Osmanlıca Karakter Seti

0
butch
Pardus geliştiricileri, bir karakter seti olmadığı için bilgisayar ortamında varlığını sürdüremeyen Osmanlıca için harekete geçmiş.

Osmanlıcanın bir karakter setine sahip olacağını duymak güzel, ama en önemli konu Ali Işıngör'ün yazısında bahsettiği gibi bugüne kadar 700 yıllık tarihimize ait belgelerin bilgisayar ortamına aktarılması konusunda bir çözüm bulunmamış olması.

Görüşler

0
bm
Ben tam anlamadim yapilacak olan sey nedir diye. Anladigimdan cikarttigimi yazayim. Surada 94. satirda gozuken " جام ييه بلورم بڭا ضررى طوقونمز" da cikmayan harfler de cikar hale mi gelecek mesela? Yoksa simdi hic yazilamayani yazilabilir hale mi getirecek bu yeni katki? Yani unicode code point denen seyler Osmanlica icin var fakat gosterecek font ve basma/girme teknolojisi mi eksiktir, yoksa Osmanlica'da kullanilan harfler icin unicode code point yok mudur? Yoksa bunlar tamamen yanlis sorular midir? Webde bu konuda pek birsey bulamadim. Karakter seti denince ikincisini anliyorum galiba, ama tam bilemiyorum. Konulara hakim birisi problemi anlatabilir mi?
0
skilic
Konuya çok hakim değilim benim anladığım bu proje yeni bir karakter set yaratmıyor. Dediğiniz gibi unicode sanırım tek bir harf hariç tüm osmanlıca harfleri içeriyor. Fakat problem osmanlıca için yapılmış bir klavye layoutunun bulunmaması. Yani siz osmanlıca yazacaksanız arapça ve farsça klavyeleri aynı anda kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Şimdilik yapılacak olan sadece bir osmanlıca klavye layout sanırım.
OCR falan çok sonraki aşamalar bence. Zaten OCR'lada el yazmalarını ve hatları eloktronik ortama taşımak nerdeyse imkansız.
0
FZ
0
robertosmix
Nihayet Pardus, "özgün" birşeyler yapmaya başlıyor. Umarım bu tür şeyleri sık sık görürüm ve beni utandırırlar. Zararın neresinden dönülürse kardır.
0
FZ
Bu konuda vakti zamanında kendisinden birkaç Osmanlı tarihi dersi almış olduğum Dr. Christoph Neumann'ın görüşlerini merak ettim ve beni bilgilendirmesini rica ettim. Şöyle bir yanıt aldım:

Burada galiba iki konuyu karıştırmak kolaydır. Birincisi, bilgisayarda (standart programların anlayabildiği bir biçimde) Osmanlıcayı yazabilmek. Bu, çoktan halledilmiş bir problem, çünkü Osmanlıca istimal edilen bütün karakterler Farsçada ve dolayısıyla Unicode’da mevcuttur. Farsça klavyesine alışmak istemeyenler için çoğu işletim sistemleri için klavye uygulamaları da mevcuttur. Burada sözü edilen “karakter seti” herhalde başka bir şey değildir. İkincisi ise daha çetrefil: Hakikaten Osmanlıca belgeleri arşivlemek isterseniz çok karmaşık (ve maalesef Farsça veya Arapçada yaygın kullanımda olan yazı stillerinden epey farklı) rık’a veya divanî gibi yazılar için OCR programları geliştirmek gerekmektedir. Onlar yoksa ya belge "scan"i istiflemekle kalacaksınız veya hepsini tek tek bilgisayara bir daha istinsah ederek geçireceksiniz (iyi eğlenceler!). Bildiğim kadarıyla böyle bir program yok. Olmayan başka bir şey: Osmanlıcayı okuyup okuduklarını ya modern Türkçe imlaya ya da akademik bir transliterasyona aktarabilen bir program. Anlamlı mı? Elbette! Bilgisayara geçirilen bilgilerin nispeten kısa bir müddetten sonra yok olacağını varsayarsak bile (1830’lardan önce yazılan veya basılan bir cilt kitap, zor tahrip edilebilen, kimyası dengede olan ve teknik değişim dolayısıyla okunamaz hale gelmeyen bir nesnedir; elektronik veriler böyle değil, yüz sene dayanmamaları çok muhtemeldir), ancak, sadece elektronik ortamda var olanların yeniden bilgi üretiminde yaygın bir şekilde kullanılacağı aşikârdır. Google’un kütüphane "scan"leri İngilizce basılan kitaplarıyla mahdut olması, dünyanın Anglosaksonlaşmasında büyük rol oynayacaktır (Avrupa’da diğer dillerde basılanlarını "scan" etmek projeleri çok başarılı olmazsa). Bu bakımdan Osmanlı mirası diye bir şey varsa ve bunun dünya mirasına dahil edilmesi istenirse bu kabil girişimler çok yararlı olabilir. Ancak kolay kolay başarıya ulaşmazlar (bir örnek için http://courses.washington.edu/otap/ adresine bakılabilir).
0
bm
Bu hocanin yazisi benim kafa karisikligimi yapilanin ne olamayacagini aciklayarak bir nebze azaltti. Tesekkur ederim. Yapilanin ne oldugunu hala anlamis degilim ama. Anlayan var mi?
0
roktas
Benim basitçe bu işten anladığım şu, yanıldığım yerler varsa lütfen düzeltin. Bir araştırmacı Osmanlıca metinlerin mevcut Türkçe klavyelerle de girilebilmesine imkan sağlayan bir transliteration veya daha da özelleştirirsek romanization standartı geliştirmiş (TSE tarafından kabul gören[1]) ve bu standarta uygun bilgiişlem ortamının hazırlanması gerekiyor; meselâ bir XKB klavye eşlemi, klavye giriş yöntemi ("input method"), translitere alfabeyle yapılacak sıralamalarda kullanılacak LC_COLLATE'i de içeren bir yerel (locale) tanımı: ot_TR gibi ... Bunun dışında bahsedilenlerin, misâl Osmanlıca metinlerin OCR ile taranarak bu standart uyarınca latin harflerine translitere edilmesi gibi irikıyım projeleri ayırıyorum, bence onlar çok daha kendi başına işler. Eğer durum buysa konuya "Osmanlıca karakter seti desteği" yerine yukarıda saydığım unsurları da toparlayan biraz daha şümullu bir isim vermek daha uygun olabilirdi. Doğru mu anlıyorum?

[1] Bu belgeye şu an erişemiyorum, abonelik işlemini bir türlü yapamadım.

0
FZ


Konu ile ilgili bir gelişme: Pardus'a Osmanlıca Karakter Desteği.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Yerli Otomobil Etox Yollarda

anonim

Daha önce fazlamesai'de de duyurusu yapılan ve yorumları alınan Etox marka spor arabanın 2.'sinin yollarda olduğu geçenlerde haberlerde yer aldı: Cumhuriyet, Superonline, Hurriyet

Türkiye´de Bilim Teknoloji ve İnsani Gelişme Düzeyi

FZ

Gerçek bilimin değeri hatta göstergesi, kanımca, ondan türetilebilen buluş ve ürünlerdir. G.W.Leibniz

``Bu yazı Türkiye’de bilim ve teknoloji politikalarının hazırlanması, uygulanması ve ARGE çalışmaları konusunda atılan adımların kısa bir özetini çıkarmak, bununla ilişkili olarak Türkiye adresli (çıkışlı değil) bilimsel yayın sayısındaki artışa ilişkin son günlerdeki tartışmaları Türk insanının gelişimi ile ilişkilendirerek irdelemek için hazırlanmıştır. Burada anahtar sözcük "insan gelişimi"dir.

... Üstelik toplam yayın sayısında sağlanan bu artışa karşın ortalama atıf sayısının düşmesi (yayın sayıları Türkiye’nin altında olup ta atıf sayıları Türkiye’nin üstünde hatta iki katı olan ülkelerin sayısı azımsanmayacak düzeyde) ve etki faktörünün hemen hemen sabit kalması (bkz., CBT 832), aşağıda da gösterileceği üzere, yapılan yayınların kaliteden ödün verilerek, endüstri ve üretimden kopuk, genelde ünvan ve parasal ödül alma amaçlarına yönelik olduğunun önemli bir göstergesi.

... Küçük örneklemelerle yapılan çalışmalar bu yayınların ne değerde olduğunu ortaya koymakta. Örneğin, (elektrik, elektronik, haberleşme, bilgisayar ve benzeri dalları içeren) bilişim teknolojileri ve uygulamaları alanlarında uluslararası saygın dergilerin başında ABD’de basılan IEEE, İngiltere’de basılan IEE dergileri gelmekte. Bu dergilerde basılan Türkiye adresli toplam yayın sayısı son on yılda ortalama 50 civarında (bu 50 yayının da ortalama % 60’ı sadece Türk yazarlarınca, % 40’ı ise yurt dışı ortaklıklarla gerçeklenmekte). Gelişmiş ülkelerde istihdamın % 50'sinden fazlasını yaratan böyle bir alandaki yayınlarımızın toplamın sadece % 0.5 oluşturması çok düşündürücü ve yayınlarımızın ne kadar ülke gereksinimlerinden kopuk olduğunun iyi bir göstergesi.´´

Prof. Dr. Levent Sevgi ve Prof. Dr. Nejat İnce tarafından yazılmış olan bu önemli makalenin tam metnine buradan erişebilirsiniz.

Kaynak: Cumhuriyet Bilim Teknik, 24 Ocak 2004, Sayı: 879

Türkiye'nin Bilişim Karnesi: Yine Sınıfta Kaldık

FZ

3 milyar dolarlık bir pazar yaratan Türk bilişim sektörünün ağırlığı donanım satışı üstüne. Yazılımın payı hâlâ çok küçük. Türk firmaların yazılım ihracatıysa 80 milyon doları geçmiyor. Örneğin Hindistan'da bu rakam 15 milyar dolar; 2008 yılı hedefiyse 50 milyar dolar.

Araştırma şirketi Gartner'ın DataQuest raporuna göre Türkiye 1000 kişi başına toplam PC sayısı sıralamasında 44. sırayla en dipteki ülkelerden biri.

Türklerin yüzde 77'si bilgisayar, yüzde 82.5'iyse internet kullanmamamış.

Anne Bana Bilgisayar Alsana

FZ

Bir etrafınıza bakın, bir de bana. Belki gücünüz yetmeyecektir ama umarım beni anlayışla karşılarsınız. Nasıl desem tanıdığım bazı arkadaşlarda, daha doğrusu yüzde seksen beşinde var bilgisayar (...) Sizlere söz veriyorum eğer bir bilgisayarım olursa ailemi, şehrimi, tüm Türk milletini, tüm dünyayı yani tüm insanları daha iyi tanıyıp kaynaşacağım. (S.Ö /Gaziantep)

Keşke bir bilgisayarım olsaydı. Fen ve matematik çalışırdım. Anneme yeni yemek tarifleri bakardım. Babamın iş çalışma programını hazırlardım. Bilgisayar dersime çalışırdım. Oyunlar oynardım. Erol abimin bilgisayarı açmaması için şifre koyardım. FİFA 2002, Kantır (Counter Strike demek istiyor) oynardım. Harçlığımın yarısıyla CD kiralardım (...) Kral TV'yi hiç açmazdım. Bilgisayarımın ekranına Galatasaray bayrağı yapardım. Galatasaray marşını dinlerdim (E.U. / İzmir)

SuperOnline`ın yeni teknoloji uygulaması!!!

sundance

Yıllardır ciddi bir problem olan aynı dialup hesabını birden fazla kişinin kullanması sorununa, SuperOnline fıkra gibi bir çözüm getirmiş!!!

Eğer SOL`dan bir dialup hesabınız varsa ve diyelim ki siz işyerinden bu hesapla Internet`e bağlanmışken, kardeşiniz de evden aynı hesaba login olmaya çalışırsa, bir gün içinde Superonline`dan bir uyarı mailı alıyorsunuz. Eğer birden fazla kişi login olmaya bir daha çalışırsa hesabınız kesilecektir vs. gibi tehditler içeren saçma sapan bir mail. Tebrikler SuperOnline, aynen devam...