Guns, Lots of Guns (ama nereye kadar?)

0
parsifal
Teknolojiyi takip etmenin en üzücü özelliklerinden biride devamlı yenisinin çıkması ve elinizdekinin bir şekilde demode olmasıdır. TV alırsınız, hedelisi çıkar. Fotoğraf makinesi alırsınız hödölüsü çıkar.

Günümüzde ise bunu en çok çep telefonlarında yaşıyoruz. O kadar çok marka ve o kadar çok çeşit çıkar ki almaya kalktığınızda karşılaştıracak onlarca model ile karşı karşıya kalırsınız. Kamera, flaş, bluetooth, java, vs vs... Üstüne az biraz daha ekleseniz kolaylıkla dizüstü bilgisayar alacak kadar pahalıya satılan pek çok model.
Telefonumu kedim halletmişken, ne alsam ne alsam diye bakınırken karşılaştığım bir model ile "işte aradığım model budur" dedim en sonunda ve sizlerinde fikrini almak için haber yapmaya karar verdim.

Bahsettiğim telefon Nokia 6021. En önemli özelliği ise kamerasının olmamasının yanında bluetooth, gprs gibi bağlantı özelliklerinin olması.

Basit ve istenen özelliklerinin olması sebebiyle heralde ömrü dolana kadar "tüh be bak bi üst modelinde şu da varmış" dedirtmiyeceğe benziyor. Bu yüzden ve fiyatı makul fiyatlarda olduğu için beğendiğim bu model hakkında bakalım sizler neler diyeceksiniz?

Görüşler

0
sundance
İki yıldır Ericssonn 520i kullanan birisi olarak (bahsettiğin özelliklerin hepsi bu telefonda da var ve dahası pili Lithium Polimer) kesinlikle destekliyorum seni.

520i'nin ekstra bir özelliği de, "aaa ne kadar büyük telefon" diyerek tu kaka olması. Zira hali hazırda birçok telefonda olmayan özelliklere sahip olması bir yana, tasarımsal olarak kabul görmemesi, trendin dışında kalması önemli.

Aslında bu tür tasarımlar teknoloji şirketleri için tu-kaka. Çünkü insanlar "pek küçük değil, ama süper bir telefon, ihtiyacım olan herşey var ve ihtiyacım olmayan hiçbir şey yok" dediğinde, bu sefer bir sonraki telefonu kabul ettirmek daha zor oluyor.

Ve bu tür cihazları (özellikleri süper olan, fakat toplumun genelinin zevkine hitap etmeyen) bulmak ve kullanmak bir anlamda teknolojik ürün geliştirme/kaktırma yöntemlerinin hack edilmesi.
0
redogre
Sanırım aradığım telefon bu , benim emektar yıllarca dayandı bu da yıllarca kullanılacak birşeye benziyor...
0
anonim
Heryerde karşıma çıkan (ve kullanmaktan çok memnum olduğum) python, nokia 60 serisinde desteklenmektedir. Nokia Python Forumu'nda konu ile ilgili bilgiler bulunmakta. Ancak 6021 destekliyor mu pek bakma fırsatım olmadı. Eğer python desteği varsa iyi bir alternatif olabilir. En azından java'dan sıkılanlar için.
0
parsifal
6021'de Java 2 Micro Edition, J2METM desteğide varmış.
0
sametc
http://www.yonja.com/BlogEntry.jsp?poster=224907241&datePosted=1123617934447

günlüğümde(blog)yazmıştım bir kac gun once.....
0
robertosmix
Özellikle "kameralı olmayan" bir telefon istediğimi söylediğimde, satıcı muhtemelen sefil bir hayat yaşadığımı düşündü. Ellerinde sadece 6021'in kaldığını üst rafları kurcalarken farketmiş olsa ki, "abi sanırım bi bu kaldı" deyiverdi. Özelliklerine baktım.... muhteşem!! Taş gibi çıktı alet.

980 YTL verip kameralı bir telefon alacağıma 900 YTL verip Panasonic'lerin DVD'ye kayıt eden kameralarından almayı tercih ederim.

Fikrim, teknolojinin cep telefonlarına kamera yerleştirebilmek olmadığı. Örneğin hem Turkcell, hemde Telsim hattı taksam ben bir telefona ve aynı anda her ikisi de aktif olsa. Sonra istersem menüden telsim hattını yada istersem turkcell hattını seçip onun üzerinden istediğimi arayabilsem? Bu muhteşem birşey olur.


0
darkhunter
Aynı anda iki hattın aktif olması dışında bu hayaliniz gerçekleşebiliyor şu anda. Biraz araştırıp (muhtemelen kuytu ve illegal alanlarda) "bilmemkaç in 1" bir sim alıp trkcll, tlsm ... hatlarınızı bir sime yükletip, istediğiniz an (tel.i kapatmaya gerek kalmadan) hat geçişi yapabiliyorsunuz. Bir de trkcll in dual-sim diye bir uygulaması vardı bir ara, hala devam ediyor mu bilemiyorum...
0
anonim
Gecengun Kadıkoyde ki malum "silikon pazarında" icine 10 taneye kadar hat kopyalayabilecegin simcard gordum.
0
yilmaz
daha enteresanda bir olay vardır. şöyel en kaliteli telefonu alırsın kamera şu bu ne ararsan vardır telefonda. her zaman bir tip çıkar senin telefonda şu özellikte da varmı der. yoktur o.
0
Soulblighter
Philips Fisio 825 var bende. Gerekli olan herşey var. Fazlası yok. Telefon artık bir süs aracı oldu. Takı gibi. Hatta boyna asanlar dahi var. Bu yüzden tasarım hep ön planda. Reklamlarda bile artık işte bu telefonla kendinizi özel hissedeceksiniz, kişiliğinizi yansıtacaksınız tadında oluyor. Özellikten bahseden hiç yok. Zaten anlayan da yok. Kullanan da yok.

İşte ben Fisio'umu bu yüzden seviyorum. Mesaj okurken ekranı bile kendi kaydırıyor. Çok ince düşünülmüş. Ayrıntılar hep önemlidir.

Bu arada Fisio kullanan arkadaşlara bir sorum olacak. Yahu bu telefon nasıl oluyor da gizli numaraları gösterebiliyor. Bilen var mı? :)
0
yetgin
Yada en iyisi bulundurma ruhsatı:) Sabit telefon yani.

Holivud prensibi iyidir. Siz bizi aramayın. Gerekirse biz sizi buluruz.

İki yıldır cep telefonum yok. Ondan önce bir dört yıl kadar vardı.

Yine de sık sık artık alsam mı diye düşünmüyor değilim. İnsan şaşıyor, bu meret yokken hayat nasıl akıyordu; biz nasıl buluşuyorduk bir yerlerde.

Şu bin yılda bir çalacak saat geldi yine aklıma... O ne güzel fikirdir öyle.
0
yetgin
Ya, cevap vermiş gibi olmuşum ama genele yamak istemiştim. Affola.
0
sametc
ne güzel işte.... en azından kendinden daha çok baktığın bir araç eksik.....

bende kullanmıyorum hiçde kullanmadım ama insanlarla bir şekilde buluşuyor ve anlaşıyrum tabii çoğunluğunla net üzerinden anlaşıyorum.....
0
sundance
Gerekirse biz sizi buluruz kısmını çok tutum :)
0
bm
Zannediyorum 96 senesiydi, uc sabit hattim (tel + ISDN'den iki) bir cep telefonu bir de daha ucuz oluyor diye kullandigimiz cagri cihazim vardi. Birgun kendimi su bipleyen cagri cihazini belimden cikartip su duvara gomsem ne kadar sahane olur diye dusunurken yakaladim. Halli gereken sagliksiz bir durumdu bu. Sene 98 oldugunda artik tek ve telli telefona bakiyordum, ve telefonda gecirilen zaman icin de fatura kesiyordum. Cep telefonu yerine yollarda kaybolma ihtimalimin buyuk oldugu durumlarda arabaya kocaman telefonlardan koyuyordum. 2000'li senelerde artik e-mail ile 'beni ara' demeyi ogrenmisti insanlar, digerlerinin karsisina cevap makinesi cikiyordu. Sonra memleket degistirdim, cevap makinesini de biraktim. Arkadaslar 'burada usul boyle oldu' diye cep telefonu verdiler bir ara, birkac ay yuz milyona yakin (yani bence akla ziyan miktarda) para odedim ve deli oldum. Huzur kacirmaya ve insanlari randevuya zamaninda gelmemeye tesvige yarayan bu harika alet icin paralari kaptiracaklarimin da ancak Karamehmet, Uzanlar ve Telekom gibi gerek bankacilik gerek teknoloji alaninda memlekete fevkalade faydali olmus kisi ve kurumlar arasindan secilebildigini farkettim (belki de bahane yaptim) onu da yok ettim. Simdi telefon diyen insanlara 'yani siz dugmelere basacaksiniz ve benim evimde/cevremde ziller calacak ha? Akilli adam isi mi bu?' diyorum.

Hala Telekom'a ayda 30 milyon civari bir para kaptiriyorum malesef. Uzun internet kesintisi (iki uc ayda bir) veya UPS bitiren elektrik kesintisi (bir iki ayda bir) oldugunda bu miktar buyuyor. Bunu halledecek bir cozum bulamadim malesef henuz. O yuzden duaya basvuruyorum. Bu hizmetleri yapiyormus gibi yapan ve beni yabancilardan telefonda 'o elektrigi ve interneti devamli kesilen memlekette ne kadar daha duracaksin?' gibi laflar isitmeye mecbur eden kurumlardaki ust duzey kadroyu yollarda esek yerine koyduklari milletten sadaka isterken gorurseniz, onda benim de bir dahlim oldugunu dusunebilirsiniz.

Herneyse, arkadasa katiliyorum, eger coluk cocuk hasta filaniniz yoksa 'siz beni arayamazsiniz, icabinda ben sizi ararim' tarzi calisabilen ve hayat kalitesini yukselten bir tarz.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Silikon Barut

FZ

Mission Impossible dizisi ve filminden aşina olmayanınız yoktur herhalde 'Bu bilgisayar 30 saniye içinde kendini yok edecektir' geyiklerine.

Laboratuvarda bir kaza sonucu, barutun 'silikon muadili'ni keşfeden araştırmacılar bu maddeyi silikon çiplere nano ölçekli patlayıcılar yerleştirerek mikroelektromekanik sistemleri geliştirebilmek için kullanabileceklerini belirtiyorlar.

California Üniversitesi kimyacıları tarafından geliştirilen bu malzemenin olası uygulama alanları: kendini yok eden sistemler, çüpe gömülü retro roketler ve tırnak büyüklüğünde kimsayasal analizörler.

Detaylı bilgi için kaynak : EETimes

Matrox`dan Linux için yeni grafik konfigürasyon arayüzü

anonim

Şanlı grafik kartları üreticisi Matrox 31 Mayıs 2001 tarihinde Linux için yeni X konfigürasyon arayüzü olan PowerDesk'i Linux kullanıcılarının kullanımına sundu. Open Source olan bu yazılım sayesinde Linux kullanıcıları masaüstü ayarlarını rahatlıkla değişebilecekler. PowerDesk for Linux Xfree86 4.0.2 ve 4.0.3 versiyonları Matrox G200, G400 ve G450 kartları ile çalışabiliyor. Matrox'un yeni Linux sürücüsü burada.

www.matrox.com/mga/media_center/press_rel/2001/linux_powerdesk.cfm

The Ultimate Reset Button

iozeren

“Ctrl+Alt+Del” kombinasyonu ya da reset tuşunu çok kullanmanız gereken bir işletim sistemi mi kullanıyorsunuz ? Bu ürün tam size göre. The Ultimate Reset Button

Game Boy Advance üzerinde UNIX

anonim

Köşedeki bakkaldan bir zaman makinası satın alıp 1970'lere bir yolculuk yaptığınızı düşünün. Orada üzerinde UNIX R5 çalşan 20mhz, 32bit işlemcili, 240x160 çözünürlükte renkli LCD ekrana sahip bilgisayarınızdan bahsettiğinizde büyük olasılıkla hiçkimse size inanmayacaktır, ne de olsa hiç kimse o kadar zengin olamaz. Fakat sanıyorum en büyük şoku bu bilgisayarı cebinizden çıkarttığınızda yaşayacaklardır.

PING ve ışık hızı

FZ

1983 yılının aralık ayında gözlerini hayata açan meşhur PING programı ile neler yapılmıyor neler!

Kim derdi ki fizik bölümü öğrencileri bilgisayarlarını ve ağ kablolarını ve de ping yazılımını kullanarak ışığın hızını ölçsünler?

Eğer fizikle ya da bilgisayarla veya her ikisi ile ilgili, meraklı bir şahıssanız yapmanız gereken bu makaleyi okuyup hatmettikten sonra kolları sıvamak ve ışığın hızı konusunda bugüne kadar okuduklarınızın doğru olup olmadığını kendi gözlerinizle test etmek! :) (Böyle eğlenceli yazdığıma bakmayın, söz konusu makale ve çalışma ABD'deki pek çok resmi kurumun desteğini almış bir çalışma)