Kişisel olarak özgür yazılım kullanımından pek taviz veren bir insan olmasam da bunu anlayabiliyordum. Sonuçta ders matematik ağırlıklı bir dersti ve hocamız da bu ders için bu yazılımların uygun olduğunu öngörmüştü. Derken arkalardan bir öğrenci bir soru sordu: İyi de hocam bende bu yazılımların hiçbiri yok. Nasıl yapacağım ödevleri? Hocanın bu soruya verdiği yanıt ise tüylerimi ürpertti ve beni bu satırları yazmaya itti: Evladım onların hepsinin kırığı var kapının önündeki tezgahta, şimdi fazla konuşturma beni.
Beynimden vurulmuşa döndüm. Ülkemin sayılı üniversitelerinden birinde çalışan, yıllarını bilimle geçirmiş, üstelikte çevresi tarafından "Linux düşkünü" olarak bilinen bu hocamız, kendisinden Master seviyesinde ders alan öğrencilerini yazılım korsanlığına teşvik ediyordu. Bunun üzerine son bir umutla ben bir soru sordum: Hocam bahsettiğiniz programlar bende de yok fakat elimde lisanslı MatLab var, üstelik lisanssız yazılım kullanmaktan da hiç hoşlanmam. Acaba MatLab'ı da kabul etseniz en azından?
Cevap kesin ve tavizsizdi: Olmaz, MuPAD veya Mathematica.
Şimdi Fazlamesai'ye bir soralım. Bilim adına olduktan sonra, yazılım korsanlığı mübah mıdır?
Geçenlerde büyük bir üniversitemizde, alanında önemli bir bilim insanı olan bir hocamızın dersine girdim. İlk ders olmasından mütevellit dersin işleyişi hakkında biraz ön bilgi vererek başladı. Bir süre sonra, konu dönem boyunca verilecek ödevlere geldi. Ödevlerin MuPAD veya Mathematica yazılımları ile hazırlanarak teslim edilmesi gerekiyordu.