Türkiye'de yaşamıyorsanız bu haberi geçiniz !

0
sundance
Sorgun Ormanı katlediliyor.
Antalya Side yakınında bulunan Sorgun Ormanı'nda bir golf sahası yapmak için 200.000 (yanlış okumadınız tam İKİYÜZ BİN) ağaç kesilecek.Bu ormanın katli ile birlikte pekçok hayvan ve bitki türü de bölgede yokolacak. Yapacaginiz sadece http://www.sorgun.org/ sitesine ulasip oradaki protesto bölümüne girmeniz.
İnsanlara bundan bahsetmeniz bile bir farklılık yaratabilir.

Görüşler

0
bahadirkandemir
Orman arazilerinin işgaline göz yuman, sonra da işgalcileri cezalandırmak yerine, “buralar orman arazisi değil, satılabilir” diyen bakanlığımızın, birinci görevini yine yerine getirmediği açıkça görülüyor.
0
ttk
Gittim protesto için imza bıraktım.
Bazen merak ediyorum, bu memleketin mahvedilmesine müsaade edenler ileride başka bir memlekette mi yaşamayı düşünüyorlar diye.
Kendisinden hiç bir şekilde ve hiç bir zaman hesap sorulmayacağından emin olanlar gibi hareket ederek nereye varmaya çalışıyorlar anlayamıyorum bir türlü.
0
simor
Ben hep derimki biz suçluyuz.
Hepimiz, kendimize göre hakkımızı aramak için gerekli yolları öğrenmemek, öğretmemek vedahi bunu denememekle suçluyuz. Kanunları yürütmek yargının ise bunu hatırlatmak ve kamuoyunun gözüne sokmak bizim işimiz. Şimdi diyeceksinizki protesto etmekten başka yapabileceğimiz varmı. Evet var...
40.000 kişi oraya gidip piknik yapmak. 40.000 kişi orda yapılacak otelle ilgili antipropaganda yapmak (otel yapıldıktan sonra bir çözüm). 40.000 kişi bana dokunmayan yılan bin yaşasın veya benim altım kuru keyfim yerinde banane dememek. Kendi çevremizdeki, apartmanımızdaki, mahallemizdeki belkide ailemizdeki yanlışlıkları düzeltmeye çalışarak bu bilinci kazanacağız... Yolun başıda budur doğru olanıda... Kaçakçıyı, uğursuzu, hırsızı sadece lanetleyerek, anlamsız beddualar ederek bir yere varamayız. Her birey mücadelesini tek başına kalsa bile sürdürmelidir. Ama biz mecidiyeköyde koskoca devlet arazisi peşkeş çekilirken bile seyirci kaldık. Mecidiyeköye akciğer olacak bir parkı bile çok gördük. Şİmdi estetik ve görsel görgüden yoksun, ne faydası olduğu belirsiz bir cam yığınına bakıyoruz. İmza toplamak veya protesto grupları oluşturmak gelişmiş ve halk olmayı başarabilniş toplumların çözümleridir . Bizde hiç bir faydası olmaz. Bizde, çoğunluğun zorlayıcı yaptırımları gereklidir. Suçluların gözünün korkması için değil kendi toplum bilncimizin oluşması için gereklidir. Aynı toplumda karşı komşumuz o otele musluk satan bir adamdır belki. Belkide o ağaçları kesecek olan makine opretörüdür. Kimse bana çoluğuna çucuğuna bakacak ekmek parası kazanacak diye saçmalıklardan bahsetmesin. Yeri geldiğinde çocuğumun boğazına haram lokma girmez diye bağım bağım bağırırız. O makine operatörü (örnek veriyorum kimse alınmasın) gelecekte çocuğu ağaç bulamadığında ne yapacak. Başkalarının kursağına haram tabir ettikleri lokma girince kendisi temizemi çıkacak. Yalan dolan ve çifte standart bu başka bişey değil.

saygılar sevgiler..
0
bm
Valla 40.000 kisiyi bulabiliyorsak, adam basi 250 milyona oranin bir parseli satin alinabiliyor (10 kusur trilyon bolu 40 bin). Gidis donus yeme icme parasi ona yaklasir herhalde, mesai kaybi da goz onune alininca asar bile. Boyle bir yol da var hayal kuruyorsak.
0
simor
İyi fikir ama ..
Ağaçların kesilmesine karar verildiyse arazi çoktan birinin bilançosuna girmiştir.
Hayal bile kuruyorsam mantıklı kurayım bari :)
0
FZ
Aklıma Beşiktaş'ta, hani şu Barbaros Bulvarına girerken gördüğüm koca ağaç geliyor. Ağaca dokunulmamış, etrafı çevrilmiş, yol ikiye bölünmüş, arabalar etrafından dolaşıyor. Tek bir ağaca bu kadar özen gösterebiliyoruz demek ki. Öte yanda 200.000 ağacın katledilmesi!

Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler mi?

Nihat Genç defalarca yazdı, yüreğim kan ağlıyor dedi, Karadeniz'in tüm güzelliğini iptal eden otoyol projesinden, kıyıların betona boğulmasından ve dünyanın en güzel yeşilinin yok olmasından bahsetti, başka da bahseden bir gazete görmedim. Adam yazdı, çizdi, bağırdı çağırdı, küfretti, insanlara çağrıda bulundu. Ben hayatımda hiç Karadeniz'i ziyaret etmedim, düşünüyorum acaba o güzellikleri görme şansımı hepten mi kaybettim? Bunu hak ettim belki de, bunları hak ediyoruz belki de.
0
T-u-N-i-X
Katılıyorum. Ve birşeylerin sadece lafta kaldığını ben de düşünüyordum. Bazen birileri yere birşey atarsa vicdanım el vermeyip de onu alıp çöpe attığım oluyordu.. Ama yine de birşey yapamamaktan falan yakınıyordum..

Geçenlerde Tophane'de otururken yanımıza Greenpeace'den 2 kız geldi. Üye olmamız halinde 3 ayda yayınlananan bültenlerinden yollayacaklarını, mailing listlere ücretsiz üye olabileceğimizi ve rozet vb şeyler vereceklerini söyledi. Üye olmam karşılığında vermem gereken ücret en az 3$ gibi birşeyle olmak birlikte ben hiç değilse bana da koymayacak bir bağışta bulunmaya karar vererek üye oldum. Ben birşey yapamıyorsam hiç değilse Greenpeace yapsın diye....
0
abakana
İyi hoşta 256 dönüm alanda nasıl 200000 ağaç yetişmiş biri bunu açıklayabilir mi?
0
Challenger
Bu denli aptalca ve mantıksızca olaylar sadece benim ülkemde mi oluyor? Üstüne üstlük protesto formunu bile küfür için kullanan insanlar da benim ülkemde yaşıyor. Allah' ım yoksa bu bir kabus mu?
0
aragorntheelessar
yaşım 20 şimdi bu ülkenin geleceği biz gençlere bırakıldı ama maalesef bazı gözünü para hırsı bürümüş insanlar yüzünden biz gençlerin de yapabileceği bişey kalmıyor hangi akla hizmet oksijen kaynağımız olan ormanları kesip golf sahası yaparkı.yazıklar olsun...
0
SHiBuMi
Bu konuya yalnızca gözünü para bürümüş insanların kötülük eylemi olarak bakmak yanlış aslında. Bu taa Türk halkının kültürünün derinliklerine inen bir konu. Bu ülkede insanların harekete geçirilebilmesi için mutlaka bir şov yapılmalı ve insanlar da bu şova dahil edilmeli. İşin özü, insanların Gelin Kaynana'ya SMS gönderirken gösterdikleri hassasiyeti Side'nin ormanlarına göstermemelerinin sebebi bu. Side ormanının onların hayatında bir şov değeri yok. Zaten gelen önerilerden biri de 40bin kişi toplanalım piknik-şov karışımı bir iş yapalım idi bu kültürel geçmişin sonucu olarak :) Sonra gelen cevap daha da zekice, diyor ki 40bin kişinin piknik parasıyla o arsayı alırız :)

Geçmişte lambalar açıldı kapandı, tencere tava çalındı, ne değişti dönüp bir bakın. Sonuç odaklı olmayan bir sürü eylem, öldürmeyen zehir güçlendirir hesabı, karşı koymak istediğiniz odağı daha da güçlendirdi, çünkü siz duyarsızlaştınız.

Bir eylem olacaksa, gerçekten bir şey yapmak istiyorsanız, yapın kampanyayı, toplayın parayı, alın arsayı ve sonsuza kadar kimsenin dokunmasına izin vermeyin. Karşı koymak isteniliyorsa, yeni stratejiler üretmeli. Tencere tava çalmaktan iyidir.

Sevgiler
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

MEB’den şaşırtan cevap: Açık kaynak kodlu program kullanamazsınız!

Sabutay

Pek alışık olduğumuz bir olay daha gerçkleşti. Aynen şu şekilde:

Güzel ülkemizin güzide şehirlerinden birindeki, düşünceli bir formatör (diğer öğretmenlere bilgisayar eğitimi veren) öğretmenlerimizden biri boş boş durmak yerine, eğitime katkım olsun diyerekten PHP kullanarak bir ‘quiz’ programı hazırlamış. Kendince güzel olduğunu düşündüğü bu programı kullanmak için de izin istemiş. Ancak Ankaradan gelen cevap aynen başlıkta aktardığımız gibi olmuş: “PHP ile hazırlanan programları kabul etmiyoruz, illa ki ASP olacak, açık kaynak kodlu program kullanamazsınız!”


Yazının tamamını okumak için Mürekkep.org'daki yazıya buyrun

TDK Türkçe Sözlük olayında son perde

sefalet

Önemli bulduğum için yeni başlık açma gereği gördüm. Kapsamlı bir sayısal Türkçe Sözlük var mıdır diye araştırırken bana ilginç gelen bir şeye rastladım.TDK'nın çevrimiçi sözlüğünün CDsinin olduğunu öğrendim. İndirdim bir güzel kurdum. (CD istiyor o yüzden sanal sürücü ile kuruyorsunuz)

Yazılım, Halıcı yazılım tarafından TDK için üretilmiş.Çevrimiçi sözlüğü yapanlar da onlar. Kurduğum sözlük çevrimiçi sözlük ile aynı içeriğe sahip. Halıcı yazılımın sitesinde biraz gezinince pek çok devlet işi aldığını gördüm. Milletvekili olan bir insanın devlet ile bu kadar maddi ilişkisinin olması beni açıkçası rahatsız etti. Şirket hakkı ile almış olsa bile.

Dersaadet: nüfus gani miktar meçhul

FZ

Soru: 27 harften ibaret bilgi yığınını 156 KB büyüklüğüne çıkarmak için kaç müsteşar gerekir?

Cevap: Bir müdürlük dünyaya bedeldir.

Kıssadan hisse: Nüfus gani miktar meçhul. Karşınızda bir memleket manzarası.

Enigma´dan sanal klavyeye(!)

bmg

Bu sabah ATV haber programında hacker'lara karşı geliştirilen yeni bir güvenlik önlemi duyuruldu. İlk önce 2. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştiren, ünlü Enigma şifreleme tekniği ve etkileri bir kaç dakika boyunca anlatıldı. Sonra teknolojinin gelişmesine paralel olarak özellikle bankacılıkta ortaya çıkan risklerden ve key-logger programlarının tehlikesinden bahsedildi. Key-logger'lara önlem olarak da bankalar Enigma sisteminden esinlenerek- yanlış hatırlamıyorsam- sanal klavye diye birşey bir şey geliştirmişler. HTML butonlarına tıklayarak, javascript yardımıyla, form alanlarını doldurabiliyorsunuz. Böylece klavyeye dokunmadığınız için key-logger'lardan korunmuş oluyorsunuz. Konu bunun ne kadar güvenli olduğu değil. Ne Enigma'sı ya?!?!

Ortaokul Mezunu “Genetikçi”

anonim

internethaber.com: Mustafa Bilgiç, ortaokul mezunu olmasına rağmen, adeta bir genetikçi gibi uğraşarak beyaz tavuskuşu üretti.

Ulubat Gölü kıyısındaki 20 dönümlük araziyi cennete çeviren ve ömrünü doğa korumacılığına adayan Mustafa Bilgiç, “uzun yıllardır bütün enerjisi ve birikimini, kuş ve ağaçların bakımına harcadığını” söyledi.

Oluşturduğu “cennet”te 50’yi aşkın kuş türü bulunduğunu, ancak “bunların arasında kendisi için ayrı bir yeri olan tavus kuşlarını çok sevdiğini ifade eden Bilgiç, şu anda da ‘gelin gibi’ beyaz tavus kuşu üretmenin mutluluğunu yaşadığını” kaydetti.