Phishing, günümüzde yaygın olarak kullanılan bir saldırı yöntemidir. Görsel ve yazılı basında son zamanlarda online dolandırıcılık adı altında sık sık haberler duymaktayız. Phishing yönteminde temel kullanıcıyı kandırarak, kullanıcıya ilişkin kredi kartı bilgileri, banka hesap numaralarından bu hesaba ait internet şifresine kadar birçok özel bilgileri ele geçirmektir.
Kullanılan yöntemlerin başında e-posta ile gönderilen sahte mesajlar gelmektedir. Bu e-posta sanki bir ticari kurumdan(bankalar, alışveriş siteleri vb.) geliyormuş gibi bir izlenim yaratır. Bu, kullanıcının kendisine ilişkin bilgilerini girmesi için kuruma ait bağlantıya(link) tıklamasını içeren bir e-posta olabilir. E-posta içeriği kişisel bilgilerin güncellenmesi, sistemdeki yeniliklerin hesabınızda aktif olması için şifrenizi girin gibi mesajlardır.
Bunu gören kullanıcı e-posta ile gelen mesajdaki bağlantıya tıkladığında kurumun web sitesinin birebir kopyası olan başka bir sayfaya yönlendirilir. Burada girilen şifre gibi özel bilgiler artık başkasının eline geçer.
Tacettin Karadeniz'in FM camiası ile paylaştığı yazısının devamını
burada okuyabilirsiniz.
öncelikle şunu söylemeliyim: ben dilimize yabancı sözcüklerin girmesinden rahatsızlık duymuyorum. bunun doğal bir şey olduğunu, dilin de yaşayan bir "şey" olduğunu, bu yüzden çevresel etkilerden etkilenmesinin gayet normal olduğunu düşünüyorum.
yabancı kelime girmesin diye zorlarsak, dil kısırlaşır.
her yabancı kelimeye "mutlaka" bir türkçe karşılık bulmalıyız diye düşünürsek bu defa da "komik" durumlar söz konusu olabilir. malum her uydurma sözcük "bilgisayar" kadar başarılı değil..
fakat sözcüğün yerli malı olması, yabancı olması bir şey, bunu yanlış yazmak başka bir şey..
fakat biz daha kendi kelimelerimizi bile doğru yazamıyoruz, kalkıp da konjonktur mü yazmak lazım, konjenktür mü yazmak lazım diye tartışmak ne kadar anlamlı ya da yapıcı olur emin değilim.
eğer yazının hedef kitlesi "selamsss naber yaw" diye selam veren internet insanlarıysa zaten tıp bu konuda çaresiz :)