''Televizyonlarındaki İlk GNU/Linux Reklamı'', Senaryo Önerileri

0
butch
Geçtiğimiz hafta fm'e konu olan Türk Televizyonlarındaki İlk GNU/Linux Reklamıönerisi hakkındaki gelişmelerden bu haftaki FM TV'de bahsetmiştik.

Özetle, Teknoloji Televizyonu Fazlamesai.net ile işbirliği içerisinde böyle bir reklam çalışması yapabileceğini ve bunu başlangıç olarak kendi kanallarında yayınlayabileceğini belirtti.
Tabi ki amaç bu reklamı ulusal TV kanallarında yayınlayabilmek. Ama öncesinde bir çalışma yapmanın, en azından reklam için alternatif senaryoların belirlenmesinin iyi olacağını düşünüyoruz. Haydi biraz beyin fırtınası yapalım.

Görüşler

0
yilmaz
biraz saçma gelebilir ama prezervatif reklamlarına benzer birşey olabilir. nihayetinde kullanıcıların en çok şikayet ettikleri şeyler spyware,virus ve trojanlar bunların etkisiz olduklarını vugulamak lazım.
daha detaylı birşey yazacağım.
0
Tolga_
Ne güzel bir gelişme. Bol hayvanlı bir prodüksiyon olması gerekir kanaatimce. Evinde gnu yada penguen besleyen var mı?
0
FZ
Ne kadar somut senaryo önerileri gelirse o kadar iyi olur.

Ticari bir GNU/Linux dağıtımı olan Linspire için hazırlanmış bir reklam taslağına göz atabilirsiniz mesela:

http://images.linspire.com/linspire5.0intro4-6-5.swf

Tabii ki söz konusu reklam bir "kavram" (konsept) reklamı olacak, herhangi bir ticari GNU/Linux dağıtımının ismi geçmeyecek ancak önemli olan vatandaşın beynine bu kavramı kazıyabilmek, görsellik, ses ve sözcükleri kullanarak.
0
darkhunter
Senaryo I :
Hayvanat bahçesinden bir adet penguen tedarik edilir. Ardından hayvan güzel bir backround (tercihen karadeniz bölgesinde ve kayalık bir yerde) önünde mayolu sarışın ablalarla çeşitli aksiyonlara girer : penguen kaçarken ablalar kovalar, ablalar pengueni sever, sonra ablalar kaçar penguen kovalar :p Son olarak hep beraber hoş bir kare verirler ve "slogan" çıkar :
- GNU/Linux -

Senaryo II : (BSA reklamına gönderme - Çizgi film tekniği )
Malum reklamda siyah-beyaz karikatürize edilmiş olan korsan gemisinin battığı büyük bir yalandır. Gemi başıboş bir şekilde denizlerde dehşet yaratmaya devam etmektedir. Derken bu gemi antarctica semalarında görülür ve bir penguen sürüsü ile karşılaşır. Penguenler gemiye çıkarlar ve korsan bayrağını indirip direğe Penguen bayrağı çekerler. Slogan :
- Lisanslı ve batmayan bir gemi için : GNU/Linux -

:)
0
marsyas
Selçuk Erdem'e önerilse ve onun karikatürleri ile spotlar oluşturulsa!
0
hayalci
Selçuk Erdem sağolsun linux dünyasına yeterince destek veriyor
[[ Linux şenliği afişlerini, debian duvar kağıtlarını hatırlayalım ]]

Diğer karikatüristlerimiz ve sanatçılarımız da onu örnek alsa ne güzel olur :)

Tabi önce linux dünyasının onları da kapsaması gerekiyor. Belki de, kendileri bilgisayarla içli dışlı olmasalar bile , özgür yazılım felsefesine destek vermek amacıyla bu tarz çalışmalarda yer alabilirler.
0
serdem
Benim çizgimin burada bir faydası olacağını sanmıyorum. Önerildiği gibi karikatürlerden spot yapmak filan bir fayda getirmez bence. Aslında karikatür böyle bir girişim için iyi bir fikir değil.

Diğer yorumlar için de kısa kısa: İşletim sisteminin ne olduğunu bile bilmeyenleri unutun bence :) Onlar zaten bilgisayarlarına ne yüklenirse onu kullanıyorlar. Asıl 'haber yayıcı çekirdek kitle' önemli. Hedef kitle windowsunu kurcalamaya yatkın, en azından format atıp istediği programı yükleyebilen, arada sırada bir bilgisayar dergisi alanlar olmalı. Böyle insanlara alternatiflerin çok oluşu (masaüstü seçenekleri vs.) zevkli gelebilir. Rahat, baş ağrıtmayan kullanım da önemli. (Yüzde yüz güvenli yerine böyle diyorum. Biraz orkid reklamına benziyor.)

Özgürlük çok önemli. Ama dünya tarihinde ne zaman insanların çoğunluğu felsefi bir ilkeye göre karar verdi? Ayrıca her dağıtımın, her uygulamanın özgürlüğü tartışılır. Bunları nasıl açıklayacaksınız?

Neyse, asıl diyeceğim neden televizyon reklamı? Bence özgür yazılımın gelişeceği yol internettir, kulaktan kulağa yayılmadır. (Buna 'gerilla taktiği' ya da 'underground kültür' filan diyebiliriz. Mesela FM'de şu anda bunu tartışan insanlar. O kadar ki bu reklamın tartışılması reklamın gerçekleşmesinden belki daha önemli.) 'Ground' olduğunuz anda onların topraklarına girersiniz ve onlarla savaşabileceğiniz kadar para yok. İnsanlar da buna göre karar verir. Linux reklamı yanlış bir şekilde küçük bir şirketin reklamı da zannedilebilir vs... (Firefox'un reklamı -ki başarılı bir kampanyaydı- New York Times'a verilen reklamla yapılmadı, bu reklam için para toplanması ve bunun dilden dile anlatılacak ilginç bir hikaye olması asıl reklamdı. İkinci defa yapılsa bu artık bayat hikayedir.)

İllaki bir reklam yapılacaksa ben ters yöne giderdim. Yani özgürlük, güvenlik, açık kod, yok linux aslında çekirdeğin adı, GNU diye bi şey var, yok aslında farklı dağtımlar var, dağıtım ne? Bunların içinden çıkmak zor. Ters yön derken bunları kısacık bir filmde anlatmaya çalışmak yerine anlatmamaya çalışmak. Hemen aceleyle uydurursam şöyle: Bir gencin bilgisayarında bir görüntü çıkar. Görüntüdeki adam (belki Matrix'teki sakallı mimar gibi bir adam), şöyle der:

Linux'u buradan öğrenemezsin.
Linux olduğunu sandığın şey değil.
Aslında Linux yok.
Özgür yazılım ne bilmiyorsun.
Yarın da bilmeyeceksin.
Kimse sana yardım edemez.

Adamın üstüne mavi hata ekranı çıkar, bilgisayar çöker.

Böyle belki 3 kişi merak edip araştırır :)

S:E
0
boreas
1. Seneryo : Bir hücre düşünün içerisinde bir adam. Duvarlarda "Korsan kullanma tutuklanırsın ", Şu kadar ay ceza "Bu kadar para " gibi BSA sloganları. Ve hücrede sadece bir tek kirli bir pencere vardır. Adam arkasını döner duvar ya da kapıya doğru gidip onu kırar. Dışarı çıktığında kutuplardadır. Ve her tarafta penguen vardır. Ardından özgür yazılın gnu/linux gibi bir yazı ya da slogan çıkar.
2. Senorya : Bu seneryo sıradan ama linux'un kullanıcı kolaylığını çeşitliğini ve program zenginliğini gösteren bir seneryo. Open office, gnome, kde programları ile yine gnome, wmaker, gnustep, gibi pencere yöneticilerinin, linux ekran görüntülerinin fragman gibi ard arda geçtiği bir reklam. Ve bir slogan özgür, esnek ve ücretsiz gibi.
0
Challenger
Çizgi film tarzında düşünün:
İncecik bir masanın üzerine şirketin tüm evrakları vs' si arka arkaya yığılmaya başlar. İncecik masanın üstü karmakarışık ve ağır bir bilgi yığını ile kaplanır. Tabi aynı zamanda kötü niyetli kişiler de buradan evrak çalar, düzmece evrak koyarlar falan. Derken incecik masa ağırlığa dayanamaz ve çöker. Tabi herşey de dağılır. O esnada dışses "şirketinizi küçük ve yumuşak şeylere emanet etmeyin, size kaya gibi sağlam bir sistem lazım" gibi bir şey söyler ve üzerinde GNU/Linux yazılı ve Tux resminin bulunduğu bir kasa belirir. Herkes evraklarını oraya koyar. Kimseninki karışmaz, şifresiz de açılmaz, çökmez.
0
Challenger
Anlaşılacağı üzere hem sağlamlık, hem güvenilirlik, hem de güvenlik vurgulanmış olur.
0
FZ
"şirketinizi küçük ve yumuşak şeylere emanet etmeyin, size kaya gibi sağlam bir sistem lazım"

Bence fazla ince bir espri, biraz daha kalın çizgilerle anlatmak lazım. Küçük ve yumuşak deyince bilgisayarcıların aklına Microsoft gelir ama sadece bir kısım bilgisayarcının aklına gelir.

Öyle bir senaryo olmalı ki, bunu seyreden evkadını ertesi günü bilgisayarcıya gidip, "Linux satın almak istiyorum, ne olduğunu bilmiyorum ama güzel bir şeymiş, dün TV'de gördüm!" demeli ;-) (Bir benzeri Win95 için yaşanmış diye hatırlıyorum).
0
Challenger
Espiriyi ince yapmamın nedeni Microsoft' a dokundurma yaparken çok fazla sırıtmamasıydı. Asıl dikkat çekecek olan kısım "kaya gibi sağlam" ifadesi diye düşündüm. Şu an bildikleri sistem belli, reklamı yapılan sisteminse son derece sağlam, güvenli vs. olduğuna dikkat çeker diye düşündüm.
0
jai
Aramızda reklamcılığın ilmini okuyan arkadaşlar yok mu? Senaryo düşünmek güzel ve eğlenceli ama bir o kadar da tehlikeli. Sadece linux kullanıcıları tarafından anlaşılabilecek bir reklamın (yukarıdaki senaryoların hepsinin böyle olduğunu söylemiyorum) kimseye faydası olmaz. Öncelikle hedef kitle belirlenmeli, hedef kitlenin bilgisayar bilgisiyle, ihtiyaçlarıyla ilgili geniş katılımlı bir anket düzenlenmeli, tüm bunların ardından reklamın ne olacağına karar verilmeli.

Reklam korkulara yüklenip temiz bir linux imajı çizebilirse fevkalade faydalı olacaktır.

Bahsedilen senaryoların çekimi yapılmadan "bu süper" diyebilecek kadar senarist kafalı biri olduğumu düşünmüyorum fakat selçuk erdem fikrine karşıyım. Sanırım HSBC reklamlarında görev almıştı, kendi adıma hiç hazetmemiştim.

Tüm bilgisizliğimle tavsiyem, reklamda bir ünlü oynatılacaksa Cem Yılmaz'ın, Seda Sayan'ın veya İbrahim Tatlıses'in oynatılması:). Ünlü biri olmayacaksa Coca-Cola, Adidas reklamlarının etkileyiciliğine yakın olması, deterjan ve şampuan reklamlarının sıradanlığından uzak kalması. Böylelikle en büyük fayda sağlanır diye düşünüyorum. İnsanlar etkileyici olmayan reklamlardan uzak duruyorlar gibi geliyor bana. TV reklamcılığı insanların dikkatini ekrana bağlamak için türlü taklalar atma sanatına dönüştü artık. Ha ama şu da var ki, sürekli virüs korkusu yaşayan şirket yöneticilerine (böyle birini tanıyorum) "virüssüz" bir alternatif her zaman etkileyici gelecektir.

İş saatlerinde radyolarda (en çok dinlenenler) ve Kral TV'de, iş saatleri dışında ise ulusal kanallarda oynatmak lazım.

Fikri veren arkadaşa bol selam gönderiyorum, kafasına sağlık.
0
FZ
Reklam korkulara yüklenip temiz bir linux imajı çizebilirse fevkalade faydalı olacaktır.

İnsanları korkutmak ne kadar anlamlı? Bir kavramı negatif duygularla aynı bağlamda anınca sonuç her zaman iyi olmayabiliyor, çok dikkatli olmak lazım.
0
jai
İttifaklar ve rekabetlerin temelinde yatan korku değil midir zaten? Birşeyi sevmek, diğerinden korkmayı doğurmaz mı? Yoksa yalnız bana mı doğuruyor:))

Korksunlar. 20 saniyelik reklam (bayaa uzunmuş) anlatmaya değil, korkutmaya yeter. Korksunlar ki emniyet kemerlerini bağlasınlar. Korksunlar ki tüpü açık unutmasınlar. Korksunlar ki yalnız yeşil ışıkta geçsinler falan filan...

Ha sonra ilgilendikçe anlasınlar da... ama öncelikle korksunlar.
0
FZ
Kısacık yazınızda tam 8 kere "kork" kökünden türeme sözcük geçiyor! :o

"Korku", evet kabul ederim insan beyninin derinliklerindeki en temel duygulardan biri, insanı insan yapan şeylerden biri ancak hiçbir zaman düsturumuz korku olmadı bizim. Korku, belirsizlik ve şüphe (FUD - Fear Uncertainty Doubt) Microsoft taktiği olarak bilinir.

Hagakure'de "Çocukluktan itibaren cesareti desteklemek ve çocukları asla korkutup taciz etmemek gerekir. Eğer kişi çocukluğunda korku ile terbiye edilmişse hayatı boyunca bunu bir yara olarak içinde taşır" der [1].

Öte yandan "Korku, karanlık tarafa giden yoldur. Korku öfkeye, öfke nefrete dönüşür. Nefret, acı getirir." [2]

Kendi adıma şu kadarını diyebilirim: Bir şeyi sevdiğimde korku yoktu, ne zamanki işin içine korku girdi (kaybetmek, becerememek, vs. vs.) o zaman o şeyi o kadar sevemedim.

1- http://users.tkk.fi/~renko/hag1.html

2- http://new.wavlist.com/movies/123/
0
Soulblighter
Öncelikle bu reklamı izleyecek olan insanların belki yarısı işletim sistemi kavramı nedir bilmiyor. Bu kullanıcılara öncelikle işletim sisteminin ne olduğu reklam içinde örnekle gösterilmeli. Yani;

'İşletim sistemleri bilgisayarlarımızla iletişim kurmamızı sağlar. İşletim sistemsiz bir bilgisayar çalışmayacağı gibi, kötü bir işletim sistemi olan bir bilgisayar size para ve zaman kaybına neden olabilir'

anlama gelebilecek birşey söyleyip, izleyenin 'hmmm bu işletim sistemi demek ki önemli birşey' demesini sağlamak. Öncelikle kişi işletim sisteminin, kullandığı herhangi bir yazılımdan daha önemli olduğunu anlaması lazım ki, onu değiştirme, daha iyisini elde etme arayışına girsin.

Bu kavramı kişinin kafasında yarattıktan sonra tam kendine şu 'hangi işletim sistemi daha iyi ki o zaman?' diye sorarken ahanda Linux'un pengueni ekranda belirsin.

Bir diğer önemli olan kriter, kullanım kolaylığı. Linux'un en az Windows kadar (ve hatta daha da kolay, XFce arayüzlü Minislack kullanıyorum, valla daha basit) kolay kullanılabildiğini ve bunu yaparken de güvenlikten ve sağlamlıktan ödün vermediğini anlatmak gerek bir şekilde.

Bir diğer önemli hususta, kullanıcınınsık kullandığı programların Linux altında kullanılıp kullanılamayacağı. Bu konuda da bir vurgu yapılıp, her programın bir eşdeğeri olduğu vurgulanmalı.

Tabi bunlar yapılırken teknik bir dil yerine halk dili kullanılmalı.

Ya da herşeyi bir kenara bırakıp, Microsoft'un Windows'ta yaptığı gibi , Linux'u dünyanın 8. harikası olarak duyurmak. :)

Senaryo konusunda anlattıklarım bağlamında birşeyler düşünüyorum. Aklıma gelen birşeyler olursa buradan paylaşırım herkesle... Hadi hayırlısı bakalım.
0
FZ
Bu dediklerini 10 saniye içinde, grafik dil kullanarak anlatabilir misin? ;-)

Daha ziyade GNU/Linux eğitim müfredatı gibi olmuş anlattıkların.

Bence bilgisayarlarını ayda bir formatlayan, kafalarına mütemadiyen worm, virüs, vs. yiyen, bilgisayarları "hack" edilen insanları çağrıştıran bir şey olsa ve sonra üzerlerine koca bir çarpı işareti (kırmızı) çizilse, ardında da güleryüzlü çalışanlar gösterilse ofislerinde (güzel kızlar, yakışıklı erkekler evdeki tonton büyükanneler ve dedeler ve belki de torunları), tok bir ses "Onlar, GNU/Linux kullanıyor, daha ucuz, çok daha güvenli, virüssüz, rahat ve birlikte çalışmayı kolaylaştıran sistemi" dese ve hemen ardından da, işte burası çok ama çok kritik (!) bir web adresi verilse ve reklam öyle bitse?
0
Soulblighter
10 saniye mi olacak reklam filmi? Şöyle reklam bir iki saat olsaydı, Linux sistem ve ağ yönetimi eğitimi de patlatırdık :)

Senin senaryo güzel. Ben beğendim. Aslında kurtcuk, virus filan diyorsun ya. Onları kostum giymiş birileri canlandırsa... Mesela adam Windows kullanıyor. Kullanırken odaya kurtcuk kostumu ve virus kostumu giymiş birileri giriyor bilgisayarı haşat edip çıkıyor :) Sonra Linux'a geçiyor. Kurtcukla, virus kostumlu adamlar içeriye girmeye çalışıyorlar ama giremiyorlar...

Bak bu senaryoyu da beğenmezsen istifa edeceğim :)
0
darkhunter
GNU/Linux'u tanımlarken de dikkatli olmalıyız bence; worm, virus v.s. yoktur bunda demek çok ahlaklı gelmiyor bana, az ama var daha doğru bir söylem. Az ama var deyince de, insanın bunu lansman için kullanası gelmiyor. Bence bilgi vermeden dünyanın 8. harikası olarak lanse etmek, işletim sistemi nedir diye konuya girerek milleti uyutmaktan :) daha faydalı olur. Malum bizim millet durup dururken bilgilenmekten pek hoşlanmaz. Senaryo oluştururken buna dikkat etmeli, gazoz reklamı gibi düşünmeliyiz. Sadece akış ve macera şeklinde. Gazoz nedir diye girersek vay halimize :)

Not: Daha bu sabah 3 tane rootkit temizledim, bana mı anlatıyorsun virussüz, wormsuz güvenli diye! :P
0
FZ
Not: Daha bu sabah 3 tane rootkit temizledim, bana mı anlatıyorsun virussüz, wormsuz güvenli diye! :P

Geçmiş olsun! Nasıl başardın sistemine o kadar çok rootkit bulaştırmayı? Senin yüklediğin bir program sonucu mu oldu? Eğer öyle olmadı ise demek ki bilgisayarındaki bazı servislerde bazı açıklar var ve birileri bu açıklardan faydalanıp sen fark etmeden uzaktan bilgisayarında program çalıştırabildi. Bilgisayarında hangi ağ servisleri mevcuttu? Son kullanıcının kullanacağı kurulu bir GNU/Linux'ta sence hangi ağ servisleri açık olur? Olmayan servis nasıl kırılır? Virüs bulaşma ihtimali nedir? Spyware dolu sitelere gittiğinde GNU/Linux yüklü bilgisayarına ne kurulur? Önceden kurulu ve kısıtlı kullanıcı hesabı ile bilgisayarı kullanıyorsan makinana neler bulaşabilir? Makinanı alıp teknik servise götürmen ya da teknik servisin sana gelmesini beklemen gerekir mi? Dürüst olalım ve bunlara cevap verelim. Kimin GNU/Linux bilgisayarı birkaç ayda kullanılmaz hale gelmiş buna bir bakalım.

Öte yandan reklamla ilgili dediklerine katılıyorum, tabii ki tüm Türkiye'yi hedefleyecek bu reklamda oturup bakın işletim sistemi diye bir şey var, şöyle yaparsanız ne de güzel olur diye anlatmanın bir manası yok. Bir bilen gelecek, "GNU/Linux mu, memnunuz" diyecek, işte o kadar ;-) Ya da dünyanın bilmem kaçıncı harikası, ya da işte biri "aman allahım, bu GNU/Linux ne kadar süper masaüstüne sahip, rengarenk, ışıl ışıl, bu iş için 5 kuruş da vermedim!" filan diyecek.

Bir şekilde insanların beynine şu çakılmalı: Hemen bilgisayarcıma gidip GNU/Linux istemeliyim ,hemmen hemmen! :)
0
Challenger
Bir bilen gelecek, "GNU/Linux mu, memnunuz" diyecek, işte o kadar ;-) Ya da dünyanın bilmem kaçıncı harikası, ya da işte biri "aman allahım, bu GNU/Linux ne kadar süper masaüstüne sahip, rengarenk, ışıl ışıl, bu iş için 5 kuruş da vermedim!" filan diyecek.

Burasını okurken aklıma şöyle bir şey geldi. Bir hanım kızımız görünür. Anlatmaya başlar: Geçenlerde bir arkadaşımın ofisine (veya evine) gittim. Konuşurken bilgisayarda çok tatlı, cicili bicili, çok hoş görünen bir masa üstü gördüm. "Bu nedir?" diye sordum. Bana "GNU/Linux" dedi. Başta anlayamadım. Sonra arkadaşım bunun bir işletim sistemi olduğunu, çok güvenli ve sağlam olduğunu söyledi. Bir yandan da askerdeki kardeşine havale göndermek için bankasının Internet şubesine girince "Dur ne yapıyorsun? Bilgisayarında casus program olabilir!" dedim. O da bana "bu GNU/Linux, burada casus program barınamaz" dedi. Çok şaşırdım. "Peki bunu kim satıyor, kaç paraya satın alırım?" diye sorunca "ne parası?" dedi. "GNU/Linux için ücret ödemene gerek yok!". İnanamadım! "Hem daha güvenli, hem daha sağlam, hem de bedava! Bu nasıl olabilir?" diye sorunca "bedava değil özgür" diye cevapladı. O an anlamamıştım ama kendi bilgisayarımda da kullanmaya başladığım günden beri "özgürlük" kelimesinin anlamını daha iyi kavramaya başladım.

Tabi üzerinde biraz oynama yapılabilir ;-)
0
darkhunter
Geçmiş olsun! Nasıl başardın sistemine o kadar çok rootkit bulaştırmayı?

Etch üzerinde ki bir makinaya (standart servisler açık), offical paketler dışında sadece Limewire, Ati sürücüleri ve Hot Babe :) var.

Senin yüklediğin bir program sonucu mu oldu? Eğer öyle olmadı ise demek ki bilgisayarındaki bazı servislerde bazı açıklar var ve birileri bu açıklardan faydalanıp sen fark etmeden uzaktan bilgisayarında program çalıştırabildi. Bilgisayarında hangi ağ servisleri mevcuttu?

Bu win ortamında farklı mı oluyor :) Daha doğrusu bu bir mazeret mi? Aslında ben HotBAbe'den şüpheleniyorum :p Server da değil ki bu makine...

Son kullanıcının kullanacağı kurulu bir GNU/Linux'ta sence hangi ağ servisleri açık olur? Olmayan servis nasıl kırılır?

IRC bile bazı durumlarda buna izin veren bir protokol, xchat'ın falan changelog larından takip edilebilir.

Virüs bulaşma ihtimali nedir? Spyware dolu sitelere gittiğinde GNU/Linux yüklü bilgisayarına ne kurulur?

Karşı soru : Linux'e Virus bulaşma ihtimali var mıdır, yok mudur?
GNU/Linux hedef alan bir spyware sitesi olma ihtimali var mıdır? Yoksa bu like-rock kavramı daha farklı nitelemeleri mi kapsar?


Önceden kurulu ve kısıtlı kullanıcı hesabı ile bilgisayarı kullanıyorsan makinana neler bulaşabilir?

Bu durum rootkitleri uzun zamandır bağlamıyor. Lakin shadow u ben bile hackleyebiliyorum :) Bu da ayrı bir durum.

Makinanı alıp teknik servise götürmen ya da teknik servisin sana gelmesini beklemen gerekir mi?

Makina alt üst olduktan sonra bu bir avantaj mı? Bu biraz da bildiklerimizle ilgili galiba, platform farkı pek yok sahip olunan birikim söz konusuysa.

Özetle anlatmak istediğim, ihtimallerin kullanıcı uzayını daha az etkiliyor olması, linux'un güvenlik konusundaki başarısı, bellek yönetimi v.s. bilinen en iyi düzeylerde. Fakat bu viruslerden yalıtılmış, worm, kit v.s. girmeyen, %100 güvenli demek değil.

Bunu böyle lanse edersek yanlış yaparız.

Bir gün biri güvenlik problemi yaşarsa bunu açıklayamayız :
1-rh[67]-shaper
2-RSHA
3-duarawkz
@#!$!#*

Bunun yerine "en güvenli" daha yakışıklı bir yaklaşım olur.

Not : Bu rootkitler nedir, neler yapabilir?, *nix çaresiz kalır mı? Gibi birçok sorunun cevabı rootkit lerin desc lerinde aslında :
http://www.packetstormsecurity.org/UNIX/penetration/rootkits/
0
FZ
Etch üzerinde ki bir makinaya (standart servisler açık), offical paketler dışında sadece Limewire, Ati sürücüleri ve Hot Babe :) var.

Standart servisler? Yani hangileri?

Limewire paketi ile ilgili güvenlik durumunu bilmiyorum. Öte yandan Etch dediğine göre Debian "stable" dağıtımdan bahsediyorsun, yani düzenli güvenlik güncellemeleri yapılan bir dağıtım. Söz konusu makina bu düzenli güvenlik güncellemelerinden faydalanıyor muydu?

Bir başka soru: Söz konusu bilgisayarın güvenlik duvarı (firewall) ayarları nasıldı? Ya da güvenlik duvarı aktif miydi?


IRC bile bazı durumlarda buna izin veren bir protokol, xchat'ın falan changelog larından takip edilebilir.


rootkit'ler IRC üzerinden mi bulaştı? Spekülasyon yaparken dikkatli olmak lazım.


Karşı soru : Linux'e Virus bulaşma ihtimali var mıdır, yok mudur?
GNU/Linux hedef alan bir spyware sitesi olma ihtimali var mıdır? Yoksa bu like-rock kavramı daha farklı nitelemeleri mi kapsar?


Bilgisayar dünyasında "imkansız" diye bir şeyle pek karşılaşmadım, her şey mümkündür herhalde ama fantazi yapmak yerine somut durumlara bakalım. Hangi kullanıcının, hangi sunucunun makinasına ne oranda ne bulaşıyor, bunların dağıtımlara, işletim sistemlerine göre dağılımı, vs. Like-rock kavramı muhtemelen yıllarca sorunsuz şekilde çalışan ve bakımı kolay yapılan sunucuları kapsıyor diye biliyorum. Öte yandan tabii ki bazı durumlar için bazı tedbirler almak gerekir, güvenlik ayrı bir mevzudur vs. Burada son kullanıcıya kısıtlı kullanıcı hesabı ile verilmiş, düzenli güvenlik güncellemeleri yapılan, vs. birtakım ayarları yapılmış bir GNU/Linux'tan bahsediyoruz.


Bu durum rootkitleri uzun zamandır bağlamıyor. Lakin shadow u ben bile hackleyebiliyorum :) Bu da ayrı bir durum.


Bu durumda şunu iddia etmiş oluyorsun: Üzerinde resmi dağıtım depolarından kurulmuş yazılımlar dışında bir yazılım çalışmayan ve kısıtlı kullanıcı hesabı ile giriş yapılmış, temel güvenlik duvarı ayarları yapılmış, gereksiz ağ servisleri çalışmayan, vs. bir GNU/Linux masaüstü son kullanıcı makinasına kolayca rootkit girebilir?

"Shadowu ben bile hackleyebiliyorum" cümleni ise tam olarak anlayamadım.


Makina alt üst olduktan sonra bu bir avantaj mı? Bu biraz da bildiklerimizle ilgili galiba, platform farkı pek yok sahip olunan birikim söz konusuysa.


Kusura bakma ama açılmayan pek çok WinXP sistem filan gördüm çevremde ama virüstü, registry problemiydi, spyware'di, vs. yüzünden açılmayan, çalışmayan bir GNU/Linux makina pek görmedim doğrusu. Mutlaka GNU/Linux üzerinde çalışan bir sürü programın bir sürü açığı da vardır, mütemadiyen security update, vs. yayınlanır ama el insaf, bir tarafta açılmayan bilgisayarlar var, öte yandan 0.000...1 bir şeyler bulaşma ihtimali olan GNU/Linux var, ben buna makina alt üst oldu diyemem, öyle diyene de el insaf derim. Bunca somut örnek, vaka, vs. varken platform fark etmez demek akla aykırı.
0
darkhunter
Standart servisler? Yani hangileri?

Limewire paketi ile ilgili güvenlik durumunu bilmiyorum. Öte yandan Etch dediğine göre Debian "stable" dağıtımdan bahsediyorsun, yani düzenli güvenlik güncellemeleri yapılan bir dağıtım. Söz konusu makina bu düzenli güvenlik güncellemelerinden faydalanıyor muydu?

Bir başka soru: Söz konusu bilgisayarın güvenlik duvarı (firewall) ayarları nasıldı? Ya da güvenlik duvarı aktif miydi?


Anlaşılan bilgilerimiz birbirini tutmuyor. Etch henüz "testing" değil mi?
http://lists.debian.org/debian-user-turkish/2005/06/msg00263.html
sources.list deki security açık ve cron ile rsync çalışıyor. Firewall ı donanım bazlı kullanıyorum (ADSL Modem), ve o da full force çalışıyor.

Servisler : apache2 mysql atd ssh cron hotway hotsmtp farm portmap extreme olanlar...

rootkit'ler IRC üzerinden mi bulaştı? Spekülasyon yaparken dikkatli olmak lazım.

Estağfurullah :) Spekülasyon yapmak gibi bir derdim olsaydı Ulusal dağıtım yapmak ne kadar anlamlı başlığına yazardım :)
Sanırım yanlış anladın irc protokolü bile zaman zaman böyle güvenlik sorunlarına neden olmuştur, bunu sadece servislere bağlamak pek anlamlı değil demek istiyorum.

http://www.xchat.org/changelog.txt
ftp://ftp.irc.org/irc/docs/rfc1459.txt
http://www.irchelp.org/irchelp/security/irc-backdoor.txt
http://www.irchelp.org/irchelp/security/

Bilgisayar dünyasında "imkansız" diye bir şeyle pek karşılaşmadım, her şey mümkündür herhalde ama fantazi yapmak yerine somut durumlara bakalım. Hangi kullanıcının, hangi sunucunun makinasına ne oranda ne bulaşıyor, bunların dağıtımlara, işletim sistemlerine göre dağılımı, vs. Like-rock kavramı muhtemelen yıllarca sorunsuz şekilde çalışan ve bakımı kolay yapılan sunucuları kapsıyor diye biliyorum. Öte yandan tabii ki bazı durumlar için bazı tedbirler almak gerekir, güvenlik ayrı bir mevzudur vs. Burada son kullanıcıya kısıtlı kullanıcı hesabı ile verilmiş, düzenli güvenlik güncellemeleri yapılan, vs. birtakım ayarları yapılmış bir GNU/Linux'tan bahsediyoruz.

Katılıyorum, ben de ideal olarak konfigüre edilen bir linux bile %100 güvenli denemez (virussüz, wormsuz v.s.) böyle lanse edilmesi bir bilgisayarcı olarak beni çileden çıkarır diyorum :)

Bu durumda şunu iddia etmiş oluyorsun: Üzerinde resmi dağıtım depolarından kurulmuş yazılımlar dışında bir yazılım çalışmayan ve kısıtlı kullanıcı hesabı ile giriş yapılmış, temel güvenlik duvarı ayarları yapılmış, gereksiz ağ servisleri çalışmayan, vs. bir GNU/Linux masaüstü son kullanıcı makinasına kolayca rootkit girebilir?

"Shadowu ben bile hackleyebiliyorum" cümleni ise tam olarak anlayamadım.


Diaologumuzu hatırlatayım, ne demek istediğim anlaşılsın :
Önceden kurulu ve kısıtlı kullanıcı hesabı ile bilgisayarı kullanıyorsan makinana neler bulaşabilir?

Bu durum rootkitleri uzun zamandır bağlamıyor. Lakin shadow u ben bile hackleyebiliyorum :) Bu da ayrı bir durum.


http://www.packetstormsecurity.org/UNIX/penetration/rootkits/ adresini bir kez daha incelemeni önereceğim. kısıtlanmış kullanıcı ile çalıştırılan süreçler, programlar rootkit i bazı durumlarda engellemiyor demeye çalışıyorum.

Temel güvenlik ayarları yapılmış, offical paketler dışında birşey yüklenmemiş v.s. süper konfigure edilmiş makinalara da rootkit girebilir zamanında çoook girmiştir, bu iş güncel bir güvenlik açığına bakar diyorum :)

/etc/shadow dan söz ediyorum. Kabaca kullanıcı kısıtlaması sağlayan sistemin şifrelerini (şifrelenmiş olarak) tutan dosya. Bu bir güvenlik adımı olmaktan çıkalı çok oldu. Yapmakta çok kolay, kendi bilgisayarımda şifresini bildiğim bir kullanıcının şifrelenmiş shadowunu alıp, hedef bilgisayar daki root shadowuna enjekte etmek yeterli. Tabi çok daha komplike kısıtlama çözümleri var ama sadece erişim kısıtlamasına güvenmek pek makul değil artık...

http://www.nmrc.org/pub/faq/hackfaq/hackfaq-28.html

Kusura bakma ama açılmayan pek çok WinXP sistem filan gördüm çevremde ama virüstü, registry problemiydi, spyware'di, vs. yüzünden açılmayan, çalışmayan bir GNU/Linux makina pek görmedim doğrusu. Mutlaka GNU/Linux üzerinde çalışan bir sürü programın bir sürü açığı da vardır, mütemadiyen security update, vs. yayınlanır ama el insaf, bir tarafta açılmayan bilgisayarlar var, öte yandan 0.000...1 bir şeyler bulaşma ihtimali olan GNU/Linux var, ben buna makina alt üst oldu diyemem, öyle diyene de el insaf derim. Bunca somut örnek, vaka, vs. varken platform fark etmez demek akla aykırı.

Katılıyorum, 0.000...1 dışında :) Platform farkından söz ederken yıkılmaz bir linux yoktur diyorum, tıpkı muadilleri gbi. Tabi yıkmak çooooook daha zordur o ayrı mevzu.

Biz buraya nerden geldik?
Lanse ederken virussuz, bozulmaz, worm bulaşmaz gibi kesin yargılar vermek yerine, bu ihtimaller muadillerine göre çok daha azdır demek bana daha makul görünüyor. Umarım anlatabildim :)




0
FZ
Anlaşılan bilgilerimiz birbirini tutmuyor. Etch henüz "testing" değil mi?

Pardon yahu, ben saçmaladım. "Stable" dağıtım ismi "Sarge", evet haklısın, "Etch" testing dağıtım.


Servisler : apache2 mysql atd ssh cron hotway hotsmtp farm portmap extreme olanlar...


"Son kullanıcı" tabir ettiğimiz, standart bir ev kullanıcısı ya da standart bir ofis kullanıcısı için (çoğunluğu düşünelim) bu servislerden hangileri standart, hangileri "default" olarak yüklü ve açık olmalı?

Temel güvenlik ayarları yapılmış, offical paketler dışında birşey yüklenmemiş v.s. süper konfigure edilmiş makinalara da rootkit girebilir zamanında çoook girmiştir, bu iş güncel bir güvenlik açığına bakar diyorum :)

Evet girebilir ama o kadar sık rastlanan durum değil diyorum. Tekrar hatırlatayım, ev kullanıcılarından, ofis kullanıcılardan, vs. bahsediyoruz. Etme eyleme, o kadar kolay değil o iş. Dediğin şeylerin oluşması için bazı şartların gerçekleşmesi lazım, sen de biliyorsun. Güvenlik açığı yok demiyorum ama kullanıcıya verilmiş ve düzgün yapılandırılmış GNU/Linux makinayı da yol geçen hanına zor çevirirsin diyorum.


/etc/shadow dan söz ediyorum. Kabaca kullanıcı kısıtlaması sağlayan sistemin şifrelerini (şifrelenmiş olarak) tutan dosya. Bu bir güvenlik adımı olmaktan çıkalı çok oldu. Yapmakta çok kolay, kendi bilgisayarımda şifresini bildiğim bir kullanıcının şifrelenmiş shadowunu alıp, hedef bilgisayar daki root shadowuna enjekte etmek yeterli. Tabi çok daha komplike kısıtlama çözümleri var ama sadece erişim kısıtlamasına güvenmek pek makul değil artık...


Hedef bilgisayarın "/etc" dizinine yazma iznine sahip şekilde erişebileceğini var sayıyorsun yani (makinaya zaten erişmişsin, icabında shellcode tadında mevzulara girmiş, normal kullanıcıyı geçip root kullanıcı yetkilerine kavuşmuşsun vs.) Kaleyi geçip kralın odasının önündeki nöbetçileri hakladın, yatağında uyuyan kralın boğazına da bıçağı dayadın artık öldürmesi kolay diyorsun yani, haklısın, o noktaya geldikten sonra öldürmesi kolay. Tabii bunları yaptıktan sonra da hiçbir iz bırakmadan pencereden uçup gideceksin. Evet, yetenekli bir adamın yapamayacağı şey değil.


Katılıyorum, 0.000...1 dışında :) Platform farkından söz ederken yıkılmaz bir linux yoktur diyorum, tıpkı muadilleri gbi. Tabi yıkmak çooooook daha zordur o ayrı mevzu.


Eh, ihmal edilebilir kadar küçük bir olasılık ise o zaman üzerinde çok durmaya değmez hedef kitle için. GNU/Linux'tan bahsederken ve onun gücünü vurgulayacak bir reklam tasarlarken "yahu biz buna güvenli dedik ama bakın ıvır zıvır tonla yazılım var, alimallah bir yerden bir açık çıkabilir, sonra uyarmadı demeyin" denmeli mi? Ne bileyim, son yedi yıldır uzaktan açık yememiş OpenBSD için de "elbet bir gün bir şey olabilir, düşmez kalkmaz bir allah var" denebilir de bunun sonu yok ki zaten.
0
darkhunter
Eh, ihmal edilebilir kadar küçük bir olasılık ise o zaman üzerinde çok durmaya değmez hedef kitle için. GNU/Linux'tan bahsederken ve onun gücünü vurgulayacak bir reklam tasarlarken "yahu biz buna güvenli dedik ama bakın ıvır zıvır tonla yazılım var, alimallah bir yerden bir açık çıkabilir, sonra uyarmadı demeyin" denmeli mi? Ne bileyim, son yedi yıldır uzaktan açık yememiş OpenBSD için de "elbet bir gün bir şey olabilir, düşmez kalkmaz bir allah var" denebilir de bunun sonu yok ki zaten.

Katılıyorum, bu reklam işine güvenliği yüzeysel olarak bulaştırmak daha makul galiba :)

"Kullanma yoksa hacker olursun" diye bir bir sloganla, bikinili sarışın ablalarla bir penguen atraksiyon yaşasa (sağa sola koşuşsalar), böyle bir reklamda kimsenin GNU/Linux'un spesifikasyonlarını sallayacağını sanmıyorum :) Sallayan çoktan tanıştı penguenle zaten... Postmodern kültür nede olsa bir gazoz reklamında lanse edildiği gibi : "karizma hiçbirşeydir, susuzluk herşey" :)
0
Soulblighter
Bana ne ben oynamıyorum :)

Eğer reklam filmi kısa olacaksa, cicili bicili birşey hazırlamak lazım. Microsoft'un taktikleriyle, Microsoft'u kalbinden vuralım...

Hadi bakalım kolay gelsin hepimize
0
acemi_
Bence öncelikle "özgür" olmasının altı çizilmeli.
0
OnTEC
sahne1:
siyah bir arkaplan önünde bir terazi görünür
Sahne 2:
Dış ses bir bilgisayar aldınız der terazinin 1 kefesine bir bilgisayar düşer terazi o yöne doğru düşer
sahne 3 Dış ses e buna birde program lazım der sayar ; o çok bilinen işletim sistemi, ofis yazılımı, virüs yazılımı, güvenlik duvarı , fax yazılımı v.s. sayarken terazinin diğer tarafına bu yazılımların kutuları düşer, terazi yazılım tarafına kalkar kalkar ve bilgisayarı fırlatır atar,
Sehne 4 : bir penguen figürü bilgisayarın karşısındaki kefe'de yaramaz bir ifadeyle kefeyi aşağıya bastırmak için zıplar ama bilgisayar ağırdır ve kalkmaz dış ses burada yada alırsınız bir gnu linux hem tüm bu yazılımları bedava kullanırve çoğaltırsınız hemde özgürlüğün tadını çıkararsınız der. logolar girer reklam biter...
0
OnTEC
ek birşeyler geldi aklıma mesla bu ilk sahnedeki yazılımların bilgisayarı fırlatmasından sonra birden ekrana mavi hata ekranı gelir arkada "aaaa" die bir ses gelir sonra da linux anlatılmaya başladığında güzel bir müzik girer bir süre penguen görüldükten sonra dış ses linuxu anlatmaya başlar o sırada ekrana linuxun openoffcenin ve diğer programların görüntüleri hızlı bir şekilde gelir logolarla reklam biter son esnada 2 saniye daha penguen görülür ve hala zıplıyordur ama kopyalanmıştır terazinin üzerinde bir sürü penguen vardır...
0
Soulblighter
Süpersin üstad... Bunları The GIMP'te çizip GIF animasyonu olarak yollayabilir misin? Saniyede 24 kare olacak şekilde :)

Espri bir yana... Çok güzel anlatıyorsun var ya. Kafamda canlandı. Güzel birşeyler çıkabilir buradan da...

0
sarman
Biraz kopya olacak ama, Sanati Bakanlığı'nın son zamanlardaki Tüketiciyi Bilinçlendirme kampanyası esin olabilir. "Seni o da korumaz. Seni Linux Korur!"
0
yilmaz
özgürlükten bahsetmemiz lazım.
2 tane eleman bungee jumping (herhalde boyle yazılıyor) yapacak. oteki işletim sistemini kullanan arkadaş atm atlarken bunu iki kolundan yakalıycaklar. yakalayanlarda virus olsun. bunun morali bozulacak falan filan. öteki atlayacak eğlenecek ozgurlukten filan bahsedecek.
----
bir diğeride regal mi ne bir tv reklamı vardı. 1 kişi anlatıcak linuxta o var bu var. şimdi hangisini kullanırsın diycek... boyle boyle gider.
------
olay gelecekte geçiyor.
yaşlı bir teyze olsun ama bilgisayar hakkında herşeyi biliyor. torunlarına öğütler falan veriyor. eskiden boyle boyle işletim sistemleri vardı çok kötü günlerdi. linuxtan bahsetsin biraz. etrafta gezinen penguenler olsun ev işlerini yapan.
//bu fikirlerin tamamı bana aittir Microsoft kullanmasın. mahkemeye veririm ona göre. :)
0
skoylu
Agresif olmak pek iyi değil sanırım. Bir ürünün reklamı diğerlerinin kötü taraflarını göstererek yapılmamalı kanatimce. Onlarda da olsa bile şusu var, busu var demeli. Birde ilgili kesime hitap etmeli. Deterjan firmaları Araba firmalarının reklamını yapanların adresini bilmiyor değil. Ama hedef kitleleri böyle.

Dell veya HP'nin reklamlarına bakalım. Sanki Kablosuz teknoloji sadece onlarda varmış gibi lansman. Ya koskoca HP'nin kablosuzdan başka söyleyecek bir şeyi yok mu?

Örnek olarkak, Basitçe şöyle bir senaryo olabilir. Birisi oturur bilgisayarın başına, öteki bir DVD getirir elinde, hadi izleyelim filan denir. DVD'yi getiren CODEC'in var mı filan derken öteki gerekmez der. Takar izlerler. Beriki aaa bu çok iyiymiş yahu, filan derken arada bir mail gelir, öteki virüs olmasın der, beriki bunda virüs olmasın der, bizimki, bu sisteme o virüsler bulaşamaz der.. Vs vs. En sonunda beriki bende istiyorum kaç para deyince, bizimki ona bir CD verir, bu özgür, gerine gerine kulan, eşine dostuna dağıt vs. sloganvari bir kaç söz vs. bulunur, söyletilir. Bu konsept bir sistem yönetici ile patron, iki programcı vs. arasında bir kaç versiyonda hazırlanabilir. Elbet bu sadece bir öneri. Düşünmek lazım. Önemli olan Windows'a saldırıyor pozisyonu göstermeden, hiç windows'a çağrışım yapmadan bu sistemin ne kadar etkili olduğunu göstermek olmalı. Windows'ta olan özellikleri kullanmanın da bir sakıncası yok. Önemli olan biz varız demek, Windows tu kaka demek degil..


Diğer yandan örnek olabilmesi için IBM'in birtakım falsh animasyonları da var. Bir grup penguen pencerenin arkasında mahzun melul bakınırlar. Bir diğeri motorsikletle gelir camı kırar hepsini özgür bırakır. Özgürlüğü seçin, Linux'a geçin gibi bir laf filan edilir. IBM'in sitesi biraz kurcalansa ilgili örneklere erişilebilir sanıyorum..

0
robertosmix
Matrixde müthiş bir dövüş sahnesi, adamlar uçuyorlar kaçıyorlar filan. Bir anda mavi bir ekran geliyor. Dövüşenler çığlık atmaya falan başlıyorlar. 2 sn duruyor mavi ekran. Ses kısılmaya başlıyor, ekran kararıyor......

Moonlight sonata çalmaya başlıyor... (http://www.yukopiano.com/musicvideo/music/classical/Beethoven_MoonlightSonata.mid)

Sonra önce boğaz manzarası ardından yavaş yavaş boğaz manzarasının önünde balık yiyen Neo beliriyor.
Çok rahat. Görüntü yavaş yavaş bulanıklaşıyor... Sonra penguenimiz çıkıyor, ekranın ortasına. Altında orta boyda "Linux Kullanın" daha da altında daha küçük, "Özgür kalın!" yazıyor.

Reklam bitiyor.

(Ankarada film editlemede tecrübeli bir arkadaş varsa, bunu hazırlayabiliriz aslında. Bende kamera var, Neo'yu manzarada balık yerken çekme işini de halledebileceğim bir kaç yol biliyorum, ama..?)


0
tumer111
Merak ettiren reklamlar vardır ya, öyle bir şey olabilir. iki versiyon bulunabilir: siyah veya beyaz fon üzerine GNU logosu ve altında GNU sitesi türkçe adresi " http://www.gnu.org/home.tr.html " görülebilir. Beyaz fon üzerinde linux pengueni ve altında " www.linux.org.tr " adresi görülebilir. bu sitelerde ilk defa duyanlar için açıklayıcı bilgiler var. bu spotlar çok kısa süre alacak şekilde (zaman =para) düzenlenebilir. Daha sonra diğer senaryolarla birlikte yayınlanabilir. Bence GNU logosunda ve Linux Pengueninde(original" http://www.isc.tamu.edu/~lewing/linux/ ") merak uyandıracak şirinlik ve estetik mevcut. ikinci öneri olarak büyük şirketlerden "IBM, HP, REDHAT" ve türkiyedeki linux şirketlerinden "http://www.linux.org.tr/index.php?Pg=LinuxFirmalar " sponsorluk ALINABİLİR. bu hem güven vermesi, hem destekleyen firmaların gelişmesi, hem de profesyonel olarak başvurulabilecek kaynakların gösterilebilmesi açısından faydalı olur.
0
tumer111
Merak ettiren reklamlar vardır ya, öyle bir şey olabilir. iki versiyon bulunabilir:

Siyah veya beyaz fon üzerine GNU logosu ve altında GNU sitesi türkçe adresi "http://www.gnu.org/home.tr.html" görülebilir.

Beyaz fon üzerinde linux pengueni ve altında" www.linux.org.tr " adresi görülebilir.

Bu sitelerde ilk defa duyanlar için açıklayıcı bilgiler var. bu spotlar çok kısa süre alacak şekilde (zaman =para) düzenlenebilir. Daha sonra diğer senaryolarla birlikte yayınlanabilir.

Bence GNU logosunda ve Linux Pengueninde(original" http://www.isc.tamu.edu/~lewing/linux/ ") merak uyandıracak şirinlik ve estetik mevcut.
Büyük şirketlerden "IBM, HP, REDHAT" ve türkiyedeki linux şirketlerinden "http://www.linux.org.tr/index.php?Pg=LinuxFirmalar " sponsorluk ALINABİLİR.

bu hem güven vermesi, hem destekleyen firmaların gelişmesi, hem de profesyonel olarak başvurulabilecek kaynakların gösterilebilmesi açısından faydalı olur.
0
delusions
merhaba
simdilik aklima senaryo gelmedi ama reklam sonunda Lays reklamlarinda oynayan teyzemiz cikip " Kurun Gaari" derse cok iyi olur gibime geliyor :D Bilmem yani bence oyle :)
0
sknpy
İnsanlara GNU/Linux'u anlatırken kaç mesaj birden vereceğiz? 1Reklam filmi=1Mesaj en mantıklısı sanırım.

Aslında benim söylediklerim de önemli değil bir arkadaşın da söylediği gibi bu işin ilmini okuyan birilerinin yaratması reklamı.

Senaryoyu ben yazsaydım;
Coca-cola'nın bir kere falan izlediğim bir reklamı vardı tam hatırlayamıyorum şişe mi ne bulduruyordu millete onun gibi bir şey yaptırırdım. Tabi şişe buldurmayacağız:) Onun yerine söylediğiniz gibi merak ettirir ve bir internet sitesinin peşine düşmesini sağlarsak orada da flash animasyonlarla mükemmel dizayn edilmiş masaüstleri gösterir ve hatta şimdiki bilgisayarında yapabileceği her şeyin mümkün olduğunu kanıtlarsak.Neden olmasın! Doom III iyi ki var!...

(Unutmadan halka açık bir oyun turnuvası da iyi fikir)

Bir internet sitesi ile sanki "geliştiriciler" topluluğu gibi "yeni gelenler" topluluğu kurarız. Binlerce kişilik bir internet sitesi yaratmak için Adsense reklamları bile kullanılabilir sadece TV değil. Bir sürü de gönüllü olacaktır. Mesela ben tiyatro sitemde anasayfadan bedava yayınlarım hiç bilmeyenlere GNU/Linux'u tanıtan bir sitenin reklamını. Yani biraz da spreadfirefox.com'a döndü.

Ayrıca bırakın GNU/Linux tanıtmayı desem kızar mısınız? Bence OpenOffice.org vey FireFox, Thunderbird falan tanıtalım ki bunlar linuxa geçince kendilerini evlerinde hissetsinler. Her şey adım adım. Mesela şunki openoffice.org.tr Çok güzel hazırlanmış. Biraz Firefox pazarlama taktiklerinden kullanalım sonra bunu televizyona da taşıyalım.

Ofis paketi tanıtalım fikrime katılıyorsanız bir de şu var gazeteler sanki çok büyük hizmet yapıyormuş gibi Word Excell kullanımı anlatan CDler falan veriyorlar sanırım. Niye OpenOffice.org vermiyorlar. Biz bir yolunu bulup tabi içeriği de hazırlayıp. Böyle şeyler sunmalarını sağlayamaz mıyız?
0
solucan
Linux un o şirin penguenini 3B animasyon olarak kullanabiliriz...
ama öyle sıradan odun gibi hareket eden bi karakter diil; sıcak ve doğal hareketleri olan bir animasyon yaratmalıyız.. :)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

İkinci El Bilgisayarlarınızı İstiyoruz. Hemen, Şimdi

butch

Fazlamesai.net TV programının bu haftaki bölümünde The Free Linux CD Project, Second Strings Project hareketlerinden bahsederken, neden biz de ikinci el bilgisayarlarımızı ihtiyacı olan öğrencilere ulaştırmıyoruz dedik ve bunu FM camiası ile tartışmaya karar verdik.

Astala Vista 2

redogre

Günümüzde Bir Rönesans Adamı (mümkün mü?)

FZ

Öyle bir adam düşünün ki hem matematikle, hem bilgisayar bilimleri ile hem yapay zekâ ile hem mimarlıkla (!) hem müzik besteciliği ile hem ressamlıkla hem heykeltraşlıkla hem de... uff, ben yazarken yoruldum adam uğraşırken yorulmamış galiba.

Profesör Michael Leyton işte böyle bir adam. Profesörün 1987 yılında geliştirmiş olduğu "Process Grammars" teorisi şu anda şekil tanımlamak için radyoloji, bilgisayar, görüntüleri, linguistik, adli tıp, kimyasal süreçler, arkeoloji, vs. alanlarında kullanılıyor. Profesörün teorisi şu probleme dair: Bir şeklin şimdiki durumuna bakarak onun tarihçesini okuyabilir misiniz? Mesela bir tümörün şu anki şekline bakarak hangi aşamalardan geçtiğini nasıl anlarsınız? Ya da bir tasarımın son haline bakarak o tasarımı üretmiş olan şekil dönüşümlerini sayabilir misiniz?

Fazlamesai forumları açıldı...

sundance

Evet millet yanlış okumadınız. Israrla beklediğiniz, çıksa da taklitlerinden sakınsam dediğiniz, Fazlamesai forumları açıldı.

Serbest Yazılım'dan Retro Platformlara, Felsefe'den Oyunlara bir çok konu altında artık çok daha rahat ve keyifli tartışabileceğiz.

Bütün yapmanız gereken söz konusu adrese gidip üye olmanız. Hadi bakalım flameler başlasın...

Not: Bu (ve daha birçok) konuda Fazlamesai ekibine verdiği destekten dolayı Roots.gen.tr biraderime teşekkürü bir borç biliriz ;)

Bir CNBC-E´ye hastayım, bir de sabah uykusuna...

butch

Sonunda dayanamadım ve CNBC-E kanalının haftalık yayın akışı tablosunu (gerçi 300Kb ama) duvar kağıdı yaptım. Çünkü artık takip edemez oldum. Gerçek bir fazlamesai'ci olarak sabaha karşı 2-3 gibi mekandan (bir nevi büro) çıkıp, ertesi gün saat 16:00 sularında yine mekana döndüğümden benim için vazgeçilmez oldu bu kanal. Saat 02:00 gibi başlayan komedi kuşağı, 03:00'de başlayan -hergün başka bir tarz- süpper filmleriyle benim için ikinci bir hayat oldu adeta. Tabi durum böyle olunca sabah 6 gibi başlayan uyku süreci iyice keyifli bir hal alıyor. Eminim birçoğunuz benim gibisiniz, özellikle memleket şartları ve işsizlik gözönüne alınınca. Eğer öyleyseniz siz de duvar kağıdınızı değiştirin...
Not: Bu bir reklam değildir...