayrıca almıyorsunuzdur. Çünkü planlanmış ve projelendirilmiş bu gibi çalışmalarda fazla mesai söz konusu olmaz. Ama tabi aradan yıllar geçtikten sonra bir "yol haritası" çıkarmaya çalışan bir ekip için bu ne kadar geçerli bir cümle.. o da tartışılır.

dayanağı olmayan sözler üzerine yapılan tartışmalar

Burada dayanağı olmayan sözlere cevap veren arkadaşlara ve hatta kendinize de bir atıfta bulunduğunuzu kabul etmelisiniz. Eğer bir sözün dayanağı yoksa bunun tartışılması için bir neden de yoktur.
0
examachine
Bu sürüm geliştiricilerin biran önce yeni sistem araçlarıyla aşina olmalarını saglamak için hazırlandı. Şu anda sistemimizin kritik bileşenleri hazırlanmış durumda, çalışmanın asıl zorlu kısmı yol haritası yayınlanmadan önce yapıldı. Yol haritasını ise son gelişmeleri merak eden ve kesin bir tarih isteyen değerli kullanıcılar ve geliştiriciler için hazırladık. Bu sürüm bir entegrasyon testi olarak düşünülmüştü. Bir kaç tane eksik arayüzün ve özelliğin tamamlanmasıyla, belirtilen zamanda, gerçekten sağlam bir sürüme hazır olun.

--
Eray Özkural
Pardus Geliştiricisi
0
yilmaz
şu konudaki tartışmalara pardus ekibi tarafından verilmesi gereken tek cevap buydu. keşke daha önce yazsaydınız. çalışmalarınızda başarılar.
0
examachine
Teşekkürler. Buraya fazla yorum yazmamayı düşünüyordum, ama tartışmanın alevlendiğini görunce bir iki açıklamanın gerekli olacağını gördüm. Barış'ın da yazması üzerine ben de sözümden döndüm. Sonuçta, kimseyi şüphe içinde bırakmak istemeyiz, özellikle de sürüme bu kadar yakınken.

Tartışmalar her zaman olur bilgisayar camiasında. Bizim projeden de baska projeleri eleştirenler oluyor. Eleştirileri dinleyip, gerekli iyileştirmeleri yapmaya çalışıyoruz ürünlerimizde. Özellikle bizim projemizde, kullanıcılar bir numaradır. Yalnız bu tartışmada olay can sıkıcı boyutlara taşındı, bazı postalarda sahtekarlıkla suçlandık. Ne yaptığımız bilinmeden, anlaşılmadan afaroz edildik.

Sizi temin ederim ki, iki elin parmakları sayısında adamın yapabileceği herşeyi yapıyoruz. Geliştirdiğimiz sistem yazılımları ve geliştiricilerimizin özverileri sayesinde belki de bizden kat kat büyük yazılım gruplarının ancak saldırmaya cesaret ettikleri problemlere saldırıyoruz.

Örneğin paketleme projesinde olduğu gibi: pardus-devel kaynak deposu nda şu andaki geliştirilen pardus sisteminin paketlerini inceleyebilirsiniz.

Buradaki paketler PİSİ kaynak paketleri, ve ÇOMAR yapılandırma programını kullanıyorlar. Bu paketlerin yapılması, PİSİ, ÇOMAR ve kurulum programımız YALI'nın bir arada çalışması, hepsinin kurulan bir sisteme entegre edilmesi, geliştiriciler olarak en büyük hayalimizdi ve bunu başardık. Bu kritik araçların hepsi tamamen baştan yazıldı. Bir bakınız svn log'larına merak edenleriniz.

Biz şu anda işletim sistemi dağıtımı, yapılandırması gibi Red Hat, Mandriva gibi şirketlerin, Debian, Gentoo gibi büyük projelerin yaptıkları temel işlerden bazılarını, sıfırdan, yapmaya çalışıyoruz. Kurulum, paketleme, yapılandırma gibi linux kullanıcılarını çok uğraştırmış sorunların çözümlerinde katkılarda bulunuyoruz. Paket yöneticimiz örneğin rahatlıkla urpmi, apt-get/dpkg, yum gibi abileriyle aşık atabilecek seviyede, ve hatta bazı açılardan daha iyi bulacağınızı düşünüyoruz. Diğer yazılımlar için de aynı şeyi söyleyebilirim. Örneğin ÇOMAR, kullanım kolaylığı, güvenilirliği, ve yetenekleriyle masaüstü kullanıcısı için büyük önem taşıyacaktır. Türkçe konusunda özellikle büyük katkılarda bulunuyoruz, gerek yazılımları seçerken gerekse çevirisi yapılmamış yazılımların çevirilerinde, uluslarasılaştırılmasında önayak oluyoruz.

Ama sanırım bunların ötesinde, bir vizyon var. Sadece meraklıların, bilgisayar kurtlarının değil, herhangi bir Türk masaüstü kullanıcısının, microsoft, apple gibi masaüstü sistemlerinden rahatlıkla geçebileceği bir sistem inşa ediyoruz. Onları detaylara boğmadan, mümkün olan en az eforla günlük işlerini yapmaya başlayabilecekleri bir sistem vermek istiyoruz. Bunun önemli bir amaç olduğunu düşünüyorum.

Saygılar,

0
bm
Bashedilen yenilik acisindan ben ana hatlariyla anladigimi yazayim, lutfen gelistiriciler/bilenler fazla vakit kaybetmeden yanlis anladiysam duzeltsinler. YALI kurulum programi, orada bir yenilik yok benim anladigim. Is PISI ile COMAR'da bitiyor. Ikisine beraber bakmak lazim. PISI paket dosyalarini kopyalamak (bagimlilik kismini blmiyorum) ve COMAR'a haber vermek disinda (digerlerini bilmiyorum ornek olarak) dpkg ve apt'in kurulumun parcasi olarak kabul edip ek olarak yaptigi ayar/yapilandirma isini yapmiyor. COMAR'daki yenilik ise, vazifeleri/ayarlari soyut bir sekilde merkezilestirmek; paketlere ozel veri ve ayarlari merkezilestirme yerine, bu pakete ozel kisimlarla merkezi idare arasina adaptor betikler koymak. Yani mesela, dpkg sendmaili kurarken belki 'virtual user table'i ozelligini aktif hale getirip ayarlayayim mi? diye sorarken, PISI bunu sormuyor, sendmail paketi sadece COMAR'a sendmail dili/terminolojisi ve ic ayar mekanizmalari ile degil COMAR dili ile 'ben a@foo.com adresini b@bar.com yapmayi biliyorum, kullanici bunu istediyse bana bunu yaptirabilirsin adaptor betigimi kullanarak' diyor. Yenilik burada. Merkezi saklanan virtual user table'in kendisi degil, COMAR diliyle soylenmis (nasilsa, simdi bakmadim) "a@foo.com'u b@bar.com yapma ozelligini ac, [hatta belki] bu ozellikle yeniden yazcagin adresler de sunlardir" bilgisi. Windows registry'den veya gconf'tan farki burada. Cesaret edilen edilemeyen kismi ayri, yapilanin ne oldugunu anlamak baglaminda dogru mu bu dedigim?
0
examachine
Kendi geliştirme projem PİSİ hakkında şunu söyleyebilirim. PİSİnin dpkg'dan tek farkının config sırasında soru sormaması olduğunu düşünüyorsanız ne docları ne code'u okumuşsunuz ne de kullanmışsınız demektir. Paketleme işi olarak dpkg'in ad hoc hacker yaklaşımından örneğin tamamen farklıdır PISI paketleri. Fonksiyonalite olarak da pisi belki apt-get ve bütün diğer suite ile karşılaştırılabilir dpkg ile değil. Burada PİSİ'nin bütün feature'larını anlatmaya kalksam sayfa sayfa yazmam gerekir. Hemen hemen her konuda getirdiği kavramsal bir yenilik vardır, code olarak ise %100 novel'dır. Düşük seviyeli paket yönetim code'u olarak rpm'le karşılaştırmak daha uygun olur, yüksek seviye olarak en benzediği program urpmi, kolay buildlar yaklaşımımız gentoo'ya benzetilebilir. Tasarım olarak ise ortada olan bir kaç tane diger yeni nesil paket yöneticiyle karşılaştırabilirsiniz, urpmi, yum ve apt-get'den sonra tasarlanmış olan. Benzer inovasyonları bizden bağımsız olarak getirmiş olanlar tabii ki vardır, ama bizim takımımız XML formatı gibi fikirleri hayata geçirdi. Bu projeler arasında dpkg'in olduğunu pek söyleyemeyeceğim ama şu kadarını söyleyeyim o C code'unda uzun süre dailywtf'a materyal sağlayacak kadar ilginç code'lar var. Biz kendimiz dağıtım geliştiricileri olarak bu otistik code'larla daha fazla debelenmek istemediğimiz için sorunu ciddi bir mühendislik yaklaşımıyla ele almayı tercih ettik. Çürük çarık parçaları ya atıyoruz ya da baştan yazıyoruz. Yoksa biz de biliriz diğer bir rpm tabanlı dağıtım yapmayı. Kaç tane var?

Pardus'u debian ya da fedora'dan ayıran özelliklerin gentoo'yu debian ya da fedora'dan ayıran özellikler kadar fazla hatta daha çok olduğunu düşünüyorum. Ama anlaşılan bu yetmiyor, illa kernel'ı da yeniden yazdıracaksınız anlaşılan. :)

Diğer projeler hakkındaki yorumlarınız da ne yazık ki pek alakalı değil, o yüzden yorum yapmasam daha iyi olur.

Teşekkürler,

--
Eray Özkural
0
bm
Afedersiniz, sifir bilgi vermek icin bu kadar yazmanizin ne alemi vardi? Yanlis anlamisim demek, gordugum yeniligi yazmaya calisip soru sordum sadece. Kusura bakmayin.
0
examachine
Sıfır bilgi vermedim sanırım, biraz doclara bakmak kurcalamak gerek tam olarak ne olduğunu görmek için. Size hangi programlara ne açıdan benzediğini bir özet geçmeye çalıştım. PISI dosya kopyalamaktan ve ÇOMAR'a haber vermekten biraz fazlasını sağlıyor. Örneğin bakmadığınız dependency işleri, xml dosya yapıları, python build scriptleri vs. Web site'daki doclardan daha iyi bir fikir elde edebilirsiniz, ama bence kullanmadan tam anlaşılmaz bu tür programlar.

Yoksa bütün paket yöneticileri için dosya kopyalamaktan ve configure etmekten başka birşey yapmıyor bu diyebilirsiniz. Ama sanırım o zaman dpkg'dan başka bir programa kimsenin ihtiyacı olmazdı. O yüzden önce red hat gibi firmalara sormak lazım neden paket yöneticisi yazdınız diye. :)

Burada bir hatamız var, kabul etmek gerekir, dokümantasyon biraz geriden geliyor. Çok fazla üstüne eğilemedim henüz. İleride daha bilgilendirici dokümentasyonlarımız olacaktır. Hatta bu işle ilgili özel bir alt-proje başlatmak istiyorum.

Coder coder'a PİSİ'nin en çarpıcı özelliğinin hızlı, ufak, sağlam, kitaplık yapısında, ve genişletilebilir olduğunu söyleyebilirim, bağımlılıklar, versiyonlama, inşa, gibi işlerde getirdiği yenilikler dışında.

Saygılar,
0
examachine
bm, aslında ÇOMAR hakkındaki yorumların alakalı ama config işini decentralize etmek değil, daha çok sisteme asynchronous ama uniform API'lar saglamak gibi düşünmek gerekiyor. AREXX'in python'cası gibi düsünülebilir belki. Nesne tabanlı sayılabilecek bir API var. Bunu sistemin bütün önemli yapılandırma işleri için kullanacağız / kullanıyoruz. klasik UNIX config manager'larından ayıran acl'ler, procedural interface'ler, config dosyalarına depend etmemek gibi birçok yönleri var. Açıkçası bir referans noktası tespit etmek oldukça zor, ben pek benzeyen ve kullanımda olan bir yazılım bulamadım kendim survey yaparken.

Kusura bakma biraz defans modundayız insanlar kullanmadan görmeden yıkıcı eleştiriler getiriyorlar. ÇOMAR hakkında uzman ben değilim o yüzden fazla konuşmasam daha doğru olur.
0
bm
Anliyorum, topluca taraftar/muhalif/sorgulayan olarak biz soktuk sizi bu duruma, ozellikle teknik acidan yikici olmak gibi bir niyetim yoktu benim. Vaktiniz ve bilgi icin tesekkurler. USENIX filan gibi bir yer icin bunlari toparlayip yazdiginizda okuyup goruruz diye dusunuyorum, simdi burada cok vakit kaybetmeyin.
0
examachine
Teşekkür ederim destek için. Bir docları yazalım da, makale sonra. Dereyi görelim bir.

0
robertosmix
YALI'nın alkışlanmaya çıktığını iddia edenlere.. sesleniyorum. Lütfen bir daha düşünün. Benim YALI konusundaki fikirlerimi beğenmeyenlere sesleniyorum. Lütfen bir daha düşünün. Çünkü YALI'nın kodlarını incelediğiniz zaman bu fikrinizi değiştireceksiniz. Ama daha önce YALI'nın "geliştirilmesi"nde bulunan arkadaşlardan bu uğraşımı kişisel algılamamalarını rica ediyorum.

İlk olarak, YALI'nın hemen hemen bütün mimarisinin çeşitli Linux Installerlardan direkt araklandığının kanıtlarını hemen sunmak istiyorum...

1) Harddisk bölümlendirme ile ilgili.. -ki bütün YALI içerisinde kod olarak en çok uğraş verilmiş gibi gözüken kısımdır bu-bu dökümanı inceleyiniz. (alt. link)

2) Bootloader işlevlerinden tutun, dosya adlarının bile araklandığı, Anaconda Installer'a

:pserver:anonymous@rhlinux.redhat.com:/usr/local/CVS

server kökünden "anaconda" modülünü çekerek ulaşabilir, Anaconda kaynak dosyalarını çekerek bakabilirsiniz.

Geriye sadece araklanmamış GUI'ler kalıyor. GUI'lerin oluşturulma ve çalıştırılma yöntemleri de Gentoo Installer ile birebir maalesef. Gentoo Installer'ın kaynak kodlarına da bu adresten ulaşabilirsiniz. Bir de asıl bulamadığım GUI'de kullanılan orjinal İngilizce metinlerin nereden araklanmış olduğu. Çünkü aleni belli araklandığı. Hiç bir yerli yazılımcı "Voila. You made it!" gibi bir cümleyi ve benzeri cümleleri kodlama yaparken düşünüp yazmaz. O konu da da bir araştırma yapan arkadaş olursa çok memnun olurum.

Muhtemelen çok geniş bir Linux Installer mimarileri ve ürünleri bilgim olmadığından çok daha fazla kanıt gösteremiyorum. Debian ve Mandrake installer'ları da aslında bir gözden geçirmem gerekirdi aslında. Ama geliştirici arkadaşları çok da mahcup düşürmek istemiyorum. Gerçi azı veya çoğu olmaz aslında böyle bir durumun.

Herneyse, "Bu işte emek var kardeşiiim!" diyen arkadaşlar hakikaten haklılarmış.. araklamanın da "emek" sayıldığı hiç aklıma gelmemişti. Düşünsenize.. hangi installerdan nereyi araklasam diye adamlar yıllarca düşünmüşler. Takdir ediyorum. Diğer şakşakcı ve robertosmix aleyhtarı kardeşlerimizi ise AB İnsan Hakları Komisyonuna havale ediyorum.

Herhangi bir yazılımcı yada python sevdalısı olarak bütün önyargılarınızı silip bir YALI'nın SVN ambarındaki kaynaklarına ve birde Gentoo Installer'ın kaynaklarına bakmanız ne kadar emek harcanmış olabileceği konusunda size bayağı bir fikir verecektir.

Tabii örneğin, araklanmış fikirleri çok iyi tespit etmek zor.

Hem her türlü inkar yoluna da açık böyle durumlar. Ha birde, biz daha iyi anlaşmak için İngilizce metin kullandık, yoksa tabii ki Türkçeye çevireceğiz triplerine girenlerin bu girdiği triplerin nedenlerini de daha iyi anlamaya başlıyoruz. -Abi en azından araklarken metinleri de Türkçeye çevirseydiniz. Ona da üşendiğinize inanamıyorum.-

Birde merak ediyorum, diğer Pardus geliştiricileri YALI'nın araklama bir proje olduğunu daha önce hiç farketmedilermi diye??

PISI ve COMAR'ı hiç inceleme fırsatı bulamadım. Bir allahın kulu da çıkıp onları da bilinen konfigürasyon ve paketleme araçlarıyla, kıyaslarsa (fikir ve kod olarak) çok memnun olacağım. Umarım deştikce daha fazla iltihap akmaz.

Ciddi anlamda bu neticeleri farkedince çok üzüldüm. Keşke yeniliğe ve faydaya yönelik birşeyler çıkarılmış olsaydı.

Son olarak bir Pardus geliştiricisi arkadaşımızın verdiği bir beyanı tekrar size hatırlatmak.. verilen gazı hesaplamanızı istemek.. o gaz ile ne kadar ailenin kaç yıl ısınabileceğini düşünmenizi istiyorum.

Uludağ projesi yalnızca geliştirdiği ürünler ile değil kullandığı özgür yazılımlara doğrudan destek vererek özgür yazılım camiasına katkı sağlayan bir projedir. Zaten bu daha şimdiden projeni katkılarının diğer özgür yazılım projelerinde kullanılması durumun apaçık bir göstergesidir. Projenin bu duruşu ise tamamen proje geliştiricilerinin tasarrufudur. Proje geliştiricileri hem Uludağ projesine hem de dışarıdaki özgür yazılım projelerine yalnızca çalışma saatlerinde değil hemen her gün yaptıkları fazla mesailer ile destek olmaktadırlar. Hal böyleyken, özverili çalışmalarını sürdüren geliştiricilere yalnızca projenin çalışanları oldukları için yapılan bu hakaretlerde bir mahzur görülmemesi kesinlikle kabul edilemez.
0
Anduril
Size diyeceğim tek laf şudur: "Pardüs çıktığında kaçacak yer arayacaksınız. Lütfen aramayın, burada kalmaya devam edin. Hiç değilse özür dilersiniz. Hem belki 1-2 güzel davranış kaparsınız Pardüs ekibinden. Kolaylıklar Pardüs ekibine".
0
sefalet
Şu "taraftar" ağızları bırakılsa artık da mesaj kalabalığı içinde boğulmasak.
0
Anduril
Haklısınız aslında. Çok sinirlendim o an. Kan beynime sıçradı diyebiliriz. Bir tarafta güzel işler yapmaya çalışan insanlar, diğer tarafta abuk sabuk iddialarla hemde kendinden emin olarak "çökerttim lo" diyen bir insan. O yüzden de dayanaksız bir şekilde sadece taraftar ağzı yapmışım. Özür dilerim laf kalabalığı yaptığım için.
0
bm
Birisi X'e inaniyorum surada da niye oldugunu yazdim dedigi zaman, gidip okuyup anlarsaniz 'ben ikna olmadim' demek gibi de bir yol var. Ben baktim, benden evvel 6 kisi bakmis yanlis gormediysem. Ithamin hakli veya haksiz olmasi link verdigim dosyadaki bir satira bagli, o satir olmasaydi en azindan usul itibariyle hakli olacakti. Sonradan yazdiklarindan bunu dusunup dusunmedigini bilip bilmedigini cikartmak da mumkun degil, hakikaten inanarak yazmis olmasi muhtemel. Robertosmix'in inandirici delili olsaydi da ayni tepkiyi verecek oldugunuza insanlar kanaat getirdigi icin tepki gordunuz. Teyidi mumkun ve oldukca kolay seylerde taraf olmanin bir alemi yok.
0
bm
O dokumanlara baktim. Sadece ilk ithaminiz ile ilgili onlar, bahsedilen dosyanin [1] icinde zaten biz bunu GLI'dan aldik diye bir ifade var telif mesajinin altinda. Orjinal dosyayi indirip bakmadim, belki oradaki (c) yazisi de konabilirdi/konmaliydi ama caktirmadan yapilmis bir is gormedim. Anaconda ile ilgili dedikleriniz icin boyle bir analiziniz var mi? [1] http://svn.uludag.org.tr/uludag/trunk/yali/yali/storage.py
0
roktas
Öküz altında buzağı arayan bir yorum olmuş bu. Ubuntu, Debian-installer'ı arakladı; Progeny Anaconda'yı arakladı. Ne demek bu "arakladı" lafı şimdi... O programlar "araklanması" için özgür/açık kaynak yapılmış. Bu çirkin "araklama" lafı FLOSS kültürüne ait bir laf değil, sırıtıyor; başka yere ait bir laf o. Kimsenin bu çok tehlikeli sonuçlar doğurabilecek "araklama" ağzından etkilenmesini istemem. Umarım projedeki arkadaşlar bu "araklamaları" gerekli ve uygun olan her yerde, her zaman yaparlar. Utanılacak bir şey değil bu, bilâkis (düsturunca) yapılması gereken, teşvik edilmesi gereken FLOSS pratiği budur.
0
robertosmix
Bu arkadaşlarımız Ubuntudan, Progeny den farklı olarak yaptıkları işler için devletten para alıyorlar ve "emek harcıyoruz, emek harcıyoruz, emek harcıyoruz" diye söyleniyorlar. Geliştireceklerini iddia ettikleri sistemlerin bağımsız, özgür ve orjinal olacaklarını söylüyorlar. Ayrıca, YALI, PISI ve COMAR ürünlerinin yenilikler getirdiğini/getireceğini, Ulusal anlamda değer kaydedeceklerini söylüyorlar. Oysa ben evimde oturup örneğin RDBMS geliştirsem, tabii ki düsturdur bu ama, böyle bir konseptte çalışan insanlar için utanılacak birşey olduğunu belirtmenin gereği yok herhalde.
0
bm
Iyi de pazarlama/propaganda icin sarfedilen kelimeler ve girilen halden rahatsiz olmak farkli, sizin yaptiginiz itham farkli. Roktas dogru soyluyor, yapilmasi gereken, yapilmasinda hicbir sakinca olmayan bir seyi yapmislar. Orada problem ancak usulunce yapilip yapilmadiginda olabilir, bize boyle bir problemin de delilini gostermediniz. Ne olur bunun delili? Iddia ettiginiz ve dokumanlarinizda gosterdiginiz gibi gibi bir programdan bir dosya veya buyuk bir parca cekilir, (GPL ise) orjinal telif hakki/lisans mesaji silinir, alindigi yer saklanir, ustune Tubitak yazilir, siz de bunu bize gosterirsiniz. Boyle birsey yapmadiniz, sizin dokumanlar zaten dosyanin icinde yaptik dedikleri birseyi gosteriyorlar, belki ufak bir teknik usulsuzluk var o dosyada ama ithaminizi hakli gosterecek birsey yok. Niyet belli ki saklamak degil nereden aldiklarini acik acik soylemek.

Varsa boyle bir deliliniz gorelim tabii, yoksa siz soylediginiz gibi 'gaz' kismiyla ilgiliyseniz, bu 'araklama' teshiri yoluna hic sapmayin. Yanlis o terim.

0
robertosmix
Eğer FLOSS etiğine uygun davranıldığı düşünülüyorsa, araklama kelimesi rahatsız etmese gerek. Kaldı ki, bence Pardus ekibinin bunu alması ve aldığını belirtmesi bu çerçevede ele alınmamalı. Öncelikle orada dikkat edilmesi gereken, hangi kısımların alındığının belirtilmemiş olması ve alınan kısımların ne rol oynadığının bilinmemesi. Orada "biz Gentoo Installer'dan birşeyler aldık" bulursanız, kabul ederiz cinsinde bir tanım söz konusu kanaatimce. Aslında bir emniyet sübabı. Kimse merak etmese, Gentoo Installer'dan ne alındığı anlaşılmayacak. Bunun açıklaması yok çünkü.

Bahsettiğim noktalar aslında çoğunlukla fikir transferi. Ki en kıymetli olan da bu. Yani bir fonksiyonu ben başka bir formda belki de binlerce farklı şekilde yazabilirim. Ama çıktı aynı şekilde olduğu ve diğer fonksiyonlarla entegrasyonunda bir problem olmadığı sürece bu insiyatif bendedir. Fonksiyonun işlevi başka bir yerden alınmış, alınmamış o ayrı konu ama.. o fonksiyonun.. modül içerisindeki rolü bir fikir konusudur. Tabii fikir alıntılarını kanıtlamak zor. Hatta imkansız, çünkü aklın yolu birdir falan denilebilir, inkar edilebilir. Dolayısıyla, fikir alıntılarıyla ilgili ciddi bir ithamda da bulunmadım.

Ama biraz kodlama bilgisi olan arkadaşların bunu rahatlıkla farkedebileceklerini belirttim tabii.

İfade etmese bile YALI SVN'sini ve diğer installer sourceları check eden herhangi biri, bir fikir sahibi olacak nihayetinde. O da yeter zaten.
0
skoylu
Doğruyu söylemek gerekirse, çamur atma işinde gösterdiğiniz üstün başarı takdire şayan. Şu işin bir HOWTO'sunu filan yazsanızda, bizde öğrensek..
Bahsettiğim noktalar aslında çoğunlukla fikir transferi. Ki en kıymetli olan da bu. Yani bir fonksiyonu ben başka bir formda belki de binlerce farklı şekilde yazabilirim. Ama çıktı aynı şekilde olduğu ve diğer fonksiyonlarla entegrasyonunda bir problem olmadığı sürece bu insiyatif bendedir. Fonksiyonun işlevi başka bir yerden alınmış, alınmamış o ayrı konu ama.. o fonksiyonun.. modül içerisindeki rolü bir fikir konusudur.

Yalnız, yukarıda ne demek istediğinizi bir anlayabilsem, her şey daha kolay olacak. Bir installer için atıyorum partisyon tablosunu düzenlemek için bir kod yazmak, "do_create_partition(int cyl, int head, int part_type)..." yazmak ne kadar aşırmadır? Dahası bunu hazır yapan libparted gibi bir şey varsa, bunu kullanmak, GPL olup, alın kullanın denen bir başka yerden cut/paste etmek vs. ne kadar aşırma olabilir?
Neyi nerden almış? Merak eden açar, diğer kodlarla karşılaştırır, bakar. GPL zaten bunun için değil mi?
Bu arada, bir installer yazarken, mevcut installer uygulamalarından hiç bir fikir araklamadan nasıl yapabileceğinizi bir izah etseniz? Bunu yapmadan çıkıp böyle sağa sola çamur atmak biraz boş bir hareket oluyor vede takdire şayan gayretleriniz maalesef havada kalıyor..
0
robertosmix
çamur atma işinde gösterdiğiniz üstün başarı takdire şayan

vs.vs.vs.vs.

Bir installer için atıyorum partisyon tablosunu düzenlemek için bir kod yazmak, "do_create_partition(int cyl, int head, int part_type)..." yazmak ne kadar aşırmadır?

Aşırma değildir, öyle birşey olduğunu da söylemedim zaten.

Dahası bunu hazır yapan libparted gibi bir şey varsa, bunu kullanmak, GPL olup, alın kullanın denen bir başka yerden cut/paste etmek vs. ne kadar aşırma olabilir?

Burada öyle bir durum söz konusu değil. Herhangi bir yazılımdan bahsetmiyoruz, YALI'dan bahsediyoruz, dikkatinizi çekerim Yet Another Linux Installer olarak açılımı yapılan bir uygulamadan. Kaldı ki, internal olarak yazılan bir kaç fonksiyondan birisi partisyon işlemleri. Geri kalan kullanıcı ekleme/çıkarma vs. gibi işlemler zaten external uygulamalarla sağlanıyor. E zaten onu da copy-paste yaparsanız, yapmış olduğunuz şeyin herhangi bir orjinalliği kalmıyor. Dikkat edin, ve yazdıklarımı bi zahmet okuyun, ben GPL uygulamaların kodlarını kullanmak aşırmaktır demiyorum, yapılan iş ile, kullanılan GPL kodlar arasındaki uçurumdan bahsediyorum. Kaldı ki fikirler de var.. o ayrı.

Bu arada, bir installer yazarken, mevcut installer uygulamalarından hiç bir fikir araklamadan nasıl yapabileceğinizi bir izah etseniz?

Bunu söylüyor olamazsınız. Yapmayın lütfen.

Bunu yapmadan çıkıp böyle sağa sola çamur atmak biraz boş bir hareket oluyor

Hakkaten sıkıcı olmaya başlıyorsunuz. Çamur attığımı düşünüyorsanız cevap vermeyiniz. Bu kadar basit.

Bir kaç samimi kafa yoran arkadaş dışında refleks oldu artık bu tavırlar. Tıkanınca.. "b*k/çamur/vs atma kardeşim!!", "iyi biliyosan otur sen yaz","sen de kimsin?","Trollll!!" gibi semptomlar rahatlıkla gözlenebiliyor.

Hadi sokaktaki adamdan bu tip tepkiler beklenebilir ama.. hani size yakışmadığını da belirtmeliyim.
0
bahadirkandemir

Üstadım, asıl sana yakışıyor mu? Değerli zamanını harcıyorsun, kırılmayı bekleyen onlarca site ve e-posta hesabı varken...

0
robertosmix
Lisede kaldı üstadım onlar.

Zaten ülkemizde, zaman harcayıp, bu tür projeleri ele alıp, inceleme, yorum yapma zahmetine girecek insan sayısı bir avucu geçmez, geçer mi?

Şimdi ben çocukluk yapmaya devam etsem, bu adamların kendilerini süpermen gibi hissetmelerine ses çıkarmasam, kendime saygısızlık etmiş olurum herhalde.
0
skoylu
Bir gaz ki, bu gazdan yakında iki üç güneş sistemi çıkar, öyle bir gazla saldırmaya bulaşmışsın ki, ne dediğini kendin bile anlıyormusun şüphe ediyorum. vay, vay, vay aşırmışlar da şöyle böyle diye daldın. Kim neyi aşırmış, cevap yok. Vay efenim gentoo installer vs. ms. Yav bi dur, bi panik içinde "ulan bunlar anca çalışan cd yapar diyorduk, bak birde kurulan yaparlarsa vay halimize" der gibi bir hezeyanla saldırıyorsun. Kendi dediğin yerden SVN üzerinden kaç satır, nerde ne değişmiş, ne olmuş ne bitmiş, hangi kod nerden alınmış açıkca görülüyor. Storage.py'nin ilk submitinde açıkca Gentoo Installer'den alınmadır diye belirtiyor.
Sana sende kimsin diye sormam, gercekten kimsin ki? Benim adım sanım, evim, işim, içtiğim sigara vs. hepsi bilinir. Ya sen? Ben sana merakımdan soruyorum. O hırsla, alıntı yaptığımı yerde öyle bir gevelemişsin ki, ne dediğini anlayamadım, hepsi bu. Sadece yahu ne diyorsun bir anlayalım derdindeyim. Paragrafı kaç kez okudum, sondan başa, yükelmi devirip, özneyi çevirip vs. vs. hiç bir halt çıkaramadım. O yüzden soruyorum:
Bahsettiğim noktalar aslında çoğunlukla fikir transferi. Ki en kıymetli olan da bu. Yani bir fonksiyonu ben başka bir formda belki de binlerce farklı şekilde yazabilirim. Ama çıktı aynı şekilde olduğu ve diğer fonksiyonlarla entegrasyonunda bir problem olmadığı sürece bu insiyatif bendedir. Fonksiyonun işlevi başka bir yerden alınmış, alınmamış o ayrı konu ama.. o fonksiyonun.. modül içerisindeki rolü bir fikir konusudur.
Sen burada ne söylemeye çalışıyorsun? Bunu bir açıkla. Ben bundan sadece çamur yetiştirme kaygısıyla tökezleyip mükkemmel bir atlayış yapan adamın feryatlarını anlıyorum. Ama aslı nedir bir bileyim, bilemezsem, gözüm açık gideceğim valla..
0
robertosmix
Yav bi dur, bi panik içinde "ulan bunlar anca çalışan cd yapar diyorduk, bak birde kurulan yaparlarsa vay halimize" der gibi bir hezeyanla saldırıyorsun.

Ne saldırması? Bunlarla karşılaşmış olduğumdan dolayı üzüldüğümü ve beklentilerimi belirtmedimmi ben?

Dediğim şudur; hadi bazı kodlar alınmış, alındığı belirtilmiş, ne alındığı filan belirtilmemiş ama bunlar fasa fiso. O kadar önemli değil. Nihayetinde ben bir kodu alıp, onu değişik bir şekile sokup, anlaşılmasını imkansız hale de getirebilirim. Yani kodun alınması o kadar da önemli değil. Kaldı ki zaten bunun üzerine bayağı bir yükleniyorsunuz.

Ben alınmış fikirlerden bahsediyorum. Yani zaten Gentoo Installer'da yada Anacondada olan şeyler yöntem olarak bile aynı şekilde YALI da var. Hani YALI'ya özel ne var diye sorulursa, yanıt , hiçbirşey olacak. Ve bunun da izah edilir bir yanı yok.

GUI ile motorun entegrasyonu, GUI'nin tasarım şekli, çeşitli işlevler yerine getirilirken kullanılan yöntemler vs.vs. bunlardan bahsediyorum ben.

Ama siz bunlardan öte halen "sen kimsin, niye saldırıyorsun, çamur atma" diye diye zaman kaybetmeye devam etmeye niyetlisiniz gibi gözüküyor.
0
skoylu
Sorun, YALI veya baska bir seye catmaniz degil. Sorun, hangi fkri alirsak sizinki gibi bir saldiriya maruz kalacagimiz sorunu. Canli oldugu icin sorayim, sizde hazir bulmusken bir ornekle bize izah edin, soyle yaparsaniz, fikir calmaktir deyin.. YALI hangi fikri calmis? Tekrar soyluyorum, konu YALI ozelinde degil, genel bir soru. Sizden beklentim. "Soyle soyle yapmak fikir calmaktir. Iste YALI'nin susu suradan boyle calinmadir, ornek olsun size.." seklinde bir aciklama bekliyorum. YALI ozelinde olmasi gerekmiyor. Gorunen o ki, `Yet Another Linux Installer"'i iyi incelemis, neresinin nerden arak oldugunu cikarmissiniz bir iyice. Bu nedenle saniyorum ornek vermeniz daha kolay olur.
0
robertosmix
Herşeyden önce şunu belirtmeliyim ki YALI'nın fikir çaldığını söylemedim. Bunu söyleyen sizsiniz. Fikirleri aldığını söyledim ben. Çalmak ayrı şey.

Eh o kadar açıklama yaptım biraz daha yorulmaktan da çekinmeyeyim bari.

Sadece belirttiğiniz çerçevede ve soruya yanıt olacak bir örnek vereyim. Ve bunun gibi bir sürü örnek verebileceğimi de belirteyim;

Örneğin;

Kurulum geçmişi mantığı; aynen alınmış. bu gentoo'daki bu da YALI'daki. Bir kurulum geçmişi ihtiyacı doğabileceği tahmin edilebilir ama gerek olup olmadığından emin olunmadan da yerleştirilmez (kullanıcı isteklerine bakılır). Ama YALI'da bu böyle yapılmamış tabii. Amerika'yı baştan keşfetmeyelim denmiş. Bence yanlış tabii. Orjinal bir fikir olarak, kullanıcının izni dahilinde geçmiş bilgileri Uludag sunucularına gönderilebilirdi, harddiske yazmak yerine. Böylece test sürelerinde kısalma söz konusu olabilirdi. Hemen aklıma gelen fikirlerden birisi. Geliştirilebilir.

Bir örnek daha vermem gerekirse; buradaki boot loader kodları, aynı mantık hatta aynı dosya adında Anaconda'nın installer'ında da var. Ha biz o fikri almışız ama daha kötü taklit etmişiz. Çünkü örneğin, statik yazılan grub.conf içerikleri filan da war kodun içerisinde, dinamik olarak Anaconda'daki gibi oluşturulamamış. Hatta lilo desteği yok örneğin, Anaconda'da olduğu gibi. Ki daha orjinal olarak örneğin bu installer'da sürükle bırak yöntemiyle şu partition'a grub, şuna lilo yüklensin, sonra arka tarafta dinamik olarak bootloader konfigürasyon dosyalarının hazırlanması ve kullanıcının isterse bu dosyaları düzenleyebilmesi gibi seçenekler yerleştirilebilirdi. Kaldı ki zaten yeterince geliştiriciniz var, birisi de oturup YGrub diye birşey yazıp, Grub'u extend edip daha gelişmiş bir bootloader hazırlayıp, direkt YALIya entegre edebilirdi. O zaman YALI grub yada lilo ile uğraşmaz, Pardus takımının hazırladığı ve örneğin COMAR ile daha entegre olabilecek bir YGrub ile çalışabilirdi. Örneğin düşünsenize, COMAR içerisinden ekran renkleri,giriş mesajları vs. her türlü esnek birimin görsel olarak düzenlenebileceği bir boot loader. Benzersiz olur. Belki o zaman Pardus'un bir yerlere bir katkısı olduğundan filan bahsedilebilir.

Bunlar da kafama anlık gelen fikirler. Daha da geliştirilebilirler.

Vs.vs.vs.vs.

0
skoylu
Gene kafa karıştırmaya devam ediyorsunuz.
Kurulum geçmişi mantığı; aynen alınmış. bu gentoo'daki bu da YALI'daki.
Kurulum geçmişi, temel olarak geçmiş olayı, log tutmak denen mevzudan ibarettir. Eğer söz konusu olan log tutma fikrini almış/araklamış olmaksa, pes derim mütemadiyen. Bugün herkes log tutmanın anlamını bilir ve kullanır. Ama cümlenizden bunu değil, gentoo'daki log rutinin alınıp YALI'ya konduğunu söylüyorsunuz gibi anlıyorum. Bence bunda hiç bir şekilde mahzur yok. Ama farzedelimki bir mahzuru var. Lüzumsuz satırları atıp, veridğiniz linklerdeki kodları buraya alayım:
Bu Gentoo kodu:

import time
class Logger(object):
_LOG_FILE_PATH = "install.log"
_SHARED_LOGGER = None
def shared_logger(cls):
if Logger._SHARED_LOGGER == None:
Logger._SHARED_LOGGER = Logger()
return Logger._SHARED_LOGGER
def __init__(self,logfile=None):
if logfile == None:
self._file = file(Logger._LOG_FILE_PATH, 'a')
else:
self._file = file(logfile,'a')
def log(self, message):
self._file.write("GLI: " + time.strftime("%B %d %Y %H:%M:%S") + " - " + message + "\ ")
self._file.flush()
def mark(self):
self.log(" -- MARK -- ")
shared_logger = classmethod(shared_logger)

Buda ULUDAG Kodu:
from yali.constants import consts


class Logger:


    def __init__(self, target_list):

        

        self._targets = []

        for t in target_list:

            self._targets.append(open(t, "a"))


    def write(self, s):

        if not self._targets:

            return


        for t in self._targets:

            t.write(s)

            t.flush()


    def close():

        if not self._targets:

            return


        for t in self._targets:

            t.close()



# default logger

logger = Logger([consts.log_file, "/dev/tty10"])

Bu ikisi nasıl "aynen" alınmış oluyor? Bu iki kod arasında ortak olan tek şey "log tutma" fikri olarak görünüyor sadece. Eğer bu iki kodun aynı olduğunu, ikincinin aynen alınmış olduğunu iddia ediyorsanız, buna bir iz, emare göstermeniz lazım burada. Bu örnekten sonra sizi iyice ciddiye almadığımı belirteyim, ama sizi, beni tanımayan biri gelir, adam işte koymuş örneği, cevap yok der diye çekinirim.. Dahası, tekrar ediyorum, derdim, YALI'yı savunmak değil, yarın birinin çıkıp benim yazdığım birşeye sen bunu şurdan arakladın dememesi için sizin gibi bir tayfanın ne yapmam gerekiyor sizce, bunu anlamak..
0
robertosmix
Söz konusu hem log tutma fikrini almış olma, hem de yöntem olarak kodda da aynı yolu seyretme. LOG tutmayıp, sadece hata oluştuğu durumlarda geliştiricilere bildiri gönderen -kullanıcı onayı dahilinde- bir mekanizma da kurabilirdiniz mesela.

Biraz kodda izlenilen yola değinmem gerekirse; Yani uygulamanın diğer taraflarında log'lanmasının gerek olduğunun düşünüldüğü kısımlar, Logger daki statik logger'a write yada log diyerek geçmiş dosyasına yazılıyor.

Yani...

bla.bla.bla; bla.bla; logger.write("aha önemli bi durum"); bla.bla; bla.bla;

gibi.

Bunu farklı bir şekilde ve daha sağlam bir şekilde.. kodun içerisine manuel olarak logger'a çıktı yazdıracak taraflar olmadan.

Uygulamanın çıktılarını boşdaki herhangi bir tty birimine yönlendirirdiniz, ve arka tarafta devamlı ilgili tty çıktılarını bir dosyaya yada smtp yada http dinleyicisine gönderen bir birim tutardınız. Daha kolay ve daha işlevsel bir sonuç elde ederdiniz. Çünkü logger'ın kaydedemediği durumların baş göstermesi de olası. Örneğin uygulamanız stack overflow'dan göçtüğü zaman bunu logda göremezsiniz. Bahsettiğim modelde bu mümkün. Ama siz bunun gibi birşey yapmadan.. fikri direkt alıp koymuşsunuz. Her iki kodun da bir kaç kısım hariç yaptığı iş tamamen aynı.

beni tanımayan biri gelir, adam işte koymuş örneği, cevap yok der diye çekinirim..

Yok çekinmeyin. Herhangi bir adam koskoca Pardus ekibini, adı sanı belli olmayan, çarmıha gerilmiş bir adamdan daha samimi bulur her zaman.

yarın birinin çıkıp benim yazdığım birşeye sen bunu şurdan arakladın dememesi için sizin gibi bir tayfanın ne yapmam gerekiyor sizce, bunu anlamak..

Çok basit. Ya hiç geliştirilmemiş ürünler geliştireceksiniz, yada geliştirilmiş bir üründen daha iyi sini yapmanın tek yolunun detaylarda üstün gelmek olduğunun farkına varacaksınız. Biraz da tabii aykırı olmak gerekiyor.
0
bahadirkandemir

Tüm veriyapısı ve algoritmaları da silelim.

Hatta Rossum'un icat ettiği dili de kullanmayalım.

0
skoylu
O zaman, piyasadaki tüm ürünler çalıntı, alıntı vs. böyle mi demek istiyorsunuz? Neyse ciddiye almadığımı sizi, daha öncede söyledim zaten.. Ama biraz bilgi vereyim. Buradaki yontem, sizin soylediginizden 10 kere daha ustun, bunu bir ekleyeyim. Bu is log, yani olay kayitlarini tutmak icin yapiliyor. Bu yontemle siz, bu kayitlari, bir sunucya, bir sokete, modeme, ekrana, dosyaya, yaziciya vs. akliniza neresi gelirse oraya verebilirsiniz. Dahasi, bu koda bakinca gorulecegi uzere, bunlarin hepsini ayni zamanda yapabilirsiniz. Gorunen o ki python'dan zerre kadar anlamiyorsunuz. Ayrica, Python ile "Stack Overflow" denen seyi yasamazsiniz. Stack overflow acik bir guvenlik zaafidir Linux icin. Ve bu durumda uygulamaniz cokmez, cokse bile bunu oyle stdio'yu yakalayarak anlayamazsiniz. Eger bunu yapabiliyorsaniz, guvenlik isinde bir devrim yaptiginizi soyleyebilirim. Fikir, log tutma fikri. Siz loglari stdio'dan capture ederim diyorsunuz bu da yeni bir fikir degil ve hali hazirda yapiliyor. Log tutma yerine daha etkili bir fikir biliyorsaniz, bunuda implement etmeyi biliyorsaniz, o zaman sozum olmaz. Dahasi, sanirim siz kisa donla gezerken filan, bu stdio'dan yakalama mevzusu standart log yontemiydi, bir suru soruna yolactigi, gerekleri dogru durust karsilamadigi icin buradaki gibi ayri bir log path'i eklendi devaminda sistemlere. Dilerseniz, syslog ne zaman cikmis, neden cikmis bir arastirin. Evet, fikir direk alinmis konmus. Log koymak. Bunu Windows (ben ilk once 1.0 kullandim o zamandan beri), solaris, AIX, AS/400 vs. akliniza ne geliyorsa hepsi yapiyor, temelde de boyle yapiyor. Siz asil onemli olani gormemissiniz. Bu adamlar array kullanmislar, yani array denen fikri calmislar. Hatta ve hatta bir log nesnesi koyarak nesneye yonelim olayini da calmislar. Ama soyleyeyim, PARDUS burada Gentoo'dan hic bir sey, ne kod, ne fikir, nede yontem almamis. Buna bir itiraziniz var mi? Yok yok illa fikri oradan almis en azindan diyorsaniz, biraz gecmis donun ve gentoo'da dahil herkesin bu fikri nereden aldigini kendiniz bulun. Anlasilan bu ornek kodlar uzerinden sizin calma/asirma/alma kavraminizi anlama imkanimiz yok. Siz bana bir yerden alinmamis bir ornek gosterebilirmisiniz, kendinizin yaptigi?
0
ttk
Tartışma bitmeden Pardus son hâli ile ortaya çıkacak bu gidişle :)
0
robertosmix
O zaman, piyasadaki tüm ürünler çalıntı, alıntı vs. böyle mi demek istiyorsunuz?

Ne alakası var? Nereden (yazım/fikir/vücudumuzdaki herhangi bir organ vs.) çıkarıyorsunuz bunu?

Neyse ciddiye almadığımı sizi, daha öncede söyledim zaten..

Ohaa! Eh artık siz de iyice abartmaya başladınız. Ben demiyormuyum, saçmaladığımı, b*k yada çamur attığımı düşünüyorsanız cevap vermeyin diye. Niye cevap veriyorsunuz o zaman? Cevap verip bundan niye bahsediyorsunuz? Kimsiniz ki siz, gösteri alanında eğitim almış birisi filan mı? Ki Bla.bla.bla. ötmek için fırsat arıyorsunuz. Barış gibi sizde kompleks yumağı filan mı oldunuz. Bütün Pardus ekibi böylemi? Hoşunuza gitmiyorsa cevap vermeyin canım. Daha kaç kere söylemem gerekiyor bunu.

Ama biraz bilgi vereyim. Buradaki yontem, sizin soylediginizden 10 kere daha ustun, bunu bir ekleyeyim.

Bir söylentiye göre de Phantom 10, yer yer 12 kaplan gücünde olabiliyormuş.. Ormanda öyle söyleniyor. Bende size öyle bir bilgi vereyim, ödeşelim.

Bu yontemle siz, bu kayitlari, bir sunucya, bir sokete, modeme, ekrana, dosyaya, yaziciya vs. akliniza neresi gelirse oraya verebilirsiniz. Dahasi, bu koda bakinca gorulecegi uzere, bunlarin hepsini ayni zamanda yapabilirsiniz.

Yaw işte.. sizin aklınıza sadece aygıtlar geliyor. Ben ise tamamen başka birşeyden bahsediyorum. Ama size anlatmakta güçlük çekiyorum. Yada anlamak istemiyorsunuz. Herhangi bir protokol üzerinden herhangi bir spesifikasyona bağlı kalarak log yada ileti gönderemeyeceğini söylüyorum, siz bana yok ekrana yok şu aygıta yok bu aygıta şöyle, böyle gönderir diyorsunuz. Vs.vs.vs.

Gorunen o ki python'dan zerre kadar anlamiyorsunuz.

Ben şimdiye kadar hiç bir tartışmada neden göstermeden ithamda bulunmadım. Eğer varsa öyle bir örnek gösterecek, çıksın göstersin. Ama nedense.. hep bana b*k atıyorsun dediler. Şimdi bakıyorum da, benden başka herkes b*k atıyor, bir allahın kulunun çıkıp da, b*k atana hesap sorduğu görülmüyor. Kardeşim, python'dan anlamadığım kanısına nereden vardın? Dediğimi yanlış anlaman ve ona göre yorum yapman benim hatam mı?

Ayrica, Python ile "Stack Overflow" denen seyi yasamazsiniz. Stack overflow acik bir guvenlik zaafidir Linux icin.

İşte kodları başka yerlerden almanın büyük bir zaafiyet görüntüsü. Arkadaşımız kodun neresinde ne olduğunu bilmiyor, dolayısıyla "stack overflow" derken aklına hep python geliyor. Bilmiyorki.. python ile çalışan YALI, basit işlemler için dışarı dan ek uygulamalar -C'de yazılımış- çalıştırıyor. Örneğin kullanıcı yada grup eklemek için dışarıdan bir uygulama çalıştırıyorsunuz. Bu uygulamaların "stack overflow'a" düşmeside mümkün. Bunu takip edemezsiniz, useradd overlfow'a düştüğü zaman.. uygulama başarısız sona erdi diye bir log mesajı düşer sizin yönteminizle.. benim bahsettiğim bunun üzerinde birşey. Bana cevap yetiştirmeye çalışacağınıza, gidip biraz kodlarınıza bakınız.

Ayrıca Stack Overflow sadece Linux için bir güvenlik zaafı değildir.

Ve bu durumda uygulamaniz cokmez, cokse bile bunu oyle stdio'yu yakalayarak anlayamazsiniz. Eger bunu yapabiliyorsaniz, guvenlik isinde bir devrim yaptiginizi soyleyebilirim.

Devrim diye nitelediğiniz şey zaten çeşitli şekillerde yapılıyor, google'da "stack overflow handle" yada "stack overflow trap" yazdığınızda karşınıza bir çok örnek dökülür.

Log tutma yerine daha etkili bir fikir biliyorsaniz, bunuda implement etmeyi biliyorsaniz, o zaman sozum olmaz.

Gidip yazdıklarımı tekrar okuyunuz. Okumuşsanızda bir daha okuyunuz. Çünkü ben log yerine kullanılabilecek bir örnek vermiştim. Örneğin sadece hata oluştuğu durumlarda ilgili noktalara bildiri gönderen bir mekanizma?? Offf off.

Dahasi, sanirim siz kisa donla gezerken filan, bu stdio'dan yakalama mevzusu standart log yontemiydi, bir suru soruna yolactigi, gerekleri dogru durust karsilamadigi icin buradaki gibi ayri bir log path'i eklendi devaminda sistemlere.

Kısa don giymekmi? Hayır, standart bir log yöntemi olarak kullanılması gibi birşey yok. Yuvarlamayın. Hem hangi gerekleri doğru dürüst karşılayamamış. Neden belirtmeden sonuç anlatmayın.

Bunu Windows (ben ilk once 1.0 kullandim o zamandan beri), solaris, AIX, AS/400 vs. akliniza ne geliyorsa hepsi yapiyor, temelde de boyle yapiyor. Siz asil onemli olani gormemissiniz.

Hadi bilgi göstereyim filan demişsin ama hiç olmamış. Ben sana birşey söyleyeyimmi? Ms-Dos installer'larıyla hiç karşılaşmamışsın. İstersen bir de onlara bakıver. Ben bakmam. Ben yıllarca önce bıraktım onları. Dedemin kullandığı teknolojileri bugün hiç ciddiye almam. Onların üzerlerine yeni tuğlalar koymak, revize etmek varken, onları örnek göstermek bile sıkar beni.

Siz bana bir yerden alinmamis bir ornek gosterebilirmisiniz, kendinizin yaptigi?

Arkadaşım bırakacaksın bu ayakları. Yeteri kadar zamanım ve sermayem olsa.. böyle kompleks yumağı olmayan birkaç adamla size nasıl işletim sistemi geliştirilir.. (ki işletim sistemi geliştirmek ile sizin yaptığınız farklı şeyler) bu işler nasıl yürür gösterirdim. Umarım belki bir gün bu imkanı yakalarım ama şimdi benim gözümü doyuracak kadar para kazanmam gerekiyor.

Fikir olduktan sonra, onu herhangi bir dilde koda dökmek işin kolay yanı. Ama halen siz bahsettiklerimden öte, benden kod istiyorsunuz. Sizin daha gidecek çok yolunuz olduğunu düşündürüyor bu beni.

Kaldı ki sizi ve yaptıklarınızı eleştirmek için illa yaptıklarınızı yapmış olmak mı gerekiyor? Ne kadar saçma. Adam gibi düşünen birisi sizin gittiğiniz yoldan zaten gitmez. Dolayısıyla, sizi eleştirme hakkına da sahip olmaz size göre. Yani aslında sizi kimse eleştiremez'e geliyor ya bu. Hadi neyse.

Zaten gördüğüm kadarıyla herşeyi LEGO olarak düşünmek bir çalışma tarzı olmuş sizde. Ordan bunu al, şurdan şunu al... Hiç akla gelmiyor yeni bir parça yapmak. At gözlüğü, bir iş politikası haline gelmiş.

Eğitim sistemimiz getirdiği, orjinal fikirlere bakış açısı her tarafınıza sinmiş. Bir avuç çürümüş beyin ve onlardan büyük sonuçlar bekleyen umutlu insanlar. Ne kadar dramatik!!

Tekrar etmekten yoruldum.. ama yine de belirtmek isterim ki;

copy-paste

Saçmaladığımı, b*k yada çamur attığımı düşünüyorsanız, bu, cevap vermenize gerek de yok anlamına gelir. Dolayısıyla gereksiz yere cevap verip forumda boşuna yer iştigal etmeyin.

Birde benimle neyi tartıştığınızı unutmuş gibi görünüyorsunuz. Biraz düşünürseniz iyi olur.
0
Ragnor
Stack overflow gibi basit bile olsa birkaç teknik terimi ne olduğunu açıklamadan kullanarak bilmeyen insanları kandırmak kolay açıkcası.
Sizin ki biraz saçma sapan şeyler söyleyipte almanca, çince falan konuşmuş gibi davranmaya benziyor.
Şimdi bakalım neyimiz var. Bir adet hata. Adı Stack overflow. Ne peki bu hata? Tanımladığımız değişkenler hafızada saklanıyor ya bu değişkenler için ayrılan hafıza bölümü dolumasına rağmen yeni bir değişken tanımlamak istersen oluşuyor. C'de oluşması mümkün. Sonuçta C sizi her konuda serbest bırakır. Skoylu'nun da dediği gibi python'da böyle bir sorun yok.
Ama o noktada ikinci bir iddia var. YALI'nın python kodu kendi içinde C ile yazılmış ek uygulamalar çalıştırıyor. Bu noktada haklı olabilir gibi duruyorsunuz. Ama o da ne? Ben YALI'nın kodlarına bakmayı akıl ediyorum. Yali svn'de kodlara göz geçiriyorum ve bahsedilen c kodlarını buluyorum. "mount.c" ve "reboot.c". Hala haklı olabileceğinizi düşünerek (ki evet bak c ile yazılmış uygulamalar var yali kodları içinde, haklı olabilir belkide) kodları açıyorum. Ve görüyorum ki kafamı çalıştırıp kodlara bakmayı akıl etmesem belki size kanacağım. Bahsedilen C kodları Python için yazılmış extentionlar. Çok uzun ve karmaşık kodlar da değiller. Tek görevleri var, o da python içinde istenilen sistem kütüphanelerine erişim gibi birşey.
Ve bu konuda son birşey daha. Zaten bu C kodlarında bir sorun olsa o sorunları bize bildirmesi gereken geri bildirim sistemi python kodu içinde değil C kodu içinde olurdu. Yani desteksiz sadece konu hakkında bilgisi olmayan insanları kandırmaya yönelik bir iddia.

Bu yazıdan çıkarmamız gereken ders ise birisi birşeyler iddia ediyorsa ne kadar inandırıcı gözükürse gözüksün, ona hemen inanmayalım, gidelim araştıralım. Kendi gözlerimizle görelim, olmadı bir bilene soralım. Çünkü ortalık kötü niyetli ve ne bilmediğini bile bilmeyen eksik bilgili insanlarla kaynıyor.

Diğer iddialarınıza veya görüşlerinizede cevap verebilirdim ama sizinde dediğiniz gibi ciddiye almıyorum sizi, öyleyse niye çene (veya bu durumda parmak) yorayım ki? Bunlarıda size kanma tehlikesi bulunanlara ufak bir yardım olsun diye yazdım.
0
robertosmix
Stack overflow gibi basit bile olsa birkaç teknik terimi ne olduğunu açıklamadan kullanarak bilmeyen insanları kandırmak kolay açıkcası.

Bilmeyen insanı kandırmak benim işime yaramaz. Ancak sizin için bi nebze mutluluk demektir, bilmeyen insanlar. Çünkü bilen insan Pardus şakşakcılığı yapmaz.

Benim konuştuğum adamlar az da olsa anlıyorlar. Bu da bana yetiyor.

Hemen, sayın ragnor'a önyargılı baktığı kodlardan ihtiyacı olanı göstermek istiyor. Bu koda bakarak örnek bir /usr/sbin/ntfsresize uygulamasının dışarıdan çalıştırıldığını hemen göstermek istiyorum. Python extension'ı filan değil öyle değilmi? Peki ntfsresize çalışırken oluşacak bir exception nerde handle ediliyor?? Hiç bir yerde. Bahsettiğim fikirler, bu gibi durumları handle eder ama. Fakat siz sağlam bir şakşakcı olduğunuz için bunları görmüyorsunuz. Görsenizde söylermisiniz, ondan bile şüphe duymaktayım. Burdaki dışarıdan çalıştırılan grub, ve burdaki dışarıdan çalıştırılan mknod'da -ayrıca ilk örnekte ntfsresize ile kullanılan mke2fs ve mkswap da- size kapak olurda, bir daha şakşakcı tavırlar sergilerken daha dikkatli ve daha ustaca saldırırsınız.

Bu yazıdan çıkarmamız gereken ders ise birisi birşeyler iddia ediyorsa ne kadar inandırıcı gözükürse gözüksün, ona hemen inanmayalım, gidelim araştıralım. Kendi gözlerimizle görelim, olmadı bir bilene soralım. Çünkü ortalık kötü niyetli ve ne bilmediğini bile bilmeyen eksik bilgili insanlarla kaynıyor.

Buna kesinlikle katılıyorum.

sizinde dediğiniz gibi ciddiye almıyorum sizi, öyleyse niye çene (veya bu durumda parmak) yorayım ki? Bunlarıda size kanma tehlikesi bulunanlara ufak bir yardım olsun diye yazdım.

Bilgisiz insanlar size minnettarlar. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.

copy-paste

Saçmaladığımı, b*k yada çamur attığımı düşünüyorsanız, bu, cevap vermenize gerek de yok anlamına gelir. Dolayısıyla gereksiz yere cevap verip forumda boşuna yer iştigal etmeyin.
0
skoylu
Saçmalamaktan başka bir şey bilyirosanız, onu söyleyin öncelikle. Linux ile STDIO'yu yakalayıp uyuglamanın stack overflow'a yolaçtığını anlayamazsınız asla. Hatta elle tutulur hiç bir yöntemle bunu anlayamazsınız.
Ama niyetiniz zaten o değil. Böyle kendinizce büyük laflar edip, kendinizi işi bilir göstermek, arada millete attığınız iftirayı unutturmak. Hala logger şöyle olsaydı da, böyle olsaydı da geveliyorsunuz. Evet, bu logger beş para etmez, çok ilkel, çok hatalı, çok ta b*ktan. Ama bu logger sizin iddia ettiğiniz gibi bir yerden çalınmış/alınmış değil. Onu ordan al, bunu burdan al.. totoloji laflarla biraz şak şak almak derdi. YALI'yı adamlar yazmış, neden yazmış? Neden mesela KDE gibi WM yazmaktan geri durup installer yazmış? Hazır Anaconda'yı neden alıp kullanmamış? Demekki o isteklerine cevap vermiyordu. Daha iyi olabilir, daha kötü olabilir, ama YALI yazılmışsa diğerleri bazı istekleri karşılamadığı için yazılmıştır. Ve de, yazılırken sağdan soldan alınabilecek bir satır varken, o bir satır oturup baştan yazılmışsa hata edilmiştir. Çünkü ULUDAG misyonunda amerikanın yeniden keşfedileceği yazılı değildir.
Yeteri kadar zaman sermaye ayaklarına yatıp mızlanmayacaksın. Teknik olarak, şu logger'e getirdiğin eleştirilerin hepsini kabul ederim. Doğrudur, yanlıştır tartışırız ederiz. Ama böyle iftiracı bir vaziyetle, siz bunu şurdan çalmışsınız, yada fikri gentoo'dan almışsınız gibi, mesnetsiz, iftiradan, karalamadan başka bir şey olmayan sözleri kabul edemem.
Gelelim logger şöyle yada böyle mevzularına. STDOUT'tan log yakalamanın, hangi gerekleri karşılamadığını merak ediyorsan, orada yazdığım gibi yap. Bu yaştan sonra script bebesi avutacak halim yok. Bir de kendini lamer filan sanmasan, şaklabanlığının hatrına pis kokunu çekeceğiz ama, o da olmuyor, çekilmiyorsun vesselam..
0
robertosmix
Linux ile STDIO'yu yakalayıp uyuglamanın stack overflow'a yolaçtığını anlayamazsınız asla. Hatta elle tutulur hiç bir yöntemle bunu anlayamazsınız.

Yakalanır. Hemde çok rahat birşekilde. İlgili uygulamaları ilgili gcc parametreleri ile derlerseniz, overflowlarda stdout olarak stack trace dökülür. Bilmiyorsanız, böyle bir şey yoktur anlamına gelmiyor. Sizde kimsiniz ki.

Hala logger şöyle olsaydı da, böyle olsaydı da geveliyorsunuz.

Ben sadece bir defa hemen aklıma gelen fikirlerden bahsettim. Siz onu hazmedene kadar bana bir sürü sorular sordunuz ve ben de onları yanıtladım. Ben sizin hazmetmek için gevelediğinizi düşünürken, şu dediğinize bir bakın.

Hazır Anaconda'yı neden alıp kullanmamış? Demekki o isteklerine cevap vermiyordu.

PISI yada COMAR ile entegrasyon söz konusu olmazdı, proje elinizde patlardı.

Ve de, yazılırken sağdan soldan alınabilecek bir satır varken, o bir satır oturup baştan yazılmışsa hata edilmiştir. Çünkü ULUDAG misyonunda amerikanın yeniden keşfedileceği yazılı değildir.

Valla dediklerinizle yaptıklarınız pek de birbirine uymuyor. YALI'dan tutun PISI'ye yada COMAR'a kadar hepsi amerikayı baştan keşfetmek zaten. Örneğin YAST dururken bunlarla uğraşmak da nedir? RedHat'in yada Mandrake'nin bile bu yapmaya çalıştıklarınızı çok daha önceden yapmış olduğunu sizde biliyorsunuz.

Ama böyle iftiracı bir vaziyetle, siz bunu şurdan çalmışsınız, yada fikri gentoo'dan almışsınız gibi, mesnetsiz, iftiradan, karalamadan başka bir şey olmayan sözleri kabul edemem.

Artık daha önceki mesajlarda gösterdiğim kaynakları, gösterimlerimi, hangi yüzle, nasıl inkar edebiliyorsunuz onu hiç anlayamadım..

Bu yaştan sonra script bebesi avutacak halim yok. Bir de kendini lamer filan sanmasan, şaklabanlığının hatrına pis kokunu çekeceğiz ama, o da olmuyor, çekilmiyorsun vesselam..

Bu kıvranışlarınızdan çok hoşlandığımı söylemeliyim. Ne kadar doğru şeyler yaptığımı farkediyorum siz böyle davrandıkça. Yaranın üzerine basmasam böyle kıvranmazdınız mutlaka. Bu yazdıklarınıza cevap verirdim ama buna artık gerek duymuyorum. Okuyucular script bebesi ile yazılımcıyı rahat rahat ayırabilir artık.

0
skoylu
Hiç bir halt bilmediğini bilecek kadar yetkin olduğumu biliyorum, merak etme. Script bebelerinin vaov diyerek yklaştıkları laflardan fazlasını yumurtlayamıyorsun, bundan belli. Stack overflow ha? Bunun doğrusu buffer overflow'dur. Bunun izleneceği yer debug seviyesidir. Debug seviyesinden izlersin, ihtiyaç olursa debugger içinden log gene tutarsın. Elbette hayatında log tutmamış biri olman kuvvetle muhtemel.
Elbette layering, partitioning gibi kavramlardan bi haber zavallıların senin gibi düşünüp, log ile kodu, UI ile LOG'u, Log ile debugger'i birbirine dolayıp arap aşı ettikleri bilinen bir husustur.
YAST niye kullanmadınız, COMAR niye var gibi boş, abes, işkembeden uydurulmuş bir laf ediyorsun. YaST ile COMAR hiç bir bakımdan birbirine benzemeyen iki şey. Bunu bile görmekten acizsin. Hadi desenki, TASMA yerine YaST niye koymadınız, anlarım da.
PISI/ COMAR entegrasyonu olmaz mıydı? Farzet öyle olsun. Bu yeterince iyi bir sebep değil mi, installer yazmak için, Anaconda'dan vazgeçmek için. Madem böyle, niye "Anaconda'yı almadınız?" diye laf üretmeye çalışıyorsun? Sabah sabah iyi komedi! Dediğim gibi, şu şaklabanlığın aslında seninle uğraşmak için makul bir sebep..
Ama hala, vay efenim ben gösterdim, Gentoo'dan çaldıklarınız vs. gibi bir laf ediyorsun. Sana cevap vermemin tek sebebi de bu. Sen burada, şu ana kadar, Gentoo'dan alınmış bir kod, bir fikir filan gösteremedin. Seni kaç defadır, böyle bir kod göstermeye davet ediyorum, tıs yok. Kaldı ki, GPL bir projede, GPL kodların alınıp kullanılmasını da engelleyen bir şeyde yok.
Asıl kaçırdığın husus ise, YALI'nın ta kendisi: Bak, hırsından beynini kullanmayı akıl edemeyen vatandaş.. YALI = Yet Another Linux Installer. YALI'nın installer alemine yenilik getirmek gibi bir saplantısı yok. YALI şu anda sadece sıradan installer'ler gibi bir installer.
YALI veya başka bir yerde, ULUDAG Ekibinin "herşeyi baştan keşfedeceğiz", "Bütün kodları baştan yazacağız" filan dediği yok. Hatta, mümkün olduğunca mevcut kodları alıp kullanmayı düşünüyorlar ve bunu açıkca belirtiyorlar. Hal böyleyken sen çıkıp, bakın bakın şunu şunu çalmışlar diye sazanlık yapıyorsun. Kaldı ki, söylediğini şey gene uydurma.
Logger şöyleymişte, böyleymişte.. GCC'ye bilmem ne patch'i, bilmem ne parametresi filan. Sen gidecek yeri ararken biz o yollardan dönüyorduk, merak etme, bunları analatacam diye o çeneni çok fazla yorma. Sen desen ki, bu logger şöyle olsa vs. bu teknik eleştiridir. Alırlar, kullanırlar, kullanmazlar bir ayrı bir husus. Sana teknik cevaplarda verilir.
Sen burada önce kodları aşırdıklarını iddia ettin. Bakın, ahali, bu gentoo kodu, buda uludag kodu. Ahanda aşırdıkları kod gibi atladın. Ben bu kodların birbiriyle alakası yok dedikten sonra, işi fikre çevirdin ki, iki kodun gene alogritmik fikir olarakta alakası yok. Sonra çıkıp ana fikirlerin aşırıldığını iddia ettin. En sonunda kırk yıllık log işine ancient computing'den kalma stdio'yu yakalasaydınız gibisinden bir şeyle saldırıp, yeni fikir üretmemekle suçladın milleti. Bunu da öyle bir yapıyorsun ki, yeni fikir üretmemiş olmayı hırsızlık vs. ile bir kefeden çıkarıyorsun.
Ben neden kıvranayım ki? Aynaya bak, nasıl acayip bir kelek duruma düştüğünü gör, bu duruma düşüren çeneni bir iyice kontrol et. Dahası boydan şöyle bir iyice bak ve kendinle iftihar et, tanyeli, asena ve ya nez bile bu kadar kıvıramaz..
0
robertosmix
Script bebelerinin vaov diyerek yklaştıkları laflardan fazlasını yumurtlayamıyorsun, bundan belli.

Bu ağızları lisede bırakmıştım. Sen lamer'sın ben hacker'ım filan.. geçin hocam, aşın bunları.

Stack overflow ha? Bunun doğrusu buffer overflow'dur. Bunun izleneceği yer debug seviyesidir. Debug seviyesinden izlersin, ihtiyaç olursa debugger içinden log gene tutarsın. Elbette hayatında log tutmamış biri olman kuvvetle muhtemel.

Artık bilmediğiniz konularda yorum yapmaya da başladınız... hayırlı olsun.

Elbette layering, partitioning gibi kavramlardan bi haber zavallıların senin gibi düşünüp, log ile kodu, UI ile LOG'u, Log ile debugger'i birbirine dolayıp arap aşı ettikleri bilinen bir husustur.

Bla.bla.bla.bla..

YAST niye kullanmadınız, COMAR niye var gibi boş, abes, işkembeden uydurulmuş bir laf ediyorsun. YaST ile COMAR hiç bir bakımdan birbirine benzemeyen iki şey. Bunu bile görmekten acizsin. Hadi desenki, TASMA yerine YaST niye koymadınız, anlarım da.PISI/ COMAR entegrasyonu olmaz mıydı?

YaST niye kullanmadınız demedim ben. Artık adam gibi okuyun şu yazılarımı da adam gibi tartışalım. Ben YaST ve onun gibi ürünler (Mandrake yada RedHat'in çözümleri vs.) zaten var, sizin PISI/COMAR veya TASMA gibi şeylerle uğraşmanızın iddianızın aksine zaten, amerikayı baştan keşfetmek olduğunu söyledim.

Madem böyle, niye "Anaconda'yı almadınız?" diye laf üretmeye çalışıyorsun?

Ben Anacondayı niye almadınız gibi birşey de söylemedim. Eğer Anacondayı alıp kullansaydınız, entegresyonu sağlayamazdınız ve elinizde patlardı dedim. Yazdıklarımı 3 veya 4 defa tekrar tekrar okuyunuz.. ve bu dediğimi de kişisel algılayınız.

Sabah sabah iyi komedi! Dediğim gibi, şu şaklabanlığın aslında seninle uğraşmak için makul bir sebep..

Hiç de eğleniyora benzemiyorsunuz. Kuru gürültü!

Sen burada, şu ana kadar, Gentoo'dan alınmış bir kod, bir fikir filan gösteremedin. Seni kaç defadır, böyle bir kod göstermeye davet ediyorum, tıs yok

Kodlamadan gram anlamayan adamlar bile açıp svn'den baktılar, Gentoo'daki fikirlerle YALI'dakileri kıyasladılar ve bayağı birşeyi farkettiler, siz hala benden kanıt istiyorsunuz. Bunları istediğinizden eminmisiniz yoksa benimle dalga geçmeye mi çalışıyorsunuz??

YALI = Yet Another Linux Installer. YALI'nın installer alemine yenilik getirmek gibi bir saplantısı yok. YALI şu anda sadece sıradan installer'ler gibi bir installer.

Nihayet sadede geldik. Bravo. "Voila. You made it!!" Peki soruyorum size, biz çok iyi şeyler yapacağız şöyle hoplatıp böyle zıplatacağız, aldığımız paraları helal edeceğiz diyen sizlere, Pardusa, böyle bir YALI yakışıyormu?

YALI veya başka bir yerde, ULUDAG Ekibinin "herşeyi baştan keşfedeceğiz", "Bütün kodları baştan yazacağız" filan dediği yok.

Dolaylı olarak var. ULUDAG ekibinin biz daha iyi, daha orjinal işler geliştireceğiz dediğini daha önceki tartışmalarda bizlere belirtmiştiniz. Zaten öyle bir durum söz konusu olmasa Pardusun ve ULUDAG ekibinin gereksizliği ortaya çıkıyor. Bu iddiayı yerine getirmenin yolu da hem minimal hemde maksimal ölçekte daha iyi ve daha orjinal olmak. Yani hem fikir olarak hem de kod olarak daha iyi ve daha orjinal olmak. Daha iyi ve daha orjinal işleri sağdan soldan kod toplayarak yapamayacağınızı söylüyorum bende.. çok şeymi diyorum. Hayır. Gayet geçerli bir durum. Ha siz yeteneksiz adamlarsınız, GPL'e saklanıp sağdan soldan alırsınız, o konuda birşey yapamam şüphesiz.

Logger şöyleymişte, böyleymişte.. GCC'ye bilmem ne patch'i, bilmem ne parametresi filan.

Zaten bu tip konular size falan-filan gibi geliyor. Sorunda orda zaten. Adam gibi ne dediğimi bile anlamak istemiyorsunuz.

Bakın, ahali, bu gentoo kodu, buda uludag kodu. Ahanda aşırdıkları kod gibi atladın. Ben bu kodların birbiriyle alakası yok dedikten sonra, işi fikre çevirdin ki, iki kodun gene alogritmik fikir olarakta alakası yok.

Gösterdim tabii. Svn kaynaklarını ve cvs kaynaklarını da gösterdim. Orada gentoo'dan birşey aldığınız belirtmişsiniz de ne aldığınızı bile belirtmemişsiniz. Onu da gösterdim. Daha niye kıvranıyorsunuz ne demek istiyorsunuz onu anlayamadım tabii. Gidip ilgili maddelere tekrar bakmanızı istemekten başka bir önerim yok sizin için.

Fikirlerinde bir çoğunun alınmış olduğunu ama bunun kanıtlanmasının zor olduğunu, kodları gösterdiğim yerde tekrar belirttim. Ama siz sanki bu kavramı daha sonra açtığımı ima etmeye çalışıyorsunuz, bu da bana bir daha "yazdıklarımı adam gibi okuyun" deme uyarısını söyleme ihtiyacı getiriyor.

En sonunda kırk yıllık log işine ancient computing'den kalma stdio'yu yakalasaydınız gibisinden bir şeyle saldırıp, yeni fikir üretmemekle suçladın milleti. Bunu da öyle bir yapıyorsun ki, yeni fikir üretmemiş olmayı hırsızlık vs. ile bir kefeden çıkarıyorsun.

Ben sadece bana daha ne yapabilirdikki cinsinden sorduğunuz soruya, aklıma gelen bir örnek verdim. Niye bu örneğin üstüne bu kadar çok bastırıyorsunuz anlamadım. Ben neden bahsediyorm, siz nelerle cebelleşiyorsunuz? Kaldıki orjinal fikir üretmek Pardus için zaten bir hırsızlık. Bakın herhangi birisi için değil, Pardus ekibi için. Fikir üretmek ve üretim yapmak için para alan adamların "bu kodu şurdan şu kodu burdan almak" gibi bir insiyatifleri ve fikir üretmeme gibi bir lüksleri olamaz. Olursa, hırsızlığı değil ima etmek açık açık söylemekten çekinmem.

Ben neden kıvranayım ki? Aynaya bak, nasıl acayip bir kelek duruma düştüğünü gör, bu duruma düşüren çeneni bir iyice kontrol et. Dahası boydan şöyle bir iyice bak ve kendinle iftihar et, tanyeli, asena ve ya nez bile bu kadar kıvıramaz..

İnsanların sizlere olan inancı gün geçtikce daha da azalıyor. Benimle böyle sokak muhabbetleri yapmaya çalışacağınıza bunun için birşeyler yapmanızı öneriyorum.

Artık birçok konuda b*k atma konumuna geçtiniz gördüğüm kadarıyla, Anaconda ve YaST konularında hatta alınan kodları göstermemiş olduğumu söylemek gibi. -Bakın nerelerde b*k attığınızı da gösteriyorum. Sizin gibi yuvarlak konuşmuyorum.- Yarın öbürsü gün cevap verilmeyen konumuna düşerseniz veya size cevap verme gereği duymazsam bu duruma sizin adınıza üzülürüm, lütfen bu şekilde davranmayı bir an önce bırakın.
0
skoylu
YaST niye kullanmadınız demedim ben. Artık adam gibi okuyun şu yazılarımı da adam gibi tartışalım. Ben YaST ve onun gibi ürünler (Mandrake yada RedHat'in çözümleri vs.) zaten var, sizin PISI/COMAR veya TASMA gibi şeylerle uğraşmanızın iddianızın aksine zaten, amerikayı baştan keşfetmek olduğunu söyledim.
Şu anda mevcut, COMAR veya PISI gibi bir ürün yok. PISI gibi bir ürün bulabilirsiniz, ama mevcut PISI COMAR ile bir bütünleşebilme kabiliyeti sunuyor/sunacak. Birincisi bu. İkincisi, sen bak ne söylüyorsun:
Valla dediklerinizle yaptıklarınız pek de birbirine uymuyor. YALI'dan tutun PISI'ye yada COMAR'a kadar hepsi amerikayı baştan keşfetmek zaten. Örneğin YAST dururken bunlarla uğraşmak da nedir? RedHat'in yada Mandrake'nin bile bu yapmaya çalıştıklarınızı çok daha önceden yapmış olduğunu sizde biliyorsunuz.
Tekrar edeyim. ULUDAG YaST'i kullanmadı, çünkü yapmak istediği bu değildi. COMAR ile YaST aynı şey değildir. Dilerseniz açıp bir bakın, özetle aradaki fark nedir:
http://www.uludag.org.tr/projeler/comar/mimari/node_6.html Farzedin ki, öyle değil. COMAR vs. YaST, DEBCONF vs. nin kötü bir kopyası. Aynı fikirleri aynı şekilde implement ediyor. Bunun nesi yanlış? İll ki oturupi zaten hazır var orda, burda ve şurda diyerek seyretmeye devam edelim, sonra da bir gün çıkalım, "Capon yapmış abi" mi diyelim? Aya gideceğiz, güleceksiniz, ne olacak aya gitmek, diye. Ama unutuyorsunuz ki, aya gitmeden uranüse gidecek aracı yapmak mümkün olmuyor. Farzedelim ki COMAR YaST'ın aynısı oldu. Bu en azından o teknolojiyi yakaladık demektir. Bence bu bile yeterince iyidir, başlangıçta olan bir proje için.
Size bu laflarınızdan ötürü kıvırıyro filan demem. Bunlar bir tür eleştiridir, beğenir, beğenmezsiniz. Bizde karşı fikirlerimizi koyarız böyle, vede sizinkilere "saygı duyarız".
Ama siz olmayan şeyi varmış gibi gösterip,
Gösterdim tabii. Svn kaynaklarını ve cvs kaynaklarını da gösterdim. Orada gentoo'dan birşey aldığınız belirtmişsiniz de ne aldığınızı bile belirtmemişsiniz. Onu da gösterdim. Daha niye kıvranıyorsunuz ne demek istiyorsunuz onu anlayamadım tabii. Gidip ilgili maddelere tekrar bakmanızı istemekten başka bir önerim yok sizin için.
arkadaşalara hırsız dediğiniz yetmiyormuş gibi, birde hepimize birden kör diyorsunuz. Bir storage.py'den örnek verdiniz, bir de logger'den. Bu ikisi de araklama denemeyecek kadar farklı kodlar. Dahası hiç kimse bunları baştan keşfettik de demiyor. Açıkca, Gentoo'dan aldık diyor. Niye almasın? Ama kodlara baktığınız zaman, bunun alıp daha öteye götürme şeklinde olduğunu görebilirdiniz. Siz hala vay, onu buradan almışlarda, bunu şurdan almışlarda. YALI kodu, GLI koduyla başlamış olabilir, ama şu andaki kod mevcut GLI kodundan bir hayli farklı. Ama siz hala şöylede böyle diyorsunuz. Geçin bu martavalları, varsa adam gibi bir örnek verin. Yoksa, benden değil, YALI'yı yazanlardan özür dileyip yerinize oturun.
Dediğim gibi siz her hangi bir şekilde çalmaya, almaya vs bir örnek gösteremediniz hala. Bu mesajı yazmadan önce tüm topiği baştanbaşa okudum. Bakın bahadır ne yaptığınızı nasıl açıkca söyledi:
Baksanıza, "İlk olarak, YALI'nın hemen hemen bütün mimarisinin çeşitli Linux Installerlardan direkt araklandığının kanıtlarını hemen sunmak istiyorum..." diye başladı, şimdi "Herşeyden önce şunu belirtmeliyim ki YALI'nın fikir çaldığını söylemedim. Bunu söyleyen sizsiniz. Fikirleri aldığını söyledim ben. Çalmak ayrı şey." diyor. Şimdi, ben size çalınanları gösterdim diyorsunuz.
Hacıyatmaz olmaya çalışmayın. Adam gibi dosdoğru durun. Bir kıskançlık, bir panik içinde sağa sola saldırdınız, buradaki milleti hacıağa yerine koyup, işte örnek, bakın bakın vs. yaygaralarına gidiyorsunuz. Bizim faremiz hala sağlam, gözlerimizde görüyor ve açarız bakarız, görürüz kodlar aynı mı değil mi? Sizin verdiğiniz örneklere bakıyorum, ya bu adam python bilmiyor mu, açıp bakmadı mı hiç bu kodlara vs. diyorum, ama iyi niyetde göremiyorum. Kısacası, iftiracı olmaktan öte yalancının tekisiniz. Eğer yalancı değilseniz, açarsınız YALI kodunu, öbür tarafa ANACONDA ve GLI kodlarını, bunların ne kadarı diğerinden alıntı bulur, adam gibi ortaya çıkarırsınız.
0
robertosmix
Aya gideceğiz, güleceksiniz, ne olacak aya gitmek, diye. Ama unutuyorsunuz ki, aya gitmeden uranüse gidecek aracı yapmak mümkün olmuyor. Farzedelim ki COMAR YaST'ın aynısı oldu. Bu en azından o teknolojiyi yakaladık demektir. Bence bu bile yeterince iyidir, başlangıçta olan bir proje için.

İnsanlar aya gidince, onlara yetişmek için tekrar Ay'a gitmek. İnsanlar Mars'a gidince, onlara yetişmek için tekrar Mars'a gitmek. Bu bir kısırlık demektir. Ama birileri birşeyler yapmadan onu akıl etmek gibi bir durum maalesef sizin hiç söz konusu değil. Ama olmalı. Başlangıçta olan bir proje olarak zaten görmüyorum ben Pardus'u. Sizin öyle görmeniz beni çok etkiledi. Lanet olsun ki, 2 yıldır her ay tıkır tıkır paralarınız ödeniyor, masraflar karşılanıyor ve siz halen başlangıçta olan bir projeden bahsediyorsunuz. Sizin ciddiye bile alınmayan/alınmayacak bu proje için harcadığınız zaman diliminde sıfırdan bir işletim sistemi çoktan yazılırdı. Halen sıkılmadan, eleştirileri cevaplamaya çalışıyor, çatır çatır çene patlatıyor, etrafa tükürükler saçıyorsunuz ki bunu da hiç hoş karşılamıyorum.

birde hepimize birden kör diyorsunuz.

Evet, körsünüz ve bunu kabul etmekten bile acizsiniz ki bu daha da kötü bir durum.

Bu ikisi de araklama denemeyecek kadar farklı kodlar.

Kodun bire bir yazılışının aynı olması demek direkt copy-paste yapılması, ama kodların, modüllerin işlevlerinin aynı olması/olmaları fikirlerin alınması anlamına geliyor. Bunu belirten birçok fikrimi ben zaten önceki maddelerde yazdım. Ama siz hala, alınan kodlardan başka kod olarak kanıt istiyorsunuz benden. Eğer YALI'yı geliştiren arkadaşlarımız copy-paste'e başvurmamışlarsa kalan yerlerde dolayısıyla bunun kanıtı da, istediğiniz şekilde mümkün değildir. Ama fikir olarak, işlev olarak bakıldığında çoğunun aynı olması, -daha önce de belirttiğim gibi- teknik fikir sahibi olan insanlar için bir kanı yaratacaktır.

Geçin bu martavalları, varsa adam gibi bir örnek verin. Yoksa, benden değil, YALI'yı yazanlardan özür dileyip yerinize oturun.

Valla kimin haklı, kimin haksız olduğu belli. Kaldı ki, Pardus ekibinden herhangi birisine yada size günlük hayatta herhangi bir yerde rastlarsam ben özür dilemek yerine ne yapacağımı çok iyi biliyorum.

Kısacası, iftiracı olmaktan öte yalancının tekisiniz. Eğer yalancı değilseniz, açarsınız YALI kodunu, öbür tarafa ANACONDA ve GLI kodlarını, bunların ne kadarı diğerinden alıntı bulur, adam gibi ortaya çıkarırsınız.

Diyorsunuz ki, açın bana copy-paste edilmiş kodları gösterin. Ben copy-paste edilen kodları zaten en baştaki maddede gösterdim. Geri kalanların çoğunun fikir alıntıları olduğunu, bilgi arkadaşların da bu kodları inceleyerek bunları farkedebileceklerini belirttim. Öte yanda siz halen benden copy-paste edilmiş daha başka kodlar istiyorsunuz ki, bu durumda benim de size gösterebileceğim başka birşey (copy-paste) olmadığını bile bile, daha da yüklenip kendinize pay çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu zaten sizin yönteminiz. Alakasız bir tanımın üstüne gidip pay çıkarmaya çalışmak ("pythonda stack overflow olurmuş dediniz" yada "YaST'ı kullanın dediniz" yada "Logger'ın yerine stdio capture koyun dediniz" gibi..). Bu oyuna gördüğünüz gibi daha önce düşmedim, şimdi de düşmem ("copy-paste her taraf dediniz, gösterin o zaman" olarak). Boşuna zorlamayın.

0
Ragnor
O kodlara birkezde siz bakın isterseniz. İki kod niyeyse pek benzemiyor birbirine.

Gerçi bu gerçekte fark etmez sizin için. Sonuçta baştan sona okuyan biri kaç defa fikir değiştirip söylediğiniz sözleri söylemediğinizi görebilir. Şimdi bana da birçok şey sayacaksınız ama hepsi laf kalabalığı. Daha önce birkez cevap vermeye kalktım. Biraz aceleme gelen bir anda açığımı bulup yine saldırdınız. Oysa verdiğiniz örnekte hatalıydı. Neden hatalı olduğunu söylesem itiraz edip alakasız şeylerden bahsedebilirsiniz. Boşuna kasmayacağım.
Internet bir cennet olmalı sizin için değil mi? Çünkü gerçek hayatta bu kadar laf kalabalığı edemezdiniz. Burda ise bir laf atıyorsunuz. Laf kalabalığı ile doğru gibi gösteriyorsunuz, üstüne insanlara çaktırmadan hakaret ediyorsunuz. Güzel iş vallahi. Neyse kolay gelsin size.

Not: Şimdi aklımdan geçti. Nasıl olsa bana bir cevap yazıp ağzımın payını(!) vereceksiniz, acaba bende sizin gibi yapıp aynı şekilde size cevap vermeye deavm etsem ne olur? Bir nevi "fight fire with fire". Eğlenceli olabilirdi ama üzgünüm buna ayıracak vaktim yok. Bu mesajı bile kafa dinlemek için verdiğim molada yazıyorum. Ne yapalım herkesin sizin kadar boş zamanı yok :).

Not2: Bakın sizin gibi yaptım. Ne yaptığınız ne ettiğinizi bilmeden sizi yargıladım. Elimde sözde bir kanıtta vardı, bu habere bu kadar yorum yazan, bu tartışmayı bu kadar sürdürebilen birinin boş zamanı olmalıdır değil mi? Öyle gözüküyor ama işin aslı öyle olmak zorunda değil ve ben sizin hakkınızda, yaptığınız iş hakkında hiç birşey bilmeden sizi işsiz güçsüz biri olarak damgaladım. Benim yazdığımı okuyan bazıları inanacak buna. Ve belkide yaptığı işle gurur duyan birisiniz ve bu yüzden bu yaptığım sizin üzecek, canınızı sıkacak. Açıkcası adice birşey yaptım ama beni engelleyebilir misin? Hayır. İşte durum bu.

Not3: Asıl mesajdan uzun not yazdım hehe :).
0
robertosmix
Bakın sizin gibi yaptım. Ne yaptığınız ne ettiğinizi bilmeden sizi yargıladım. Elimde sözde bir kanıtta vardı, bu habere bu kadar yorum yazan, bu tartışmayı bu kadar sürdürebilen birinin boş zamanı olmalıdır değil mi? Öyle gözüküyor ama işin aslı öyle olmak zorunda değil ve ben sizin hakkınızda, yaptığınız iş hakkında hiç birşey bilmeden sizi işsiz güçsüz biri olarak damgaladım. Benim yazdığımı okuyan bazıları inanacak buna. Ve belkide yaptığı işle gurur duyan birisiniz ve bu yüzden bu yaptığım sizin üzecek, canınızı sıkacak. Açıkcası adice birşey yaptım ama beni engelleyebilir misin? Hayır. İşte durum bu.

"Plan ve program çerçevesinde çalışmak söz konusu olunca herşeye yeteri kadar zaman ayrılabilir. " derim. Ve bir daha bu konudan bahsetmem.

Dolayısıyla, bu konuyu takip eden birisi verdiğim yanıtı daha sonra söyleyeceklerinizden net bir şekilde ayırır.

Kaldı ki siz daha sonra ne derseniz deyin, ortada yapılmış bir beyanat vardır ve geri kalanı ciddiye alınmaz, alınamaz çünkü bir karşılığı yoktur. Eğer benim size verdiğim beyanat kendime bile inandırıcı gelmezse, bunu inandırıcı kılacak her türlü tepkiye devam ederim. Aynı sayın skoylu'nun yaptığı ve bir süre sonra yüzleşmek zorunda kaldığı durum gibi. Herneyse. İnceden öz eleştirinizi yaptığınızdan dolayı da sizi tebrik ediyorum. İdealist bir strateji de bu olmalıdır zaten.

İnsanların şu anda neye inanıp neye inanmayacakları o kadar da düşünülmesi gereken bir durum değil. Tarih göstermiştir ki, insanlar her an herhangi bir şeye neden olmadan inanabilirler, ama zamanla o inandıklarının yanlış olduğunu farkederler. Dolayısıyla insanları kandırmak mümkün değildir. Benim her ne kadar laf salatası yaptığım iddia ediliyorsa da, yarın zaten bunun doğru olup olmadığı ortaya çıkacaktır. Eğer ben laf salatası yapmadığımı ve ciddi şeylerden bahsettiğimi söylüyorsam bunun da doğru olup olmadığı zamanla ortaya çıkacaktır. Hiç merak etmeyin.

Örneğin benim işi gücü olmayan boş bir adam olduğumu söylüyorlar. Kimin umrunda. Yarın öbürsü gün mutlaka kim olduğumu insanlar öğrenecekler ve ne kadar boş veya dolu bir insan olduğumu görecekler. Bugün hakkımda ne düşündükleri ise umrumda bile değil. Ben zaten kim olduğumun değil, fikirlerimin arkasına sığınıyorum. Gerisi tekerrür. Size de böyle düşünmenizi öneririm.
0
skoylu
Bak yalancı, düzenbaz ve şaklaban kardeşim. Gene beni güldürdün yaa..
Birincisi, hiç kimse, yeni bir şey icat edecez diye ULUDAĞ işine başlamadı. İkincisi bilhassa YALI konusunda, biz beyaz oda yoluyla adam gibi bir installer yazacağız filan da demedi. Üçüncüsü, hiç kimse, bu proje boyunca, biz orjinal fikirler üreteceğiz, orijinal kodlar yazacağız da demedi; bilakis, mümkün olduğunca var olan kodları kullanacağız dedi. Dördüncüsü, biz bir işletim sistemi yazacağız da denmedi, bir dağıtım yapacağız dendi.
Öncelikle sen adamları vaat etmedikleri şeyleri vaat etmişler gibi gösterip daha sonra da vaatlerini tutamadılar diye tu kaka ilan ediyorsun ki, düzenbazlığını gayet iyi öne koyuyor.
Akabinde, bakın bakın şu kodları çalmışlar filan diye salyalar akıtıyorsun, ama kimsenin bir yerden kod almadığını iddia ettiği de yok, üstüne üstlük böyle bir kodda yok. İnternet koca sanal alem, hemen kıvırtıyorsun, fikirleri çalmışlar, neyi çalmışlar, partisyon açmayı mı? Senin örneğin log tutmak ki eeh artık. Yapacağın gayet basit, açacaksın YALI kodlarını, şu kadar satır tutuyor, şu kadar nesne var, bu kadar şu var, bunun şu kadar satırı, şu kadar nesnesi vs. Gentoo'dan, Anaconda'dan vs. arak diyeceksin. Hoş ne olacak? Kimse zaten çıkıp sana veya birilerine biz beyaz odaya girip kod yazacağız demedi ki, denen bir installer yapacağız oldu sadece. Hiç uzatmana, yırtınmana gerek yok. Madem iddiacısın, yaz bu şekilde, oturt beni ...mın üstüne küt diye. Ama yapamazsın, yapamıyorsun, çünkü "Nasıl olsa bu zerzevat aşırmıştır kodları, hımm, kuluçka olarak Gentoo paketlerini almışlardı, kesin yürütmüşlerdir Gentoo installer'den" diyerek salladın, şimdi de toparlayamıyorsun. Ve de bir yalanını kapatmak için bin yalan vede iftira daha uyduruyorsun. Madem hırsızlık var, göster kardeşim kodları, görelim varmış hırsızlık diye.
Velhasılı, çalıntı kod hafiyeliğine soyunuyorsun, ahkamlar kesiyorsun, vatanı, milleti, sakaryayı aşıp hamasette devrim yaratıyorsun. Farzet ki çıktı, buldun, tüm kodlar araklanmış.. Eee, iyi de niye bu pandomime gerek vardı ki? Sorsaydın, söylerlerdi sana satır satır hangi kod nerden geldi diye... Kimse burada kimseden bir şey saklamıyor ki. Kimse bunları çatır satır yazdıkta demiyor. Hatta, şu kodu şurdan aldık vs. diye en başta notta düşüyorlar. Senin gibi sazanlar için değil, yarın bir maraz hasıl olursa, bu kodun kaynağını bilelim, hatta düzeltme yaparsak, ana kaynağına haber edelim diye..
Yanisi, sen yeldeğirmenlerine öyle bir saldırdın ki, Cervantes'i filan da aştın traji komik hale düşürmekte kendini. Ve hatta, pardus ekibinden birini görsem şöyle yaparımda, böyle yaparımda gibi bir havaya bile girdin. Evinde bolca kilimin var herhalde heybe yapacak? Ne yaparsın, söyle seç beğen herhangi bir meydanı. Fotoğraflarına bak seç canın kimi isterse, kimden mariz yemek istediğini seçme hakkın da baki. Gelmezsen, yalancılığını bir kez daha teyit edersin ki istemeyiz böyle vaziyeti.
Ve böyle boyundan büyük, eninden geniş laflar edip, Hoca Nasreddin ve Cervantes gibi üstadları yadetmemizi sağlayıp kahkaha ihtiyacımızı mütemadiyen karşılamış oldun. Sağolasın.. Her foruma seni gibi bir stres topu lazım aslında.. Birde yalancı filan olmasan... Neyse, görüldüğü gibi şaklabanlıkta da çağ atlamış olduğun gerçeğini de teslim etmemiz gerekiyor.
Bu lafları bana yutturman,kendinin de söylediği gibi, gayet basit, zaten ispatlamışsın. Cut&Paste edivereceksin, yada ben sana bir web ayarlayayım, orada yayınla istersen.
0
ttk
Aha bu da 200. YALI yorumu.

Toplamda 20000'i kaçırdık, bari burada 200 yapalım :)
Bu arada, giden bant genişliğinin parasını sebep olan arkadaştan tahsil edelim diyorum :)
0
robertosmix
Bak yalancı, düzenbaz ve şaklaban kardeşim.

Bütün bu dediklerinizi size aynen iade ediyorum. Hakarete yönelmek işin kolay yanı zaten. Aslında bu yola sapacağınızı hiç tahmin etmemiştim. İnsanların gözlerinin önünde kendinizi bu kadar küçük duruma düşürmeniz beni gerçekten çok üzüyor.

Birincisi, hiç kimse, yeni bir şey icat edecez diye ULUDAĞ işine başlamadı.

Bu dedikleriniz hem Tübitak'ın kamuyonu bilgilendirmesiyle tamamen çakışıyor, hem de Pardus ekibindekilerin çevrelerine verdikleri mesajların çok altında kalıyor. Kimin doğruyu saptırdığını siz tespit edin.

İkincisi bilhassa YALI konusunda, biz beyaz oda yoluyla adam gibi bir installer yazacağız filan da demedi.

YALI, Pardus'un bir parçasıdır. Dolayısıyla Pardus'un amacı ne ise YALI için de o geçerlidir. Pardus için yeni ve orjinal şeyler yapılacağından bahsedenler bu yazılanları okumalı. Ve kimin doğru kimin yanlış tanımlar kullandığı net bir şekilde belirlenmeli. Tabii bu tür bir üslupla bunun yapılabileceğinden şüpheliyim. Hem ortada zaten orjinal ve yeni birşeyler olmayacaksa, Pardus'a akan bu kadar paranın hesabını kim verecek? Tübitak'ın hangi yöneticileri sorumlu bundan?

Üçüncüsü, hiç kimse, bu proje boyunca, biz orjinal fikirler üreteceğiz, orijinal kodlar yazacağız da demedi; bilakis, mümkün olduğunca var olan kodları kullanacağız dedi.

En başından beri söylediğimle bugün Pardus ekibinin başbaşa kalması çok acı. Dün ne diyordunuz, bugün ne diyorsunuz.

Dün dediklerinize bakacak olursak;

Bu cümleden hareketle Linux temelli bir ulusal işletim sistemi dağıtımı oluşturma işine girilmesine karar verilmiştir.

Görüldüğü üzere aman bir dağıtımımız olsun değil hedeflenen.

bugün ise yan çizip orjinallikten özellikle uzakta duruyorsunuz.

Dün yine dediğiniz şeyler;

Projenin beklentisi açıkca görüleceği üzere burada (Open Source dünyası) bizde varız diyebilmek, bunu da tabana yayabilmek.

bugün orjinal birşey geliştirme çabası içerisinde olmamanızı açıklayamıyor. Çünkü bir yerde bizde varız diyebilmek için copy-paste'den öte orjinallikler gütmek gerekir. Bunu sizde biliyorsunuz. Ama bugün bunu inkar ediyorsunuz.

Hatta burada;

Derdimiz İllada TR'ye bir Linux koyalım değil, tüm OSS camiasına faydalı olacak ürünler koyalım. Bu noktada, öncelikle eksikliğini hissettiğimiz, yapılandırma sistemi ve paket yönetimiydi, bizde buna yoğunlaştık. Hepsi bundan ibaret..

Bugün bu dediklerinizi, başka yerlerden fikir ve kod alarak yapmaya çalıştığınızı gösterdiğimde böyle ortamı velveleye veriyorsunuz. Çok canınız acıyor.. ama bu benim çok hoşuma gidiyor. Ve soruyorum size tüm OSS camiasına copy-paste (fikir-kod) ile ne kazandırabilirsiniz? Tabii ki hiçbirşey.

Ve yine dün

Türkiye'de bir kurum çıkıyor, artık birşeyleri bekleyip durmayalım, birazda biz katkı verelim, bizimde bu çorbada tuzumuz olsun, bu teknolojinin yol haritasına katkı verebiliyor vede belirleyebiliyor olalım diyor. Siz yok efenim, olmaz vergilerimi çar çur ediyorsunuzda filan diye çıkıyorsunuz. Sonrada böyle bir mesaj yazıyorsunuz.

şekillerinde kahramanlık sergilerken bugün bunun çok uzağında "almışsakda ne olmuş" tavırları sergiliyorsunuz. Allahaşkına hangi OSS alanına ne katkınız oldu.. bunu bir söylermisin. Ne üstüne ne katdınız?

Ve yine yine dün

Sana söylediğimiz bu hususu bir türlü anlamak istemiyorsun. PARDUS diğer dağıtımların bir kopyası değil. Onları temel alan bir dağıtımda değil. Dağıtım olarak herşeyiyle sil baştan düşünülmüş bir konsept. YALI -> Yet Another Linux Installer. PISI -> Package installation successfully and intended. Bilmiyormuyduk, PISI için "Yet another package installer" -> YAPI, COMAR icin YACS vs. demeyi?

PARDUS "Yet another XYZ based distro" veya "Yet another Linux Distro" olarak yapılmıyor. Altyapısı, geliştirme modeli, işletme modeli vs. diğerlerinden farklı. Tamam, temelde aynı uygulamalardan mütevellit. Ama dağıtım demek, entegrasyon demek. Bu açıdan yaklaşımı çok farklı.

laflarıyla yeni ve orjinal, sil baştan işler yapıyoruz diyordunuz. Peki ya bugün. Bunu inkar ediyorsunuz. Aksine bir sürü hakaret vs.

Gentoo'dan, Anaconda'dan vs. arak diyeceksin. Hoş ne olacak? Kimse zaten çıkıp sana veya birilerine biz beyaz odaya girip kod yazacağız demedi ki, denen bir installer yapacağız oldu sadece.

Bu saatten sonra zaten bir sıkılma belirtisi görmey i beklemiyorum sizde. "Ne var kod almışsak, nasolsa GPL." bumudur yani?

Eee, iyi de niye bu pandomime gerek vardı ki? Sorsaydın, söylerlerdi sana satır satır hangi kod nerden geldi diye... Kimse burada kimseden bir şey saklamıyor ki.

Düşünmedim değil. Ama bu fikirlerinizin kökenlerinin nereden geldiğini/geldiklerini açıklayacak bir durum olmazdı. Sonra cevap verdik,tatmin olmadı b*k atıyor diyecekdiniz. Bugün bu tür ağızlara bürünen birisini/birilerini görünce, bu tahminimin yerinde olduğunu farkediyorum.

Hatta, şu kodu şurdan aldık vs. diye en başta notta düşüyorlar. Senin gibi sazanlar için değil, yarın bir maraz hasıl olursa, bu kodun kaynağını bilelim, hatta düzeltme yaparsak, ana kaynağına haber edelim diye..

GPL code mostly taken from GLI (Gentoo Linux Installer). Bkz.

yazmak kaynak göstermek değildir. Hangi fonksiyonu, hangi satırı nereden aldığını doğru bir adamın belirtmesi gerekir. Kaldı ki alınan kodlar bile basit şeyler, onları da almaya meyillendiğinizden dolayı kendinizden utanmanız gerekirken, halen hararetle bana saçma sapan şeyleri savunuyorsunuz ya yuh artık!

Geri kalan cümleleriniz zaten içi boş laflar. Acınızı dindirme çabası. Bırakın acı çekmeyi.. dökün dürüstçe içinizi, anlatın yaptığınız yanlışları, ne çeşit boş amaçlara alet olduğunuzu, anlaşalım.
0
Anduril
Senin işin gücün yok mu? Yani oturup bu kadar lafı yazmak için çok vakit hemde bomboş vakit olması lazım. Amacın nedir yani? Sen buraya ne dersen de artık insanlar seni pek umursamıyor gibi geldi bana. Bu kadar yazıyı da kimse okumaz herhalde.
Bir de şunu merak ediyorum; hakareti başlatan biri olarak nasıl hareket edilmesine karşı gelebiliyorsunuz?
0
skoylu
Harun YAHYA gibi zerzevatları da aşmış haldesiniz, maşallah, maşallah.. Birde, açıp PISI'de, COMAR'da böyle alınmış satırları gösterseniz? Benden yaptığınız alıntılarda, mevcut duruma uymayan bir şey var mı? PARDUS herhangi bir başka ağıtımın altyapısını mı kullanıyor? Yoksa paket yönetimi, yapılandırma gibi dağıtıma bağlı hususlarda kendi altyapısı üzerinden mi gidiyor?
Acımı dindirmek için, sizi okumamam gerekiyor. Çünkü, tek acıyan yerim şaklabanlığınıza hoplata hoplata gülmekten kırılan koca göbeğim. Boş ve bomboş şekilde uzatıyorsunuz. Bunlar araklamışlar ama göstermemişler vs. derken, kendiniz kod alıntılarını nasıl belirttiklerini gösteriyorsunuz. Adamlar her satırın yanına "form GLI, xyz.py, line nnn" yazsa, bunu araklarken yazılı izin almamışlar diye atlayacaksınız.
Ortadaki ayan beyan şeyleri çarpıtıp, kuru gürültüyle haklı çıkmaya çalışıyorsunuz. Boşa uğraşıyorsunuz. Söylediğim gibi, böyle uzatmanıza hiç mi hiç gerek yok. Çalınmış dediğiniz kodları alırsınız buraya, bakarsınız toplam kod içinde ne kadar yer alıyor. İspatlarsınız tezinizi. Siz hala yorum yapmaya çalışıyorsunuz. Bumudur yani, evet, tam olarak odur. Siz beğenmek zorunda değilsiniz. Bunu yapanlarda size beğendirmek zorunda değil. Siz bunu böyle olması gerekir diye söylerken kimse size katılmak zorunda değil. GETTEXT için, message id kullanılmalı diyorsunuz ya. Ama kimse kullanmıyor. Bu kadar çeviri yapan, o kadar kod yazan yanlış biliyor, siz doğrusunu ya.. Aynı şekilde, satır satır belirtmek sizin doğrunuz. Siz kod yazarken öyle yapın. Böylesi de YALI'yı yazanların doğrusu, sizi ilgilendirmez.
Kendinizi gökten zembille inmiş ilahi bir coder gibi görüyorsunuz sanırım. Ama hala altında bezle gezen bir script kiddie'den fazlasını çıkaramıyorsunuz, fikir olarak. Kendinizi PARDUS'u yazanlardan daha üstün olarak görürken, size değil onlara fırsat verilmiş olmasını hazmedemiyorsunuz. Asıl sorununuz bu. Bu sorunu ben çözemem. Ama gaddar ve hain tarafım, bu dertten kıvranarak yaptığınız şeylere anlayış göstermemi engelliyor. Ne yapayım, ben de buyum işte. Sizin bu zırlamanız bana çok komik geliyor ve değme soytarıdan fazla zevk veriyor. Bu yüzden topik devam etsin diye uğraşıyorum bakın..
0
robertosmix
Sadece artık cevap verilmesi gereken yerlere cevap vermem gerekirse;

PARDUS herhangi bir başka ağıtımın altyapısını mı kullanıyor?

Hayır, kullanmıyor. Kullansamıydı sizce? Bence hazır dururken yenisini yapmak istemeyeceğinizden, sizce kullanmalıydı. Ama bu da sizi zor duruma düşüreceğinden onu tercih etmediniz muhtemelen.

Bunlar araklamışlar ama göstermemişler vs. derken, kendiniz kod alıntılarını nasıl belirttiklerini gösteriyorsunuz. Adamlar her satırın yanına "form GLI, xyz.py, line nnn" yazsa, bunu araklarken yazılı izin almamışlar diye atlayacaksınız.

Yok, hayır öyle birşey demem. Alınan fonksiyonların adlarını da değiştirdiğinizi, yani orjinaline sadık kalınmadığını da belirtmem gerekiyor bu arada.

. GETTEXT için, message id kullanılmalı diyorsunuz ya. Ama kimse kullanmıyor. Bu kadar çeviri yapan, o kadar kod yazan yanlış biliyor, siz doğrusunu ya..

Orada "message id İngilizce yazılmak zorunda, biz de o yüzden İngilizce yazdık" gibi bir kanı verilmek istendi, bende öyle olması gerekmediğini bunun bir zorunluluk olmadığını ya konuyu bilmediklerini yada bir alıntının söz konusu olduğunu belirttim. Konu bu. Siz hala aynı oyunlarla aynı numaralarla sahip olduğum insiyatifi yanlış şekillerde kullanmamı bekliyorsunuz. Ama maalesef bunu yapmayacağım.

Aynı şekilde, satır satır belirtmek sizin doğrunuz. Siz kod yazarken öyle yapın.

Öyle yapıyorum zaten.. aynı büyük projelerde yapılması gerektiği/yapıldığı gibi.

Kendinizi PARDUS'u yazanlardan daha üstün olarak görürken, size değil onlara fırsat verilmiş olmasını hazmedemiyorsunuz.

Tabii ki hazmedemiyorum. 300-400 bin doları bir araya getirip de insanlara fayda sağlayacak bir proje geliştirmek için yıllarca uğraşayım, ama devlet, vergilerimle yüzbinlerce doları hiç bir işe yaramayacak, ne altyapısı ne de üstyapısı olan, geliştiricilerinin sokaktaki ayyaştan daha kör ve aynı zamanda memur zihniyetli olduğu, tamamen yan sanayii ve özenti bir projeye yatırsın. Üstelik insanlara da bunun aksi ima edilsin, hem proje ekibi hem de tübitak, hem de medya kanalıyla. Kaldıki ben devlete büyük katkılar sağlayacak, ciddi projelerle gittiğimde siyasi arkam olmadığından hiç kredi/sermaye vs. desteği alamayayım, ayrıca bürokratlar da ne yapmak istediğimi anlayamayacak kadar cahil insanlar olsun. Bunu hazmedemiyorum. Haksızlık bu. Ama bu uzun sürmez. Yarın öbürsü gün ciddi sermayelerle bugün geliştirdiğimden daha büyük projeler geliştirip, ulusuma herkesten daha fazla doğrudan katkı yapmaya başladığım zaman, o zaman hazmetme gibi bir sorunum olmayacak. Yani başınızı çok daha fazla ağırtmayacağım. Endişe etmeyin.

Kaldı ki bana milyon dolarlarda önerilse.. (hiç mübalağa yapmıyorum gayet ciddiyim) hiç bir kamu kurumunun hiç bir projesinde görev almam. Bunu bana önerenide pencereden aşağı atarım. Devlet düşmanı değilim, benim sorunum yozlaşmış, pis bürokrasi ve onun üzerinden geçinenlerle.

Bu yüzden topik devam etsin diye uğraşıyorum bakın..

Zaten bu noktadan sonra halen konuşabiliyor, etrafa tükürükler saçabiliyorsanız, bunun başka bir nedeni olamaz sanırım.

Ayrıca diğer söylemleriniz için de yazdıklarımı tekrar, objektif olarak okumanızı öneririm.
0
skoylu
Hala uzatıp, yorum vs. yoluna gidiyorsun, hala bir önceki söylediğini ben demedim diyerek bir acayip karagöz edip kendini bizi hacivat sanıp, lo lo lo yapmaya devam ediyorsun. Eminim ki bu dialogların anonim mizah edebiyatında tarihteki yerini alacak, ulusumuzun IT tarafına olmasa, halk edebiyatı tarafına ciddi bir katkıda bulunacaksın, kavuklu ile pişekar gibi bir de robertsomix efsanesi doğacak.. Tebrik ederim şimdiden..
Bak hiç uzatmayacaksın, böyle yalan dolan kıvırma vs. yoluna gitmeyeceksin. Tekrar ve objektif olarak söylüyorum:
1. Şu alınan, çalınan kodları bir göster, bak gayet basit, bir tarafta copy, öbür tarafta paste yapacaksın, bakayım.
2. Tenha yerde denk getirsem biliyorum yapacağımı pardus ekibine diyerek kendini bir halt sanıyorsun. Weblerinde pardus ekibinin resimleri var, hangini istiyorsan, söyle gelip kaşınan yerlerinle ilgilensin. O Projenin içindeki herkesin, seni arka cebindeki selpak paketinin içinden çıkaracak kadar kodlama, analiz, planlama, yumruk atma, kafa yarıp kol kırma bildiğinden eminim. Nasıl mı? Böcekleri ezmek insanlar için doğuştan bir yetenektir, genetik mesele yani.. Tek sorun arkadaşı, pisliğe bulaşmayı ikna etmek olacaktır, bir şekilde gaza getiririz artık.. Buyur bekliyorum...
0
bahadirkandemir

Baksanıza, "İlk olarak, YALI'nın hemen hemen bütün mimarisinin çeşitli Linux Installerlardan direkt araklandığının kanıtlarını hemen sunmak istiyorum..." diye başladı, şimdi "Herşeyden önce şunu belirtmeliyim ki YALI'nın fikir çaldığını söylemedim. Bunu söyleyen sizsiniz. Fikirleri aldığını söyledim ben. Çalmak ayrı şey." diyor.

Barış Metin dememiş miydi, söyler söyler inkâr eder diye?

Bırakalım hocam, kendi mesajlarına yanıt versin dursun.

0
robertosmix
Araklama lafını ne manada kullandığımı ve daha sonra o kelimeyi değiştirip almak olarak kullanmaya devam ettiğimi -ve bunun nedenini-, yorumların arasında sayın bm ile görüştüğüm maddelerde bulacaksınız.

Dolayısıyla, kalınla belirttiğiniz cümledeki dediklerimle daha önce dediklerim arasında bir çakışma söz konusu değildir.

Ayrıca dediklerinizde bana bir ara sağda solda.. "bu arkadaşımıza cevap vermeyin, vurun kellesini" şeklinde haykıran arkadaşlarımızı hatırlattı... bilmiyorum şimdi ne oldu onlara ama.

Birde bütün içeriği okuyup öyle yanıt vermenizi rica etsem, çok da kabalık etmiş olmam sanırım.

Zaten söylüyorum, dediklerimin saçma, anlamsız , çamurdan ve b*ktan başka birşey olmadığını düşünüyorsanız, zaten sizin için yapacak birşeyim kalmamıştır. Dolayısıyla cevap da vermeyiniz. Yormayınız o tezahürat eden ağzınızı. Grup psikolojisi güzel birşeydir hem. Kaçırmayınız keyfinizi. Reca ederim.



0
bahadirkandemir

Kelimelere, duruma göre anlamlar yüklemek güzel...

Bütün içeriği okuyorum, ancak birine birşey söylerken okuduğum herşeyi alıntı olarak göstermek istemiyorum, mesajın tamamı birkaç paragraf yukarıda zaten. Ayrıca, okuduğum her cümleye de cevap yazmak zorunda değilim.

Keyfimin kaçtığı yok, gerçekten eğleniyorum sizi dinlerken.

"İlk önce beni görmezden geldiler, şimdi bana gülüyorlar, dayak da yedim mi bu iş tamamdır." psikolojisi güzel...

0
examachine
Serdar hoca, boşver bu lamer'la biz muhattap olmayalım. Bize yakışmaz. Coder'ın olduğu heryerde lamer da olur. Dünyanın en büyük lamer'ı olma yolunda hızla ilerliyor. Bırakalım kendi kendini rezil etsin bu mahlukat.
0
skoylu
Exa'cım, buradaki soru/sorun, YALI, ULUDAG Mevzusu filan değil. Fikir çalma, araklama vs hakkında, bir şeyler geveliyor bu arkadaş ama, ne demek istiyor anlamış değilim. Anlatma kıtlığımı iyi bilirdim, ama anlama kıtlığı yaşadığımı sanmıyorum. Mevzu, "fikir araklama" gibi bir husus. Merak ettiğim de, bu şahsın fikir araklamanın ölçütü konusundaki tarifi. Bu tarifi anlayamadım, bir anlatsın onu istiyorum. Olay bundan ibaret.
0
robertosmix
Bırakalım kendi kendini rezil etsin bu mahlukat.

İnceden hakaretede başlamışsınız. Nedenini merak etmiyor da değilim.
0
Anduril
İnceden hakaretede başlamışsınız. Nedenini merak etmiyor da değilim.

Nedeni gayet açık. Adamların tüm foyasını ortaya çıkardın. İlk çıkardığın foya adamların basına "Pardüsü tamamen yeni bir işletim sistemi olarak tanıtmaları" idi.
İkincisi "adamların ünlü olma arzusu" idi. Aslında bu senin dediklerin karşısında seni dövmemelerinin (!) sebebi de ortalığı karıştırarak onların reklamı yapman. Ün katsayıları biraz daha arttı.
Üçüncüsü de programlardan arakladıklarını, aslında tek yaptıklarının "sağdan soldan kodları araklayıp ortaya karışık yapma" olduğunu anlattın.
E onlar da size sinirlenip hakaret ediyor.
Ha bir de ben FM Forumlarına Perl öğrenirken bir kod yazdıydım "anhanguera" nın da yardımıyla. O kodu lütfen çalmayın Pardüs ekibi. Çalarsanız haberin olsun. Bende övüneyim :)
0
bm
Eğer FLOSS etiğine uygun davranıldığı düşünülüyorsa, araklama kelimesi rahatsız etmese gerek.

Olur mu oyle sey? 'Araklama'nin bir anlami var. Nasil olsaydi dediginizin dogru olacagini izah etmeye calistim. Cok daha iyi anlatacak insanlar da var burada, sorarsaniz anlatirlar ama acik oldu zannediyorum. Yok orada araklama.

0
robertosmix
Meal konusundaki bu derin yaklaşımınızı takdir ettim. Dikkat ederseniz, artık "araklama" tanımını kullanmıyorum, "alma" lafını kullanıyorum, bunu kullanmak daha doğru olur herhalde?

Ha peki fikirlerin kullanımı sırasında, kaynak belirtilmemiş, ispatı zor olsa da, bunun var olduğuna dair sahip olunan kanı için "araklama" kelimesini kullanmak ne kadar yanlış olur?
0
bm
'Alma' bence yanlis degil. Ama XXX'i almis yerine XXX'i kullanmis demek belki daha uygun.

Fikir icin de herhalde aldi/kullandi ayni sekilde daha uygun. Ben kendi hakkimda konusurken, veya BSD tarzi kodlari aldigimda, dosyanin icine arakladim diye not koyuyorum.

;lifted from blah, http://foo

filan diye. Hem kendim unutmayayim diye, hem source'i ilerde okumaya kalkan olursa goren bu stil de nereden cikti simdi durup duruken filan demesin diye. Ama kendime esek diye not kodugum da oluyor, o ayri bence buradaki konudan.

0
Ragnor
Recai hoca söylenecekleri çok güzel söylemiş. Ekleyeceğim birşey yok.
Benim söylemek istediğim ise başka birşey.
Ben, bir yerli yazılımcı olarak kodlama yaparken "Voila, you made it!" gibi veya benzeri bir cümleyi düşündüğüm oldu, emin değilim ama yazmış bile olabilirim.

İyi günler dilerim sayın robertosmix
Fm'in kadro'lu Troll'ü :)
0
robertosmix
Troll olduğumu düşünmeniz çok ilginç. Ayrıca ben İngilizce metinlerin, halen hazır alındığını tahmin ediyorum. "Voila, You made it." neyse de uzun uzun metinler var.
0
examachine
O uzun uzun İngilizce metinleri yazabilen, İngilizce deyimleri doğru yerde kullanabilen kimselere 'İngilizce biliyor' diyoruz. Çok kişi var Türkiye'de İngilizce bilen.
0
robertosmix
Benimki güdüsel. O uzun uzun İngilizce metinleri, kodlama yaparken direkt yazıp tek commit'de işin bitirilebileceğini sanmıyorum. Kesin almışlardır demiyorum, almış olduklarını sanmıyorum diyorum.
0
Zebani
İngilizce bir yerlerden kopyalasaydınız. Hadi daha işin başındaydılar diyeceğim. Madem kendiniz yazdınız metinleri neden Türkçe yazmadınız?
0
examachine
Ingilizce bilen insanlar neden bir yerden kopyalasinlar!?

Bilginiz olsun diye soyluyorum, i18n yapilan bircok programda once programi yazarsiniz, ingilizce stringlerle ya da doclarla sonra i18n destegini oturttugunuz zaman hedef dillere cevirileri de yaparsiniz. Yali da boyle bir program, once html metinleriyle sonra da degisti ve gettext ile degisik dilleri desteklemeye basladi. Ingilizce ve gerekirse diger dilleri de pek tabii ki destekleyecegiz. Pardus sistem programlari uluslararasi kullanicilar tarafindan kullanilabilmeleri ve entegre edilebilmeleri icin code'lari ingilizce adlarla ve doclarla yazildi, Turkce cevirileri yapildi, ve diger dillere cevirilebilmeleri icin altyapilari hazirlandi. Turkce yazilan doclar/stringler de Ingilizceye cevirildi (su anda ornegin bazi PISI doclari ingilizce'ye ceviriliyor) vs. vs. Bunlar gayet dogal yazilim pratikleri. YALI da farkli durumda degildi, bakin ne zaman ugrasilmis gettext altyapisiyla svn'den, buyrun bakin.

Pek tabii ki surum versiyonunda onemli bir kriter butun programlarin eksiksiz Turkce i18n ile calismasi. Turkce eksiklikleri projemizde sadece basit bir eksik degil hata olarak kabul edilmektedir, ve bizim yazmadigimiz programlarda da eksik cevirilere ya da i18n altyapisina mudahale edilmektedir.

Ozellikle PISI gelistirmelerini ve posta listelerimizi izleyenler Turkce konusuna ne kadar onem verdigimizi, ve ne derece katkilarda bulundugumuzu bilirler. Ama yarim akilli bir lamer'in sozlerini taban alip anlamsiz elestiriler getirmek zorundasiniz, oyle degil mi? Bizim yazdigimiz *bir* programda gordugu metinler ingilizce oldugu icin, ve kendisi ingilizce yazamadigi icin diger hicbir Turk'un de ingilizce yazamayacagini bu yuzden programin "arak" oldugunu dusunecek kadar budala bir megalamer'in sozlerini.

Bilkent'te asistanlik yapmis birisi olarak oldukca sabirli birisiyim bilmeden arastirmadan dusunmeden sorulan sorulara ama benim sabrimi tasirmak uzere buradaki yorumlar.
0
ttk
Yapacağınız iş basit.
Eğer mantıklı itiraz ve eleştiriler getiriliyorsa, vaktiniz varsa cevaplarsınız.
Mantıksız eleştiri ve itirazlar yapılıyorsa siteyi takip edenler zaten bunu değerlendirebilecek akıla görgüye sahiptir, merak etmeyin gerekeni yaparlar ve bunları kaale almazlar.
Mantıklı veya mantıksız herhangi bir eleştiri veya itirazı (hakâret vb. gibi olmaması gereken şeyleri kastetmiyorum) yapanın ağzı ise burada kimse için özellikle tıkanmaz.

Bu kadar tartışma sizlere ekip olarak hiç bir şey kazandırmadı ise (Pardus'u hazırlayıp herkes evlerine dağılıp paydos edilecekse -zaten bu işte önemli olan ekip- yapılanın bir anlamı kalmayacak) bundan sonra işinizi yapmaya devam ederken karşılaşabileceğiniz benzer durumlarda nasıl davranmanız gerektiğini öğrenmenize yarıyor.
Devamlılığı önemli olan bu işi sürdürürken benzeri daha pek çok durumla karşılaşmanız kaçınılmaz. Dağıtımı hazırlamak için çalışma yaptığınız, bilgi edindiğiniz gibi, bu tip durumlar için de bir ekip olarak benzer durumlara başka ekipler nasıl tepki verirmiş, bu işin doğrusu nasılmış bir araştırmanızda da bence fayda var.

Sabretmeniz, dikkate almanız ve almamanız gerekenleri ayırdetmeyi öğrenmeniz lazım. Susturun şunu sabrım taşıyor tipi veya aşağılama şeklinde tavırlar yanlış. Karşınızdakini sustursanız dahi, bu kadar tartışmayı sadece seyreden büyük bir çoğunluğun gözünde farkında olmadan antipatik-bitmiş duruma düşebilirsiniz.

Yaptığınız işin ne derece iyi olduğunu dağıtımı kullananlar zaten test edecekler takdir/tekdir olarak genel bir sonuç ortaya çıkacak. Kötü anlamda değil ama siyaseti de öğrenmeniz lazım, yoksa ekibin hiç beklenmedik bir şekilde birbirine girip dağılması dahi mümkündür.

Her şeye çabucak kızan, en basit durumda karşısındakini kıran, bu sebeple çok şey (mânen) kaybetmiş birisi olarak yazmadan edemedim. Umarım yanlış anlaşılmaz mesajım.
0
robertosmix
i18n yapilan bircok programda once programi yazarsiniz, ingilizce stringlerle ya da doclarla sonra i18n destegini oturttugunuz zaman hedef dillere cevirileri de yaparsiniz

Hayır, insanları kandırmayın. Niye ingilizce yazılsın? Türkçe karakter kullanmadan Türkçe metin olarak da yazılabilir. Yada kullanılacak cümleyi belirten sayı numarası, kod vb. araçlarda kullanılabilir.

Pardus sistem programlari uluslararasi kullanicilar tarafindan kullanilabilmeleri ve entegre edilebilmeleri icin code'lari ingilizce adlarla ve doclarla yazildi

Web siteniz bir telden çalıyor, milliyetçi taraftarlarınız ayrı bir telden, siz daha ayrı bir telden. Pardon, bir yazılımın kodlarını ve metinlerini ingilizce yazıyorsunuz, yabancıların kodu geliştirmesi ve entegrasyon yapabilmeleri için... sonrada Ulusalız diye geçiniyorsunuz öylemi? Hiç sanmıyorum. Sizin yazmadığınız programlara i18n müdahalesi yaptığınızı söylüyorsunuz ve daha sonra yabancıların sisteme entegrasyonlarını kendilerinin yapacaklarından vs. bahsediyorsunuz. Dalgamı geçiyorsunuz? Yoksa bu bir testmi? Hem hangi yabancı ne için Pardus'a ek uygulama geliştirecek? Kim? Hangi yazılımevi? Kaçak "gaz" mı var yoksa?

gordugu metinler ingilizce oldugu icin, ve kendisi ingilizce yazamadigi icin diger hicbir Turk'un de ingilizce yazamayacagini bu yuzden programin "arak" oldugunu dusunecek kadar budala bir megalamer'in sozleri

Ciddi bir İngilizce kompleksinizin olduğu söz konusu. Siz konunun özünü kavramaktansa bu sorununuzla uğraşıyormuşsunuz gibi geliyor bana.

Bilkent'te asistanlik yapmis birisi olarak oldukca sabirli birisiyim

Hımm. Doktordan araba gibi birşey olsa gerek. Bilkentte asistanlık yapanlar demekki sabırlı insanlar. Hatta "oldukça" sabırlı insanlar. Ama örneğin ODTÜ'lüler yada Sütçü İmamlılar sabırsız insanlar. Ne güzel. Bakın bunu bildiğim çok iyi oldu. Bir büyüğümüz, Bilkentliler cacığa doğranmaz demişti de bir konferansta, herkes yıkılmıştı. Zamanla buna inanmaya başlıyorum. Tabi çoğunluğa değil iğnem. Bu imajı yaratanlara. Kişisel algılamayın lütfen. Üzülürüm. Kırılırım.

Neticeye gelince..

Please refer to Pardus Installing and Using Guide for more information about disk partitioning

Ortada Pardus Installing and Using Guide olmamasına rağmen.

Meanwhile, you can enjoy some visual elements showing the distinctive properties of Pardus, your new operating system. Have fun!

Halbuki ekrana devamlı ÇOMAR,PISI,YALI logoları , -İlk defa bir işletim sistemi kurulumunda karşılaştığım-, geliştiricilerin toplu fotoğrafları, bunun da üstünde isimleri (Bkz: Gaz sorunsalı.) , ikide bir Hoşgeldiniz logosu filan geliyor. Ama ben nedense hiç "hoşlanacağım, ayırt edici özellikleri gösterir görsel temalarla" karşılaşmıyorum. Allah allah. Neden acaba? Ha sonradan eğlenin diyor. Eğleniyoruz.. saolsun Pardus.

Herkese söylediğimi size de söylüyorum, eğer saçmaladığımı, b*k yada çamur attığımı düşünüyorsanız cevap vermeyiniz. Sonra cevap verip "sallıyorsun, Trollsün sen" diyince komik oluyor. Evet.
0
bahadirkandemir

Hayır, insanları kandırmayın. Niye ingilizce yazılsın? Türkçe karakter kullanmadan Türkçe metin olarak da yazılabilir. Yada kullanılacak cümleyi belirten sayı numarası, kod vb. araçlarda kullanılabilir.

Evet, çeviri yapmak isteyen biri, acaba 3984. cümle neydi diye kodları taramak zorunda kalsın. Ya da Gettext referans cümlelerini Türkçe yazalım, X diline çeviri yapmak isteyen kişi Türkçe öğrenmek zorunda kalsın.

Web siteniz bir telden çalıyor, milliyetçi taraftarlarınız ayrı bir telden, siz daha ayrı bir telden. Pardon, bir yazılımın kodlarını ve metinlerini ingilizce yazıyorsunuz, yabancıların kodu geliştirmesi ve entegrasyon yapabilmeleri için... sonrada Ulusalız diye geçiniyorsunuz öylemi? Hiç sanmıyorum. Sizin yazmadığınız programlara i18n müdahalesi yaptığınızı söylüyorsunuz ve daha sonra yabancıların sisteme entegrasyonlarını kendilerinin yapacaklarından vs. bahsediyorsunuz. Dalgamı geçiyorsunuz? Yoksa bu bir testmi? Hem hangi yabancı ne için Pardus'a ek uygulama geliştirecek? Kim? Hangi yazılımevi? Kaçak "gaz" mı var yoksa?

Kim geliştirir, neden geliştirir bilemeyiz. Biz kendimize düşen görevi yapıyoruz ve gerekli ortamı hazırlıyoruz.

Ortada Pardus Installing and Using Guide olmamasına rağmen.

Güldürmeyin beni, o sürümün alfa sürüm olduğunu söylemiştim, anlamamakta ısrar ediyorsunuz. 1.0 finalde olacak o kitapçık.

Halbuki ekrana devamlı ÇOMAR,PISI,YALI logoları , -İlk defa bir işletim sistemi kurulumunda karşılaştığım-, geliştiricilerin toplu fotoğrafları, bunun da üstünde isimleri (Bkz: Gaz sorunsalı.) , ikide bir Hoşgeldiniz logosu filan geliyor. Ama ben nedense hiç "hoşlanacağım, ayırt edici özellikleri gösterir görsel temalarla" karşılaşmıyorum. Allah allah. Neden acaba? Ha sonradan eğlenin diyor. Eğleniyoruz.. saolsun Pardus.

rotfl (gyy - gülmekten yerlerde yuvarlanıyorum) Diğer dağıtımlardan farkı ne diyordunuz, alın size fark. Bundan sonraki mesajlarınızda, "Kurulum resimleri dışında bir fark göremedim" dersiniz.

Umut'a mesaj atayım da, "Robertos Mix'e teşekkürler" yazsın bir başka ekrana. Okuyanları daha çok eğlendirir sanırım.

0
robertosmix
Evet, çeviri yapmak isteyen biri, acaba 3984. cümle neydi diye kodları taramak zorunda kalsın.

msgid olarak geçen yere cümle koyulması aslında yanlış bir yaklaşımdır. ID denilen kavramın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Sınıflandırma konularında kodlamanın kullanılması bazı zamanlar faydalı olabilir.

Kim geliştirir, neden geliştirir bilemeyiz. Biz kendimize düşen görevi yapıyoruz ve gerekli ortamı hazırlıyoruz.

Onu şöyle söyleyin.. "biz kolayımıza geleni yapıyoruz."

Güldürmeyin beni, o sürümün alfa sürüm olduğunu söylemiştim, anlamamakta ısrar ediyorsunuz. 1.0 finalde olacak o kitapçık.

O zaman alfa sürümde, sadece test için hazırlanmış dil içeriğinin olduğu bir sürümde neden bundan bahsediyorsunuz? Alfa sürüm için yükleme ve kullanım klavuzu yokki.. dediğiniz gibi.

rotfl (gyy - gülmekten yerlerde yuvarlanıyorum) Diğer dağıtımlardan farkı ne diyordunuz, alın size fark.

Ha evet onu unutmuştum. Doğru ya.

0
bahadirkandemir

Çevirmen kod içine girecekse, Gettext kullanmanın anlamı ne? Birşey bilmediğiniz ortada.

"biz kolayımıza geleni yapıyoruz." diye düşündüğümüzü nereden çıkardınız anlayamadım. "Hem hangi yabancı ne için Pardus'a ek uygulama geliştirecek?"

diye sordunuz, ben de ortam hazırlandığından bahsettim.

Sorduğunuz soruya verilen cevabı beğenmeyip çok alakasız bir yere çekiyorsunuz tartışmayı. Cepheyi kazanamıyorsan, başka bir cephede savaş. Güzel psikoloji.

Alfa sürüm için kullanım kılavuzu gerektiğini sanmıyorum. Tecrübeli kullanıcıların, ürünü test etmesi için hazırlanan bir sürüm için kılavuz hazırlamak ne kadar gerekli?

Alfa sürümü hala son kullanıcıya yönelik bir ürünmüş gibi eleştiriyorsunuz.

Onlarca cepheden saldırıp "belki bu tutar" anlayışı yok mu...

Sanırım, mesajlarınızı görmezden gelmenin zamanı geldi. Gerçekten saçmalıyorsunuz.

0
Zebani
ne o yav bir harp filan mı var? kaçıncı dünya savaşı? :) hay Allah iyiliğiniz versin.
0
robertosmix
Çevirmen kod içine girecekse, Gettext kullanmanın anlamı ne? Birşey bilmediğiniz ortada.

Çevirmenin kod içine gireceğini nerede söyledim ben? Neden bahsediyorsunuz siz?

Size birkaç şeyden bahsedeyim.. kuru gürültü çıkarmayı bırakıp, belki birşeyleri anlamak istersiniz? GetText'de cümle yerine kod yada numara kullanma çok dil desteği veren uluslararası uygulamalar için daha pratiktir. Şöyle ki.. Örneğin atıyorum bir tasarım uygulamasında MO1234 gibi bir id ile tanımlanan text, uygulamanın (M)ekanik tasarım modülünün, (O)rganizasyon mekanizmasında verilen bir mesaj olduğu bilgisini çevirmenlere verir. Çevirmen de bunu temel alarak teknik metin çevirimine o açıdan bakarak metni çevirir. Hem daha sonra MO1234 id'si verildiği zaman mesela İngilizce karşılığı ve İspanyolca karşılığı direkt çevirmenin karşısına gelir ve eğer çevirmen bu iki dilden de anlıyorsa, daha sağlıklı bir çevirim yapmaya çalışır.

Alfa sürüm için kullanım kılavuzu gerektiğini sanmıyorum. Tecrübeli kullanıcıların, ürünü test etmesi için hazırlanan bir sürüm için kılavuz hazırlamak ne kadar gerekli?

Offff.. sıktıkca sıkmaya başlıyor. Tekrar etmek istemiyorum. Yazdıklarımı tekrar okuyunuz lütfen.

Sanırım, mesajlarınızı görmezden gelmenin zamanı geldi. Gerçekten saçmalıyorsunuz.

Yalvarırım mesajlarımı görün. Lütfeeen!!

Böyle diyecekseniz, niye cevap veriyorsunuz, vermeyin, ben size cevap verin diye bir direktif mi verdim? Ben bunu anlayamadım ya bir türlü.
0
bahadirkandemir

Gettext'i anlamamışsın. Diğer birçok şeyi anlamadığın gibi.

Bilgisi olmadan fikir sahibi olanlar yok mu...

0
robertosmix
Gettext'i anlamamışsın

GetText'in çok anlayacak yada anlamayacak bir tarafı yokki. Basit bir mekanizma.

Birisi kalkıp der ki "ingilizce id kullanmak zorunludur", birisi kalkıp der ki "nası yani, çevirmen kodun içine mi girecek?". Zaten eğitim sistemimizin en sakat yanlarından birisi de bu. Teorik yaklaşımları direkt, herhangi bir ekleme-çıkarma yapmadan, tecrübe etmeden, pratikte kullanmaya kalkmak. Herneyse.

Diğer birçok şeyi anlamadığın gibi.

Evet.. gerçekten birçok şeyi anlamıyorum. Ve anlamakta da güçlük çekiyorum. Öte yandan bir insana anlamıyorsun demek anlatmaya çalışanın beceriksizliğini/yetersizliğini gösterir bir durumdur. Bunun da farkındasınızdır umarım.

Bilgisi olmadan fikir sahibi olanlar yok mu...

"Bilgisi olmadan fikir sahibi olmak" tanımı günlük hayatta herkesin dilinde acizlikten sıyrılabilme semptomu olarak başgöstermekte artık. Ama ben tabii sizden daha orjinal "size" ait bir cümle beklerdim. Ama maalesef kurduğunuz bu cümle de çevreden alıntı. Hadi ama.. daha iyisini yapabilirsiniz.

Saçmaladığımı, b*k yada çamur attığımı düşünüyorsanız, bu, cevap vermenize de gerek yok anlamına gelir. Dolayısıyla gereksiz yere cevap verip forumda boşuna yer iştigal etmeyin.
0
bahadirkandemir

Cümle yerine anlamsız sayılar kullanmak ise aptallıktır. Kullanıcı, çevrilecek cümleyi başka yerlere bakmadan bulsun diye eklenmiş bu özellik.

Söz konusu şahıs siz olunca, anlatım konusunda herkes beceriksizdir. Size okuma yazma öğreten ilkokul öğretmeniniz müthiş bir insan olmalı, kendisinin öğretmenler gününü kutluyorum.

Bilginiz yok, ama fikriniz bol. Durumunuzu özetleyecek başka bir cümle bulamadım, yazamadığım için özür dilerim. Bilgin yok, ama fikrin bol demek acizlikle itham etmenizi, cahilliğinize veriyorum.

0
bahadirkandemir
bulamadım -> bulamadığım

demek -> diyeni
0
robertosmix
Yazdıklarımı baştan okuyunuz. Konuyu kişiselleştirmeyip, konuyla ilgili yorum yapınız.

Saçmaladığımı, b*k yada çamur attığımı düşünüyorsanız, bu, cevap vermenize gerek de yok anlamına gelir. Dolayısıyla gereksiz yere cevap verip forumda boşuna yer iştigal etmeyin.
0
roktas
[...] Madem kendiniz yazdınız (kaynak kod içindeki) metinleri neden Türkçe yazmadınız?
[Parantez içindeki ekleme bana ait]

Anahtar kelime "Gettext". Bir programın yerelleştirmesi süreci (eğer bu anormal bir süreç olmayacaksa) İngilizce'den X diline doğrudur, tersi yönde değil. Yani bu teknik bir zorunluluk. Daha fazla bilgi için ilgili Wikipedia maddesini okuyabilirsiniz.

Sorunuz bir olumsuzluğu sorgulama niyetindeyse (retorik olmadığını varsayıyorum) doğru biçimi "Program iletilerini niye Türkçe'ye tercüme etmediniz?" olmalıydı. Bu soruyu da başka yorumlarda yanıtlamışlar: özetle bu bir nihaî ürün değil, test amaçlı bir sürüm.

0
robertosmix
Anahtar kelime "Gettext". Bir programın yerelleştirmesi süreci (eğer bu anormal bir süreç olmayacaksa) İngilizce'den X diline doğrudur, tersi yönde değil. Yani bu teknik bir zorunluluk.

Bu teknik bir zorunluluk değil. Yapmayın lütfen. İnsanları yanlış bilgilendirmeyin. Ya bilginizi gösteriyorsunuz, yada ciddi anlamda safları alıp objektif bakış açısından kaçıyorsunuz. Ben, bilginizi gösteriyor olduğunuza inanıyorum, öyle olmasını ümit ediyorum.

print(_("Benim adim:%s.\ ")); //Turkce karakter olmadigina dikkat ediniz!

yada

print(_("METIN01"));

yada

print(_("01"));

ve .po dosyasında da

#: src/isim.c:9999

msgid "Benim adim:%s.\ "

msgstr "Benim adım:%s.\ "

yada

#: src/isim.c:9999

msgid "METIN01"

msgstr "Benim adım:%s.\ "

yada

#: src/isim.c:9999

msgid "01"

msgstr "Benim adım:%s.\ "

Gördüğünüz gibi her şekilde olur. İngilizce bir mecburiyet falan değildir. Kaldı ki Türkçe'den yada başka bir dilden İngilizceye çevirim de anormal bir durum değildir. Hintlilerin yada Belçikalıların yada İsveçlilerin hatta Japoların, Çinlilerin geliştirdikleri çokdil destekli uygulamaları da biliyoruz.

0
roktas
Estağfirullah, yok içiniz rahat olsun, benim öyle yönlendirme falan niyetlerim olmaz. Oradaki "teknik zorunluluk" lafı teknik bir laf değil, çok büyütmeyelim, meramımı o cümlenin öncesinde ortaya koymuştum zaten. İsterseniz "teamülen zorunluluk", "yaygın yazılım geliştirme alışkanlıklarına/pratiklerine uyulacaksa yapılması zorunlu^W uygun düşen" diyelim, kastettiğim anlam buydu. Neyse...

Şimdi bu verdiğiniz örneklere bakıyorum. print(_("Welcome to blah blah!")); yerine print(_("01")); ısrarınızı çözemedim. Azizim, bu İngilizce iletiler konusu böyle büyütülecek bir konu değil, vesselam.

0
conan
Pardus ekibini tekerlegi yeniden bulmadiklari icin cok feci ayipladim... Ise gidip gelirken de lutfen ata filan binin cunku o bindiginiz otobusde kullanilan tekerlegi henuz siz icat etmediginiz icin kullanmaniz da abes kaciyor. Hele ki soylemleriniz ben bugun ise gidiyorum filan olunca cok komik oluyorsunuz... Insan dusunmez mi, tekerlegi icat etmeden ise nasil gidersin... cok ayipladim :(

Helllooooo? GPL?

0
Zebani
Tekerleği icad edemediysen geliştirirsin daha iyisini yaparsın tarihe senin de adın geçer. Burda ki sen siz değilsiniz hepimiziz. :)
0
NikolaTesla
Fazlamesai'yi son bir yıldır düzenli olarak takip etmekteyim.Bu bir yılda bütün arşivi de okudum.Bence çok güzel,faydalı bir site.Fakat şimdiye kadar sadece haberleri,yazıları,yorumları vs. okuyordum;yorum falan yazmıyordum.Bu yüzden kayıt bile olmamıştım. Yalı ile ilgili bu haberi de okumuştum.O sırada 10-15 yorum yapılmıştı.Daha sonra bir blogda bu konu ile ilgili bir yazıya denk geldim.Tekrar bu habere baktığımda 150 yoruma ulaştığını gördüm.Açıkçası ilgimi çekti ve baştan aşağı bütün yorumları okudum.Okudum da ne mi oldu? Tek kelime ile sinir oldum. Ve sırf bu konu ile ilgili yorum yazmak için Fazlamesai'ye kayıt olmuş bulunmaktayım.Saat sabahın beşi ve ben yorum yazmakla meşgulüm.Konuyla ve yapılan yorumlarla ilgili alıntılar yapıp tek tek cevap verme çılgınlığına girişmeyeceğim.Sadece yapılan yorumlara tarafsız bir gözle bakarak bazı genel hususları dile getirmeye çalışacagım. Gelelim niye sinir olduğuma: 1.Doğal olarak ilk gördüğüm şu oldu: Herkes elbirliği etmişçesine,büyük bir gayretle robertosmix nickli arkadaşa adeta çullanmış. Hakaret ettiğini,kıskandığını,b*k attığını,seviyeyi düşürdüğünü vs.vs.vs. yazmışlar.Halbuki yorumları ben de okudum ve bu denilenleri açıkçası pek göremedim.Biraz agresif cevaplar verdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca seviyenin düştüğü de yok. (Ama buna seviyeyi düşürmek denirse,robertosmix'e cevap verenlerin yazdıkları daha ağır ve seviyeyi daha fazla düşürdükleri söylenebilir.) 2.Pardus'un eleştirilmesinden herkesin niye bu kadar rahatsız olduğunu da anlamış değilim.Pardus'un böyle bir dokunulmazlık zırhı olduğunu bilmiyordum.Eleştirenlere karşı herkes kaplan kesilmiş.Türk Telekom'u eleştirmeye gelince atış serbest,Pardus'a toz kondurmuyorlar maaşallah.(niye Türk Telekom?) 3.Türk Telekom örneği ile dikkat çekmek istediğim nokta şu: Pardus;gönüllülerin,kendi çabasıyla,kendi kaynaklarıyla iş çıkarmaya çalışanların veya bir şirketin çıkarttığı bir dağıtım değil.Bu ulusal işletim sistemi(?) (ulusal linux dağıtımı?) devletin parasıyla, yani vatandaşın parasıyla hazırlanıyor.Bu paranın çarçur edildiğini düşünen olursa da nedenlerini göstererek eleştirisini yapmakta serbesttir. 'Eğer beğenmiyorsan sen yap da görelim','sen kimsin ki' vs tarzı yaklaşımlar da saçmadır.Eleştiri yapmam için benim de bir dağıtım mı çıkarmam gerekiyor? Farzedelim ki programlamadan hiç anlamayan,fakat pardus'u kurup çalıştıracak kadar bilgisi olan bir sıradan kullanıcıyım.(elektronik mühendisiyim o ayrı!programlamadan da anlarım).En basitinden,devletin parasıyla ulusal işletim sistemi diye lanse edilen bir dağıtımın kurulum ekranının baştan aşağı ingilizce olması bile bana yapılmış bir hakarettir.Bunu eleştiririm.Bu ingilizce kompleksi nereden geliyor? (ingilizce metin alıntı olmasa bile) Bu dağıtımı özel bir şirket hazırlamış olsa idi bana ne der geçerdim,isterse çince hazırlasın.Ama pardus için bunu demem. 4.İşin teknik kısmına hiç girmiyorum bile,çünkü fazla uzar.Ama o kısımda da robertosmix doğru eleştiriler yazmış.Bu eleştirileri çürütmek istediğiniz zaman da lütfen adam gibi yanıtlar verin.Tıkandığınız yerde ,'ben seni zaten dikkate almıyorum ki' tarzı komplekslere kapılmayın,'sen zaten şundan anlamıyorsun' gibi dayanağı olmayan genellemelerden kaçının.(serdar koylu de dahil) 5.Bir de şuna ulusal işletim sistemi demekten vaz geçin sanki sıfırdan yazılmış gibi.Ulusal linux dağıtımı deseniz daha iyi.(halihazırdaki linux dağıtımlarından da ne farkı olduğu şaibeli de olsa) Bu yazdıklarıma da saldıracak arkadaşlar olursa memnuniyetle beklerim.Fakat uzunca bir süre yanıt veremeyebilirim.(malum vize dönemi;dsp,network syn.,power elec.,....... kol gibi)
0
bahadirkandemir

Fazlamesai'yi son bir yıldır düzenli olarak takip etmekteyim.Bu bir yılda bütün arşivi de okudum.Bence çok güzel,faydalı bir site.Fakat şimdiye kadar sadece haberleri,yazıları,yorumları vs. okuyordum;yorum falan yazmıyordum.Bu yüzden kayıt bile olmamıştım. Yalı ile ilgili bu haberi de okumuştum.O sırada 10-15 yorum yapılmıştı.Daha sonra bir blogda bu konu ile ilgili bir yazıya denk geldim.Tekrar bu habere baktığımda 150 yoruma ulaştığını gördüm.Açıkçası ilgimi çekti ve baştan aşağı bütün yorumları okudum.Okudum da ne mi oldu? Tek kelime ile sinir oldum. Ve sırf bu konu ile ilgili yorum yazmak için Fazlamesai'ye kayıt olmuş bulunmaktayım.

Kimse "Robertos Mix başka bir kullanıcı hesabı açmış" demesin diye mi yaptınız bu açıklamayı? Bunları söylemeseydiniz, öyle olduğunu düşünecektim...

1.Doğal olarak ilk gördüğüm şu oldu: Herkes elbirliği etmişçesine,büyük bir gayretle robertosmix nickli arkadaşa adeta çullanmış. Hakaret ettiğini,kıskandığını,b*k attığını,seviyeyi düşürdüğünü vs.vs.vs. yazmışlar.Halbuki yorumları ben de okudum ve bu denilenleri açıkçası pek göremedim.Biraz agresif cevaplar verdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca seviyenin düştüğü de yok. (Ama buna seviyeyi düşürmek denirse,robertosmix'e cevap verenlerin yazdıkları daha ağır ve seviyeyi daha fazla düşürdükleri söylenebilir.)

Ortada hırsızlık olmadığı halde, birini hırsızlıkla suçluyorsanız, bu hakarettir, çamur atmaktır.

2.Pardus'un eleştirilmesinden herkesin niye bu kadar rahatsız olduğunu da anlamış değilim.Pardus'un böyle bir dokunulmazlık zırhı olduğunu bilmiyordum.Eleştirenlere karşı herkes kaplan kesilmiş.Türk Telekom'u eleştirmeye gelince atış serbest,Pardus'a toz kondurmuyorlar maaşallah.(niye Türk Telekom?)

Kendi adıma konuşayım, Pardus'un eleştirilmesinden rahatsız değilim. Saçma eleştirilerden rahatsızım. "Neden Linux Kernel'i Türkçeleştirmediniz?", "Keşke Gelecek'e destek verseydiniz" diye başlayan eleştiriler, yavaş yavaş hırsızlık suçlamalarına dönüştü. Türkçeleştirme dışında iş yapılmadığı, hatta sadece KDE uygulamalarının Türkçeleştirildiği, onun da Uludağ geliştiricileri tarafından değil, KDE Türkiye tarafından yapıldığı, bu süre boyunca Uludağ ekibinin yan gelip yattığı iddia edildi. KDE çeviri ekibindeki Uludağ geliştiricileri gösterildi, Uludağ geliştiricileri tarafından geliştirilen uygulamalar gösterildi, kişinin tutumu değişmedi.

3.Türk Telekom örneği ile dikkat çekmek istediğim nokta şu: Pardus;gönüllülerin,kendi çabasıyla,kendi kaynaklarıyla iş çıkarmaya çalışanların veya bir şirketin çıkarttığı bir dağıtım değil.Bu ulusal işletim sistemi(?) (ulusal linux dağıtımı?) devletin parasıyla, yani vatandaşın parasıyla hazırlanıyor.Bu paranın çarçur edildiğini düşünen olursa da nedenlerini göstererek eleştirisini yapmakta serbesttir. 'Eğer beğenmiyorsan sen yap da görelim','sen kimsin ki' vs tarzı yaklaşımlar da saçmadır.Eleştiri yapmam için benim de bir dağıtım mı çıkarmam gerekiyor?

Evet, eleştirmek serbesttir. Nedenleri göstermese bile, gösterdiği şeyler varolmasa bile...

"Eğer beğenmiyorsan sen yap da görelim" tepkisini yanlıştır. "Doğrusunu söyle de öğrenelim"i tercih ederdim. Bu soruyu Robertos Mix'e yönelttim ama yanıt gelmedi. Bazı konularda "farklı şekilde yapılabilirdi" demiş ancak nasıl olduğunu söylememiş.

"sen kimsin ki" tepkisi ise yerinde bir tepkidir. Ben Bahadır Kandemir'im, nerede oturduğum, nerede okuduğum bellidir. Karşımda ise, kimliğini gizleyen, takma isim değiştirerek tartışmadan kaçabilecek pozisyonda olan bir zat var.

Farzedelim ki programlamadan hiç anlamayan,fakat pardus'u kurup çalıştıracak kadar bilgisi olan bir sıradan kullanıcıyım.(elektronik mühendisiyim o ayrı!programlamadan da anlarım).En basitinden,devletin parasıyla ulusal işletim sistemi diye lanse edilen bir dağıtımın kurulum ekranının baştan aşağı ingilizce olması bile bana yapılmış bir hakarettir.Bunu eleştiririm.Bu ingilizce kompleksi nereden geliyor? (ingilizce metin alıntı olmasa bile) Bu dağıtımı özel bir şirket hazırlamış olsa idi bana ne der geçerdim,isterse çince hazırlasın.Ama pardus için bunu demem.

Pardus 1.0 İngilizce ve Türkçe olacak. Belki, sonraki sürümlerde dil sayısı artar. Birincil dil Türkçe, ancak uluslararasılaştırma çalışmaları sebebiyle, referans olarak kullanılacak dil dosyaları İngilizce. Referans dili İngilizce seçmek zorunluluk değil, alışkanlık, hem de çok faydalı bir alışkanlık. X diline çeviri yapmak isteyen, Türkçe öğrenmek zorunda olmamalı.

Pardus 1.0 Alfa-1'deki YALI'nın İngilizce olması, TR dil dosyasının, o sıralarda henüz tamamlanmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Alfa 1, son kullanıcıya yönelik olmadığı için, YALI'nın İngilizce olması ve kurulum yardım kitapçığının hazır olmaması problem değildir.

4.İşin teknik kısmına hiç girmiyorum bile,çünkü fazla uzar.Ama o kısımda da robertosmix doğru eleştiriler yazmış.Bu eleştirileri çürütmek istediğiniz zaman da lütfen adam gibi yanıtlar verin.Tıkandığınız yerde ,'ben seni zaten dikkate almıyorum ki' tarzı komplekslere kapılmayın,'sen zaten şundan anlamıyorsun' gibi dayanağı olmayan genellemelerden kaçının.(serdar koylu de dahil)

Teknik eleştirilere Uludağ geliştiricilerinden gelen yanıtların adam gibi olduğunu düşünüyorum. SKoylu'nun 'sen zaten şundan anlamıyorsun' tepkisini normal buluyorum. Python'da stack overflow'dan bahsediliyorsa, kişi o konudan anlamıyor demektir.

5.Bir de şuna ulusal işletim sistemi demekten vaz geçin sanki sıfırdan yazılmış gibi.Ulusal linux dağıtımı deseniz daha iyi.(halihazırdaki linux dağıtımlarından da ne farkı olduğu şaibeli de olsa) Bu yazdıklarıma da saldıracak arkadaşlar olursa memnuniyetle beklerim.Fakat uzunca bir süre yanıt veremeyebilirim.(malum vize dönemi;dsp,network syn.,power elec.,....... kol gibi)

Uludağ = Ulusal Dağıtım.

Kolay gelsin.

0
robertosmix
Kimse "Robertos Mix başka bir kullanıcı hesabı açmış" demesin diye mi yaptınız bu açıklamayı? Bunları söylemeseydiniz, öyle olduğunu düşünecektim...

Niye zorunuza gitti? Ben onu anlayamadım şimdi??

Ortada hırsızlık olmadığı halde, birini hırsızlıkla suçluyorsanız, bu hakarettir, çamur atmaktır.

Ben kimseye hırsız demedim. Kendilerini öyle hissedenlerede diyecek birşeyim yok. Sadece "araklama" lafını kullandım ki, onu da daha sonra uyarılar çerçevesinde, uyaranları haklı bularak "alma" olarak değiştirdim. Siz ise hırsızlığa saplanmışsınız.

Kendi adıma konuşayım, Pardus'un eleştirilmesinden rahatsız değilim

Eleştirenlere/eleştirmeye çalışanlara verdiğiniz tepkiler bunu kanıtlıyor. (Dalga geçiyor olmalısınız)

Ben Bahadır Kandemir'im, nerede oturduğum, nerede okuduğum bellidir. Karşımda ise, kimliğini gizleyen, takma isim değiştirerek tartışmadan kaçabilecek pozisyonda olan bir zat var.

Hatta bir ara Bilkentte asistanlık yapmış ve dolayısıyla oldukça sabırlı olduğunuzu da biliyoruz. Ama tartışmadan kaçmak mı? O da ne? Hangi tartışmadan ne zaman kaçmışım?? Yada şimdiye kadar girdiğim tartışmaların hangisinden kaçmışım ki, -benden başka herkesin kaçtığı anlarda bile- şimdi veya sonra kaçayım. Sizi bilmem tabi. Kim olduğunuz belli olduğu halde bile.

X diline çeviri yapmak isteyen, Türkçe öğrenmek zorunda olmamalı.

Bu bir süre sonra, ingilizce alıntılarınızın üzerine bastırdığım zaman oluşturduğunz bir savunma cümlesi. Tekrar etmenize gerek yok.

Teknik eleştirilere Uludağ geliştiricilerinden gelen yanıtların adam gibi olduğunu düşünüyorum.

Başka şekilde düşünmenizi kimse sizden beklemiyor zaten.

SKoylu'nun 'sen zaten şundan anlamıyorsun' tepkisini normal buluyorum. Python'da stack overflow'dan bahsediliyorsa, kişi o konudan anlamıyor demektir.

Bu bir zihinsel semptom. Örneğin herhangi bir arkadaşına "eşcinsel" yakıştırmasında bulunan insanda/insanlarda eşcinselliğe yönelim daha yüksektir. Psikanaliz çalışmalarında bu gibi şeylerin altı çizilir.

Şimdi, bana tartışmanın başından beri b*k atıyorsun diyen sizdiniz öylemi? Şimdi soruyorum size; ben tartışmanın neresinde python ile yazılmış bir kodda stack overflow gerçekleşebileceğini söyledim??? Hadi?? Cevap verin?? Eğer açık şekilde bunu gösteremezseniz, gerçek bir b*k atan durumuna düşeceğinizi de size hatırlatırım.

Uludağ = Ulusal Dağıtım.

Lütfen, uludag.org.tr'deki Ulusal Dağıtım Misyonunu okuyunuz. Benim bütün Pardus tartışmalarının en başında söylediğim şey bu. Oradaki ne misyon nede vizyon tanımları bir dağıtımın -hele de böyle basit bir dağıtımın- taşıyabileceği şeyler değil. Bunu siz de biliyorsunuz ki, arkadaşımızın da anladığı şekilde, dağıtımdan çok işletim sistemi lafları dolaşıyor. Arkadaşımızı böyle anladığı için suçlamanız yerine kendinizi ve sizleri bu işe sokanları suçlamayı tercih etmelisiniz bence.
0
FZ
Hatta bir ara Bilkentte asistanlık yapmış ve dolayısıyla oldukça sabırlı olduğunuzu da biliyoruz. Ama tartışmadan kaçmak mı? O da ne? Hangi tartışmadan ne zaman kaçmışım?? Yada şimdiye kadar girdiğim tartışmaların hangisinden kaçmışım ki, -benden başka herkesin kaçtığı anlarda bile- şimdi veya sonra kaçayım. Sizi bilmem tabi. Kim olduğunuz belli olduğu halde bile.

Ne eğlenceli ortam oldu burası yahu! :)

Sabaha doğru cevap yazarken kafalar da bir miktar karışıyor herhalde. Bilkent'te asistanlık yapıp ondan ötürü sabırlı olan Bahadır Kandemir değil ki :) Tahmin edin kim? :)

(Vallahi çok eğlenceli olmaya başladı :)
0
robertosmix
Ahıahahah!

Kim kimdir, nedir, ne demiştir.. gecenin bi saatinde, bu kadar çok kişiye laf yetiştiriyim derken karışmış ciddi bir şekilde hakkaten..

Eğlenceli olması konusunda sayın FZ'ye kesinlikle katılıyorum.. ve tabii ki sayın Kandemirden, alakasız bahisten dolayı özür diliyorum.
0
bahadirkandemir

Eleştirenlere/eleştirmeye çalışanlara verdiğiniz tepkiler bunu kanıtlıyor. (Dalga geçiyor olmalısınız)

Eleştirenlerle saçmalayanları karıştırmayalım lütfen.

Bu bir süre sonra, ingilizce alıntılarınızın üzerine bastırdığım zaman oluşturduğunz bir savunma cümlesi. Tekrar etmenize gerek yok.

"Neden İngilizce?" sorusu tekrarlanırsa, cevap da tekrarlanır. Eray Özkural kadar olmasa da, sabırlı biriyim, sormaya devam edin, cevaplamaya devam ederim.

Şimdi soruyorum size; ben tartışmanın neresinde python ile yazılmış bir kodda stack overflow gerçekleşebileceğini söyledim??? Hadi?? Cevap verin??

Burada demişsiniz:

Örneğin uygulamanız stack overflow'dan göçtüğü zaman bunu logda göremezsiniz.

Uygulamamız bir Python uygulaması, bahsettiğiniz şey stack overflow.

Oradaki ne misyon nede vizyon tanımları bir dağıtımın -hele de böyle basit bir dağıtımın- taşıyabileceği şeyler değil.

Misyon ve vizyon metinlerini okudum, Uludağ projesinin neyi sağlayamayacağını anlamadım. Bu konuyu biraz açarsanız sevinirim.

Bunu siz de biliyorsunuz ki, arkadaşımızın da anladığı şekilde, dağıtımdan çok işletim sistemi lafları dolaşıyor.

İşletim sistemi olan tüm GNU/Linux müdür, yoksa sadece Linux kernel mi? Tartışmaya açık bir konu, uzun tartışmalar yapılmıştır, ve yapılmaya devam ediyor. Çekirdeğin değil, dağıtımın bütününün bir işletim sistemi olduğunu kabul ettiğimiz için dağıtım da, işletim sistemi de yanlış kelimeler değil.

Hatırlatayım, sayın NikolaTesla'nın şu cümlesi üzerine "Uludağ = Ulusal Dağıtım" açılımını gösterdim:

Bir de şuna ulusal işletim sistemi demekten vaz geçin sanki sıfırdan yazılmış gibi.Ulusal linux dağıtımı deseniz daha iyi

Kısacası, neden dağıtım demiyorsunuz diye sordu, ben de zaten öyle dediğimizi söyledim.

0
skoylu
İşin teknik kısmına girmek yada girmemek... Teknik kısımdan bakınca, bir loggerden olan beklentilerle bir debugger'den olan beklentileri karıştırmak ayrı bir husus. Stack overflow takibini logger seviyesinde yapamazsınız. İşletim sistemi bu noktada size çeşitli handle'lar sunar, bu sayede benzer bir Segment Violation, Page Error gibi low-level exceptionlarda debugger'i devreye sokarsınız. KDE Çökme kurtarıcısı, Dr.Watson gibi olaylar mesela. Logger görev olarak bu sahaya girmez. İşin teknik özü burada.
Sıradan bir kullanıcı için, alfa kodunu geliştirme listelerinden alıp kurup, kullanmak beklenmez zaten. Size sunulan, nihai durumda son kullanıcıya sunulacak olan değil. Aslında bunu sizde anlayabilirdiniz. Ama adı geçen iftiracı gibi şahısların ahanda bulduk belden aşağısını gibisinden hurra diyerek saldırmaları, sizde de hemen bu fikri oluşturuyor. Onların çekiştirmesi ile, bunun sadece bir alfa sürümü olduğunu, çeviriden ziyade, partisyon açabiliyor mu, paketleri koyabiliyor mu vs. bunları test etmek için sürüldüğünü kolayca unutuyorsunuz.
Malum şahıs, "Bakın, bakın, işte, log kodunu gentoo'dan şöyle araklamışlar" diyerek atlıyor. Sonrasında yok efenim STDIO'dan okunsaydı da, stack overflow'ları yakalasaydı da vs. gibisinden teknik taraf dalıp, konuyu değiştirip asıl söylediğini güya perçinlemeye çalışıyor. Asıl olan konu, o log kodunun araklanıp araklanmadığı oysa ki. Ve de ben bu yaptıklarında herhangi bir iyi niyet göremiyorum. Ne "Neden memleketin parası çar çur ediliyor?" konusunda, ne de "Uludağ ekibi teknik olarak yanlış yapıyor" konusunda.
Teknik olarak bakınca, binlerce insana ders verdim. Bir o kadarında da seminer vs. Dahası, python, log/event takibi, stack management vs. konularında da bir şeyler bildiğime gayet eminim. Karşımdaki adamın neyi ne kadar bildiğini anlayacak kadar tecrübem oldu netekim. Bu durumda adam dikkate alınmaması gereken laflar edip boş tencere olduğunu gösteren bolca kuru gürültü üretiyorsa, müsaade edin de ona bir şey söyleme hakkımız olsun.
Teknik eleştiriler bin kere yapılabilir. Bunu herkes te yapabilir. Bir yere kadar bunları yapmanın yeri burasıdır. Ama bu adamların eleştirileri almak, toplamak için, özel listeleri, bugzilla'ları vs. var. Teknik olarak yapılmış/yapılacak her eleştiriyi bekliyor ve eleştirenlerden duacı oluyorlar. Ama burada ben hiç bir teknik eleştiri görmüyorum. Bakın ben bir tane yazayım, örnek olsun diye. O Logger modülünde logun/eventin kaynağına dair bir şey yok. Oysa, python'un traceback olayı kullanılarak log çıktısının hangi modül, hangi fonksiyon vs. tarafından üretildiği takip edilse daha iyi olurdu. Aynı şekilde, log/event seviyesi, emergency, warning, debug vs. gibi ayrılabilse daha iyi olurdu. Bunlar bir şekilde log::write çağıran yerden de yapılabilir. Ama o daha zor olur sanki. İşte teknik eleştiri böyle bir şeydir. Bunlar yapılır, yapılmaz vs. hepsi ayrı konu. Ama log tutmuşlar bakın gibi, anonim olmuş bir bilgiyi bu adamlar aşırıcılık yapıyor gibi göstermek ne eleştiri kalıbına sığar, ne de adam olmanın kitabına.. Kısacası:
Saçmalayana, saçmalıyorsun denecektir. Eğer saçmalamak kavramı olmasaydı, sözlükte buna karşılık gelen bir kelime olmazdı. Bu kavrama uyan iş yapanda saçmalıyordur, ve birinin ona bunu hatırlatmasından doğal bir şey olamaz.
Bir şey bilmeden atıp tutana 'bilmiyorsun, anlamıyorsun' denecektir. Eskiler boşuna, "Biliyorsan konuş alim sansınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar" dememiştir.
Size, katıldığınız vizeden sonra, 90 alsanız, bende gelip sen soruları önceden hocanın dolabında veya cevapları yandaki arkadşından aşırdın. Hakkın olmayan notu aldın desem neler hissedersiniz? Öncelikle buna bir kanıt istersiniz. Kanıtta sunamıyorsam?
Bu halde, size bu defa size atıyorum, bak bak, yanlış yaptığın yeri silgiyle düzeltmişsin, sen bu fikri çaldın. Gene aşırmacısın desem ya o zaman ne hissedersiniz?
0
robertosmix
Malum şahıs, "Bakın, bakın, işte, log kodunu gentoo'dan şöyle araklamışlar" diyerek atlıyor. Sonrasında yok efenim STDIO'dan okunsaydı da, stack overflow'ları yakalasaydı da vs. gibisinden teknik taraf dalıp, konuyu değiştirip asıl söylediğini güya perçinlemeye çalışıyor. Asıl olan konu, o log kodunun araklanıp araklanmadığı oysa ki.

Alakası yok. Sadece, almasaydık da ne yapsaydık diye yönlendirilen tartışmanın bir çıktısı olarak hemen aklıma gelen bir kaç fikirden bahsettim. Bunu herkes görebilir.

Teknik olarak bakınca, binlerce insana ders verdim. Bir o kadarında da seminer vs. Dahası, python, log/event takibi, stack management vs. konularında da bir şeyler bildiğime gayet eminim.

Ben emin değilim. Bir konuda ders vermiş olmanın da o konuda yetkin olduğunuz anlamına gelmediğini de bilmenizi isterim. Muhtemelen siz ders verme, Pardus'la zaman kaybetme, para sayma gibi konularla ilgilenirken ben daha ciddi işler yapıyordum. Sanırım aramızdaki anlaşılamama sorunu da burdan kaynaklanıyor.

Bakın ben bir tane yazayım, örnek olsun diye. O Logger modülünde logun/eventin kaynağına dair bir şey yok. Oysa, python'un traceback olayı kullanılarak log çıktısının hangi modül, hangi fonksiyon vs. tarafından üretildiği takip edilse daha iyi olurdu. Aynı şekilde, log/event seviyesi, emergency, warning, debug vs. gibi ayrılabilse daha iyi olurdu. Bunlar bir şekilde log::write çağıran yerden de yapılabilir. Ama o daha zor olur sanki.

Bir insanın kendini ve yaptıklarını eleştirmeye çalışması bazen gördüğünüz gibi komik durumlara neden olabiliyor. Eleştirdim. Dedim ki, (gereksiz ve alıntı maddelerden bahsederken) örneğin müşteriden semptom almadan bir log sistemi yerleştirmek, (hatta başka yerlerden bunu almak) gereksizdir. Eğer yapıyorsanız da daha orjinalini yapın. Örnek verdim, log mesajı verilmek istenen yerde veriliyor, log mesajı konulmamış yerlerdeki problemler nasıl takip edilecek? Tabii ki edilemeyecek. Dolayısıyla sadece hata oluştuğu zaman bunu rapor eden birşeyler de geliştirilebilir, dedim. Yani sizin loglama sisteminizin herhangi bir kısmını değil tamamının gereksiz olduğunu gösterdim. Ama hiçbirşey yok değişen şüphesiz. Siz hala, log kaynağından seviyesinden bahsediyorsunuz, ve buda ciddi anlamda eleştirileri nasıl karşıladığınız konusunda bende temel önyargılar oluşturuyor.

Saçmalayana, saçmalıyorsun denecektir. Eğer saçmalamak kavramı olmasaydı, sözlükte buna karşılık gelen bir kelime olmazdı. Bu kavrama uyan iş yapanda saçmalıyordur, ve birinin ona bunu hatırlatmasından doğal bir şey olamaz.

Saçmalamaya ne açıdan bakıldığı her zaman önem taşır. Anlamadığınız şeyler muhtemelen de size saçma gelecektir. Kuantum fiziğinin yada farklı geometri varsayımlarının çoğu zaman birçok insana saçma geldiği ama iş yaptığı gibi. Ama siz sonuçları düşünmeden fikirler üzerinde temel yargıya varıyorsunuz ki; bu da insanı oldukça sinir eden bir özelliğiniz. Konuya objektif bir şekilde yukarıdan bakmayı öğrenmelisiniz.

Size, katıldığınız vizeden sonra, 90 alsanız, bende gelip sen soruları önceden hocanın dolabında veya cevapları yandaki arkadşından aşırdın. Hakkın olmayan notu aldın desem neler hissedersiniz?

O kadar da basit değil. Kompleks sorunları böyle basit bir kaç cümle ile ifade edemezsiniz. Parametreler o kadar da az değil. Kendi seçtiğiniz hocalarınızın -yada konu hakkında hiçbir fikri olmayan hocaların- verdiği/vereceği 90 notunun saçmalık olduğunu, hakkınız olan notun en fazla 20 olacağını söylüyorum. Bu benim yargım, eğer gerçekten 90'lık iş yaptığınızı düşünseydiniz benimle bu şekilde tartışmazdınız, ki zaten tartışmalardaki tepkileriniz işin hiçte öyle olmadığını gösteriyor.

Bu halde, size bu defa size atıyorum, bak bak, yanlış yaptığın yeri silgiyle düzeltmişsin, sen bu fikri çaldın. Gene aşırmacısın desem ya o zaman ne hissedersiniz?

Başka insanlar ne hisettiğinizi anlayamazlar. Çünkü gerçek siz'in kim olduğunu bilmiyorlar. Dün'e kadar "alnımızın teriyle çalışıyoruz, emeğimiz var..!" diye insanlara maval okuyan ve inandıran sizler, bugün gentoo'dan aldığınız kodlar ve fikirler için; "Daha farklı ne olabilirdiki zaten? Hem sende kimsin, saçmalama." diyorsunuz. Yarın kim bilir ne şekilde davranışlarınızı değiştireceksiniz. Dolayısıyla şu anda net bir şekilde kimse ne hissettikleriniz anlayamaz. Çünkü şu anda elinizdeki kartları daha çoğu insan okuyamıyor.

Yarın öbürsü gün, Pardus pazara çıktığı ve kullanılmaya başlandığı zaman. Ve insanlar Pardus hakkında fikir sahibi olduğu zaman. Sonra dünya standartlarında yapılan işleri, ödenen paraları ve Pardusu ele aldıkları zaman. Bugünkü davranışlarınızın ve hissiyatlarınızın nedenini/nedenlerini gayet iyi anlayacaklardır.

Ha o gün kimse Roberto Smix birşeyler diyordu demiyecekler. Çünkü zaten Roberto Smix diye birisi yok, o nick'in arkasına saklanmış başka birisi var.

Ama görülecek ki, halkın gözlerinin içine baka baka onları aldatmaya çalışanlar, mutlaka birisi/birileri tarafından farkedilir ve ortalık hiç bir zaman boş kalmaz. Bunun insanlara vereceği huzur da bana yeter . Başka da bir menfaatim/beklentim yok zaten.
0
FZ
Vallahi de billahi de süper eğlenceli olmaya başladı! :)

Kuantum fiziğinin yada farklı geometri varsayımlarının çoğu zaman birçok insana saçma geldiği ama iş yaptığı gibi.

Şimdi olduk iyicene. Kuantum, küresel geometri filan. Arada biraz klasman ve çap farkı var o ayrı :)

Ha o gün kimse Roberto Smix birşeyler diyordu demiyecekler. Çünkü zaten Roberto Smix diye birisi yok, o nick'in arkasına saklanmış başka birisi var.

Hmm demek Smix, bunu da öğrendiğimiz iyi oldu :) Çağrışım yaptı, Knuth'un kitabındaki Assembly kodları MIX diye bir işlemci üzerinde mi ne çalışıyordu (ya da MIX dilin ismi miydi, her neyse...)

Sahi, niye saklanıyorsunuz? Pek iyi saklanamıyorsunuz, o ayrı da, yani neden saklanmak gibi bir motivasyonunuz var (dur hele buna bir cevap gelsin de biraz daha eğlenelim :) Hazır konu psikanalizden filan açılmışken...
0
robertosmix
Kuantum, küresel geometri filan. Arada biraz klasman ve çap farkı var o ayrı :)

Bu konuda hiç bir şekilde vasıf sahibi olmadığımı belirterek şunu söylemek istiyorum ki.. örneğin Riemann geometrisi çok saçma gelebilir insana.. ama izafiyet teorisinde ciddi roller üstlendiğini duymuştum. Yada Kuantum fiziğiyle yapılan çeşitli hesaplamaların gerçek hayattaki bulgularla virgülü virgülüne tuttuğunu da başka bir yerde okumuştum. Ama gelin görünki Kuantum Fiziği beginner modundaki herhangi bir insan için "saçma"dan çok da öteye gitmiyor.. :)

Ha, bilim ayrı bu konu ayrı, klasman farkı açık, dediğiniz gibi. Ama tanımlayacak başka araç gelmedi aklıma gecenin bir yarısı.

Sahi, niye saklanıyorsunuz?

Saklanmak ayrı, kimliği gizlemek ayrı sanırım. Saklanmak diyince, suçluymuşum gibi hissediyorum. :) Hem siz daha önce de bir maddede.. kim olduğumu sorduklarını ve cevap vermediğimi falan söylemişsiniz. Ben öyle birşey hatırlamıyorum.

Kimliğimi açıklamam için geçerli bir neden bulamıyorum. Beni tanımalarını istediğim insanlarla zaten temas kuruyorum. Öte yandan sanal kimliğim hakkında insanların yaptığı yorumlar ilgimi çekiyor. İnsanların yaratıcılık güçlerini takip etmek :), fiziksel bir aracı olmadan direkt düşüncelerimin değerlendirilmesi güzel birşey. Hoşuma gidiyor. BBS konseptinden, IRC kültürüne geçmiş oradan da bugüne kadar gelmiş bir alışkanlık, siber alemde yaşamanın bir nimeti, kullanmamak ketçapsız hamburger yemek gibi olur herhalde.

Pek iyi saklanamıyorsunuz

Nasıl yani?

0
darkhunter
Haberiniz yok herhalde, bir arkadaşınız ifşa etmiş sizi : http://www.fazlamesai.net/index.php?a=article&sid=3506#20051

8-)
0
robertosmix
Hımm.. Adımın Çağatay olduğu, Aydınlıkevlerin neresi olabileceği konusunda fikrimin dahi olmadığı (ankarada yaşıyor olmama rağmen gayet ciddiyim), okulu da (hangi okuldan bahsettiğini anlamadım arkadaşın ama) yaklaşık 3 sene önce bıraktığımı ele alırsak, bu mesaj da anlamsızlaşır.

Verilen linklere gelince; birisi Pardus konusunda hem fikir olduğumuz bir kardeşimiz (kim olduğunu bilmiyorum) ama diğerinin kim olduğu konusunda da hiçbir fikrim yok.

:) Olur böyle şeyler. Türkiye de kaç tane robertosmix war biliyormusunuz? Belki de yüzlerce. Medyamız saolsun.

Hatta ben bir keresinde bir robertosmix ile IRC'de günlerce sohbet etmiştim de, en sonunda robertosmix'in Roberto Smix olduğunu ve kendime ait bir takma isim olduğunu belirtince de arkadaş kanıt istemişti. Kanıtlamak kolay oldu ama, ayda yılda bir alakasız yerlerde alakasız şekillerde karşıma robertosmix'ler çıkması beni bayağı yormaya başladı... :)
0
FZ
Hoşuma gidiyor. BBS konseptinden, IRC kültürüne geçmiş oradan da bugüne kadar gelmiş bir alışkanlık,

10-11 yıl önce BBS kullanıyordum. Yurtdışını çok iyi bilmiyorum FidoNet'e filan pek girmiyordum ama en azından Türkiye'deki HitNet ortamında insanların ezici bir çoğunluğu gerçek ad ve soyadlarını kullanıyorlardı, gizleyecek, saklayacak bir şeyleri yoktu (garip tartışmalara girip takma isim ya da sahte isim kullanan insan sayısı azdı).

siber alemde yaşamanın bir nimeti, kullanmamak ketçapsız hamburger yemek gibi olur herhalde.

Garip bir benzetme olmuş. Bir nimet olarak algılamadım hiç. Siz herhalde hep öyle algılamışsınız. Teknik bir forumda tartışan insanların kimliklerini gizlemesi bana hep garip gelmiştir.
0
robertosmix
Valla genelde Baddog, Arctic Breeze ve Diamond Mine, Hax0rs for s3v3n ortamlarında dolaşıyordum. Tabii telefon faturaları ciddi miktarlardaydı. Bu sorunu çözmek içinse dijital hatlardan çıkış yapabileceğim bir mahalle ve bir de caller ip spoofer almak gerekti. Türkiyedeki kendi adını kullanma konusunda pek fazla fikrim yok, HitNet'e hiç girmedim desem yanlış olmaz. Birşey diyemem yani o konuda. Bir nimet olarak algılamadım hiç. Siz herhalde hep öyle algılamışsınız. Teknik bir forumda tartışan insanların kimliklerini gizlemesi bana hep garip gelmiştir.

Ciddi söylüyorum, bana da açık açık kim olduklarını belirtenler (site sahipleri, misyon üstlenenler vs. haricinde) garip geliyor zaman zaman. Siber alemde siber bir kimlik dururken. Başka bir kimlik sahibi olmak kontrolü sağlarken, kimliği açıkca belirtmek bazen sıkıcı olabiliyor.
0
Zebani
İnsan kimliğini niye gizler. :) Rahatça atıp tutabilmek için veya bir hata yaptığında nasıl olsa kimse kim olduğunu bilemeyeceği için. :) Belki başka nedenleri de vardır. :)
0
robertosmix
Hatamı/hatalarımı kabul ederim. Ettimde. Şimdiye kadar kimseye atıp tuttuğum birşey yoktur. Dediğim herşey gayet net bir şekilde konuya vakıf olan kimseler tarafından görülmekte, bilinmektedir.
0
skoylu
...insanlara maval okuyan ve inandıran sizler, bugün gentoo'dan aldığınız kodlar ve fikirler için; "Daha farklı ne olabilirdiki zaten? Hem sende kimsin, saçmalama." diyorsunuz.

Sen hala safsataya ve kalabalığa getirip bir laflar sokuşturmaya çalışıyorsun. Şu gentoo'dan alınan kodları veya fikirleri bir göstersen, bir baksak acaba bu kodlar toplam kod içersinde, fikirler toplam fikir içersinde ne kadar yere sahip? Zaten sorun burada. Bunu örteceğim, laf kalabalığına getireceğim derken iyice kıvırıyorsun. Ben senden açık ve net olarak bunun cevabını istiyorum. Bütün kodlar SVN üzerinde duruyor. Aç, bak, toplam ne kadar fikir, kod vs. üretilmiş, ne kadarı gentoo'dan alınmış, ne kadarı MDK'den, ne kadarı orijinal fikir, bir çıkar bakalım bunu.. Hep birlikte görelim. Böyle mesnetsiz lafları işkembeden ifraz etmeyle bu iş olmaz.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Pardus 1.0 RC1 sürümü duyuruldu

anonim

ftp://ftp.uludag.org.tr/pub/pardus/kurulan/rc1/

26 Aralık 2005 tarihine doğru bir aşama daha bitirildi. Testler ne kadar fazla olursa (malum imece) sonuç o kadar iyi olacaktır. Sorunlar bugs.uludag.org.tr ye bildirilebilir.

Herkese hayırlı olsun..

Pardus GNU/Linux İçin E-beyanname Uygulaması

desenturk

Gelirler Genel Müdürlüğünün hazırladığı, insanların kağıt beyanname doldurma ve vergi dairesine gitme devrini kapatan e-beyanname uygulaması sadece MS Windows ortamında çalışıyor diye biliyordum, az önce muhasebecimizin oğlunun Pardus GNU/Linux için uygulamanında hazırlanıp indirilebilir hale getirildiğini öğrenene kadar, hayırlı olsun ne diyeyim: https://e-beyanname.mb-ggm.gov.tr/ebyn/download.html

Pardus Semineri 28 Ocak'da TOBB'da

javacikiz

Pardus'un topluluk sitesi olan Özgürlükİçin.com Pardus Semineri vermek için TOBB ETÜ'ye geliyor. 28 Ocak Çarşamba günü saat 15:30'da başlayacak seminerde Ali Işıngör ve Akın Ömeroğlu Pardus hakkında sunumlar yapacaklar. Geçen hafta gerçekleşen birinci Pardus seminerinde Pardus göç ortaklarından Portakal Teknoloji Yazılım Şirketi kurucusu ve genel müdürü Bora Güngören Özgür yazılım ve Pardus'un gelişimi hakkında yaptığı güzel sunumla dinleyicilerini aydınlatmıştı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinin ana bina Mavi Amfisinde yapılacak ikinci Pardus seminerini de yine üniversitenin Bilişim Teknolojileri ve Robot Topluluğu organize ediyor.
TOBB ETÜ adres: Söğütözü Cad.No:43, Söğütözü, Ankara, 06560 Türkiye

Pardus'ta Staj Olanağı

anonim

Pardus'ta yaz stajları ile ilgili duyurumuzu az önce yayınladık. Pardus anasayfasına girenler duyuruyu ve içeriğini görebilirler.