ailecek izliyoruz. süpersiniz :)

Evet firefox ikonuna tiklaniyor ama sayfalar nedense IE'de aciliyor :)

Soyledikleriniz olayin sosyal tarafi ve dusuncelerinize kesinlikle katiliyorum. Ama teknolojinin bu yanlisliklarda ne gibi bir kabahati olabilir ki?

Neden bu kapsam disinda dusunuyorsunuz ki? Bu cabaya hic gerek yok.

Şahsen, Java dilini ben de pek sevmiyorum.

Ama bir platform olarak Java'nin (JVM) sunduklari gozardi edilemez. Cevresindeki yazilim muhendisligi ekosistemi de cabasi.

Maalesef kacirilan nokta hep ayni oluyor. Java dilinin söz diziminden hazzetmeyip platformu "harcamak", pireye kızıp mahalleyi yakmaya benziyor.

> İşin aslı python belki doksanlı yıllarda özellikle de Perl gibi bir
> dille kıyasla kolaydı. Anak geçen yıllar içerisinde büyüdü ve
> karmaşıklaştı.

Sizce hangi yeni özellikleri Python'u "büyütmüş" ve "karmaşıklaştırmıştır"? Yanlış anlamayın, yalnızca öğrenmek için soruyorum. Teşekkürler.

API'si de gelmi$: http://code.google.com/apis/gdata/calendar.html

Beklenen olmadı. Bu, bir ürün reklamına dönüşen seminerlerden değildi. SAP'ın genel tanıtımının ardından, ERP dünyasının gerçeklerini ve bir danışmanın "yaşam döngüsü"nü samimi bir dille anlatan Savaş Yazıcı'ya tekrar tekrar teşekkürler.

http://docs.python.org/ henüz yenilenmemiş olsa da Python'a layık, çok güzel bir site olmuş.

Konu OOP'den uzaklaşmıyor mu acaba?

İş hayatındaki abuklukların suçlusu OOP mi? Bence değil.

Makaleye dönecek olursak, mesela Graham OOP'deki kod tekrarlarından bahsetmiş. Bu tamamen programcının hatasıdır, "OOP'in ne demek olduğunu iyi bilmiyor demek ki" diye düşünürüm. Ya da platform örneğin J2EE ise "projenin başındakiler OOD üzerinde çok iyi iş çıkaramamışlar, belki de doğru teknolojileri seçmemişlerdir" derim. OOP/OOD "her şey bir nesne"dirin ötesinde bir olay. Tıpkı J2EE gibi; insanı vezir de eder, rezil de.

Makalede belirtilen nedenlerden 3.'sü gerçekten çok komik. Lütfen bir daha okuyun. Burada da tamamen bireysel bir olaydan bahsedilmiş, "Nesne yönelimli programlama çok fazla iş yapılmış gibi gösterir. [..] ...kendinizi ya da bir başkasını, çok çalıştığınıza ikna etmek için güzel bir yoldur." Şahsen ben hiç bir zaman böyle hissetmedim. Bu şekilde düşünen OO programcıları olabilir. Bu onların sorunu, OOP'in değil. OO paradigması ile bunun ne ilgisi var?

Erik Naggum'dan verdiğiniz örnekleri biraz daha açmanızı rica ederim.

Okudugum en kotu P.Graham yazisi bu olsa gerek. Yazdigi $eylere katilmadigimdan degil, yalnizca savini iyi destekleyemedigini du$undugum icin.

karizma..

tekrar edelim: Einstein, Gödel, Riemann, Gauss, Ramanujan, von Neumann. Bi de Turing diyelim, benden olsun. Bu kadar alıngan olmayın lütfen.

Eskiden takip eder miydiniz bilmiyorum ama bilgidata.com'un eski içeriği yazar için fazlasıyla referans sayılabilecek türden bence. yaptıkları yapacaklarının teminatı hesabı :)

http://groups.yahoo.com/group/java-egitim/
Buradan da bilgi alabilirsiniz.

evet bu doğru.

ek$i ve $erefsiz demi$ken bu başlık altına "(bkz: $erefsiz)" yazdığım geldi de aklıma, birden içim acıdı.. Anında şutlanmıştım sözlükten ;-)

Ben de bu konuda yazacaktim, iyi oldu. "genelleme yapıyorsunuz" derken bunun her genelleme kadar doğru, her genelleme kadar yanlış olabileceğine dikkat çekmek istedim. ama net yazmamışım, ne deseniz haklısınız :)

Bu olayın vakıf üniversiteleriyle bir ilgisi yok aslında. Bu daha çok eğitim sistemimizle alakalı, biliyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz, ülkenin başbakanı çıkıp -klasik olacak ama- halkın gözünün içine baka baka İngilizce'nin artık ilkokul bilmem kaçıncı sınıfta ne kadar yoğun olarak müfredata "yedirildiğini" övünerek anlatıyor.

Üzülerek söylüyorum ki kaynak okurken, hatta döküman yazarken Türkçe'dense İngilizce ile çok daha rahat ediyorum. Çünkü böyle eğitim almışız (bkz: Başbakan'ın söyledikleri). Bazı şeyleri "İngilizce" düşünür olmuşuz. Dil olayının ne kadar tehlikeli sonuçlara gebe olduğunu biliyoruz lakin bizler için artık çok geç. Bundan sonrası için daha köklü çözümler gerekiyor.

İngilizce eğitim alan/almış bir adama "Graph Theory" yerine "Çizgeler" dediğiniz zaman suratınıza boş boş bakacaktır. Bu çok acı, insanın kendi alanına kendi anadilinde hakim olamaması. Demek ki bilgisayarın yeteri kadar bilimini yapamıyoruz.

Diğer yandan bu işin kaynaklarının şu an çok büyük bir kısmının İngilizce olduğunu hesaba katarsak herşeye rağmen "Bilgisayar Bilimleri" eğitiminin İngilizce olmasından yanayım. Yine de, bence daha az "teslim" olarak da BB eğitimini yine İngilizce olarak yapabiliriz. Ama daha az teslim olarak.

Selamlar.

Vakıf üniversitelerimizdeki konferanslarda, tüm dinleyiciler Türk oğlu Türk (ya da kimilerinin tercih ettiği üst kimlikle TC Vatandaşı oğlu TC Vatandaşı) olsa da, konuşmalar İngilizce yapılır. Bu da öyle olacak anlaşılan.

genelleme yapıyorsunuz. bkz: Turing Days

Konuşmanın İngilizce yapılmasının, bilgisayar bilimleri derslerinin İngilizce yapılmasıyla aynı nedenlere sahip olduğunu düşünüyorum.

Konuşma İngilizce mi olacak acaba?

bu pek belli olmuyor :) ama sunum belgesinin ingilizce olacağı yüksek ihtimal.

Ya da uluslararası bir toplantı mıdır yapılacak olan?

hayır, yazıda da belirtildiği üzere haftalık bölüm semineridir.

aslında zaman linux cd'si verse, fem dersaneleri de deneme sınavına girenlere linux cd'si hediye etse mükemmel olur. Yurdum insanının içi GNU felsefesiyle aklanır paklanır.

İsmi de hazır oh ne güzel:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=ihlas+unix

Türkiye'de herhangi bir görüşü onlardan daha iyi kim böylesine çabuk ve etkili yayabilir ki?... ;)

iyi bir bakış açısı, katılıyorum. olayı popüler kültürle ilişkilendirmeniz çok yerinde bence.

Evet böyle bir tür var bence.. Ve "camia"ya yakın biri olarak ben bile şahsen bu türü itici buluyorum. "Dışarıdan birilerine" ise cok daha fazla itici geldiğini düşünüyorum. Ben de debian kullanıyorum, yazılım geliştirmede açık kaynak kütüphanelerden faydalanıyorum. Özgür yazılım kullanmak heyecan verici. Ama insanların bunu neden bas bas bağırdıklarına, neden bunu bir övünç kaynağı yaptıklarına hala bir anlam veremem.

galiba ironik yaklaştınız olaya, aceleyle sanırım biraz ciddiye aldım yazdiginizi.

yoksa yine mi yanlış anladım? ;)

pardon, hangi arkada$lara?

:))