Gelecek A.Ş.'den Her İhtiyaca Yönelik Kolay Linux

0
anonim
Gelecek Desktop Vision

Gelecek A.Ş.'nin son ürünü Gelecek Desktop Vision, son yıllarda hızla değişen ve gelişen donanımlara, buna bağlı olarak ortaya çıkan ürünlere büyük bir uyumlukla çalışan ve diğer yandan yazılımlarda meydana gelen değişikliklere ve farklılıklara uyum sağlamış ayrıca tüm bunları çok modern, çok gelişmiş bir arayüzle (2 ve 3 boyutlu) ve kolaylıkla son kullanıcıya desteğiyle birlikte ulaştırmaktadır.
Güncel donanımlarınızı daha yüksek tanıma özelliği ile sorunsuz kullanmanıza yardım eder. Tek veya çift çekirdekli her türlü hızdaki işlemcilerine sahip her makinede performanslı şekilde çalışır, özel donanım gerektirmez.

Diğer ofis belgelerinizi açabilen son sürüm ofis yazılımı entegredir. Ofis yazılımı son kullanıcıların sürekli kullanabilecekleri bir ortam sunar. Diğer Ofis yazılımlarıyla uyumludur.

En son ve güncel yazılımlara sahiptir.. OpenOffice 2.0, Firefox 2, Msn, Skype, Mplayer.. gibi.

Plugin destegi ile tüm dosya formatlarını destekleyebilme özelliği sahiptir. mp3, mpeg4, avi, qt, mov, wav, wmv, wma, exe, xls, doc, ppt gibi uzantılarla sorusuz ve otomatik çalışır.

Bazı windows programlarınızı çalıştırma desteği sahiptir. Bu işletim sistemi için üretilmiş bazı programları örneğin Photoshop, Word, Quake, Doom...

Hem çalısan, hem kurulan özelliklere sahip olduğundan dolayı bu cd çöken işletim sistemlerinde cankurtaran olarak da kullanılabilir.

Hızlı kurulum ile zamandan tasarruf yaklaşık 5 dakikada kurulum yapabilme imkanı. İki amaçlı tek cd. Pro sürümü ile elde edilen ikinci cd içinde ek olarak iki ve üç boyutlu oyunlar ve programlar, genel amaçlı uygulamalar ile çalışmalarınıza daha büyük zenginlik sağlayacaktır.

Kullanımı kolaylaştırmak için alıştığınız işletim sistemlerine temalar araclığıyla benzetme olanağı. sahiptir.

Geliştirilmiş arayüz ve eklentiler yoluyla çok kolay bir şekilde sistemi kullanma olanağı. Sistemdeki grafik kartına bağlı olarak üç boyutlu (3D) desktop kullanma olanağı sağlar.

Tüm bunların aynında kurumsal olarak şirketlere teknik destek ve eğitim ya da son kullanıcılara telefon ve e.posta desteği bir paket olarak sunulmaktadır. Ayrıca yine bu ürünle ilk defa markalı ve oem olarak yerel veya Türkiye çapında bilgisayar üreticilere sunulan imkan ile markaya veya üreticiye özel logo ve resimler ürüne eklenerek bir işletim sistemi üretme hizmetide sunulmaktadır.


Diğer Yüksek Çözünürlüklü Ekran Görüntüleri için bakınız:

http://www.gelecek.com.tr/index.php?m0=1&m1=7&m2=62

Görüşler

0
sefalet
3D masaüstü için ne kullanılıyor acaba?
0
tolgacakiroglu
http://www.gelecek.com.tr/img/gdvision/GDVision27.png
0
boreas
Sitesinde indirmek için gerekli yansı adresini bulamadım belirtilmesi gerekmez miydi ? Yoksa benmi göremiyorum ?
0
Betelgeuse
Ben de baktım ama bulamadım. indirilebilecek bir link bilen varsa söyleyebilir mi? Merak ettim, bir denemek isterim...

0
mturker
http://shop.gelecek.com.tr/urun.php?prdctg=1 adresinde 29 YTL olarak satılıyor, bir de aynı yerde Gelecek Desktop Express diye birşey var, onun fiyatı da 34,90 YTL . İndirilecek bir yer ben de bulamadım.

0
atlantis
Ticari mantıkla ilerledikleri için download adresi vermiyorlar kaç sürümdür. Umarım bu yoldan bir gün dönerler...
0
zekzekus
Bildiğim kadarı ile Gelecek A.Ş. ticari bir kuruluş. Yolları çokda garip değil yani. Özgür/Açık Kaynak Kodlu yazılım ille de bedava olmak zorunda değil ki.
0
onurulgen
E bu durumda GPL oldugu icin biri satin aldiktan sonra eMule'e atabilir di mi? :D
0
towsonu2003
evet
0
yetgin2
Kaynak kodunu mu, binary dosyalarını mı? Legal olarak tabii.
0
Challenger
Eğer GPL ise sadece kaynak kodu. Binary' i istemiyorlarsa vermezler. Ama siz isterseniz GPL'li kaynak kodu derleyerek başka bir isim altında dağıtabilirsiniz. Red Hat Enterprise - CentOS örneğinde olduğu gibi.
0
bio
Dagitimdaki butun yazilimlar GPL olmak zorunda degil.
0
towsonu2003
pardon da, buyurlerse bu sirkete Microsoft dava acar rahatca:
http://www.gelecek.com.tr/img/gdvision/kres/GDVision17.png

eh yani... haketmiyor diiller...
0
koraypeksayar
O kadar da ciddi değil bence.

Her deneyimli kullanıcı aynı menüleri kendi temasını geliştirip kullanabilir/başkasına kullanım için sunabilir.

Daha iyi bir örnek var. openSUSE 10.2'de varsayılan K-Menü'sü o xP'nin $tart/stop menüsüne benziyor ama biraz düşünüp yanyana, üstüne imleçle gelindiğinde kendiliğinden değişen 4'lü menü sistemi yapmışlar. Diğer dağıtımlarda da olabilir tabii. (Kullanımı ilk bakıldığında zor gibi olsa da, alışınca kolay oluyor. Denemeye değer.)
0
koraypeksayar
Alışmış Windows kullanıcıları KDE masaüstümü gördüklerinde tepkileri "Başlat menüsü nerde ?" diye soruyorlar ?

Ben de "Yok. K-Menüsü var" dyince cevap "Ben kullanamam o zaman" oluyor...

Bir de bazı "Windows sistem admin"leri KDE ve Gnome masaüstü sistemleri için "Ne garip birşey bu böyle" diyorlar ki içler acısı. Buna cevap olarak "İlla ki sol allta BAŞLAT mı yazacak ?" deyince cevap veremiyorlar.

Abartılı gelecektir, komik ama gerçek.

Ha gayret, biraz daha zeka... Başarabilirsiniz Windows masaüstü bağımlıları !
0
anonim
Eskiden Gelecek Linux Fedora tabanlı olurdu.
Bu seferki PC Linux OS'a benziyor.
0
yilmaz
open office 34 ytl imiş.
http://www.gelecek.com.tr/index.php?m0=1&m1=7&m2=54
0
tekrei
OpenOffice'e ek bir şeyler yapmışlar herhalde, yoksa neden 34 YTL verip alayım :S Aynı dağıtımı OpenOffice'in ana sitesinden indiririm.
0
conan
Windows'un taklidini yapmak ve o kötü görünüşlü arabirimi kullanıcıya iyi birşeymiş gibi sunmak zihniyetini ASLA anlayamıyorum! Git kendine özel birşeyler yap, insanlara farklı birşey sun ki ben de parasını verip almayı isteyeyim. Ama yok, illa taklit illa taklit....
0
vkonur
bu taklit lafini anlamiyorum windows vista macosx in taklidini yapamasin diye steven jobs kendi urun lansmanini erteledi.
bugun vista veya xp de olanlarin hepsi ms in kendi var ettigi seylermi sanki. hatta bununla ilgili akillica yazilmis bir yergi okumustum gecenlerde. vista macos taklidi degil onun gadet dedigini vista widget diyor, o aramayi sag uste yapiyor vista ise sag altta gibi devam edip vista kesinlikle macos taklidi degildir..seklinde bitiyordu.
0
koraypeksayar
Windows'un arabirimi ezelden beri özgün değil ki zaten...

Ha keza eski MacOS'un da

Apple Xerox'tan para verip aldı ilk arabirimini. Sonra M$ gördü fikri (ç)aldı. Bu döngü MS - Apple arasında böyle devam etti. (Bkz.: Pirates Of Silicon Valley, wikipedia, genel popüler PC tarihiyle ilgili tüm kaynaklar)

Olan özgün ticari rakiplere oldu. Örn: OS/2 Warp.

Neyse elimizdeki Linux gibi xBSD gibi nimetlere şükür :)
0
majesty
Gelecek de böyle bir şey sunuyor, isteyene...
0
alpera
Bu haber için yapılan yorumlar esasında Türkiye'de açık kaynakla ilgili neden bi şeyler yapılamadığının kaynağını çok açık ve net ortaya koyuyor.

Gözüken o ki bizler bazı kavramları hala ticari gerçekler içinde değerlendiremiyor, hala kendi sığ görüşlerimizi bu tip ürünleri değerlendirmek için yeterli görüyoruz.

Bu ürün esasen Linux'un Türkiye'de son kullanıcıya inmesi naoktasında çok faydalı olacaktır. Yiğidi öldür hakkını ver; MS'in günümüzde kendi adına yaptığı en iyi iş son kullanıcıyı kendi sunduğu kullanım sistemine alıştırmak oldu. Bugün dünyada kullanılan tüm işlemciler üstünde MS sistemlerin payı %6 dır. (kaynak:intel Corp). Ancak şu değişmeyen bir gerçektir ki son kullanıcılar desktop os denildiği zaman MS Windows'u bilir. Bu noktada insanları MS''ten kurtarmak istiyorsanız onların yolunu bir müddet takip etmek zorundasınız.

Bence Çin, Tayvan ve Kore gibi ülkelerin taklitçilik olarak nitelendirip kızdığınız işi yaparak geldikleri noktayı iyice bir inceleyin. Bugün taklit ederek başladığınız iş ile yarın teknoloji üretir hale gelmeniz çok mümkün. MS kullanıcı alışkanlıklarının taklit edilmesi bir çok kullanıcının Linux'a geçmesi için fırsat yaratabilir. Şu sözüde unutmayalım; "en zor değişen şey alışkanlıklardır"

Bu ürün ile ilgili benim itiraz ettiğim nokta ise Ali Kızıl'ında bahsettiği bir Türk firmasının taklit edilmesi ve bu firmanın yarattığı piyasaya göz dikilmesi. Gelecek Türkiye'de kurulan ilk Linux firması ve bugün geldiği noktada bir başka Türk firmasını taklit edecek ve bunuda beceremeyecek kadar kötü bir duruma gelmiş olması. Gelecek belkide kendi beceremedikleri işi beceren bir firmaya çelme takar duruma gelmiş.

Sözün özü; yapılan iş ticari olarak ve Linux'a hizmet açısından doğru olsada Ali Kızıl'ın bahsettiği ve benim burda tekrarlama gereği duymadığım tüm sebebler nedeni ile ticareten etik olmayan ve Gelecek firmasına uzun vadede bir şeyler kazandıracağına inanmadığım bir iş olmuş.

Bence Datron firmasının verdiği notebooklar ile dağıtılan ve 7*8 telefon desteği hizmeti verilen Armador'un ürününü görün ve Gelecek firmasının yaptığı ürünü bu iki ürün arasındaki kıyaslamayı yaparak değerlendirin.

Birde burda yorum yapan arkadaşlara inceleme yapmadan ve bilgi sahibi olmadan değerlendirme yapmamalarını ve yorum yazmamalarını tavsiye ederim. Lütfen Ali Kızıl ve Koray Peksayar gibi donanımlı ve bilgili arkadaşlar bişeyler karalasında bizde okumaya değer birşeyler görelim.
0
conan
Konuda kalarak cevap vereyim...

> MS'in günümüzde kendi adına yaptığı en iyi iş son kullanıcıyı kendi sunduğu kullanım sistemine alıştırmak oldu

MS'un en iyi yaptigi is pazarlamadir. Kendine alistirma da dediginiz sey de buradan ote gelir. Gelecek AS'nin "pazar payina" bakarsak MS'un en iyi yaptigi seyi pek de taklit edemedigini goruyoruz. Yani pazarlamayi.

MS grafik arabirim konusunda ise bir faciadir. Faciayi ornek alarak o yolda ilerlerseniz (desktop goruntulerinden de anladigimiz uzere Gelecek bunu yapiyor...) sonunuz da facia olacaktir.

Bugun sizin "son kullanici" diye tarif ettiginiz kisilerin M$ kullanma nedeni basittir. Dayatma, zorlama, baska secenegi olmama, yani tekel. Tekeli tekele benzeyerek yikamazsiniz. Tekeli degisik bir sey vererek yikarsiniz. Bunun en guzel ornegini Harf Devriminde gorebilirsiniz. (1 Kasim 1928)

Ayrica Vista piyasada oldukca yenidir; denenmis, kanitlanmis, iyi bir arabirim degildir, dolayisiyla bu noktada Gelecek A.S.nin yaptigi kullanicilarin aliskanliklarini taklit etmek degildir! Olsa olsa benim gozumde Vista'ya benzeyen bi arabirim yaratalim, aha bu da vista, bu da vista diyerek M$ pazarlama taktiginin yarattigi satis dalgasinin ucuna takilarak urun satmaktir. (Ticari sirkettir, yaptigi sey sirketin sagligi icin kotudur demiyorum dikkat edin...)

---------------------
Bu cizginin altinda sizinle beraber yazdigim yorumla alakasiz olan seylerinize cevap vereyim biraz da, hazir vaktim varken.

>Bence Çin, Tayvan ve Kore gibi ülkelerin taklitçilik olarak nitelendirip kızdığınız işi yaparak geldikleri noktayı iyice bir inceleyin...

Iyice inceledim... Bir sey goremedim. :| Hangi teknolojiyi YARATMISLAR soyler misiniz? Bana teknoloji uretmenin tanimini yapar misiniz? Verilen kriterlere gore çip entegre devre basmak mı? Dünyanın en ucuz (Köleden bir adim yukarida) insan gücü sayesinde teknoloji devlerinin cizdigi semalari ucuza maletmek mi? Sizin için Turkiye teknoloji vizyonu bundan mi ibaret? Bence degil.

> Şu sözüde unutmayalım; "en zor değişen şey alışkanlıklardır"
En zor sey tekeli kirmaktir. Kullanicilar Linux'u aliskanliklari yuzunden secmezler. Kullanicilar Linux'u bilinclenince secerler. O yuzden taklit yerine bilinclendir. Daha guzel bir sey sun, insanlarin "neden daha guzeli secmeleri gerektigini" anlat. Yoksa MS oyle yapmis basarili olmus, insanlari kendine cekmis, biz de oyle yapalim bi 40 seneye belki taklitten kurtuluruz masali 1995-2003 yillari arasinda kaldi. Dediginiz dogru olsaydi bugun Ubuntu yerine Lindows (ya da ismi suanda neyse o) distrowatch'in basina otururdu...

> Birde burda yorum yapan arkadaşlara inceleme yapmadan ve bilgi sahibi olmadan değerlendirme yapmamalarını ve yorum yazmamalarını tavsiye ederim.

Dikkatinizi cekiyorum cok sevgili "son kullanicilariniz" da su cumlenize gore asla feedback veremiyecek size kalsa :) Cunku cogunun bu konulardaki bilgi seviyesi sizin kriterlerinize pek uymuyor. ;)
0
alpera
Pazarlama konusu bahsettiğiniz sonucu doğurmuştur. Bu gayet doğru bir tespit olmuş ki bence bu bilinen bir şey. Piyasada şu anda son kullanıcıya Linux masaüstü işletim sistemi satan, destek veren kaç firma var bence bir bakın. Bu taklit ürünler sayesinde kaç kişi Linux ile tanışmış bunada bir bakın derim.

Chip OS adında bir dağıtım var ortada tamamen MS Windows XP arayüzüne sahip ve gayet güzel çalışıyor. Bu dağıtım kaç insana ücretsiz gitti kaç insan bununla linux a başlangıç yaptı bilseniz bence yorumunuz bu kadar sert olmazdı.

Türkiye'de linux ve açık kaynak kullanımının artması için bilinçlenme çok önemli, ancak unutmayınki insanları linux a çekmek için önünüzde aşmanız gereken büyük bir engel olarak duran alışkanlıklar var. Ben MS kullanmıyorum her işimide rahatlıkla yapıyorum, ama benim kullandığım masaüstüne bakan ve hayatında linux kullanmamış birisi asla linux kullanmak istemiyor. Bu örneklemelere fazla girmeyeceğim. Sizde bu konuda gayet güzel bir örnek vermişsiniz.

Türkiye'de bilgisayarla tanışanların ilk gördüğü şey MS ne yazık ki. Bunu kırmanın yolları konusunda ayrılık yaşasakta amaç aynı. Fazla uzatmayayım Gelecek'in yaptığı işi daha güzel yapmasını isterdim ama KDE, Kbfx, XGL ve daha pek çok varolan uygulama ile göz boyama yolunu seçmişler.

Dün televizyon taklidi yapan Vestel bugün anakart tasarlayıp İntel ODM'i olarak notebook üretiyor. Biz ne yazık ki teknolojide geride kaldık, bunu aşmak için yapılmışları örnek alıp, kullanıp yeni tasarımlar yaparak ilerleyebilir veya her seferinde Amerika'yı yeniden keşfedebiliriz.

Bu iki yolda birilerine hitap eder. İdealist yaklaşımlar güzel ama her zaman sonuca götürmüyor. Türkiye'nin ticari gerçeklerini göz ardı etmemek lazım, dünyada ticari olarak başarısız birçok MS taklidi olabilir ama bunu gelip Türkiye'ye uyarlamakta hata olur. Bugün Türkiye'de birileri (armador) çıkıp bir yılda 30.000 tane linux lisansı satıyorsa ve bunu sizin beğenmediğiniz metotla ürettiği ürünle yapıyorsa sizin beğenmediğiniz yollar sonuç veriyor demektir.

Amacım fikirlerinizi çürütmek veya fikirlerim konusunda baskınlık kurmak değil, ticari olarak bu işe para harcayıp onlarca insana iş vererek açık kaynak kodlu teknolojiler üzerinden para kazanan firmalara destek olunmasıdır. Bu örnekleri sadece bu firmaları bilesiniz ve ne yaptıkları hakkında fikir sahibi olasınız diye verdim. Bu firmlara destek olalım ancak Gelecek Desktop Vision gibi en ufak bir inovasyon içermeyen tüketiciyi kandırmaya yönelik, zaten dar olan pazarı doğru dürüst çalışan firmalar için iyice zorlaştıran firmalarada sesimizi çıkaralım. Geçmişi parlak, geleceği karanlık Gelecek A.Ş. para kazanmak için çakallık yapmayı mübah saymışsa bize kınamak düşer.

Cevabınız için teşekkürler, yazdıklarımı kişisel olarak değerlendirmeyin lütfen.
0
smallishzulu
Armador Bilişim 2005 yılında "Kolay Linux" sloganıyla Armador Linux'u duyurdu ve 2006 yılında CHIP dergisinde CHIP

OS adı ile ve Datron, Crea Pegasus gibi önde gelen yerel OEM üreticileri ile ürününü verdi/sattı. (Detay için

bakınız: http://www.armadorbilisim.com/index.php?option=com_content&task=view&id=33&Itemid=55 )

Gelecek A.Ş. firmasının, Armador'un ürününü taklit ederek hatta sloganlarını bile aynı kullanarak benzer bir ürün

çıkarması iş ahlakı bakımından son derece uygunsuzdur. Neden mi ?

Düşününki bir firma piyasadaki son kullanıcı beklentileri görerek AR-GE faaliyetlerinde, pazarlama faaliyetlerinde

bulunmuş ve OEM üreticileri ile belli bir noktaya gelerek açık kaynak kodlu bir ürünü bilinir ve satar hale

getirmiş. OEM üreticilerine Microsoft'a alternatif ürün sunmuş. Hem bu firma harcadığı emeğe karşılık para

kazanmaya başlamış, hem de sosyal bir misyonu yerine getirmiş. Bu firma kurbanımız "Armador".

Başka bir firma, çakal kurt, verilen emeği göz ardı ederek bu işte para var mantığıyla çok çok benzer bir ürün

yapmış. Ürünü piyasada tutturan sloganları bile kullanmış. Oh ne ala, minimum efor, maksimum kar.

Şimdi bazılarınız rekabetin doğasında bu var diyecekesiniz di mi? Malesef ülkemizde rekabet anlayışı hep yıkıcı bir

politika üzerine kurulu. "Armador A ürününü yapıyor, ben de A ürününü yapayım. Daha ucuza vereyim." Bakın bu

politika son derece yanlış, çünkü:

1) Siz aynı ürünü yaparak, fiyatı kırmış oluyorsunuz. Karşı firmada fiyatını kırarsa, bu işten kim karlı çıkar: OEM

üretici. Unutmadan belirtim minimum eforu harcayan çakal kurt bu durumdan daha az etkilenir.
2) OEM üreticiler hızlıca fiyatların indiğini görünce, size ve ürüne vereceği değer de azalacaktır. Ürünü

sorgulamaya başlayacaktır.
3) Fiyatı kırdınız, OEM üreticiler sizi seçti. Tebrikler, ülkemizde AR-GE çalışması yapan bir firmayı öldürdünüz.

Artık karşınızda örnek alabileceğiniz bir model de yok.
4) Ama artık piyasadaki tek ürün oldunuz. Hemen sevinmeyin; baştan emek harcamadığınız AR-GE tabanınızdaki

eksiklikler, sizi piyasadan gelen beklentiler ile dibe çökertir. Kim kazandı: Microsoft

Bunu yoğun eleştirileri okuyanlardan, AR-GE çalışmaları yaptıklarına değin itirazlar gelebilir. Arkadaşlar AR-GE

çalışması demek;

1) Mandriva 2006'yı alıp üzerine KBFX kurmak değil,
2) Arka plan resmini Vista yapmak değil,
3) Superkaramba ile can canlı süslemek değil,
4) XGL yüklemek değil,
5) Control Center'ı KControl'ü Türkçeleştirmek hiç değil,

AR-GE demek;

1) Windows XP deki gibi başlat menüsünü sıfırdan yazmaktır,
2) Bilgisayarımı, Ağ Komşularını, Denetim Masasını sıfırdan yazarak Windows'a göre "Kolay Linux" olarak

mimikleştirmektir,
3) XGL'deki Video problemleri çözmektir,
4) Donanım tanıma alt yapısını kuvvetlendirmektir,
5) Sıfırdan bir kurulum sihirbazı yazarak "5 Dakikada" kurmaktır,
6) Müşteri hizmet ayağını oluşturarak "Her zaman güncel" tutmaktır,

vs. vs.

Sonuç olarak rekabet; benzer ürünü yapmak değil, daha iyisi yapmak ve pozitif eleştiri almak demektir. Bakkal

efendinin alacak verecek defterindeki gibi hesap kitap yapmayı bırakıp, marka güvenini korumak gerekir.

Yukardakinin hepimize akıl fikir vermesi dileklerimle,

Ali KIZIL - Chip Dergisi Linux Köşe Yazarı

(Pls: Söz hakkı doğanlar istedikleri kadar karalayıp çizebilirler, cevap vermeyi düşünmüyorum. )
0
koraypeksayar
Süper !

Ali bey, öncelikle kızmanıza, önceden cevap vermeyeceğinizi söylemenize gerek yok.

O KDE temasını, kendi geliştirdikleri bileşenleri ve diğer unsurları illa ki GPL'le dağıtmaları gibi bir zorunluluk yok.

Ama GPL lisanslı bir dağıtım çıkarırken de lisansın getirdikleri/götürdükleri masaya yatırılıp konuşulmalı.

Türkiye'nin durumu hakkında çok haklısınız, açık pazar, serbest ticaret vs terimlerini kulağı yerine başka uzuvlarıyla duyup başka uzuvlarıyla yorumlayan çok firma var.

Sonuçta , bu zihniyet açık yazılıma bulaştığında kavram "benim Linux'um, senin Linux'unu döver" şekline girer ve bu da hoş olmaz. Dolayısıyla dağıtım konusu Ar-Ge konusu değildir.

Bunu yazmaktaki amacım hiçbir firmanın tarafını tutmak değil. Benim de faaliyet gösterdiğim bir firmam var ve tek başıma oturup kendi dağıtımımı çıkaracak teknik bilgiye sahibim. Ama bunu yapmam.

Şimdi durun da düşünün, ticari amaçla bir dağıtım çıkartmak Türkiye'de ne derecede mantıklı ? Zaten ticari olmayan bir sürü dağıtım var. Hepsi de aynı şartlarda i18n (yerelleştirme) dosyalarına sahip. Hepsi de 3 aşağı beş yukarı aynı yazılımları içeriyor.

Ne yaparım ? Bir sürü dağıtım var ve bunlardan birini alırım, müşterime kurarım, gerekli ayarlarını yaparım, özel çözümünü sunarım, vs...

Önemli olan iş modeli... Bu noktada ben çok mu başarılıyım modelimde ? Hayır değilim.. Sebep ? Firmaların müşterileri markalara bağlama çabası.

Tam tersi yönden yaklaşırsak, bir firma bir dağıtım çıkartıp da bir özelliğini unuttuğunda müşteri için bitmiştir. "Bizde o yok" cevabını verir marka... Müşteri markaya alıştırılmıştır ve başka bir marka arayışına başlar ve bu döngü böyle sürer gider...

Halbuki kendi gereksinimini karşılayacak çözümü üretebilecek ama markası ya da dağıtımı olmayan bir sürü firma, firmayı da geçelim, bir çok kişi vardır...

İşte bu yüzden özgür yazılımı paketleyip markalaştırmak, bizim yaygın bilişim firması zihniyeti olduğu sürece, tehlikelidir...

Saygılar
0
smallishzulu
Koray Bey,

Öncelikle cevap yazmayacağımı belirttiğim halde, neden cevap yazdığımı vurgulayayım. Malesef cevap yazmama niyetim, siz tarafından yanlış anlaşılmış. Demek ki, başka okurlar tarafından da yanlış anlaşılabilir ve/veya yönlendirilebilir.

Gündem konusundaki üzücü ve can sıkıcı durum, markalaşmış bir firmanın inovasyon yapmışcasına haber duyurmasıdır. Tabi ki bu bende bir tepki olarak kızgınlık yaratmıştır ama cevap yazmamam bunla alakalı değildir. Neden, içinde bulunduğum faaliyetlerden dolayı zamanımın dar oluşudur.

Size özelleştirilmiş bir dağıtımın markalaştırılarak, satılması konusunda katılmıyorum. Kendi cephenizden bilişim kullanıcılarını ele aldığınızda, haklı olduğunuz yanılgısına düşebilirsiniz.

Size şunu söyleyebilirim, son kullanıcıların 90%'ı dahi Windows işletim sistemini kendisi kuramıyor (Kaynak: Intel). Türkiyedeki 8%'lik Linux bilişim okur yazarına destek vermeden Linux'u yaygınlaştıramaz ve kullandırtamazsınız (Kaynak: IDC).

Bir marka olmalıki en basit anlamda; AR-GE yaparak TOSSAD raporlarındaki kullanıcı taleplerine eğilebilsin, telefon açtığında destek verebilsin. Şu noktada kaynak kod dağıtılmış, GPL olmuş olmamışı konuşmanın bir anlamı yok.

Size markalaşmanın ciddiyetini daha iyi vurguluycak bir iki örnek vermek de isterim:

1) Armador, Mandriva dağıtımını alıp üzerine AR-GE çalışmalarıyla Windows mimikleştirmesi yaparak Datron, Crea, Pegasus gibi üreticilerin Low-End ürünlerinde Linux kolunu açmıştır. Bu firmalara 12x7 telefon desteği sağlamıştır. Yaklaşık 35.000 kopya dağıtmıştır. Ve bu bir kar modelidir. (Kaynak: Armador, 2006 - 3. Çeyrek)

2) Eczacılar, bir e-devlet uygulamasında MS JScript kullanıdığı için Windows+IE haricinde bir çözüm bulamadığından Windows satın almak zorunda kalmıştır. Bazıları Linux'da alternatif çözümleri markalaşmış firmalardan öğrenerek, Linux'a geçmiştir.

3) Beko Low-End ürünlerinde Pardus kullanmak isteyip, destek alamadığında Windows'a yönelmiştir. Destek veren bir marka olduğunda, ulaşılacak kitleyi bir düşünün.

4) Ne kadar kızsamda Gelecek A.Ş. olmadan, Linux bu kadar duyulabilir miydi?

Ülkemiz zengin bir kaynağa sahip değil. Öyleki bazı bilişim faaliyetleri Bill Gates'in Türkiye ziyaretlerinde planlanmakta. Yarın öbürsü gün askeriye bir çözüm arayışına girdiğinde, sizden benden değil, konusunda uzman bir markadan destek almak isteyecektir.

Alanı dar olan bir pazarda markayı ayakta tutmak ve savunmak, bence bir görevdir. Bu hem ülke sermayesi için, hem de bilişim bağımsızlığı için önemlidir.

En içten dileklerimle,
Ali KIZIL
0
koraypeksayar
Benim kastim sizin düşüncelerinizi yanlışlamak değildi...

Yazının bir bölümündeki bir olguyu genişletmekti.

Madem daha açık olmak gerekiyor özetleyeyim:

1-Destek:
Şu bir gerçek ki Linux dağıtımlarının hemen hemen hepsinde aynı uygulama yazılımları geliyor ve çoğunun hangi sürümünde hangi "bug"ların olduğu "bug tracker" sitelerinde açık açık yazılı. Hata kodları ve "backtrace" de (madem kıyaslama yapıyoruz. Gerçi pek anlamlı değil, biri elma biri muşmula) Windows uygulamalarına oranla tonla bilgi veriyor. Bu imkanlar elde varken ortalama İngilizce bilen, öğretileni öğrenebilen ve bilgisayar kullanabilen her birey Linux destek elemanı olabilir.

Yani: Destek yaygınlığı:

Linux ve benzeri özgür yazılımların, doğası gereği, desteği de açık destek elemanı da açıktır...

Kısaca bir uygulama çöktüğünde ne olduğunu çok daha rahat tespit ve tedavi edersiniz.

Destek devamlılığı:
Genel-geçer destek modelinde hatalar var. Kanunen yazılım desteğini yazılımı kuran, yani donanım sağlayıcısı yapmalıdır. Donanım sağlayıcısı bunu başka bir bünyeye ihale edebilir. Bu en çok tercih edilen modeldir. MS bile bu hizmeti ihale ediyor.

Püf nokta burası... İnsan faktörü ve müşteri değişkenliği... Her son kullanıcı potansiyel olarak sabırsızdır. Hemen sonuç bekler ve son derece haklıdır. Bu, destek ekibine yük demektir. Burada iş yükünü hafifletmenin sadece bir yolu var: Sadece merkezi destek ekibi kurmak değil, donanım sağlayıcısının ekibini de eğitmek.

2-Rakiplik / Baskınlık

Burada bir örnek: Virüs saldırılarından ve M$'un desteğinden bıkmış ciddi bir kuruluşa (Türkiye'nin en karlı şirketlerinden biri) "migration" için 2 yıl önce bir teklif sunmuştuk 3 ayrı firmadan oluşan bir "koalisyon" olarak. Sağolsunlar çok ciddiye aldılar. Burada bu destek modelini önerdik ve herkesin nefesi tutuldu. 2. toplantıda bütün departman müdürleri kendi arzularıyla evdeki makinelerine buldukları bir Linux dağıtımını kurmuş ve kurcalamış olduklarını söylediler. "Biz bu işe çok olumlu bakıyoruz" denildi.

Proje üst yönetime sunuldu. 1 ay sonra rapor geldi: "Herşey teknik olarak uygundur, destek modeli mükemmeldir, fakat finansal olarak sunulan hizmetin bir getirisi bulunmamaktadır" Sebep: Şirket "O" firmanın "premium partner"ıdır ve verilen teklifteki hizmet bedelleriyle eşite yakın oranda "O" firmadan lisans ve destek alınmaktadır...

3-"Size özelleştirilmiş bir dağıtımın markalaştırılarak, satılması konusunda katılmıyorum. Kendi cephenizden bilişim kullanıcılarını ele aldığınızda, haklı olduğunuz yanılgısına düşebilirsiniz.

Size şunu söyleyebilirim, son kullanıcıların 90%'ı dahi Windows işletim sistemini kendisi kuramıyor (Kaynak: Intel). Türkiyedeki 8%'lik Linux bilişim okur yazarına destek vermeden Linux'u yaygınlaştıramaz ve kullandırtamazsınız (Kaynak: IDC).

Bir marka olmalıki en basit anlamda; AR-GE yaparak TOSSAD raporlarındaki kullanıcı taleplerine eğilebilsin, telefon açtığında destek verebilsin. Şu noktada kaynak kod dağıtılmış, GPL olmuş olmamışı konuşmanın bir anlamı yok."

demişsiniz. Güzel bir nokta...

Daha da açık olacağım.

Ben kurumsal bünyelere kurulum yaparım ve genelde sunucu kurarım. Daha da özelleştirirsek en çok güvenlik duvarı kurarım. Bu firmalardan 2 yıldan önce problem raporu gelmez. Bu Linux'un kararlılığına bir örnek, aynı zamanda müşteriye duyulan saygı ve temiz çalışmaya da bir örnektir.

Yukarıda da bahsettim. Neden bir ayrı ayrı markalar ve marka bağımlılığı olması şart olsun ki ?

"Bilişim bağımsızlığı"nı (aslında teknolojik bağımsızlık) savunup marka bağımlılığını savunmak ne derecede doğru sizce ?

Hemen hemen aynı ürün, aynı bakım-onarım gereksinimi, aynı uygulama yazılımı çeşitliliğine sahipsiniz ve illa ki buna marka olan birisi sahip çıkacak. Herkes destek verebilir. Siz bu desteği "bizim Linuksumuza destek" ""sizin Linuksunuza destek" diye ayırırsanız bu zaten baştan batmış bir iş modelidir.

Benim tepkim de buna. X firması X Linux çıkarsın, Y firması Y Linux... Farketmez... Z firması Z Linux çıkarmaz ama X ve Y Linux'u basbayağı kurabilir ve desteğini verebilir.

Yukarıda saydığınız örnek şirketlerin örnek hikayelerine buradan birşey yazmayacağım. Hepsinin yanlışlıkları var ve eleştirilerim var fakat özel olarak tartışabilirim...

"Ülkemiz zengin bir kaynağa sahip değil. Öyleki bazı bilişim faaliyetleri Bill Gates'in Türkiye ziyaretlerinde planlanmakta. Yarın öbürsü gün askeriye bir çözüm arayışına girdiğinde, sizden benden değil, konusunda uzman bir markadan destek almak isteyecektir."

İşte burası tam da karşıt olduğum kavram.

Neden müşterinin destek gereksinimi mantığının yanlışlığını kabulleniyorsunuz ? Neden müşterinin görebildiği ufkun ötesinde daha iyi bir destek modeli sunulmuyor ?

Yani: Neden müşteriye bu yazılım kümesinin özgür yazılım olduğu, açık koda sahip olduğu, bugün ben (Firma X) destek veriyorsam yarın başkası (Firma Y) size destek verebilir gerçeği anlatılmıyor ? Bunu cümlelere dökmek ayrı bir pazarlama / halkla ilişkiler konusu olabilir.

Bu gerçeğin anlatılmasının ne zararı var ? Yazılımı geliştiren de desteğini sunan da kullanan da (müşteri de) mesut-mutlu yaşar gider sonucunda.

Merak etmeyin. Müşteri böyle dediniz diye sizden kopmaz. Sizinle çalışmak istemesinin sosyal nedenleri size bağlıdır ve bunlar yadırganamaz insani faktörlerdir. Örneğin yarın öbür gün daha büyük bir projeniz olur ve geçici olarak destek veremezsiniz. Bu durumda başka bir firmaya yönlendirebilirsiniz müşterinizi. Bu da kötü birşey değildir. Hem müşterinizi kazanırsınız hem de bir çok başka firmayla dostluk kurarsınız. Bunlar hep "beşeri ilişkiler" ve insan olmamızla ilgili gerçekler. (Tekrar tavsiye ediyorum: The Cluetrain Manifesto)

Aslında karşı olduğum bu mantık açık yazılımın açık desteğini kapatma gayreti gibidir ve aslında GPL kodu alıp ürün geliştirip adına BilmemneOS ya da Bilmemne Cihazı demek ve kaynak kodunu vermemekten daha vahim. Kısaca bu özgür olmayan yazılımın özgür olmayan destek modelinin özgür yazılım ortamına "enjekte" edilmesi gayretidir ve tehlikelidir.

Aynen dediğiniz gibi Linux'un burada, Türkiye'de yaygınlaşma sorunu da budur. Müşterinin sandığı gibi bir X-Linux'u çıkaran dışında X-Linux'tan anlayacak kimsenin bulunmayacağı gerçeklikten ötedir.

Saydığınız bir firma var ki ben çok iyi bilirim, 2 ayım orada stajda geçmişti. Neden Linux desteğini dışarıda arıyorlar ki ? Aynı grubun dev gibi bir bilişim firması yok mu ? Ya da Pardus'tan "anlayan" 10-15 kişiye verecek maaş bedeli ? İşte yazdıklarımın ispatı. Bir yazılım "as-is" çıkarılabilir. Bu o yazılımı geliştirenin destek vermemesini istemesi olabilir. Bu durum, yazılımın "berbat bişiy" olduğu anlamına gelmez... Desteği başka/sı/ları verir. Rakiplik/Baskınlıkta söz ettiğim gibi, sorunu Linux desteği vermeye hevesli bünyelerde değil, Linux'u düşman gören "O" bünyede ve "O" bünyenin yarattığı pazar kavramında aramakta büyük fayda var, fazla aramaya da gerek yok, hemen ortaya çıkar. Örneğin bahsettiğiniz firma "O" firmanın "Maltimedya Sentır"ının Türkiye'deki ilk lisans sahibidir...

Açık kaynak, GPL, bilişim ve diğer kavramların ötesinde; firmalar olarak ayrı bünyeleriz ama aslında ayrı gayrı mıyız ? Çoğu sektör üyesi birbirinin en azından adını bilir, en azından şöyle böyle bir şekilde duymuştur. Bir problemi olduğunda başka bir firmayı arayıp kendisini tanıttığında, yardım istediğinde yardım etmek centilmenliktendir...

Burası tamamen teknik: Eczacılar ve MS JVM... Bu uygulamalar halen Linux üzerinde wine'la sağlıklı çalışamıyor. IE ve JVM kursanız bile uygulamanın çökmesi büyük olasılık. Olası sebep MS JVM'in bir garabet olması :)

Annem 35 yıllık eczacı ve ben de eczanemize PC gerektiğinde ilk Linux'u denedim.

PS: Yukarıda yazdıklarımın amacı sizi yermek, kötülemek ve bunlar gibi amaçlar taşımıyor. Fikirlerimin insanlara yardım edebileceğini düşünüyorum hepsi bu.

PS2: Bir iş arkadaşınız benim çok sevdiğim bir arkadaşım.Selamımı iletirseniz sevinirim. Kendisi Cem Sinanoğlu'dur.
0
smallishzulu
Koray Bey,

Yorumlarınız için teşekkürler. Diyaloglarımızın geneline baktığımızda, çok fazla farklı bir şey söylemiyoruz. Siz kurumsal alandan, ben ise son kullanıcı ayağından bakıyorum.

Kurumsal alanda (örneğin sunucu kurulumları) bir firmanın farklı noktalardan destek alabileceğini ve tek markaya bağlı olmayacağını bilmesi tercih sebebi. Ben de deneyimlerimde bunu gördüm.

Son kullanıcı ise nasıl; her sabah aynı gazeteyi alıyorsa, akşamları belli bir diziyi izliyorsa, Linux açısından da öyle. Bir noktadan destek almak isteyecektir. Donanım üreticileri de uzak oldukları bir konuda yazılım desteğini üzerine almayıp, dediğiniz gibi başka bir firmaya ihale etmeyi tercih ediyor.

Burda iş ikiye ayrılıyor. Firma ya bilinen bir dağıtımı verip, call center'ından taşaron firma elemanlarıyla destek sağlayabilir. Ya da özelleştirilmiş BilmemneOS ile işi tamamen Bilmemne A.Ş.'ye aktarabilir.

Her iki modelde avantaj ve dezavantajları var. Sıralamaya kalksak ayrı bir forum konu başlığı açılması gerekir.
0
ethan
Bu kadar konuyu iyi biliyorsaniz bir editor olarak bu kada yazip doktugunuze gore Armadorun Gelecekten cok sonra kuruldugunu da biliyor olmalisiniz. Mandrake ile ayni yillarda kurulan Gelecek Linux kullanicisi olarak türkçe yazmayı ve kullanmayı ona borçluyum en azından. Burada Gelecek reklami yapmak istemiyorum ama o yazdığınız firmalardan çok daha fazlasına Gelecek zaten yüklenmişti. Örnegin ilk tr de pc ye yüklenmis linux Gelecek tir ve pc Escort'tur bu boyle biline varin siz daha bu kopya su taklit deyip gercekleleri kendinize gore saptirip kendi eko sisteminize uygun sekilde bir editor olarak milleti yaniltin.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

GNU/Linux çekirdeği, MS Windows'a mı benzemeye başladı?

anonim

SCOlastik düşünceye sahip insanlar, oralarda bir yerde hayatlarını hala sürdürüyorlar. Çok yakın bir arkadaşımdan (ki ben pek ZDNet takip etmem) aldığım haber linki beni değişik düşüncelere sevk etti.Yorumlarınıza açık.

Detaya inemeden şöyle bir gözattım. Paranoyak mıyım? Yoksa yeni bir oyun mu başlıyor? ZDNet haberi

Hangi Linux Dağıtımı?

Soulblighter

Tamam tamam kızmayın. Evet yine aynı konu, ama bu sefer değişik bir çözüm. Bu sayfadaki ihtiyaç testini yapın ve hangi Linux dağıtımının size göre uygun olduğunu belirleyin.

Bu arada FM'yi takip eden Linux kullanıcılarının hangi dağıtımı kullandıklarını da merak ediyorum.

Vector Linux 2.5 Beta hazır...

m1a2

"Well boys and girls the long awaited Vector Linux 2.5 release is just around the corner."
Vector Linux`un beta sürümü böyle duyuruldu.

Final sürüm 2-3 hafta sonra hazır olacak. Bilmeyenler veya bakmaya üşenenler için tanıtalım...

Pardus Projesi Tatilde!

cuneytturanli

http://liste.uludag.org.tr/duyuru/2007-July/000060.html adresinde aşağıdaki şekilde belirtildiği üzere Pardus projesi tatile çıkmış. Bu süreç içerisinde projedeki kimsenin proje ile ilgilenmeyeceğine dair olarak şunlar yazılmış.

Selamlar;
Bağlı olduğumuz enstitü UEKAE, işlerin düzgün programlanabilmesi için ara verilemeyecek durumda olmayan tüm projeler için toplu izin tercih ediyor ve bu haftadan başlayarak üç hafta boyunca kapalı olacak.
Ara sıra uğrarsak şaşırmayın, artık bu bir sır değil, hepimiz deliyiz; ama resmi olarak 13 Ağustos'a kadar e-posta listelerinden, hata takip sisteminden uzakta günler geçireceğiz... Bu süre içinde kişisel e-postalarımızı okumamak/yanıtlamamak da büyük bir olasılık :-)

Ağustos'ta görüşmek üzere...


Tübitak destekli büyük kurumların kullandığı proje tatilde. Peki büyük kurumlar nasıl güvenecek o zaman bu projeye? Pardus tatilde ise ciddiyet nerede?

Linux`un önündeki en büyük engel kalkıyor!

sundance

Linux`un önündeki en büyük engel sizce ne ? Hayır, Microsoft veya IBM değil, MacOs X ya da BSD`de değil.

Bence Linux`un önündeki en büyük engel kendisi. Genel olarak POSIX standardı dışında bir standarda sahip olmayan, onlarda dağıtımın herbirinde farklı dosya yerleri, farklı isimler, farklı install prosedürleri ile önde gelen yazılımcıları kortutan bir sistem Linux.
Fakat bu artık değişiyor Linux International üç yıldır sürdürdüğü Linux Standartları çalışmasının sonuna geldi. Umarız bu sayede Linux CBM makinalarının akibetinden kurtulur.