1 YTL = 1.000.000 TL? Ne Yazık Ki Bu Kadar Basit Değil!

0
FZ
Abone olduğum bilişsel bilim (cognitive science) e-posta listelerinden birinde okuduğum enteresan bir e-postayı paylaşmak istiyorum. Gönderen kişi Ulaş Başar Gezgin, Canterbury University'de ve ODTÜ'de bilişsel bilim doktorası yapan bir araştırmacı. Söz konusu yazı yayınlanmak üzere olan bir makalenin ana temasını yansıtıyor ve özet niteliğinde.

YTL'ye geçişin psikolojik olarak basit bir matematiksel eşitlikten çok farklı olduğuna dair bazı deney verileri mevcut ve şaşırtıcı sonuçlar söz konusu...
1 YTL= 1,000,000 TL? Ne Yazık Ki Bu Kadar Basit Değil

Ulaş Başar Gezgin (*)

Türk Lirası’ndan 6 sıfır atılıyor ve inanılmaz bir sessizlik var. Bir aralar ortaya çıkan yuvarlama itirazları dışında hiçbir şey yok. O herşeyin uzmanı kimi yazarlar da sus puslar. Bu suskunluk, kimilerinin itiraz etmezliğine, kimilerininse bilgisizliklerine ve bu bilgisizliklerini kabul ederliklerine karşılık geliyor.

Ama ne yazık ki, yapılan, basit bir sıfır atma işlemi değil. Toplum üzerinde bir deney yapılıyor ve deneyin sonuçlarının kesin olarak bilindiği düşünülüyor. Oysa, YTL’ye geçişten birkaç gün öncesine dek topladığımız veriler, başka konuşuyor. Bu yazıda, uluslararası bilimsel bir dergi için hazırladığımız kapsamlı araştırmanın konumuzla ilgili olan bölümlerini yalın bir dille anlatacağız. Yaklaşık 400 kişinin katıldığı çalışmada, bilişsel bilimler alanındaki 3 etkiye ve bu etkilerin YTL üzerinden farklılık gösterip göstermediğine bakıldı. Önce bu etkilerin ne olduğunu kısaca açıklayalım:

1) Bahşedilme Etkisi: Bahşedilme etkisi, insanların, sahip oldukları bir mala, sahip olmadıkları aynı malla karşılaştırıldığında daha çok değer vermeleridir. Bu da, satıcıların biçtikleri ederle (fiyat) alıcılarınınki arasında bir bakışımsızlık (asimetri) yaratmaktadır. Bahşedilme etkisini incelemek amacıyla, çalışmaya katılanlar, satıcılar ve alıcılar olmak üzere iki öbeğe ayrıldılar.

2) Çıpa Etkisi: Çıpa etkisi, insanların herhangi bir türden değer biçerken, ellerindeki başlangıç değerine göre değerlendirme yapmalarıdır. Bu konudaki en ünlü deneyde, bir öbek insana, “8x7x6x5x4x3x2x1” çarpımının, yaklaşık olarak ne kadar olabileceği sorulmuştur. Çok kısa bir zamanda yanıt vermeleri istenmiştir. Başka bir öbek insana, aynı biçimde, “1x2x3x4x5x6x7x8” çarpımı sorulmuştur. Birinci öbekteki insanların, ikincilere göre daha yüksek sayıları dile getirdikleri ortaya çıkmıştır. Çünkü daha yüksek değerlerden başlamışlardı. Bu çalışmada, çıpa etkisini incelemek amacıyla, katılımcılar, üçe ayrıldılar: Yüksek çıpa ve düşük çıpa öbekleri ve çıpasız öbek.

3) Para Yanılsaması: Para yanılsaması, insanların paranın gerçel (reel) değeri yerine sözde (nominal) değeri üzerinden düşünce, tutum ve davranışlarını biçimlendirmeleridir. İnsanlar, 3-5 yıl önceki parayla şu anki aynı miktarı, eşdeğer görme eğilimindedirler. Dahası, belli durumlarda, gerçel değeri, sözde değeri ve bu ikisinin bir karmasını kullandıkları ortaya çıkmaktadır. Bu yanılsama, ilk iki etki kadar bilinmediği için, az bilinen bir çalışmada, tutumbilimsel (ekonomik) iyi olmada, gerçel değerin; mutluluk değerlendirmesinde, sözde değerin ve iş değiştirmede ikisinin bir karmasının etkili olduğu bulunmuştur.

Bulgular ve Değerlendirme

Bahşedilme Etkisi: Çeşitli çalışmalarda sürekli rastlanan bahşedilme etkisi, bu çalışmada ortaya çıkmamıştır. Bu durum, soruların, katılımcıların yarısına YTL üzerinden, diğer yarısına TL üzerinden sorulmasından kaynaklanmış olabilir.

İkisi de TL üzerinden düşünen alıcı ve satıcı arasında bahşedilme etkisine rastlanmamıştır. İkisi de YTL üzerinden düşünen alıcı ve satıcı da bahşedilme etkisi sergilememiştir. Öte yandan, YTL-TL çaprazında bakıldığında, önemli bir bulgu ortaya çıkmaktadır: YTL üzerinden düşünen satıcı ile TL üzerinden düşünen alıcı arasında bahşedilme etkisi ortaya çıkmıştır. YTL üzerinde düşünen satıcı, TL üzerinden düşünen alıcıyla karşılaştırıldığında, daha yüksek bir değer biçmektedir. Bu bulgu, benzer alanlarda yapılan çalışmaların önerisini doğrulamaktadır: satıcı, bahşedilme bakışımsızlığı nedeniyle, 1-2 YTL’yi az bulmakta, üstüne eklmektedir. Satıcıya göre, 1,000,000 Lira ve 2,000,000 Lira arasındaki fark, 1 YTL ve 2 YTL arasındaki farkla aynı değildir. 1 YTL ile 2 YTL arasındaki fark, yansıbilimsel (psikolojik) açıdan daha az gelmektedir. Alıcı ise, yine bahşedilme etkisi nedeniyle, 1 YTL ve 2 YTL arasındaki farkı az bulmamaktadır, çünkü TL üzerinden düşünmektedir: 1 YTL ile 2 YTL arasında, alıcıya göre, 1 milyon birim vardır.

Çıpa Etkisi: Yüksek değerlerle başlamanın, düşük değerlerle ya da bir başlangıç değeri vermeden değer biçmeyle karşılaştırıldığında, daha yüksek değerler vermeye yol açtığı ortaya çıkmıştır. Bu, beklenen bir bulgudur. Çıpa etkisinin varlığı, daha önceki birçok çalışmada zaten gösterilmişti.

Öte yandan, hiçbir başlangıç değeri verilmeden yapılan değerlendirmelerde, YTL ile istenen değerlemelerin TL ile istenen değerlenmelerden daha yüksek miktarlara vardığı ortaya çıkmıştır ve bu bulgu, bir insanın, satıcı ya da alıcı olmasından bağımsızdır. Diğer bir deyişle, YTL, satıcıların da alıcıların da gözünde, yansıbilimsel olarak daha düşük bir değere sahiptir. Bunun yanında, düşük ve yüksek başlangıç değerleri verildiğinde, bu bulgunun yinelenmediği görülmüştür. Kısaca belirtmek gerekirse, insanlar, YTL’yi daha az değerli görmektedirler. 1 YTL ile 1 milyon TL, onlar için, eşit değildir. Ederlerin YTL ve TL algısında, yüksek ve düşük çıpa durumlarında fark çıkmaması da dikkate değer bir olgudur. Bu, şöyle yorumlanabilir: ederler üzerinde, devlet, kısa ya da uzun süremli olarak denetim sağlarsa, YTL’nin TL karşısındaki değersizliği ortadan kalkabilir.

Para Etkisi: Bu çalışmada para etkisine rastlanmamıştır. Amerika’da yapılan bir çalışmada, yukarıda belirtildiği gibi, insanların, tutumbilimsel iyi olmada, gerçel değerlere; mutlulukta, sözde değerlere ve iş değiştirmede bu ikisinin bir karmasına dayandığı bulunmuştu. Oysa, Türkiye’de yapılan çalışmamızda, insanlar, tutumbilimsel iyi olma için de, mutluluk için de, gerçel değerleri kullanmışlardır. Bu bulgu, Türkiye’deki yapının son yüzyıldaki istikrarsızlığından kaynaklanabilir. Bu istikrarsızlık, Türkiye insanını gerçel değerlere odaklanmaya itmiş olabilir. İş değiştirmede ise, beklendiği gibi, gerçel ve sözde değerlerin bir karmasından yararlanıldığı gözlemlenmektedir.

Öte yandan, iş değiştirmede, TL ve YTL için ayrı ayrı değerlendirme yapıldığında, katılımcıların, TL’de, daha çok, gerçel değere ağırlık verdiği; YTL’de ise, daha çok, sözde değere ağırlık verdiği anlaşılmaktadır. Bir kez daha görülmektedir ki 1 milyon TL, 1 YTL’ye eşit değildir. Aynı sorunun, TL’yle ya da YTL’yle sorulması, yanıtları tersine çevirmektedir. YTL, insanlar için bir belirsizlik kaynağıdır. YTL’nin yarattığı belirsizlik, onların gerçel değerlerle düşünmelerine engel olabilmektedir.

Son değerlendirmemizi yapıp sözümüzü bitirmeden önce, 3 tür makineden söz etmek, bundan sonra yapılacak toplumsal deneylerde daha dikkatli olmayı umarız sağlayabilir. Bilişsel bilimci Johnson-Laird’e göre, üç tür makine vardır:

1) Kartezyen (Dekart’çı) makineler: Bu makinelerde temsil yoktur. Gelen girdilere çıktı verirler.

2) Craik’gil (Kreykgil) makineler: Bu makineler, dış dünyayı temsil ederler. Girdileri yorumlama yetisine sahiptirler. Çıktıları, bu yetinin ürünüdür.

3) Kendine gönderme yapan makineler: Bu makineler, adından da anlaşılacağı gibi, temsil etmenin ötesinde, temsillerin üstüne çıkabilmektedirler. Yaşanan gelişmelerin kendilerine olan etkilerini anlayabilmekte, buna göre hareket edebilmekte, diğer bir deyişle, kendi kendilerine geri bildirim verebilmektedirler.

İnsanların yaşamlarıyla oynamak bir yana, YTL’yi önerenler ve bunu uygulamaya sokanlar, yeterince araştırma yapmadan ve yaptıklarının sonuçlarını gerçekte kendileri de bilmeden büyük bir deney yapmaktadırlar. Bilinmesi gereken bir şey var: İnsan, ne Kartezyen bir makinedir ne de Craik’gil bir makine. İnsan, kendine gönderme yapan bir makinedir ve küçücük tepkiler birikip, altı sıfırın atılmasından beklenen etkiyi tersine çevirebilir.

YTL aralıklarının daha küçük olarak görüldüğü ortaya çıkmaktadır. Az önce belirtildiği gibi, yetkililer, bu konuda yeterince çalışma yapmamışlardır. Çalışma yapsalar bile, insanı, Kartezyen ya da çok çok Craik’gil bir makine olarak görmüşlerdir. “Alt tarafı altı sıfır atıyoruz” diyebilmektedirler. Sonuçlarının geçici mi kalıcı mı olduğunu bilemediğimiz YTL uygulaması, ülkemizde görmeye alıştığımız, hazırlıksızlık ve ihmalkarlıktan kaynaklanan felaketlere bir yenisini eklemez umarız.


Ulaş Başar Gezgin/ 26.12.2004
ulas at teori nokta org
Uzman yansıbilimci (psikolog)
Yeni Zelanda, University of Canterbury, insanbilim (antropoloji) doktora adayı
ODTÜ, Enformatik Enstitüsü, bilişsel bilimler doktora adayı

Görüşler

0
skoylu
Merak etmeyelim. Türk milleti bunu kolayca aşar. Elbet numunelik vakalar yaşanacaktır. Ama bizim milletimiz bunu kolaylıkla aşacaktır.

Zaten, bilimsel olarak düşündüğümüz zaman, bu milletin yaşıyor olması ihtimali bile çok düşük. Ayda 200 Milyon TL maaş ile ev geçindirmeyi beceren insanın (ki matematik eğitimi de almamıştır, doğaçlama yapar hesap kitap işlerini) böyle ehven durumları aşamayacağını düşünmek zor.

Kısaca, T.C. Sınırları içinde yaşamak gibi muazzam bir sorunu çözmeyi başarmış bu millet, bu sorun için leblebi yemek kadar bile cefa çekmez..
0
malkocoglu_2
||Türk Lirası’ndan 6 sıfır atılıyor ve inanılmaz bir
||sessizlik var.

Belki de bunun sebebi, YTL'ye gecisin "paniklenmeye sebebiyet verecek bir sey olMAmasidir'. :)

Dunyadaki en fazla sifiri olan para bizimdi. Daha az sifirin getirecegi ruhbilimsel (yansibilim de ne?) iyilikler, bence kotu taraflarindan daha iyi olacaktir. Ortaya cikabilecek yanlisliklar/hatalar da, piyasanin karar veremeyecegi/duzeltemeyecegi kadar kotu degil gibi geliyor bana.


0
yk
" ||Türk Lirası’ndan 6 sıfır atılıyor ve inanılmaz bir
||sessizlik var.

Belki de bunun sebebi, YTL'ye gecisin "paniklenmeye sebebiyet verecek bir sey olMAmasidir'. :) "
+1 :}
0
acemi_
Az önce belirtildiği gibi, yetkililer, bu konuda yeterince çalışma yapmamışlardır. Çalışma yapsalar bile, insanı, Kartezyen ya da çok çok Craik’gil bir makine olarak görmüşlerdir.

Anladigim kadariyla makalenin yazari, bu konuda calisma yapilip yapilmadigi konusunda saglikli bilgiye sahip degil; sadece yapilmadigini farzetmis.

Bir de yazilanlardan, yazarin (belki uzun sure yurtdisinda kalmaktan) Turkiye gerceklerine/toplumuna biraz uzak kalmis oldugu izlenimi edindim.
0
malkocoglu_2
Benim de merak ettigim, hem ODTU'de hem Yeni Zellanda'da ayni anda doktora adayi olabilmesi..Iki doktorayi ayni anda mi goturuyor, yoksa iki degisik yerden doktorayia kabul edilmeyi mi bekliyor? Herhalde birincisi, ama bu durumda karisik olur (ikincisi zaten imzana koymaya degecek birsey degil). Uzaktan egitimle doktora filan da olmaz (bugunku teknolojiyle).

Neyse!

YTL En Buyuk! (YTL Rules!)

Izamorifasyokolojikolog bilimci malkocoglu

0
feran
http://www.geocities.com/birdemet2003/gozde.htm

Bu Ulaş'la, bu Ulaş aynı kişi mi yoksa isim benzerliği mi merak ettim sadece?
0
aragorntheelessar
sesimizi çıkaramayız çünkü:
zaten yeni bir krizin etkileri anca giderildi şmdi kalkıp millet itiraz etse belki yine bir kriz patlak verebilir yoksa ben bile paradan 6 sıfır atılınca dolar karşısında TL'nin değer kazanamayacağını biliyorum,düşünün bir kere ülkenin parasında çok sıfır olması neyi ifade eder kötü gidişatı mı eğer öyle olsaydı İtalya da atarsı sıfırları değil mi??
0
feran
Valla benim bildiğim yıllar önce İtalya sıfıları bir defa atmıştı da son yıllarda yine çoğaldılar, hem artık İtalya'da Euro geçiyor!
Biz de AB'nin kapı aralığına ayağımızı uzattık ya ne gam nasılsa yakında (!)"ÖYRO" kullanacaz o nedenle ha varmış ha yokmuş sağda sıfırları da dert etmeyelim...

0
yk
Biz AB'nin kapı aralığına ayağımızı uzattıkta ev sahibi "mızmız"lanıyor. Daha çok bir bahane bulsam da şunları başımdan savsamın planlarını yapıyor gibi. Sağdaki sıfırları dert etmiş olmasınlar :}
0
feran
Maksat sağda sıfır muhabbeti olsun! İtalyan liretindekileri dert etmediler ya;)
0
mos
Toplumun mürekkep yalamış kesiminin, tebrik edilesi doğru duruşu ne olmalıydı peki?

dolaşımda şahsiyetini yitirmiş, yüzüne bakılmayan, muhteviyati temsil ettiği para miktarından daha pahalı olan bir para vardı ve bu paraya bir şekilde onurunu geri kazandırılması gerekiyordu.

Elbette toplumun her kesimi için sancının şiddeti aynı olAmayacak, ama bu sancının her bireyde ayni miktarda olmasını sağlamak ne kadar mümkün? Eski para da dolaşımda olacak, keskin bir geçiş söz konusu değil. Bu olması gerektiği kadar yumuşatacak geçiş sürecini.Bunun yanında Merkez Bankası'nın ciddi araştırmalar yaptığını sağda solda okudum çokca.
Bu yazıda

"gördüğünüz gibi yetkililer yeterince araştırma yapmamışlar"

cümlesi de bana son derece bilimsellikten uzak bir yaklaşım gibi geldi malesef. Neydi acaba değerli akademisyenimizin "yapılması gerekenler" listesi?

Bu tür değişimler kökten yapılmalıdır. Atatürk'ün inkılaplarını düşünün..

0
ahmetaa
YTL'ye gecisin beklenenden cok daha kolay olacagini umuyorum. Eminim hesap hatalari ya da kucuk psikolojik etkiler baslangicta yasanacaktir ama bu yaziyi yazan kisinin konuyu abarttigi ve darilmasin ama politik gorusunu bilimsel sonuca hafiften yansittigini dusunuyorum.. Sifir atma islemi dunyada defalarca yapildi ve hic birinde goze gorunur "kalici" bir sosyolojik problem yasanmadi. Insan tabiati geregince hayatta kalma ile ilgili konularda degisime cok hizli adapte olur.
Almanyada 1920-1923 yillari arasinda %3 milyon enflasyon yasandiginda milayrlik banknotlar geziyordu orada 9 sifir atilmasindan kimsenin rahatsiz oldugu ya da ciddi bir sIkinti yasadigi iddia edilemez. Netice itibari ile ilginc bir okuma olsa da ciddiye alinacak bir sonucu olduguna katilmiyorum.

http://en.wikipedia.org/wiki/Hyperinflation
0
T-u-N-i-X
Merhaba,

Bana göre TL, itibarını yitirmiş bir parayken bunu artık dünya paralarıyla denk düşerek geri kazanabilecek gibi gözüküyor. Ancak 6 sıfırın atılmasıyla beraber paranın küçültülmesini de beklerdim. Bu şekilde hem kağıttan tasarruf edilirdi hem de ekonomiye büyük katkısı olurdu bence... Ne bileyim örnek olarak özellikle doları verebilirim... Euro'yu da verebilirim.. Mark da öyle.. (eski olsa bile..) Neden illa büyük ve uzun para ??

Bunların dışında çok büyük bir sıkıntı yaşanacağına ben de inanmıyorum ve gereğinden fazla abartıldığını düşünüyorum bu konunun... Ilk yorum yapan arkadaşın söylediği gibi... Herşeyin yaşandığı, her türlü sıkıntıya artık "abone" olmuş bu millet, her türlü sıkıntının da bir şekilde altından kalkar.. Bu düşünce, milliyetçilikten değil, Türk halkının alternatif zekasına olan inancımdan kaynaklanıyor.. Sevgiler..
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Dolar gene aldı yürüdü

kuzen

Piyasalardaki çalkantı nedeniyle dövizdeki yükseliş devam ederken, doların satış fiyatı bankalararası piyasada 1 milyon 640 bin liraya kadar yükseldi. Son gerçekleşen işlem 1 milyon 500 civarında gerçekleşti. Kotasyonlar azaldı. Marjlar açıldı. Saat 14:15 itibariyle alış kotasyonu 1 milyon 490 bin, satış kotasyonu 1 milyon 640 bin lira seviyesinde.

(Editörün notu: Şimdi gel de upgrade hayalleri kur! Bu işin de suyu çıktı valla!)

2008 Krizi ve İşten Çıkarmalar

auselen

İçinde bulunduğumuz dönemde yaşadığımız krizin uluslararası bilişim şirketlerinde çalışanları nasıl etkilediğini takip ediyor musunuz? Krizin iyice rahatsız edici olmaya başladığı bugünlerde bazı büyük firmaların bu duruma nasıl tepki verdiğini araştırmaya çalıştım. Ortaya çıkan tabloyu buradan inceleyebilirsiniz.

Tanrı ile Larry Ellison Arasındaki Fark Nedir?

FZ

ABD’deki Pennsylvania Devlet Üniversitesi’nden iki araştırmacı, 105 teknoloji ve yazılım şirketinin patronunu "narsist" olup olmadıklarını anlamak için inceledi. Sonuçta ortaya bir liste çıktı. Liste gizli tutuluyor. Herkesin aklına Oracle’ın patronu Larry Ellison geliyor. Ancak "Economist"e göre, listenin birinci sırasında o değil başka bir CEO var. Şimdi herkes bu listeyi merak ediyor.

Dilbert´in maaş teoremi

omniheurist

Dilbert'in maaş teoremi hiçbir zaman mühendislerin ve bilim adamlarının yöneticiler ve satış elemanları kadar kazanamayacağını ifade eder.
Bu teorem artık şu iki postulata dayanan ispatla desteklenebilir:

Postulat 1: Bilgi güçtür.
Postulat 2: Zaman paradır. Diğer bir deyişle vakit nakittir.

Bir Veri Madenciliği Çalışması: Türkiye Ekonomik Stabilite Endeksi

FZ

Türkiye Ekonomik Stabilite Endeksi (TESE) Türkiye'de çıkabilecek bir ekonomik krizi 6-7 ay önceden tahmin edebilen bileşik öncü göstergenin adıdır. TESE, yapay zeka ve veri madenciliği yöntemleri kullanılarak tarafımızdan geliştirilmiştir. TESE'nin en önemli özelliği Türkiye'nin öndegelen makroekonomik değerlerine bakıp ekonomik stabiliteyi tek bir rakamla göstermesidir. Bu rakamın sıfırın altına düşmesi, eğer ekonomimizde ciddi yapısal değişiklikler yapılmazsa, Türkiye'de 6-7 ay içinde bir kriz meydana gelebilecegi anlamına gelir.