fazlamesai.net'e soralım: Nasıl bir ışıklandırma?

0
Zebani
"Fazlamesai üyelerinin hemen hepsi genellikle masabaşında upuzun saatler haryacayan kişilerdir" diye bir önerme yapıyorum. Bu önermenin doğru olduğunu kabul ederek soruyorum.

Sağlıklı bir ışıklandırma nasıl olmalıdır? Işık masaya sağdan mı, soldan mı gelmeli, ışığın şiddeti ne olmalı ya da dikkate alınması gereken başka etkenler de var mı?
Sözü nasıl toparlayacağımı da bilemedim. İşte bir link ;-)

http://www.turkpoint.com/bilim/cag_ay_amp.asp

"Işınla beni Sikati"nin konumuzla uzaktan yakından alakası yok. ;-)

Görüşler

0
tongucyumruk
Bu yazıda ışıklandımaya ilişkin bazı güzel ipuçları mevcut. FazlaMesai: Otostopçunun Galaksi Rehberi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen site
0
sundance
Fazlamesai okurlarının çoğunun masanın başına zaman geçirdiği doğrudur fakat, o masada genellikle üstüne gelen ışıkla görülebilen ve üstünde çalışılabilien bir şey değil (kitap, defter, torna, kadavra vs.) kendisi ışık veren bir şey (monitör) ile çalışmaktadırlar.

Bu sebeple gereken ışık konusundaki gereklilikler bir miktar daha farklı olacaktır.

Öncelikle, monitörün ekranına ışık gelmemesi gerekir. Zira zaten bir ışık kaynağı olan monitöre başka bir yerden direkt ışık gelmesi göze gelen ışık miktarını arttırır ve bu da çok daha hızlı yorulmaya sebep olur.

Bunun dışında monitör ekranının üst düzleminin göz hizasından yukarda olmaması gerekir. Bu da yukarda gelecek ışığın ekrandan yansımasını engeller.

Monitörün bulunduğu ortamla ilgili önemli bir gereklilikte, monitörün odadaki en parlak şey olmaması, çevrenin de monitörün çok büyük fark yaratmayacağı kadar aydınlık olması gerekliliğidir. Birçoğumuzun bilgisayar başındayken bir taraftan da bazı kitaplar okumak, bir yerlere not almak durumunda olduğumuzdan yola çıkarsak bu da oldukça mantıklı bir gereklilik. Fakat bilgisayar meraklıları genelde odanın karanlık olmasını tercih ederler :)

Son olara beğeni gören monitör aydınlatmalarından biri ThinkGeek'in sunduğu Eclipse

Buradaki ilkelere dikkat ederek benzer bir aydınlatmayı herhangi bir hipermarkette bulabileceğiniz 10 milyonluk 30 watlık elemanlarla yapmanız tabi ki mümkün. Nasıl yaptığınızı da buraya yazmanız şartıyla :)
0
feran
Işıklandırma konusundaki önerileri (ve bağlantılı yazıları) çok yararlı buldum elbet. Ancak genel öneriler yanısıra (ekranla gözleriniz arasındaki uzaklık, gözlerinizdeki herhangi bir bozukluk, ekranın ve yerleştiği masanın boyutları, çevre koşulları ve RENKLER gibi faktörleri gözardı etmeden) GÖZ DOKTORUNUZA danışmayı da lütfen ihmal etmeyin. Bu arada göz doktoru filan değilim, oftalmolog yakınım da yok :)
0
FZ
Kişiye özel çözüm konusuna katılıyorum, kimisi beyaz ışık severken, benim gibiler nefret edebiliyor ve kusacak gibi olabiliyor (belki de Türkiye'deki hastaneleri çağrıştırdığı için).

Gözlerinizin yapısı ve geçmişiniz, genetik yapınız önemli. Gözleriniz benimki kadar hassas ise mümkün olabildiğince parlak ışıktan uzak durmaya çalışır, çok parlak olmayan sarı ışığı başka yere yansıtır, monitöre gelmeyecek ama odayı da karanlıkta bırakmayacak şekilde kullanırsınız.
0
urxalit
Zaten beyaz floresan ışığı gözü yorduğundan ev gibi ortamlarda kullanılmaz, kullanılmaması gerekir. Anca dış mekan aydınlatmalarında kullanılabilir.
0
Anduril
1. Genel Olarak Monitör Kullanımında Sağlık Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
— Ekranlara en az 45 cm. mesafeden bakılmalı ve ekranın üst kenarı gözler hizasında veya altında olmalıdır. Ayrıca düşük çözünürlük, büyük fontlarda çalışılması da önerilmektedir.
— Ekran güneş ışığı alan pencerelerden veya aydınlatma araçlarının yaydığı ışığı yansıtmayacak şekilde yerleştirilmeli; oda tavandan yansıyan veya çok parlak olmayan bir ışıkla aydınlatılmalıdır.
— Çalışma masaları da ışığı yansıtmayacak mat ve koyu renkli olmalıdır.
— Uzun süre bilgisayarla çalışanlar, ara sıra gözlerini ekrandan farklı yerlere bakarak dinlendirmeli, 1 saatten uzun süre sürekli ekrana bakılmamalıdır. 5 dakika farklı noktalara bakılarak göz kuruması da önlenebilir.
— Yine uzun süre bilgisayarla çalışanlar koltuktaki hareketsiz durumlarından dolayı bacaklarda ve kollarda oluşacak kan dolaşımı bozukluğu, eklem ve/veya boyun ağrıları, varis vb. durumlar oluşmaması için kısa süre de olsa ofis veya çalışma ortamında mola saatlerinde ayakta dolaşarak bu riski en aza indirebilirler.
— Araştırmalar sonucu uzun süre bilgisayar kullanarak çalışan insanlarda unutkanlık problemleri ortaya çıktığı görülmüştür. Bu yüzden Amerika’da en fazla 3 sene bilgisayar kullanarak çalışmış kimselerin mahkemede şahitlikleri kabul edilmemektedir. Bunun da unutulmaması gerekir.
— Bir başka araştırmaya göre de gün boyu bilgisayar kullananların beyin fonksiyonları kas gücüyle çalışanlara oranla fazla çalıştığından dolayı uykusuzluk, stres, aşırı yorgunluk, panik atak gibi sorunlar ortaya çıktığı görülmüştür.
-----------------------
Valla donanım ödevim "Monitörler" idi o sırada bunu bulmuştum bir yerden. Çok güzel birşey ödevlerin işe yaraması :)
0
sefalet
Şu üç sene bilgisayar kullanma olayı ilginçmiş ABD'de.Fakat en fazla değil de en az üç sene bilgisayar kullanıldı ise olacak sanırım.

Heralde belli bir süre sonra adamı vatandaşlıktan da çıkarır bu Amerikalılar. :)
0
bm
Sefalet buna inanmadiniz herhalde? Anduril nereden cikti bu? Hoca o raporda o ifadeyi gorunce, bunun referansi nerede demedi mi?
0
Anduril
Hoca birşey demedi valla. Bende kendim keşfetmedim zaten. Bir yerden aldıydım. Forumdan da adres aklımda değil. Hemen sorayım FBI ya. Durun komiser Charlie Crown a soruyorum geliyorum : )
0
sefalet
Valla saf bir tarafım vardır ne yalan söyliyim. :)

Gerçi hukuk felsefesi ilgi alanıma girdiği için çok inandım diyemem ama Amerikalının hukuk alanında yaptığı hokkabazlık çok olduğundan ne yapsalar şaşırmam.
0
feran
Sn. Sefalet ve Anduril, Valla bu tanıklık adı üstünde "görgü tanıklığı" ya, olsa olsa üç yılda ekran karşısındakinin yanlış yerleşim ve ışıklandırma nedeniyle gözlerinin iyice bozulup "gerçeği" görmeyeceği kuşkusuyla kabul edilmiyor olada bilir. Siz yine bir göz doktoruna danışmadan ekran ışıklandırmanıza karar vermeyin:)
0
Anduril
Sorun bize ait değil canım kardeşim : ) Özellikle Sn. sefalet ve Anduril demene gerek yok. Yani demişsin de bir dahakine demezsin diye yazdım. Yorulma değil mi? Kolay gelsin.
0
bio
Heh. Bu komikligi yillar once bana monitor filtresi satmaya calisan birisi de gercekmis gibi soylemisti.
0
nkjsat
LCD monitörler için de durum aynı mı?
0
Anduril
LCD ler ile CRT lerin yapısı ve verdiği ışık epey farklı. Ama zaten CRT ler de kendi içinde ayrılabilir bazı özelliklerinden dolayı. En iyisi siz bu kuralları bilin ama illa uygulayacaksınız diye birşey yok. Siz hanginiz kolayınıza geliyorsa onu uygulayın. Biyolojiksel ihtiyaçlarınıza beyniniz yanıt verecektir zaten :) O size yolu gösterecektir.
0
feran
"Biyolojiksel" ihtiyaçlar?? Bu sözcüğü çok mu aradınız yoksa "psikolojistinize" mi danıştınız:)
0
Anduril
Bana pek de yanlış bir cümle gibi gelmiyor. Eğer yanlışsa da anlayan anladı. Anlamayan özelden sorsun : )
0
feran
Cümlenin yanlışlığı ya da doğruluğu ya da kurgusuna ilişkin değil söylediklerim yalnızca Türkçede BİYOLOJİK demek varken neden biyolojiksel olarak kullandığını merak ederek ben de çeviriden PSİKOLOG yerine PSİKOLOJİST dedim ama anlatamamışım!
0
Anduril
Niyetiniz iyi olabilir de kurduğunuz cümle şu: " "Biyolojiksel" ihtiyaçlar?? Bu sözcüğü çok mu aradınız yoksa "psikolojistinize" mi danıştınız:) "
Tanımadığınız biriyle konuşurken biraz daha dikkat edin bence seçtiğiniz kelimelere. Biraz ağır olmuş her ne kadar sonunda :) olsa da olmuyor.
Ayrıca biyolojik ihtiyaçlar bana biraz garip geliyor. Haklısınızdır yanlış biliyorum belki ama bunu daha güzel anlatabilirdiniz bence. Yine de teşekkürler deyip havayı yumuşatayım :)
0
Zebani
— Araştırmalar sonucu uzun süre bilgisayar kullanarak çalışan insanlarda unutkanlık problemleri ortaya çıktığı görülmüştür. Bu yüzden Amerika’da en fazla 3 sene bilgisayar kullanarak çalışmış kimselerin mahkemede şahitlikleri kabul edilmemektedir. Bunun da unutulmaması gerekir.
Bu üsttekine benzer birşeyler de ben Matematikçiler için duymuştum. Çok fazla matematikle uğraşınca Matematikçilerin gerçek dünyaya bakışı değişiyormuş. (Gerçi bu Fizikçilere de oluyor. ;-) )
0
FZ
Bence çok fazla Hollywood filmi seyretmişsiniz :) Bilim dünyası da iş dünyası gibidir. Arada saçma sapan hırslara sahip, hastalıklı, aynı masada oturamayacağınız adamlar çıkabilir. Bununla birlikte dünya çapındaki üniversitelerde, dünya standartlarında ders vermiş ve araştırma yapmış hocalar tanıdım, gayet "normal", muhabbet edilebilir, düzgün iletişim kurulabilir insanlardı. "Sıradan" insanların saçma sapan takıntılarından nasiplerini almıştı bir kısmı, hepsi bu, abartılacak bir durum yok.
0
Zebani
abartmadım canım latife yaptım. ben de fizikçiyim zati. :)
0
euler
Son bir kaç gündür jeodezik eğrilerle, gauss ve normal eğrilikleri ile sabahlıyorum ve artık eğri görmek istemiyorum. Yüzey görmek istemiyorum.

Siz kastınız hangi anlamdaydı irdeyelemedim ancak tavsiyem yüksek dozda `geometrik tasarım` almayın. Bir süre etkisinden kurtulamıyorsunuz. :)

(bkz. bir matematikçinin kafein sendromları :) )
0
yilmaz
sanırım bu doğru.
0
Anduril
http://www.biltec.org/page.php?id=213 Oh be :)
0
bm
Ben cok aydinlik bir odada bir U'nin icine girerek calismayi seviyorum. 20"den buyuk monitor, yuksek cozulurluk (20xx*15xx), ve parlak yapinca rahat ediyorum. Su anda CRT kullaniyorum ama asil arzum IBM'in T-221'i gibi bir LCD'ye gecmek onlarin yeni nesli cikinca. Okumak. elle hesap yapmak filan icin u'nun bir tarafina halojen masa lambasi koyuyorum oraya donup okuyorum. 50W halojen yetiyor bana o is icin. Oda icin kendime avize yaptim simit floresan, 3lu fis ve duy kullanarak (resmi asagida). Aslinda cubuk floresan kullanacaktim ama fiyati uyanlar cok kalitesiz geldi, begendiklerim de cok pahali. Ben de bunlara para kaptiracagima kendim yaparim deyip boyle yaptim ve memnun kaldim.

Beyaz (daylight) floresan seviyorum ben, sari degil. Bazen gelen insanlar rahatsiz oluyorlar, ama bir sekilde ben olmuyorum. Aileden gelen birsey olabilir, odanin duvarlarini da acik mavi yaptigimda sadece ablam begenmisti arkadaslarima cok soguk gelmisti. Bu konuda uzman gorusu filan dinleyin tabii, ama deneme de yapin.

0
Zebani
Şu an odam da 100W lık sıradan sarı ışık yayan bir ampül var ve bu beni sinir ediyor. Daha önce bu simitlerden (floresan) bir tane vardı ama bu lanet floresanlarında bir süre sonra "balast"ı zırrr diye ötmeye başlıyor. Halojenlerin ışığı ise floresanların yerini tutmuyor. :( Yani ümitsiz vakayım. :)

Sanırım bir şekilde simitleri ses geçirmez bir odacığa kapatıp ışığından faydalanmanın bir yolunu bulmalıyım. :)
0
bio
Su tasarruflu ampullerden (bm'nin odasindaki resimdeki altta ortada tek basina duran) kullanabilirsiniz. Hem sarisi hem beyazi var ve 55W'a kadar gucte olanlari mevcut 55W'lik olana direkt bakamiyorsunuz, zaten kutusunda 275W flaman ampulu dengidir yaziyor. Simitlerden daha aydinlik ve ses cikarmiyor.
0
bm
Hmm, benimkiler otmuyor yahut ben duymuyorum. Balastlari Ist. bankalar caddesinden almistim galiba. Buyuk ve tasarruflu ampul diye satilanlarin farkindayim ama onlar biraz pahali gelmisti bana. Benim simitlerin (32W) tanesi 2.5 YTL civari, ortaya astigim 20W normal vidali Philips'i de Gima/online ucuzluktan galiba 3.5 YTL/6 taksitle almistim (bir suru aldim evde normal ampul kalmadi pek). O ortaya 'cok rahatsiz oldum' diyen cikinca normal ampul takiyorum bazen. Osram ve Philips simitleri sevmiyorum, GEleri seviyorum. Simdi sebebini unuttum, ama birinin rengi otekinin omru yuzunden galiba.
0
Zebani
Yahu sizin bu ışık kaynağını görünce, Voltran! Voltran! Voltran diyesim geldi. :)
0
rafet
Sanat eseri gibi birsey olmus valla. Benim bilgisayar salonda.Bu yuzden ayri bir isiklandirma yapmadim.Salonda iki isik kaynagi var, tv calisiyor, bunlar cok bile geliyor.
0
conan
Ben evde monitorume ve TV'me kesinlikle arkamdan isik almayi sevmiyorum. gereksiz parlama yapiyor, gorunurlugu azalttigi gibi gozleri de yoruyor. Ozellikle Counter Strike gibi oyunlarda her yerden bir sey cikabilecegi icin ekran parlamasina hic tahammulum yok ]:) Ben daha cok su yanda resmini koydugum turde bir lambayi bilgisayar calisma masamin hemen soluna yerlestirip orta dereceye aciyorum. Klavye, vs cevresel cihazlarda beyaz tavandan yansima sayesinde yeterince isik aliyorum.

Onun disinda ise masami sol tarafi ayni zamanda cok buyuk bir pencere ve batiya bakiyor. Aksamin butun gunesi bana geliyor. Dolayisiyla jaluzilerimin yarisi neredeyse butun bir gun kapali. Bu yuzden de bu ayakli isik oldukca isime yariyor. Ilgilenen varsa duzenimin bir resmini buraya koyarim.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

3. Nesil Windows Media

elrond

Microsoft, multimedia içeriklerine yeni bir boyut getirdiği yeni Windows Media teknolojisi "Corona" yı duyurdu.
Bu sefer olaya biraz server tarafından bakalım. (DivX' de son kullanıcı tarafından bakmıştık)

Windows 2000 server'da olan "Windows Media Services" daha gelişmiş olarak Windows.NET Server Beta 3 ya da Build 3604'te de mevcut bulunuyor. Beta sürümü için oldukça stabil bile sayılabilir. Tabiki BBC Live Windows.NET üzerine taşınmadı ve onbinlerce bağlantı denenmedi. O yüzden gerçekten stabil mi bilemem.

Fazlamesai.net 2 yolda!

sundance

Fazlamesai ekibi olarak iki buçuk yıla yaklaştığımız bu sıralarda gerek içerik gerekse görünüş olarak bazı yeniliklere gitmeye karar verdik. Tabi bu konuda sizlerin düşüncelerini de değerlendirmek isteriz.

Bayanlar baylar, huzurlarınızda FM 2.

Not: Forum olarak Splatt'ı değil, phpBB'i seçtik o da yolda bilesiniz.

Başarılı bir açık kod programcısının maddi durumu

FZ

"I didn't have the money to buy a new laptop"
Yukarıdaki cümle genç bir çocuğa ait değil. Yukarıdaki cümle genç bir üniversite öğrencisine de ait değil. Yukarıdaki cümle sıradan bir programcıya ait değil. Yukarıdaki cümle başarısız ya da meşhur olmayan bir programcıya da ait değil.

Cümle, yaklaşık 15 yıl önce Perl programlama dilini yaratan karizmatik programcı ve dilbilimci Larry Wall´a ait. Bu programcının geliştirdiği Perl programlama dili sözlük hazırlama esnasında yine bu programlama dilinden faydalanan Oxford resmi İngilizce sözlüğe girdi. Onbinlerce sistem yönetim yazılımında kullanıldı. Yüzbinlerce web sitesi Perl kullanarak iş güç yaptı ve yapmaya devam ediyor. Perl son zamanlarda moleküler biyoloji alanında veri işleme için de kullanılıyor. Söz konusu adam işte bu dili geliştirmiş ve Linus Torvalds henüz lisede okurken insanlık kültürüne armağan etmiş olan adam. Bu adam şimdi yeni bir efsaneye, Perl 6´ya imza atmaya çalışıyor. Geliştirdiği Perl açık kodlu, karşılığında 5 kuruş istenmiyor ve aklınıza gelen hemen her işletim sisteminde çalışıyor. Böyle bir adamdan bahsediyoruz yani.

Bu adam, yeni bir dizüstü bilgisayar alacak kadar parası olmadığını söylüyor.

Şaşırdım mı? Evet. Şaşırdım mı? Hayır.

Larry Wall, efsanevi State of The Onion sunularının sonuncusunda, 4. sayfada bu yazının açılış cümlesini sarf ediyor.

Ne dersiniz? Sizce bu adam zor durumda mı? ;-)

Hani gündemdeki popüler konulardandır, "ya hoca biz şimdi bu kodları açarsak aç kalmaz mıyız yaa?" falan denir. Bunu diyenler muhtemelen Larry Wall kadar çok ve kaliteli kod üretmemişlerdir. Acaba diyorum şimdi Larry Wall gerçekten de acınası durumda mı? Başka bir perspektif: Daha çok kazanmak varken neden daha az kazanalım? Sahi, Larry Wall, bir dönem NASA için çalışmak dururken acaba daha bol paralı bir işe mi girseydi? Aklıma Once Upon A Time In China filmindeki bir sahne geliyor. Yağmurlu bir ortamda canını dişine takarak gösteri yapan ve sonra yere atılan paraları toplayan bir kung-fu, demir gömlek ustası. Bir süre sonra aynı usta çetin bir kavgada kılıçlı bir adamı silah kullanmadan yendikten sonra bir genç yanına gelip "usta bana da öğret, zor durumdayım, bana saldırıyorlar, artık para bile kazanamıyorum," der. Usta önce biraz ilerideki lokantadaki lezzetli yemeklere yutkunarak bakar, acı acı gülümseyip cevap verir: "Kung-fu ustası olsan ne olur ki, ben de pek para kazanamıyorum".

Sanırım en temel kavramların yeniden düşünülmeye ve irdelenmeye ihtiyacı var; sanırım felsefeye keyfi yerinde, sadece entelektüel olarak huzursuz olan insanların değil asıl ciddi anlamda zor durumda olan insanların ve belki de en çok gençlerin ihtiyacı var. Sanırım büyük adamlar küçük adamların bazı temel kavramları yeniden düşünmelerini istemiyor. Sanırım bu isteklerini gerçekleştirmeleri sahip oldukları muhteşem güce rağmen yine de kolay olmayacak. Ne dersiniz? Şimdi biz bu kodları kapayıp da mı saklasak yoksa açıp da mı saklasak? ;-)

Kablosuz Yaşam

butch

Rezervuar Penguenleri

redogre