Bilgi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Kadrosu

0
vst
vst
4 Temmuz 2006 , 1 dakika okuma süresi

Bilgi Üniversitesi, Bilgisayar Bilimleri Bölümü için araştırma görevlisi arıyor.

Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü teoriye önem veren bir bölümdür. Bunun yanında, Türkiye'de Özgür ve Açık Kaynak Kodlu Yazılımı desteklemek ve geliştirmek üzere çalışmalar yapmaktadır.

Başvurularda aranan temel özellikler:

  • Bilgisayar bilimlerine yoğun ilgi,
  • Zor bir konuyu öğretme konusunda istekli olmak,
  • İlgili alanlardan iyi bir lisans derecesi,
  • Tümüyle İngilizce dilinde öğretebilecek seviyede İngilizce bilmek,
  • İlgili bir alanda yüksek öğrenim programına kayıtlı olmak veya bu konuda girişimlerde bulunmuş olmak.

Başvurular eposta aracılığıyla cs@cs.bilgi.edu.tr adresine, özgeçmiş ekiyle yapılacaktır.

Haberler
43
Linkedin Facebook Twitter Google plus

Görüşler

srdrcplk
0
srdrcplk
Sanirim bu konu icin kariyer.net gibi bir site daha uygun olurdu. fazlamesai.net ile bu konunun ne ilgisi var anlayamadim.
FZ
0
FZ
Bence "Eve gitsem de bilgisayarla uğraşsam diyenlerin sitesi" bu tür bir iş ilanı için gayet uygun ;-)

Kariyer.net gibi "generic" bir yerde vermek yerine doğrudan bilgi işlem profesyonellerinin ve araştırmacılarının, bilgisayarı hayatın merkezlerinden birine yerleştirmiş insanların bulunduğu bir site, yani burası çok daha uygun olsa gerek.
101
0
101
Her bilgi işlem profesyoneli arayan kurumların, ya da iş arayan bilgi işlem profesyonellerinin buraya girdi girmesi durumumda fazlamesai.net'in gereksiz yere şişmesi gibi bir durum ortaya çıkacaktır.
vst
0
vst
Fazlamesai.net'in ilgisi var da, kariyer.net'i takip edenlerin bu konularla pek ilgisi yok anlasilan :)
loker
0
loker
Sen ya bu siteyi anlamadın, ya ilanı okumadın...
Zebani
0
Zebani
? Diğer üniversitelerin ihtiyaçlarını da mı buraya girelim? Bilgi Üniversitesinin ayrıcalığı ne ola ki?
loker
0
loker
Adamlar akıllı, işlerine yarayacak insanların takip ettiği bir siteye de duyuru yapıyorlar... Tabii siteyi yalnızca onların işine yarayacak insanlar mı okuyor derseniz, yoo, ilgisiz bir sürü insan da anlamadan okuyor diyebilirim... ama bu bir engel değil tabii...

Tabii üniversitenin çeşitli birimlerinde çalışanların site editörü olmasının doğal bir sonucu bu, ama zaten yine bilgi'nin akıllılığı diyorum... memur değil, çalışan insan istihdam etmeyi de biliyorlar... Kadrolarındaki insanlar üniversitenin ihtiyaçlarını kendi imkanlarını da dahil ederek karşılayıp kalite katmaya çalışıyor...

Siz söyler misiniz, bunun neresi mantıksız? Çiftliğine öküz arayan insan kaynakları yaklaşımının tekel olma zorunluluğu mu var, plaza şirketlerinin fink attığı siteler dışında bir yere eleman duyurusu yapılmıyor?

Zebani
0
Zebani
Sadece, Bilgi Üniversitesi mi akıllı insanları istihdam ediyor? Ben editörden başka bir avantajını göremiyorum Bilgi Üniversitesi 'nin, bu sitedeki haber için...
loker
0
loker
Tiramisu var, börek var...
Zebani
0
Zebani
hönk???
loker
0
loker
ya pırasaların turşulanmasındaki sirke varlığının tartışılmaz önemi?
Zebani
0
Zebani
haaaaaaaaaaaaaaaaaa!!!! yapmaya dingilliğin ötesinde yaşayanların varlıklarının önemi olmasın, o?
FZ
0
FZ
Peki, diğer üniversitelerin de "asistan aranıyor" ilanlarını yayınlıciiz. Hangisinden başlayalım?
Zebani
0
Zebani
Yayınlayın veya yayınlamayın. İstediğinizden de başlayın. Ne kadar alıngansınız??? Yok bilgelik yok bilmem neden dem vurup duruyor bazı zeka sahibi varlıklar da onlarla ilteşim kurmaya çalıştık sadece. Aloo houston.... memurlar.net e bakar söylerim bir ara inş. hangilerinden başalamınız gerektiğini de...
FZ
0
FZ
http://tdk.gov.tr/TDKSOZLUK/sozbul.asp?KELIME=ironi

http://www.google.com/search?q=define%3A+irony
newman
0
newman
Vallahi insanin ne zaman nereden ne ogrenecegi belli olmuyor. "Bu ne bicim thread" derken, sayende google'i
define:
seklinde dogrudan sozluk olarak kullanabilecegimi ogrenmis oldum :). Cok yasa emi ;).
FZ
0
FZ


Arkadaşlar arasında bu gibi durumlar için bazen şöyle deriz: "ssh, sağlam!" ;-)

FazlaMesai: En abuk sabuk anlarda bile birtakım cevherler keşfetmeye müsait ortam sunan site :-p
loker
0
loker
Hmmm sizin durum kronikmiş, sabah akşam yemeklerden sonra birer tane dütdüt, neyney, teeey teeeey forte alacaksınız...
yilmaz
0
yilmaz
ilanın içeriğine uygun bir sitede yayınlanıyor olması gerçekten hoş.
gerçi "İlgili alanlardan iyi bir lisans derecesi," kısmını sevmedim :P
srdrcplk
0
srdrcplk
Sorun olan su ki burasi bir bilgi/haber/hobi sitesi, ilan sitesi degil. Yani elma kasasina armut koymak gibi birsey bu. O yuzdendi tepkim. Ama cogunluk boyle konularin da bulunmasindan yanaysa benim ve benim gibi dusunenler icin bu tur basliklari gozardi etmek pek zor olmayacaktir :)
FZ
0
FZ
İçiniz rahat olsun, FM ana sitesi bir İK (insan kaynakları) sayfası olmayacak. Şu anda bununla ilgili bir altyapı çalışmamız var, yakında FM takipçisi kitle yine bu çatı altında doğrudan hedefe yönelik, bilgi işlem profesyonellerini ve bilgisayar gönül vermiş kişileri gerekli yerlere yönlendiren, yol gösteren bir oluşum ile karşılaşacak. Bu arada bununla ilgili önerileriniz var ise lütfen bizimle paylaşmaktan çekinmeyin.
cadas
0
cadas
İş ve İşçi Bulma Kurumu ile başınız derde girebilir, o yüzden böyle birşey yapmadan önce yasaları ve yönetmelikleri incelemenizi tavsiye ederim. Çünkü kâr amaçlı olmasa bile insan kaynakları ile ilgili bir oluşum için ruhsat almanız, ıvız zıvır bir sürü şeyi sağlamanız gerekiyor. Kariyer.net, yenibir.com gibi yerler de İş ve İşçi Bulma Kurumu'na ihbarda bulunmaya çok heveslilermiş...
sundance
0
sundance
Uyarı için çok teşekkürler. Bu bizim de dikkatimizi çeken bir konu, bütün online cv sitelerinde "... nolu işbulma lisansına sahibiz" gibi ibareler var.

Tabi ki böyle bir proje hayata geçerse, gereken aşamaların tamamlanmasının ardından yapılacaktır.

sundance
0
sundance
Bu siteyi kuranlardan biri olarak şimdiye kadar "bu site ... sitesi, buraya bilmemne yazamazsınız höt" diye kimseye dememiş bulunmaktayım, sizin de yapmamanız iyi olur.

Sözkonusu pozisyonun özgür yazılımlarla fazlasıyla da ilişkisi bulunmakta bu duyurunun yayınlanması için önemli bir etken. Hala bunun yeri Kariyer.net'tir diyen varsa söyleyebilecek bir sözüm yok, ya kariyer.net'i ya fazlamesai.net'i pek takip etmiyor diyeceğim.

Ayrıca "Ne olacak görmezden gelirim" yaklaşımınızı da çok olgunca bulduğumu belirtip sizi bu konuda tebrik etmek isterim. Genelde bu tür konularda birisi bir şeye takıldığında bu olgunluğu gösteremeyip, konunun özü ile alakasız bir şekilde kişiliğe dökebiliyor tartışmayı.

Son olarak hassasiyetiniz ve ilginiz için teşekkürler.

Not: Size cevap vermek gibi olmasın, daha önce "Neden hep Bilgi'deki etkinliklerden haber veriyorsunuz? İltimas mı geçiyorsunuz?" modunda bir soru gelmişti. Bu ilanda da olduğu gibi Bilgi Üniversitesi FM'i özgür yazılım ve bilişim konularında bir kanal olarak kabul edip kullanmakta ve biz bunun için doğru bir medyum olduğumuzu düşünüyoruz. Neden başka üniversiteler yok sorusunu da cahilliğe veriyorum, zira şimdiye kadar bu şekilde bir etkinliğe ilişkin bir haber FM'e yollanıp da yayınlanmamış olduğu vaki değil! Ha eğer sözkonusu üniversiteler özgür yazılım ve bilişim konularında FM'i kanal olarak görmeyip haber yollamaya tenezzül etmezlerse, onlarla ilgili haberlerin yayınlanması da ancak bizim haberdar olmamızla sınırlı kalır doğal olarak.
Zebani
0
Zebani
"Adamlar akıllı, işlerine yarayacak insanların takip ettiği bir siteye de duyuru yapıyorlar... Tabii siteyi yalnızca onların işine yarayacak insanlar mı okuyor derseniz, yoo, ilgisiz bir sürü insan da anlamadan okuyor diyebilirim... ama bu bir engel değil tabii..."

Bu ilanı acaba üniversite yönetimimi yaptı??? Sanmıyorum. Ama alıntı yaptığım arkadaş bu akıl sahipliğini üniversiteye bağışladı, kendince.

Kimse böyle haber yapmasın diye bir çıkışım da , duruşum da olmadı. Sadece bu ilanın burda olmasının tek nedeni editörlerden bazıların veya birinin (bilemiyorum) Bilgi Üniversitesinden olmasıdır diye belirtmek istedim, kendi kanaatimi.

Bazen böyle üstün zekalı varlıklara rastlıyorum sitede. O yüzden tutamıyorum kendimi. Üstün zekalı bu yaratıklarla nasıl iletişim kurup feyz alabilirim diye...
cbc
0
cbc
bilgi üniversitesinde işleri yönetim yapmıyor. yönetim, çalışanların isteklerini yerine getirmekle, onların işlerini yapmalarına yardımcı olmakla yükümlüdür.

aynı şekilde, yönetim bilgisayar bilimleri eğitimi vermek konusunda takdir edersiniz ki pek bilgi sahibi değildir. bu işi, bilgisayar bilimleri bölümü adında alt bir kadroya devreder ve bu kadro işin nasıl iyi yapılabileceğini biliyorsa o şekilde yapar. bu noktadan sonra yönetimin yapacağı destek bölümün ihtiyaçlarını karşılamak, isteklerini yerine getirmekten daha farklı değildir.

bu eleman alma işinde de bölüm fazlamesai.net'i çalışma arkadaşı bulmak için bir kanal olarak kullanmak istedi.

benzer şekilde, mesela, hürriyet IK'da başka bir kanaldır ve bölüm bu kanaldan da duyuru yapmış, daha doğrusu "yönetim" e şuradan duyurun demiştir.

bezer şekilde, "üniversite"nin akıllı olması, mimari yapısından, duvarlarından sınıflarından ziyade çalışanlarına, öğrencilerine bağlıdır. bu ekipten herhangi birisinin "aklı" üniversiteyi "akıllı" kılacaktır.

henüz canlı olmayan, düşünen bir yapı üretilemediği düşünülürse, kendi kendine, insandan bağımsız düşünen bir üniversite için pek çok yol katetmemiz gerekecektir.

özetle, entellektüel enerjiyi ilanı üniversitenin mi, bölümde çalışan bir fm editörünün mü, bölümün mü yaptığını veya firefox post kodu ile cisco yönlendiricilerinin bu duyurudaki payını sorgulayarak harcamak yerine belki daha hoş yönlere kanalize etmek gerekir.

PS: yönetim kelimesini "idari kadro" olarak da okuyabilirsiniz.
Zebani
0
Zebani
Her ne kadar orada direk belirtmemiş olsam da yönetim kadrosundan kastım herhalde rektör vs. olmasa gerek?

Elbette böyle bir kadroya ihtiyaç olduğunu bilen birilerinin bu kadro için duyuru yapacağı ortada.

Bunun da o kurumdaki çaycı vs. olduğunu sanmıyorum.
bm
0
bm
Kimse böyle haber yapmasın diye bir çıkışım da , duruşum da olmadı. Sadece bu ilanın burda olmasının tek nedeni editörlerden bazıların veya birinin (bilemiyorum) Bilgi Üniversitesinden olmasıdır diye belirtmek istedim, kendi kanaatimi.

Tek nedeni mi bilmiyorum ama onemli bir nedeni herhalde. Gayet iyi fikir bence, herhalde baska okullar da bu sekilde ilanlar vermek isterlerse editorler hayir demez. Boyle acik ilan vermenin bir faydasi da belki detaylarin umuma acik sekilde sorulabilmesi. Mesela kac para, calisma programi nedir, yari zamanli oluyor mu, ek avantajlar var mi (mesela Bilgi'den ders alan aile bireylerine ucuzluk?) vs. vs. Bunlar sorulmus da olabilir, simdi son yorumlarda gozume carpti da bu konu, ondan sorayim dedim.

Anduril
0
Anduril
Eğer diğer kurumların buraya ilan vermesi sebepsiz bir şekilde veya sebebi açıklanmayarak konmazsa o zaman terbiyesizlik ve seviyesizlik olur. Ama yönetim "diğerleri de versin canım, neden kabul etmeyelim" diyorsa bence sorun yok hatta güzel bir uygulama. - Lisp haberlerinden iyidir :) -
FZ
0
FZ
Bi biskrem versem?
feran
0
feran
Biskremi bulsan sen yersin FZ vermeye kıyamazsın;) Neyse şu "aranan Araştırma Görevlisi" bulundu mu Ya Huuu?
bm
0
bm
Gidip baktirdiniz sonunda biskrem vermek nedir diye. Bu reklamin nette bir yerde filmi var mi? (Ek$isozluk aciklayici oldu gerci ama olsun).
FZ
0
FZ
Benim açımdan problem reklamın mesajı, bisküvinin içeriği yahut kullanılma şekli değil. Orada, asıl mesele müzik. Müzisyenlerden özür diliyorum o ses dalgası sekansına müzik dediğim için, kolay anlaşılsın diye öyle yazıyorum. Müzik filan değil tabii. Sadece gelmiş geçmiş en sinir bozucu ses dizilerinden bir tanesi ve şu şekilde gidiyor: bik bik bik bik bik biiik, bik bik bik bik bik biiik, ...

Sonra da işte o soru cümlesi (ya da her ne ise) tekrarlanıyor. Yani tabii çok basit bir psikoloji testi yapılırken dahi etik kurula gidilir, onay alınır filan, reklam için böyle bir şey yok elbette o yüzden aynı sinyalin bu şekilde tekrarlanması sonucu oluşabilecek nörolojik gerilim ve bunun beyinde yaratacağı örselenmeye dair pek kimse bir şey demiyor.

(FZ, bik bik biiik biik bik biiiik diye delirmiş halde saçını başını yolarak uzaklaşır, dostları "vah vah kendi halinde iyi bir insandı esasen, neden böyle oldu biz de anlamadık, yazık" der).
ttk
0
ttk
Evdekilere sordum tahkik ettim. Orada "bik bik biiyk" demiyorlar "bi bi bi bi biiii bii'" diyorlarmış.
Hadi ben ağır işitirim, umarım sizde de bir fazladan işitme problemi yoktur :)

Müzik bir tarafa, o püsküvütün baştan beri bütün reklam dizisi insanı yıkıma uğratmaya yönelik bir psikolojik harekat dizisi mahiyetinde.

Adam hiç pabucunu az ötedeki bakkaldan alabileceği bir şey için ötekine verir mi ? Burası Türkiye mi yani öyle mi ??
Neyse işte...
FZ
0
FZ
Sonda "k" olup olmaması bir şeyi değiştirmiyor. Ana tema aynı. O şekilde sürekli tekrarlanan bir sinyal. Sinyalin çok güçlü ya da şiddetli olması önemli değil, sürekli tekrarlanması önemli, nörolojik probleme yol açan o. Yoksa senaryo, verilmek istenen mesaj, vs. bunlar çok üst seviye şeyler. Ben, beyninizin belli bir sinyale sürekli maruz bırakılmasının yol açabileceği hasarlardan bahsediyorum.
bm
0
bm
Ben, beyninizin belli bir sinyale sürekli maruz bırakılmasının yol açabileceği hasarlardan bahsediyorum.

Evine TV sokanin beynindeki hasar ondan ibaret olsa iyi. Ama tabii RTUK bisiy yapsin, devlet nerdeee, sorumlu vatandas'a haber verin.

FZ
0
FZ
O sorumlu vatandaş acaba memlekette "Çelik" diye bir "müzisyen" (fiziksel değil de ruhsal işkence olduğunu sanıyor bazıları, beden ruh ayrımına inanmayanlar için ise durum vahim!) olduğunun farkında mıdır acaba? Artık bu devlet, RTÜK işi olmaktan çıkmıştır. Yeni bir silah edinme yasası istiyorum ben. Vatandaşlar birlik olsun ve gerekeni yapsın. Eğer bunu "doğal" bir "özgürlük" kabul ediyorsak o halde mesela bize estetiği öğreten, söz gelimi bazı meşhur ve güzel camilerimizin tam önüne, sağına soluna onları boğabilecek süper çirkin (parası ödenmiş, yani ekonomik olarak gayet rasyonel) yapıları da bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düsturunca sadece izlemekle yetinmeliyiz diye düşünüyorum.

Şimdi burada derin bir ironi ve ince alaycılık mı var yoksa "hepimiz zaten hak ettiğimiz şekilde yönetiliyoruz, müstehaktır sana" durumu mu?

(FZ, müzisyen olmayan ses üreteçlerin yarattığı çilekeş ruh haliyle binaların, anıtların ve meydanların ilkokul öğretmenlerinden ve ebeveynlerden daha büyük bir öğretmenlik görevi üstlendiklerine dair teorisini koltuğunun altına sıkıştırıp ilerler. Platon'un "yönetmekten en çok uzak duranı, buna hiç ihtiyacı olmayanı bulup yönetici yapınız, o zaman belki göğe erer başınız" düsturunun yarattığı diktatörlük - demokrasi gerilimi üzerine derin bir tefekküre dalar.)
bm
0
bm
yapıları da bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düsturunca sadece izlemekle yetinmeliyiz diye düşünüyorum.

Yemeyeceksek niye secildik düsturu olmasin sakin o?

newman
0
newman
Oyle olsa en azindan umitli olmak icin bir gerekcemiz olurdu ;). Daha cok
"yemeyeceksek niye *sectik* veya (ee, adamlar secti tabii, yiyecekler!)"
olmasi muhtemeldir derim.
feran
0
feran
Bu kadar "pırıltılı zeka" göstergeleri arasından hala bir "araştırma görevlisi" -seçilmedi- mi?
newman
0
newman
Herhalde ve umulur ki daha iyi kriterleri vardir bu secim karari icin :). Tabii Bilgi'deki arkadaslara sormak lazim...
ttk
0
ttk
İşin şakasındaydım, bahsi geçen tipte uygulamaların sahiden böyle bir arızaya sebep olabileceği tesbit edilmiş te bunca senedir de buna müsaade ediliyorsa gerçekten durum vahim.

Bu arada, bizim evde dalton kardeşler gibi gittikçe ufalan boylarda 3 televizyon var :)
Bilgisayardaki televizyon kartını saymıyorum.
feran
0
feran
Valla sonunda "k" olması çok şey değiştiriyor saygıdeğer FZ. Çünki; Bir anlamında "bi..bi..bi.. deyip duruyor birisi ve de sonunda patlatıyor sloganı "bi biskrem ...." diyerekten. Demek ki neymiş; bu kadar konuşturduğuna göre "reklamın kötüsü- iyiymiş" ;)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Aydın Esen Group @ Ghetto
FZ
23 Ocak 2008, 1 dakika okuma süresi

Kasım ayında GHETTO’da ayakta alkışlanan bir konser sonrasında bütün izleyenleri büyüleyen Türkiye’nin en önemli caz kompozitör ve piyanistlerinden Aydın Esen, Ocak ayında tekrar GHETTO’da. İki yaşında piano çalmaya başlayıp, tek haneli yaşlarından itibaren İstanbul Konservatuarında çalışmış olan, Esen 1980′lerde konservatuardan piano ve kompozisyon dallarında birincilikle mezun olduğunda caz müziği, çağdaş klasik müzik ve ana akım müzikleri bir araya getiren kendine has bir tarz ortaya koymaya başladı.

Bir programcı ve vicdanı: Jani 'sniper' Taskinen ZEND'den istifa etti
FZ
1 Ağustos 2006, 1 dakika okuma süresi

Meşhur PHP ve ZEND geliştiricilerinden Jani 'sniper' Taskinen, bir e-posta ile istifa ettiğini duyurdu.

Tartışmalara ve bazı yorumlara göre, Taskinen, İsrail'in bir süredir gerçekleştirdiği, BM binasının da bombalanması gibi vakaları içeren ve (hemen hemen) tüm dünyanın tepkisini çeken askeri operasyonlardan ötürü tepkisini ortaya koymak için istifa etmiş durumda.

Nvidia CUDA
Tarık
11 Kasım 2006, 1 dakika okuma süresi

Dünyanın en tanınmış iki büyük ekran kartı yonga üreticisinden biri olan Nvidia, CPU üzerine oldukça fazla hesaplama yükü bindiren grafiksel fizik hesaplamaları gibi grafik işleme yüklerini GPU(Graphics Processing Unit) üzerine aktaracak ve GPU programlamasının C programlama dili ile yapılabilmesine olanarak verecek CUDA isimli yeni teknolojiyi duyurdu.

Yazılım Patentleri Protestosu Etkili Oldu
FZ
2 Eylül 2003, 1 dakika okuma süresi

1 Eylül´de AB Parlamentosu'nda oylanması planlanmış olan Yazılım Patentleri yasa tasarısı dünya çapındaki protestolar yüzünden ertelendi.

FM sitesinin de destek verdiği protesto sonucunda dünya çapında pek çok büyük web sitesi belli bir süreliğine gönüllü olarak kendilerini kapattılar ve anasayfalarından patent yasasını protesto ettiklerini belirten duyurular yayınladılar.

Bu konuda hassasiyet gösteren herkese teşekkürler. Konu ile ilgili detaylı bilgiye bu adresten erişebilirsiniz.

Joseph Weizenbaum: Huzur İçinde Yat (RIP)
FZ
11 Mart 2008, 1 dakika okuma süresi

Bilgi işlem, yapay zekâ ve doğal dil işleme (NLP) öncülerinden, meşhur diyalog programı ELIZA'nın yaratıcısı ve SLIP programlama dilinin geliştiricisi Joseph Weizenbaum'u birkaç gün önce kaybettik.

Weizenbaum'un Bilgisayar Gücü ve İnsan Aklı eseri, bu değerli bilimcinin bilgi işlemeye ve yapay zekâya eleştirel bir bakışı olarak okunabilir. Kitapta 1966'da geliştirilmiş ELIZA sistemine insanların kendilerini nasıl kaptırdıklarını görünce ve bugün 'chatbot'lar karşısında insanların nasıl duygusallaştıklarını hatırlayınca gülümsememek mümkün değil.