Internet'ten Linux'a birçok konunun işlendiği bu ekte Fazlamesai ekibi olarak Güvenlik bölümünden sorumlu olacağız. İşlememizi isteyeceğiniz konularda önerilerinizi ve eleştirilerinizi bekliyoruz.
Önemli olan insanlara ulaşmak. Adama Linux'u anlattıktan sonra onun neden aslında GNU/Linux olduğunu anlatmak çok daha kolay.
Adama Linux'u anlattıktan sonra onun neden aslında GNU/Linux olduğunu anlatmak çok daha kolay.
Tabii ki size engel olmak gibi bir durumum olamaz, ama herkesin bu hareketin parcasi oldugunu ve RMS'in amaclarini amac edindiklerini farzederek yaziyorsunuz gibi geldi bana. Bu dogru degil. Ustelik bunun amac olarak gosterilmesi memleketimizde _bence_ pek dogru degil. Insanlar belki cok daha enteresan seyler yapacaklar ve ozgur veya degil icabinda parasiyla arac kullanacaklarken ufuklari tamamen GNU ile sInIrlaniyor diye korkuyorum. Bu hareketin ciktigi yerde bu isin arastirma laboratuarindan, milyar dolar cirolu sirketine kadar insanlarin gorebilecegi seyler var, burada bu yok, devamli da amacimiz FSF tipi ozgurluktur denince insanlarin bakasi da kalmiyor olabilir. Mesela belki Galen Hunt'in arastirmasina kafa yormak kisisel gelisim acisindan efendim simdi de bilmemne paketini yeniden yazalim da ozGNUr olsun projesinden cok daha faydali olacakti? Turk genci at gozluklerini takarak alana bakip, kendi onceliklerini FSF gudumune sokup Stallman'in askeri mi olmalidir?
Yanıtınızın genelindeki RMS sloganını tümüyle reddediyorum, önyargılar vererek yazdığınız yazının gücü yalnızca kışkırtıcılığından geliyor diye düşünüyorum. Düşüncelerime engel olmak gibi bir durumunuz olamayacağını teyid ettiğiniz için ayrıca size teşekkür ederim. Dolaisiyle;
Ustelik bunun amac olarak gosterilmesi
benzeri ifadelerinizin hiçbirine yanıt vermeyeceğim, çünkü yargılar size ait, benim kastlerim değil. Ancak çok önemli bulduğum bir tümceniz var:
Insanlar belki cok daha enteresan seyler yapacaklar ve ozgur veya degil icabinda parasiyla arac kullanacaklarken ufuklari tamamen GNU ile sInIrlaniyor diye korkuyorum.
Şimdi, şayet amaç "birincil olarak" yaratıcı olmak, yaratıcılığı geliştirmek, enteresan şeyler yapmak, pratik avantajlar sağlayan ürünler meydana getirmek vb. ise tam bu noktada sizinle tamamen ayrı düşünüyorum ve sanırım bu noktada ayrılıyorsak tartışmamızın anlamı yok. Şayet sizin için de, benim için olduğu gibi, "birincil amaç" özgürlük ise, işte o zaman ikincil olan hiçbirşeyi onun üzerine çıkartamam. Bu konuyu herhangi bir alanda düşünebilirsiniz; özgürlüğünüz sizin olmadığı zaman kendinizi evrensel bir kümenin, ne kadar büyük olursa olsun, daima bir alt kümesi olarak düşünmelisiniz. Ürünleriniz her ne olurlarsa olsunlar asla mutlak olarak sizin olamazlar; şayet belirttiğiniz at gözlüklerini takmışsanız kendi kümenizin kapsandığını göremiyorsanız o halde içeride çok mutlu yaşayabilirsiniz, ancak unutmayın o gözlükleri takmayanlar bir şekilde sizin dışınızdaki bir kümede yaşıyorlar. Ancak lütfen beni yanlış anlamayın, tıpkı sizin de düşündüğünüz gibi ben de sizin ya da başka herhangi birinin düşüncelerini zorla değiştirebileceğime inanmıyorum.
Bitirirken tekrarlamakta fayda görüyorum:
Turk genci at gozluklerini takarak alana bakip, kendi onceliklerini FSF gudumune sokup Stallman'in askeri mi olmalidir?
Yukarıdaki paragraf ve yazınızın çeşitli yerlerindeki benzer tabirlerin tümünü kendi adıma reddediyorum, böylesine kışkırtıcı ifadelerin zarardan başka bir işe yaramayacağına inanıyorum.
Şimdi, şayet amaç "birincil olarak" yaratıcı olmak, yaratıcılığı geliştirmek, enteresan şeyler yapmak, pratik avantajlar sağlayan ürünler meydana getirmek vb. ise tam bu noktada sizinle tamamen ayrı düşünüyorum ve sanırım bu noktada ayrılıyorsak tartışmamızın anlamı yok.
Hayir, birincil amac ozellikle genc teknik adamlar icin alani anlamak olmali diyorum. Eger alana Turkiye'den bakiyorsaniz birinci el tecrubeleriniz (calisilan isler, arkadaslarin calistigi isler, heyecanlanilan konular, kanun duzeni) RMS'in o aklimi gelistirdigi yerden cok farkli olacaktir. Bir tepkinin sonucunu alip ustelik 'herseyden once amacimiz bu' diye dayatirsak, kendimize kotuluk edecegimizi dusunuyorum. Bakin bunu MS kaynakli arastirmayi konusurken de gorduk, 'yahu nedir, ne yapmislar' demek yerine derhal is 'vay p* patent almis'a dondu. Bakin bu konuda kandirmaca yok RMS''de, gayet acik soyluyor:
"In the first place", that's not the "reason" that we set out to write HURD. We didn't do it for any technical advancements. That's a very common misunderstanding. The aim of GNU is _social_ advance, that is to expand the freedom of the users. Of course, being a hacker, I would like to see technical advancement. But GNU started out to be able to use a computer without using any proprietary software.[1]
Evet cok guzel ama bu adamin bunu soyledigi memlekette amaclari teknik mukemmellik/ilerleme olan binlerce insan ve dunyanin ilk 20 universitesinin de 17si var.[2] O milletin teknik insanlarinin bir kisminin bu politik ve sosyal amaci birincil amac olarak edinmesi belki de (katilmasaniz dahi) takdir edilecek birsey. Bizim burada teknik insanlarimizin birincil amac olarak bu adamin yolunda gitmeyi secmeleri makul mudur? Ustelik bunu marifetmis gibi gostermeleri?
[1] http://kde.sw.com.sg/food/rms.html
[2] http://ed.sjtu.edu.cn/rank/2005/ARWU2005Statistics.htm
Benim aklimdaki konu dediginizden degisikti aslinda (baska yerde izah ettim), ama o MS yazisinin altina yaziyor musum gibi geldi bana, o yuzden is bu yola girdi.
Birbirimizi anlamak baglaminda anlasiyor muyuz?
Geliştiği ortam bakımından sağlıklı bir hareket ama o koşulların olmadığı bir başka yerde zarar verici olur mu demek istiyorsunuz?
O memlekette bir takim diger konulara sirayet etmesini, veya carpitilmasini engelleyici sosyal dolduruslar oldugu gibi, izah etmeye calistigim birincil amac olma halinin sahsi gelisim icin zararlarini ortadan kaldiran bir ortam var. Turk teknik adam acisindan 'iman' edilmesinden ve ilk amac olarak on plana cikmasindan niye huzursuz oldugumu soylemeye calistim.
Bir iki baska ornek vereyim, mesela zannederim sizinle burada tanismamiza da vesile olan 'fikri mulkiyet'deki garabetten sikayet ederken goz kirpmadan fiziksel mulkiyete ziplamak Amerikalinin yapacagi veya tahammul edecegi birsey degil. Dogru veya yanlis, 'bunlar ozguluk degildir burjuva ozgurlugudur' diye isyan edilen seyler orada icsellesmis. Dolayisiyla hareketin fikir olarak yazilim yolunda kalmasini ve o mecrada gelismesini saglayan bir altyapi var orada, ustelik bir de kosulsuz sebil etme gelenegi ve kanuni altyapisi var. Buyuk olcude kanunlarla idare edilen ve oyle olmasinin dogru olduguna inanmis, kanununu uygulayabilen bir toplumda, elbette kanunla verilen bu imtiyazlarin uzun zaman icinde dogurdugu garabetlerin yaninda sosyal yardim veya paylasim boyutu olan aliskanliklar da olabiliyor. Kurumlar ve toplumun ilgili kesimleri bunlari kendi perspektifleri icine oturtup hazmetmis de oluyorlar. GPL'deki marifetin RMS'in amaclarinin arkasina kanun gucu koymak oldugu orada anlasiliyor cunku ayni paylasimciligi arkasina kanuni zorlama koymadan da (ama buradaki korsancilik fotokopicilik filan gibi kanuna aykiri da olmadan) yapagelen ve duruslerini degistirmeyi dusunmeyen kitleler de var orada. Hal bu olunca paylasim=GPL ancak cahillerin aklinda olan bir esitlik oluyor (gerci cahili az degl oranain, o ayri).
Ayni sekilde mesela 'kamu yarari icin ve kamu mali olduguna gore devlet yapsin' seklinde bir soylem burada kulak tirmalamiyor hatta alkis aliyor, ama orada tirmalar -- farkindaysaniz RMS yoluna devlet fonu kullanan bir laboratuardan istifa ederek baslamisken burada biz GPL lisansli dagitim gelistirsinler diye devlet kurumunda isdihdam ediyoruz insanlari. Bu 'sol' ise GNU manifestodan cok daha solda, ve merkeziyetci/otoriter gelenegi yansitan bir tercih. O memleketin insani bu ziplamayi bu kolaylikta yapmayacagi gibi, _solcusu dahil_ bu tip seylere en azindan derin suphe ile bakar.
Sordugunuzu 'bm senin sahsi durumun nedir' diye aldigim icin aklima ilk gelenleri yaziverdim. Biraz boluk procuk olsa da herhalde bir fikir vermistir. Aslinda sosyologlarin bu konulari inceleyip yazmalari cok faydali ve ilginc olur, ben bir teknik adam olarak gozume _sokulan_ kontrastlari ancak algilayabiliyorum.
İlginiz için yine de teşekkür ederim; elbette hepimiz, olumlu ya da olumsuz tüm sonuçlarına razı olacak şekilde, özgürlüğümüz izin verdiği ölçüde dilediğimizi yapabiliriz.
Kendi adıma tartışmaktan yılmayacağım ve şayet yayımladığınız yazılardan bir tanesini bile yayımlamak bana nasip olsaydı bu konuda inanılmaz bir hassasiyet gösterirdim diye düşünüyorum.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.