Yargı Sisteminde Sayısallaşma Adımları

0
FZ
Adalet Bakanlığı, yargı sisteminin daha hızlı, güvenilir ve "sayısal" şekilde işlemesi için UYAP'ı (Ulusal Yargı Ağı Projesi) yavaş yavaş devreye sokuyor.

Yargı sisteminin daha kesintisiz ve kolay işlemesi için devreye sokulan sistemlerden biri de avukatların kullanması için hazırlanmış e-takip sistemi. Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca kamuya sunulan e-takip programı Java ile geliştirilmiş ve girilen verileri XML tabanlı bir metin dosyasında saklıyor. Program, 512 MB'lık Pentium IV işlemcili bir PC'de bir miktar hantal çalışmakla birlikte iş görür vaziyette. Yine de, hukukçu arkadaşlarımızdan aldığımız duyumlara göre pek çok hukuk bürosunun işlerinde yavaşlamalar ve aksamalar olduğu söyleniyor.

UYAP ile ilgili verilen bilgilerden birkaç dikkat çekici alıntı:
İlk çalışmalar 1998 yılında başladı. Önce böyle bir bilgisayar sisteminin nasıl kurulacağına dair fikrî alt yapı çalışmaları yapıldı. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü bünyesinde bir reorganizasyon çalışması yapıldı. Bunun sonucunda da 1999 yılı sonunda Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı kuruldu. Daha sonra konuyla ilgili teknoloji firmalarıyla görüşüldü, hangi teknolojilerin kullanılması gerektiğine karar verildi. Böyle bir çalışmanın tek parça halinde yapılmasının daha doğru olacağı kanaatine varıldı. Adına Ulusal Yargı Ağı Projesi(UYAP) denildi.

Davayı uzatan süreçlerden birisi kişinin sabıka kaydına ve dayanak belgelerine ulaşılmaktaki gecikmelerdir. Bu sorunu aşabilmek için Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü ile Sabıka kayıtlarının alınması konusunda ortak çalışma içindeyiz. Nüfus kaydına ulaşılmaktaki gecikmelerde davayı uzatan süreçlerden birisidir. MERNİS ile görüşmelerimiz uzun bir süredir devam etmekte olup, 2005 başından itibaren açılmasını bekliyoruz. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile de uzun süredir görüşmelerimiz devam ediyor. Onlar şu anda Gölbaşı ve Çankaya’daki tapuların dijital ortamda kayda geçirilmesini tamamlamış durumdalar. Polis teşkilatı üzerinden gelen kayıtların ve yargı birimlerinden giden dokümanların entegre bir şekilde hareketi için, POLNET kapsamında uzun bir süredir görüşmelerimiz devam ediyor. Bankalarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Çünkü avukatların bürolarından dava açabilmeleri için böyle bir altyapı gerekiyor. Maliye Bakanlığı ve diğer kurumlar ile entegrasyon görüşmelerimiz devam ediyor.Yargıtay ve Uyuşmazlık Mahkemesi ise bu sistemin tamamen içinde yer almıştır. Biz her bilgiyi, işbirliği yaptığımız kurumlara elektronik ortamda sunabilecek durumdayız.

Bu tür büyük sistemlerin korunması için gerekli günümüzde geçerli güvenlik tedbirlerinin tamamı uygulanmaktadır. VPN’li bir network altyapısı, kriptolu bilgi akışı, yetki seviyelerine göre sisteme, menülere ve ekranlara ulaşım, firewall ve Proxy dahil kendi katmanlarında görevlerini yapmaktadır. Yalnızca ağ içindeki güvenlik önlemleri ile de yetinmiyoruz. Bazı hassas noktalarda kod bazında ekstra güvenlik tedbirleri uygulanmaktadır. Ayrıca yedekli sistemler, rutin alınan backuplar ve fiziksel olarak farklı bir noktadaki Acil Durum Merkezi de bu sistemin güvenlik altyapısı içinde yerini almaktadır.

Başlangıçta öngörülen maliyet, 160 milyon dolardı. Şu ana kadar tüm Türkiye genelinde kullanılan 17.333 bilgisayar, 7.100 lazer yazıcı, 8.200 dizüstü bilgisayar, 5.000 kesintisiz güç kaynağı, tarayıcılar ve diğer yan donanımlar, 36.500 uçluk yerel alan ağları, 30 birimdeki geniş alan ağları, kurumun ihtiyacına özel geliştirilen yazılım, diğer yazılımların lisansları, merkezi sistem odası, güvenlik altyapısı, web mail altyapısı, web hosting hizmeti altyapısı ve diğer şeyler dahil, yaklaşık maliyet 60-65 milyon dolar civarındadır. Önümüzde yapacağımız çok fazla harcama kalmadı. Maliyetin yüzde 40’ına yakın bir tasarruf olmasını bekliyoruz.

Tüm adalet camiası temel bilgisayar okur yazarlığı konusunda çok iyi durumda. 13 bin kişiye profesyonel eğitim veren kurslarda ya da halk eğitim merkezlerinde temel bilgisayar eğitimi verildi. Bilgisayarlar, yazıcılar, yerel alan ağları ve yazılım yüzde 90’a yakın oranda tamamlanmış durumda. Sadece 30 pilot ve test birimimizde ve merkez teşkilatımızda merkezi sistemle çalışmalar yapıldığından dolayı geniş alan ağı altyapımızın tamamlanması konusunda yüzde 10’lardayız. Halen Bakanlık merkez teşkilatıyla birlikte 6 bin 500 kişi sistemi kullanabilmektedir. Bunun 30 bine çıkması gerekir. Avukatlar da sisteme girince 70 bini aşması gerekiyor. Bu kısımda gecikme söz konusu değil. Pilot ve test sürecinin tamamlanmasının beklenmesi söz konusu. Yaygınlaştırma kapsamındaki kalan kullanıcıların eğitilmesi önümüzdeki en büyük iş adımı. Bunlar, temel bilgisayar eğitimi almış insanlar olmasına rağmen kendi işlerini yapan ve bilgi paylaşımını içeren bir yazılımı kullanmayı öğrenmeleri gerekiyor. Bunun mümkün olduğu kadar görev yaptıkları yerlerde yapılması gerekiyor. 2005 yılının ilk aylarından itibaren bu sistem yayılmaya başlayacak. Tahmin ediyorum 2005 yılının sonuna bunu yetiştirebiliriz.

Kaynaklar:

http://www.bidb.adalet.gov.tr/tanitim.htm
http://www.adalet.gov.tr/programs/hukuk_programlari.html
http://www.adalet.gov.tr

Görüşler

0
jfever
anlamadigim husus sudur: neden, ama neden veriler bir text dosyasinda saklaniyor? xml denen teknoloji verileri, hele de bu türden verileri saklamak icin icat edilmemistir ki! xml'i bir mucize olarak ele almak ve veritabani niyetine kullanmak nasil bir mantigin urunudur?

bunun yaninda, eger adalet bakanliginin kaslı bir server alacak parası yoksa sırf su adalet sisteminin hızlanması icin arkadaslardan, tanidiklardan bagis toplamaya baslayalim mi?

0
yilmaz
herhalde baya az dava çözüme ulaşmışki db parası vermiyelim demişler. 500kb XML ile işlerini çözmüşler :D
0
zekeriya_akyildiz
yok daha neler .DAT dosyasında verileri saklayıp DOS altından işlem yapsalardı ha bu arada DBaseIII+ abondonware olmamışmıydı böyle bieşeyler kullansınlar bari :P

Manyak bir sistem kurmak istiyosun, aşırı güvenlı olsun diyosun ama verileri DB de değilde TXT de saklıyosun, Bravo bu aklı tebrik ediyorum.
0
FZ
Havalar serinlemişti biraz halbuki... yine de sıcaklar etkisini gösteriyor olsa gerek yurdun muhtelif yerlerinde.

Ya da ben çok kötü bir editörüm, bir mevzuyu doğru dürüst aktaramıyorum.

Adalet Bakanlığı için geliştirilen sistemlerde veritabanı, vs. gibi teknolojilerin kullanılmadığını nereden çıkardınız? Bununla ilgili bir miktar detay vardı, ayrıcan verilen adreslerde de anlatılıyordu, dikkatlice okudunuz mu?

Söz konusu sistem bağlamında geliştirilmiş uygulamalardan sadece birinden de bahsettik, kişisel kullanım amaçlı, acaba kafaları o mu karıştırdı? Kişisel bilgisayarlarda kullanılmak üzere dilekçe kayıtlarını filan hazırlamak maksadı ile geliştirilmiş basit bir Java programı, veriyi de XML olarak bilgisayarınızda tutuyor. Yani misal OpenOffice.org ile hazırladığınız yazıların, dilekçelerin, vs. makinanızda sıkıştırılmış XML olarak tutulması gibi.

Bahsedilen güvenlik önlemleri avukatların kişisel bilgisayarlarındaki XML ya da her ne ise o dilekçe dosyaları ile değil Adalet Bakanlığı'nın kendi bünyesindeki sunucularda tutulan verilerle ilgili diye algıladım ben, aksini algılamamızı gerektiren bir cümle var mı aktarılan yazılarda?
0
FZ
Sizce XML neden icat edilmiştir? İyi mi ya da kötü demiyorum, kullanım amaçlarından biri nedir diye soruyorum. Misal OpenOffice.org neden düz yazı verisi dahil olmak üzere tüm uygulamalarının verilerini XML tabanlı metin dosyaları olarak saklamaktadır? "Bu tür" veri derken kast ettiğiniz nedir? Yanlış anlamaya bu kadar müsait şekilde mi aktardım ben haberi acaba, ondan şüphe etmeye başladım ciddi ciddi.
0
aerdem
Bu konuda bir yanlış anlama var sanırım. Avukatların UYAP'te hesabı olmadığı için UYAP a giremiyorlar. Fakat kendileri ile ilgili bilgileri ayrı bir program kullanarak XML formatında kaydedip bunu UYAP kullanıcısına veriyorlar. UYAP kullanıcısı da XML dosyasındaki verileri UYAP veritabanına aktarıyor. Yanlış anlaşılma düzelirse daha sağlıklı yorumlar yapılabilir herhalde.
0
FZ
Nihayet konuyu bilen uzman hukukçu arkadaşımız ortama teşrif etti de bizi aydınlattı! :)

"Avukat bunu UYAP kullanıcısına veriyor" derken yani o UYAP kullanıcısı Adalet B. personeli mi oluyor? Eğer öyle ise nasıl veriyor, yani o Java programı ile oluşturduğu dosyayı e-posta ile mi yolluyor, başka yöntemle mi? Söz konusu Java programından ötürü bazı aksaklıklar yaşandığı doğru mu? Ayrıca hayatın anlamı nedir?
0
bm
Iyi de o tanitim URL'indeki menu cikmiyor burada galiba (firefox/linux). Ne var orada baska?
0
007
IE yardımıyla hemencecik bir site ağacını çıkarayım göründüğü kadarıyla:
=Başkanlığımız=
-Görev ve yetkileri(gorev.htm)
-İdari Şema(isema.htm)
-Genelgeler(genel.htm)
=UYAP=
-UYAP Tanıtımı(tanitim.htm)
-UYAP Sunumu(sunum.htm)
-Uyap Afişleri(uyapafis.htm)
-Basında UYAP(basindan.htm)
-UYAP'tan Haberler(uyaptan.htm)
=Çalışmalarımız=
-Yazılım Çalışmaları(yazilimca.htm)
-Donanım Çalışmaları(donanim.htm)
-Yapısal Kablolama(yapisalkablolama.htm)
-Eğitim Çalışmalarımız(egtuyap.htm)
-Diğer Çalışmalarımız(ortak.htm)
=Adalet Bakanlığı= (http://www.adalet.gov.tr)

Boşuna yazdım gibi, hiç ilginç bir şey yok :)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Çocuğa devlet böyle mi öğretilir?

FZ

Tarih Vakfı ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2002'nin Mayıs ayından beri yürütülen 'Ders Kitaplarında İnsan Hakları Projesi' kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na sunulmak üzere bir rapor hazırlandı. Tarih Vakfı Başkanı Orhan Silier, incelemeye katılan hukukçuların ders kitaplarını 'ayıplı mal' olarak nitelediğini belirterek değişim sürecinin yavaş ilerlediğini, kitapların değişiminin 2009'u bulacağını söyledi.

Kendi Siteni Kendin Kapat

anonim

Birçok siteye Türkiye'den erişimin yasaklanması gün geçtikçe daha çok internet kullanıcısını rahatsız ediyor. Bu konuda daha fazla kişiyi bilinçlendirmek amaçlı başlatılan bir kampanya ile herkes kendi sitesini kendisi kapatıyor. 20 Ağustos Çarşamba gününe kadar sürecek kampanya detaylarına buradan ulaşılabilir.

Türkiye´de Bilim Teknoloji ve İnsani Gelişme Düzeyi

FZ

Gerçek bilimin değeri hatta göstergesi, kanımca, ondan türetilebilen buluş ve ürünlerdir. G.W.Leibniz

``Bu yazı Türkiye’de bilim ve teknoloji politikalarının hazırlanması, uygulanması ve ARGE çalışmaları konusunda atılan adımların kısa bir özetini çıkarmak, bununla ilişkili olarak Türkiye adresli (çıkışlı değil) bilimsel yayın sayısındaki artışa ilişkin son günlerdeki tartışmaları Türk insanının gelişimi ile ilişkilendirerek irdelemek için hazırlanmıştır. Burada anahtar sözcük "insan gelişimi"dir.

... Üstelik toplam yayın sayısında sağlanan bu artışa karşın ortalama atıf sayısının düşmesi (yayın sayıları Türkiye’nin altında olup ta atıf sayıları Türkiye’nin üstünde hatta iki katı olan ülkelerin sayısı azımsanmayacak düzeyde) ve etki faktörünün hemen hemen sabit kalması (bkz., CBT 832), aşağıda da gösterileceği üzere, yapılan yayınların kaliteden ödün verilerek, endüstri ve üretimden kopuk, genelde ünvan ve parasal ödül alma amaçlarına yönelik olduğunun önemli bir göstergesi.

... Küçük örneklemelerle yapılan çalışmalar bu yayınların ne değerde olduğunu ortaya koymakta. Örneğin, (elektrik, elektronik, haberleşme, bilgisayar ve benzeri dalları içeren) bilişim teknolojileri ve uygulamaları alanlarında uluslararası saygın dergilerin başında ABD’de basılan IEEE, İngiltere’de basılan IEE dergileri gelmekte. Bu dergilerde basılan Türkiye adresli toplam yayın sayısı son on yılda ortalama 50 civarında (bu 50 yayının da ortalama % 60’ı sadece Türk yazarlarınca, % 40’ı ise yurt dışı ortaklıklarla gerçeklenmekte). Gelişmiş ülkelerde istihdamın % 50'sinden fazlasını yaratan böyle bir alandaki yayınlarımızın toplamın sadece % 0.5 oluşturması çok düşündürücü ve yayınlarımızın ne kadar ülke gereksinimlerinden kopuk olduğunun iyi bir göstergesi.´´

Prof. Dr. Levent Sevgi ve Prof. Dr. Nejat İnce tarafından yazılmış olan bu önemli makalenin tam metnine buradan erişebilirsiniz.

Kaynak: Cumhuriyet Bilim Teknik, 24 Ocak 2004, Sayı: 879

Bu Cuma OOXML'e Hayır Deme Şansı!

zekzekus

Bu haberde bahsedilen OOXML konusu ile ilgili olarak, Özgürlükiçin.com e-posta listesine atılan bir mesaja dikkat çekelim:

Kafa Kırmak İster misiniz Gençler !!!

mambo

Hani burası Türkiye'ye her şeyin suyunun çıktığı yer. 5-6 aydır dumur içersindeyim yaşadığım semtte (ki nezih aile semti olarak bilinir) uyuşturucu almış başını öyle bi yürümüş ki sokakta yürürken kendimi Harlem'de zannetmeye başladım.

Daha önce sokakta gördüğüm tipler şu anda torbacı (yani satıcı), esrar kullanımı 15-16 yaşlarına kadar düşmüş. Esrar temin etmesi sadece 5 dakika sürüyor. İşin ilginç tarafı bu olayın polisler de biliyor fakat bişey yapamıyorlar ya da yapmıyorlar.