TBMM Teknoloji Komisyonu Üyesi, Endüstri Mühendisi ve Bilgisayar Yazılım Uzmanı Seyhan, 4 Aralık 2004de kabul edilen 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 134üncü maddesine göre hákim ya da savcı kararıyla elektronik ortamdaki kayıtlara veya bilgisayarlara el koyulacak ise yedeğinin alınması, bu yedeğin de adli makamlarca veya polis tarafından mühürlendikten sonra kişiye veya avukatına verilmesi gerektiğini söyledi.
"Kanun, hakim ya da savcı kararıyla elektronik ortamdaki kayıtlara veya bilgisayarlara el koyulacak ise bir yedeğinin alınarak kişiye veya avukatına verilmesini öngörüyor. El koyulduktan sonra bilgisayarlara geçmiş tarihli veri yerleştirmek mümkün. Polis bana yedeğini vermeli ki, daha sonradan bir yerleştirme veya kayıp olup olmadığını bileyim, kendimi ona göre savunabileyim. Ergenekon soruşturmasında öğrendim ki; gözaltında bulunan hiçbir sanığın bilgisayarlarına el konulduğunda yedeklemesi yapılmamış. Bu nedenle benim iddiam şudur; elektronik ortamda elde edilen bilgilerin hepsi delil olmaktan çıkmıştır" dedi. (Kaynak: http://www.ulusalkanal.com)
Peki gerçekten de bilgisayar bulguları kanıt olarak kullanılabilir mi? Soruşturma hakkında basın yasağı var ancak genel olarak baktığımızda bilgisayar bulgularının kanıt olarak kullanılması için şuandaki uygulama doğru mu? Kanun yeterli mi? Peki nasıl olması gerekir?
Diskler yasal olarak olay yerinde kopyalansa bile daha sonradan her iki diskinde oynanmamış olduğundan emin olmak için MD5SUM ve benzeri tekniklerle doğrulanması gerekmez mi?