Slackware'in 12 dağıtımı dün gece çıktı. Sunuculara aşırı yüklenme olmasın diye şu anda ftp'de yok diğer yansılara da cd-dvd görüntüleri ( .iso ) yerleştirildikten sonra açılması beklenen Slackware hayranlarına duyurulur.
Görüşler
Ortalıkta sistem namına MS-DOS ve Windows 3.1 var iken, insanlar Windows 95 çıkacak diye heyecanlanırken 17, 18, 19 yaşlarında hevesli gençlerin içinden şanslı olanlar GNU/Linux diye bir şeyle tanıştılar, kullandıkları bilgisayarlar i386, i486 filandı, Pentium heyecan verici idi. O gençler Slackware'i disketlerden kurdular ve yığınla uygulama, onların kaynak kodları, bunlarla uğraşan diğer kişiler ile iletişim, vb. imkanlara kavuştular. 1993, 1994, 1995 civarı yani bundan 13-14 sene önce bu az buz bir şey değildi. Şimdi o günleri hatırlayanları, bilenleri eleştirmek belki kolayca yapılabilecek bir şeydir ancak insanları naiflik ile nitelendirmeden önce biraz daha derin düşünmekte fayda var. Bir resime, bir müzik parçasına, bir matematik teoreminin ispatına hayran olunabileceği gibi bir teknik oluşuma da hayranlık duyulabilir ve bunun sebepleri açıklanabilir. Robot olmadığımıza göre çevremizdeki en basit eşyadan tutun en karmaşık teknolojik sisteme kadar her şeyle sadece teknik olarak değil duygusal olarak da etkileşime geçeriz, bazen farkında olmasak da.
Bir sisteme ya da bir yazılıma hayranlık duyulmaz. Ben Microsoft Windows Vista' ya ya da Slackware GNU/Linux' a aynı yerden bakıyorum. Ve onlara hayranlık duymuyorum. Hayranlık duymam gereken sistemlerin kendisi değil olsa olsa onları ortaya ürün olarak sunan insanlardır. Slackware GNU/Linux nedir? Özgür dünya ya neler katmıştır diye birşey yok benim için. O sistem için emek harcayan programcı, yazılım mühendisi vardır. Bunlar kimlerdir? ne şekilde ortaya çıkarmışlardır sistemi hayranlık duyulması gereken onlardır. Sistematikleri ne olmuştur.
Windows için onu üreten insanlara, doğru pazarlayan insanlara hayranlık duyabilirim. Ya da öncülük ettiği için Richard Stallman' a, linux çekirdeği için Linus Torvalds' a, Debian GNU/Linux için Ian Murdock' a, Minix için Prof. Andrew S. Tanenbaum' a hayranlık duyabilirim. Ama onların yarattıkları sistemlere hayranlık duymam. Bir şeye hayran olmak için ya onun hakkında hiçbirşey bilmeyeceksiniz. Ya da onu gerçekten üretebilecek kadar bilgi sahibi olacaksınız. Bir sistemde ayrıntı, bilgi, emek görüyorsam bu onu oluşturan insanlara karşı bir hayranlık beslememe sebep olur.
Slackware GNU/Linux daha ortada dağıtım yokken çıkmış, sağlam yapısı ve getirdiği/kazandırdığı tonla yenilikle dağıtılan bir GNU ve Linux harmanı olabilir. Bazılarının belkide amiga, commodore disketlerinden sonra ilk defa eline disket almasını sağlamış köklü ve gerçek bir hacker sistemide olabilir. Ki öyledir de ama ben hayranlık duygularımı Patrick Volkerding, arkadaşları ve GNU camiası için saklıyorum.
Bugün artık programlama işiyle uğraşmadığım halde bile C dilini fanatik bir şekilde savunabilirim. C nin dünya ya kazandırdıklarına bakıp vay canına diyebilirim. Peki onu vücuda getiren Dennis Ritchie, Ken Thompson gibi insanlara mı hayran olmalıyım yoksa onların ürünlerine mi? Örneğin getirdiği bir çok esnek kavrama rağmen C++ için aynı şeyleri hissetmiyor olmam onu sevmiyor olduğum anlamına mı geliyor. Benim için Bjarne Stroustrup' ta hayranlık duyulacak çok değerli bir insandır. Ama gerçekleştirimi C++ dili ne hayranlık duymam.
Herşey matematikse ve matematiği kullanarak asıl işi yapan, üreten bizlersek ürüne değil üretene, emeğine, bilgi birikimine hayran olurum. Türkiye' ye gelirse karşılarım, boğazda yemek yedirir dünya mevzuları hakkında konuşuruz.
bilmem tatmin edici oldu mu?
Windows için onu üreten insanlara, doğru pazarlayan insanlara hayranlık duyabilirim. Ya da öncülük ettiği için Richard Stallman' a, linux çekirdeği için Linus Torvalds' a, Debian GNU/Linux için Ian Murdock' a, Minix için Prof. Andrew S. Tanenbaum' a hayranlık duyabilirim. Ama onların yarattıkları sistemlere hayranlık duymam. Bir şeye hayran olmak için ya onun hakkında hiçbirşey bilmeyeceksiniz. Ya da onu gerçekten üretebilecek kadar bilgi sahibi olacaksınız. Bir sistemde ayrıntı, bilgi, emek görüyorsam bu onu oluşturan insanlara karşı bir hayranlık beslememe sebep olur.
Slackware GNU/Linux daha ortada dağıtım yokken çıkmış, sağlam yapısı ve getirdiği/kazandırdığı tonla yenilikle dağıtılan bir GNU ve Linux harmanı olabilir. Bazılarının belkide amiga, commodore disketlerinden sonra ilk defa eline disket almasını sağlamış köklü ve gerçek bir hacker sistemide olabilir. Ki öyledir de ama ben hayranlık duygularımı Patrick Volkerding, arkadaşları ve GNU camiası için saklıyorum.
Bugün artık programlama işiyle uğraşmadığım halde bile C dilini fanatik bir şekilde savunabilirim. C nin dünya ya kazandırdıklarına bakıp vay canına diyebilirim. Peki onu vücuda getiren Dennis Ritchie, Ken Thompson gibi insanlara mı hayran olmalıyım yoksa onların ürünlerine mi? Örneğin getirdiği bir çok esnek kavrama rağmen C++ için aynı şeyleri hissetmiyor olmam onu sevmiyor olduğum anlamına mı geliyor. Benim için Bjarne Stroustrup' ta hayranlık duyulacak çok değerli bir insandır. Ama gerçekleştirimi C++ dili ne hayranlık duymam.
Herşey matematikse ve matematiği kullanarak asıl işi yapan, üreten bizlersek ürüne değil üretene, emeğine, bilgi birikimine hayran olurum. Türkiye' ye gelirse karşılarım, boğazda yemek yedirir dünya mevzuları hakkında konuşuruz.
bilmem tatmin edici oldu mu?
Hayır, tatmin edici olmaktan çok uzak.
Sizin söyledikleriniz, sizin dışınızda buradaki diğer insanların, bir şeye hayranlık duyduğunu söylediğinde arkasındaki emeğe de saygı duyabileceklerini düşünmeden sadece can sıkıntınızı giderircesine sığ olduklarını anlatıyor.
Sizin söyledikleriniz, sizin dışınızda buradaki diğer insanların, bir şeye hayranlık duyduğunu söylediğinde arkasındaki emeğe de saygı duyabileceklerini düşünmeden sadece can sıkıntınızı giderircesine sığ olduklarını anlatıyor.
İnsanlar dili farklı şekillerde kullanır , sizin bir cümleyi kurma şekliniz doğru bile olsa herkesin bu şekilde kurup kullanmasını bekleyemezsiniz.
Bir yazılıma hayran olunması , onun yazanlardan bana ne ben sadece yazılıma hayranım diyecek biri olduğunu sanmıyorum. Burada isimlerde bir bütünleşme söz konusudur.
Ve üstelik tek bir kişinin yada isimlendirilecek bir grubun (ticari bir firma gibi) yaptığı işler olmayında , yazılımın adının grubun her ferdini kapsayan bir çağrışım olarak ortaya çıkması da yadırganamaz. Ki sizin düşüncenizle bir firmaya da hayran olunamaz sanırım.
Ben Linus'a hayranım ile Linux'a hayranım cümlelerinde düz mantık doğru olan Linus'a yani sizin dediğiniz gibi ürüne değil geliştiricisinin anılmasıdır.
Ancak bu durumda , dilin bizi esir almayıp aksine özgürleştirdiği bir dünyada , Linux'a hayranım diyerek senin doğrunla çelişmiş ancak yazılımın kendi üzerinden hem başlatıcısına (yazmaya başlayan kişiye) hem tüm geliştirici ve katkıcılarına ulaşmışsa bunda yanlış anlaşılması gereken birşey yoktur.
Sizin dediklerinize yanlış demiyorum ancak , kendimizi kalıplara sokup içinde boğulmayı mı istiyoruz?
Hele yeni yeni kurallar getirmek böyle iki cümle kurmakla bitmese gerek. Siz birine hayran olurken onun hakkında hiç birşey bilmiyor ya da her yaptığı, söylediği , düşündüğü şeyi biliyor musunuz?
Şu dediğinizi bir daha okuyup, sonra açıklama getirirseniz sevinirim. (Önce açıklama getirip sonra okumaya başlamayın lütfen!)
"Bir şeye hayran olmak için ya onun hakkında hiçbirşey bilmeyeceksiniz. Ya da onu gerçekten üretebilecek kadar bilgi sahibi olacaksınız."
Saygılar.
Bir yazılıma hayran olunması , onun yazanlardan bana ne ben sadece yazılıma hayranım diyecek biri olduğunu sanmıyorum. Burada isimlerde bir bütünleşme söz konusudur.
Ve üstelik tek bir kişinin yada isimlendirilecek bir grubun (ticari bir firma gibi) yaptığı işler olmayında , yazılımın adının grubun her ferdini kapsayan bir çağrışım olarak ortaya çıkması da yadırganamaz. Ki sizin düşüncenizle bir firmaya da hayran olunamaz sanırım.
Ben Linus'a hayranım ile Linux'a hayranım cümlelerinde düz mantık doğru olan Linus'a yani sizin dediğiniz gibi ürüne değil geliştiricisinin anılmasıdır.
Ancak bu durumda , dilin bizi esir almayıp aksine özgürleştirdiği bir dünyada , Linux'a hayranım diyerek senin doğrunla çelişmiş ancak yazılımın kendi üzerinden hem başlatıcısına (yazmaya başlayan kişiye) hem tüm geliştirici ve katkıcılarına ulaşmışsa bunda yanlış anlaşılması gereken birşey yoktur.
Sizin dediklerinize yanlış demiyorum ancak , kendimizi kalıplara sokup içinde boğulmayı mı istiyoruz?
Hele yeni yeni kurallar getirmek böyle iki cümle kurmakla bitmese gerek. Siz birine hayran olurken onun hakkında hiç birşey bilmiyor ya da her yaptığı, söylediği , düşündüğü şeyi biliyor musunuz?
Şu dediğinizi bir daha okuyup, sonra açıklama getirirseniz sevinirim. (Önce açıklama getirip sonra okumaya başlamayın lütfen!)
"Bir şeye hayran olmak için ya onun hakkında hiçbirşey bilmeyeceksiniz. Ya da onu gerçekten üretebilecek kadar bilgi sahibi olacaksınız."
Saygılar.
"Bir sisteme ya da bir yazılıma hayranlık duyulmaz. Ben Microsoft Windows Vista' ya ya da Slackware GNU/Linux' a aynı yerden bakıyorum. Ve onlara hayranlık duymuyorum. Hayranlık duymam gereken sistemlerin kendisi değil olsa olsa onları ortaya ürün olarak sunan insanlardır"
Mesela ben bazı müzik gruplarına hayranlık duyuyorum. Ve o müzik gruplarının yaptıgı müzigi dinlemek bende hayranlık uyandırabiliyor. Öyle ki onların amblemlerini yada onları hatırlatabilecek bir takım şeyleri vücuduma dövme olarak yaptırabiliyorum.
Böylelikle o şey yani hayranlık duydugum şey benimle bütünleşiyor. Ve o hayranlık duydugum şey kesinlikle o grubu oluşturan insanlar değiller.
Çünkü ben zaten o gruba hayranlık duydugum zaman otomatik olarak o grubun elemanlarına da hayranlık duymuş oluyorum. Yani ben sonuçta onların ortaya çıkardıgı şeye hayranlık duyarak o kişilere de hayranlık duymuş oluyorum.
Ve şuna hayran olunmaz, buna hayran olunmaz gibi bir şey çok saçma. Herşeye hayran olunabilir. Bazısı çok güzel bir spor arabaya bazısı belki bir savaş uçagına hayranlık besleyebilir. Ve o kişi o şeye hayranlık duydugu zaman aklına gelmemiş bile olsa sonuçta o eseri ortaya çıkaran kişi yada kişilerin emegine ve ortaya çıkardıgı şeye hayranlık duydugundan otomaitk olarak o eseri yapanlarada hayranlık duymuş olacaktır.
O yüzden sizin burada söylediginiz şey kesinlikle geçerli değildir saçma ve sığ bir düşüncedir.
Yorum yazmış olmak için yazılmış bir şey gibi bence.
Mesela ben bazı müzik gruplarına hayranlık duyuyorum. Ve o müzik gruplarının yaptıgı müzigi dinlemek bende hayranlık uyandırabiliyor. Öyle ki onların amblemlerini yada onları hatırlatabilecek bir takım şeyleri vücuduma dövme olarak yaptırabiliyorum.
Böylelikle o şey yani hayranlık duydugum şey benimle bütünleşiyor. Ve o hayranlık duydugum şey kesinlikle o grubu oluşturan insanlar değiller.
Çünkü ben zaten o gruba hayranlık duydugum zaman otomatik olarak o grubun elemanlarına da hayranlık duymuş oluyorum. Yani ben sonuçta onların ortaya çıkardıgı şeye hayranlık duyarak o kişilere de hayranlık duymuş oluyorum.
Ve şuna hayran olunmaz, buna hayran olunmaz gibi bir şey çok saçma. Herşeye hayran olunabilir. Bazısı çok güzel bir spor arabaya bazısı belki bir savaş uçagına hayranlık besleyebilir. Ve o kişi o şeye hayranlık duydugu zaman aklına gelmemiş bile olsa sonuçta o eseri ortaya çıkaran kişi yada kişilerin emegine ve ortaya çıkardıgı şeye hayranlık duydugundan otomaitk olarak o eseri yapanlarada hayranlık duymuş olacaktır.
O yüzden sizin burada söylediginiz şey kesinlikle geçerli değildir saçma ve sığ bir düşüncedir.
Yorum yazmış olmak için yazılmış bir şey gibi bence.
Ve eklemek istedigim bir şey var. Siz belki bir bilgisayar programına yada cansız bir nesneye hayran olunamaz diyorsunuz. Bu çok saçma. Ortaya çkarılan şeye tabi ki hayranlık duyulabilir. Müzigi yapana hayranlık duymazsın da ortaya çıkan esere hayran olursun.
Birisi bir tablo yapar tabloya bakınca hayran olursun. Bu çok farklı değişik bir şey. Bu kadar saçma bir düşünceyi hayatımda hiç duymamıstım. Bir bilgisayar sistemine bile hayran olabilirsin ama o bilgisayarı üreten firma o an için aklına gelmez.
Gelmek zorunda da değildir. Çünkü zaten akla gelmemiş bile olsa ortaya çıkan esere hayranlık duymak o eseri üreten kişiyi onurlandırır.
Birisi bir tablo yapar tabloya bakınca hayran olursun. Bu çok farklı değişik bir şey. Bu kadar saçma bir düşünceyi hayatımda hiç duymamıstım. Bir bilgisayar sistemine bile hayran olabilirsin ama o bilgisayarı üreten firma o an için aklına gelmez.
Gelmek zorunda da değildir. Çünkü zaten akla gelmemiş bile olsa ortaya çıkan esere hayranlık duymak o eseri üreten kişiyi onurlandırır.
Slackware tutkunlarına duyurulur.
belkide?
kimse alınmasın - yersiz olabilir:
haberi ilk okuduğumda ben de hayranlık kelimesine şaşırmıştım. İlk habere verilen yorumu okudum, FZ'nin yorumunu görünce onun da benzer birşeyler söyleyeceğini düşünerek okumaya başladım, sonra şaşırdım tabi. Acaba habere/yoruma göre değil de gönderene göre mi cevap veriliyor/destekte bulunuluyor? Ben mi gereksiz yorum/genelleme yapıyorum?
belkide?
kimse alınmasın - yersiz olabilir:
haberi ilk okuduğumda ben de hayranlık kelimesine şaşırmıştım. İlk habere verilen yorumu okudum, FZ'nin yorumunu görünce onun da benzer birşeyler söyleyeceğini düşünerek okumaya başladım, sonra şaşırdım tabi. Acaba habere/yoruma göre değil de gönderene göre mi cevap veriliyor/destekte bulunuluyor? Ben mi gereksiz yorum/genelleme yapıyorum?
:) benimde herzaman dikkatimi cezbetmiş bir mevzuya parmak basmışsınız. Ne ilginçtir ki fazlamesai.net bu vahim ve etik olmayan durumu bir türlü aşamadı. Karşılarındakilerinin neyi düşündüğünü ya da neyi bildiğini anlamaya çalışmaktan çok neyi ne şekilde idrak etmeleri gerektiğini dayatan kötü bir zihniyet bu. Farkettiyseniz bu habere yaptığım ikinci yorumum onların üslubuna çok yakın. Maalesef bu arkadaşlarım bu tarzdan hoşlanıyorlar. Ya da kendilerini hacker olarak adlandırdıkları o kozmik dünyalarında yeni gelenleri ya da hep orada olduğu halde yeni gördükleri insanları karşılama şekilleri bu ya da ciddi bir tatminsizlik sorunları var. inşallah ikinci seçenek geçerli değildir. Zira bunu yenebilmek için profesyonel yardıma ihtiyaçları olacak. Ama bunu kabul etmeyeceklerdir.
O zaman boş soru cümleleri yerine karşıdaki insanlara açık seçik ne demek istediğinizi anlatın.
Önerimi dinleyin. Çok vahim ve etik bir durum görürseniz yine can sıkıntınızı giderirsiniz. Boşuna vaktimizi harcamayalım.
Önerimi dinleyin. Çok vahim ve etik bir durum görürseniz yine can sıkıntınızı giderirsiniz. Boşuna vaktimizi harcamayalım.
Belki de gönderenin tavrna ve tarzına göre yapılıyordur.
Kendi fikrini söyleyen ve savunan kimse yargılanmıyor Ama ortaya yoruma açık yargı veya uçları açık soru cümleleri yazan kişileri de cevapsız mı brakalım?
Kendi fikrini söyleyen ve savunan kimse yargılanmıyor Ama ortaya yoruma açık yargı veya uçları açık soru cümleleri yazan kişileri de cevapsız mı brakalım?
Hayır gönderenin tavrına göre olduğunu sanmıyorum. Kesinlikle hayır. Bunu da kabul etmiyorum. Ve bu yorumum bu konu için göndereceğim son yorumdur.
<ALEVLENMEYİN>
Burası bir kahvehane. Bir fikri buranın sevilen/sayılan müdavimlerinden biri ifade ettiği zaman, diğer FM üyelerinden bu fikre katılmayanlar bile belirli bir seviyede ve yapıcılıkta yanıtlar veriyorlar. Ancak "aynı" şeyleri yeni, sessiz yada nispeten gerilimli bir geçmişe sahip bir FMci yazıncaysa yukarıdaki gibi bir tablo ortaya çıkabiliyor. Tabi bu tespitte benim kişisel görüşümdür ve kesin olarak ispatı sanırım pek mümkün değildir.
</ALEVLENMEYİN>
Kendi adıma arkadaşın "hmm bir işletim sistemine hayran olmak?, ilgiinnnç!" tadındaki yorumunu okuyunca benim aklıma hemen "evet, hayran != (tutkun || fanatik)" eşitsizliği geldi. Ama yinede isteyen istediği şeye hayran olabilir, bunu garipsemekte pek garip ama onada saygı duyuyorum!
Burası bir kahvehane. Bir fikri buranın sevilen/sayılan müdavimlerinden biri ifade ettiği zaman, diğer FM üyelerinden bu fikre katılmayanlar bile belirli bir seviyede ve yapıcılıkta yanıtlar veriyorlar. Ancak "aynı" şeyleri yeni, sessiz yada nispeten gerilimli bir geçmişe sahip bir FMci yazıncaysa yukarıdaki gibi bir tablo ortaya çıkabiliyor. Tabi bu tespitte benim kişisel görüşümdür ve kesin olarak ispatı sanırım pek mümkün değildir.
</ALEVLENMEYİN>
Kendi adıma arkadaşın "hmm bir işletim sistemine hayran olmak?, ilgiinnnç!" tadındaki yorumunu okuyunca benim aklıma hemen "evet, hayran != (tutkun || fanatik)" eşitsizliği geldi. Ama yinede isteyen istediği şeye hayran olabilir, bunu garipsemekte pek garip ama onada saygı duyuyorum!
Bir de şu dediğinize,
"Acaba habere/yoruma göre değil de gönderene göre mi cevap veriliyor/destekte bulunuluyor? Ben mi gereksiz yorum/genelleme yapıyorum?"
kafam takıldı kusura bakmayınız.
Neden ki? Bir yara ve gocunma mı söz konusu ki. Yorumu göderen ne yapmış ki ona göre cevap verilecek?
"Acaba habere/yoruma göre değil de gönderene göre mi cevap veriliyor/destekte bulunuluyor? Ben mi gereksiz yorum/genelleme yapıyorum?"
kafam takıldı kusura bakmayınız.
Neden ki? Bir yara ve gocunma mı söz konusu ki. Yorumu göderen ne yapmış ki ona göre cevap verilecek?
Yara gocunma söz konusu değil tabi ki, belki ben yanlış anlamışımdır olay akışını.
Ama sahip olduğum his - belki gereksiz yere kapılmışımdır - birilerinin bir başkasına grup halinde cevap verdiği. Bu haber için geçerli değil sadece, genel olarak, tüm site kapsamında.
Ama sahip olduğum his - belki gereksiz yere kapılmışımdır - birilerinin bir başkasına grup halinde cevap verdiği. Bu haber için geçerli değil sadece, genel olarak, tüm site kapsamında.
Cok sasilacak bir sey degil. Slashdot, eksisozluk, muhtelif forumlar gibi cogu sanal ortamda oldugu gibi, Fazlamesai'de de bu gruplasma/klan yapisi mevcut. Dogru bulmasam da, alismak lazim.
Yuzyuze olmamanin getirdigi bir sonuc diye dusunuyorum. Sanal bir kiraathane yerine gercek bir kiraathanede toplansak, gruplasma olsa da, en azindan 1-2 kisi de cikar "aslinda arkadasin dedigi dogru" der. Sanal ortamda ise cevap vermek istemeyince susabildiginiz icin, istediginiz kadar sabit fikirli olabilirsiniz.
Yuzyuze olmamanin getirdigi bir sonuc diye dusunuyorum. Sanal bir kiraathane yerine gercek bir kiraathanede toplansak, gruplasma olsa da, en azindan 1-2 kisi de cikar "aslinda arkadasin dedigi dogru" der. Sanal ortamda ise cevap vermek istemeyince susabildiginiz icin, istediginiz kadar sabit fikirli olabilirsiniz.
Bence yanlış bir his. Belki de temenni ettiniz bilmiyorum.
Ben kendi adıma konuşayım ki herhangi bir çete veya gurup veya bir aidiyet içinde değilim. Burada, herkesle her konuyu kendi tarzımda kendi düşüncelerimle ve hatta kendi hatalarımla tartışmayı biliyorum.
Bu gruplaşmayı iddia edenler belki sadece bu ihtimali bildikleri veya onlara öyle öğretildiği için hem burada veya başka yerde öyle olduğu paranoyasına kapılmışlardır. Öyle olan yerler de vardır mutlaka. Ama burası böyle biryer değil. Daha doğrusu bu şekilde karakterizasyonu yapılabilecek bir yer değil. Bu amaçla varolan bir yer değil...
Bu konuyu da daha çok uzatmanın bir anlamı yok bence. Ama bu cevabı yazma ihtiyacı hissettim.
Kimilerinin troll feeder diye tanımladığı şeylerden olmak da beni üzmez. En azından, size demiyorum ama kimin troll (ne demekse) olduğu anlaşılsın.
Ben kendi adıma konuşayım ki herhangi bir çete veya gurup veya bir aidiyet içinde değilim. Burada, herkesle her konuyu kendi tarzımda kendi düşüncelerimle ve hatta kendi hatalarımla tartışmayı biliyorum.
Bu gruplaşmayı iddia edenler belki sadece bu ihtimali bildikleri veya onlara öyle öğretildiği için hem burada veya başka yerde öyle olduğu paranoyasına kapılmışlardır. Öyle olan yerler de vardır mutlaka. Ama burası böyle biryer değil. Daha doğrusu bu şekilde karakterizasyonu yapılabilecek bir yer değil. Bu amaçla varolan bir yer değil...
Bu konuyu da daha çok uzatmanın bir anlamı yok bence. Ama bu cevabı yazma ihtiyacı hissettim.
Kimilerinin troll feeder diye tanımladığı şeylerden olmak da beni üzmez. En azından, size demiyorum ama kimin troll (ne demekse) olduğu anlaşılsın.
Ben ilgili kişinin yazısını gördügümde Slackware hakkında olumlu yazacagını düşünmüştüm. Ve slackware hakkında olumlu yazmış. Çünkü o kişi Slackware'i 1994 de kullanmış. 17-.18 yaslarında bir gençken... Ve o kişinin slackware hakkında kötü bir şey yazması yada Slack'e hayran olunmaz gibi bir şey söylemesi mümkün değil. Bu ne kişiye göre cevap nede başka bir şey. Bence 1994'de ilk defa kuzenimin PC'sini kullanırken o alete ve o an oynanan DOOM oyununa hayran olmuştum.
Çünkü o zaman benim bilgisayarım Amiga idi ve o bilgisayarın 2 MB bellegi vardı.
Bence kişileri tanımadan abuk subuk yorumlar yapmayın. FZ kişiye göre cevap vermez. FZ o tip basit duygulardan mahrum bir insan. Ve FZ sizin saçma yazılarınızı önemsemiyor. Bu kadar basit.
Çünkü o zaman benim bilgisayarım Amiga idi ve o bilgisayarın 2 MB bellegi vardı.
Bence kişileri tanımadan abuk subuk yorumlar yapmayın. FZ kişiye göre cevap vermez. FZ o tip basit duygulardan mahrum bir insan. Ve FZ sizin saçma yazılarınızı önemsemiyor. Bu kadar basit.
Windows NT 3.1 ilk çıktığında ben de ona hayran olmuştum. O zamanlarda başka arkadaşlar da linux diye bişey çıkmış deyip ona hayran olmuşlardı.
Sonuçta birileri emek vermiş ve ortaya bir ürün çıkarmış ve bu ürünler de hayran olunası ürünler. Nasıl ki bir ressamın beğendiğim tablosuna baktığımda duvar süsü işte, güzel olmuş eline sağlık deyip geçmiyorsam, esere de hayranlık duyguları uyanıyorsa içimde bir yazılıma, güzel bir yelkenliye ya da Atılgan yıldız gemisine de hayran olunabilir bunda bir sorun göremiyorum.
Sonuçta birileri emek vermiş ve ortaya bir ürün çıkarmış ve bu ürünler de hayran olunası ürünler. Nasıl ki bir ressamın beğendiğim tablosuna baktığımda duvar süsü işte, güzel olmuş eline sağlık deyip geçmiyorsam, esere de hayranlık duyguları uyanıyorsa içimde bir yazılıma, güzel bir yelkenliye ya da Atılgan yıldız gemisine de hayran olunabilir bunda bir sorun göremiyorum.
Ben bir Slackware HAYRANI olarak, her zaman olduğu gibi yine çok mutlu oldum. Insan istese troll feeder'lara da hayran olabilir, ama görüyoruz ki olmamış. Kimin neye hayran olacağını kim bilebilir.
Bu yorumları okumak için kullandığımız "Yuvalanmış", "Zincir", "Düz" gibi özellikler neden çalışmıyor? Çalışıyorda, ben mi beceremiyorum?
Son durumdan ben de hic memnun değilim. Default olarak butun mesajlarin acilmasini tercih ederim. Login olmadan bile...
Zebani, login olup "hesabınız" bölümünden ayarlama yapman gerekiyor.
Zebani, login olup "hesabınız" bölümünden ayarlama yapman gerekiyor.
Bazen iyi tasarlanmış bir "flame attack" güzel sonuçlar üretsin diye ortaya çıkartılır :) Bir debian gnu/linux hayranı olarak slackware i sevgiyle kucaklıyoruz. Yalnız dikkatimi çekti, eski enerji kalmamış sebep sıcaklar olabilir mi?
saygı sevgi gnu/linux && bsd
bir işletim sistemine "hayran olmak" buda ayrı bir anlayış sanırım, saygıyla eğiliyoruz.