Biz bilgisayarcılar için genellikle pek kaynak sıkıntısı yoktur, hemen hemen her türlü konuda diğer bilgisayarcılardan, USENET'ten, Google'dan, vs. kolayca bilgi edinebilir ve bunları pratik olarak uygulayabiliriz. Bununla birlikte bir konuya yeni başlayan birine derli toplu, sistematik olarak konuyu anlatan bir kitabın değeri ve pedagojik önemi tartışılmaz.
Adım Adım LATEX isimli kitap da yukarıdaki sebeplerden ötürü LaTeX konusunda önemli bir boşluğu dolduran belki de ilk ve tek Türkçe kaynak.
Prof. Dr. Abdugafur Rahimov ve
Orhan Kesemen tarafından yazılmış ve 2004 yılında kitabevlerinde satışa sunulmuş
Adım Adım LaTeX kitabı, LaTeX isimli kaliteli belge oluşturma sistemine dair gerekli hemen hemen tüm bilgileri içeriyor. Kitabın ve LaTeX'in sadece matematikçilere ya da bilgisayarcılara hitap ettiğini düşünenler varsa, bu önyargılarını şimdiden silmelerinde fayda var. Psikolojiden, felsefeye, işletmeden hukuğa kadar, herhangi bir konuda ödev yazan, makale hazırlaması gereken ya da profesyonel görünümlü
bitirme ödevi, yüksek lisans tezi, doktora tezi, kitap vs. yazmak isteyenlere bu kitabı rahatlıkla önerebilirim başucu kaynağı olarak.
öncelikle şunu söylemeliyim: ben dilimize yabancı sözcüklerin girmesinden rahatsızlık duymuyorum. bunun doğal bir şey olduğunu, dilin de yaşayan bir "şey" olduğunu, bu yüzden çevresel etkilerden etkilenmesinin gayet normal olduğunu düşünüyorum.
yabancı kelime girmesin diye zorlarsak, dil kısırlaşır.
her yabancı kelimeye "mutlaka" bir türkçe karşılık bulmalıyız diye düşünürsek bu defa da "komik" durumlar söz konusu olabilir. malum her uydurma sözcük "bilgisayar" kadar başarılı değil..
fakat sözcüğün yerli malı olması, yabancı olması bir şey, bunu yanlış yazmak başka bir şey..
fakat biz daha kendi kelimelerimizi bile doğru yazamıyoruz, kalkıp da konjonktur mü yazmak lazım, konjenktür mü yazmak lazım diye tartışmak ne kadar anlamlı ya da yapıcı olur emin değilim.
eğer yazının hedef kitlesi "selamsss naber yaw" diye selam veren internet insanlarıysa zaten tıp bu konuda çaresiz :)