Arka kapaktan keyfi alıntı:
Weber meşhur Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu'nda dinsel bir inanç sistemi, iş ahlakı, kapitalizm ve tüm bir çağın ruhu arasında bir ilişki kurmuştu. Protestanlık insanlardan büyük bir çalışkanlık, kendini işine adama, hazdan ve müsriflikten uzak durma bekler. İnsan kendine verilen işi sorgulamadan kabul etmeli, öteki dünya için değil, bu dünya için çalışıp didinmelidir. Fabrikalardaki işçileri bütün hayatları boyunca bir vida sıkmaya ikna etmek inanç ve ruhla ilgilidir.
Hacker Etiği ise Weber'in kitabına bir naziredir...
Pekka Himanen'in Linus Torvalds ve Manuel Castells ile yazdığı kitap Ayrıntı Yayınlarından Türkçe olarak kitapçılarda ve ben ilk kez Ayrıntı Yayınlarından aldığım bir kitabı iki üç günde bitirebileceğim (tercümesi: kolay okunuyor, iyi anlamda). Ha tabii bu kitabın gayet "ağır" meslelere değinmediği anlamına gelmiyor...
Sayfa sayısı ~200 gibi gözüksede gerçekte ~100 her sayfanın yaklaşık %50'sinin çevirenin notu olması okumayı çok zorlaştırıyor.
Çok fazla manipulasyon amacı taşıyan bir kitap,olaylara hep dar bir pencereden bakıyor,devamlı bilimden bahsederken nasıl olurda kemikleşmiş görüşler bilimi temsil edebilir ?
Eğer biraz "abartarak" yorumlarsak mali gücün yazılım şirketlerinden sistem yöneticileri, kullanıcılarına ,vb... dağılmasını hedefleyen bir görüş olduğunu,
programcılar için bir toplumsal bir *sınıf* yaratılmaya çalışıldığını bile söyleyebiliriz.
Sayfa:162
"Araştırmacılıkta bu,bilim etiği olarak bilinir.Bilgisayar programcılığı alanında ise açık kaynaklı model diye adlandırılır. (bir programın DNA'sı olan "kaynak kodu",onu geliştiren programcılar tarafından kullanılan dildeki biçimidir;kaynak kod olmadan kişi, bir programı kullanabilir fakat yeni istikametlerde geliştiremez)"
Tüm dogmalar şüpesiz ki birer tehlikedir.
"... göremediğin, dokunamadığın, koklayamadığın bir hapisane. Zihnin için bir hapisane ..."
-The Matrix