Sundance de Apple'a geçti - 1

0
sundance
Geçtiğimiz haftalarda Linus Tornvalds'ın artık Apple tabanlı bir laptop kullanmaya başladığını haber yapmıştık. Bu ayın başında meşhur Lisp hackerı Paul Graham da Mac'in Dönüşü makalesinde ibook ve powerbookların hacker camiasında popülaritesinin artmasından bahsetmişti.

Uzun zamandır 12inch ufak tefek bir laptop almayı planlıyordum, i386'mı olsun yoksa powerpc'mi diye düşünürken, bir arkadaşımın G3 ibook'unu satmaya karar verdiğini duyunca harekete geçtim. Bu makale i386'dan powerpc'e geçişde ne gibi kolaylıklar ve zorluklar yaşadığımın iki bölümlük hikayesidir.
Özellikler:

Almayı düşündüğü bilgisayar şu özelliklere sahipti:

Model : Apple ibook USB DUAL (SNOW diye de geçiyor)
CPU : PowerPc G3 700Mhz
Ram : 640MB
Harddisk: 40GB
Grafik : Ati Radeon Mobility 16Mb
Ekran : 12 inch xga
Ethernet: 10/100
Wireless: Airport (11Mbit 802.1b)
CD/DVD : Toshiba DVD/CD Writer Combo
Çevrebr.: Firewire + 2xUSB 2.0 + DV monitör çıkışı
Ekstra : Adaptör, yedek pil, Dv->vga çevirici
Hangi işletim sistemi: Linux vs. OSX ya da Windows mu? O da ne?

Aslına bakarsanız böyle bir bilgisayar almadan önce aklınızda olması gereken temel seçim işletim sistemi olmalı.

Malum Apple bilgisayarlar artık bir BSD - MacOs melezi olan MacOS-X işletim sistemi ile geliyorlar. GNU/Linux camiasına alışık olanlar için oldukça rahat bir ortam, hem de hiçbir donanımsal problem olmadan sağlanabilmekte. Dahası benim diyen masaüstüne de hava atmanızı sağlayabilecek bir sistem var, MAC-OS X bu, ancak işletim sisteminin herbir şeyinden haberim olsun diyenleri tatmin edemez ;)

Öte yandan komiktir ki benim aklımdaki temel sorun hangi işletim sistemini kullanacağımdan çok hangi GNU/Linux'u kullanacağım dı, zira kullanacağımla ilgiliydi. Aslında o bile belliydi Debian GNU/Linux. Kimse kusura bakmasın ama burada Linux bir yana Debian bir yana demek durumundayım. Zira Debian'ın genelde i386 platformunda gördüğümüz, fakat Debian 10 platformda çalışıyor lafından öte bilmediğimiz yanını çok yakından görme fırsatı buldum. Birazdan detaylarına gireceğim ama şu kadarını söyleyeyim ki, hiçbir işletim sistemi yazan ticari firmanın sistemlerini başka bir mimari altında bu kadar başarılı yönetebileceğine inanamıyorum.

Deneme: Ubuntu Live Cd for PPC

Dediğim gibi önce makinayı bir denemem lazımdı. İlk başta gayet naif bir şekilde "Ne olacak ki, takar Knoppix'i denerim" dediğimi itiraf etmem lazım. Bir on saniye sonra Knoppix'in sadece i386 mimarisinde olduğunu ve bir powerpc'de emulasyon olmadan boot etmeyeceğini hatırladım. Bunun üzerine bir ppc ortamı için bir livecd aramaya başladım. Bu konuda son zamanlarda DistroWatch'un prensi, yaklaşık bir yıldır forumların gözdesi Ubuntu projesi gözüme çarptı.

Bilmeyenler için Ubuntu, Debian tabanlı bir UserLinux projesi. Temel hedefleri ve yaklaşımları tam bir "sıradan kullanıcı için dertsiz tasasız Linux". Proje ve özellikle Ubuntu Traffic bülteni uzun zamandır Linux kullananlar için bile ilgilnç gelişmelere ve yeniliklere sahip.

Ubuntu'nun Debian felsefesi doğrultusunda PPC portu'da bulunmaktaydı ve dahası son versionun bir livecdsi de vardı. Hemen bağlanıp isosunu indirdim.

Biraz araştırma ile ibookumun fn+f12 ile cd eject ettiğini ve boot ederken option tuşuna basılı tutulduğunda bir boot menüsü getirdiğini öğrendim. Akabinde Ubuntu LiveCD'sini boot ettim. Konfigürasyon oldukça kolay oldu ama Knoppix kadar rahat olmadığını da belirtmek isterim. Mesela yerel ayar olarak TR seçtiğimde, ya cddeki bir problemden ya da başka bir sebeple, bütün locale ayarlarını yeniden yarattı ve bu süreç içinde cdden okuma kısmında bayağı bir zorlandı (15 dakika kadar aldı bu zaman) fakat sonunda o çok bildiğimiz Gnome ekranını açmayı başardı. Tek problem displayin algılanamaması sebebiyle 640x480 bir ekranla karşılaşmış olmamdı, /etc/X11/xorg.conf dosyasına gerekli müdahaleyi yapıp 1024x768 ekrana kavuştum.

Biraz araştırma yapınca Ubuntu'nun grafik kartından, Airport wireless karta kadar bütün çevrebirimleri tanıdığını ve bunları kullanabilir halde olduğumu gördüm. Herşey umut vericiydi. Bir yarım saat kadar dolaştıktan sonra network üstünden mount ettiğim bir dizinden bir divx göstermeye çalıştım, Ubuntu'nun default medya oynatıcısı Totem malesef sözkonusu divxi gösteremedi, ama zaten Totem, Xine ya da VLC değil, Freshmeat'in hakimi Mplayer'ı kullanmayı düşünüyordum fazla önemsemedim.

Ubuntu mu? Debian mı?

Bu tecrübenin ardından aklıma bir soru işareti geldi, görünüşe göre Ubuntu oldukça başarılıydı, acaba Ubuntu'dan (hazır elimde livecdsi de varken) devam mı etsem yoksa Debian'dan şaşmasa mıydım? Burada biraz daha kafamı karıştıran Ubuntu'nun da Debian tabanlı olması ve "Amaaaan bana ne yeni başlayan kullanıcılar için olan kolaylıklardan" diyerek istediğim zaman Debian yöntemlerine başvurabileceğimi bilmekti. Öte yandan bu laptop'ı kızkardeşimle paylaşacağım için bazı şeylerin kolay yapılabiliyor olması da önem kazanıyordu.

Hatta belki de PPC üzerinde çalışabilmesi ve çok canlı bir desteği olması sayesinde Gentoo'da tercih olarak ön plana çıkabilirdi.

Sonunda sağduyum, bildiğin yolda devam et dedi ve Debian PPC Sarge Net Install Cd'sini (180Mb) indirip işlemlere başladım.

Kurulumun detaylarını ve karşılaştığım problemleri, ürettiğim çözümleri bir sonraki bölümde anlatacağım.

Görüşler

0
iasci
Bende son birkac gundur ubuntu'yla ugrasıyorum ve bence oldukca basarılar.Debian felsefesinden cokta fazla uzaklasmamaları beni daha da bagladı ubuntu'ya.Sanırım bos zamanlarımda Ubuntu uzerinde Ubuntu icin calısmaya baslayacagım.Suana kadar gordugum en sorunsuz dagıtımlardan biri balkide en sorunsuzu...
0
simor
Evet çok sorunsuz bir sürüm gerçekten.
Hatta stable olmayıpta testing tabir edilen sürüm kategorilerinden olduğu gerçeğini düşündüğümüzde mucizevi bir stabilite ve hız sunuyor. Debian ın sağlam fakat bir okadar da uzun aralarla kullanıcılara sunulan stable sürümlerini düşünürsek Ubuntu bir kaşif ve öncü gibi duruyor. Ayrıca Ubuntunun arkasındaki şirketin (canonical) sahibinin uzaya ilk çıkan turist olduğunu düşünürsek (Mark Shuttleworth --http://en.wikipedia.org/wiki/Mark_Shuttleworth) ilginç bir kişilikle bağdaştırabiliriz belki de bu durumu.:)

0
FZ
Ucuz Apple leptop kampanyası başlatalım, Steve Jobs'a bizzat e-posta yazalım, siz ucuza satın, almayan hekır dombilidir, adidir diyelim, gaza getirelim. Olmadı Paul Graham'dan kredi alalım, üstad Apple üzerinde Common Lisp programlıciiz atıver bir monitör parası diyelim.

Bu Apple ne garip şirkettir ya! Ne batıyor ne çıkıyor, böyle garip bir şekilde yoluna devam ediyor, insanları heyecanlandırıyor filan.

Neyse, son olarak: Debian GNU/Linux ile hep birlikte daha ileriye! Hep birlikte Debian'ın beğenmediğimiz yönlerini, eksikliklerini gidermek için çaba sarf edelim, ettirelim. Şikayet etmeyelim patch edelim :)
0
nipple
Apple bilgisayarlar aslında PC'lerden daha pahalı değiller. Örneğin giriş seviyesi 1.2 GHz G4 bir iBook'un Amerika fiyatı 1000 dolar. Yani aynı sınıftaki Wintel rakipleriyle hemen hemen aynı. Ancak bu rakam Türkiye'de, Apple'ın Türkiye distrübütörü Bilkom'un fahiş fiyat politikası nedeniyle korkunç rakamlara ulaşıyor. Şu aralar Mac kullanıcıları olarak Bilkom ve Apple'a karşı oldukça planlı ve organize biçimde yürütülen bir eylemin içerisindeyiz. Eylemin ulusal ve uluslararası platformlarda ses getirmesi için ciddi hazırlıklarımız var. Henüz eylemle ilgili hazırlıklarımızı tam olarak bitirmemize rağmen basında oldukça geniş bir şekilde yer almaya başladık. Yakında sitemiz hazır olduğunda fazlamesai.net'i de bu konuda bilgilendireceğim.
0
FZ
Merakla bekliyoruz!
0
e2e
Nasıl bir eylem :)

Belki bizler de destek sunabiliriz.
0
simor
Bekliyoruz :)
0
sundance
Sadece Apple donanımlar değil Adobe ürünlerinde de benzer politikayı izliyorlar.

Keza i386 laptop satıcıları da Türkiye'de benzer yaklaşımdalar. Yurtdışında artık süpermarketlerde bile satılmaya başlanmışken bu cihazlar, Türkiye'de $1000 altı sıfır laptop bulmak nerdeyse mümkün değil.

Bu türden bir kampanyayı kesinlikle destekleriz.

Hoş Bilkom'u kendi haline bıraksanız da önümüzdeki yılı çıkartmayacak gibi gözüküyorlar ama neyse :)

0
simor
ipod lar olmasa bu sene batıyorlardı.
Senelerdir kanayan bir yaradır bilkom. Bence Türkiye'de aplle'ı en iyi pazarlayacak firma "sa" dır. Burdan söylüyorum :). Hemde son 1 senedir perakende ye yönelmiş bir yapıları varken "sa" bu işi çok iyi becerir.

Bana neyse :)
0
simor
Bu arada apple görünce çocuk gibi oluyorum her mesaja bişey yazmışım ve unutmuşum. Güle güle kullan mac ini Sundance.
0
loker
Hoş Bilkom'u kendi haline bıraksanız da önümüzdeki yılı çıkartmayacak gibi gözüküyorlar ama neyse :)

Heh heh... Bilkom'un satış/pazarlama ile ilgili stratejilerinde yeni adımı ne, şirketin yöneticisi olarak M$Türkiye eski yöneticilerinden (yani görevden direk geçmiş de olabilir detayları hatırlamıyorum) birini getirmek...

Artık nasıl yorumlamak gerekirse : )
0
mturker
Şimdi bu yazıyı görünce birden aklıma geldi. Arkadaşımın bir MAC Powerbook G3 ü var. Yakın zamanda taşınacak. Gitti yerde bu tip makineler çok ucuz olduğundan Laptop'ı götürmeyecek, bir iki de arızası var. Sana bırakayım demişti, ben de bırak bari :) dedim , müzik falan dinlerim belki demiştim. Sonra da biraz bakınıp Debian'ın G3 desteği olmadığını görmüştüm. Demekki yanlış görmüşüm. G3 233 MHZ bu makine. 64 RAM var sanırım. Bayağı eski USB bile yok hatta. Şimdi ben Debian'ı bu makineye kurabilirmiyim acaba. Eğer kurarsam müzik dinlemekten ileri gidebilirim sanırım ?

0
e2e
G3 450 MHz üzerinde kullanıyorum. Şu ana kadar herhangi bir sorun çıkarmadı. Hatta kullanırken aradaki farkı anlamıyorum bile. Fakat biraz RAM takviyesi gerekebilir o aleti daha farklı işlerde de kullanmak için. Fakat bu aletlere de RAM beğendirilmiyor. Benim board (sanırım genel olarak da öyle) 16 chip'li RAM'ler dışında RAM tanımadı.
0
sundance
Özellikle Debian Woody stable kurup, üstünde Fluxbox ya da IceWm pencere yöneticisi kullanırsan bence birsürü işini gayet güzel görebilirsin.
0
mturker
Tamam o zaman makine elime geçergeçmez deniyorum. Sonucu da buraya yazarım.
Teşekkürler...
0
lifesdkver0_1
camianın apple'a geçişinin tek sebebi os x. yoksa pek bir manası kalmıyor zaten.
0
FZ
Aynı Apple donanımı üzerinde bir OS X, Debian'a karşı benchmark'ı ve akabinde hararetli bir tartışma isterük! :)
0
simor
O tartışmaya damardan katılmaya adayım :)
0
simor
Ben size macos 8.2 veya 9 da kullanmanızı öneririm. Macosx i "crash resistant" diye lanse ettiler ve evet dedikleri kadar var ama hantalda olsa macos nev-i şahsına münhasır ve stabilitesi son versiyonunda doruklara ulaşmış bir sistemdi. Tabi apple ürünlerinin donanımları da işletim sistemi kadar mükemmel. Çünkü herşey aynı elden çıkıyor ve teknolojileri bazen ibm kadar deneysel fakat zamanına kadar çok ileri olabiliyor. Çok cesur yöneticileri var. Yarın ölecekmiş gibi çalışıyorlar galiba.
0
sundance
Aslına bakarsanız tam tersi. Paul Graham'ın temelde ıskaladığı nokta da bu. Apple'a geçen hackerların çok az bir kısmı OSX için geçiyor, dahası çok azı OSX kullanıyor.

Sanırım en iyi örnek Debian camiası. Debian geliştiricilerinin büyük bir çoğunluğunun laptopı ibook.

Bunun sebeplerine gelince. Öncelikle Apple'ın donanımları belli bir kalitede kesinlikle, bu sebeple çok uzun süre gidebiliyorlar. Özellikle laptop sözkonusu olunca bunun önemi yatsınamaz.

İkinci önemli sebep ise buffer overflow mevzusundan baymış olmaları. Buffer overflow, i386 ile yoğun olarak ilgili bir saldırı cinsi, Motorola 68000 işlemcilerde ve PowerPC camiasında yok.

Son sebep de belki de tarzdır :) Şahsen bu özelliklere sahip $650'a hem de yedek pili bile olan bir i386 laptop bulamadığım için bu kısmı beni çok ilgilendirmedi ama illa ki bundan etkilenenler de vardır.
0
sakpolat
Selam , PPC buffer overflow ları engelleyen bir mimari değil , sadece overflow sonrası istenen bellek alanına zıplama şekli x86 dakinden biraz daha farklı.

Örnek:
foo2() {
//overflow
}
foo1() {
foo2();
}
main ()
{
foo1();
}

x86 da foo2() döndükten sonra devam etmesi gereken gereken yerin adresi stack de saklı.
ppc de ise foo2() içindeyken foo1() in geri döndükten sonra devam etmesi gereken yer stackde , foo2() geri döndükten sonra devam etmesi gereken yer ise bir register da tutuluyor. Yani stack overflow sonrası shellcode a zıplamak aynen mümkün.

MacOS X konusunda , profesyonel olarak güvenlik işi ile ugraşanlar pek iyi şeyler söylemiyorlar.
immunitysec den Dave Aitel in dediğine göre Sinan Eren- noir (hayranıyımdır :) ) boş vaktinde eşinin MacOS X kurulu laptopunda kernel bug ları buluyormuş.
https://www.immunitysec.com/pipermail/dailydave/2004-October/001079.html

Birde MacOS X local root exploite örnek:
http://www.frsirt.com/exploits/20050322.xosx-cf.c.php
0
sundance
Mac OS-X'in çok da şahane bir güvenliğe sahip olmadığı konusunda ben de bir şeyler okumuştum. PPC üzerinde buffer overflow örneği için de ayrıca teşekkürler. Şimdi acaba PPC miydi benim bahsettiğim yoksa Motorola 68K'mı onu hatırlamaya çalışıyorum? Hoş 68000'de assembler kodladığımız günler 15 yıl öncesinde kaldı ama neyse :)

Tekrar teşekkürler, demek ki arada bilgileri tekrar kontrol edecekmişiz ki, kulaktan dolma olanlar ayıklansın.
0
Max
MacOS X ciktigindan beri herkes ayni seyleri soylemekte, ben ise 1999 dan beri Macos 9 , Macos X Server , 2003 den beri MacOS X kullanmaktayim, ve hep sabit ip kullandim ve simdiye dek hic bir guvenlik sorunu yasamadik, ve hatta bu konuda iddialastigim arkadaslarim da omadi degil, hatta birine iPod birine iMac onerdim eger Mac serverima veya makinama bulduklari guvenlik aciklari ile bisi yapabilirlerse , Sundance bilir hic bir zaman firewall kullanmam gerek duymam.

Size kisa bir ornek verecegim MacOS X bir makinaya standart kurulum ssh ile girin root sifresi ile ve useer acin yada /etc/passwd alin goturun , hic bir isinize yaramaz , neden mi cunki herseyi netinfo.db diye hidden bir dosya da tutar ve baska bir MacOS X makinaya aldiginiz da o dosyayi calismaz....

bazi arkadaslar kernel bug buldugunu soyluyor, tamam bulunabilir ama ne yapabiliyorlar bu konuda merak ediyorum hic bir sey isterseniz bunu deneyelim bir ara ip mi vereyim makinami da acik birakayim , bug bulan arkadaslar gelsin denesin ve sonucu beraberce gorelim derim , cunki merak ediyorum ne olucak......

Gecenlerde birine ben Mac kullaniyorum dedim bana matbaacimisin ne gerek var Mac e alsana bir XP dedi , ve ayni arkadas MSN deki virus olayinda bagira bagira viorus varrrr yardim et diye geldi ben anlamam MS dan bende virus yok uzgunum dedim ve virus olmaz olurmu virus MSN kullanan herkes de var diyip gitti.....inanin bana anlatildigi gibi degil Mac bunu yasamadan kullanmadan anlayamazsiniz 1 sene kullanin dediklerimi cok daha iyi anlicaksiniz...

Power Mac G5 Dual 2.0 ve 2.5 3 makinamiz var ve 6 aydir bisi olmadi firewall yok hepsi de sabit ip li :)

saygilarimla

0
e2e
Bence söz konusu olan güvenlikse bu kadar iddialı konuşmak doğru değil.

http://www.securemac.com/ [www.securemac.com]

Buradaki haberleri ve güncelleştirmeleri bir inceleyin isterseniz.
0
Max
Bu konuda iddiami ortaya attim ben babayigit bekliyorum :)
0
FZ
Hoşgeldin Max! ;-) Ortamın sağlam Mac'çilerinden birini yeniden aramızda görmek sevindirici.

Bence, makinana ssh üzerinden root ile giriş yapılmasına izin vermesen iyi olur :) Kaldı ki kötü niyetli biri normal bir kullanıcı ismi ile giriş yapsa dahi, yukarıda bahsedilen rootshell, vs. mevzularını kullanıp normal bir kullanıcıdan root kullanıcı yetkilerine sahip olabilir diye biliyorum. Tabii bunlar yerel açıklar (local exploit) sınıfına giriyor. Uzaktan erişim açıkları (remote exploit) ise işte yani kullanıcı adı parola bilmeden uzaktan yetkim olmadığı halde o makinaya nasıl girerim mevzusu, bu ikisi çok farklı şeyler. Söz gelimi OpenBSD, uzaktan açıklarının olmadığını, 7 senede ancak bu türden sadece 1 açık olduğunu söyler ama yerel açık kavramı farklı bir kavram öyle değil mi? Tabii o buffer overflow açığını barındıran program FTP server ya da web server gibi bir programsa o zaman tehlike arz ediyor.

Bir de yani bir makinadaki kullanıcı bilgilerine eriştikten sonra, root kullanıcı olduktan sonra başka makinaya neden gitsin kötü niyetli kişi, yapacağı işi zaten o makinada ya da o makinanın güvendiği diğer makinalarda yapmayacak mıdır?

Öte yandan, evet /etc/passwd dosyasi genellikle pek bir işe yaramaz çünkü modern UNIX ve GNU/Linux sistemlerde, parola bilgisi burada durmaz, başka bir dosyada (/etc/shadow) en azından MD5 tek yönlü harman kodu şeklinde durur (dolayısı bu dosya ele geçse bile çok kolay değildir parolayı öğrenmek).
0
Max
Selam FZ, merak etme root pass ile bisi yapamiyorsun MacOSX de remote olarak , herseyi makina basindan yapman gerek ozelligi de bu , tamam bir suru makale var kabul ediyorum , ama canli bir ornek gordunuzmu acaba !!!! , onemli olan duymak degil gozunle gorup bizzat olayi yasamaktir, FZ MacOS X de /etc/shadow da yok :) dedigim gibi hersey MacOS Extended + Apple Unix hyrid bir yapidaki file sistem de duran netinfo.db :) guzelligi de bu , zaman inda Bilkom da calistim MacOS X Server lar ile alakali ve halen de ek Advanced Admin dizeyinde Apple sertifikasi olan benim :)

Bu kadar iddiali konustum cunki hic bir zaman beni az cok tanirsin guvenmesem kendime bu kadar iddiali konusmam, cok kez denendi test edildi sistemlerim, saolsun cok merakli arkadaslarim var rica ettiler islerein az oldugu bir gun actim makinalari ve denediler :)

Neyse bekleyelim bakalim iddia ya karsilik gelicekmi , ben kazanirsam valla yemek isterim nevizade de FZ eslik edersin dimi :)
0
e2e
Ben OS X'i kullanıyorum ve açıkçası her Debian kullanıcısına da öneririm. En azından "zevk" için denenmeli bence. Aslına bakarsanız beni cezbeden yönlerinden hiçbiri Debian'da yapılamaz şeyler değil, ama epey bir "ter dökmek" gerektirecek şeyler de var.

İkisinin de yeri ayrı... sundance, eger daha once denemediysen biraz ugrasmani oneririm, hani sirf "zevk" için :)
0
sundance
Açıkcası, bütün kurulum tavsiyeleri "MacOsX'e verin 3Gb yer, geri kalana Debian kurun" şeklindeydi, fakat ben kurarken bir problem oldu, MacOSX 40GB'ın tamamını aldı o yüzden ben de Debian ile intikam aldım :)

Birara bunu düzeltmeyi düşünüyorum, bu makinanın üstünde tabi ki Mac OS-X'de olmalı. Herşey bir yana öntanımlı gelen ekran koruyucusuna inanamadım, özellikle orman teması. Sanırım bir bilgisayar monitöründe bu kadar net, bu kadar gerçek gibi hiçbir görüntü görmedim.

Orda zoom yaparken sanırım özel bir teknik var, yoksa bu kadar sihir gibi gözükemez :)
0
Max
Al iBook a bana ikisini de kuralim ayni HD uzerine :) zor seyleri yapiyoprsun kolaylarinda takilip kaliyorsun :)

aslinda cok kolay once MacOSX i kur kurarken HD i iki ye bol birini MacOS Extended yap digerini Apple unix veya linux yap sorun olmazdi MaC Os X ne verirsen onu alir aslinda
0
Max
Al iBook a bana ikisini de kuralim ayni HD uzerine :) zor seyleri yapiyoprsun kolaylarinda takilip kaliyorsun :)

aslinda cok kolay once MacOSX i kur kurarken HD i iki ye bol birini MacOS Extended yap digerini Apple unix veya linux yap sorun olmazdi MaC Os X ne verirsen onu alir aslinda
0
lifesdkver0_1
sayı olarak oran veremiyorum tabi ama benim rastladıklarım hep osx için apple tercih edenlerdi.

http://www.osnews.com/story.php?news_id=421
http://www.kernelthread.com/mac/osx/
http://geek.com/news/geeknews/2002apr/bma20020401010994.htm
gibi.

(yanlış hatırlamıyorsam john carmack da mac os x sempatizanlığı ile ilgili bir şeyler söylemişti. gerçi 99 da yaptığı slashdot röportajında geliştirme platformu seçmek zorunda kalsam winnt tercih ederim gibisinden bir lafı var :)


0
lifesdkver0_1
http://daringfireball.net/2005/04/point_counterpoint
0
Max
Uzun bir aradan sonra herkese merhaba ,

Eh sonunda Apple cilar olarak bir neferimiz daha oldu Sundance tebrik ederim seni , sonunda dogru yolu buldun, her ne kadar ben gene de MacOS X 10.3.8 i tercih etsem de Linux da iyidir mac uzerinde, asagidaki yorumlarda gozume bir sey carpti Bilkom ve Apple a karsi bir eylem hazirligi seklinde, orda bir hata yapilmis Turkiye de Mac in pahali olmasinin suclusu Tamami ile Bilkom'dur asiri fazla yuksek marj koyarak satiyorlar , su an Genel Mudurlugunu yaptigim firmam Apple Amerika ile direk is yapan ve sistem entegratoru olan Turkiye deki tek firma , Bilkom Apple fransa ile distributor anlasmasi olan bir firma ve ben de makinalarimi yurt disindan aliyorum, inanin Bilkom un bu tutumundan Apple da rahatsiz ve yakin zamanda duzelecek .....Bilkom dan alacagim 1 makina karsiliginda Yurt disindan 2 makina alabiliyorsunuz nerdeyse unutmadan bir sey soylemek istiyorum eger bir iBook ve PowerBook alacaksaniz ve amerika da bir yakininiz var ise ordan alin cunki tasinabilirlere dunya capinda garanti veriliyor. Mesela benim ofisteki PowerMac G5 lerime Bilkom garanti vermiyor cokta tinn :) kendimiz cozuyoruz sorunlari ve onlardan daha iyiyiz bu konuda, Hardware konusunda ise fransa destek veeriyor buda bize yetiyor ....

Saygilarimla

Umarim daha cok Mac ci olur
0
Challenger
Eminim ki birçok kişi uzun zamandır iBook ve Powerbook' lara imrenerek bakıyordur ve fiyatlarının yüksekliği nedeniyle alamıyordur. Bu durumun ne zaman düzeleceği hakkında bir bilginiz var mı?
0
Max
Acikcasi hepimiz beklemedeyiz Bilkom un adam olmasini ama sanirim bu cok cok zor :) .... yukarida bahsettigim gibi var ise bir akrabaniz arkadasiniz Amerika'da veya Ingiltere'de oralardan internet uzerinden siparis ile alin inanin daha ucuza geliyor.......Bilkom eger adam gibi is yapiyor olsa idi benim icinde bulundugum firmam Apple ile Sistem Entegrator anlasmasi imzalamazdi :)

0
Teorisyen
http://pearpc.net/
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Pasaportumdan Çip Çıktı

redogre

Güzel Siteler - 2: Aftermath2000.org

sundance

Kelime anlamı "Savaş, yıkım sonrası" olan aftermath2000.org ülkemizde eksikliğini çektiğimiz kaliteli Internet haberciliği konusunda ciddi bir eksiği kapatıyor.

Gerek tasarımı, gerek yorumların kalitesi ve gelir geçer olmaktan uzaklığı ile bize ilham veren, keyifle izlediğimiz bir site.

Herkese tavsiye ederiz. Bu ortam hakkında söyleyecek sözü olanlara özellikle...

Open-source iş modeli (The Economist)

larweda

Kısa bir süre önce Economist'te yayınlanan bu makale, her ne kadar camiada gerekli / gereksiz tartışmalar yaratmış olsa da açık kaynak felsefesinin gelişimine, geldiği noktaya ve kısıtlamalarına güzel (ama tarafsız olmayan) bir özet ortaya koymuş. Apache'nin, Mysql'in iş yapış modelleri, Firefox'un development süreci, wikipedia'nın hikayesi ve sıkıntıları, biyoteknoloji alanında iş yapan CAMBIA'nın open-source kavramını nasıl kullandığı ve tüm bu örneklerin artıları - eksileri üzerine güzel bir makale ortaya çıkmış, okuyalım, tartışalım. (makale maalesef ingilizce)

Bilgisayar Biliminin/Mühendisliğinin Anlamı

FZ

Eminim bu siteyi takip eden insanlardan bir kısmı genç arkadaşların sorduğu "ya, hocam ben bilgisayar okumak istiyorum, bilgisayar mühendisi olacağım, ne dersin?" şeklindeki sorulara maruz kalmıştır. Bu tür sorulara kapsamlı ve sistematik olarak cevap vermek, genç (ya da yaşlı) insanları "bilgisayar mühendisliği/bilgisayar bilimleri" nedir, ne değildir konusunda aydınlatmak kolay değildir. Ancak geçen gün sundance arkadaşımın bana gönderdiği bir belge bu konuya son noktayı koymuş durumda: ODTÜ'den Dr. Göktürk Üçoluk'un BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİNE İLİŞKİN SIKÇA SORULAN SORULAR başlıklı yazısı sanırım konu ile ilgili hemen herkesi aydınlatacak nitelikte.

F ve Q nun savaşı (1)

afsina

F ve Q klavye yerleşimi konusunda uzun süredir devam eden bir tartışma var. Zemberek geliştiricilerinden Mehmet Akın bu konuda eğlence amaçlı bile olsa teknik bir inceleme arayışına girdi. Bu kapsamdaki ilk yazıyı Zemberek NLP sayfasından okuyabilirsiniz.