Avrupa Birliği projelerinde açık kaynak kodlu yazılımlar

0
gorkem
Avrupa Birliği, açık yazılımlara ayrı bir önem veriyor. Proje hakemlerinin, çalışmalardan elde edilen kod parçası, bilgi, rapor, yöntem, analiz sonucu gibi her türlü verinin açık, yeniden kullanılabilir halini görmeleri, projelerin algılanan değerini, dolayısıyla kabul edilme şansını yükseltiyor.

UEKAE tarafından yürütülen TOSSAD (towards open source software adoption and dissemination), yani açık kaynak kodlu yazılımları benimseme ve yayma çalışması da bu örneklerden bir tanesi. 2002-2006 yılı arasında sürdürülecek olan AB 6. çerçeve projelerinin bir çağrısına teklif olarak götürülen proje metni, iletilen 200 proje arasında 8. "en iyi proje önerisi" olarak bir başka başarıya da imza atmış.
İlgilenenler için, hazırlanan basın bültenini aşağıya geçiyorum. 24 ay sürecek olan çalışmaya Türkiye'nin önderlik ediyor olması bir başka gurur vesilesi.

Projede neler yapılacak, biraz bahsedersek,

* Avrupa'da açık yazılımların kabul edilme ve kullanılma seviyesi ölçülecek.
* Ulusal boyutta açık yazılımların propogandası yapılacak, eylem planlarına geçirilmesi için çalışmalarda bulunulacak.
* Açık yazılımların kullanışlılığı laboratuvarlarda test edilecek, gerekiyorsa geliştiricilere "şunu böyle yapın" denecek.
* Eğitimde, özellikle K-12'ler ve üniversitelerde Linux/açık yazılıma yönelik ders müfredatı, eğitim materyalleri, laboratuvar föyleri hazırlanacak ve bunlar tüm üniversitelere duyurulacak
* Tüm bu çalışmalar için geniş bir portal hazırlanıp, ilgilenenlerin bilgilenmesi sağlanacak.

Yakında www.tossad.org adresinden daha detaylı bilgi verilecek. Bu arada, ilk toplantı "medeniyetlerin beşiği" İstanbul'da.

* * *

Aslında son zamanlarda Türkiye'den gelen açık yazılım haberleri nitelik ve nicelik açısından artarken, İstanbul yakında "açık yazılımların beşiği" de olabilir. Zira İstanbul, tematik olarak "bünyeyi" cezbedecek her şeye, tarihe, kültüre, geçmişe, din hoşgörüsüne, iklime, ağız tadına sahip. Bunlara açık yazılım hareketinin de eklenmesini kanımca an meselesi.

* * *

BASIN BÜLTENİ

TÜBİTAK UEKAE’den Avupa kapsamında açık kaynak yazılım projesi

TÜBİTAK UEKAE, Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı kapsamında bir açık kaynak kodlu yazılım projesi yönetiyor. Alanında Türkiye'de yapılan en kapsamlı proje olan bu çalışma, 24 ay sürecek ve 15 farklı Avrupa ülkesinde yürütülecek.

TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nün Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı kapsamında, Bilgi Toplumu Teknolojileri alanında önerdiği “Açık Yazılımları Benimseme ve Yayma” (TOSSAD) projesi Avrupa Komisyonu tarafından kabul edildi ve 1 Şubat’ta başlayacak şekilde desteklenmesine karar verildi. Türkiye dahil 15 Avrupa ülkesinden açık kaynak kodlu yazılımlar konusunda araştırma ve geliştirme yapan 19 farklı kuruluşun ortak olarak katıldığı “Koordinasyon Faaliyeti” tipindeki bu projenin koordinatörlüğü TÜBİTAK UEKAE’den Kaan Erkan tarafından yürütülüyor. Açık Kaynak Yazılım alanında ülkemizin önde gelen Linux ve açık yazılım uzmanlarından Görkem Çetin de bu projeye TÜBİTAK UEKAE çatısı altında katılıyor. Bu projeye Türkiye’den katılan diğer bir kuruluş IOTA firması.

Proje koordinatörü Kaan Erkan, açık kaynak kodlu yazılım alanındaki çalışmaların Avrupa Birliği’nin BT alanındaki en önemli öncelikleri arasında yer aldığını ve bu konuda katma değer sağlayacak yeni projelerin desteklediğini belirterek, bunun en önemli nedenlerinin açık kaynak kodlu yazılımın bağımsız, güvenli BT altyapısı kurmak ve Türkiye gibi genç nüfuslu iş gücüne sahip ülkelerde yerel bilişim sektörünü büyük, rekabetçi bir ekonomik güç haline getirmek için mükemmel bir fırsat olması olması olarak gösterdi.

Kaan Erkan, “Bu sayede her türlü bilişim geliştirme ve bakım çalışmalarının tamamen yerel iş gücüyle gerçekleştirilmesi ve bu harcamaların ülke içinde kalması sağlanıyor. Bu pozitif ekonomik geri besleme yerel sektörün yeni yatırımlar, araştırma çalışmaları ve istihdam ile daha da güçlenmesini sağlıyor. Avrupa Birliği gibi Birleşmiş Milletler, UNESCO gibi uluslararası kuruluşlar da bu konuya çok önem veriyor ve Balkanlar, Asya-Pasifik, Afrika ve Güney Amerika’da benzer çalışmalar yürütülüyor. Bütün bu çalışmaların ortak amacı, gelişmekte olan ülkelerde çok düşük maliyetli yatırımlarla, bilgi birikimine tamamen hakim olunabildiği için bağımsız şekilde yönetilebilen ve yönlendirilebilen büyük bir ekonomik güç yaratmak. TOSSAD projesinde Avrupa genelinde dağınık ve bölgesel yürütülen çalışmalar arasında koordinasyonu sağlayarak, bu alandaki büyük fırsatların yeterince değerlendirilememesine neden olan konulara odaklanmayı hedefliyoruz” dedi.

TOSSAD projesi 5 iş paketi içeriyor. Bunlar:

1. Avrupa genelinde açık kaynak kodlu yazılım kullanımı ve önündeki engellerle ilgili bilgi toplama çalışması
2. Ülkelerin ulusal bilişim politikaları için öneri niteliğinde kılavuzların hazırlanması
3. Açık kaynak kodlu yazılımların yaygınlaşmasını kolaylaştıracak bir kullanılabilirlik çalışması
4. Eğitimin değişik kademelerinde kullanılabilecek açık kaynak kodlu yazılım müfredatı hazırlanması
5. Proje kapsamında elde edilen bilgi birikimin paylaşılması ve haberleşme için kullanılacak bir portal tasarımı ve bilgilendirme tanıtım çalışmaları

1 Şubat’ta başlayan projenin tüm ortak kuruluşlardan ilgili uzmanların katılacağı ilk toplantısı 4-5 Mart tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek. Toplam süresi 2 yıl olan projeye katılan ülkeler ise Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Belçika, Estonya, İngiltere, İrlanda, İtalya, İspanya, İsveç, Malta, Norveç, Slovenya ve Ukrayna.

Görüşler

0
bm
Nedir ne degildir kac paradir filan diye bu UEKAE'nin sitesini buldum. Tipik devlet sitesi, arama yok ama on sayfada genel mudurun ozgecmisi var (bu biraz daha iyi genelde sayin genel mudurumuz sunu bunu yapti diye kurdele keserklen resim filan oluyor). Bunlara gulerken, basin sayfasina baktim ve isin rengi degisti. Orasi siradisi! Mesela:

http://www.uekae.tubitak.gov.tr/basinda_img/08-Nisan-2004-Cumhuriyet.jpg

http://www.uekae.tubitak.gov.tr/basinda_img/08-Nisan-2004-Aksamx.jpg

http://www.uekae.tubitak.gov.tr/basinda_img/09-Nisan-2004-Posta.jpg

http://www.uekae.tubitak.gov.tr/basinda_img/26-Nisan-2004-Cumhuriyet.jpg

(Daha da var)

Ben bu iste kim nedir, ne dogrudur ne yanlistir bilmem, ama ilginc geldi on sayfaya ozgecmisi konan mudurun basin sayfasinda bu haberlerinin cikmasi.
0
Challenger
Arama olmadığına emin misiniz?
http://www.uekae.tubitak.gov.tr/hakkimizda.php?page=4
0
bm
Valla emindim ama artik degilim! Sol kose home, sag ust kose arama diye aklima yazilmis, gormedim bile gozumun onundekini! Tasekkur ederim. Lafimi su sekilde degistiriyorum: "tipik devlet sitesi, soylenerek gidip baktigim icin olsa gerek, aramasini da bulamamistim" uzdugum memurlara geregini arz ederim. (bilgi formlari oyle)
0
FZ
İroninin doruk noktası? :)

Şaka bir yana, benim aklıma bu kurum değil de, başka bir alan, felsefe alanı geliyor. İki okul, Boğaziçi ve Stanford. İkisinin de felsefe bölümleri:

- http://www.phil.boun.edu.tr

- http://www-philosophy.stanford.edu

İkinci linke gidilirse, solda minik sıradan gibi görünen bir menü var, orada öyle kendi halinde, sessizce duran bir "Encyclopedia" linki var. Şöyle diyeyim, adamlar öyle bir site yapmışlar ki, buyur gir, felsefeyi öğren çık şeklinde!

Ha bu arada, sitede arama var mı? Belki arayan bulur! Arama kutusunu bulmak için arama yapmak? Biraz radikal bir yaklaşım öyle değil mi? Bazen merak ediyorum, yani orada da profesörler var, burada da var. Oradakiler de bilgisayar kullanıyor, buradakiler de. Burada da gayet sağlam hocalar var. Neden burada kaynak, bilgi üretimi, paylaşımı oraya kıyasla daha az kalıyor?

(Emre siyah güneş gözlüklerini takar, beyaz gömleğinin kollarını sıvar, kendisine korku dolu gözle bakan Internet kullanıcılarına bağırır: "Yazın ulan şu Vikipedi'ye! İngilizce sürümünde 300.000 aşkın madde var, Türkçesinde bunun %10'u bile yok hala!").
0
bm
Bazen merak ediyorum, yani orada da profesörler var, burada da var.

Rakamlara bakin, ayni sayida degil. Ustelik bizim diger milletlerden insan cekmek gibi bir avantajimiz yok (gayemiz de yok galiba).

Oradakiler de bilgisayar kullanıyor, buradakiler de.

Ne kadar zamandir? Ne fiyatlara? Net ne zaman geldi memlekete?

Burada da gayet sağlam hocalar var. Neden burada kaynak, bilgi üretimi, paylaşımı oraya kıyasla daha az kalıyor?

Yavas yavas olacak. Hazir kaynaklarin nete acilmasina gayret etmeliyiz. Biliyorsunuz gazetecilere dagitilmis bir raporu bir profesorden almaya kalktik. Herhalde bir ay oluyor, hala olmadi. Alisik degil insanlar cunku. Okunmasina da alisik degiller. Hangimiz AIHM'in Zana veya basortu kararini, AB ilerleme raporlarini takip ediyor? (ederseniz uc bec kisi haric kose yazarlarinin bu konularda yalan yazdiklarini goreceksiniz. Radikal'de gcen hafta Mine Kirikkanat yanilip webe referans verdi, okuyuculari kopegin poposunun iciyle tanistirdilar onu.**).

Bazen isin icine para giriyor, bazi seyleri goremiyorsunuz (para vermeya kalkinca da bazen baska sey ittiriyorlar, mesela ben Bilim ve Teknigin arsivi icin para vermeye kalktim bana firsattan istifade biltem sertifikasi sokusturmaya kalktilar, burada da sikayet ettim galiba*). Keza burada haber olan TUBA raporunu da goremedik. Ama daha genc nesil (mesela FZ) her yazdigini paylasiyor. Zamanla olacak yani.

* Bir gunde iki defa gunah almayayim diye gittim yeniden baktim. Bakmaz olaydim. Expire etmis sertifikayla ssl abonelik formu calisitiriyorlar.

** http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=142441
0
Challenger
Hocam siz de çok şey istiyorsunuz. Hiç bir web sitesinden bilgi vermek olur mu? Eğer birisi felsefe hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorsa o üniversiteyi kazanmalı. Hatta kazanabilmesi için de felsefi düşünemeyecek kadar çok ezber yapmalı. Hatta bu ezberi yapması bile yetmez, mesleki eğitimin verilmediği bir liseden gelmeli. Yani bilgiye herkes ulaşmamalı. Sadece o bilgiye sahip olma gerekliliklerini yerine getirenler o bilgiye ulaşmalı.

(Yaşar verilen gazı almıştır. Takati kalırsa bu akşam veya yarından kelli yazmaya çalışacaktır.)
0
FZ
Şimdi bir yanlış anlama olmasın, Boğaziçi felsefe bölümünden hocalar ile muhatap oldum, epey sıkı insanlar var. Karşılarındakine gerçekten bir şeyler öğretmeye çalışan, dünya literatürünü takip eden hocalar. Benim merak ettiğim yani işte belli bir kalitede bir hoca kadrosu var, yaptıkları şeyler belli filan, bu neden Internet'e yansımaz. Yani Stanford felsefe ansiklopedisine bakıyorum, Zalta diye bir hoca var, adam yememiş içmemiş yayın yapmış, üstüne gitmiş bir de bir sürü felsefeciden makaleler toplamış, siteyi organize etmiş filan. Yani hocaların "ben öyle çok derin mevzularla uğraşıyorum, vaktim yok Internet'te millete yazı yazmaya" diyebilme mazeretleri de kalmadı çünkü bu Zalta denen felsefeci bildiğim kadarı ile Boğaziçi'nin en parlak felsefe hocalarından daha çok yayın yapmış durumda ve buna ek olarak Internet'te bu bilgim paylaşımını sürdürüyor. Demek ki yapılabiliyor. Ya da ne bileyim bir Chomsky örneği filan var. Örnekler çoğaltılabilir. Yani uzun lafın kısası dedim ya oradaki de hoca, buradaki de, oradaki zeki ise benim hocalarım da gayet zeki, zehir gibi adamlar var içlerinde, dünya çapında yayın yapan filan. Üniversite sayısı desek, patlatmamış mıydık biz üniversite sayısını? Ama demek ki hakikaten kalite düşüklüğü vahim boyutlarda, bu mudur yani gerçekten? İsim yapmış 5-10 üniversite haricinde hakikaten bir manası yok mu? Buna neden izin veriyoruz, verdiriyoruz? O isim yapmış üniversitelerimiz de ancak bu kadar mı üretiyor? Ya da aslında hiçbir önemi yok mu Internet'e bazı yayınlar konmuş, konmamış filan, zaten genel olarak pek önemli değil mi ve milletin umurunda değil mi?
0
Challenger
Benim de tepkim herkesi kapsayacak şekilde değildi. Tabi ki benim ülkemde de harika hocalar var. Ama sayıları ne kadar ve bu gibi işler için ne kadar etkililer? Ben içerisinde "Regular Expressions" diye bir kavram geçmeyen Perl dersinin verildiği bir üniversitede okudum. Hem de bilinen ve tanınan üniversitelerden birisinde. Bana böyle ders veren hocalardan bir de yayın yapmalarını beklersek çok şey istemiş oluruz. Sonra bünyeleri kaldırmaz.
0
bm
Yani hocaların "ben öyle çok derin mevzularla uğraşıyorum, vaktim yok Internet'te millete yazı yazmaya" diyebilme mazeretleri de kalmadı çünkü bu Zalta denen felsefeci bildiğim kadarı ile Boğaziçi'nin en parlak felsefe hocalarından daha çok yayın yapmış durumda

Bu Zalta kac kisilik bir havuzdan cikti? Standart bir ogrenim hayati mi olmus? Ben baktim, 23 yasinda buyuk ihtimalle kendisine uydurdugu bir lisans derecesi almis. Bir sene yemis orada en az. Sonra herhalde 5-6 sene Umass Amherst'te doktora. Var mi bizde boyle universiteye girip maymun gibi sevdigin dersi alip ondan sonra mezun olmak isteyince kendine bolum uydurmak? Ya bunu yapabilecegin 60-70 senelik ozel universiteler? Bu adam Rice'tan 75'te mezun olmus, 75'te biz ozel universiteleri kapatmis, geclerimizi devlet universitelerinde birbirlerine kirdirma hazirligi yapyorduk (bu II. devre, I. devre 12 mart donemi).

Buyuk ihtimalle yarin cebinize paranizi koyup Stanford'a gitseniz, okul sizi bir programa almasa da notu gecerli sekilde ders almaniza musade eder. OSS'den Bogazici U.'yu cikartmayana bunu yaptiriyor muyuz biz? Ya OSS'ye yeniden girene ne yapiyoruz? Siz yarin vahiy yoluyla 'sen Turk Zalta'sin' diye bir haber alsaniz bir sekilde istediginizi TR'de okuma yolunuz var mi?

O havuza mekezi olmayan oldukca hur (ve paranin gectigi) bir ortamdan binlerce kisi giriyor. Maddi yetersizlik ve hayat tercihleri disinda bir kisitlama yok. Buyuk ihtimalle binlerce kisi icin bu hurriyet hicbir sey ifade etmiyor. Deneni yapiyorlar, buyuk sirkete memur olup, sisman coocuklarini minibusleriyle dolastiriyorlar. O binden biri iste sivirilik yapip abuk seyler okuyor o da Zalta oluyor.

Cok fark var yani. O hocalara kizmayin, cunku iclerinda Zalta'lik yok onlarin. Onlar da baska seyler yapiyorlardir. Bizim Zalta da belki Istanbul Isletme'yi 2'den terk edip mandalin ithalatcisi olmustur. Bizim Zalta'ya ne istedigini olabilirsin denmistir, ne istedigin dersi al denmistir (burada E. Inonu belki Zaltalara para verseydik olurdu diyecek, ben de Zalta'nin 75'te parasi olsaydi bile istedigini yapmasi kanunla yasakti diyecegim).
0
bm
Bu arada o aksiklopedinin hediyesi parmak hesabini yanlis yapmadiysam $1.575.000.

http://mally.stanford.edu/vita.html

Adam bos zamanlarinda yapmamis yani.


0
abakana
Aylik ~20000$ ve 3 kisi, ev kiralarini ve elektrik su vs faturalarini almislar
0
bm
Seneye bolunce oyle mi geliyor? O paranin bir kismini %20-50 Stanford almistir. Uc bes ogrenci beslemislerdir, belki ekipman almislardir filan. Kendi aldiklarindan %45 civari vergi vermislerdir. Stanford'un oldugu yerde orta boy bir evin kirasi $3-5k. Cok buyuk para degil kalan. Ama okuldan aldiklari maas da var (usul 9 ay akademik maas 3 ay grant parasidir genelde yanlis hatirlamiyorsam).

Ne marifeti varmis bu kadar paraya degecek bakmadim daha. Yenilik nedir, yoksa sadece buyuk koordinasyon meselesi midir? 3-4 bildiri yazmislar bu is icin tabi, orada yaziyordur. Bizim alanlarda o kadar alistik ki elektronik ortamda birseyler okumaya bunlarin alanlarinda cozdukleri problemin buyuklugunu tartamiyoruz artik.

Bu masrafa bakinca vikipedi cok cok ucuza cikiyor. Ayni is degil tabi.
0
gorkem
Madem Emre konuyu açtı, ben de devam edeyim. Bir süredir, TBD Bilişim Ansiklopedisi'nden aldığım ilham ile "Linux Ansiklopedisi" yazma ya da organizasyon başlatma fikrim var. Bir ansiklopediyi ortaya koyma fikri oluşturmak kolay da, süreci belirleyecek etmenleri kafamda canlandırmaya çalıştığım zaman gözüm korkuyor.

Yine de merak ediyorum. İnternetten takip edilebilecek, indirilebilecek, okuyucuların da desteğiyle, Wikipedia tadında ve tarzında, sürekli kendi kendini yenileyecek bir "Linux Ansiklopedisi" sizce ne kadar uygun, kabul edilebilir, sürdürülebilir bir proje? Sizce, bize ne verir? Nam-ı diğer, ecnebi deyimiyle, "what's in it for me?"

Bu arada, bu ansiklopedinin içeriğini 1.5 yıl kadar önce çıkartmış ve bir ara Nazım Koç ile paylaşmıştım. Ancak o zamanın internet, açık yazılım ve Linux camiasının büyüklüğü bu çalışmayı kotaracak kadar geniş, bilgili, belki de "açık" değildi. Kişisel fikrim, şu anda belirli bir eşik çizgisini aşmış olduğumuz, dolayısıyla bir ansiklopediyi de kotarabileceğimiz yönünde.

FM bu işe el atar mı? :-)
0
Challenger
Bence çok iyi olur.
Elimden geleni yapmaya hazırım.
0
roktas
Fikir güzel. Fakat sadece Linux'a hasredilmiş özel birşey yapmak yerine isteyenin Linux maddeleri üzerinde çalışacağı Vikipedi üzerinde yoğunlaşsak daha güzel olmaz mı? Emre'nin de bir yorumda uyardığı gibi Vikipedi'de yapılacak çok iş var. Bu yaklaşımın avantajları ne olabilir? (a) Vikipedi ailesi (özellikle İngilizce bölümleriyle) artık evrensel bir başvuru aracı olma yönünde standartlaşıyor, bu gelişime Türkçeyi de katmamız lazım. (b) Bilgisayar bilimleri, Hukuk, Felsefe vb. diğer alanlardaki önceden mevcut maddelere yapılan referanslarla Linux hakkında çok daha zengin bir terim/kavram uzayına gönderme yapılabilir. (c) Vikipedi'nin üstünde kurulduğu MediaWiki özgür lisanslı bir yazılım olarak herhangi bir projede kullanılabileceğinden bunu bir avantaj olarak öne süremem, ama en azından şu an hazır bir altyapı var.

Ben fırsat buldukça Vikipedi'ye (ve daha nadir olarak İngilizce Wikipedia'ya) katkıda bulunmaya çalışıyorum. Fakat bu tür her faaliyette olduğu gibi önemli sorunlar mevcut: insan sayısı, katkı kalitesi. Bunlardan ilki çok daha önemli. Katkı kalitesi hakkında (aslında çok da şaşırmamız gereken) ilginç bir gözlemim oldu, onu da aktarayım :-) Bir madde imlâ ve içerik hatalarıyla başlangıçta ne kadar kötü yazılsa bile, interlaced tekniğiyle düşük çözünürlü flu bir imgeden net ve berrak bir imgeye geçişte gözlenen bir seyir izliyor :-) Tabii katkıcı sayısı ne kadar fazlaysa bu geçiş de o kadar hızlı olacaktır.
0
FZ
Recai Oktaş'ın dediklerinin altına imzamı atarım.

Vikipedi'ye sadece sıfırdan orjinal bir şey yazmak değil mesele. Başka bir yerde yazılmış ve kısıtlayıcı bir takım hak hukuk mevzuları olmayan yazıları da oraya katmak lazım, orada da bulunsun. Yani işte X türk sitesindeki ansiklopedik yazıyı al, Vikipedi'ye koy, Y sitesinde uygun bulduklarını al koy (tabii ki herhangi bir hak ihlali olmadığı sürece). Vikipedi'de bulunsun, Google tarafından indekslensin, X ya da Y sitesi çok popüler olmayabilir, Vikipedi'de bir kopyasının bulunması bir dezavantaj değil avantaj, Google'da Türkçe kaynak arayan birinin Türkçe bilgiye erişmesini kolaylaştırırız. Bu çok önemli.
0
FZ
Görkem Çetin'e bir soru: Hani bir ara bir GNU/Linux kullanılabilirliği deneyi yapılacaktı, Bilgi Üniversitesi'nde idi diye hatırlıyorum, geçen sene duyurulmuştu. Çok merak ediyorum ben sonuçlarını, ne oldu o iş? Hakikaten de o türden ciddi bir deneyin raporları Internet'te kamuya açık olarak yayınlanmalı, çok önemli bir kaynak olur.
0
bm
Sun yapmisti bunu

http://developer.gnome.org/projects/gup/ut1_report/report_main.html

0
gorkem
Hala devam ediyor. Şu ana kadar sadece 5 kişi ile yüzyüze görüşme yapıp, kullanılabilirlik testine alabildik. Sonuçların uygun olması için bu sayıyı 8'e çıkartmamız şart. Zira bir kişinin bulabileceği hata sayısı tüm hatalar içinde %35 iken, 8 kişi ile yapılan testlerde bu sayı %85'e kadar çıkıyor. Daha fazla kişi ile çalışmak elde edilen sonuçların birbirini tekrar etmesine neden oluyor.

Çalışma akademik olduğu için, bir yerde yayınlanır yayınlanmaz mutlaka paylaşacağım. Hatta önce FM'ye yazacağım :-) Sonuçlar oldukça ilginç...

Bu arada, sürekli olarak 1.5 saatini ayırıp teste katılabilecek arkadaşlar arıyoruz. Eğer ilgilenmek isteyen olursa, detaylı bilgi bu adreste [www.gorkemcetin.com]. Ufak bir hatırlatma: Teste katılmak isteyenlerin daha önce Linux kullanMAmış olması gerekiyor. Bir saatlik deneme çalışması yapanları, arkadaş ortamında "Linux nasıl bir şeymiş?" diye merak edip kullananları gözardı ediyor, teste alabiliyoruz.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Gebze Belediyesi GNU/Linux'u Tercih Etti

talat

Gebze de belediye kendi kullandığı masaüstü ve sunucu bilgisayar sistemlerinde Windows'tan Linux'a geçme kararı aldı. Sistem Debian kullanılacak.Linux dağıtımı web için Firefox, ofis uygulamaları için Open Office, masaüstü içinse GNOME arabirimini kullanıyor. Hayırlısı diğer belediyelere

Slackware Linux ile Gnome Kullanmak İsteyenler İçin

some_plus

Slackware Linux en son 11 sürümünü çıkararak yine ortaya güzel bir sistem çıkardı. Paketler yenilendi ve hatalar düzeltildi. Bazılarımız bilirler Slackware Linux 10.2 sürümünden sonra Gnome masaüstü çok fazla uğraştırıyor diye slackware kde ile gelmeye başladı. Eğer sizde Gnomedan kopamam diyorsanız. Size alternatif olarak hazır paketlenmiş Gnome paketleri söyleyebilirim.

Microsoft´un Şubat 2001 Raporuna cevap yazıldı !

urxalit

Son yıllarda Microsoft'un Linux aleyhine çeşitli kampanyalarına şahit olmaktayız. Bu da göstermektedir Linux, Microsoft için çok ciddi bir rakip olmaktadır.

Bu çalışmamız özelde Microsoft Corporation'ın Şubat 2001 de yayınladığı rapora ve genelde tüm Microsoft iddialarına yanıt niteliğindedir. Bu nedenle cevaplar verilirken, Microsoft'un iddialarında kullandığı POS makineler ve perakende sektörü düşünülmüştür.

Linux`un patladığı nokta...

sundance

Hep yazıyoruz Linux şöyle, Linux böyle. Çünkü açıkcası tamamen gönüllü organizasyonlar tarafından bir `fazlamesai`lere dayanan böyle bir proje bizde gerçekten heyecan ve keyif uyandırıyor.

Ama bu demek değildir ki Linux`daki kötü yanları da görmezden geleceğiz.
Birçok X Windows yöneticisinde terminaller arası copy/paste yapamamak bunlardan biri mesela ;)