MEB İhbar Hattı Kurdu

0
nehuse
Meb bir ihbar hattı kurarak "İnternette; özellikle cinsellik, şiddet, kumar, ideolojik propaganda, bomba yapımı vb. konularda sizinle sohbet etmek isteyen yetişkin olduğunu anladığınız kişileri" bize ihbar edin diyor. İnternetin bilinçli kullanımı ve İnternet Güvenliği Projesi kapsamında yapılan bu hattın sizce faydası olur mu?

Görüşler

0
anonim
Bi yandan "Acaba bu ihbarları toplayıp ne yapacaklar?" diye düşünürken bi yandan da ister istemez "İnternette o kadar kötü içerik var ki, ufak bi aramayla yüzlercesine 2-3 saniyede erişebilirsiniz." diye de düşünüyorum. Her şey ortada zaten.
0
koraypeksayar
Kolleksiyon yaparlar :)

İçişleri Bakanlığı'nın görevi olması lazım bu tür şeylerin.

Gerçi her türlü bilgi ve içeriği doğru ya da yanlış "net"te bulmak mümkün. Dolayısıyla içeriği sağlayanın da sağladığı içeriği üstlenmeme olasılığı da yüksek... Yani abesle iştigal.

Aynı bilgilerin doğrusu kitaplarda da var. Özellikle b*mb* hammaddesi yapımı (sansürledim ki filtrelere takılmayalım ;) )

O zaman ben ihbar ediyorum: Benim bir akrabamda 4 cilt kimya reçeteleri kitabı var, orada TNT, napalm ve nitro-gliserin yapımı anlatılıyor...

Ben yak, interneti yak, kitapları yak, kendini yak... Nereye kadar ?
0
ysa
Kimi kime şikayet edeceğiz garip bir durum, belki cinsel sapkınlılıkları engellemeye yarayabilir ancak propaganda ve diğer hususlar konusunda şüpheliyim. Lisedeki Ermenileri sallandırıp derilerini yüzmeliyiz diyen (bize aynısını yaptıklarını iddia ediyordu) muhterem tarih hocasını (mız değil ondan ne köy olur ne kasaba) Milli Eğitime şikayet etmek aklımın ucundan geçmemişti. Herhalde Türk milletine hakaretten beni suçlu bulurlardı.. Okula geldikten bir yıl sanra da müdür yardımcısı oldu.

Herkese iyi çalışmalar..
0
robertosmix
Hak veriyorum. Öğretmenlik onayı verdiği insanları doğru düzgün kontrol edemeyen bir kurumun böyle bir işe soyunması çok ilginç. Bizde de şeriat isteyen bir din hocası vardı. Gerçi şimdi allah bilir kendisine çok daha iyi bir zemin bulmuştur ama. Öte yandan öğrencilerini döven-söven sürüyle öğretmen halen görev yapmakta. Artık nerde işsiz-güçsüz kalacak birini görsem, ya polis olmak istiyor ya da öğretmen. (Samimi arkadaşlarımız istisna) Öğretmenlik mesleğini bu kadar ayağa düşürmüş bir kurumda hakkaten bu ihbar hattı vs. saçma durmuş.
0
Tarık
Öğretmenlik mesleği için önceden özel devlet kurumları vardı. Bu kurumlar öğretmen olabilecek kimseleri, öğretmenlik vasıflarını vererek yetiştiriyorlardı. Zaten Türkiye' de eğitim sisteminin çöküşü efsanesi teeee o kurumların kapatılmasına kadar dayanır. Gerçi Türkiye' de göçertilmiş ya da göçmesi için zemininden sarsılmış pekçok kurum mevcuttur. Ama eğitim işin can damarıdır vesselam...
0
nehuse
Öğretmen olmak eskisi gibi kolay değil .Artık 1-2 aylık kursla yada mektupla eğitim dönemi geçti. Şu işsiz güçsüz olupta öğretmen yada polis olma işi mantıklı değil .Eğitim fakültelerinin puanları bir çok bilgisayar ve elektronik mühendisliğinden yüksek, okulu bitirincede kpss derdi var.Türkiyede bir çok fen edebiyat fakültesi bir sürü mezun veriyor.Ülkemizde temel bilimleri alanında eğitim görenlerin yapabileceği tek iş öğretmenlik o yüzden asıl işi öğretmenlik olmadığı halde zorunluluktan dolayı bu yönde gayret içinde olan bir çok kişi var.
0
dilencikahin
İlk olarak MEB'in bu konuyu ele alabilecek digital bilgiye sahip oldugunu sanmıyorum.İkinci olarak bu uygulama sonuçta sansürün değişik bir boyutu.Ayrıca web bir nevi gerçek hayat gibi içinde iyiyi ve kötüyü bulunduruyor.Burada devreye irade giriyor.Önce kötülük timsali şeklinde sundukları bu konuları gerçek hayattan temizlesinler.Ki bence bilgi kötü,zararlı yada yalnış olsa bile bilgidir.Ve engellenmesi sansürdür.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türk bilim insanı Japonlar'ı dolandırdı

anonim

Geçtiğimiz yıllarda 4 üniversitede yaşanan intihal olayını yeni unutmuşken bu kez de Tokyo Üniversitesi bir Türk bilim insanının doktora derecesini iptal etti. Karar 130 yılını devirmiş üniversitenin tarihinde bir ilk.

E-devlet hayal mi?

nehuse

Bu sene öğretmenlerin yer değiştirme atamalarının tamamen Internet üzerinden yapılacağını duyduğumda ne güzel bu sene kırtasiye derdi kalmayacak kolaylıkla işlemleri halledeceğiz diye düşündüm .

İkinci bir TTNET Proxy vakası mı ?

sundance

Bugün eve geldiğimde, her zaman yaptığım gibi ne var ne yok diye bir fazlamesai'ye gireyim bakayım dedim. Fakat Firefox bana "The document contains no data" dedi. Belki dnsde bir problem vardır diyip, www.fazlamesai.net ismini çözümleyip çözümlemediğine baktım çözümlüyordu, ama browser ile sayfayı görmek mümkün olmuyordu.

O an aklıma "TTNet şimdi yine proxyi aktif hale getirmiştir, hatta SAKINCALI sitelere erişime bile engel olmuştur" diye bir düşünce geldi. Google'ı açtım, sex yazdım, gelen ilk yirmi linke tıkladım ve "The document contains no data". Sonra bir proxy bulayım diye stayinvisible.com'a gireyim dedim bilin bakalım ne dedi ? "The document conta..."

İstanbul'da UltraTV'den kablonet ile bağlanıyorum. Acaba paranoyada mıyım, yoksa bu tür bir acaiplik yaşayan başka FM üyeleri de var mı ?

(Şimdi diyeceksiniz, madem FM'e giremiyorsun bu haberi nerden yazdın, veya biz nasıl okuyalım eğer giremiyorsak ? Herhangi bir site okurları için haklısınız, ama FM okurları olarak SSH tunneling dersem sanırım anlaşırız ;)

CD-Rom 48x Media Yalanı

sundance

Uzun süredir merak ediyordum, bu CD-Writerların yazma hızı nereye gidecek diye. En son 40x çıkınca, fiyatı da makul olunca hemen aldım. Tabi ki ilk iş son hızla cd yazmak. Fakat hayretle gördüm ki 40x cdwriter, 24x cdwriterdan pek de hızlı yazmıyordu. Windows altında Nero ile denedim, Linux altında Xcdroast ile sonuç aynı.

Ne demiş atalarımız, en doğrusu her zaman komut satırıdır bu yüzden en son Linux altında Cd-record ile cd yazmaya kalktım ve hayretle gördüm ki, üstünde 48x yazan cd max 24 hızlı, genelde de 16 hızlı yazıyor. Sanırım yeni nesil CDR mediasının özelliği, siz 40 hızlı yaz deseniz de, media buna izin vermezse, cd yanmıyor, sadece yazma hızını düşürüyor. Ve anladığım kadarıyla piyasada 40`ı boşverin 24 üstü yazılabilen CDR yok.

Gerçekten de yok mu Türk geliştirici?

FZ

Google'ın Summer of Code sonuçlarını açıklamasından sonra enteresan bir tartışma başladı.

En son Bahadır Kandemir'in blog ortamında gördüğüm Çok güldüm çok ve Neden enderunix'e ait seyler hep negatif bir psikoloji ile degerlendiriliyor? girdileri beni Barış Şimşek'in Neden Türk Geliştirici Yok? yazısına yönlendirdi.

Şimşek'in yazısı dikkat çekici, iddialı ve karamsar genellemeler ile dolu. Yazıdan birkaç örnek veriyor ve soruyoruz, Türkiye'deki durum gerçekten böyle mi?