Micros~, Intel ya da bir başka bilgisayar firmasını zengin etmek yerine gerçekten çocuklara öğrenmeleri için bilgisayar sağlamak ve bunu yaparken fakir ülkelerin bile bu kampanyadan yararlanabilmesini sağlamak için olabilecek en ucuz fiyata yapmak.
Ahh tabi siz asıl amacı çeşitli firmalara para kazandırmak olan bir kampanyayı tercih ederdiniz eminim, ne yapalım şansınıza küsün...

Linux portu için ikna etmen zor, oyun DirectX ile geliştiriliyor çünkü. Ama dene yinede şansını...

Yükleme kısmı biraz kötü olmuş, ben windows üzerinde firefox ile izleyebildim ama önce bir süre açık bırak yavaş yavaş indirsin videoyu bitince önce anamenüye dön sonra tekrar aç trailer'ı bu sefer inik olduğundan hızlı açılıyor.

Telekom'a kızılıyor, çünkü bu ne olursa olsun bir sansürleme, ve internet'in sansürlenmesi en son istediğimiz şey, ama devletlerin ise ilk istediği...

Internet sansürlenmemeli, çünkü gerçek özgürlük son olarak orada kalmıştı, şu anda hala var diyemeyiz. Bu duruma geldik, bütün kalelerimiz zapt ediliyor, bütün üslerimiz onların oluyor :), ve bunu engellemek için birinin bana küfretmesine izin vermem gerekiyorsa, veririm. İstediği gibi küfredebilir.

Türkçe tartışmasına gelince, ne yazık ki buradaki bir kitle niyeyse kafayı Dil bilgisi ile bozmuş durumda. Hayır anadilini korumayı vs. anlarım ama işte bu arkadaşlar arada işin cılkını çıkarmayı seviyorlar gördüğüm kadarı ile.

Diğer konuya gelince, Apache, 8859-9 ve PHP :).
Şaka bir yana benim yaşadığım en büyük rahatsızlık telekomun herşey bir yana internet'e sansür uygulamaya başlaması, sanırım pkk vb. konularla ilgili sitelere uygulanıyordu galiba daha önceden de (emin değilim olmayadabilir ama öyle hatırlıyorum) ama bu yapılan farklı tabi. Karşımızdaki site herkesin sevsin ya da sevmesin, neredeyse hergün girdiği bir site. Bu siteyi sansürleyen (ama beceremeyen :)) adamlar ilerde neler yapar diye düşünmeden edemiyorum. O yüzden şimdiden tepkimizi koymalıyız aslında.

Php ile ajax programlama için hazırlanmış Xajax adında bir kütüphane bulunmakta, ve bu linkte o kütüphanenin kullanımını anlattığım bir yazı var. Gerçi o versiyonu üzerine çok yenilik eklendi ama yazı en azından giriş yapmana yarar.

http://ozanemirhan.blogspot.com/2006/02/gp2x-incelemesi.html

Bende kendi tecrübelerimi yazmıştım ilgilenen olur belki...

Nightwalker'a katılmakla birlikte (gerçi gelecek cevaplarıda tahmin edebiliyorum ya neyse) başka birşey sormak istiyorum. Bu bahsedilen prototip geliştirme yöntemi Jython ile de yapılabiliyor mu? Anladığım kadarı ile mümkün? Yani durum JRuby'e özel değil. Yoksa yanlış mı anladım?

GP2X forumlarını gezerken birilerinin Xynth'i Gp2x'e çevirmekten bahsettiğini duymuş ve kafamda bir yere size bundan bahsetmeyi yazmıştım. Anlaşılan benden önce davranmışsınız. Güzel gözüküyor. Bu çalışma için çiçeği burnunda bir GP2X kullanıcısı olarak teşekkür ederim.
Ama merak ediyorum neden amatörce? Yani arkasında büyük firmaların desteği olmaması mı? Yoksa herkese aygıt üzerinde geliştirici olma şansı verdiği için mi? (Evet, hassasım bu konuda :)).

Açıkcası ben bunu söylemiyorum. Ama şu varki ben beceremedim. Hemde en son sürüm dağıtımlarla.
Bu sitenin forumlarınada yazdım ve de kimse bir çözüm bulamadı. Sanırım bu da uygun bir referans olur.
Teoride bir sorun olmamalı ve hatta en azından ubuntu yada fedora ile kurulmalıydı, olmadı. Pardus'u ise öylesine denemiştim ki olunca nasıl sevindiğimi anlatamam sanırım :).

Forumlara yazdığım mesajada buradan ulaşabilirsiniz : http://www.fazlamesai.org/forum/viewtopic.php?t=1651

Afedersin ama ben hiç uğraşmak zorunda kalmadan bu tip işlemleri yapabiliyorsam pardus ile, bu onların kurdukları sistemin donanım olarakta son teknolojiyi destekleyecek halde olduğunu gösterir.
En basit örneği ile fedora core 4, ubuntu 5. bilmem kaç, slackware 10 bilmemne bir sürü dağıtım denedim ama hiçbiri benim sata diskimi tanımadı. Buna rağmen pardus hiç zahmetsizce sata diskimi kurdu, yüklemeyi yaptım ve sonunda bende linux kullanabiliyorum. Hemde bunun için 120gblık hdd'mi çıkarıpda gidip yeni pata hdd almadan yapabildim bunu. Pardustan önce tek şözüm buydu.

Bu başarıdır :).

Benden son bir soru.

Acaba bu sitede bu haberi okuyupta partiye gelmeye karar vermiş, gelecek olan kaç kişi var?

Sadece merak ettim. Yani bu haber, altındaki yorumlarla birlikte durum pek iç açıcı gözükmese de bu siteden kaç kişi gitmeyi planlıyor? Sadece gitmek isteyenler bir mesaj atarsa sevinirim.

Bildiğim kadarı ile hiç bir ülkede demoscene ve demoscene'e ait terimler Türkçeleştirilmiyor. Yani Haiti'de de öyle, Fransa'da da ve Türkiye'de de. Ama şimdi sen kalkıp bunu bir bahane olarak kullanmak istersen (öyle yaptığını söylemiyorum tabii) bu saçma olur. Demoscene'de gördüğüm tek birşey var oda üretmek, kod, grafik, müzik. Alanın neyse o konuda birşeyler üretmek. Kimse dil konusuna takmıyor, de facto bir standart var onu kullanıyorlar.
Türklüğü o zaman nasıl öne çıkarırız diye sorarsan, ilk olarak buna gerek yok. Ha tabi bakın benim ülkemde de teknoloji üretiliyor, benim ülkemin programcıları, grafikerleri, müzisyenleride k.c tekmeyelebiliyor (kick a$$ :)) demek ayrı zevk. O noktaya ulaşamadım ben ve yıllar var benim için ama nightlord gibi arkadaşlar bunu başarıyor. Ve nightlord'un dediği gibi bayrak vermiyolar ödül kazanınca :).
Bir diğer konuda FM ortamının bir konuya yaptığı yorumlardan slashdot ortamı sorumlu tutulacak değil ya? Niye takım tutuyorcasına koruma gereği duyuyorsun FM'i? Gerek yok bir kere.
Umarım partiye gelirsin ve tanışırız.

Peki ya Türk insanı "Türk insanlığını" yaparsa Sayın retrolog ne yapsın?

Birde karşınızdaki kişinin kim olduğunu bilmeden konuşmak kolay tabi ama bunun dezavantajı bazen feci şekilde kayalara bindirmektir. "Merak ederim acaba ne kadar insan tanıdınız dünyada kaç tane Fransız, İspanyol ya da Patagonya insanı bildiniz de Türk insanına özgü şeyleri ayırabildiniz?" diye sorduğunuz kişi belkide tüm dünya scene'inde Türkiyeyi bir nevi temsil eden biri belkide? O zaman gayet komik duruma düşerdiniz değil mi?

Neyse bunu boşverinde en iyisi siz gelin nightshift'e, tanışın retrolog ile. O anlatsın size tanıdığı Patagonyalıları, gelin ben size demoscene'in bir ülkenin bilgisayarcılarının gelişimindeki önemi üzerindeki fikirlerimi paylaşayım sizinle (valla uzun hikaye ama burdan aldığım gazla belki yazarım bir makalede sonra plazma'da yayınlarım. O ne mi? FM'de eski haberlerin arasında arayın görürsünüz), sonra gelin "büyütülen ve örnekleri verilen 3 d'li filan gibi halogramik gösteriler" ile "çok profesyonelleri bilgisayar ya da otomotif veya başka sektörlerin pr çalışmalarından, sunumlarından" farkını anlatalım, hatta bizzat kendi gözleriniz ile görün.

Bir şey daha yaşınızı bilmiyorum ama sanırım partideki yaş ortalamasının 20-25 olacağını düşünüyorsunuz. Ama orada karşılaşacağınız dinazorlar sizi şaşırtabilir. Evet, herkes iş hayatına atılınca büyüyüp demoscene'i bırakmıyor (lafım kimseye değil, alınmayın üzülürüm :)). Bizim ülkede bu demoscene yaşlı işi bile denebilir.

Dediğim gibi 4-5 mart tarihlerinde ki cumartesi pazar günlerine denk geliyor, gelin bir bakın. Belki gördükleriniz ilginizi çeker. Hem girişte ücretsiz :).

Buraya kadar yazılanları sanırım 2-3 kez baştan okudum. Açıkcası sinirim hala tam yatışmadı ama elimden geldiğince sakin olacağım.

Bir bakalım konumuz nedir? Bir demo partisi. Nerede yapılıyor? Ülkemizde. Bu kötü birşey mi? Sanmam.

FM'in başlığında yazan cümleye, slogana takılıyor gözüm. "Eve gitsemde bilgisayarla uğraşsam diyenlerin sitesi...". Sitenin kitlesini tanıtan, nasıl bir kitle olduğunu açıklayan bir cümle.

Düşünüyorum. Olay nedir? Ülkemde bir demo partisi yapılıyor. Bu partide de yurtdışındaki büyük partilerden aşağı kalmamak için cidden büyük emekler sarfediliyor ve ufak, küçük eğlencelik bir detayıda ekliyorlar, biraz muziplik birazda mantıklı olduğu için. Neden mi mantıklı? Ne yazık ki partiye gelen bayanların çoğu partiye giden erkeklerin kızarkadaşı oluyor. Veya bir tanıdıkları. Bu durumda bu arkadaşlara daha fazla yük bindirmektense bu tarz bir yöntem seçilmiş. Hem bu sayede konuyu merak edipte girişte para vermek istemediği için demoscene ile tanışma fırsatı elde edememiş bayan olmasın isteniyor. Ha, bazı partilerde bayanlardanda ücret alınıyor. Bazılarında alınmıyor. Bazı partilerde kimseden ücret alınmıyor. Yani tamamen organizatörlerin tercihine bakan bir konu ve ortada herhangi bir kötü niyet, bir durumu suistimal yokken, burada, hani eve gitsemde bilgisayarla uğraşsam diyenlerin sitesinde konu hakkında tek duyabildiğim niye bayanlara giriş ücretsiz olduğu.

Ne mi olmalıydı? Kesinlikle başka birşey. Sorarım size demoscene nedir? Demoscene bir ülkeye ne sağlar?
Söyleyeyim. Demoscene'deki insanlar bilgisayar ile üretim yapan insanlardır, ister kod, ister grafik, ister müzik. Demoscene işte bu konulardaki insanların yetişmesini, uzmanlaşmasını, ve sosyalleşmesini sağlar. Başka demoscene bu konularda o ülkenin kültürünü arttırır. Ve Eve gidipte bilgisayarla uğraşmak istediğini iddia edenlerin sitesinde bütün bunlar görmezden geliniyorda olay sadece niye bayanlardan para alınmıyor oluyor?
Bir başkasıda kalkmış olayı aşağılık buluyor. Asıl aşağılık olan kendi yaptığı. Özelliklede kendisine verilen cevaba cevaben ettiği lafları yemesi...

İşin aslı şu ki FM' ben hep bir kıraathane olarak görmüştüm. Bilgisayarla gerçekten uğraşanların takıldığı bir kıraathane olarak. Ama şimdi anlıyorum ki FM şu anda herkes olmasa da bir sürü linuxçu, açık kaynak kodçu (özgür yazılım diye birşeyi hatırlayan, ne olduğunu bilenler ve anlayanlar gittikçe azaldı) özentilerinin doluştuğu bir kahvehane. Tek dertleride akşama kadar laklak edip sonrada kendilerini birşey sanmak.

7D5 partininde haberi verilmişti. Ben pek hatırlamıyorum buradan katılan. Hem merak etmeyin o partidede iki kameraman kız dışında 1-2 eş yada sevgili dışında bayanda gözükmedi. Yani bu bayanlar için ücretsiz meselesi inanılmayacak kadar küçük bir mesela. Dert bile değil. Gelen bayan yokken isterse 10 milyar olsun giriş yada üste para versinler ne yazar?

Bu arada aklıma gelmişken belki vardır orada bir iki konuyla ilgili kişi, bu haberde onlara. GO64.de 'de partiye katılacakmış. Ve getirecekleri malzemeler konusunda satın almak istedikleriniz varsa ön siparişleri almaya başlamış durumda organizatörler. Retro'culara duyurulur.

Ve son olarak, bakın adamlar emek sarf ediyor. Uğraşıyor didiniyor. Tabii bayanlara nasıl beleş olur. Boşverin gelmeyin siz.

Bitirmeden genel bir değerlendirme yapayım. Bu kadar uzun yazınca yapma zorunluluğu duydum.

Sözlerim sert olabilir. Bazılarınız alınabilir. Çokta derdimdi! Bir çoğunuz umursamayabilir. Hatta belkide hepiniz. Yine çok derdimdi! Durum açıkca tavşan dağa küsmüş dağın umrunda olmamış (haberi olmamıştır ama ben burada biraz daha uysun diye değiştirdim, bir sivrizeka çıkmasın diye de yazıyorum bunuda) durumudur. Tavşan olarak umursanmasamda ben doğru olanı yapıyorum, ben onurlu olanı yapıyorum. Dağ olarak sizden beklentilerim vardı, ama siz açıkcası hiçbirini karşılayamadınız. Belkide ben sizi gözümde büyüttüm, dağ değilde tepeydiniz.

Bu kadar...

Orda olacağım.

Ertesi gün öğlen saatinde tekrarı var. O zaman izleyebilirsin. Büyük ihtimalle 12:00'de ama emin değilim, en iyisi git Tek. tv'nin sitesine bak.

Bu özel makale için teşekkürler. Açıkcası bu konuda yazılmış bir türkçe makale hatırlamıyorum.

Oldukça kolay anlaşılır bir makale. Sayenizde hiçbir fikrimin olmadı ama öğrenmek istediğim bu konuya gayet rahat ve zahmetsizce giriş yapmış bulunmaktayım. Sonunda anladım SDL'in sound modülünü, o bile yeter :).

Tekrar teşekkürler.

Belirteyim dedim, daha önce bir yorumda bahsettiğim Scratchware Manifesto'nun 1. bölümünün çevirisi bu sayıda bulunmakta. Tükenmeden alın :).

Açıkcası Lisp ile yapılan Reddit'lerden en çok ilgimi çekeni sizin ki oldu. Kodlara şöyle bir baktım, birşey anlamadım pek ama bu kadar çok kullanıcı kitlesine ulaşmış bir websitenin altyapısını şurda 141 satır'a (ben değil emacs saydı ;)) sığdırmanız hem Lisp'in yeteneklerini hem de iyi bir ürün geliştirmenin aslında çok zor olmadığını, sadece iyi bir fikri doğru düzgün şekilde uygulamaya geçirmekten ibaret olduğunu açıkca gösteriyor.
Birde sizin reddit'inizden gaza gelip "Yetti bu Lisp'çiler, bizde yazalım gösterelim kendi programlama dilimizin gücünü!" diyecek Python'cu, Ruby'ci, Java'cı, SmallTalk'çu, Haskell'ci, Fortran'cı, .NET&C#'çı, Perl'ci, PHP'ci, C/C++'cı ve aklınıza gelen diğer bütün programlama dillerini kullanan insanlara açık çağrı, haydi sizde kendi dilinizde bir reddit uyarlaması yapın. Hem hava atmış olursunuz :), hem de bu sayede diller arasında azda olsa bir karşılaştırma yapabilmemize yarayacak bir veritabanı olur. Bir nevi er meydanı yani :).

Bu Ruby'ciler böyle işte tamda hazırlamıştım brainfuck videolarını. Milleti önce brainfuck'cı yapacak sonrada işlerini onla yapmaya çalışan güruh kısa süre sonra yaşamden bezip intihar edecek ve böylece bilgisayarcı adam nüfusunu azaltıp kalanlarla cesur yeni bir dünya kuracaktım. Ama bitti artık :(.

Ne güzel işte bizi bizden koruyorlar.
Şimdi karar bize kalsa ne menem trojanlar sokardık sisteme. Heleki Linux adındaki trojanı soktuk mu sistem bir daha adam olmazdı. :)

Şaka bir yana bir ara bir özgür işlemci projesi vardı ama pek iyi gitmiyordu. O konuda bir fikri olan var mı ?

Var olması lazım başka işlemci üreticileride ama önemli olan bu üreticilerin endüstrinin liderlerine boy eğip eğmeyecekleri?

En alt raflarda görmüştüm sanki bir O'Reilly kitabı :).

Lisp'in öne geçtiği noktalardan biride sanırım bu (bence) muhteşem kullanıcı kitlesi. Bakın aslında hiçbirşey ispat etmesede (yine bence) reddit'in bir kopyasını geliştirmiş adam. Ne var bunda? Yani aynı derecede python veya ruby veya doğru düzgün herhangi bir dili bilen biriside bunu yapabilir. Doğru ama gördüğünüz üzere onlar değilde bir lisp'çi yapıyor. Gerçi konu onları doğrudan ilgilendiriyor, diğerlerinin aksine ama bu yapılanı görüp gaza gelen bir rubyci yada pythoncu çıkmadı :).

Yani bu yorumu yazan ben diyorum ki: " Yok mu aranızda gaza gelip 5-6 saatte kendi favori dili ile bir reddit kopyası geliştirecek?" :)

Burdan yola çıkarak ileride müzisyenlerin müziklerini dans ederek, büyüleyici hareketlerle çalacaklarını, müzik aleti olarakta aslında kendi vücutlarını ve ritimlerini kullanacaklarını hayal edebiliyorum. Bir bilimkurgu romanından fırlamış gibi :).