Emniyet Müdürlüğü E-Postalarımızı Gizlice İzliyor!

0
FZ
ANKA AJANSININ HABERİ: İzleme olayı şöyle ortaya çıktı: Emniyet'in mail kutusu dolunca, izlenen e-posta adreslerine yanlışlıkla, İstanbul Emniyet Müdürlüğü- Bilgi İşlem Müdürlüğü imzalı "mail kutunuz dolmuştur, boşaltınız" uyarı yazısı geldi. Sanat ve Hayat Dergisi'ne mail gönderen okurlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün bu uyarı mailiyle karşılaştı. Bu mail nedeniyle e-posta'ların da adrese ulaştırılması da engellendi. Emniyet'in kişisel e-posta adreslerini izlediği yine Emniyet'in yanlışlığıyla ortaya çıktı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün, bir dergiye kişisel bilgisayarlar üzerinden gönderilen maillere karşılık kendi e-posta servisi üzerinden uyarı mailleri göndermesi üzerine polisin kişisel mailleri de izlediği öne sürüldü. ANKA'nın edindiği bilgiye göre, Sanat ve Hayat Dergisi'ne yazılarını ve görüşlerini mail yoluyla aktarmak isteyen okuyucular ilginç bir uygulamayla karşılaştı. Okuyucuların e-posta'ları derginin adresine ulaştırılamazken, bu kişilerin adreslerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden uyarı mailleri gönderildi.

Türkiye'nin en büyük bilgi işlem ağına sahip olan Emniyet Genel Müdürlüğü, bazı e-posta adreslerini kendisine yönlendirerek, izlemeye aldığı böylece, bu adreslerden yapılan yazışmaların bir kopyasının, Bilgi İşlem Merkezi'nin sistemine kaydedildiği belirtildi. Bilgi İşlem Merkezinin sistemi dolunca, sistemin otomatik olarak, kullanıcılara bu uyarı maillerini gönderdiği kaydedildi.

Haberin tam metnini burada okuyabilirsiniz.

Editörün Yorumu: YORUM YOK!

Görüşler

0
T-u-N-i-X
Böyle şeylere inanmamalı diyorum ben.... Kişisel e-posta'ları takip etmeleri zaten mümkün değil çünkü Türkiye'de büyük bir kullanıcı kitlesi var. Emniyet Müdürlüğü'nde bu kadar büyük bir bilgi işlem ağı olduğundan tam manasıyla emin değilim ama olmasından memnunluk duyarım.

Son olarak haberin çok kötü yazıldığını, 3 paragraf boyunca asparagaz Kanal D veya Show TV haberleri gibi tekrar edildiğini görüyorum. Bu tür bir haberin FM'de yayınlanmasına şaşırdım..
0
cayfer
Hangi e-posta sunum programı "posta kutunuz doldu, boşaltın" diye uyarı gönderir merak ettim doğrusu. Sözü edilmek istenen mesaj "posta kutusu dolu olduğu için mesajınız alınamadı" olsa gerek. Nitekim, haberin tam metni adı verilen zırvanın ilerleyen satırlarında bu ifade de doğru olarak yer alıyor.

Bu anlatılanın doğru olması için dergiye gönderilen mesajların Emniyetteki bir hesaba yönlendirilmesi (ama SMTP yönlendirmesi, TCP/IP yönlendirmesi değil) gerekir. Oradan da kopyası alındıktan sonra gerçek adrese yönlendirilmesi. Bu elbette teknik olarak mümkün ama gizli olarak dinleme yapmak için daha akıllıca yöntemler kullanılması gerekir, değil mi? Elalemin DNS'deki MX kayıtlarını değştirmeyi başaran birisinin de bu yöntemleri kullanması beklenir.

Hergün yüzlerce bu tip e-posta almıyor muyuz? Yok gönderdiğim mesajda virüs varmış, yok EXE uzantılı dosya eki kabul edilmiyormuş, zart zurt.

Hergün bir sürü telefon alıyoruz: "Benim makineme girmişler... eyvah... benim göndermediğim e-postalar atıyorlarmış" muhabbeti her gün defalarca tekrarlanıyor.

Gerçekten bu saçma sapan metnin bir habermiş gibi FM'de yayınlanması yakışık almadı. Olsa olsa " mizah" başlığı altında yayınlanmalıydı.


0
murat09
Asparagaslarıyla meşhur NetHaber, ANKA kuşuyla birlikte Nirvana eteklerinde uçuşa geçmiş derim ben. Bu kadar epostayı denetleyecek, MX leri, CNAME leri hack edecek uzman ve sistem varsa da herhalde Mars'a da adamı ABD den önce göndeririz. Breh breh..Başkaca da bir şey söylemeye lüzum var mı bilmiyorum. Saygılar, sevgiler, asparagassız günler...
0
bm
Bu kadar da zor degil bu bence. Yazayim:

  • sanatvehayat.org'un DNS sunucularina erisim varsa, sadece MX'i yahut daha iyisi mail.sanatvehayat.org'u kendi sunucularina yollamak. Kalani en azindan sendmail'de iki uc satir ayara bakiyor (virtualusertable, mailertable, sendmail.mc).
  • DNS sunucularina ulasilamiyorsa, okuyucularin kullandigi DNS uzerinden bu isi yapmak. Turkiye'de o kadar da fazla ISP yok, ustelik com.tr'sini alip com'unu almayi unutan bazi bankalar zamaninda rica minnet bir suru ISS'e buna benzer isler yaptirmislardi.
  • Maillerin son geldigi yerde isi bitirmek, yani foo@sanatvehayat.org -> foo@turkiss.net.tr oluyorsa, polisler turkiss.net.tr'den bu isi bitirebilirler.
  • En yuksek teknolojili cozum: carnivore cinsi trafigi koklayan pasif bir kutu. Bu da cok zor bir is degil, hazirini bulamazlarsa yazdirabilirler. Delillere uymasi icin sonra mail haline gelip ojinal gonericiyi sakli tutmasi lazim soylenen sekilde acik vermesi icin ama. Bun metod icin de ISP'nin destegi lazim.

Kafadan aklima gelen kolay metodlar bunlar, biraz dusunulse daha fazla yol bulunabilir. Dedigim gibi, cok zor degil bu isler, biraz dil bilen bir teknik adam yerinden kalkmadan butun bu dediklerimi yapmayi oldukca kisa bir zamanda ogrenebilir. Bir de polis bunu yaptiysa mahmeke marari yahut savcilik yazisi olmadan yaptigini bilmiyoruz. Tamamen kanuni de olabilir.
0
murat09
Polis isterse ISS lerden bunu yapamaz mı? Doğru yapar. Hatta şu andaki mevzuata göre hiç bir yere itiraz dahi edemez kimse, zira bunu engelleyen bir şey yok, hatta kanunen bu fiilin tanımı bile yok. Hukuken sadece itiraz ettiğinizle kalırsınız. Ama, polisin kalkıp ISSlerin aracılığıyla da olsa bütün herkesin e-postalarını okuma ihtimali -kusura bakmayın ama- bana o kadar komik ve imkansız görünüyor ki... Türkiye de günde 100-200 tane e posta mesajı atılmıyor ki. Belki 'sniffer' tarzı şeyler kullanılıyordur ama bu da komik ve alakasız sonuçlar verebilir. Hiç sanmıyorum ki, kötü niyetli bir kişi -eğer aptalsa o ayrı mesele- alenen yapacağı fiili tuşlara döküp anlatsın, ne bileyim bomba vs nerelere sakladığını anlatsın. Herhalde çok daha 'özgün' metodlar kullanıyorlardır bu mesajların 'geniş delikli bir ağa takıldıklarını düşünerek'.. O yüzden komplo teorilerinden çok, kriptoloji gibi konuların tartışılmasını daha yararlı bulduğumu belirtirim. Bu da naçiz fikrimdir :-)

Tekrar saygılar ve selamlar.

'No One Wants Spys'
0
bm
Ben yanlis anlamisim galiba ozur dilerim. Herkesin mesajlarinin kastedildigini anlamadim. Cok dogru, bu tamamen farkli bir problem. O hacimlerde ancak arsivlemek makul olur ve gayet ciddi bir calisma ister diye dusunuyorum.

Sniffer isi FBI'in yaptigi is (carnivore diye arama yapabilirsiniz). Turkiye'de de bunun benzerini yapmak bilinen teknolojiyle mumkun. Ben bizim emniyet mensuplarinin boyle isler yapacaklarsa en azindan duzgun yapmalarini ve dinlenilene dinlenildigini belli edecek falsolara mani olacak sekilde tasarlanmis metodlar kullanmalarini arzu ederdim. Makul kanunlarla ve ciddi yargi kontrolu altinda yapildiktan sonra ben bu dinleme islerinde bir fenalik gormuyorum. Dinleme isinin makul insanlar tarafindan kabul gormesinde bir fenalik goruyorum ama o yasadigimiz dunyanin fenaligi malesef! Herneyse, belki de bu haber tamamen yalandir.

Acik e-mail mesajlarinda bombalardan bahsedilip bahsedilmeyecegi gayet tabi bombacilarin teknolojiyi ne derece anladiklarina bagli. Kendi baslarina manasiz gorulebilen bilgileri bir araya getirip en azindan tehlike isaretleri cikartabilen sistemlerin gelistirilmesi, uzerinde gayet aktif calisilan bir konu. ABD'de bununla ilgili ana fikirler gizli de degil, NIMD diye arama yaparsaniz ulasabilirsiniz.

0
murat09
Polis isterse ISS lerden bunu yapamaz mı? Doğru yapar. Hatta şu andaki mevzuata göre hiç bir yere itiraz dahi edemez kimse, zira bunu engelleyen bir şey yok, hatta kanunen bu fiilin tanımı bile yok. Hukuken sadece itiraz ettiğinizle kalırsınız. Ama, polisin kalkıp ISSlerin aracılığıyla da olsa bütün herkesin e-postalarını okuma ihtimali -kusura bakmayın ama- bana o kadar komik ve imkansız görünüyor ki... Türkiye de günde 100-200 tane e posta mesajı atılmıyor ki. Belki 'sniffer' tarzı şeyler kullanılıyordur ama bu da komik ve alakasız sonuçlar verebilir. Hiç sanmıyorum ki, kötü niyetli bir kişi -eğer aptalsa o ayrı mesele- alenen yapacağı fiili tuşlara döküp anlatsın, ne bileyim bomba vs nerelere sakladığını anlatsın. Herhalde çok daha 'özgün' metodlar kullanıyorlardır bu mesajların 'geniş delikli bir ağa takıldıklarını düşünerek'.. O yüzden komplo teorilerinden çok, kriptoloji gibi konuların tartışılmasını daha yararlı bulduğumu belirtirim. Bu da naçiz fikrimdir :-)
Tekrar saygılar ve selamlar.
'No One Wants Spys'
0
malkocoglu
Olması muhtemel bir olay bence; Ve korkunç tabii. Gerçi ne kadar başarılı olabilirler bu izleme ile o bilinmez, takip edilmek istemeyen adam @yahoo.com ve ya @hotmail.com'dan mesajını sallayabilir. Ama bunları düşünemeyen fişlenecektir. Brrrr. Polis devleti.
0
bm
Yahoo veya hotmail'de baska devletlerin fisleme calismasi yapmadigini nereden biliyoruz?
0
e2e
Haberden birkaç gün önce aynı mesajdan haberdar olmuştum. Bu mesajların döndüğü diğer adresler de "muhalif" dergi veya kurumlar. Yani anlaşıldığı üzere "herkesin" izlenmesi değil sözkonusu olan, belirlenmiş maillerin izlenmesi...

Şaşırmadım(!) Daha birkaç hafta öncesine kadar ardarda fişlenme haberleriyle doluydu tv ve gazeteler. Efendim ordunun içinden "bir kesim" kendi başına birilerini fişlemeye başlamış. Yok bu resmi miymiş değil miymiş... Ordu Valiliklere genelge göndermiş, şunları şunları izleyin diye... falan. Yani bu ülkede "birileri" kendi başlarına (bu da nasıl oluyorsa) seçtiklerini izleyebiliyor!

"Kanuni olarak izlenme!" Hangi kanunlardan bahsediyoruz anlamadım. Bu ülkede IMF istedi diye 15 günde 15 yasa çıkarılabiliyor, yıllardır çektiğimiz 12 Eylül Anayasası biz istiyoruz diye değil, AB istiyor diye değiştiriliyor. Şimdi hangi kanunlara, kimin istediği (ve tabii kimin çıkardığı) kanunlara güveneceğiz?

İşin teknik boyutuna gelince. Genel kuraldır; Oyunun önce hileleri öğrenilir. Enmiyet'in gelişkin bir izleme için altyapısı olmayabilir, ama bunun bahsi geçen izleme olayını yapmasına engel olabileceğini sanmıyorum. Zaten oldukça amatörlük kokmuyor mu?

Sizi bilmem ama ben ister kanuni isterse değil hiçbir şekilde izlenmek istemem. Zaten ortalık fişlenmedir, kameradır dolup taştı. "Biri bizi gözetliyor"! Alıştırılıyoruz birçok şeye, ALIŞMAMALIYIZ.
0
bm
Dediğinize muhalif değilim, ama yaklaşıma katılmıyorum. Devletin haberleşmeyi dinlemesine engel olmak hem pratik açıdan mümkün değil hem gerekli olduğu durumlar olabilir (politik düşünmeyelim herşeyi, ne bileyim çocuk kaçırıp fidye isteyenin telefonunu dinlemek filan gibi şeyleri de düşünün). Devletin gücünü elbette kanunla sınırlayacağız, ben başka bir yol bilmiyorum.

Sizin asıl şikayetiniz kanun koyucunun davranışı ve yürütmenin kanun uygulamasındaki eksikleri merkezinde benim anladığım kadarıyla. Doğru anladıysam katılıyorum, ve bir ek yapmak istiyorum. Milletçe ne kanun düzeniyle ilgileniyoruz ne de sahip çıkıyoruz. Hal böyle olunca zaten kurumlardan şikayetimiz aslı vazifelerini düzgün yapmamalarından ziyade vazifelerini yaparmış gibi yaparken isimize gelmeyen yahut canımızı yakan şeyler yapmalarına dayanıyor. Yine politik olmayan, üstelik alanımızdan bir örnek vereyim. 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanuna bakarsanız, göreceksiniz ki birçok kurs reklamlarında devamlı suç işliyor. Sertifika alıp kartvizitine mühendis yazanlar da (üstelik hapis cezası olan) suç işliyorlar. Bir de gidip Mühendis ve Mimar Odaları'nin web sitesine bakın neyle uğraşıyorlar. İşte kanun, iste fiiliyat, iste sivil toplum örgütü!

Burada gördüğümüz zaaf eğer tipik bir örnek ise belki seçilenlerin bağenmediğimiz davranışlarının aslında seçenlerin bir yansıması olduğunu göstermeli? Gayet tabi bu gözlem geçerli ve tutarlı bile olsa bir çözüm getirmiyor ama hareket noktamız mevcut durumumuzu sağlıklı tartmak olmalı bence.

linkler:

http://www.hukuki.net/kanun/3458.13.text.asp
http://www.tmmob.org.tr


0
e2e
Bu konudaki samimiyetize gerçekten inanıyor ve katılıyorum. Aslında özellikle bu tarz ciddi sorunları içinde bulunulan dönemden bakarak değerlendirmek bu tür içinden çıkılmaz durumlar yaratıyor. Yani ortada ne düzgün işleyen bir kanun koyucu mekanizma, ne de yargı mekanizması var. Çıkarılan kanunlar neye, kime hizmet edeceği benim için önemli. "Ama bu kanun çıkmış, yani uymak lazım" tarzı bir yaklaşımı hiç kimse benimseyemez diye düşünüyorum. Sizin eleştirilerinizde de bu var.

Örneklediğiniz nedenler oldukça masum, ama benim yazdığım ve daha yazamadığım niceleri gözönüne alındığında bu "izleme özgürlüğünün" nasıl kullanıldığı anlaşılıyor. Demokrasi ve kanunlar arasındaki bağı elbette biliyorum. Fakat bugün bu iki kavram gittikçe birbirini boğmaya başladı diye düşünüyorum. Linkini şimdi bulamadığım bir haberde Başkan Bush, Senatoya verdiği önergede teknoloji konusunda (adını hatırlayamadım) yapılan bir anlaşmaya, imza atan ülkelerin uymakta gevşek davrandığını belirten bir şikayet mektubu göndermiş. En çok üzerinde durulan konu ise ISP'lerin data ve loglarını, anlaşmaya imza atan diğer ülkelerin gizli servisleri ya da polisine açma hakkı tanınması var. Yeni hazırlanan Anayasa taslağında uluslararası anlaşmaların ülke kanunlarından üstün olduğu belirtiliyor! Eh ne denebilir ki!?

"Bir de gidip Mühendis ve Mimar Odaları'nin web sitesine bakın neyle uğraşıyorlar."

"ALIŞMAMALIYIZ!" Bahsettiğim biraz da buydu. "Nasıl olsa bir şey değişmez!", "Burası Türkiye!"
0
bm
Anlastik, biraz daha konusursak FZ'nin kapisina adam gelebilecegi konusunda da anlastik galiba! Tam "ama bu kanun cikmis, uymak lazim" demiyorum, ama demedigimi belli edecek birsey yazmadim, haklisiniz. Kanundan baska devlet gucunu sinirlayacak bir aracimiz yok diyorum. Yani devlet kanuna uysun dedigim kesin.

Kanun nizaminin kendisinin uygulanmasina sahip cikmazsak o zaman bol ve muglak kanun, keyfi uygulama sonucunda basimiza daha fena haller geliyor. Burada etliye sutluye dokunmayan ornek pek bulamadim, en zararsizini soyleyeyim. Dil kursunda kapi enini kanunlari kullanarak problem yapan devlet her depremde coken yapilara dosya dosya kirtasiye ve imza toplamaktan baska birsey yapmiyor.

Boyle buyuk guc odaklarinin basini bos birakmak her zaman cok tehlikeli bence, bu tehlikeler sadece hirsizlik/hortum yahut iskence/fisleme seklinde ortaya cikmiyor, sistematik kaynak aktarimiyla kitleleri zaman icinde belirli bir yone cekmek bile denenebiliyor. Burada sahislar yonler onemli degil, duzenin buna cok musait olmasi tehlikenin esas kaynagi. Yukarida isaret ettigim kaynak aktariminin da TC'deki guncel konuyla alakasi olmasi veya isteyerek yapilmasi da sart degil (iflas etmesi cok uzun suren ama bu arada halkin aliskanliklarini degistiren sosyal programlari dusunebiliriz mesela).

Sozun sahibi buraya yazmiyor tabi, onun icin ben soyleyeyim bari: "enseyi karartmayin"! Eninde sonunda milyonlarca Turk genci netin uzerine cikacak ve webimsi yerlerde boyle konularda sizi bilmem ama bana 'ya amca sacmaliyorsun, iste tutarlisi budur, zaten devletin yaptigi da sudur, dun basbakanla mesajlastik hemen ozur diledi duzelttirdi' diyecekler ve hakli olacaklar. Ve biz bosuna uzulmusuz zamaninda, iki nesilde memleket degisti, cocuklar canavar gibi konulara ve toplumsal sorumluklarina hakim diyecegiz.
0
gumush
Teknik olarak farkli yontemler kullanilabilir ,
Ornegin ttnet serverlari uzerinden geciyor bu bilgilerin cogu o makineler uzerindeyken bu bilgiler dinlenebilir , ayni ISP icinde olmasi icin ISP 'nin haberi olmasi gerekir , cname , mx degisiklikleri yapildiginda anlasilacagindan sanirim yontem ilk bagsettigim gibi , port 110 ,ve port 25 Mail icin kullanilan portlardir. Bu portlardan yapilan iletisim clear text'dir. Yani sifrelenmeden gonderilen bu bilgiler dinlenebilir , oradan bu kayitlar bir veritabani sistemine eklenirse alin size bir veri ambari , sonra sec begen icinden .

Cozum , mail icin PGP benzeri bir Public Key Enc. Kullanmak + Mesajlari sifrelemek ,

Sunucu sistemlerde Sifreleme kullanilmasi ( bazi firmalar bu sekilde hizmet veriyor , ancak bu sekilde hizmet verildiginda ortaya veri sifreleme ve cozme islemlerinin getirdigi yuk sorunu ortaya cikiyor )

Iyi calismalar dilerim .
0
FZ
Şifreleme ile ilgili sorun bilgisayarlardan kaynaklanmıyor, onlar yeterince hızlı, hatta çok çok hızlı. Problem insanlarla ilgili daha doğrusu insanlara sunulan teknoloji ile ilgili. Çoğu kişi hala şifrelemenin farkında değil, farkında olanların bir kısmı uğraşmaya üşeniyor çünkü en kolay kullanıldığı söylenen sistem bile aslında o kadar kolay değil ve bunları da geçtim hadi diyelim siz kabul ettiniz, karşı tarafı da ikna etmeniz lazım o da PGP, GPG tarzı bir şeye geçsin diye, en azından sizden şifreli mesaj alıp çözmekle uğraşsın diye.

PKI konusunda tonlarca makale, şirket, ürün, vs. var ama bildiğim kadarı ile bu işin kolayca yönetilebilir, acayip pratik, vs. olduğunu iddia eden biri yok henüz, bu konunun uzmanları dahil. Şifreleme gerçekten de saydam (transparan) bir şekilde sunulmadığı sürece de çoğunluk tarafından yaygın olarak kullanılması zor gibi görünüyor bana şimdilik.

Bunun dışında şifreleme algoritmalarından ziyade bunların içlerine gömüldükleri protokollerdeki açıklar, vs. konusu var ki sanırım en ciddi problem ve en çok yakalanan açık da bu alanda. Kolay ve kestirme bir çözüm yok diye düşünüyorum.

Bir de tabii NSA hangi şifreyi kırdı, hangisini n´aptı, Men In Black modundaki amcalar hangi iş üzerinde onu da bilemiyoruz, bu konuda yorum yapacak kadar ``derin´´ bilgi sahibi değilim. NSA ile muhatap olmuş bazı FM üyelerinin bana aktardığı bazı şeyleri hatırladıkça susuyor ve derin bir tefekküre dalıyorum ;-)

Not: FM de sinsiden bir yerde arşivleniyor mudur, söz gelimi bu okuduğunuz mesajı silmek istesem yani Internet´ten asla erişilemeyecek şekilde yok etmek istesem edebilir miyim?
0
e2e
GNU/Linux bu süreci hızlandıracak ve kolaslaştıracak diye düşünüyorum. GNUPG [www.gnupg.org] için geliştirilen arayüzler [www.gnupg.org], uygulamaların kullanım konusunda sağladığı kolaylıklarla şimdilik "yeterince" kolay olmasa da hızla yaygınlaştırılabilir.

Bu konudaki döküman sayısı da artıyor. Benim en çok ilgimi çeken ve çevrilmesi gerektiğini düşündüğüm Hacking Linux Exposed [www.hackinglinuxexposed.com]'da yayınlanan 6 bölümlük (şimdilik) File and email encryption with GnuPG (PGP) serisi.

FM'in Çeviri bölümü ya da (gerçi bununla ilgili kaynak da var) www.ileriseviye.org [www.ileriseviye.org] için çevirisi yapılabilir, yardımcı olmak isterim :)
0
FZ
Problem tekil tekil uygulamalar değil. Anahtar yönetimi, Public Key Infrastructure (PKI) vs. Bilgisayarla belli bir seviyenin üzerinde ilgili olan ve hassas bilgilerin değiştokuşunda bulunan insanlar zaten kullanmaları gereken yazılımları kullanıyorlar. Bunun kitlelere nasıl yaygınlaştırılabileceği ise ayrı bir muamma.
0
Nightwalker
NSA ile muhattap olan FM üyeleri ? Ben burayı Derin bilişim sitesi sanıyordum. Ne zaman derin devlet sitesi olduk :) Bu üyelerin NSA ile ne işi olduğunu cidden merak ettim. bu arada :)
0
FZ
Aşağıdaki link sanırım NSA ve teknoloji, bilgisayarlar, vs. ne alakadır sorusuna cevap verir:

http://www.fazlamesai.net/modules.php?name=News&file=article&sid=2074

Üyelerimize gelince bu konuda eğer isterlerse kendileri bilgi verebilirler diye düşünüyorum ve onlar hakkında daha fazla detay vermemeyi tercih ediyorum ;-)
0
sametc
takip makip derken su aklıma geldi windows bizi izlemiyormu ??

windowsda bir dosya olusuyor ve bu dosyanın adı NSA ve bu dosya windows sunucularına gidiyor yanlış bilmiyorsam ve okumamışsam bunun farkına varan rusya ve fransa almanya savunma ve askeride windows kullanmayı yasakladılar ya bizimkiler bir dusunun nelerle uğraştığını ??
http://www.cnn.com/TECH/computing/9909/03/windows.nsa/

http://www.heise.de/tp/english/inhalt/te/5263/1.html

eveeeet yorum sizlerin.
bugunlerde vestel microsoft ile işbirliğine gidiyor.
acaba bu orneği zorluya gostersek ne cevap verir acaba ?
0
gabriel
Bu dogru olabilir
ama onlemek linuxda cok kolay GPA ile dosyalarinizi sifreleyin
ssh ile telnet yapin
emaillerinizide sifrelmeyi adet edinin herhalde hicbir kimse artik sizi dinleyemez
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Yaratıcı Şakalar

meddah

Paul Graham Hackers & Painter kitabında programcıların bir bayramı olsa bunun 1 Nisan tarihi olacağını söyler. Çünkü programcılar neşe dolu ve yer yer muzır davranışlar içinde olan insanlardır. Bu anlamlı günde kimler şakaladı kimler şakalandı....

Ünlü Hacker Yakalandı

parsifal

Antalya'dan Sharpen More bildiriyor...
İstanbul'un çeşitli semtleri ve Antalya'da yapılan eş zamanlı operasyonlarla 15 kişilik hacker grubu yakalandı. Kendini hackerlık işlerine kaptırdığı için klima alacak zamanı bile bulamayan ünlü hacker laptop bilgisayarının başından kalkamadan yakalandı.

Özgür yazılımı anlamaya daha çok yolumuz var!

fkoksal

Bugün gözüme bir blog girdisi takıldı. Blog sahibi "Açık kaynak" hakkında bilgi vermek istemiş. Yazının bir bölümünü paylaşmak istedim.

...Açık Kaynak yazılımların diğer bir ortak özelliği de ücretsiz dağıtılmasıdır. İlk açık kaynaklı yazılım 1998 yılında Netscape tarafından yayınlanan Navigator‘dür ve Mozilla adı altında lisanslanıp dağıtılmaya başlanmıştır...

Buradan buyrun

Açık+Net+Basit

anonim

'Bu da bir okurumuzdan durum degerlendirmesi' Aslında haber komik degil. Bana uygun bir başlık bulamadım inanmazsınız. Benim derdim bir site acmak , "işe gideyim ama bilgisayarla ugraşmayayım" diyenlerin sitesi olcak.

Yaşamın Kıyısından...

parsifal

Yatağıma yatarken dedim ki: "Hadi bir de şu TV'yi açayım, seyrede seyrede uyurum. Son 1 saattir yatakta kıvranıyorum.
En sonunda dayanadım. Buyrun...

ATV'de bir program, Yaşamın Kıyısından, anladığım kadarıyla Beyoğlu civarlarında gece turlarına çıkıp ilginç haber yakalamaya çalışıyorlar.
Kavga çıkaranlar, sarhoş olanlar, polis, hastane vs. Beyoğlu ve civarında yaşayanlar için günlük görüntüler(hele birde kuş bakışı ise)...
Neyse programın sonunda Internet bölümü var.
Bu bölümde bir çoklarımızın postalarına gelen ilginç, komik vb. mpeg'ler mevcut.
İşte sigorta bu noktada atıyor...