Pardus bir ekibin değil HEPİMİZİN olmalı!
Yazılım özgürlüğünde "yazılım herkese aittir", "yazılım herkese ait olmalıdır" ya da benzeri anlama gelen bir kavram yoktur.
Belirtmek istediğim "komunist anlayış", üretimin ortak mülkiyete dayalı olması anlayışıdır. Bu sınırlar içinde kalan anlamıyla komunizm, özgür yazılımda yoktur.
Somut konuşmak gerekirse: Sizin eseriniz sizindir, ben ise bu eser üzerinde tüm özgürlük haklarına sahibimdir. Bu çerçevede, hiçbir şekilde, "Bu senin değil bizimdir" ya da "Bu bizim de olmalıdır" demek hakkına sahip değiliz, bu sizin sahiplik hakkınıza tecavüzdür.
Yukarıda biraz daha açıklayıcı olmaya çalıştığım anlamda, daha önceden kullandığım ifadede bir yanlışlık görmüyorum. Sizi yersiz çıkışınız ve kışkırtıcı ifadelerinizden ötürü kınarım.
Eleştiriniz için teşekkür ederim.
Sevecenlikler,
Ali Servet Dönmez
Buradan rahatlıkla ulaşabileceğiniz lisans bilgilerinde şu ifadeye dikkat çekmek istiyorum:
"...daha çok kullanıcıya ulaşabilmek için özgür bir lisans ile sunulmayan, özel donanım sürücüleri gibi bazı yazılımlar Pardus ile dağıtılabilir."
Bu bilgi Pardus'un en azından GNU tarafından tanımlandığı gibi özgür olmayabileceğini gösteriyor.
Ben Pardus kullanmadım, bilmiyorum; ancak Pardus'un özgür olmayan herhangi bir bileşen kullandığını bilen varsa bu konuda daha açıklık sağlanmış olabilir. Kesin olan birşey ise, Pardus'un bu anlamda herzaman özgür olacağının bir güvencesinin olmadığı, ve *daha çok kullanıcıya ulaşabilmek için* gerekirse özgürlüklerin yıpratılabileceğidir.
Özgün metni gönderen arkadaşın,
Pardus bir ekibin değil HEPİMİZİN olmalı!
fikrine ise ben katılmıyorum. Bahsini ettiğim tip bir yazılım anlayışında bu anlamda bir komunizm yoktur. Pardus'un ekibi kafasına estiği şekilde çalışmakta özgürdür, siz ise dilediğiniz takdirde Pardus'un "BenimPardus" adında bir yan projesini başlatmakta ve dilerseniz onu herkesin katılımıyla gelişir hale getirmekte özgürsünüz.
Buna rağmen Pardus Ana Sözleşmesi'nin Varsayımlar bölümüne bakarsanız,
"Proje özgür yazılım felsefesine uygun olarak kamuya açık olarak yürütülecek ve katkıcıların yardımlarını kullanacaktır."
maddesini görürsünüz. Bu konuda ise yorum yapmak istemiyorum, bir çelişki olabilir mi, yoksa gerçekten *varsayım* sözcüğünün anlamını mı yakalamak istiyorlar bilemiyorum?
Öte yandan, "Pardus'a katılımlar projeye gerçekten dahil ediliyor mu edilmiyor mu", "özgün metni gönderen arkadaş o *mailing-list*lerde neler yazmış" konularında ise hiçbir bilgim olmadığından, yorumsuz kalıyorum...
Sevecenlikler,
Ali Servet Dönmez
Safari ile yazıların harika okunduğunu (bkz. anti-aliasing), sayfa içinde sözcük aramada kullanılan aydınlatma efektinin bir deli aşık olunası olduğunu, metin kutucuklarının ("text-box") nasıl da güzel boyutlarının değiştirilebildiğini söylemeden edemeyeceğim...
Olur da yüklerken birçoklarının karşılaştığı gibi "2738 hatası" alırsanız, lütfen buraya çabucak bir bakınız.
İlginiz için teşekkür ederim. Aynı şeylerden bahsettiğimizden emin sayılırım. Kısaca yazdıklarımın ve verdiğim bağlantının faydalı olmasını dilerim.
Sevecenlikler,
Ali Servet Dönmez
Hurd'un tamamlanması konusunda "Linux" bir sorun olarak görülmemelidir. RMS ile elektronik posta aracılığıyla yaptığım konuşmaların sonucunda doğru olduğuna inandığım bir sonuç çıkardım: Esas olan özgür GNU İşletim Sistemi'nin çalışır olmasıdır, bu noktada çekirdeğin kim tarafından ne şartlarda yazıldığı, adının ne olduğu ya da teknolojisi ve tasarımının nasıl olduğu önemli değildir. RMS Hurd'un henüz bitmemiş olmasından dolayı üzgündür, ancak bu üzüntü yıllardır arslanlar gibi çalışan özgür bir işletim sisteminin verdiği sevinçten daha büyük değildir. RMS Hurd'un tasarımının "üstün" bir tasarım olduğuna inanmaktadır ve bunun hala hayata geçirilememiş olmasından dolayı üzgündür, ancak kendisinin de belirttiği gibi onun davası artık işletim sistemini birincil elden yazmak yerine, özgürlük adına politik ve yasal alanda savaş vermektir. Hurd ile ilgili olarak bu bağlantının güzel olduğunu düşünüyorum.
Sevecenlikler,
Ali Servet Dönmez
Teşekkürler.
İlginiz için yine de teşekkür ederim; elbette hepimiz, olumlu ya da olumsuz tüm sonuçlarına razı olacak şekilde, özgürlüğümüz izin verdiği ölçüde dilediğimizi yapabiliriz.
Kendi adıma tartışmaktan yılmayacağım ve şayet yayımladığınız yazılardan bir tanesini bile yayımlamak bana nasip olsaydı bu konuda inanılmaz bir hassasiyet gösterirdim diye düşünüyorum.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Yanıtınızın genelindeki RMS sloganını tümüyle reddediyorum, önyargılar vererek yazdığınız yazının gücü yalnızca kışkırtıcılığından geliyor diye düşünüyorum. Düşüncelerime engel olmak gibi bir durumunuz olamayacağını teyid ettiğiniz için ayrıca size teşekkür ederim. Dolaisiyle;
Ustelik bunun amac olarak gosterilmesi
benzeri ifadelerinizin hiçbirine yanıt vermeyeceğim, çünkü yargılar size ait, benim kastlerim değil. Ancak çok önemli bulduğum bir tümceniz var:
Insanlar belki cok daha enteresan seyler yapacaklar ve ozgur veya degil icabinda parasiyla arac kullanacaklarken ufuklari tamamen GNU ile sInIrlaniyor diye korkuyorum.
Şimdi, şayet amaç "birincil olarak" yaratıcı olmak, yaratıcılığı geliştirmek, enteresan şeyler yapmak, pratik avantajlar sağlayan ürünler meydana getirmek vb. ise tam bu noktada sizinle tamamen ayrı düşünüyorum ve sanırım bu noktada ayrılıyorsak tartışmamızın anlamı yok. Şayet sizin için de, benim için olduğu gibi, "birincil amaç" özgürlük ise, işte o zaman ikincil olan hiçbirşeyi onun üzerine çıkartamam. Bu konuyu herhangi bir alanda düşünebilirsiniz; özgürlüğünüz sizin olmadığı zaman kendinizi evrensel bir kümenin, ne kadar büyük olursa olsun, daima bir alt kümesi olarak düşünmelisiniz. Ürünleriniz her ne olurlarsa olsunlar asla mutlak olarak sizin olamazlar; şayet belirttiğiniz at gözlüklerini takmışsanız kendi kümenizin kapsandığını göremiyorsanız o halde içeride çok mutlu yaşayabilirsiniz, ancak unutmayın o gözlükleri takmayanlar bir şekilde sizin dışınızdaki bir kümede yaşıyorlar. Ancak lütfen beni yanlış anlamayın, tıpkı sizin de düşündüğünüz gibi ben de sizin ya da başka herhangi birinin düşüncelerini zorla değiştirebileceğime inanmıyorum.
Bitirirken tekrarlamakta fayda görüyorum:
Turk genci at gozluklerini takarak alana bakip, kendi onceliklerini FSF gudumune sokup Stallman'in askeri mi olmalidir?
Yukarıdaki paragraf ve yazınızın çeşitli yerlerindeki benzer tabirlerin tümünü kendi adıma reddediyorum, böylesine kışkırtıcı ifadelerin zarardan başka bir işe yaramayacağına inanıyorum.
Önemli olan insanlara ulaşmak. Adama Linux'u anlattıktan sonra onun neden aslında GNU/Linux olduğunu anlatmak çok daha kolay.
Adama Linux'u anlattıktan sonra onun neden aslında GNU/Linux olduğunu anlatmak çok daha kolay.
YÖK Onayladı: Jeodezi Bölümüne Gir Bir Sene Sonra Tıp Fakültesine Geç ( 10)
Ogrencileri birbirleriyle yaristirmaktansa, ogrencileri cesitli universitelerin farkli bolumlerine kayit olma asamasinda sinava tabi tutmanin daha dogru oldugunu dusunuyorum.
Ideal sekilde olmasa da, en azindan kisilerin kolayca gonullerindeki yerlerde ogrenim gorebilecek olmalari cok guzel birsey.
Bu imkanin "kotuye kullanilmasindan" da korkmamak gerek bence, nasil olsa akli basinda bir universitenin "uyanik" ogrenciyi mezun edebilmesine imkan olmamalidir.