Bad Boys; What You Gonna Do When They Come For You ?

0
sundance
Yaklaşık 12 saat kadar sonra insan kaynaklarından bir arkadaş gelip, benle çalıştıkları 21 aylık süre içinde ne kadar memnun olduklarını fakat ekonomik zorluklar nedeniyle bulunduğum departmanın kapatılacağını söyleyecek...

Sanırım IT sektöründeki birçok insanın korkulu rüyası benim de başıma geliyor. Ama ben diyorum ki, boşverin hepsini, gelin hep beraber istifa edelim. Korkumuz onlarınki kadar büyük olamaz belki ama coşkumuz eminim daha büyük olacaktır. Ve eğer GNU`nun babası Richard Stallman hala hayattaysa, biz neden aç kalalım ki :))
Bakın, öncelikle bu yazıyı yüzünüzde bir küçük tebessümle ve biraz gevşekçe okumanızı rica edeceğim sizden. Çünkü, heran tamamen dışınızda bazı etkenlerden dolayı mutsuz, keyifsiz, güvenliksiz hissedebileceğiniz bir ortamda yaşamaktayız. Hal böyleyken "Sen nerede yaşadığının farkında değil misin ?" demek çok kolay. Asıl zor olan, "Ben BÖYLE bir yerde yaşamak istiyorum" diyip o resmi çizmekte.

Evet, yazımın başında da dediğim gibi ben, Sundance, tahminen 12 saat kadar sonra bir "klavye kullanabilen bir takım elbise askısı" olmaktan çıkıyorum. Beklediğim bir şey miydi, hem evet hem hayır, üzgün müyüm, kesinlikle hayır...

Peki bu kadar krizin yaşandığı, insanların geleceğinden endişe ettiği bir şekilde kapağı yabancı ülkelere atmaya çalıştığı bir ülkede böyle bir durumda olmaktan dolayı neden üzgün değilim ? Dünyalığı doğrulttum da maddi hiç bir kaygım yok mu ? Kesinlikle hayır, belli bir birikimim var ama maddi kaygı sahibi olmamı engelleyecek kadar değil, peki ne ?

Açıkcası bende bu düşünce gayri resmi devalüasyon gerçekleştiği sırada oluştu. Bir arkadaşımın şirketi çalışanlarını rotasyonla, haftada sadece 4 gün iş yapacakları bir sisteme geçirmişti. Doğal olarak da %20 daha az maaş alacaklardı. "Evet" dedim, işte an o an :) Kriz vesilesiyle yaptıkları bu düzenleme ile görecekler ki haftada dört gün çalışan insanlardan hem daha çok verim çıkacak, hem de insanlar daha azimle çalışacaklar. Öte yandan çalışanlar da haftada dört gün çalıştıklarından dolayı kendilerini ilk başta biraz rahatsız hissedecekler. Düşünsenize, on yıldır haftada 5,5 gün çalışan bir adamı haftada 4 gün çalıştırmaya başladınız mı bu adam her hafta 1,5 gün oturur düşünür. Hayatında bir çeşit vakum, bir çeşit boşluk oluşur. Hem de daha önce doldurmaya alışkın olmadığı bir boşluk. Çünkü insanoğlunun verimli çalışabileceği ve dahası emeğinin kabul edilebilir olduğu dönem sınırlıdır ne de olsa. Hal böyleyken 40'ına gelmeden dünyalığı doğrultmakta fayda vardır ve o zamana kadar biraz diş sıkmaktan kimsenin dişlerini de kaybettiği vaki değildir :))

Bu durumda kalan adam ise (4 gün çalışmak) bütün bu içine girdiği ve kafasında bir şekilde haklı çıkarttığı sistemi bir kez daha gayri ihtiyari sorgulayacak, "yahu ben ne yapıyorum" diyebilecektir.

İşte ben BU YÜZDEN mutsuz değilim. Hayata dair heyecanlarım, meraklarım ve denemek istediğim şeyler var. Ve 40 yaşından sonra (ki herkes 40 yaşına ulaşmıyor :(( yapılacak şeyler değil bunlar.

Bütün meramım buydu :) Buraya kadar okuduysanız, siz sevgili arkadaşlarımın "Biraz aç kalırsan fikrin değişir" tarzındaki tezlerini de yanıtlamak isterim :))

Aç kalırsam fikrim değişir mi ? Sanmıyorum, önceliklerim biraz değişebilir ama yukarda bahsettiğim fikirler miğdemden çok ruhuma yönelik olduğundan olsa olsa ruhumun biraz karanlıklaşmasına yol açar böyle bir fikir değişikliği... Kendi istediği gibi bir hayata ulaşmak için istemediği bir yolda yürümek zorunda kalan, sonunda da nasıl bir hayat istediğini unutan insanlardan biri olmama...

Peki siz düşündünüz mü ?

Bob Marley`in dediği gibi

"Bad Boys, Bad Boys
What you gonna do
When they come for you ?..."

Görüşler

0
karaadam
iki gun once ay sonu cumasiydi ya, bi gittim ise, networkten userim disable edilmis...
hata olmus, duzelttiler ama ben atildim sandim bi saat kadar.
0
anonim
Bunu ne zamandır istediğini biliyorum. O yüzden gerçekten kendini mutlu ve hafiflemiş hissettiğini de biliyorum. Diyecek başka birşey zaten yok, senin adına çok sevindim den başka...

-ravel.
0
anonim
Bazı adamlar var böyle, bir kaç yıl yüzünü görmesen, arada sırada beş on dakka konuşman dışında biraraya gelemesen de de yanında olduğunu bilirsin.

Sağolasın Ravel'im
0
Max
Aman takma :) ayni sey benimde basimda var biliyorsun :) tek merak ettigim seni beni onu oburunu herkesi cikardi bu adamlar koydular paralari bankaya faiz yiyorlar. Yesinler babam, sunu unutmayalim su an Turkiye de IT sektorundeki issizler ordusundan kurulacak gercekten know-how i muthis sirketler var. Bu sirketler o bizleri atan sirketlerden daha iyi neden olamasin. tecrube okuldan cikarken diploma ile bizimle gelmiyor yillarca edinilen bir basari sonucu elimizi o tecrube geciyor. Bende diyorum ki sIkIn disinizi arkadaslar kurun sirketlerinizi birlessin tum IT sektorunun issizleri evet keske birlesebilsek bir yerde toplanip da kendi olusumumuzu yapabilsek, bakalim ozaman o buyuk sirketler bizleri isten atan sirketler ne yapacak hadi birleselim.....
0
anonim
Ben yeni bir sirket kurma fikrine tamamen katiliyorum. Hicbir sey hayatta tamamen karsiliksiz kalmaz. Yeni bir sirket olusturun. Bakalim comezler sizin deneyiminiz karsisinda ne halt yiyecekler.
Benim ikinci bir fikrim daha var; ben olsam onlarin sistemlerini gocertirdim. Belki benim yaptigim ile onlarin bana yaptigi arasinda bir fark kalmayip ayni seyleri yapmis olurduk ama ic huzurumu yeniden saglardim...
0
anonim
Yeni bir şirket kurun ki bir zaman sonra sizde
adam atabilesiniz. Tüm bu başınıza gelenler gelen
gidenin şirket kurmasından kaynaklanmıyor mu birazcıkta...

0
sundance
Bence mesele Internet, Network vs. gibi bu teknolojilerin bu konuların emekçisi olan, sabah akşam Internet`le yatıp kalkan, tamamen Net`i koklayan insanlar dışında, klasik iş yöntemlerinde başarılı olmuş Ulan Internet`neden başarılı olmayayım mantığında yaklaşan şirket yöneticilerinin payı var.

Ha, biz şirket kurarız da çok mu iyi olur ? Olmayabilir, ama en azından .com`ların .bomblara dönüştüğü bu zamanda inanılmaz fiyatlara rezil rüsva yabancı şirketlerin kakalaması programlar satmaya çalışmayız :)
0
FZ
Sundance arkada$ima bu konuda katiliyorum. Hicbirimiz tabii ki sütten cikmi$ ak ka$ik degiliz ve elbette ki hepimizin bize kar$i yapilan hatalari ba$kalarina kar$i yapma potansiyelimiz vardir (bilincli olmasa bile).

Gel gelelim ba$imiza gelenlerden ötürü epey deneyim sahibi olmu$ durumdayiz ve ben sanmam ki bu deneyim sadece teknik olsun.

Acik konu$mak gerekirse son 3 senemi tam zamanli bir bilgi i$lem emekcisi olarak gecirdim ve bu sürec icinde teknik bilgiden, deneyimden daha cok psikolojik, organizasyonel, yönetimsel deneyim edindim. Neden? Cünkü insanlari gözlemledim, kendimi, arkada$larimi ama daha da önemlisi koca koca adamlarin birbirlerine nasil davrandigini. Insanlarin yeteneklerini, ileti$im kurma $ekillerini, korkularini, hirslarini, kiskancliklarini, onurlu davrani$larini, yav$akca davrani$larini.

Ve gördüm ki aslinda ne yaptigimdan cok kiminle yaptigim önemli.

Iyi bir yönetici nasil olur bilemem ama kötü
bir yöneticinin nasil olacagina dair sürü sepet
örnekle muhatap oldum (hala da olmaktayim :-).

Inancim odur ki, büyük dü$ünebilen ama tedbiri
de elden birakmayan, vizyon sahibi bir ekiple
dürüst, cali$kan bir teknik ekip bir araya
gelirse ve bu ekipler birbirlerine kar$i
dürüst davranirlarsa aradaki ileti$im net,
düzgün olursa ve gerektiginde birbirlerine
kar$i kavga etmeyi göze aldiklari kadar birbirlerini motive etmeyi de becerirlerse
ve bu ekipteki herkes yaptigi i$ten elde
edilen kazancin hakkaniyetle dagitildigina
inanirsa o zaman ortaya bir teknoloji firmasi
degil gelmi$ gecmi$ en vurucu teknoloji firmasi! cikar.

Tabii her zaman oldugu gibi söylemesi kolay
gercekle$tirmesi zor bir olu$um.

Ama uzun zaman önce ETA Yazilim Firmasinda gördügüm komik bir pano yazisindan bir alinti: Kolay olsaydi babam da yapardi!

Görelim bakalim babalardan farkimiz ne kadarmi$!
0
anonim
EGS modelini duydunuzmu ? 500 e yakin kisi ve firmalarca kurulmus bir olusum, Bankalari, IT Firmalari ....vs var. Bizde EGS olusumumunu yaparsak, herkes bu olusumun bir parcasi olursa kimse kimseyi atmaz, cunki atacak elemanimiz olmicak bu olusumda herkes patron-eleman olacak, bence vakit kaybetmeden bu olusum icin harekete gecelim, vakit azaliyor Eylul'de IT sektoru icin yeni isler cikacak.


Max

(Sayin Admin ben kullanici adimle login olmama ragmen sistem beni Anonim olarak taniyor ilgilenirsen sevinirim)
0
banderas
Bir de bu işin hala çalışmaya devam edenler için geçerli bir yönü var o da ilginç...Aylarca bir zam için bekliyorsun tam zamlar açıklanacak pat ''Kiz var erteledik. Ama diyeceksin ama desen ne yazar millet işten atılıyor bisim en azından bir işimiz var deyip kalçanın üstüne güzelce oturuyorsun... Ama tabi içinden de ''lan bu maaşla yaşanır mı ? Hem de böyle ağır işleri yaparak ? ' diyosun ama sadece içinden....
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Barack Obama, iPod ve Pazarlamada Yem Etkisi - Decoy Effect

FZ

Başkanlık seçimleri, iPod pazarlama, ekonomi, bilişsel bilimler ve NUMB3RS dizisi aynı yazıda yer alabilir mi? Basit ve eğlenceli bir senaryo ile bu soruya cevap verelim:

MP3 pazarlamaya çalışıyorsunuz, potansiyel müşterileriniz genellikle yüksek depolama kapasitesi ve düşük fiyat özelliklerini olumlu özellikler olarak algılıyorlar ancak bazı müşteriler daha çok şarkı depolamayı isterken bazı müşteriler az para harcamayı istiyor. Müşterilerinize A ve B gibi iki MP3 çalar seçeneği sunuyorsunuz:

Türkiye'de İş Kurmak Mı? Bir Kez Daha Düşünün!

FZ

Guy Kawasaki bildiriyor: Dünya Bankasının Doing Business in 2006: Creating Jobs raporunda birçok ülke "vatandaşın yeni bir iş başlatmasının kolaylığı zorluğu" bakımından sayısal olarak derecelendirilmiş durumda. En kolay iş yapılandan en zor iş kurulanına dek 155 ülkenin bulunduğu bu listede ülkemiz 93. sırada yerini almış durumda. Dünya Bankasının bu raporuna göre mesela Polonya, Bulgaristan, Romanya, Makedonya, Sırbistan gibi ülkelerde iş kurup geliştirmek daha kolay.

2008 Krizi ve İşten Çıkarmalar

auselen

İçinde bulunduğumuz dönemde yaşadığımız krizin uluslararası bilişim şirketlerinde çalışanları nasıl etkilediğini takip ediyor musunuz? Krizin iyice rahatsız edici olmaya başladığı bugünlerde bazı büyük firmaların bu duruma nasıl tepki verdiğini araştırmaya çalıştım. Ortaya çıkan tabloyu buradan inceleyebilirsiniz.

Sıkardı Zaten :)

sundance

Yahoo, geçen hafta düştüğü ekonomik krizden kurtulmak için, dünyanın en büyük portali diye geçen Yahoo.com`da pornografik materyalin satılmasına imkan tanıyacağını açıklamıştı.

Bu kadar cesur bir açıklama, Yahoo`nun geniş kullanıcı kitlesi üzerinde ne gibi bir etki yapar diye düşünürken, protestolar, rahatsızlıklar yavaş yavaş gelmeye başladı.

Internet`de hükümet gibi değil ki, protesto geldi mi gözardı edesiniz, Yahoo`da geçen Cuma bu kararını bir daha masaya getirmemek üzere geri çektiğini açıkladı.

1 YTL = 1.000.000 TL? Ne Yazık Ki Bu Kadar Basit Değil!

FZ

Abone olduğum bilişsel bilim (cognitive science) e-posta listelerinden birinde okuduğum enteresan bir e-postayı paylaşmak istiyorum. Gönderen kişi Ulaş Başar Gezgin, Canterbury University'de ve ODTÜ'de bilişsel bilim doktorası yapan bir araştırmacı. Söz konusu yazı yayınlanmak üzere olan bir makalenin ana temasını yansıtıyor ve özet niteliğinde.

YTL'ye geçişin psikolojik olarak basit bir matematiksel eşitlikten çok farklı olduğuna dair bazı deney verileri mevcut ve şaşırtıcı sonuçlar söz konusu...