BSA nedir ?

0
anonim
"BSA nedir" Google da aratıldığında ilk sıradaki bağlantıda EMO (Elektrik Mühendisleri Odası) sitesinde Ethem DERMAN tarafından yayınlanmış bir makale bulunmakta. Çok çarpıcı. Kesinlikle okunmalı.

Adres: http://e-dergi.emo.org.tr
Makaleden küçük bir alıntı: "Reklam panolarında her şeye kelepçe vurmuş, korku salan ve genellikle de insanlarımızı korkuttuğu icin bu kuruluş (!) hakkında bu güne dek olumsuz yazan kimseleri görmemiştim. Gelin bu kuruluşu (!) biraz mercek altına alalım. Mercek altına alırken de değinelecek çok nokta olduğu için hepsine birden değil kendimce önemli olanların altını çizmeye dikkat edeceğim...

BSA Yasal mı?

Önce neden kuruluş sözcüğünün yanına ünlem koydum, oradan başlayalım. BSA YASAL BIR KURULUŞ DEĞİLDİR. Ama dolaylı olarak yaptığı her şey yasaldır. Neden yasal bir kuruluş değildir. Yer yüzünde bir çok ülkede var olan bu küçük BSA'larin ABD'deki genel merkezlerinin sayfasına bakarsanız nasıl bir kuruluş olduğunu anlayamazsınız ama interneti biraz karıştırdığınızda karşınıza "The Business Software Alliance (BSA), a non-profit organization" ibaresi çıkar. BSA non-profit bir organizasyonmus. http://www.bsa.org.tr adresine de bakarsaniz "BSA Türkiye, tüm dünyada yazılım telif hakları esasından hareketle lisanssız yazılım kullanımına karşı mücadele amacıyla faaliyet gösteren Business Software Alliance’ın Türkiye’deki birlikteliğidir" seklinde tanımlandığını görürsünüz. Organizasyon sözcüğünü birliktelik olarak çevirmişler ama "non-profit" sözcüğü nasıl unutulmuş anlamak mümkün değil. "Non-profit organization" ibaresi "kar gütmeyen birliktelik" olarak çevirebiliriz. Ülkemizde bu tanıma uyan yani "KAR GÜTMEYEN BIRLİKTELİK" var mı? Biz de yasal olarak bulunan ve kar gütmeyen kuruluş çeşitleri var bakalım hangisine uyuyor. Dernek misiniz? Yanıt "Hayır", Vakıf mısınız? Yanıt "Hayır", sendika mısınız? "Hayır", kooperatif misiniz? "Hayır". Peki BSA nedir? Yanıt "biz birliktelik oluşturduk, yasalız" diyorlar."

Daha fazlası için;

http://e-dergi.emo.org.tr

Ya da Google'a "bsa nedir" i aratıp ilk sonuca girin.

Görüşler

0
sametc
şimdi ne alaka diyeceksiniz ama bu haberi ve yazıdan paragraflar okuyunca aklıma FIGHT CLUB flimi geldi :)
0
e2e
Yazı için teşekkürler. Bir şeyi gerçekten merak ediyor ve bilmek istiyorum. Sorum monarch'a: Bunu araştırmak nerden aklına geldi?(!)

Öyle ya da böyle, bir şekilde sürekli kullandığımız bu malum ismi şimdiye kadar niye merak etmedim diye sordum kendime. Sonra aklıma bir garip cevaplar geldi, onları yazmayayım en iyisi :)
0
rafet
Bence BSA Turkiye de bilgisayar alanindaki gelisimini yoketmeye calisiyor.

Turkiye dusmani bir hareket.
(Bakiniz Yalcin Kucuk Isyan1,2)

Care ozgur yazilim olmali yazida belirtildigi gibi.
Tum universitelerde kamu kuruluslarinda linux sistemlerine
gecilmeli.

0
Monarch
Sektör çalışanlarından biri olmamdan dolayı, geçmiş zaman içinde malum oluşum(!)la bir kaç kez muhatap olmak durumunda kaldım. Bu sektörde yer aldığım sürece de devam edecek. Aslında bunu araştırmak aklıma gelmedi. emo'nun web sitesinde rastladığım bir makaleydi bu uzun zaman önce ve buradaki arkadaşlarla paylaşmak istedim.

Saygılarımla.
0
bm
Gayet icten ama tutarsiz bir yazi olmus. Buyuk buyuk BSA YASAL BIR KURULUS DEGILDIR, yazdiktan sonra:

Çocuklarımıza elimizde avcumuzda ne varsa harcayarak bir bilgisayar almaya çalışıyoruz, iyi yetişsinler, çağı yakalasınlar diyoruz, ne olur harcamalarımızı iki katına çıkartmayınız. Yasalarin varlığını biz de biliyoruz, sokağa tükürmek yasak, kapalı yerde sigara içmek yasak, yayaların kırmızı ışıkta geçmesi yasak biliyoruz, hepsinin cezası var. Ama insanlığa zararlı bu işleri yapanları ne kadar kovalayabiliyorsak, tam tersine ülke kalkınmasını ilgilendiren bu çok önemli olayda telif hakları yasasını da o şekilde uygulayamaz mıyız?

Bu ne lahana tursusu? YASAL DEGIL ise yazinin gelisi, uygulamayin ne demek?

Bir sekilde tamamen MS bagimlisi olmanin kacinilmaz oldugunu dusunuyor belli ki, bu da dogru degil. Kaldi ki o kanunlar uygulansaydi, Win XP OEM hakikaten $125 olsaydi bircok ozgur veya BSDimsi alternatif Turkiye icin de simdikinden cok daha yaygin olarak ortaya cikardi. Insanlar Lindows (yahut neyse simdiki ismi) Ubuntu vs.'yi 'ozgurluk' askindan yapmiyor, PCler ucuzladikca bu arada sisen Windows fiyatlari ciddi bir sekilde batiyor bu PCleri yapanlara.

Daha dun burada konustugumuz, 'kopya kullanmak haram midir?' sorusuna cevap veren eski Diyanet Isleri Baskani'nin dedigi ile bu yazinin dediginin (bu yazinin sonundaki Ulusal soylem disinda) ne farki var?

0
sundance
Dediklerine katılıyorum, fakat tarihte de örnekleri olduğu gibi, zaman zaman kanunlar ve düzenlemeler içinde bulundukları zaman için insafsız, belki de bir on yıl sonrası için "nasıl olmuş da böyle bir kanun çıkartılmış" şeklinde olabiliyor.

Bu gibi infial yaratan durumlarda yukardaki "Özgürlük kanundışı ilan edildiği durumlarda, ancak kanun dışı olanlar özgür olabilir" sözü geçerli olabiliyor. Ya da bizim daha iyi bildiğimiz haliyle Köroğlu'ndan "Ferman padişahınsa dağlar bizimdir" sözü.

Tabi ki "Mersedes'in fiyatı çok fazla, o zaman çalalım." yaklaşımı değil bu, bunu haklı çıkartabilecek bir şey yok. Ama, BSA'nın 'üçüncü dünya bundan anlar' yaklaşımındaki yasallaştırma çalışmaları gerçekten mide bulandırıcı.

Aslında burda yapılması gereken Amerika'da "Mafya kanunu" adı altında geçen bir yasayı Türkiye'de de uygulamak. Mafya Kanunu, 20'li yıllarda Amerika'da depresyon döneminde çok güçlenmiş olan Mafya'nın yasallaşmak adına, çıkar çatışmasına girdiği herkesi dava etmeye başlamıştı. Ülkenin en önde gelen avukatlarını tutmuş olan organizasyon, insanların aşırı vekalet ücretleri (kaybeden tarafın bütün masrafları karşıladığı gözönüne alınırsa) yüzünden gözünü korkutmaktaydı.

Bu sebeple "Tehdit amaçlı ve sebepsiz yere dava açmak" gibi, kanunu bir çeşit şantaj aracı kullanarak ticari kazanç sağlamaya yönelik mahkemeler konusunda bir yasa tasarısı çıktı ve bu sayede bu tür davalar engellendi.

Tabi daha güzel yöntem, savaşmamak. Özgür Yazılım kullanalım hepimiz :)
0
bm
Ben de bu dediginize katiliyorum. (BSA'nin sevimsiz isler yapmasi, MS'in zayiflamasi ve alternatiflerini hem fiyat hem ic rahatligi bakimindan cekici yapan ters tepen taktik olarak hosuma gitse de.)

Beni rahatsiz eden, hosumuza giden seyler yazan insanlara 'soyle de nasil soylersen soyle' seklinde hatir etmemiz aslinda (20 yasinda boyle yapiyoruz, gayet tabii 60 yasinda artik yapacak seyler azalmis oluyor).

Buyuk harfle yasal degil yazilmasini seviyoruz cunku bahsedilen kurumu sevmiyoruz, hatir edin bu kanuna uymayana biraz denince de hoslaniyoruz cunku bu sefer o kanun hosumuza giden bir kanun degil. Ikisini ayni yazi icin yapabiliyoruz cunku niyet okuyup hemfikir olmaya zaten karar vermisiz belki. Ayni sekilde Ballmer cikip 'bakin makine 2000 dolar, Windows 10 dolar' dese
'hayir makine 500, windows 150, sen de yalancisin' diye tepinecek olan bizler, makine 1000 yazilim da 1000 denmesine ses cikartmiyoruz.

Bunlarin hepsi iyi de biz boyle yapinca universite hocalarimiz dahi boyle gol atacagina tribun sevindiren seyler yazmaktan cekinmiyorlar; hakikaten okuyup incelenememiz gereken, belki bizi evvelce dusunmedigimiz, taraf olmadigimiz bir konuda ikna edecek seyleri yazarken kullanacaklari en onemli arac olan saglam, aciklari kabul edilmis, cikarimlari destekli dilden ve tarzdan uzaklasiyorlar. Bunun bedeli MS'in herhangi bir urununun fiyatindan cok daha yuksek bence.
0
arikan
Bu yazinin dikkat cektigi noktalar bu ekrana bakan herkesin hayatinin icinde. Bugun farkinda olup hareket edildiginde yarin is kurarken, yeni donemde okulda ders alirken, birazdan telefonda konusurken, ya da yarin yolda yururken salim bir kafada olunabilir. BSAnin bir cok reklamda pek cok defa etkin olmus iletisim mesaji yontemlerini kullanarak yarattigi etkiler bu yazida cok iyi anlatilmis. Bu kurumun faalieyetleri icin para kaynagi yurt disindan geliyor olsa da, benzer boyutta yazilim ureten sirketler turkiye'de var olsaydi benzer faaliyetlerle karsilasiyor olabilirdik. Bu durum dunyadaki BSA gibi masa kurumlarin ve de yazida bahsedilen masanin masasi kurumlarin yasadigimiz doneme uyumsuzlugu ile ilgili. Cok acik ki teknolojik gelismeyle ulkelerin kuresel ve yerel dengleri arasinda olusan cok dalli donguler yasadigimiz zamanin kanuni ve kulturel degisimini saglayacaktir. Boyle bir donemde herhalde ancak acik ve umutlu olmak ayakta kalmayi saglar diye dusunuyorum.
0
skoylu
Birincisi, yasaya aykırı olmayan herşey yasaldır. BSA'da bu bağlamda yasal bir kurumdur. BSA, Dernek, Vakıf vs. gibi kurumların yasal tariflerinde olmayan bir işleyiş amaçlamaktadır. Bu işleyişe yönelik olarak oluşmuş bir organizasyondur. Yaptıkları da yasalara uygundur. O zaman bizim sorunumuz ne? LKD Dernek olmadan önce bir Linux kullanıcıları, UNIX kullanıcıları vs. grupları vardı. Bunları yasadışı mı sayacağız yani?

BSA gibi birliktelikler örneğin bağış toplayamaz. Tüzel kişiliğe sahip olamaz, adam çalıştıramaz vs.vs. Ama hepsi o kadar. Zaten BSA'da bunları yapmayı hedeflememektedir. Dahası bugün hiç bir kurum BSA tarafından basılmamıştır. Kanuni olarak..

BSA'nın "Korsan bilgisayar almayın" kampanyasında günah keçisi olması anlaşılır durum değildir. İnsanların kanunlara uymalarının istenmesi nasıl yanlış olabilir? Ama o reklamların ardındaki VESTEL vs.nin "Garantisi yok.." ıvır zıvır gibi iftiralarını BSA'ya yüklemek hiçte insafa akla ve izana uymamaktadır.

BSA kavramındaki sorun, kimsenin görmek istemediği bir pazarlama, halkla ilişkiler sorunudur. Bügün size değnek gösteren BSA'dır. Ama çaldığınız şey Microsoft ürünüdür. Microsoft'un veya bir başkasının bir tür kelle avcısı gibi ortalıkta gezmesinin yaratacağı antipatiyi önlemek amacıyla bir paravan oluşturma gayreti mevcuttur. BSA'yı kınayabilecek hiç bir durumumuz yoktur. Ama kitleleri bu BSA'nın paravan, aslın microsoft vs. olduğuna ikna etmek gerekir.

Ama nedenki? BSA'nın nesi yanlış? İnsanların emeklerini korumak istemelerinin nesi yanlış? Saçmalayan, "Yok efendim pahalı da ondan, bu kadar pahalı olmamalı" vs. diyen bir takım zerzavattan bahsetmek bile tüylerimi kaldırmaya yetiyor.

Korsan yazılım kullanmak şerefsizliktir. Haydutluktur. Adiliktir. Ve diğerleri. Ekmeğini yazılımdan kazanan birisi olarak, herhangi bir korsan yazılım kullanıcısının her tür hakaret veya alçaltıcı sıfatı hak ettiğini düşünüyorum.

Tartışmak gereken BSA vs. değil, bu şerefsizlere ne yapacağımız olmalıdır.
0
e2e
Bence yazıyı bir daha okuyun. Sorduğunuz soruların hepsinin de yanıtları var yazıda.

Korsan yazılım kullanmak şerefsizliktir. Haydutluktur. Adiliktir.

Ba yazdığınızı ben, "Türkiye'deki bilgisayar kullanıcılarının en az yüzde 50'si şerefsizdir, adidir, hayduttur" diye okuyorum. Ki, resmi bir istatistik yok elimde, ama çevremden gözlemlediğim kadarıyla yüzde 50 bile iyimser bir rakam. Bu sitenin ziyaretçilerine bile dönüp, "Özgür Yazılımlar kullanmadan önce korsan yazılım kullandınız mı? Yoksa kullandığınız bütün yazılımların lisans ücretini paşa paşa ödediniz mi?" diye bir soralım. Şahsen ben kullandım! Siz de dahil "Hiç kullanmadım" diyen çıkabileceğini, çıksa da inandırıcı olabileceğini hiç sanmıyorum.

Önce GNU/Linux'u, özgür yazılımları insanlarımıza anlatalım, kullandırtalım, sonra da "can sıkıntısından" korsan yazılım kullananlara döner söyleriz bu lafları... Nedenini anlayamadığım bu tepkisellik size ve buraya yakışmıyor.

Şu "insanların emeklerini korumaları" meselesine ise girmek bile istemiyorum...
0
skoylu
Bir doktor'a gidip muayene olduğun zaman paşa paşa vizite ücretini ödüyor musun?

Ay sonunda maaşını katlayıp cebine koyuyor musun?

Ben emeğimle yazılım üretmişim, bundan hakkımı beklemek benim hakkım. Ben maaşını verip adam tutmuş yazılım üretmişim. Parasını istemem ayıp mı?

Pahalıysa kullanmazsınız. Ama bu pahalı diyor olmanız Şahin arabanızı beğenmeyip Jeep'i çalma hakkını size vermez.

Para vermezseniz, kimse de sizin için o yazılımı yapmaz. Gider işte böyle Linux vs. yapar. Bu ayrı. Hiç kimsenin fikri mülkiyetine tecavüz hakkımız olamaz. Nasıl halı sahadan faydalanmak için ücret ödüyorsak, yazılım içinde ücret ödememiz şart. Elbet, halı sahanın sahibi "bedava, kardeşim, millet gelsin oynasın sevabına" diyebilirse, birisi de yazılımını freeware, GPL vs. yapabilir. ama bu paralı yazılımın meşruiyetini kaldırmaz.

Eğer o kadar basit geliyorsa, gelip benim için biraz kömür taşırmısınız, şöyle 2000 ton kadar, hayrına.. Sırtıyla kömür taşıyanın emeği ne kadar kutsalsa, kafasını kırıp kod yazanın da emeği o kadar kutsaldır.

Eğer tandıklarınızın %50'si korsan yazılım kullanıyorsa, bu, tanıdıklarınızın %50'sinin hırsız olduğu anlamına gelir; başka bir anlam çıkarmaya çalışmak abestir. Bu ülkenin değer yargılarına göre hırsızlık şerefsiz bir hareket ise, bu %50 aynı zamanda şerefsizdir doğal olarak. Size düşen onları uyandırmak, şerefli ve onurlu olmaya davet etmektir. Kral çıplak diyeni karalamak, kral'ın maskara vaziyetini örtmez..
0
e2e
Bir konuda anlaşalım, "korsan yazılım kullanmak doğrudur" gibi bir savunum yok. Ama korsan yazılım kullananlara da sizin kadar rahatlıkla "hırsız, adi, şerefsiz" diyemiyorum, demiyorum...

Çünkü çevremdeki (ki aslında o genellemeyi Türkiye için yapmıştım ve eminim daha da fazladır) insanların çoğu kullandıkları ofis yazılımının ücretli olduğundan, hatta o yazılımın ne olduğundan bile bihaberler. Gidip onların suratlarına "Vay adi şerefsiz" deyin... Girin yurdum internet kafelerinden birkaçına ve bağırın suratlarına bunu, çok ciddiyim. Ya da polise ihbar edin hepsini. Madem adilik ve şerefsizlik yaptıklarını düşünüyorsunuz... Bu ülkenin en büyük hastaneleri bile kullanıyor korsam yazılımları, hepsini ihbar edelim ve "şerefsizliğin" önüne geçelim o zaman.

Evet korsan yazılım kullanmak suçtur, ama önce insanların yaptıklarının suç olduğunun ya da "birilerinin emeğinden çalmak" olduğunun farkında olması lazım.

Mesele şahin-jeep karşılaştırmasından çok farklı, bunu siz de biliyorsunuz. Kaç insan var bunun farkında olan ve "Gimp dururken niye korsan Photoshop kullanıyorsun" sorusuna yanıt verebilecek olan? Ama herkes ortada bir şahin bir de jeep olduğunu biliyor...

Size düşen onları uyandırmak, şerefli ve onurlu olmaya davet etmektir.

İnanın bana buna yapıyorum. Hatta bir sürü zamanımı alsa bile oturup anlatıyor, öğretiyorum. Ama "yok ben onu kullanamam" diye ısrar edenlere de yine de "adi şerefsiz" demiyorum, diyemiyorum!
0
loker
Siz de dahil "Hiç kullanmadım" diyen çıkabileceğini, çıksa da inandırıcı olabileceğini hiç sanmıyorum.

Burada biraz küstahlık görüyorum... En basitinden bir ilkokul öğretmeni edasıyla 'bütün sınıf kendini camdan atsa, sen de mi atacaksın?' diye sorasım geliyor...

Bir konuda haklı olduğunuzu düşünüyorsanız, size o hakkı tanıyan bazı kavramlar, 'öyle yapmanızı' haklı çıkaran nedenleri tartışalım ve öyle ikna edici olmayı deneyin...

'Kesin siz de korsan program kullanmışınızdır, atmayın bakiim' üslubunun bizi ikna etmeye yardımcı olacağını hiç sanmıyorum... Hele ki söz konusu ithamlar konusunda ; )
0
skoylu
Kendi adıma, hiç lisanssız/korsan program kullanmadığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Korsan kullanmamak için trial/demo olarak kurup 1 ay sonra zamanı bitince bıraktığım olmuştur.

Eğer, yazılıma ödediğim parayı menkule yatırsaydım herhalde şimdi kirada oturuyor olmazdım..

Evet, bana hırsız ve şerefsiz deneceğine, budala denmesini tercih ederim..

----
Askerde, Lisanssız Office vs. kullandığımı hatırlarım mesela. Ama üstlerime ne kadar "lisanslı alın" dediysem, fırça işitmekten başka işe yaramadı..
0
e2e
Burada biraz küstahlık görüyorum... En basitinden bir ilkokul öğretmeni edasıyla 'bütün sınıf kendini camdan atsa, sen de mi atacaksın?' diye sorasım geliyor...

Yanlış görüyorsun... Soruna gelince, bu öğretmene ve bunu ne için istediğine göre değişir...

"Korsan yazılım" kullanmak için haklı nedenleri olanlar vardır belki de, hiç böyle bir sorgulamaya girmedim şahsen.

'Kesin siz de korsan program kullanmışınızdır, atmayın bakiim' üslubunun bizi ikna etmeye yardımcı olacağını hiç sanmıyorum...

Sorum çok açıktı: Özgür Yazılım kullanmadan önce bu siteye giren herkes, kullandığı bütün programların lisans ücretini ödüyor muydu? Bunu da birilerini suçlamak ya da bir şeylere ikna etmek için sormadım. "Alternatifi olmayan insanlar için bazı şeyleri yapmak anlaşılır karşılanabilmeli, ya da karşılanmayacaksa da bu gözetilmeli. Böyle ağır hakaretler ya da suçlamalar daha dikkatli kullanılmalı"yı anlatmak için sormuştum.
0
skoylu
Hiç kimsenin "korsan yazılım" kullanmak için haklı bir nedeni olamaz.

Fakat şu kadarını söylemek isterim. Devri zamanında ülkede mesela MS yoktu. Biz örneğin MS'nin ıvır zıvır programına ihtiyaç duyardık. Lisanslı olarak satın alamadığımız için bir tür mecburiyetten korsan kullanırdık. Ama bu tür yazılım kullanımını hem üreticiler, hemde yasalar "korsan kullanım" olarak nitelendirmezler. Bugün her tür yazılımı internet üzerinden temin edebiliyorsunuz. Bu nedenle böyle bir tavrınız olamaz.

Zaten bu sorun taa o zamanlardan kaldı. Parasını verip alamıyordunuz. Millet mecburen korsan kullana, kullana yazılımın para verip alınması gereken bir şey olduğunu idrak edemedi. Ama bugün bu durum geçerli olamaz, yapacağınız savunmalar kabul edilir olamaz.

0
e2e
Ben şu "emek çalma" meselesini biraz da buradan okumak gerektiğini düşünüyorum: (biraz uzun bir alıntı olacak ama)

Yazilim sahipleri bilgiyi kullanma hakkimizi kontrol etmek icin pek cok metod kullanmaktadir:

* Terim karmasasi yaratmak Sahipler, 'korsanlik' ve 'hirsizlik' gibi kotu cagrisimli sozcuklerin yani sira 'fikri mulkiyet' ve 'zarar' gibi hukuki terimleri kullanarak kamuoyuna belirli bir dusunce seklini dayatmaya calismaktadirlar --- programlar ile fiziksel nesnelerin mukayese edilebilir oldugu fikri.

Fiziksel nesnelerin mulkiyetine dair fikir ve icgudulerimiz, bu nesnelerin sahibinin elinden alinmalarinin dogru bir sey olup olmadigi uzerine kuruludur. Bir seyin kopyalanmasina birebir uygulanamaz. Yine de yazilim sahipleri birebir ayni mulkiyet kavramlarini uygulamamizi istemektedirler.

* Abartma

Sahipler, kullanicilar programlari izinsiz olarak kopyaladiklarinda 'zarar' gorduklerini veya 'ekonomik kayba' ugradiklarini belirtmektedirler. Ancak kopyalama yazilim sahibi uzerinde dogrudan bir etkiye yol acmaz ve kimseye zarar vermez. Yazilim sahibi, ancak yazilim icin para odeyecek bir kullanici bunun yerine kopyalamayi tercih ederse bir kayba ugrayabilir.

Biraz dusunursek goruruz ki cogu kisi kopyaladigi seyi para karsiligi satin alacak degildir. Buna ragmen yazilim sahipleri sanki herkes bir kopyayi satin alacakmis gibi 'kayip'larini hesaplarlar. Buna en nazik ifade ile abartmak denir.

* Kanun

Yazilim sahipleri sik sik kanunlarin mevcut durumundan ve bizi tehdit etmek icin kullanabilecekleri cezalardan bahsederler. Bu yaklasim, icinde gunumuz yasalarinin sorgulanamaz bir ahlak ogretisi oldugu dusuncesini barindirir --- ayni zamanda da soz konusu cezalari (hic kimsenin varliklarindan sorumlu olmadigi) doga yasalari olarak kabul etmemiz beklenir.

Bu ikna etme yontemi elestirel dusunceye fazla dayanamaz, alisilmis dusunsel pratikleri kuvvetlendirmeye yoneliktir.

Kanunlarin hakli/haksiz ayrimi getirmedigi asikardir. Her Amerikali hatirlamalidir ki 40 yil once pek cok eyalette bir zencinin otobusun on kisminda oturmasi kanunen yasak idi ancak bunun hakli oldugunu ancak irkcilar iddia edebilir.

* Dogal haklar

Yazilimcilar genellikle yazdiklari programlar ile aralarinda ozel bir bag bulundugunu, ve bu sebepten dolayi programla ilgili istek ve cikarlarinin geriye kalan herkesinkinden --- yani dunyanin geriye kalani --- daha onemli oldugunu savunurlar. (Genellikle yazilimin kopyalama hakkina sahip olan yazari degil, bir sirkettir, ancak bu noktayi gormezden gelmemiz beklenir.)

Bu iddiayi bir etik aksiyomu olarak sunanlara --- yazar sizden daha onemlidir aksiyomu --- kendim de kayda deger bir yazilim gelistirici olarak ancak sunu soyleyebilirim: Bu iddia sacmadir.

Ancak insanlar bu dogal haklara dair iddialari iki sebepten oturu mantikli bulmaya egilimlidir.

Birinci sebep fiziksel nesnelere benzetme egilimidir. Ben spagetti pisirdigimde bunu bir baskasi yerse itiraz ederim cunku oyle bir durumda ben yiyemem. Karsimdakinin eylemi ona fayda sagladigi olcude bana zarar verir; icimizden sadece biri spagetti yiyebilir, o halde soru sudur: kim? Aramizdaki en kucuk bir ayrim dahi etik dengenin degismesini getirir.

Yukaridaki durumdan farkli olarak benim yazdigim bir programi calistirmaniz ya da degistirmeniz sizi dogrudan etkilerken beni ancak dolayli yoldan etkiler.

Bir arkadasiniza bir kopya verip vermemeniz benden cok sizi ve arkadasinizi ilgilendirir. Size bunlari yapmamanizi dikte edecek guce sahip olmamaliyim. Hic kimse olmamali.

Ikinci sebep ise yazarlarin dogal haklari olmasi gerektigi kuraminin, toplumumuzun kabul edilmis ve sorgulanamaz bir gelenegi olarak insanlara anlatilmis olmasidir.

Tarihi acidan bakarsak tam tersi durumun soz konusu oldugunu goruruz. ABD Anayasasi olusturulurken yazarlarin dogal haklara sahip olduklari fikri one surulmus fakat kesin ve net sekilde reddedilmisti. Iste bundan oturu ABD Anayasasi telif haklari sistemine 'izin verir' ancak bunu 'sart kosmaz'. Telif hakkinin gecici olmak zorunda oldugunun belirtilmesinin sebebi de zaten budur. Yine ABD Anayasa'sinda telif hakkinin amacinin yazari odullendirmek degil, gelismeyi tesvik etmek oldugu belirtilmistir. Telif hakki kismen yazari ve daha fazla da yayincilari odullendirir ancak bu odullendirmenin amaci davranis degisikligini saglamaktir.

Toplumumuzun asil gelenegi telif hakkinin kamunun dogal haklarina tecavuz ettigi yonundedir ve telif hakkina ancak uzun vadeli kamu yarari yuzunden izin verilmektedir.

* Ekonomi

Yazilimlarin sahipli olmasi gerektigi iddiasi ile ilgili olarak one surulen son arguman ancak bu sekilde daha cok yazilim uretmenin mumkun olacagi dusuncesidir.

Digerlerine kiyasla bu arguman biraz daha mantikli bir yaklasim gibi durmaktadir. Gecerli bir hedefe yoneliktir: yazilim kullanicilarini tatmin etmek. Insanlarin bir seyi uretmelerinin karsiligini iyi bir sekilde almalari halinde o seyden daha cok urettikleri empirik olarak gozlemlenebilir.

Ancak ekonomik argumanin bir kusuru vardir: farkin sadece ne kadar para odendigi ile ilgili oldugu varsayimina dayanir. Bu varsayima gore bizim istedigimiz 'yazilim uretimi'dir, yazilimin sahibi olsun ya da olmasin.

Insanlar bu varsayimi oldugu gibi kabul ederler cunku fiziksel nesnelere dair deneyimlerimizle uyumludur. Bir sandvici ele alalim. Esdeger bir sandvici bedava ya da fiyatini odeyerek alabilirsiniz. Eger boyle ise iki eylem arasindaki tek fark odediginiz paradir. Satin almak zorunda olmaniz ya da olmamaniz sandvicin tadini, besleyici degerini degistirmez ve her halukarda o sandvici sadece bir kez yiyebilirsiniz. Sandivici bir sahipten satin alip almamaniz bu eylemin ardindan cebinizde kalan para disinda baska hicbir seyi dogrudan etkileyemez.

Bu dusunce her fiziksel nesne icin gecerlidir --- bir sahibinin olup olmamasi onun 'ne oldugunu' dogrudan etkilemez ya da onu aldiktan sonra onunla ne yapacaginizi.

Ancak eger bir programin sahibi varsa bu onun ne oldugunu ve onu satin alirsaniz onunla ne yapacaginizi etkiler. Buradaki fark sadece para farki degildir. Yazilimlarin sahiplerinin bulunmasi sistemi, bu sahiplerin bir sey uretmesini saglar ancak uretilen sey toplumun ihtiyac duydugu sey degildir. Bu da hepimizi etkileyen korkunc bir etik kirlilige yol acar.


Yazilimin Neden Sahibi Olmamalidir?
0
skoylu
Olayın iki farklı açısı mevcut. GPL felsefesi ve Ticari yazılımlar. Bilginin herkese açık olması istenen, arzulanan bir durum. Patent gibi şeylerle vurulan cendereler vs. ayrı bir durum. Ama biz burada olayın felsefesini değil, mevcut halini konuşuyoruz. MS'a ürünlerini GPL yapması için baskı kurabiliriz. Bunu istemek çok makul bir haktır. Ama MS'nin ürünlerini çalamayız. Zaten bu yazıda da "Yazılımları korsan kullanmak caizdir" demiyor.

0
loker
Ethem hoca birazcık Emniyet G.M. Dernekler Masası gibi davranarak arkadaşların yasallığını tartışmış ama bence seçtiği alan yanlış olmuş... Handiyse biraz daha devlet ağzıyla konuşup 'sözde BSA' diyecekmiş, o kadar da abartmayalım... Bence burada -kendisinin de vurgulamaya çalıştığı gibi- söz konusu edilebilecek en önemli yapı, tamamen kar amacıyla kurulmuş şirketlerin, yasal faaliyetleri daha özgürce kovalayabilecekleri, kamuoyu çalışmasında daha 'cici' gözükebilecekleri düşüncesiyle var edilmiş bir 'sivil' kıyafetin iki yüzlülüğü...

Evet BSA aslında telif haklarının korunması için çalışan, bağımsız bir platform (bkn: platformlar da yasalarca çerçevesi belirlenmemiş ama meşru sivil kuruluşlar olarak tüm dünyada kabul görürler... keza network/ağlar da aynen...) ama TÜM üyeleri kar amacı ile kurulu şirketler olduğu için işin içinde 'çapanoğlu' olduğu su götürmez bir gerçek...

Yani BSA aslında yasaların evrensel haklılığı ve gücü için mücadele eden bir kahraman gibi savaşıyor, ama yasalardan anladığı ancak kurucularının çıkarlarının korunmasına yönelik yasalar... Aslında BSA'ya üye olup, diğer üye firmaların -olası- GPL ihlallerini de konu etmesini sağlamak için bir entirizm denenebilir, ama kim uğraşacak... salıverin küçük enişteyi oynasın, biz kendi işimize bakalım...
0
Maceraperest
Ben BSA birlikteliğiyle bizzat mahkemelik olan hatta davası halen süren biriyim dava dosyalarını incelediğimizde şimdiye kadar açılan 16 davanın hiç birinde sonuca ulaşamadıklarını göreceksiniz isimlerini kullanıp korudukları yazılım firmalarıyla hiç bir alakaları yok sadece BSA isminin TPE marka tescilleri var üstelik USA Columbia eyaleti ANTONY PRYOR diye bir de belgeleri var buda sahte sen BSA United States 1150 18th Street, NW Suite 700 Washington, DC 20036 Phone: 202.872.5500 Fax: 202.872.5501 adresindeki bir limited şirketi evet evet limited şirketinden yetkiyi bir columbiya noterinden nasıl alıyorsun zaten hakimler ve savcılar bu konu hakkında bilgi sahibi hiç bir şekildede davaları sonuçlanmaz bunların işin en kötü tarafı nedir biliyormusunuz Hergüner Bilgen Özeke hukuk bürosu bunların haklarını savınıyor oradaki avukatların insani sıfat halinden şüphe ediyorum avukatlık mesleğinide 3 5 kuruş için yere seriyorlar
0
deniza

Bizim de kanimizi başka şeyler emiyor ama bu ifadeye yine Sayin Özkür'un ifadeleri ile yanıt vermek gerekir. BSA Türkiye faaliyete geçtiğinden bu yana kopya yazılım kullanımı %95'lerden %69'lere düştü diyordu, belki daha da az. 1999 yılında Türkiye'nin yazılım dışsatımı 9 milyon dolar iken 2000 yılında niçin 1/9’una düşerek 1.1 milyon dolara gerilemiştir? Aynı dönemde dışalım 17.9 milyon dolardan 4 kat artarak 68.4 milyon dolara yükselmiştir. TESİD'in sayfalarındaki bu rakamlara bakarak Ortadoğu'nun Hindistan'ı olabilecek bir Türkiye'yi siz görebiliyor musunuz? Hazır yazılım paketlerine daha çok para aktardığımızda daha az mı yazılım üretiyoruz acaba? Bu rakamlar bir çok gerçeği maalesef açıklıyor. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak bu rakamlar beni çok üzüyor, sizleri üzüyor mu?

Evet beni de üzüyor.. Fakat bu rakamların nedeni BSA mı ? Yoksa ülkemizde dünya standardında kaliteli fikir/proje/yazılım üretilmesine destek verilmemesi, çaba harcanmaması mı?


Türkiye'nin en büyük yazılım firmalari niçin yok bu birlikteliğin içinde? Yoksa onlar anladılar mı bu figüran meselesini? Nerede LOGO? Nerede Havelsan? Meteksan niçin yok? Bunlar yazılım üretmiyorlar mı?

Sakın bu sayılan büyyüük yazılım şirketlerinden bazılarında her 200 programcıya karşın 1 adet lisanslı ms sürümü olmasın, gpl, lgpl bakılmaksızın herbir kod umarsızca ticari projelerde kullanılıyor olmasın, ve dahi -hiçbir- denetim olmaksızın rahatlıkla adobe, discreet, macromedia gibi firmaların $$$$ değerindeki yazılımları çok doğal biçimde korsan kullanılıyor ve hatta yerel ftp sunucularından kullanıma açılıp kuruluş çalışanları korsana teşvik ediliyor olmasın, ve dahası bu büyyüük yazılım firmalarından bazıları "biz büyüğüz, asarız keseriz, bize birşey olmaz, korsan kullanırız" şeklinde böbürleniyor olmasın. Ne yazıkki bazı büyyüük yazılım firmalarımızda bir büyüğümüzün zamanında söylediği "Benim memurum işini bilir" cümlesi bir misyon aracı olarak doğallıkla kullanılmaktadır. Bu -birtakım- firmaların BSA gibi oluşumlara bırakın girmeye yaklaşmaya bile yüzleri yoktur, daha ne olsun.

Emeğe saygı duyma bilincine varmadan dünya insanının saygı duyacağı teknolojiler üretilebileceğini düşünmüyorum.

Eğer lisanssız bir ürün kullanıyorsam, bu benim kendi tercihimdir, bu tercihim beni yasalar önünde suçlu duruma sokar ve BSA ya da başka bir oluşum etkisiyle bu suçlu durumum gün yüzüne çıkarsa çeşitli yasal yaptırımlara uğramam da gayet doğal ve kaçınılmazdır.

Ödenen lisans ücretleri Türk bilişim sektörünün ilerlemesi yoluna taş koymaz. Ben bir işten 100.000$ kazanıyorsam ve 10.000$ lık bir yazılım kullanıyorsam gayet doğal bir şekilde bu yazılımın lisans ücretini ödemek durumundayım. Eğer 1000$ kazanıyorsam bu seferde bir şekilde işimi görecek ucuz alternatifler bulmakta benim görevim.. Lisansız yazılım kullanmak rekabet ortamında da haksızlığa açıkça sebebiyet verir.

BSA ms tarafından açıkça desteklendiği, yönetildiği ve yönlendirildiği belli olan bir oluşumdur. Hatta ve hatta yaptıkları baskınlarda ms ürünleri dışında başka korsan unsurlara göz yumdukları şahitler tarafından da birçok kez onaylanmıştır. Fakat, yazar BSA ya karşı tavır alayım derken gayet tehlikeli ve düşüncesiz bir biçimde lisanslı yazılım kullanma zorunluluğuna karşı tavır almışa benziyor. Bu da hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir davranış değil.
0
skoylu
>>> Hatta ve hatta yaptıkları baskınlarda ms ürünleri dışında başka korsan unsurlara göz yumdukları şahitler tarafından da birçok kez onaylanmıştır.

İşte, BSA'nın amacına ulaştığının güzel kanıtı. Hatta, Ethem Hocam bile aynı illüzyona kapılmış halde.

BSA asla sizi gelip basamaz. Baskın denen mefhum ihbar üzerine emniyet birimleri tarafından yapılır. Bu baskınlarda tarafların avukatları nezaret edebilir.

İhbar üzerine olmayan baskınlarda vs. üreticinin kanuni temsilcisi (= avukat) bulunur. Bu avukat MS avukatı ise, oradaki başka bir firmanın ürününe "bu da korsan" diyemez.

BSA baskını olarak bilinen baskınlar genellikle Microsoft firmasının avukatları tarafından yapılmaktadır. O nedenle başka ürünleri denetleme hakları yoktur. Bu yüzdende mecburen sessiz kalırlar.

Buradaki asıl can sıkan zoka, baskını yapanın, çirkin adamın BSA değil Microsoft olduğudur. Bugün basılan hiç kimse Microsoft'u kötü adam olarak görmez. Oysa muhatabı birebir MS'dir.

BSA yasaldır. BSA üye üreticilerin hak ve çıkarlarını korur. Bunu yapmak için seçtiği yol kendi tercihidir, ama bu yollarda çoğu zaman yasalara uygun olmaktadır. Ama BSA baskın yapamaz. Tüzel kişiliği olmadığından avukat tutamaz çünkü. Ama sizi basmaya gelen avukatlar, BSA'dan geliyoruz diyerek sizi üreticiden yalıtırlar. Siz hiç bir zaman MS'nin gelip sizi basacağını aklınıza getirmezsiniz.

Asıl üzerine gidilmesi konu budur. BSA bir paravan. Ve her paravan gibi ne kötü adam, ne iyi adam. Kötü adam Microsoft, Adobe, ETA vs. neyse onlar.. Ama ortada iyi adam yok, karşıdakilerde hırsız...

Eh, bu durumda vicdan sahibi olan hırsızın değil hakkını arayanın yanından olmalıdır. Eğer onlar hırsızlık yapmazsa, kimsede kimseye kelepçe göstermez. Elbette buradaki gibi saygın pek çoklarının sokakta yaşanan durumlardan haberi yok, olmuyor. Böyle olunca BSA'nın neden o kadar ağır dil kullandığını anlamakta zorlanıyor. Ama şahit olduğum o kadar olay var ki, birinin böyle yapması gerekiyordu.
0
iasci
Simdi dusunelim...Ulkemiz sartlarında zaten bilgisayar sahibi olmak cogu insan icin hala hayalden ote degilken,bilgisayar fiyatinda yazilimlarin zorla dayatilmasi zaten bilgisayar fiyatini zor denklestirmis bir birey icin nasil birsey olmali?Burada fakirlik edebiyati yapmayacagim,asil deginmek istedigim noktalar bunlar degil aslinda.

Lise'de bize,coktan tarih olmusken, DOS ogretildi -biz bilgisayar dersi alabilen ender okullardan biri olarak kendimi cok sansli hissederken...Universite'ye geldik Programlama dersinin mufredatinin yarisina kadar dos+windows kullanmayi gosterdiler. Universiteler'in ilgili bolumlerinde mufredatin buyuk bolumunu MS platformu olusturuyor.Hocalar gururla cikip gelecegin tek yazilim gelistirme platformu .Net'tir diyebiliyorlar,nerede kaldi 'Universite' olmak?

Korsan yazilim kullanlar serefsizdir diyen arkadasa soruyorum : Bugun herkes birlik olup bazi seyleri onumuze dayamisken,secim sansi birakmamak icin cabalarken parasi olmayan adami nasil serefsiz olmakla suclayabilirsin?

0
skoylu
Gayet basit.. Gider gece sabaha kadar inşatta harç kararsın, kazandığınla o yazılımı alırsın. Hocalar öyle diyor diyerek, gidip bilgisayar mağazalarını da soyun bari. Gemicilik bölümü öğrencileri de ciddi korsanlığa başlasın, gidip boğazdan geçen tankerlere filan el koysun, iyi mi?

Bunun çözümü, bilinen yollarla bu sorunu dile getirmektir. Gayet basit bir şekilde, biz buna para vermek istemiyoruz deme hakkınız vardır. Meclise gidin, bakanlara gidin, cumhurbaşkanı'na gidin, AIHM'ye gidin.. Siz hakkınızı kullanmayı bilmiyorsanız, bu sizin sorununuzdur. Ama böyle kıvırarak "hırsızlık" vede "şerefsizlik" yapmakta olduğunuz gerçeğini değiştiremezsiniz.

0
iasci
Yazdiklarimdan nasil oldu da "Calmak hakkimiz" sonucunu cikardiniz anlayamadim dogrusu !!!

Akli basinda bir insanin o yazidan cikarabilecegi sonuc "Madem devletin yeterli gucu yok,okullara bilgisayar almaktan aciz ozaman yazilima verecegi parayi donanima ayirip,farkli yazilim alternatifleri denemeli" olmaliydi.

Parasi olan lisansli yazilim kullansin,eyvallah.Peki parasi olmayan neden lisansli ya da korsan yazilim kullanmaya zorlaniyor?

Hırsız ve şerefsiz tanımlarinizi satın aldıgımız bilgisayarlarla birlikte zorla istemedigimiz yazılımları satanlara,600.000 laptop'in icine sessiz sedasiz win. yerlestirenlere ve de kisisel olarak size iade ediyorum !

0
skoylu
Hiç kimse bana çıkıpta istemediğim programı satamadı şu ana kadar. 600.000 Laptopa Win yerleştirilmesin diye en çok uğraşan bendim belki.

Yanlış baktığınız taraf şudur, Windows'u çalıyor olmanız önemli değil. Önemli olan bir şeyi çalıyor olmanız. Bana sorarsanız Windows kaç para eder diye, ben MS'den üste para isterim, AntiVirüsmüş vs. için. MS'a para vermek zorunda değilsiniz. Ama ona ait bir şeyi çalmayı mazurda gösteremezsiniz. Soyduğunuz adamın çok zengin olması sizin adi bir hırsız, şerefsiz olduğunuz gerçeğini değiştirmez.

Bugün ortada gezip duran Linux, yazılım alacak parası olmayan öğrencilerin kendileri için geliştirdikleri bir sistemdir aslında. Belki torvalds zengin olsaydı, parayı basar UNIX alır, hiç uğraşmazdı Terminal emulatörü yazacağım diye.

Windows'un içinden not defteri ve WordPad çıkardı. Her ikiside sevgiliye mektup yazmak için yeterliyken, gidip Word'u, Office'i çalmayı kimse bana mazur gösteremez.
0
ozgur_yazilim
kendi deyimiyle "budala" olan ancak bu budalalikla insanlara hakaret etme hakkini ve cesaretini bulan ve kazandigi tum parayi gercekten budalaca lisansli programlara yatiran arkadasa merhaba demek istedim.
birde bi cift laf soylemek geldi icimden kursan yazilim kullanmis ve kullanan biri olarak:
1- bir kere sunu anlamak gerekiyor: BSA senin yazdigin programlarin degil dunyada tekel olmus yazilim firmalarinin dehset fiyatlardaki programlarini koruyor. bu yuzden fazlaca kraldan cok kralci oldugunu dusunuyorum.
2- ben bilgisayar kullaniyorum ve kulanirim hatta kullanacagimda. ama sadece sevgilime mektup yazacagim yada odeme plani tablosu cikaracagim diye ms e 500$ odemeyecegim. sen ode.
3-alternatifini buldugum zamanda (-ki buldum) zaten en kibar tabirle opseler kullanmam bu bicilen degeri haketmeyen programlari.
4-seref, onur, haysiyet gibi konularda yorum yapip ben ve benim gibi insanlara ancak boyle forumlarda saldirabilecek kadar ozguven eksikligi tasiyan birisi oldugunu dusunuyorum.
5-winzip i parasiyla satin aldigini soyleyecek kadarda yalanci oldugunu dusunuyorum.

saygilar...
0
skoylu
WinZip'i neden parasıyla alayım ki? Bedavaya zip varken?

Siz dünkü çocuklar, MS'yi tekel olmuş filan diye böyle görmeye devam edin. Biz MS'nin tekel olmadığı zamanları da biliriz. O zamanlarda Novell'in, Digital'in filan bizi nasıl soyduklarını da iyi biliriz. Adam tekel diye malını çalma hakkına sahip değilsiniz. Kaldı ki, sevgilinize mektup yazmak için program çalacak kadar adiyseniz, yarın ona giydireceğiniz gelinliği de çalacak kadar şerefsizleşeceğinizden hiç şüphem olmaz.

Burada etik, sürüncemeli bir mevzudan bahsetmiyoruz. Bu resmen, fiilen, kanunen tasdik edilmiş bir olaydır ve de korsan yazılım kullanmak bir suçtur. Şerefsizliğinizi ört bas etmek için böyle saldırmanız, size bir şey kazandırmıyor. Eğer korsan yazılım kullanıyorsanız, şerefsizsiniz, ciğeri beş para etmeyen adi hırsızlarsınız. Dilerseniz, beni mahkemeye verin, buyrun gelin. Özelden bir mesaj atın, adres vs. bilgilerimi vereyim.


0
ozgur_yazilim
Siz dünkü çocuklar, MS'yi tekel olmuş filan diye böyle görmeye devam edin. Biz MS'nin tekel olmadığı zamanları da biliriz. O zamanlarda Novell'in, Digital'in filan bizi nasıl soyduklarını da iyi biliriz. Adam tekel diye malını çalma hakkına sahip değilsiniz. Kaldı ki, sevgilinize mektup yazmak için program çalacak kadar adiyseniz, yarın ona giydireceğiniz gelinliği de çalacak kadar şerefsizleşeceğinizden hiç şüphem olmaz.

Burada etik, sürüncemeli bir mevzudan bahsetmiyoruz. Bu resmen, fiilen, kanunen tasdik edilmiş bir olaydır ve de korsan yazılım kullanmak bir suçtur. Şerefsizliğinizi ört bas etmek için böyle saldırmanız, size bir şey kazandırmıyor. Eğer korsan yazılım kullanıyorsanız, şerefsizsiniz, ciğeri beş para etmeyen adi hırsızlarsınız. Dilerseniz, beni mahkemeye verin, buyrun gelin. Özelden bir mesaj atın, adres vs. bilgilerimi vereyim.


dunku cocuk olmamiz belki dogrudur. ne yazikki bu senin icin avantaj degil dezavantaj. uzgunum senin icin ama senden fazlasini gorecegim sen bu dunyadan gocup gittikten sonra. senin kadar fosil olmasamda novell 2.2 lere bende yetistim. ama o zamanda para odemedim.

basit orneklerimi alip cimbizlayip orasini burasini yontup ustun gelmeye calismakla varabilecegin bir nokta yok. unut bunu.

adam tekel diye birak malini calmak, binasini bile havaya ucururum ayrica. senden (ozellikle senden) benden ve daha bir suru insandan asla fiyati kadar degeri olmayan urunleri "zorla" satarak dunyanin en buyuk zenginlerinden biri olmus bir adamin programini para vermeden kullanmayi birak, firsatini bulsam kanini bile emerim.

dilersen zorla satmanin gercekten zorla satmak oldugunuda sana anlatayim: MS urunlerinin kullanim zorunlulugu sahsen sadece benim en az on musterimde yasaniyor. ETA kullanabilmek icin sadece benim musterilerimin en az 100 tanesi linux a gecemiyor. buradaki sorunu ayrica ele alacagindan eminim. ben dahi gecene kadar binbir sikinti yasadim. bu siklintilari yasamaktan ben zevk alabilirim ama is yapip para kazanmaya calisan insanlar bunu anlamayacaktir. ha burumda para kazaniyorsa para harcamalidir diyebilirsin. dediginde de baska secenekleri olmadigini kabul etmis olursun.

kanunlardan bahsetmek gerekiyorsa sunu soyleyebilirim: ne bu ukenin kanunlarini (yada dunyanin) nede kanun yapicilarini kabullenmiyor, kendilerini ve kanunlarini reddediyorum. icme suyunu bile satin almak zorunda oldugum bir dunyada yasamaktanda kendi adima utanc duyuyorum. ne yazikki buradada alternatifim yok. kabullenmedigim bir dunyada kabullenmedigim kanunlarla kabullenmedigim oranda yasayabilecegimi dusunmuyorum.

istedigin kadar hakaret et, istedigin kadar kufur savur. bu senin seviyendir. bunada diyecek birseyim yok. kendi yasam bicimini, kabullenmisligini yorumlamaya kalkarsak bu aylar surebilir.

bence serefi, onuru, haysiyeti agzina almadan once bir turkce sozluk edinmelisin. ve ayrica nasilki ben burada ornekler verirken annenin camasirlarindan bahsetmiyorsam sende ayni sekilde benim sevgilimin camasirlarindan bahsedemezsin. bu sapkinliginin en carpici ornegi bana kalirsa.

bu arada sayin fosil, her kadar sancili bir gecis olsada ben su an bir debian kullanicisiyim. ama yine MS kullanmak zorundakalirsam -ki sanmiyorum, yinede para odemeyecegim.

senin burada bahsettigin kanunlar, yasalar, zorlamalar, kisitlamalar benim icin imkanlarim nispetinde baglayiciligi olmayan seyler. sen istedgin kadar konus, istedigin kadar anlat. kendi yasam ideolojini yada felsefeni dayatmak icin istedigin kadar kufurler et... bu seni rahatlatiyorsa yap.. orgazm bu ulkede henuz suc degil...

0
skoylu
Kim seni ETA'ya kullanmaya zorunlu tutuyor?

Ben ağayım, kabayım, dayıyım, kanun filan dinlemem, çalarım, çırparım, emekmiş, mülkiyet hakkıymış tecavüz ederim... Eeh, böyle düşünene elbette birileri çıkar kelepçeyi gösterir. Sevgili Kıvılcım, TT'de, "Bizi üçüncü dünya ülkesi insanları olarak görüp böyle sopa göstermeleri çok çirkin" diyordu. Evet, çok çirkin ama Kıvılcım, buyur buradan bak, hak, hukuk, kanun dinlemem diyen bu tiplere ne söyleyebilirsin?

Müşterin ETA diyor, onun için Windows'a para verip alıyorsa o müşterinin sorunu. Ama kopya yazılım kullanmakla hem hırsızlık ettiğini, bunu savunmakla arsızlık ettiğini, dahası MS'nin tekel olmasına en büyük katkıyı yaptığını farketmiyormusun?

Para ödemeden vs. git Windows kullanmaya devam et. MS'nin tekeline tekel kat. O daha güçlensin. Daha etkili olsun. Yarın bir gün Kod yazmayı patentine alsında bir gör o zaman gününü.. yok devenin nalı diyebilirsin. Ama DRM ve Platinum vs. çok uzak değil. Phoenix (bir sürü anakartın BIOS'unu yazan sefiller) MS ile bir anlaşma yaptı. Bazı BIOS hizmetlerine sadece ve sadece Windows kodu ile erişilebilecek. İstediğin kadar kod yaz, işletecek makine bulamadıktan sonra.. Sen hala yaptığın hırsızlığı mazur görmeye, çalarım abi demeye devam et.. Yolun açık olsun..
0
ozgur_yazilim
dogru bir usluba yaklasmaya baslamana seindim. en azindan bu yorumunda hakaret ve saldiri iceren birsey bulamadim diyebilirim.

burada yanlis en basta. yani tartismaya basladigin uslupta. her ne olursa olsun insanlara hakaret etme hakki kimsede yok. seni mahkemeye verecekte degilim bunun icin. -ki bu ulkenin mahkemelerinde daha dun Eren Keskin' turkiyede gorursem ilk yapacagim sey sey cinsel tacizdir diyen Fatih Altayliya acilan tazminat davasinda "Fatih Altayli yaptigi hakarette haklidir" sonucu cikti. Dolayisiyla ulke genelinin onyargilari, cesitli gruplarin cikarlarida goz onunde tutuldugunda bu mahkemeden hakli cikmam imkansiz olurdu.

bazen anlayamadigimiz seyler yapariz. amerikan yerlilerine "zenci" deriz mesela. ne anlama geldigini bilmeden. ayni lisanssiz yazilim kullananlara hirsiz, serefsiz demek gibi.

ben ne agayim ne dayiyim. ozgur bir dunyada insan gibi yasama askim var sadece. bana ait seylerin bana satilmasini, benim hakkim olan seylerin elimden alinmasini kabullenemiyorum. hak, hukuk, kanun kimin bilmiyorum ama benim degil. benim adima bana sorulmadan beni daha fazla zincirlemek icin yazilan yazilar sadece... adam oldurmem elbette bankada soymam... kendime ait etik degerlerim ve ahlak anlayisim var. yetim hakki yemem.. ama mulkiyete karsiyim iste.. tanri beni boyle yaratmismi demeliyim.

musterimin eta konusuna gelince.. zaten daralan ve sermayeye teslim olmak uzere olan bilgisayar piyasasinda hicbir musteriye "canin cehenneme" deme luksum yok. her ne kadar firefox, open office, thunderbird, ipcop gibi uygulamalari bir cok musterime bir cok sebepten kabul ettirip yayginlasmasinda katki saglamis olsamda kokten bir donusumu maalesef henuz gerceklestirebilmis degilim. bunun icinde gercekten cok uzuluyorum. eta konusunu ortaya atmamdaki sebep sudurki, sahipli kalsa bile en azindan linux versiyonunu cikarabilmeliler. insanlari zorunlu kilmak dogru degil.

birde tekrar soyleyeyim, ben debian kullanicisiyim. MS le isim yok. ama ona tesekkur borcluyum bir cok noktada. mesela bu kadar sorun cikaran bir isletim sistemi olmasaydi ben servisten nasil para kazanacaktim? kendim kullanmiyorum, kullananlarida ikna etmeye calisiyorum.
0
rafet
Microsoftu amma heyecanli savunmus bazisi ve korsan yazilim kullananlara sovup saymis.
Turkiyedeyken kullandigimiz tum programlar korsandi.Simdi Almanyadayim, linux kullaniyorum, xp de var, oyun oynamak icin tutuyorum elimde(homeXP yi 250 mark mi Euro mu ne almistim maalesef).

Microsoft tekel karlari elde ediyor ve dunyayi somuruyor.
Bu somuruyu az gelismis bir ulkenin vatandasinin savunmasi, hakli gormesi icin gercekten salagin, safin teki olmali diye
dusunuyorum.Kendisi program da yazsa akli basinda birinin bu somuruye olumlu bakacagini sanmiyorum.

0
tongucyumruk
Microsoft tekel mi? Evet
Fiyatları uçuk mu? Evet
Bu Microsoft ürünlerini çalmayı haklı gösterir mi? Hayır

Herşeyden önce şu gerçek var. Evet, Microsoft dev bir tekel, ancak Microsoft'un tekel olması hiç alternatifi yok anlamına gelmiyor. GNU/Linux tabanlı bir sistemin şu anda lisanssız yazılımlar kullanan insanların %90'ının tüm işlerini görebileceğini iddia edebilirim.

Bazı uç durumlarda insanların hırsızlık yapmasını makul gösterecek haller olabilir. Misal çok aç kalmış, ölmek üzere olan biri bakkaldan bir ekmek çalsa bu çoğu zaman sorun olmaz, ancak elinin altında ihtiyaçlarını karşılayan, üstelik çok çok daha ucuz alternatifler varken gidip yine de Microsoft ürünlerini çalan biri böyle bir savunma yapamaz.
0
rafet
Ben zaten insanlarin microsoft kullanmasini istemiyorum.
Gucum yetkim olsaydi, microsoftu, urunlerini yasaklardim, ulkeye
(Turkiye, Almanya, Dunya) sokmazdim, diger alternatifleri desteklerdim.
Bugun cogu bilgisayar microsoft ile satiliyor, insanlar buna mecbur ediliyor.
Turkiye de ve dunyada dos, win98, winXP den baska bir dunya,
cevre yok gibi birsey.Tum programlar zamaninda bu yolla gelismis, bu sistem uzerinde bilincli olarak kurulmus, yayilmis.

Ilkelerim microsofta hayir.Kullanma.
Microsofta para vermeme olanagin varsa verme.

Tekelleri degil halki, calisanlari destekle.

Asil hirsizlik tekel haklaridir.
(Mulkiyet hirsizliktir---Proudhon)


0
bm
Ben zaten insanlarin microsoft kullanmasini istemiyorum.

Ben de.

Gucum yetkim olsaydi, microsoftu, urunlerini yasaklardim, ulkeye (Turkiye, Almanya, Dunya) sokmazdim, diger alternatifleri desteklerdim.

Ben boyle yasaklardan hoslanmiyorum, bana kalsa boyle yasak koymayi toptan yasaklardim ama bu iste bir orta yol var. Yasak yerine mesela MS urunu alan bir ceza oduyor diye dusunun. Buna urunun fiyati diyelim. Bu olursa bence yasaga hacet kalmadigi gibi, alternatif de kendiliginden ortaya cikar. Alinti yaptiginiz Proudhon begenmezdi belki bu cozumu, o ayri.

Bugun cogu bilgisayar microsoft ile satiliyor, insanlar buna mecbur ediliyor.

Bu mecburiyet nasil bir mecburiyettir anlamis degilim. Almayin bu urunleri! Masaustu icin zaten boyle bir durum yok. Dizustu 'ihtiyaci' ne derece var o tartisilir. Bir yandan fakiriz deniyor bir yandan jetlerle buyuk toplantilara giderken excel ile (ama ille de excel ile, pis tekel beyinlerin noronlarini oyle baglamis n'apalim?) milyonlarin hesabinin yapilmasi lazimmis gibi yapiliyor. (kaldi ki tongucyumruk (galiba) TR'de windowssuz dizustu nasil bulunur diye yazdi buraya, sagolsun).

0
ozgur_yazilim
bir cok konuda haklsin. ancak kendi pencerenden bakmaman gerekir bence. linux su an benimde butun isimi goruyor. her turlu isimi rahatlikla yapabiliyorum. ama bu ulkenin okullarinda ve kurslarinda hala MS uygulamalari anlatiliyor. is olanaklarinin belkide %100 u MS ugulamalarini kullanabilmekten geciyor. boyle bir durumda insanlarin evlerinde kendilerini is alanlarinda gelistirebilmeleri acisindan baktiginda evlerinde debian kurmlari aptallik olur. sirf kendilerini gelistirecekler diyede kalkip xp ye 100usd, ofise 500 usd odemelerine ikna etmeye calismakta bosuna caba sarfetmek, bosuna yorulmaktan baska bir sonuc getirmeyecektir.

sanirim bu konuyu tartisirken cok daha genis degerlendirmeler yapmak gerekiyor.

bu arada adamcagiz zaten evine ms degilde linux kurarsa yakin zamanda is bulamadigi icin baska seyler calmak zorunda da kalabilir. iste o zaman hirsiz diyebiliriz..
0
skoylu
Öncelikle senin MS dediğin şey ortada nerdeyse yokken benim gene bilgisayar ihtiyaçlarım vardı. VAX, VMS filan kullanırdık biçare.

MS olduğu zamandan beride, en azından senin MS kullanıdğından uzun bir süredir de, hiç MS ürünü kullanmıyorum şahsi olarak..

Şapa bastın biraderim.. Belki bu ülkedeki MS ürünlerine en uzak adama, MS ürünlerinin teknik olarak en çok karşısında olan adama Linux anlatmaya çıkmak gibi bir beyhudelik içindesin. Ne sandığın gibi, MS ürünleri kullanan, budalalık edip para verip alan, sonra da bedava kullananları kıskançlıkla karalamaya çalışan biriyim, ne de MS'ye para verin diye uğraşan biri. Biraz interneti eşele, işini gücünü, evini barkını bırakıp bilmem nerelere gidip "MS'ye para vermeyin, işte Linux" diye bağıranların başında kimler olduğunu bir gör..

Bedava kullandım diyorsun.. Belediye otobüsüne de şoförü uyutup bedava binebilirsin. Ama bunun adı bedava kullandım değil "çaldım" olmalıdır. Hırsızlık yapacak kadar alçalmışsın, sonra da bana çıkıp "Sizin kadar alçalamam" diyorsun.. Senin alçalmaya değil yükselmeye ihtiyacın var, buradan bakınca açıkca görünüyor..
0
Challenger
Yorumu yanlışlıkla benim yorumumun altına yazdınız. O ifadeleri kullanan ben değildim. Yanlış anlama olmasın.
0
ozgur_yazilim
benden yasli olmamin bir avantaj degil dezavantaj oldugunu bu yorumdada anlatmayacagim..

MS urunu kullanmadigin icin seni tebrik etmelimiyim bunuda bilmiyorum ama uzatmadan aferin sana deyip geciyorum bu konuyu...

bence sapa oturan sensin.. cunku daha ilk yorumlarinda her urunu lisansli kullandigini hepsine para odedigini, para odemesen simdi zegin olacagini yazan sensin ben degil.
MS urunlerinin ne kadar karsisinda oldugunu tabiiki bilemem ve bu konusmalarindan da bu sonucu cikarmak mumkun degil zaten. ayrica teknik olarak karsisinda olman bana kalirsa yeterli degil. bunu tarihsel surecide gozonunde bulundurup politik olarak incelemen gerektigi tavsiyeside bu karsindaki "yeni yetme" nin sana tavsiyesi olsun.

senin daha once ne yaptigin yada su an ne yaptigin beni baglamaz. senin ismine rastlayacagim diyede internetin altini ustune getirecek degilim. emin yapacak daha faydali isler bulabilirim.

evet. bedava kullandim diyorum. ama otobuse parayla bindim hep. keske otobusede para vermeden binebilecegim bir ulkede olsaydim ama degilim ne yazikki... zaten benim paramla alinan bir otobuse para verip binmekte beni cok rahatsiz ediyor. otobuse bedeva bindigimde bunun adinin hirsizlik degil hak olmasi gerektigini soyleyecek bir dunya gorusu icindeyim.

kusatilmis beyinlerin hirsizlik olarak algiladigi bircok seyin aslinda hak olmasi gerektigini bilmedigini soyleme bana yoksa gercekten bu kadar yil bosuna yasadigini dusunmeye baslarim. tekrar tekrar soylemek zorunda birakiyorsun beni: senin dunya gorusun neyse ne.. istedigin gibi yasa. ama insanlara bunu dayatma adina hakaretler savurma. bu seni gercekten cok fazla alcaltiyor. oldgunu dusundugum noktnin cok daha altina atiyor... ama daha oncede soyledigim gibi rahatlatiyorsa alcalmaya devam et.. orgazm suc degil nede olsa...

buradaki forumlara yazan bir arkadasimdan senin bir linux gelisitiricisi oldugun "uyarisini" aldim. ne yazikki bu beni cok fazla ilgilendirmiyor ve senide ilahlastirmiyor. yazilimci oldun diye insanlara saldirma hakkini sana vermiyor. sen olmasanda linux oldugu yerde saymayacak. hatta sen olmasan bence daha cabuk gelisecek. cunku linux un sinir yada kural kaygisi yok senin gibi.




0
skoylu
Çoluk çocuğa yorum yazarsam, böyle olur işte..

Sen sadece MS var dünyada mı sanıyorsun? Benim aldığım yazılımların hepsinin MS kaynaklı olduğunu mu sanıyorsun? Dahası Bilgisayar işiyle "Profesyonel" olarak uğraşan birinin Windows'a en azından öğrenmek, Test Etmak adına sahip olması gerektiğini de mi görmüyorsun?

Evet, hala Lisanslı Windows'um var. Hatta, OrCAD gibi tuzlu fiyatları olan yazılımlar için Lisanslarım da var. Ama Windows kullanmak için bir sebebim yok ve kullanmıyorum. Eğer bir uygulamaya ihtiyacım olsaydı, onu öyle çalıp çırparak değil, parasıyla alıp kullanırdım gene.

Benim saldırmam filan yok bu arada. Senin şerefsiz bir eylemi masum gösterme gibi bir gayretin var. Ben tespitte bulunuyorum sadece.

Geçelim. Yazılım dediğin Windows + Office'ten ibaret değil. Tonla yazılım üreticisi ve bir o kadarda yazılım mevcut. Sizin sandığınız gibi burada MS'u kollamayı hiç düşünmedim, düşünmem de. Sorun MS değil, sizin hırsızlığa devam etmekte inatçı olmanız asıl sorun. Benim karşı olduğum MS'nin zarar etmesi değil, Fikri mülkiyet haklarına tecavüz edilmesi. Ama işte o kadar küçük bir tecrübeniz olunca, mevzuyu hemen MS olayına getirip "Ama o tekel..." gibi zırvalara başlıyorsunuz.

0
ozgur_yazilim
sanirim sende bazi sorunlar var. hakaret etmeden kucumsemeden duramiyorsun. ne yazik.. uzuluyorum senin icin...

ben sadece MS oldugunu sanmiyorum elbette.. o sadece en belirgin ornegimiz. ornek verirken butun yazilim tekellerini tek tek sirlamamammi gerekiyor? karsimda bir cocuk oldugunu sanmiyorum...

benim senin hirsizlik dedigin seye devam etmek gibi bir inadim yok. defalarca yazdim ben Ms uygulamasi kullanmiyorum. su an sirkette sadece bir tane MS kurulu makina var oda sadece gelen bazi islerde kullanma zorunlulugumdan. ornegin ben kendi makinamda scribus kullaniyorum ama gelen bir quark dokumanini MS kurulu makinada acip cikisini aliyorum. zorunluluk yani anlayacagin. yada NTFS de kaybolan verilere o makinada ulasiyorum.

mulkiyetin tumune karsiyim ben fikri olmasi beni cok fazla etkilemiyor ne yazikki. ben bu "kucucuk tecrubemle" ancak bu kadarini yapabiliyorum. MS gibi bir suru firma oldugunu zaten biliyorum.. dedigim gibi o sadece en belirgin ornek... ama tekel oldugu gercegini degistiriyormu digerlerini saymamis olmam?
0
bm
ben sadece MS oldugunu sanmiyorum elbette.. o sadece en belirgin ornegimiz. ornek verirken butun yazilim tekellerini tek tek sirlamamammi gerekiyor? karsimda bir cocuk oldugunu sanmiyorum...

Pardon bu nasil tekelliktir ki tek tek siralanamayacak kadar uzun bir tekel listesi vardir? 'Tekel'i 'lisansi satan' ile esanlamli mi kullaniyorsunuz? Neden?
0
ozgur_yazilim
sadece alanlara gore siraliyoruz...
0
f_aldeniz
ozgur_yazılım' ın bahsettiği sıralama galiba süt konusu gibi. Genel bir süt tekeli olmayabilir ama onun altında peynir ve yoğurt tekelleri olabilir. Yazılım bir genelleme bence. Alt grupları var. Mesela Microsoft kendi alanında bir tekel (tartışma götürmez bir gerçek bu) Ama Adobe' nin Macromedia' yı 18 Nisanda 3.4 milyar dolara satın aldığını düşünürsek masaüstü yayıncılık ve grafik tasarım alanında da bir tekelleşmenin olduğunu söyleyebiliriz.
0
bm
Mesela Microsoft kendi alanında bir tekel (tartışma götürmez bir gerçek bu)

Bu alan hani alandir? Windows'dan baska sey kullanamayan, MS-Ofisin ozelliklerine birebir ihtiyaci olan son kullanici alani mi? Son kullanici piyasasinda hakim konumda olduklari dogru, bu hakim konumu kullandiklari da dogru, ama alternatifsiz olduklari sey neyse bana ve skoylu'ye hic dokunmamis nedense. Ben de hic ana makinemde MS kullanmadim. (haa kullandigin seyler her zaman daha ucuz muydu diye sorarsaniz ayri, o zaman MS'in tekelliginden degil milyon kisiye satan sirketle yuz kisiye satan sirketlerin fiyatlandirma politikalarindaki farklari konusuyor oluruz. Tekel demenin cekici oldugu durumlarda pahali demek de cekici oluyor olabilir, onu bilemem.)

Ama Adobe' nin Macromedia' yı 18 Nisanda 3.4 milyar dolara satın aldığını düşünürsek masaüstü yayıncılık ve grafik tasarım alanında da bir tekelleşmenin olduğunu söyleyebiliriz.

Evet boyle bir gayret var, yalniz PDF ve Flash formatlari acik formatlar fakindaysaniz (flash'a gomulen codecler kapali olabilir). Adobe'ye hic ellemeden PDF yaratmak ve kullanmak kabil (ben oyle yapiyorum). Photoshop'a hic girmeyelim, gimp var cunku. Flash'la isim yok benim ama bir iki kere oldugunda ming (miydi?) neyse onu kullandim. Belli ki, Adobe'nin urunlerini kullanmak isteyen ve parasini veren bir guruh var dogru, ama peynir tekeli ornegine uymuyor bu, 'belli bir zevke hitab eden peynir' yahut 'filanca kasar' tekeli desek belki olur. O zaman da yaptigi urunun aynisinda tekel gibi bir gariplige yaklasiliyor. Ben bunun tehlikeli oldugu konusunda ikna olmadigim gibi, suyun, sutun yogurdun tekeli gibi olmadigini dusunuyorum. Her sene tadi biraz daha cekici olan yogurt var mi? Hadi MS ureticiyle anlasip yukletiyor diyelim, Adobe'nin yogurdunun tadi alanlara cekici gelmese elinde urununu evinize sokan ne mekanizma var?

Vmware filan gibi benzeri olmakla beraber isini cok iyi yapan yazlimlar aklima geliyor ama kastiniz o tip seyler mi bilmiyorum. Belli bir alanda piyasa lideri konumda olan programlarin alternatifleri oluyor genelde, son kullanicidan uzaklasildikca bunlarin lider olmalari mahkumiyetten cok ozelliklerinden dolayi oluyor ve talep varsa takip edenler faz farkiyla bunlari yakalayabiliyorlar. (vmware orneginde adamlarin en azindan upgrade icin fiyat arttirmaktan cekindiklerini, kendilerini istedigini yapan piyasa hakimi gibi gormediklerini biliyoruz.).

FSF'nin yazilimlarinda var bariz tekellesme ama kisa suren gcc fork isyani ve emacs/xemacs forkunda oldugu gibi hizmet ettikleri kitle RMS/FSF'ye karsi kazan kaldirip islerine yarayacak ozellikleri koydurtabiliyor. O acidan cok farkli mekanizmalar degil aslinda, ikisinde de 'yoldan cikmis' olani 'yola sokmak'ta maliyetler var, ikisinde de bilincli kullanici ya cuzdaniyla ya emegiyle uretimi arzu ettigi tarafa cekebiliyor. Bu konuda MS de buyuk bir istisna degil, kalitesizlik ve fiyattan dogan maliyetin hakikaten odendigi durumlarda ugrasmalarina ragmen pazara hakim olamadiklari konular var[1].

Turkiye'de malesef caresizlik edebiyati cok cekici geliyor insanlara. Caresizligin soz konusu oldugu durumlar elbette vardir, ama uzak diyarlardaki kotu adamlara olganustu gucler atfetmenin 'cahilim' veya 'tembelim' demekten insanlara daha cekici geldigi de asikar. Insan tabiati bu gayet tabi, ama okumuslarimiz bunu koruklemeyi marifet zannediyorlar bence. Hesap meydanda, eger fakirin gunlugu $5 ise windows da $125 ise, alternatifi 25 gunde ogrenilir mi diye dusunmek gibi bir yol da var, degil mi? Memleketin fakirligi aslinda bu iste avantaj!

[1] http://news.netcraft.com/archives/2005/06/01/june_2005_web_server_survey.html
Tabii insanlar iki satir okuyup alanlarini ogrenmek yerine yerine 'pis tekel bunlar, alistirdilar, calmak caizdir' diye kopyalayip zekalarini saga sola tiklamayi ogrenip 'bir sekilde calistirmaya' harcadiklari icin icin tr'ye bakilinca durum farkli:
http://survey.netcraft.com/Survey/Reports/0310/bydomain/tr/
0
skoylu
Para isteyen herkes TEKEL işte, o kadar.. Anlayış bu..

Olay şu.. Hırsızlıklarını haklı çıkarmaya çalışıyorlar, hepsi bu..

Hakaret makaret diye döğüneceğinize, gidin sözlükten, ansiklopediden, babanızdan filan herneyse "Hırsız, Hırsızlık, çalma" neymiş öğrenin, sonra kendi yaptığınızın ne olduğuna bir cevap verin. Kendinize verdiğiniz cevabı da buraya yazın. Bakın bakalım, yaptığınız resmen Hırsızlıktan başka bir kavrama giriyor mu? Ben aradım, sözlükte bu amaçla kullanıalbilecek en muhtemel kelime "aşırmak" olabilir ama değil (aşırmak, çalmanın eşanlamlısı, biraz daha argo, araklamak ile birlikte). Yapılan iş birebir çalmak işidir ve çalan adama da Hırsız denir. Ötesi boş laftır.
0
f_aldeniz
Fazlaca tepkili olduğunuzu düşünmüyormusunuz zaman zaman? Diyelimki doğru söylüyorsunuz. Başından beri bütün mesajlarınızı okuyorum. Sanki bu konuda bir zayıflğınız varmış gibi davranıyorsunuz. Size cevap veren insanlarada bozuk plak gibi aynı cevapları verip duruyorsunuz:) Ben şunu anlamak istiyorum: Diyelimki bu insanlar hırsız, adi şerefsiz vs. Bundan size ne? Neden bu kadar yükleniyorsunuz? Yara gocundukça azar :)
0
skoylu
Hiç evinize ekmek götürmek için bir uygulama yazdınız mı? Ben geçimini profesyonel olarak yazılım geliştirme işinden sağlıyorum ve mesleğime yapılan böyle bir tecavüze kayıtsız kalamıyorum.

Program işinden para kazanmanın öyle kolay bir şey olduğunu sananlar, önce 100 tane müşteriye yazılım satsınlar, ondan sonra görüşelim.

Burada gidip "MS" diyerek, "TEKEL" diyerek hırsızlığı mazur gösterme gayretleri var. Olmaz efendim.. Bir programcı yaptığı yazılımı şu paraya kullanacaksınız diyorsa, ona uyulur. Aksi halde rekabet vs. her bir şey kalmaz. Çok fazla da sürmez, Bilgisayar Programcılığı diye bir kavram ortada kalmaz. Para kazandırmayan bir işe hiç kimse ilgi göstermez. Ve olay öyle yerlere giderki, bugünkü tekelleri mum yakarda ararsınız.

Bilginin paylaşımı vs. mutlaktır. Bende buna inanırım. Ama bu yolda, GPL için ne kadar canhıraş gayret gösteriyorsam, fikri mülkiyet haklarının da korunması o kadar gayret göstermek zorundayım. Sizlerde öylesiniz. Tekel'den, kan emicilerden kurtulmanın yolu, onların ürünlerini çalmaktan değil, kullanmamaktan geçer.
0
rafet
Tekelleri mum yakip da arayan salak kim ya?

skoylu abi gercekten ne dedigini biliyor musun?
Aklin basinda mi senin?

Tekel demek insanlik disi sistemler demektir.Tekel olan yerde insan, toplum, doga yoktur.Tek amaclari KAR ve DAHA FAZLA KAR dir.Bu kari elde edebilmek icin de her pisligi yaparlar.
En bilineni 1. ve 2. dunya savaslari.

Tekellerin urunlerini kullanmamak bir ust asamadir.Lise cagindaki bir genc en basta XP ile baslayacaktir bilgisayara
buyuk bir olasilikla.Sonra sonra ogrendikce baska dunyalarin da oldugunu linuxe falan gececektir.
Sen bu sureci gozardi et, herkes bilgisayar ogretiyorum diye
windows ogretirken sen insanlarin dogrudan linux kullanmasini iste.
Keske olabilse.
Nerde bu yogurdun bollugu?
0
bm
Tekelleri mum yakip da arayan salak kim ya?


O salak benim zahir. Niye anlamadigimi da yazdim. Rica edeyim vaktiniz varsa bu salakliktan kurtulmami saglayacak aydinlatici fikirleri paylasin.
0
skoylu
Windows kullanmakla, hırsızlık edip Windows çalmak arasındaki bağlantıyı anlamış değilim. Benim oğlum 4 yaşında Linux ile başladı bilgisayara, Eşim de aynı şekilde. Bende bu arada bildiklerinizle hiç alakası olmayan bir sistemle (MultOS mu neydi adı, UNISYS'in bir sistemi) başladım bu işe. Ve hiç zararını çekmedim.

Microsoft'un pek çok propaganda broşüründe "Linux kullanmak için millete eğitim vereceksiniz, şu kadar masraf çıkacak başınıza" gibi laflar edilir. Sizin "Öğrenmek için çalmak zorundayız" gibi laflarınız, ancak Linux'un önünü tıkar. hiç kims eLinux için bir bahane bulamaz benim bildiğim.. Ama kullanmayı bilmiyorum der hep.

Bana ne ki insanların Linux'mu, Windows'mu kullandığından.. Ama ticari yazılım kullanacak olan parasını verecek. Aksini yapıyorsa, boşuna zırlamasın, yaptığı "hırsızlık", kendisi de "hırsız" dır. Aksini iddia eden için test etmek, noterden sağlam şekilde onaylatmak gayetle mümkündür. Açarsınız Mali Şubeye telefonu, bakın bakalım Hakim bu bahanelerinizi dinliyor mu?

Birileri çıkıp yaptığın suçtur diyor.. Merak etmesin, suç filan değildir. Şahsa münhasır birisine "Hırsız" demek, hakaret içerir. Zaten bunu hiç bir zaman yapmam, mahkemeler bunun için var. Ama yasaların suç saydığı fiilleri mübah göstermeye çalışmak gerçekten ciddi bir suçtur. Dileyene özel adresimi filan veririm, gitsin beni şikayet etsin. Tekrar söylüyorum, kopya yazılım kullanmak hırsızlıktır.

Kafanızın bir türlü almadığı nokta, TEKEL dediğiniz sünepe MS, aslında TEKEL filan değildir. 85'te Gates'in bu vaziyeti rüyasında bile görmediğine iddiaya girerim. Siz yarım yamalak OS'ları vs. milleti kaz görüp çuvalla paraya satmaya çıkarsanız olacağı budur, batarsınız. Sonra da ayakta kalanlar böyle hakim konuma geliverir.

Yasal olarak Hakim konum ile TEKEL farklı şeylerdir. Her ne olursa olsun, MS'nin mevcut halinin müsebbibi birebir rakipleridir.
0
Tarık
Üzerinden 6 ay gecmiş bir konuda yorum yazmak ne kadar doğrudur bilmiyorum ama dayanamadım yazıyorum. Lisansız yazılım kullanıp bunu bide fakir fukara modunda aklamak tam bir şerefsizlik örneğinden başka birşey değilidir. skoylu kardeşim, sana ve senin gibi emeğini korumaya çalışan insanların hep yanındayım. Windows programlarını çalarak(kırık) kullanıp windows kullanımını yaygınlaştırmak ta özgür yazılıma vuruşmuş en büyük baltalardan biridir. Bugün kırık yazılım yerine insanlar ihtiyaçları doğrultusunda biraz tırmalamış olsalar inanın en az 10 tane linux dağıtımı çıkarabilirdik bu memleketten. Kolay Gelsin.
0
ozgur_yazilim
ne yazdigimi ve anlatmak istedigimi cok iyi anladigin halde sirf kestirip atmak icin "Para isteyen herkes TEKEL işte, o kadar.. Anlayış bu.." gibi bir yorumu yapmani anlayabiliyorum. basindan beri yaptigin sey zaten.

benim sana bir tavsiyem olacak. seni rahatlatacak tek seyde bu olacak sanirim. git bir sirkete yada internet cafeye yada buna benzer bir yere. ve deki hepiniz adi serefsiz hirsizlarsiniz.... burada adamlardan yiyecegin dayak onlarin hirsiz oldugu gercegini sana gore degistirmeyecek ama sende kesin ve net degisikliklerin olacagina inaniyorum ben...
0
acemi_
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=155429

skoylu Bey kardeşim, seni uyarmak istiyorum; yeni TCK'ya göre bu yaptığın suçtur. Hırsızlara, "hırsız" diyemezsiniz.
0
skoylu
BU MS'nin filan tarihini bilmeyenler, MS'yi TEKEL olmakla suçlarken maalesef hata ediyorlar. MS şartların zorlamasıyla TEKEL olmuş bir şirket. MS öncesinde yazılım piyasasının nasıl insafsız olduğunu bilen bilir.

Size bir durumu aktarayım. Bir uygulama alıyorsunuz. Yıllık 30 - 40 Bin dolara bakım anlaşması yapmanız gerekiyor. Yapmadan 2 yıl kullanıyorsunuz, 2 Yıl sonra bir takım sorunlar yaşanıyor, destek istediğinizde sizden geriye dönük iki yıllık destek ücretini istiyorlar önce..

İşte yazılım piyasasının rezil hali bu. MS bunları düşününce zemzem suyu ile yıkanmış halde. Rakipler böyle olunca elbet ister istemez tekel oluyor adam.

Bu adamların böyle kan emici olmaları, bizim hırsızlık yapmamıza bahane olamaz. Yapılacak olan bellidir, alış verişi keseriz, olur biter. Ben öyle yapıyorum şahsen..

İlaç firmaları, taşımacılık firmaları, araba üreticileri vs. kime gitseniz "Globalizm" vs. ayağıyla boyuna milleti yolunacak kaz etmeye devam ediyor. Onların yanlışının karşısına başka bir yanlış ile çıkmak, iki yanlıştan bir doğru olmayacağı halini kafamıza dank ettirir sanıyorum.

0
ozgur_yazilim
soyledigin cok dogru "Bu adamların böyle kan emici olmaları, bizim hırsızlık yapmamıza bahane olamaz. Yapılacak olan bellidir, alış verişi keseriz, olur biter. Ben öyle yapıyorum şahsen.."

bende oyle yaptim. su an 50 nin uzerinde sirkete 500 civarinda da bilgisayara destek veriyorum bakim anlasmalari yada birebir servislerle. 500 bilgisayarin hemen hemen hepsi lisanssiz. (ilginc birsey; hepsinin LKS yada ETA lari lisansli) hepsine lisans satsam bir suru para kazanirim ve isime gelir. peki ben adamlara lisanslanin dedigimde ne oluyor? anlasmami bozmak zorunda kaliyorum. ne olacak peki? sana gore hirsizliga yardim ve yataklik bana gore ekmek parasi... sihirli degneginle dokunup herkesi linux dagitimlarini kullanmaya ikna edemiyorsan ne yapacagiz? ac mi kalalim?

yazilim piyasasini incelerken donanim piyasasina da bir el atsanda bir butun halinde incelesek. ne yapacagiz? dahiyane bir fikrin varsa ben uygulamaya hazirim. irili ufakli binlerce bilgisayar firmasi sermaye tehtidi altinda. reklamlarda bile bizi ne hallere soktuklarinida hep birlikte izledik bir donem. simdi atimiza atlayip don kisotluk yapmamizi istiyorsan ya senin gibi tuzumuzun kurumasini yada delirmemizi beklemen gerekecek.
0
rafet
Once ozgur_yazilim adli arkadasi kutlarim, bayagi akilli
uzak goruslu birine benziyor.
skoylu gercekten linux programi yaziyorsan abi, vaktimizi bosuna
harcama, sen birak linux programi yazmayi.Senin yazdigin program ancak windowsun isine yarar, linuxe zarar verir.
skoylu koylulugu birak, adam ol, hakaret edip durma.Coluk cocuk
falan diye.Aynaya bak colugu cocugu gor.
Yasli olmak bir halt ise sanirim senden yasliyimdir(senin olsun ben hep 18 kalmak isterdim)
Fikri mulkiyet hakki demissin.

Bir yere kadar bunu kabul ediyorum sahsen, ama bu fikri mulkiyet hakkini da gozunde fazla buyutme.
Sonucta hepimiz insaniz, toplum icinde yasiyoruz ve sen bu
boya, akla geldinse sag salim(burasi biraz supheliya neyse)
bugunlere yetistinse bunu icinde yasadigin topluma borclusun.
O toplumun yiyecegini, giyecegini,yakitini,evini, dostlugunu,
egitim sistemini..vs kullandin.
Yani fikri mulkiyetinin en azindan yuzde sekseni o topluma aittir.

Hirsizlik demissin yine.Nedir hirsizlik?Benim herseyimin olmasi, senin hic bir seyinin olmayisi mi adalet?Yoksullarin yasamaya hakki yok mu?Cahillerin ogrenmeye hakki yok mu?
Evine ekmegini zor getiren adama boktan bir programi(yasamak icin kullanmak ogrenmek zorunda, hayat bir savastir) yuz iki yuz dolara satmaya kalkiyorsun, bilgisayari
zor bela alan genc ne yapacak?
Herkesin babasi milyarder mi?
(Okumasin efendim..ogrenmesin efendim..Calmasin efendim..
Uslu uslu olsun, yokolup gitsin)

De get la.

0
Challenger
Anlayamadığım bir şey var. "Öğrenme" işi sadece MS Windows, MS Office vs ile mi oluyor? GNU/Linux, FreeBSD falan dururken ne diye illa Windows? GNU/Linux dağıtımları, FreeBSD gibi işletim sistemleri için herhangi bir ücret talep edilmezken, neden ücretli olan Windows' u ücretsiz kullanmakta bu kadar ısrarcısınız?

Ha eğer başka bir uygulama zorunlu tutuyorsa onun alternatifi yok mu? Eğer yoksa ve zorunlu tutuyorsa ve üstelik gidip o uygulama için para veriyorsanız, neden Windows için de para vermeyesiniz? Bu adalet mi?
0
ozgur_yazilim
ogrenme isi tabiiki sadece MS le olmuyor.. ancak piyasa kosullarini dusundugumuzde CV lerinde kullandigi isletim sistemler ve programlar bolumune GNU/Linux Debian - Open Office - Gimp yazanlarin ac kalma yuzdeleri is bulma yuzdelerinden cok daha yuksek olacaktir.

adalet meselesine gelince; asil adaletsizlik insanlari MS Windows isletim sistemleri kullanmaya zorlayan zihniyette bana kalirsa.. Ozellikle Turkiyedeki koklu yazilim firmalari MS alternatifi isletim sistemlerini ve bunlardaki gelisimi goz ardi ederek MS imparatorlugunun kole derebeyleri konumunda oluyorlar.. Bizlerde bu derebeyliklerdeki koleler oluyoruz ne yazikki... turkiyede yaygin kullanilan hangi uygulamanin Linux surumu var?
0
bm
Ozellikle Turkiyedeki koklu yazilim firmalari MS alternatifi isletim sistemlerini ve bunlardaki gelisimi goz ardi ederek MS imparatorlugunun kole derebeyleri konumunda oluyorlar.. Bizlerde bu derebeyliklerdeki koleler oluyoruz ne yazikki... turkiyede yaygin kullanilan hangi uygulamanin Linux surumu var?


Iste size firsat! Siz yapin, siz kazanin. Yahut bunlari wine altinda calistirmayi basarin yine kazanin. Iki durumda da BSA'nin Windows'a para odenmesine sebep olacak her girisimi rekabet ettiginiz mallarin fiyatini sisirecegi icin sizin isinize geliyor. Iyi para kazanmak ideolijinize tersse, ancak karniniz doyacak kadarini tutup kalanini fakirlere verebilirsiniz. Olmaz mi? Niye olmaz?
0
ozgur_yazilim
olur.. neden olmasin...

siz ETA' yi 20 kullanici olacak sekilde is aksamanina neden olmayacak kadar sorunsuz ve duzenli calistirin, ben bu 20 makinanin MS isletim sistemleri lisans ucretlerini size odiyeyim..
0
bm
Bunun icin FM forum'a bir konu acar misiniz? Boyle bir imkan hakikaten olabilir (denediniz mi bilmiyorum, ben wine filan denemedim, ETA nedir dahi bilmiyorum ama isinin bu oldugunu soyleyen insanlar var burada). Talip cikar bence (ozellikle ETA bayilerinden). Galiba $2500'den bahsediyorsunuz. Herhalde bunun devami da olur. Bir denensin, niye olamadiginin anlasilmasi dahi pasif caresizlik propagandasinin yayilmasindan iyidir. Wine icin de patch cikar bundan belki.
0
Challenger
Bir de reactOS denenebilir tabi. Windows' un Free' si varken neden "korsan"ını kullanalım? ;-)
http://www.reactos.org/
0
Challenger
Az önce söylemeyi unutmuşum. RectOS ekibi Wine ekibiyle birlikte çalışıyor ve aynı kod ağacını kullanıyorlar. Ancak Wine' nın hazır bir çözümü olduğu ve Windows' un arayüzünden kullanım şekline kadar herşeyinin benzediğini düşünürsek, Windows' tan vazgeçmek istemeyenler için (Linux öğrenemem, kullanamam vs. bahaneleri gibi) "özgür" ve "ücretsiz" bir alternatif olabilir.
0
skoylu
Bugün bunları bildiği için aç kalan/kalacak pek bir insan görmüyorum. Günde bilmem kaç yerden Linux bilen eleman arayan mesaj vs. gelir.

Sizin sorununuz, size bu köleliği empoze eden adamlarla onurlu bir şekilde uğraşacağınıza, şerefsizce hırsızlık yapmayı mazur görüp bu uygulamaları korsan kullanmanız.

Eğer siz böyle yapmaya devam eder, hırsızlığı mazur görüp çalıp çırptığınız programlarla yola devam ederseniz haliniz daha kötü olacak bunu böyle bilin. Haa, herhangi bir anda bir şekilde yakalanıp ağır cezaya çarpılma ihtimaliniz zaten her zaman var.

Bana böyle laf yetiştirmeye çalışmayın. Gidin bir savcı'ya. "Bak kardeşim ben şu şu programları korsan kullanıyorum. Ama şu sebepten." Deyin. Eğer o sizi mazur görüyorsa o zaman gelip bana cevap yazın. Ama en kötüsü, "Efenim çok pahalı, efenim o bir tekel" gibi aptalca laflarla gidiyor olmanız. O kafayla kapkaçcılık bile suç olmaktan çıkar. İstediğiniz bu mu?
0
skoylu
Bilgisayarı zor bela alıyorsan, gider Linux kullanırsın. Torvalds'da, Cox'ta öyle yapmış. Bakmışlar pahalı, oturmuşlar kendileri yazmışlar. Senin dediğin gibi gidip "çalmazsın".

Cahillerin öğrenmeye hakkı vardır. Ama buna engel olan para değil, tembelliktir. Bende cahildim, hala cahilim. Ama gidip kitap çalmak, program çalmak hiç aklıma gelmedi. Boğazımdan kestim, lüksümden kestim. Gidip hırsızlık etmeden gereken bilgiye ulaştım hep.

Yoksulların yaşamaya hakkı vardır. Ama çalmaya hakları yoktur. Bizim örfümüz en azından bunu emreder. Sen eğer parası olmayanın çalıp çırpmasını mazur gören bir toplumda yaşıyorsan onu bilmem.

Çalıp çırpmanın azı/çoğu olmaz. Azda olsa, çokta olsa, hırsızlık, hırsızlıktır.

Ben parasızlıktan Üniversiteye gidemedim. Dershane'ye gidip kazanamadım filan demiyorum, kazandığım okula gidemedim. Ama hiç bir şeyi çalıp çırpıp okumayı düşünmedim. Hırsızlıkla ekilecek tohumdan vatana, millete, kendime vs. hayır geleceğini hiç sanmıyorum.

Fikri mülkiyetin %80'i topluma aitmiş.. O hesaptan her şey topluma ait olur. Komunizmi tartışmak istiyorsanız bu topik bunun için uygun değildir. Ama buyrun gelin tartışalım forumlarda filan neyse..

Kuyruk acısına batıp, bağırıp çağırmanın anlamı yok. Kabul etsende, etmesende, korsan kopya kullanmakla ayıp işleyip hırsızlık etmiş oluyorsun. Dilediğin kadar itiraz et, bağır, çağır, de get lan vs. say dök. Birilerinin bağırması gerçekleri değiştirmez. Paran yoksa hırsızlık yapmak mübahtır gibi ahlaksızca bir tavrı savunuyor olan sizlere ne söylesek boş olacaktır.
0
rafet
Ahlak ayri, suc ayri kavramlar.

Ac insanin yoksul insanin her zaman kanunlara saygili, ahlakli
olarak kalacagini dusunmek de fazla mantikli degil.Oyle
olsaydi hic bir ulkede devrim falan olmazdi, suc islenmezdi.
Bunu kisisel olarak gormeyelim.Sen, ben bakkaldan ekmek calmadik, ama calmak zorunda kalanlar var.
Guzel olani kimsenin ekmek, kitap,vs... calmak zorunda kalmamasi, boyle bir sistemin kurulmasi.
Yoksa kapitalizm icinde, hele Turkiye gibi vahsi kapitalizmin
hortlatildigi bir ulkede yasayinca insanlar program caliyorlarsa
bunu sukredeceksiniz.Bu gidis boyle surerse daha bunun kotusu gelecek.
0
mentat
haklısınız, olaya daha geniş bir perspektiften bakıldığında, sosyolojik, politik, vs olarak irdelendiğinde daha pekçok şey söylenilebilir.

fakat yine de, hayatlarını yazılım sektöründen kazananların, yazılım hırsızlığı konusunda, en azından bilgisayarcılar kıraathanesinde biraz daha hassas olmaları ve tepki göstermeleri (hatta hiç de aşırı gelmedi bana serdar hocanın sözleri, bunu da belirteyim, yanlış anlaşılmasın pozisyonum) gayet doğal değil mi?

ülke gerçeklerinin hepimiz farkındayız elbette. ben serdar hocadan da budalayım, evimde hem win kullanıyorum, lisanslı, hem de vc++ lisanslı. ama ms office'e verecek param ve çok ihtiyacım olmadığından işlerimi openoffice ile halletmeye çalışıyorum. arada çakılsa da sakin olmaya çabalıyorum. ve evet, eskiden, yıllar önce, benzer mecburiyetlerden korsan yazılım kullandım. ama bunu ortalık yerde, legalize etme çabalarına girmedim, o tekel, şu tröst, param yok çalarım, çalmak mubahtır demedim. hatta gayet de utandım (doğal olarak). beni tek rahatsız eden, fm gibi bir mekanda, bu sektörün bir şekilde içinde olan insanların korsan yazılım kullanmayı haklı/doğru birşeymiş gibi gösterme çabaları.

evet, dediğiniz gibi, vahşi kapitalizm, sosyal patlamama vs gibi "derin" meselelere indiğimizde, iki üç yazılım kopyalayıvermenin koca zenginlere de zararı olmayacakken varsın kullanılsın korsan yazılım diyorsunuz. ama sanki buradaki pekçok üye canla başla o vahşi kapitalizmin dayattığı yöntemlere, kendilerince karşı koymaya çabalarken, siz tam da vahşi kapitalizmin ve seksen sonrası kültürün bize öğrettiği gibi adamsendecilikle, ben mi kurtarıcam, ben kendimi kurtarayım, nasıl olsa zenginden çalıyorum demektesiniz. ironiyi görebiliyor musunuz yoksa ben mi görüyorum sadece?
0
rafet
Hoca ironiyi falan goremedim.
Ben eskiden her sesleneni bana sesleniyorlar diye kosardim, hep cuvallayinca seslenen falan goremeyince biraktim.
Net bir sekilde biri birsey demeden ustume alinmiyorum.
Belki de ihtiyarliktir, her neyse.

Su an benim birsey caldigim yok.XP ile isim kalmadi.
Elimde lisansli XP var,sistemimde suse,gentoo, xp kurulu.
Garret diye bir oyun var, XP de onu oynuyorum, doom3 aldim,
onu oynayamadim,duruyor.XP benim icin bu.

ms chati bile linux de kullaniyorum, amsn ya da gaim isimi goruyor.

Benim savundugum korsan yazilim kullanmak zorunda kalan insanlara fazla yuklenmeyin.Parasi varken, alip adam gibi
rahat rahat kullanmak varken kimse korsan kullanayim diye
kendini kasmaz.

Ihtiyaclar olunca bunlarin giderilmesi lazim.Yasal olarak
ya da yasal olmayarak bu ihtiyaclar giderilir.
Gercekten bu konuda samimiyseniz insanlarin linux kullanmasinin yolunu acin.Linux yuklu bilgisayarlarin
piyasayi doldurmasini, bunlarin tanitimini, satilmasini vs... saglayin.
O zaman kimse windows kullanmak ihtiyacinda, zorunlulugunda olmayacaktir.


0
bm
Yoksa kapitalizm icinde, hele Turkiye gibi vahsi kapitalizmin
hortlatildigi bir ulkede yasayinca insanlar program caliyorlarsa
bunu sukredeceksiniz.Bu gidis boyle surerse daha bunun kotusu gelecek.


Bu 'vahsi kapitalizm' lafi ekenomik serbestinin oldugu ve kanunlarla desteklendigi bir duzen demek herhalde. Turkiye boyle bir yer degil ki? Tamamen kanuni duzenin disinda kalan sektoru mu kastediyorsunuz? Benim gordugum devlet-perestlik, kleptokrasi ve palavrizm karmasi buranin duzeni. Bu nasil vahsi kapitalist duzendir ki bir laf ediyormus gibi bu lakirdilari konusan proflar bile hayatlarinin sonuna kadar devlet tarafindan bakilirlar? Maliye bakani nufusdan fazla SSKli var der? Calisan nufusun belki %15-20si devlete calisir? 38 ve 43 yasinda emekli olmus devletten maas alan insanlar ortalikda dolasir? Nasil is bu?

Liberalizm vahsidir degildir, iyidir kotudur o ayri tartisma, ama Turkiye'de liberal bir duzenin olmadigi bence asikar. Cok uluslu sermaye haritada yerini bulamadigi icin midir ki bu 'vahsi' TR'ye gelmiyor sizce? Bu kadar vahsi bir yerse niye bu vahset piyasasinin duzenleri calisip da alternatif sistemlerin fiyat avantaji on plana cikip isi macrasina sokmuyor? Vahsetiyle unlu ulkelerde iyi kotu kar amacli linux dagitim sirketleri kendilinden ortaya cikip buyuyebilirken bizim burada bunun olamayip bu isi devlete yaptirmamiz midir vahsetin delili?

Ben sol soyleme sicak bana birisi degilim ama burada hakikaten gayet bilgili solcu arkadaslarla yazistigim oldu. Onlar bu isleri cok daha iyi biliyorlar belki vakitleri varsa aydinlatirlar. Yanlis mi soyluyorum? Turkiye'de bu 'vahsi' sifati yakistirilan klasik liberal duzenin k'si var mi? Neyi yanlis anliyorum ben?
0
rafet
Vahsi kapitalizmin hortlatildigi....demisim.

Ne demek istedim biraz acayim.

Kapitalizm teorik olarak liberalizm, rekabet, kisilerin ve islerin
serbestligi gibi birsey oluyor.Ama gercekte ilk ortaya ciktiginda
kar hirsi tek damgayi basan etken oluyor.
Kisaca asiri calistirma(gunde 10 saat 12 saat..), cocuk iscilerin
kullanilmasi, kacak isciligin kullanilmasi..vergisiz, kayitsiz..isci haklarinin olmadigi bir duzen.

Turkiye bugunlerde bu yonde, bu egilimde.
Turkiyeyi buyuk tekellere, Avrupaya ABD ye pazarlamak,
isteyenler bugun istedikleri gibi at kosturuyorlar, henuz kimse onlara dur demedi.Ulusal ekonomi yokedilip somurge ekonomisi kurmaya calisiyorlar.

Bildigim SSk calisanlarin kendi maaslarindan kesilen paralarla
kurulan bir kurumdur.Yillarca siyasiler SSK yi ve diger kamu kuruluslarini arpalik gibi kullandilar, zorla zarar ettirdiler ve
simdi de bakin zarar ediyor goruyor musunuz diye bagiriyorlar.

Gumruk Birligi ile gumruklerimiz kalmadi, Turkiye ye her mal
rahatca giriyor.Yerli sanayi, tuccar falan birsey kalmamis.
Hala liberalizm falan goremiyorsan gormek istemedigindedir,
tuzu kurulugundandir.




0
bm
Turkiye bugunlerde bu yonde, bu egilimde. Turkiyeyi buyuk tekellere, Avrupaya ABD ye pazarlamak, isteyenler bugun istedikleri gibi at kosturuyorlar, henuz kimse onlara dur demedi.Ulusal ekonomi yokedilip somurge ekonomisi kurmaya calisiyorlar.

Bir istatistiklere bakar misiniz? Ben bu memlekette herseyin cok daha zapturapt altinda oldugu 70lerde de yasadim. Iyi kotu tecrubeler olsa da o gunlere gore muazzam gelisme var. Bunu soylememek memlekete haksizlik olur.

At kosturanlarin oldugu dogrudur da bunun benim anladigim anlamda kastettiginiz vahsi duzen ile ne alakasi vardir? At kosturan devletle arayi uydurup at kosturuyor, serbestiden dolayi degil. Batan bankalari dusunun, hepsi milyon muamele ve devletten ozel izinle kurulmus degil mi? Sahiplerine kredi vermelerine goz yumulmus sonra kari kendine zarari devlete seklinde sirtimiza yuklenmis degil mi? Serbest ekonomide 'kar ve cukka benim zarar devletin' diye benim bilemedigim bir prensip mi var? (bunu bizim gazeteler bile boyle yaziyor, artik siz hesabedin ne derece bariz oldugunu).

Bildigim SSk calisanlarin kendi maaslarindan kesilen paralarla kurulan bir kurumdur.Yillarca siyasiler SSK yi ve diger kamu kuruluslarini arpalik gibi kullandilar, zorla zarar ettirdiler ve simdi de bakin zarar ediyor goruyor musunuz diye bagiriyorlar.

Dogru. Bunun uzerine beni deli eden (ustelik sag iktidar tarafindan iki defa yapilan) 20-25 yilda emekliligi de ekleyebiliriz. SSK'da hirsizligi arpalik olmayi filan birakin, belki hala emeklilikte hesabi tutmuyor. Bu nasil sosyal duzense zengine de subvanse edilmis hizmet veriyor, maas bagliyor. Ustelik devlet zoruyla alinan kesintiyle (hesabin tutmayacagini gorenlerden de zorla kesilerek) yapilan isler bunlar. Bu mu vahsi serbest ekonomi? Sistem disina kacmamis bireyin secim hakki var mi? Bunun neresi ekonomik serbesti?

Gumruk Birligi ile gumruklerimiz kalmadi, Turkiye ye her mal rahatca giriyor.

Bu dediginiz hicbir zaman dogru olmadi. Hala CEsinden bilmemnesine bir suru kisitlama var (ve rivayet o ki TSE'de muazzam problem oluyor bu yuzden). Avrupanin usulune gore acilmak ile, 'ben karismiyorum' demek arasinda fark var. 'Gumruk kalmadi' diyorsaniz sahis veya firma olarak gidin bir konteyner ikinci el mal toplayin getirmeye kalkin, gumruk var miymis gorursunuz. Bu mu serbesti? Buyuk sirketlerin yaptigi ithalata bakip da duzen serbest oldu demek bence dogru degil. Binbir kirtasiye isi cikartip, mallari memlekete sokmayan bir devletin oldugu yerde 'vahsi serbesti' goremiyorum ben. Bir sorun gecen sene ve bu sene malini gumrukten cekemeyen insanlarla, vahsetten bahsederlerse herhalde serbestiye yakistirarak bahsetmeyeceklerdir. (Ben ithalatci degilim, 80lerde ufacik boyumla Ozal'in getirdigini iddia ettigi serbestiye kanip gumrukte devlete malimi kaptirmis biriyim sadece, ama tanidiklarim var bilmeden konusmuyorum).

Yerli sanayi, tuccar falan birsey kalmamis. Hala liberalizm falan goremiyorsan gormek istemedigindedir,
tuzu kurulugundandir.


Bu 'salak'tan daha hosuma giden bir yakistirma olsa da niye insanlarla ugrasmaya gayret ediliyor bilemiyorum. Soylediginiz (ve kismen katildigim) seylerin nicin vahsi dediginiz cinsten ekonomik serbesi ile alakasini goremedigimi izah etmeye calistim. Memlekette olmayan birseyi nasil halimizin musebbibi kabul edebiliriz?
0
skoylu
Konu o kadar basit değil aslında. Gümrük birliğinin zararı oldu, ama faydası da oldu. hiç yoktan Avrupadan daha ucuza buzdolabı üretip onlara satabiliyoruz. Araba fabrikaları açılıyor sağda solda filan.

Ekonomik serbesti var mı yok mu belli değil. İktidarlar var olduğunu iddia ediyor. Ama aynı iktidarlar Windows öğretmeyi kendilerine misyon belliyor. Sonuçta ben burada bir işletim sistemi yazacak olsam eğitim derdi kafamda patlar. Begenmeyebiliriz, ama bir Gelecek Linux uzun zamandır mevcut. Fakat okullarda ders olarak okutulmaz. Gelecek Linux'un ne kadar olduğu, nasıl olduğu filan tartışılabilir ama her halükarda ulusal sermayenin sahibi olduğu bir işletim sistemidir. Onun kazanması, Gates'in kazanmasından bin kere memlekete hayırlıdır. Madem serbest ekenomi, Gelecek Linux'un da dersini ver veya daha iyisini yap, okullarında MS öğretme. Bill Gates gelsin, hocasını tutsun, dershane kirasını ödesin, bilgisayarını alsın/kiralasın, öğretsin kendi sistemini. Para kazanacak olan o. Fakat işte serbest ekonomi var ya....

Bunu söylerken tartışmayı başka bir flame'e doğru taşımayı değil, serbestliğin ne kadar lafta kaldığını anlatmaya çalışıyorum.

Ama şu da bir gerçek. Yerli sanayici, tüccar filan kalmadı. Sabancı mı tüccar yada sanayici? TOYOTA ve DANONE'de olduğu gibi, sona eklediği SA'ları da kaybediyor yavaş yavaş. Çok sürmez, bir müddet sonra bu adamları hatırlayan bile kalmaz.

Memleketi dış güçlerin sömürge etmek için uğraşmasına hiç hacet yok ki. Biz kendimiz sömürge olmak o kadar canhıraş bir gayret gösteriyoruz ki adamlar bile inanamıyor, sanırım "Bunda bir iş olmalı" diye düşünüp uzak duruyorlar. Bilerek veya bilmeyerek, resmen manda olmamız için istenen her şey yapılıyor, adına da olmadık bir şey (globalizm, productivity, innovation vs.) konup ortaya çıkılyor. Bu gidişin sonu hiç hayır değil..
0
skoylu
Konu o kadar basit değil aslında. Gümrük birliğinin zararı oldu, ama faydası da oldu. hiç yoktan Avrupadan daha ucuza buzdolabı üretip onlara satabiliyoruz. Araba fabrikaları açılıyor sağda solda filan.

Ekonomik serbesti var mı yok mu belli değil. İktidarlar var olduğunu iddia ediyor. Ama aynı iktidarlar Windows öğretmeyi kendilerine misyon belliyor. Sonuçta ben burada bir işletim sistemi yazacak olsam eğitim derdi kafamda patlar. Begenmeyebiliriz, ama bir Gelecek Linux uzun zamandır mevcut. Fakat okullarda ders olarak okutulmaz. Gelecek Linux'un ne kadar olduğu, nasıl olduğu filan tartışılabilir ama her halükarda ulusal sermayenin sahibi olduğu bir işletim sistemidir. Onun kazanması, Gates'in kazanmasından bin kere memlekete hayırlıdır. Madem serbest ekenomi, Gelecek Linux'un da dersini ver veya daha iyisini yap, okullarında MS öğretme. Bill Gates gelsin, hocasını tutsun, dershane kirasını ödesin, bilgisayarını alsın/kiralasın, öğretsin kendi sistemini. Para kazanacak olan o. Fakat işte serbest ekonomi var ya....

Bunu söylerken tartışmayı başka bir flame'e doğru taşımayı değil, serbestliğin ne kadar lafta kaldığını anlatmaya çalışıyorum.

Ama şu da bir gerçek. Yerli sanayici, tüccar filan kalmadı. Sabancı mı tüccar yada sanayici? TOYOTA ve DANONE'de olduğu gibi, sona eklediği SA'ları da kaybediyor yavaş yavaş. Çok sürmez, bir müddet sonra bu adamları hatırlayan bile kalmaz.

Memleketi dış güçlerin sömürge etmek için uğraşmasına hiç hacet yok ki. Biz kendimiz sömürge olmak o kadar canhıraş bir gayret gösteriyoruz ki adamlar bile inanamıyor, sanırım "Bunda bir iş olmalı" diye düşünüp uzak duruyorlar. Bilerek veya bilmeyerek, resmen manda olmamız için istenen her şey yapılıyor, adına da olmadık bir şey (globalizm, productivity, innovation vs.) konup ortaya çıkılyor. Bu gidişin sonu hiç hayır değil..
0
bm
Bu dedikleriniz cok daha gerceklere uygun geldi bana. Ekonominin bir derece serbestlestigi dogru gayet tabi, ama benim tepki gosterdigim 'vahsi kapitalizm' ile kastedilen serbest duzenin olmadigi halde suclu gosterilmesiydi. Serbestiyi berbat birsey diye kabul etsek bile, olmayan seye fatura cikartarak yapilan analizdan bir hayir gelmeyecegini dusunuyorum. Mesela:

Ekonomik serbesti var mı yok mu belli değil. İktidarlar var olduğunu iddia ediyor. Ama aynı iktidarlar Windows öğretmeyi kendilerine misyon belliyor.

Vahsi duzende zaten devlet birsey ogretmiyor benim bildigim. Ayni sekilde Gates malini satmak icin son kullaniciyi ikna etmek durumunda. Bizim duzenimizde herseyi devletten ogreniyoruz, Gates de gelip basbakanla el sIkIsarak malini satiyor. Evet ortada zengin bir yabanci sirket ve bir alisveris var ama kastedilen duzenle alakasi alakasi olmayan tarzda var. (Son kullanici da zaten satin almiyor, malum aclik filan).

Sonuçta ben burada bir işletim sistemi yazacak olsam eğitim derdi kafamda patlar.

Rakamlar tuttuktan sonra birsey olmaz. Insanlar ogrenirler. Internetin sunucu tarafinda LAMP denen duzenin parcalari NT+IIS+ASP'den daha yaygin gorebildigim kadariyla. Bunu yapan insanlar okullarda devletlerinin mufredatindan ogrenmiyorlar bunu. Diger ozellikleri birakin, buyuk fiyat avantaji var ahali de bunu ogrenip kullanayim bu paranin bir kismi benim olsun dusuncesi icine giriyor.

Begenmeyebiliriz, ama bir Gelecek Linux uzun zamandır mevcut. Fakat okullarda ders olarak okutulmaz.

Okullarin yapabilecegi en iyi sey Linux, Windows bilmemne ogretmek yerine insanlara kendi cehaletlerinden korkmayi ama ogrenmekten korkmamayi ogretmek herhalde. Gerek birebir soru-cevap sekline ogrenme imkani gerek kaynaklarin netten ulasilabilirligi kalan kismini sebat edenler icin hallebiliyor. Herkes yapmaz/yapamaz bunu gayet tabii, ama yapabilecek insan sayisi cesitli lokomotif guruplar olusturacak duzeydedir. Bunun alametleri de var, gorebildigim kadariyla TR Debian gurubu cok iyi mesela.

Bunu söylerken tartışmayı başka bir flame'e doğru taşımayı değil, serbestliğin ne kadar lafta kaldığını anlatmaya çalışıyorum.

Ben de bahsedilen tarz bir serbestlik goremiyorum, flamelik ne var bunda bunu da anlamiyorum.
0
skoylu
Bunlar bir tür fildişi kuleden bakıp söylenen sözler gibi görünüyor. Bu ülkede hiç kimsenin "Ekmek" çalacak kadar gariban olduğunu/olacağını sanmıyorum. Evet, çocuğunu okutamaz belki, tedavi ettiremez belki ama ekmekte çalmaz.

Öncelikle konu şudur. Millete iş beğendiremezsiniz. Bizim millet akşama kadar yatıp cebini dolduracak iş arar.

Ardından diğer konuda şudur. Eğer "Hımm, bu pahalı, benimde param yok, çalarım o zaman" kafasıyla gidersen zaten hiç bir zaman iflah olmazsın. Pahalı ise, edinmek için çalışman, daha çok çalışman gerekiyor. Windows pahalıysa, Office pahalıysa, oturur kendin yazarsın (senin gibi düşünenlerle birlikte mesela).

Ama sen böyle çalıp çırpmayı mübah görmeye devam edersen, burnunun o pis kokulu yerden çıkmayacağını garanti edebilirim.

Memleketin hali diyorsunuz. Ne varmış memleketin halinde? Sen hiç Hindistan'a gittin mi? Sefaletin nasıl bir şey olduğunu gördün mü? Bu ayrı bir konu. Asıl konu ise, bu memlekette demokrasi var. Az/çok ama var. Bugün bu demokratik ortamda çoğunluk kapitalizmi destekliyorsa, Sosyalizm/Komunizmi savunanları asılacak adam ilan ediyorsa, hala soyguncuya, yolsuzluk yapana, torpilciye vs. oy veriyorsa, miting yapıp hakkını arayana "anarşist" diyorsa .... Bu millet bu halinden memnun demektir. Ne söylesek boştur. Hele bunları aslen tuzu nispeten kuru olanlar yerine iyice sefil olanlar yapıyorsa... Biz ne oluyoruz, ne demeye çalışıyoruz ki, bırakalım tercihlerince yaşasınlar.

Bu arada 500 müydü, 50 miydi o ETA kullanıp Windows'u korsan kullanan? O adamın 500 (50) adam çalıştıracak kadar işi varken adam başına 100 $ veremeyecek kadar fakir olduğunu mu düşünüyorsun? Bana bir tane adam göster, gerçekten parası yokta, ondan yazılımı çalıyor diye? Ben inanmıyorum, görmedim bugüne kadar o kadar fakirini. Hadi bir göster allasen, bende göreyim..

0
bm
Memleketin hali diyorsunuz. Ne varmış memleketin halinde? Sen hiç Hindistan'a gittin mi? Sefaletin nasıl bir şey olduğunu gördün mü? Bu ayrı bir konu.

Sefaleti bizzat gormek yerine, birileri oturup rakamlara bile baksa bir haltmis gibi 'Hindistan olalim' diyen fevkalade kulturlu buyuklerimize herhalde bir tepki gelirdi. (Dogru ayri konu, ama daha geri ve sefalet icindeki bir ulkeyi de genclerimizin onune varilmasi gereken bir yer diye koyanlara tepki gosterilmemesi benim agirima gidiyor).
0
rafet
bm memleketin halinde ne yok ki?

Ulke parcalaniyor, satiliyor, yakinda herkes yabancilara ve isbirlikcilerine usaklik eder olacak, vatan ortadan kalkacak.
Turkiye yol gecen hani olacak, yagma hasanin boregi olacak.

Insallah boyle olmaz da milet ayaga kalkar, vatani savunur,
vurguncuyu tefeciyi sallandirir...

insallah , ne diyelim...
0
rafet
Soylu komik bir yazi yazmak istemissin galiba.
Basarili oldugunu soyleyebilrim.Gercekten cok basarilisin.

Tembel millet vursun kafasini duvara diyorsun.Aydin hastaligina
tutulmussun.Aydin once toplumu degistirmek, donusturmek icin caba sarfeder.Bakar ki kimse seyine takmiyor.Bu sefer ters doner, siz buna layiksiniz demeye baslar.
Unutmadan ekmek calacak kadar gariban..lafina da degineyim.
Elbette kimse bilemez, kim ekmek caliyor, kim calmiyor.Ortada
olan ne, arastirmalar hep Turkiye de su kadar insan asgari hayat standartinin altinda yasiyor deniyor.Belki gercekten
yine de ekmek calmiyorlar, ama sagliksiz besleniyorlar, yasiyorlar vs..
Buyuk bir sirket korsan kullaniyor diyorsun.Bana ne?
Ben Windowsun avukati miyim?Gondersin iste oralara
avukatlarini insanlara gozdagi verip duracaklarina.

0
skoylu
Hariçten gazel okuduğunuza bakınca, sanırım bu memleketi ve dünyayı pek tanımıyorsunuz. Konuyu kulvarının dışına çıkarmadan cevap verirseniz daha iyi olur.

Tembel olmayan adam, Alan COX veya diğerlerinin yaptığı gibi yapar, oturur kendi işletim sistemini kendi yazar. Stallman gibi yapar. Bizim gidip sağdan soldan çalıp sonrada "Ben mecburum, ne yapayım, bu hırsızlık değil ki" diye kıvırmaz.

Koskoca bir üniversite, içinde bir Bilgisayar mühendisliği bölümü. Ve bu üniversite gidip dışarıdan "öğrenci takibi" programı alıyorsa, bu basiretsizliğin tek sebebi ancak tembellik olabilir.

"Ben linux bilmiyorum ki, Windows'u çalmam lazım." Bu mu yani? Biz bunu anamızın karnında mı öğrendik? Sen sağda solda hippilik yaparken biz kafa kırıyorduk MAN sayfalarının başında (sen != şahıs olarak herhangi bir FM okuru)..

Ben size binlerce tembellik örneği gösteririm, her kesimden. Adam 20 tane çocuk yapar, gitsinler tarlada çalışsınlarda ben de evde yatayım diye. Ve kısır döngü sürer gider.

Hemen damga vurmak kolay. "Aydın Hastalığı" diye karalayıp kenara atmak var, kolayca. İşte gene bir tür tembellik. Kim uğraşacak doğruyu bulmaya çıkarmaya.

Bizim tek bir sorunumuz var, tembellik. Ne zekamız eksik, ne mekanımız eksik, ne de başka bir şeyimiz. Hepsi var, ama çalışkan adam yok (Abarttım ama öyle..).
0
onder
son 4 yorumu neden sildiğinizi merak ettim?
0
darkhunter
FM bir badire atlattı giden yorumlarda zaiyattı :)...
0
ozgur_yazilim
saldiranlarin ve hakaret edenlerin yorumlari dururken cevap verenlerin yorumlarinin silinmesi adil degil....

ya hakaretler de silinsin yada cevaplarda silinmesin....

kiniyorum....
0
Challenger
Yorumların silinmesinin nedeni yaklaşık 45 dakika önce fm' nin bir saldırıya maruz kalması. Normalde burada kimsenin cevaplarının silindiğini hatırlamıyorum.
0
vst
Arkadaşlar, üzgünüz... Dediğiniz gibi, laf ağızdan bir kere çıkar ve bize de silmek düşmez... :) Geçirdiğimiz badire sebebiyle kaybolan mesajları ve haberi tekrar yerine koyacağız... Az daha sabır...

0
ttk
Hayrola, ne saldırısı bu ?
Bu mesajlar aman kaybolmasın !

Bazıları adam sanılırken halt edince böyle üstünü örtmeye kalkabiliyorlar yedikleri nanenin.
Zamanında haber gruplarına benzer saldırıları çok gördük ne yazık ki.
0
darkhunter
Yok efendim komplo teorisi üretmeye hacet. Ben eskaza sitedeydim bu olay olduğunda. Kocaman logolarla hacked by bilmemkim falan diye haber falan yazmışlardı. Galiba coskung'nin hesabını kullanarak içeri girmişler :p Hatta simor buralardaysa yazsın. Bu hack(!) haberinin altında geyik bile çevirmiştik, aaa ne kadar heyecanlı diye :) Hatta ben foruma konu bile açtım bu durumla ilgili ama o da her ne hikmetse yorumlarla beraber bilinmezliğe karıştı :)))

Yani müdiriyet kendi kendini hacklemediyse var böyle bir durum :)



0
ttk
hadi yahu :)
0
darkhunter
http://www.zone-h.org/defacements/mirror/id=2429264/

Buyrun screen-shot dünyaca bilinen deface portalından taze geldi...
0
ttk
Gördüm, PhpBB'den yine sıkıntı yanlış anlamadıysam.
Neyse, konuyu dağıtmayayım.
0
vst
Neden Coşkun'un hesabıyla alakası olduğunu düşünüyorsunuz?
0
darkhunter
korsan haberi yazan nick daha önce coskung'nin gönderdiği haberlerde de belirdi. Deface görüntüsünü inceleyin. Her neyse bu insanların daha fazla reklamını yapmayalım...
0
cadas
Neden her firsatta girip haberleri takip ettigimiz, dogru yanlis fikirlerimizi sundugumuz fazlamesai.net boyle bir "atesli" tartismaya sahne oluyor? Acaba su "Alev Alev (Son 10 gun)" yazisi insanlarda bir agresiflik artisina mi neden oldu? Burada konusulanlari, bu laflari sarf edenleri gercek bir ortamda dusunuyorum ya da az biraz (yine net uzerinden) kim olduklari hakkinda fikir sahibi oldugum ve ne guzel isler yapiyorlar dedigim insanlari burada yazdiklari seyleri klavyelerine cat cut gozleri donmus bir sekilde yazarken hayal ediyorum ve utaniyorum.

fazlamesai, slashdot'in bir nevi turkcesi gibiydi, ama ben slashdot'ta yorumlari pek okumayi sevmiyorum, cunku 90% oraninda konudan cok birilerine birseyler yazanlar var. Burada da yorumlari es gecmeye mi baslayacagiz?

Bu mesajin da konu disi olmasini engellemek acisindan: yazilim sektoru (iktisatci degilim ama) sanirim iktisat tarihinin belki de en garip ticari iliskilerini yaratti. Yine bu sektor hukuksal alana da garip bir ivme getirmis durumda. Bu durum da herkesin kafasini karistiriyor. Ben, BSA'nin ya da onun kukla oynaticisinin yoneticilerinin bile bu konularda kafalarinin net oldugunu dusunmuyorum. Birseyler yapiyorlar ve oluyor/olmuyor.

Sevgiler,

Cagdas Tulek
0
sundance
/.'ın yorumlarını şahsen ben de okumayı sevmiyorum. Ama bir an oluyor, bir yerde bir şeyler ararken bir slashdot yorumu okuyorum ve herşeye değiyor. Belki de bunun için var o yorumlar.

Belki de herşeyin %90'ı posa ve (iyi ki de posa, ben şahsen portakal yemeyi de seviyorum, portakal suyu içmeyi de, ama portakal suyu özütünü sulandırmadan içmek zorunda kalmak istemezdim).

Burda önemli olan, tartışmalarda karşınızdaki söylediğinizi anlamıyorsa üstelememek ve hiçbir şeyi kişisel almamak/kişisel vermemek.

Ben daha yapamıyorum, yapabildiğimde nasıl yapıldığını anlatan bir yazı yazarım sanırım :)

Yapıcı eleştiri için teşekkürler.

Kıvılcım
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bitirme Tezi ve Google Master Plan

meddah

Ozan Halıcı ve Jürgen Mayer'in yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendikleri, bitirme tezi için hazırlanmış kısa filmlerinde "what barry says" ve "the google story"den ilham aldıklarından söz ediyorlar.

Filmin resmi sitesine buradan erişebilirsiniz.

Google'da çalışmak için ne yapmalı?

FZ

Hiç köpek gezdirerek para kazandınız mı? Yalnız mı yoksa grupla mı çalışmayı tercih ediyorsunuz? Herhangi bir konuda dünya rekorunuz var mı? Doğru cevaplar size Google'da bir iş sağlayabilir.

'Kaliteli ve zeki' elemanlar çalıştıran arama motoru Google, seçeneklerini genişletti. Artık kitap yazan veya kendi kulübünü kuran insanlarla çalışmayı seçiyor. Google'ın hızla gelişen arama ve reklam bölümleri için daha fazla mühendis ve satış temsilcisine ihtiyaç var. Bu yüzden her ay eline ulaşan 100 bin başvurudan en pırıltılıları seçebilmek için otomatik bir yol başlattı. Başvuranların doldurduğu ayrıntılı online ankette, adayların davranış, kişilik özellikleri ve hayatı araştırılıyor.

Google'dan nefret etmek için 25 sebep ya da arama motorları neden yalar söyler

gismo

Google microsoft dışında da birilerinin tepesini fena attırmış. Danny Sullivan amca burda neden google'dan nefret ettiğini sıralıyor.

Google Pack

Skeleton

Google amca artık bilgisayarımıza ücretsiz programları yüklememizde de yardımcı olcak :)

"What is the Google Pack?
Google Pack is a free collection of essential software from Google and other companies. The software in the Google Pack helps you browse the web faster, remove spyware and viruses, organize your photos, and more. Learn more about each of the programs in the Google Pack."

Daha fazla bilgi için tıklayın.

Sanal Kitaplık Yayında

ozhan

Google en son servisi sanal kütaphane yayına başladı. Yayınevleri ve Google arasında geçen uzun tartışmalar sonuca vardı ve telif hakları sorunu beli kısıtlamalarla aşıldı.