TDK Türkçe Sözlük olayında son perde

0
sefalet
Önemli bulduğum için yeni başlık açma gereği gördüm. Kapsamlı bir sayısal Türkçe Sözlük var mıdır diye araştırırken bana ilginç gelen bir şeye rastladım.TDK'nın çevrimiçi sözlüğünün CDsinin olduğunu öğrendim. İndirdim bir güzel kurdum. (CD istiyor o yüzden sanal sürücü ile kuruyorsunuz)

Yazılım, Halıcı yazılım tarafından TDK için üretilmiş.Çevrimiçi sözlüğü yapanlar da onlar. Kurduğum sözlük çevrimiçi sözlük ile aynı içeriğe sahip. Halıcı yazılımın sitesinde biraz gezinince pek çok devlet işi aldığını gördüm. Milletvekili olan bir insanın devlet ile bu kadar maddi ilişkisinin olması beni açıkçası rahatsız etti. Şirket hakkı ile almış olsa bile.
Yazılımın içinde her hangi bir lisans belirtisine rastlamadım.Yalnız bu sözlüğün tüm hakları vs. TDK'ya aittir ibaresi var. Yazılım şirketinin sitesinde sözlüğün çevrimiçi sürümü bulunuyor.İlginç olan, içeriğin aynı olmasına ve Halıcı yazılım bu sözlüğü TDK adına yapmış olmasına rağmen sitede "Halıcı Türkçe Sözlük" ibaresi konmuş.

Benim kafam çok mu karıştı yoksa olayın kendisi mi karışık, FM üyerine sorayım dedim.

http://www.halici.com.tr/

Görüşler

0
darkhunter
Size daha komik bir olay anlatayım da akşamınız şenlensin:

Devlet Istatistik Enstitüsü'nün sitesinde "internet kaynakları" diye bir bölüm var. Bu bölümün alt başlıklarından biri "sözlük". Bu alt başlıkta TDK sözlük ve Halıcı Sözlük şeklinde iki farklı link var! Biri "halıcı"nın sitesine diğeri tdk'nın sitesine trafik gönderiyor. Sorgulanan veri tabanı TDK'nın ama 8-D [1]

Bizimki gibi, devlet malı denizini, akrabası bürokrat olmadığı için, yiyemeyen "keriz" firmalar da öyle bakıyorlar.

Ne diyeyim, telif hakkı vatandaşa, paralar "Halıcı"ya mübah...

[1] http://www.die.gov.tr/kutuphane/referans.htm
0
sefalet
Bu arada yukarıdaki yazıda "CD" kısaltmasını "sidi" olarak yazmıştım, değiştirilmiş.Bilinmesini isterim ki "CDsinin" gibi yarı Türkçe yarı İngilizce oluşum bana ait değildir.
0
007
Peki "sidi" nasıl bir oluşumdur? Güzide kurum TDK tarafından "yoğun teker" gibi oldukça mantıklı ve yaratıcı (!) bir Türkçeleştirme bizim için yapılmışken, lütfen bundan sonra CD değil YT diyelim :D
0
sefalet
"sidi" Türkçe okuma ve yazım kurallarına uygun bir oluşumdur.Yoğun Tekerlek maalesef dille münasebetleri pek bulunmayan kitle tarafından alay konusu edilip, kullanım alanı bulamamıştır.Böyle durumlarda farklı örnekler sunulması gerekir ama bunu pek yapan kurum ya da herhangi bir insiyatif çıkmamıştır.
0
hakamaka
Bakın hala niye siyasete bu kadar bulaşıyorsunuz anlamıyorum. Neden eleştirilerinizi siyasi yazıyorsunuz. Şimdi şöyle düşünün; Devlet bu yazılım için Halıcı firmasına lisans vermiş olamazmı. Yani niye ilk önce aklınıza başka şeyler geliyor. Size şunu söyleyeyim ülkemizin şu anki hali ülkeyi sömürenler kadar herşeye ön yargıyla yaklaşanlarında payı var. Buna lütfen dikkat edelim. Bunu yazarken kimseyi kırmak sitemediğimi bilmenizi isterim ama artık bu sitede siyasi içerikli yazıları okudukça ben bu siteden soğuyorum. Ve aslında aklımda hiç olmasada bu sefer siz benim aklında siteyle ilgili ön yargılar oluşmasına neden oluyorsunuz. Unutmayın bir önyargıyı silmek hiçte düşünüldüğü kadar kolay değil. O yüzden kendi içimizde ön yargı varsa önce hangi konuda ise bunu araştıralım ve bu önyargı olmaktan çıksın ve kesin olan bilgilerimizi paylaşalım. Yada imalı olarak yazmak yerine sadece bu konu hakkında bilgisi olan varmı diye soralım. Bunu şu an cevap yazdığım yazı için söylemiyorum ama Lütfen insanları yönlendirirken dikkatli olalım. Ama bundan şunuda anlamayın yanlış olduğundan kesinlikle emin olduğumuz şeyleride insanlarla paylaşmaktan çekinmeyelim. Burada ki anahtar kelime bence dikkat. Ama yinede bizlerle bilgilerini paylaşanlara teşekkür ederim.
0
zahter
Siyasete bulasmak ne demektir?Siyaset olmadan yasam olur mu?Siyaset ve yasam birbiriyle alakali seyler degil midir?Bundan daha dogal ne var?Yoksa siz hala avci-toplayici toplum duzeninde mi yasiyorsunuz (Ki siyasetin kelime anlamina gore o tur toplumlarda bile ilgisiz kalamazsiniz)?Kendi apolitik kimligini meziyet sanan, ustune ustluk siyaset ve politikayla ilgilenen insanlari asagilamak da yeni moda galiba?
0
Zebani
Sapla saman!!!
0
ttk
Merhaba
Yanlış bilmiyorsam Halıcı siyasetle hiç ilgisi yokken de önemli devlet yazılım ihâlelerini almış bir firma. Bu tip işleri ihale ederken ve sonrasında gerekli anlşamaları yapmış olsa gerek, sözlüğü aynı zamanda dediğiniz şekilde de yayınlıyor olmalı, ya da her neyse. Yani siyasetle bağlantısı başladıktan sonra bu işin Halıcı'ya kaldığının sanılmaması açısından bilgi vermek için yazdım bu mesajı, firmasını pek de sevdiğimi söyleyemem şahsen :)
0
feran
Sevip sevmemek çok öznel bir yaklaşım. Ama şunu söylemeliyim ki; ülkemizde ('siyasetle hiç ilgisi yokken' derken ne kastettiğinizi anlayamadım belki profesyonel değildi anlamında kullandınız) devlet ihalelerini almış olmak ne yazık ki; her zaman şaibelidir. Cevap hakkı doğmaması ve konunun uzamaması açısından yazmayacağım, benim de "off the record" bildiklerim var. Ama tabii kaydedilmemesi kaydıyla olduğu için buraya kaydetmeyeceğim. Kişisel anlamda "kişisel çıkarlarını çok iyi korumayı becerdiğini" düşündüğüm sözü geçen kişiye saygı ve güven duymadığımı belirtmek yeterince anlaşılır oldu sanırım.
0
ahmetaa
Acikcasi bu konuda fazla aglayip sizlandigimizi dusunmeye basladim. Madem orada fiili bir durum var, acik (mesela BSD lisansli) bir kilavuz-sozluk hatta daha ileri iliskisel bir kelime-kavram veri tabani olusturalim olsun bitsin. Konu bu sekilde tamamen kapanmis olur.
0
Zebani
Siz benden çok yaşacaksınız. :) Ben de böyle bir teklif sunmak istemiştim. Siz önce davrandınız. :)
0
tongucyumruk
çıkçası ben olsam bu konuda fazla ümitlenmezdim. Yanlış anlaşılmasın, böyle bir projenin özgür olarak geliştirilmesi mümkün olmadığından değil, ancak bu işi bilgisayarcılardan çok dilbilim ile ilgili insanların yapması durumunda başarılı olabileceğini düşünüyorum. Tabii dilbilimle uğraşan insanları böyle birşey için nasıl ikna edeceğimiz bambaşka bir konu...

Burada sorun böyle bir sözlüğün kapalı olarak bulunması değil aslında. Tabiiki bir X şirketi çıkıp uzun uzun uğraşıp bir Türkçe sözlük hazırlayıp istediği şartlar altında yayınlayabilir. Burada asıl sorun insanlardan (yani sizden, benden) toplanan ve genelde yol, su, elektrik olarak döneceği vaadedilen vergilerle hazırlanan böylesine kapsamlı bir sözlüğü dilediğiniz gibi kullanma hakkınızın kısıtlanıyor olması. İşi tam olarak teoriye vurursak o sözlüğün sahibi sizsiniz, fakat nasıl kullanabileceğiniz TDK tarafından kısıtlanıyor gibi bir durum sözkonusu.
0
oflazer
Sabanci Üniversitesi'nde yaptığımız bir AB ÇP-5 Projesi çerçevesinde Türkçe için bir kavramsal veri tabanı (WordNet) geliştirmiş bulunuyoruz. http://www.hlst.sabanciuniv.edu/TL/ adresinde deneyebilirsiniz. Türkçe için epey kapsamlı sayılabilir ancak çoğu Türkçe kavram için "sözlük anlamı" yok -- zaman yetmediğinden. Buna şu anda basit bir lisans ile araştırma amacıyla erişebilirsiniz (XML kütüğü olarak). Ancak açık kaynak olarak buna bilgi eklemek amacıyla (yeni kavram/sözcük/sözcük tanımı vs) bir girişimde bulunan olursa biz destek veririz ve sonrasında herkese açık hale getirebiliriz. Bu arada bu yazılarda geçen TDK sözlüğünü 1993-1998 seneleri arasında NATO desteği ile Bilkent Üniversitesi'nde iken yönettiğim "Turkish Natural Language Processing Initiative" projesinde optik karakter tanıma ve yazım düzeltme ile kağıttan bilgisayara aktardık. Halıcı Bilgisayar da bu proje çerçevesinde bunu TDK ile anlaşıp "ürün" haline getirdi. Ancak nedense bu projeye hiç bi referans bulamazsınız bu "ürün"le ilgili literatürde (:-)
0
oflazer
Sabanci Üniversitesi'nde yaptığımız bir AB ÇP-5 Projesi çerçevesinde Türkçe için bir kavramsal veri tabanı (WordNet) geliştirmiş bulunuyoruz. http://www.hlst.sabanciuniv.edu/TL/ adresinde deneyebilirsiniz. Türkçe için epey kapsamlı sayılabilir ancak çoğu Türkçe kavram için "sözlük anlamı" yok -- zaman yetmediğinden. Buna şu anda basit bir lisans ile araştırma amacıyla erişebilirsiniz (XML kütüğü olarak). Ancak açık kaynak olarak buna bilgi eklemek amacıyla (yeni kavram/sözcük/sözcük tanımı vs) bir girişimde bulunan olursa biz destek veririz ve sonrasında herkese açık hale getirebiliriz. Bu arada bu yazılarda geçen TDK sözlüğünü 1993-1998 seneleri arasında NATO desteği ile Bilkent Üniversitesi'nde iken yönettiğim "Turkish Natural Language Processing Initiative" projesinde optik karakter tanıma ve yazım düzeltme ile kağıttan bilgisayara aktardık. Halıcı Bilgisayar da bu proje çerçevesinde bunu TDK ile anlaşıp "ürün" haline getirdi. Ancak nedense bu projeye hiç bi referans bulamazsınız bu "ürün"le ilgili literatürde (:-)
0
FZ
Detaylı bilgiler için teşekkürler hocam. Türkçe NLP alanının bir avuç azimli ve yetenekli araştırmacının ötesine geçebilmesi, yaygınlaşması, desteklenmesi ve açık kodlu projelerin artması ümidiyle...
0
roktas
Lafa daldım, yazamadım. :-) Hocam'a ben de teşekkür ederim. Bu tartışmaları takip ediyor ve öneri sunuyor olmasını taktirle karşılıyorum. Keşke tartışmaya konu bu kurumlardan da (TDK vb.) cevaplar gelse...
0
FZ
Ek bilgi, TDK'ya yollamış olduğum "verir misiniz bana sözlüğü sayısal formatlardan birinde" manasındaki yazıma da cevap geldi yaklaşık 3 hafta içinde. Cevabın ne olduğunu tahmin edersiniz. En azından artık 1 yıldan daha kısa sürede cevap veriyorlar vatandaşlara, hızlanmışlar.
0
bm
En azından artık 1 yıldan daha kısa sürede cevap veriyorlar vatandaşlara, hızlanmışlar.

Memoizasyon uygulanmis o fonksyona bence.

0
FZ
Zayıflamalıyım! (bkz. şiddetli gülmenin yarattığı sarsıntı sonucu mukavemeti zorlanan koltuğun kırılma riskindeki kaotik türbülans...)
0
ttk
Bence daha sağlam bir koltuk almanız en azından şimdilik problemi çözer.
Yeni koltuğu alıncaya kadar da gülerken ayağa kalkarsanız mesele kalmaz :)=)
0
ttk
Bu arada kusura bakmayın takılmadan duramadım huyumdur ne yapayım :)
Hiç katkım olmuyor buraya ama, işte ben de ona buna takılıp vakit geçiriyorum. İdare edin bu üşütüğü de, arada kaynıyoz :)
0
Zebani
Üşütükler ülkemizin velinimetidir! üşütüklerimiz olmasa bu ülke çekilir mi? bir üşütük var ben de benden içeru! :)
0
worm32
Hem TDK'nın sitesini hemde dier kişinin sitesini gezmeme rağmen ben sozlugu bulamadım varsa sende bi direk link versen ?
0
sefalet
Bahsettiğiniz sözlük haber yazısında geçen Sidi'den kurulan mı?
0
FZ
"Sidi" diye bir özel isim mi var Türk dilinde? "Sidi'den kurulan..."? Nasıl bir tabir ki bu?
0
sefalet
Şaşırtıyorsunuz beni.Diğer başlıkta boşuna yazdık herhalde bir çok şeyi.Ben "Shakespeare"i de Şekspir şeklinde yazıyorum.Açıkça anlattım böyle yapmamın mantığını.
0
FZ
Yahu pardon ama siz değil miydiniz "sidi" diyen, şimdi baktım ki "Sidi" diye bir şey çıkmış karşımıza. "Sidi'den..." diyorsunuz. Ben anlayana kadar birkaç saniye geçiyor "Sidi" --: "CD". "CD" lafına büyük s ile "Sidi" demek konusunda gerçekten de ısrarcı mısınız?

Meşhur İngiliz şaire gelince, ona sorma şansımız kalmadı ama insan isimleri söz konusu olduğunda ben mümkünse bunu o kişilerin inisiyatifine bırakmayı tercih ederim ve bir İngiliz kalkıp da benim adımı "Aemrae Saevench" olarak yazarsa kıyameti koparırım doğrusu!
0
roktas
[...] bir İngiliz kalkıp da benim adımı "Aemrae Saevench" olarak yazarsa kıyameti koparırım doğrusu!

:-) budur!

0
bm
bir İngiliz kalkıp da benim adımı "Aemrae Saevench" olarak yazarsa kıyameti koparırım doğrusu!

Benim tanidigim bazi Almanlara bunun tersi oldu. Isimlerine oe ve ue seklinde her taraf ASCII iken koyduklari harfleri 8859-1 yayginlasinca once olmalari gereken hale cevirdiler ama sonra gozlerine garip eldigine karar verip yaniden ASCII'ye donduler. Cok ilginc olabiliyor bu islerdaki tepkiler.

0
sefalet
Nasıl yani, metin için kullandığımız özel isimlerin sahiplerinden izin mi alalım? Olabilirliğini bir tarafa bırakırsak, söylediğinizin mantıklı bir tarafı var mı?

"Sidi'den" konusunda haklısınız farkında olmadan yapmışım, yediğim kötü mantı yüzünden herhalde.
0
FZ
Kişinin anadilinde nasıl yazılıyorsa öyle yazmaya dikkat edelim dedim. Yoksa yani sizin yaptığınız türde resmen benimseyen yerler yok değil, eskiden Yugoslav dergilerinde Hırvatlarda filan görürdüm okudukları gibi yazarlardı yabancıların isimlerini, öyle alışmışlardı ama benim tercih ettiğim bir yöntem değil, bana yapılmasını istemem, ben de başkasının ismine yapmam.
0
sefalet
Başkasının sizin isminizi nasıl yazdığı neden bu kadar önemli? Parantez içinde belirtmesi gerekir tabi.Başka dillerde böyle olmak zorunda da değil eğer dil kuralları bunu gerektirmiyor ise ama bizim dilimiz gerektiriyor.Daha önce Halikarnas Balıkçısı örneğini verdim.Buyrun okuyun bir paragrafını duyulur bir ses ile bakalım.Takılmadan okursanız ben geri alırım tüm söylediklerimi.Kazı bilimciler (arkeolog)bile okumakta zorlanıyor.Tarihsel yaklaşımı çok önemli bir yazar olmasına rağmen durum bu.Nedeni de yunanca isimleri latin dillerindeki özgün halleri ile yazmasından kaynaklanıyor.Gel de oku.

0
darkhunter
Sizin yaptığınızın farkı ne? CD'ye sidi diyerek Halikaras Balıkçısı'nın güncel bir tekrarı oluyorsunuz. Eklemeden geçemeyeceğim (gerçi siz de biliyorsunuzdur ama, dalgınlık herhalde) : Özgün olanlar Latince olanlar değil, daha eski ve dolayısıyla özgün olanlar Yunanca karşılıklar. "Latin dilindeki özgün halleri" derseniz hatalı olur bu yüzden. Latinlerin yaptığı da, CD'ye sidi demek bir nevi 8-D
0
sefalet
"CD'ye sidi diyerek Halikaras Balıkçısı'nın güncel bir tekrarı oluyorsunuz."

Güncel tekrarı nasıl oluyorum acaba? Hele ki o yazarımızın yaptığının tam tersini yaparken.

Latin dillerindeki özgün hali derken pek belirgin olamamış olabilirim.Doğal olarak sizin de tahmin ettiğiniz üzere Yunanca özgün adların latin dillerinde kullanıla gelen karşılıklarını kastettim.

"Latinlerin yaptığı da, CD'ye sidi demek bir nevi" den kastınız, Latinler CD'ye sidi demekte ve Balıkçı'da aynı terminolojiyi kullandığı için sizin ile aynı şeyi yapıyor demeye getiriyorsanız, bu yanlış olur.

Ben latin dillerinde yunanca karşılıklar yanlış demiyorum.Tam tersine doğru ama İngilizce, Almanca için.Biz Yunanca sözcüklerin latin dillerindeki karşılıklarını çeviri niyetine almışız.Alırken Türkçe kurallarına uyuyormu diye düşünen olmamış.İngilizce veya Almanca'nın dil kurallarına uygun olarak uydurulmuş Yunanca karşılıklar sanki bizim dilimizin kendine haz özellikleri, kuralları yokmuş gibi aynen alınmış.Bu yanlış.Bunu uygulayan Balıkçı'da hatalı.Şimdi ben nasıl Balıkçı'nın güncel bir tekrarı oluyorum onu da merak ediyorum.
0
darkhunter
Kendi adıma bu tanımlamaların özgün halleriyle kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde uluslararası litaratürde karışıklık meydana geliyor. Ortaya koyduğunuz veri spesifik bir alanı aşamıyor.

Hem sonra (Antik) Yunan alfabesini Latin alfabesine uyarlayamazsınız tam olarak. Bu alana dair son izlenimlerimden biri, bu işi tam olarak becerebilen biri çıkarsa, kendisine Nobel vermeye hazır bir arkeolog/epigraf güruhu var. Tabi sorun tamamen fonetik/vurgusal...

Şöyle örnekleyeyim :

Ζεύς (bizim bildiğimiz Zeus), bunu MÖ 350 yıllarında bir Yunanlıya okutuyor olsaydık, Latin dili ile, fonetik olarak ortaya J/ZUS çıkardı. Aslen (Antik) Yunan fonetiğinde, Latin fonetiği ile J/ZUS ile ifade ettiğimiz şeyde ne J, ne de Z, üstüne bir de S olması gereken fonetiği vermiyor. Ancak birilerinin bunu öğrenmesi için yanlışta olsa Latin fonetiği ile karşılanıyor. Hal böyleyken tutup bir de bunları kendi dilinize, dolayısıyla fonetiğiğinize uydurmanız dili katletmekten öte bir davranış olmaz.

Sonra bu kavramlar tarihi kavramlar, Dünya'nın kültürel mirası (Colchians, Hattians, Luwians, Hittites, Phrygians, Cimmerians, Lydians, Persians, Celts, Tabals, Meshechs, Greeks, Pelasgians, Romans, Goths vs.) bu tavır yaşadığınız yer saygısızlıktır sadece. İktidara geldiğinde, önce sokak adlarına girişen bürokratlardan bir farkınız olmaz bu durumda. Bakın parantez içinde özellikle "ingilizce" var. Çünkü hiçbir ingiliz bilim insanı (ya da alman, fransız, çekostovak...) bu orjinal isimleri kendi fonetiğine/gramerine aykırı olmasına rağmen değiştirmeyi düşünmemiştir, yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü. Her neyse bu konu beni fazlasıyla sinirlendirir, konu hakkında çok bilinçli değilsiniz gibi geldi bana bu yüzden daha fazla sürdürmeyeceğim. Sonuç olarak bu düşünceniz açıkçası vandalizmin önde gideni, faşizmin de dik alasıdır, bunu bir düşünün.

Balıkçı hakkında bir anektot vereyim: Dönemin yayınları gayet mantıklı bir biçimde tanımın orjinali neyse onu kullanırken ya da tanımlama yoksa, Türkçe (genellikle yerel halkın verdiği isimler) tanımlamalar yaparken kendisi sadece Latince bildiği için böyle bir tanımlamayı uygun görmüştür.

Tecrubelerim doğrultusunda Balıkçı'nın Türkçe yayınlanmış kazı bilimi kitapları arasında en az doğru, güncel ve bilgi veren olduğunu söyleyeyim. Temiz bir dille doğru düzgün yazılmış yüzlerce kitap varken, arkeologlar için Balıkçı bir referans değildir. Hoş türkçe referans da bir ikiyi geçmez, o ayrı...

O kitabı "romantik bir hikaye" gibi okumak dışında bir yanılgıya düşerseniz, öğrendiklerinizi unutmak için uzun bir zamana ihtiyacınız olur.

Yukarıdaki tarihsel durumdan ötürü tavrınızı Balıkçı'nın tavrına benzettim. Hiç sıcak bakmadığım bir durum bu. Ne yazık ki insanlar iyi niyetli de olsalar vandalizme neden olabiliyorlar/çanak tutabiliyorlar...
0
sefalet
Bir kere karşınızdaki ne anlatmaya çalışıyor onu anlamaya çalışmanızı tavsiye ederim.Bilgi eksikliğiniz olduğunu da üzülerek söylemek isterim.

1.Balıkçı kazı bilimci değildir.Dolayısı ile kitapları kazı bilim konusunda değildir.

2.Kazı bilimde literatür hataları dünyanın kendi etraflarında döndüğünü düşünen İngiliz vs. gibi kazı bilimcilerin çalıştıkları yerel isimleri kendi dillerinde okuyabildikleri şekilde yazmasından (buna bir şey denmez) ama bu isimlerin özgün hallerini parantez içinde belirtmemelerinden kaynaklanır çoğunluk.

3.Kimse Latin dillerindeki Yunanca isimlerin okunuşlarını Türkçe okunuşlara çevirelim demiyor.Burayı da tamamen yanlış anlamışsınız.YUNANCA nasıl okunuyor ise TÜRKÇE ses karşılığı saptanıp öyle yazılmalıdır diyorum.Yani kaynağından çevrilmelidir.

Vandalizm filan laflarını etmeden önce biraz bilgi sahibi olmak ve anlatılmak istenenlerin ne anlama geldiğini anlama çabası gerekiyor.

Arfi Müfit Mansel'in "Ege ve Yunan Tarihi" kitabına bir bakın olması gerekene örnek görebilirsiniz.
0
sefalet
Arif Müfit Mansel olacaktı, düzeltiyorum.
0
darkhunter
Ben sizi anladım da, siz beni pek anlamadınız galiba.



1. Balıkçı kazı bilimcidir mi dedim? Çarpıtmayın lütfen. Konusu kazıbilim, mitoloji ve tarihtir o ayrı.



2. Kusura bakmayın ama, yanlış biliyorsunuz. Sadece ingiliz v.s. araştırmacılar yayın yapıyor olsaydı. Literatür orjinal yunanca üzerine kurulu olurdu. Sizin hala anlamadığınız şey ise onlar bu terimleri kendi dillerinde okuyabilecekleri şekilde, kendi fonetik ve gramerlerine uydurarak YAZMIYORLAR orjinal terimlerdir onlar.



3. Bende bunu anlatmaya çalıştım az önce ama...

YUNANCA bazı fonetiklerin TÜRKÇE karşılıkları yoktur (bkz. örn.). Böyle birşey yapılsa bu vandalizm olur, bu noktada kati bir fikrim var. Okumak isteyen bu terminolojiyi öğrenmek durumunda.



Mansel'i 6-7 yıldır sürekli görüyorum, kullanıyorum. Ben, hocalarım, öğrenciler... Olması gereken kullanım bu demek. Umarım arkeolog değilsinizdir. Çünkü eğer öyleyse, bu savunmanız kadronuzu bile yakabilir :) Dahası infiale yol açarsınız, bizim bölümlerde hocalar arızalıdır da azıcık.



Not : Yunan alfabesi kullandım banamısın demedi FM :) Bir de japonca deneyeyim bakalım bunu da yiyecek mi? :) Yemezse, ver yansın ederiz : "Ne biçim İYS bu böyle, japonca bile yazamıyoz!" diye :)



Deneme:
北海道 :) Valla bunu da yedi, hımm...
0
darkhunter
firefox'un gözünü seveyim, ie ile görülmüyormuş malesef...
0
sefalet
1.Balıkçı'nın kitabına "kaz bilim" kitabı dediniz, kazı bilim konulu değil.Neyse geçiyorum ama yapılan yanlışlarda aşırı savunmacılık iyi bir şey değil.Bunun üstünde durmazdım ama bir de üstüne üstlük siz kazı bilim konusunda Balıkçı'nın kitaplarına çok güvenmemem gerektiği konusunda öğüt verince dayanamadım.

2.Ya ben anlatamadım ya siz anlamamakta ısrarcısınız.Ben ayrıntıya girerek anlatayım biraz.Latin dillerinde Yunanca sözcükleri yazmak için bir çeviri yazı (transkripsiyon) yöntemi uygulanmıştır.Bu yöntem Yunanca sözcüklerin özgün okunuşlarına aynen Latin dillerindeki ses karşılığını vermektir.Bu yüzden bazı Yunanca harfleri okumak için örneğin "th" "kh" gibi harf birliktelikleri oluşturulmuştur.Şimdi soruyorum "kh" Yunanca'da var mı? yok.

"Sizin hala anlamadığınız şey ise onlar bu terimleri kendi dillerinde okuyabilecekleri şekilde, kendi fonetik ve gramerlerine uydurarak YAZMIYORLAR orjinal terimlerdir onlar."

Kendi dil ve ses bilgisine uydurmuyorlar ise gösterin bana Antik Yunanca'da "kh" harfini.Gösteremezsiniz çünkü bu Latin dillerindeki harflere ve ses bilgisine uydurulmuş halidir.Yunanca sözcüklerin okunuşlarını sadece Latin harfleri ile bile yazmak bir dil ve ses bilgisi uyarlaması değil midir?

Özgün terimler kullanılıyor demeye çalırken ne dediğinizi bilmediğiniz ortada.Çünkü o zaman Yunanca harf ve okunuşun kastedilmesi gerekir.Bir daha söylüyorum, bugün Latin dillerinde yazılan Yunanca sözcüklerin özgün tarafı "OKUNUŞLARIDIR".Yazılışları Latin dillerinin dil ve ses bilgisine uydurulmuştur.Zaten yapılması gereken de budur.Fakat taklitçi zihniyet, Latin dillerinin dil ve ses bilgisine göre oluşturulmuş sözcük yazımlarını aynen dilimize geçirdik.Ya bunu kullanıyoruz ama bu sözcükleri Yunanca bilmeyen okuyamaz kaygısı kimsede yok.Üstelik Yunanca sözcüklerin Latin dillerinde bile farklı yazımları vardır.Bu da gayet doğal çünkü İngilizce'nin ses bilgisi ile Fıransızca'nın ki birbirinden farklı.

Bunun da ne zaman olduğunu anlatayım.Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1940'da oluşturduğu "çeviri bürosu" pek çok eseri Türkçe'ye çevirirken Yunanca sözcükler konusunda Latin dillerinde yapılan çeviri yazı sistemini kullanmıştır.Bu konuda Kazı bilimcilerin hiç bir katkısı veya yönlendirmesi olmamıştır.

Kazı bilimci değilim, dolayısı ile kadrom da yok.Ama annem babam kazı bilimcidir.Camiayı gayet de iyi bilirim.Hele kazı bilimcilerin Türkçe'den pek anlamadığını çok iyi bilirim.
0
darkhunter
Attik alfabe deki "X" nedir o zaman? Hangi sesi üretir? "chi", "kh", "khi"? Dalga mı geçiyorsunuz, yoksa bu saçmaladıklarınıza cidden inanıyor musunuz bilemiyorum ama hakikaten fena... Üretilen "chi" sesinin örneğin "chimera" derken ve "xanthos" derken ve ya "karia" derken aynı verilmesi gerektiğini de biliyor musunuz? Peki ya neden verilemediğini? Orjinal yazımları? Acayip saçmalıyorsunuz, azizim. Türkçe konusunda pek iyi değilim ama sizin "Antik Yunanca" bilginizi hemen algılayabilirim. Sizin literatürden haberiniz yok galiba. Bana Ox. Press'den bir tane latince karşılık kullanılmış, _epigrafik_ (arkeolojik değil - bu iş onun konusu değil) kitap adı söyleyin? Her neyse, uzun uzadıya devam edemeyeceğim ama, neyi nasıl öğrendiğinizi gözden geçirmenizi öneririm...
0
darkhunter
Attik alfabe deki "X" nedir o zaman? Hangi sesi üretir? "chi", "kh", "khi"? Dalga mı geçiyorsunuz, yoksa bu saçmaladıklarınıza cidden inanıyor musunuz bilemiyorum ama hakikaten fena...

Üretilen "chi" sesinin örneğin "chimera" derken ve "xanthos" derken ve ya "karia" derken aynı verilmesi gerektiğini de biliyor musunuz? Peki ya neden verilemediğini? Orjinal yazımları? Acayip saçmalıyorsunuz, azizim. Türkçe konusunda pek iyi değilim ama sizin "Antik Yunanca" bilginizi hemen algılayabilirim.

Sizin literatürden haberiniz yok galiba. Bana Ox. Press'den bir tane latince karşılık kullanılmış, _epigrafik_ (arkeolojik değil - bu iş onun konusu değil) kitap adı söyleyin?

Her neyse, uzun uzadıya devam edemeyeceğim ama, neyi nasıl öğrendiğinizi gözden geçirmenizi öneririm...
0
sefalet
"Türkçe konusunda pek iyi değilim ama sizin "Antik Yunanca" bilginizi hemen algılayabilirim"

Türkçe bilginiz konusuna hiç girmiyim ama Türkçe anlama zorluğu olduğu kesin.Yazımda özellikle de belirttim, "kh" sesi Yunanca'da yok mu dedim? "kh" harf ikiliği yok dedim.Ses tabiki var, var ki adamlar Latin diline uydururken Yunanca bir harfin karşılığında "kh" harf birlikteliğini oluştursun.Ben Yunanca sözcüklerin yazımından bahsediyorum siz bana ne anlatıyorsunuz.

Ayrıca "saçmalıyorsunuz" gibisinden yaklaşımlar benim açımdan tartışmayı bitirir.Kolay gelsin.
0
darkhunter
Neden bahsettiğinizin farkında olduğunuzu sanmıyorum ve yazdıklarınızda bir tutarlılık/anlam göremiyorum. Siz az önce bu "kh" mevzusunu latince fonetik uyarlamasında kullandınız, "kh" var mı Yunanca'da?" şeklinde garip bir soru sordunuz, şimdi de tabi ki var, sen anlamıyorsun diyorsunuz. Evet anlamıyorum, acaba sorun bende mi?

Tartışmanın benim açımdan da bitmesi uygun. Size de kolaylıklar dilerim.
0
FZ
Herkesin kafasına kalın ciltli Latince ve Yunanca kitaplar ile vurmak istiyorum. Daha sonra bangi camping (hayır kamping değil, fonetik diyorum, sukhxenoush!, camping camping) yapıp sudan çanak çömlek çıkarıp içlerindeki sikkelerde yazılanlar üstüne ak sakallı profesörlerle tartışmaya girişip sakallarını yolmak istiyorum. Çok fazla ses çıkaranları Oxford'daki küflü kütüphanelere kilitlemek ve Internetsiz bırakmak istiyorum. Fonda Cem Karaca'dan "evet delirdim ama beni siz delirttiniz..." parçası çalarken karanlığa kaybolmak istiyorum.
0
darkhunter
Tamam, farkındayım konu "off-topic" oldu :)
0
feran
Supercalifragilisticexpialidocious! "E pes doğrusu!" nun İngilizcesi:) (Aslında Irish)
0
Zebani
Aslında bu konula pek alakası yok da! http://www.google.com/language_tools?hl=en benzeri araçlarda neden Türkçe desteği yok. Benzeri hemen bütün uygulamalarda Türkçe desteği yok malesef. Bu konuda bir bilgisi olan var mı?
0
sefalet
Gerek yok da ondan.Öyle bir kullanıyoruz ki Türkçeyi yabancı okuduğu zaman anlıyor.
0
yilmaz
çok güzel bir cevap. çok güldüm ya
0
Zebani
Çok sağol ya, çok yardımcı oldun laf kalabalığı yaparak. Ben bilgi istedim. Laf-ı güzaf değil.
0
sefalet
Kusura bakma, maaşımdan kesersin.
0
Zebani
Olur keserim. Seni işe aldığımı hatırlamıyorum. İş veren olduğumu da sanmıyorum.
0
Zebani
Sabahın bu saatinde belki çok fazla TDK sözlüğünü kullanmaya çalışan kimse yoktur ama bana lazım oldu. Bir kaçgün önce de lazım olmuştu. Karşıma çıkan: http://www.google.co.uk/hws/sony/afe?hl=en&s=http://www.tdk.gov.tr/

Umarım daimi bir durum değildir. (Saat 05:17am-Türkiye)

Not düşeyim dedim.
0
bio
Neden dogrudan http://www.tdk.gov.tr/ sitesine girmediniz ki?
0
Zebani
öyle yaptım ama giremedim sorun da orada zaten.
0
Zebani
Daimi bir durum derken. O saatte tekrarlanan bir durum değildir umarım demek istemiştim.
0
sefalet
Dün ve ondan önceki gün TDK sitesine ulaşmak mümkün olmadı.Halıcı sözlüğe kaldık acele işler için.Ya saldırı vardı ya da beceriksiz bir site yönetimi.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Usta bir felsefeci ile hayat,bilgelik, anti-depresanlar ve akademisyenlik üstüne

FZ

Ülkemizin tanınmış felsefecilerinden ve bilim felsefesi, bilgi teorisi, felsefe tarihi, ahlak felsefesi üzerinde uzmanlaşmış araştırmacılarından, ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam kendisiyle yapılmış son röportajlardan birinde pek çok konudan, her zamanki sıradışı ve çarpıcı üslubuyla bahsediyor.

İnam'ın değindiği konular arasında bilge bir adamın neden fırlama olması gerektiği, akademisyenliğin hiç bilgece bir iş olmadığı, şeytanla konuşmanın nasıl bir şey olduğu, ODTÜ gençliğinin büyük bir kısmının neden bunalıp anti-depresan kullanmaya başladığı, Platon'dan bugüne memleketinin halinin ne olacacağının neden bir türlü karara bağlanamadığı gibi şeyler var.

Zaman zaman FM'de girdiğimiz tartışmalar bağlamında da pek çok şey çağrıştırabilecek, güzel ve eğlenceli bir yazı.

Kızların Chat Kurşunları ve Dumurun Ötesinde Bir Vaka!

FZ

Haber şöyle başlıyor: Sedat Şahin'in çete operasyonunda gözaltına alınan İbrahim Paksen'in 17 yaşındaki kızı S.A.P, Internette chat yaparken küfürleştiği iki kızı, dün gece 01.30 sıralarında Kadıköy Mc Donalds’ın önüne çağırıp, tabancayla bacaklarından vurdu.

Yükselen Değerler Medyası...

conan

Yükselen değerleri daima takip eden ve kendisine uygulayan güzide medyamızın bir ilke daha imza atmış olmasını gururla burada haber yapıyorum! Çok değil belki bir sene öncesine kadar içeriğini kimseyle paylaşmak istemeyen, ya da para ile satan medyamız bir anda ne hikmetse RSS feedleri ya da içerik paylaşımları yapmaya girişti.

İşte bazı gazetelerimizin birden ortaya çıkan RSS linkleri.

MERNİS Projesinde Hayalkırıklığı

FZ

Herkese bir TC kimlik numarası verilmesini hedefleyen Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi'nde (MERNİS) kargaşa yaşandı. İçişleri Bakanlığı'nca verilen TC kimlik numarası ile Maliye Bakanlığı'nca verilen vergi kimlik numarası arasında yüzde 100 uyuşma sağlanması gerekirken, verilerin sadece yüzde 12'sinde uyuşma sağlanabildi.

Tek numara sisteminin, dünyanın en mükemmeli olacağını ifade eden İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Aydoğdu, tam olarak uygulamaya geçildiğinde vatandaşların vergi, sosyal güvenlik, bankacılık işlemlerine tek numarayla ulaşılabileceğini söyledi. MERNİS projesi 1972'de gündeme geldi. Veri tabanı ise Kasım 2002'de oluşturulmaya başlanan proje için bugüne dek 50.000.000 $ harcandı.

Kaynak: Radikal

Müzikte En Büyük Korsan ADSL Aboneli Internet Kullanıcısı İmiş

FZ

Doğan Müzik Yapım A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Samsun Demir, müzik CD ve kaset pazarının, yılın ilk 6 ayında yüzde 17.5 küçüldüğünü, bunun da Türkiye’de ADSL abonelerinin sayısındaki artışla birebir bağlantılı olduğunu söyledi. Demir, "ADSL sayesinde ne yazık ki internetteki korsan müzik sitelerinden parça indirmek çok kolaylaştı" dedi.

Demir, "ADSL sayesinde ne yazık ki internetteki korsan müzik sitelerinden parça indirmek çok kolaylaştı. Hatta bu yüzden normal korsan pazarı bile ilk kez yok olma tehlikesiyle karşı karşıya" dedi. Samsun Demir şöyle konuştu: "Çünkü önceden bir parçayı indirmek 10-15 dakika alabiliyordu. ADSL aboneliği bu süreyi 1 dakikaya indirdi. Şimdi bizlerde bu şekildeki korsanlıkla mücadeleye odaklanıyoruz.