macera kokan önerilerim geçerli olmakla beraber WP seçeneğinin avantajları konusunda kesinlikle katılıyorum.

bu aralar Lispcast videolarını izlediğimden lisp hevesim fazlası ile kabarmış durumda kusura bakmayınız :))

vakit bulunursa şenlikte bu konuları bir konuşalım derim ben.

fikir veren, şöyle yapın, böyle yapın diyen çok haliyle ama bu önerilerin hayata geçirilebilmesi için birilerinin elini taşın altına sokması gerekiyor. mevcut fm ekibinin de artık böyle bir durumu yok anladığım kadarıyla. yani buraya ayıracak fazla mesaileri kalmamış pek. bunda garip bir durum yok bence. fm'in yaşam döngüsü içinde yapılan işleri devir alacak "genç" bir nesil oluşmamış. fm ekibini de ihtiyar yaptım biraz ama bilemiyorum artık :))

eh öğrenmiş demek ki doğrusunu. başlangıçta fenerbahçe == arsenal idi.

fenebahçe yazınca da arsenal diye çeviriyor sağolsun :) demek ki neymiş fenerbahçe türkiye'nin arsenaliymiş. google hazret diyorsa doğrudur.

eh oldukça yanlış anlamışsınız.

okuduğum kadarı ile şişli XXX(hatırlayamadım) mahkemesi tarafından karar alınmış. işin ilginci aynı mahkeme daha önce richard dawkins'in bir kitabının toplatılması ile ilgili açılan davada red kararı vermişmiş.

şurada da belirtildiği gibi, devamı gelmeli. memnun olmadığınız sistemin yanlış taraflarını iyi belirtip, mantıklı ve uygulanabilir önerilerle ortaya çıkılması gerekiyor bence. devamı gelmez ise protestoya katılan sitelere sağladığı bir kaç ekstradan istatistik dışında bir faydası olmaz ilgili eylemin.

...Lisp, Haskell ve Smalltalk kendimce programlama dillerini...

kısmı

...kısmı Lisp, Haskell ve Smalltalk programlama dillerini kendimce...

şeklinde olacaktı.

suç ve ceza kitabını tam 5 kez okumuş biriyle fazla tartışamayacağımı düşünsem de (kapasitem yetmez büyük ihtimalle) bir denemek istiyorum.

Birincisi SİZ bu kitaptan faydalanıp herhangi bir şey yapmayacak olabilirsiniz. Sayın Vardar'ın da kitabı size özel yazdığını sanmıyorum. Bir sürü insanın somut anlamda bir şeyler öğrenmelerine ve bir şeyler yapabilmelerine ön ayak olamaması için ne sebep var bu kitabın?

İkincisi bir çok konuda olduğu gibi programlama konusunda da değişik bakış açıları, değişik açılımlar vardır. Okuduğunuz her şey direk olarak kullanmasanız da rutin işlerinizde yeni bir görgü ve bakış açısı kazandırabilir size. Common Lisp dökümanlarında sık geçen bir sözdür: "Lisp öğrenmek hiç kullanmayacak bile olsanız diğer diller hakkında ki ufkunuzu genişletecektir."

Spesifik bir örnek olacak ama şahsen Lisp, Haskell ve Smalltalk kendimce programlama dillerini öğrendiğimden beri dağınık bir programlama dili olan Oracle PL/SQL ile eskisinden çok daha hızlı, kısa ve anlaşılır kod yazdığımı farkettim mesela. Saydığım 3 programlama dilini de profesyonel anlamda kullanmadığımı, büyük ihtimalle de hiç kullanmayacağımı tahmin ediyorum. Onlar hakkında okumanın, araştırmanın, denemeler yapmanın vakit kaybı olduğuna inanmıyorum. Sayın Vardar'ın bu kitabı yazmasını, özgür olarak dağıtmasını ve işine yarayabileceğini düşünen insanların bunu okumasını da vakit kaybı olarak göremem. Saygılar.

kesinlikle haklısınız!!! sayenizde suç ve ceza'yı okurken ben de "elbette güzel AMA ne işime yarayacak. baltayla cinayet mi işleyeceğim!!" dedim ve yarıda bıraktım kitabı. okumak, öğrenmek, ufkunu genişletmek bunlar boş işler. aydınlanma yaşattınız bana. teşekkürler.

Peki, konu ile alakalı cümlem şu: Adaletin adalet gibi işlediği bir düzende, bilgisayar bulguları elbette kanıttır. Ergenekon ya da X önemli değil.

tartışılan konu bilgisayar verilerinin kanıt olup olmadığı değil ama tam olarak. bilgisayar verilerinin doğruluğunun ve tahrif edilip edilmesi durumunun nasıl sağlanacağı. bu konuda gerekli bilgiyi -teknik açıdan- birinci ağızdan yukarıda bir arkadaş vermiş. yani gerekli prosedürler uygulanmamış ise "adaletin adalet gibi işlediği bir düzende" de dijital veriler kanıt olarak geçerliliğini yitirebilir.

saygılar

detaylı ve teknik bilgi için teşekkürler. yollanan haberin gereksiz olmadığını göstermiş oldunuz bir bakıma. adli soruşturmalarda dijital kaynaklar ve uygulanan yöntemler hakkında en azından bir kaynak olduğunu öğrenmiş olduk.

konu ile alakalı bir cümle de söyleseniz iyi olmaz mıydı? bahsettiğiniz konuların ideolojik, dini, siyasi, hukuki vb. o kadar çok bakış açısı var ki burada tartışmaya kalksak browserların maksimum gösterebileceği sayfa uzunluğu yetmez (var mı böyle bir şey acaba:))?)
saygılar.

pisinin bu yeterliliğe teknik olarak sahip olup olmadığı konusunda detaylı bilgiye sahip değilim. zaten bence pisinin önemli dağıtımlarda yer alabilmesi için teknik altyapısı kadar paket sayısı da önem taşıyor. bunun içinde daha çok insanın pardus kullanması, daha çok insanın pardus geliştiricisi olması ve daha çok insanın pisi paketleri yapması gerekiyor. bu haberdeki olayda kullanımın artırılması yönünden çok önemli. paket yapabilecek teknik yeterliliğie sahip bir çok insanın dikkatini çekecektir. dediğiniz gibi gelecek neler getirir bilinmez :) ama ben şahsen pardus'un geleceğini -kendi kulvarında- parlak görüyorum.

ayrıca bu haber padusun sadece türkçeleştirilmiş kde den ibaret olmadığına da önemli bir göstergedir diye düşünüyorum.

kubuntu tarafından düşünülen bileşenler içinde pisi yok ama mevcut bileşenler ve pardus için yine de önemli bir gelişme bu.

ubuntu'nun apt-get gibi paket sayısı sayılamaz hale gelmiş bir paket yönetim sistemini kolay kolay bırakacığını sanmam.

bu işin sencesi bencesi olduğunu düşünmüyorum işte ben. kanun koyucu konuyu profesyonel düzeyde ele alıp ona göre düzenleme yaparsa mahkeme de kararını ona göre alır telekom da engelleme işlemini ona göre yapar. sadece işin yanlış ucundan eleştirdiğimizi düşünüyorum sadece.

bazen gözden kaçan bir detay engelleme kararını Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinin veriyor olduğu. Türk Telekom kararı uygulamakla mükellef. Buradan hareketle mahkemelerde kanunlara göre hareket etmek durumunda. konu kanun koyucu organlar üzerinden bir çözüme ulaşabilir ancak.

Atatürk'e hakaret örneğinde youtube sitesinin raporlama mekanizmasını kullanarak videonun yayından en kısa sürede kaldırılmasını sağlayabilecek olan kesimin youtube'a erişimi engellenmiş oluyor mesela. işte buna kafayı kuma gömmek diyoruz. en basitinden tepki göstermemiz bile önlenmiş oluyor.

ayrıca sınırsız olmayan özgürlüğün sınırlarının kimler tarafından nasıl çizildiği de tartışmaya değer bir konu.

Yazılım Şenliklerinden farklı olarak bu yılki içerik daha çok katılımcıları eğlendirmeyi ve kaynaştırmayı hedeflemiştir.

geçen seneki şenlikte çok resmi bir havadaydı bu nasıl şenlik tarzı eleştiriler olmuştu ki buna ben de katılmıştım. bu sene farklı bir yaklaşım tercih edilmiş. bu da doğal olarak içeriğin yoğunluğunun azalmasına sebep olmuş. gidip gelenlerin izlenimlerini beklemek gerek neler dönmüş anlamak için.

bir de şenlik tarihler fazlası ile geç duyuruluyor diye düşünüyorum ben şahsen.

şu internet sorununu halledeyim iletişiriz.

belgelere mi derleyiciye mi :)? elimden gelirse ne ala. bir kaç gün internetsizim evde ama fazla uzun sürmez. iste yeter.

core-server ile uygulama geliştirmek isteyebilecekler için bir kurulum+ilk adımlar belgesi en büyük temennimiz sizlerden.

biraz erken bir haber değil mi bu? yani 2008 linux ve özgür yazılım şenliğinden de bir haber yok zaten. haber başlığını görünce heyecan yaptım yakınlarda olacak diye :)