Hangi Balık Hangi Balığı Yer Sizce?

0
sundance
Hayat çok eğlenceli... Bir tarafta ticari kaygı ile artı değer oluşturmaya çalışan birileri, bir diğer tarafta ise keyif için, hobi olarak bildiğini okuyan deliler.

Klasik yazılım firmaları yavaş yavaş karakterlerini değiştirirken, açık kaynak kodlu yazılımlar geliştiren kişiler yavaş yavaş şirketleşmeye, belki yazılımları için değil, ama verdikleri destek hizmetleri için para almaya ve gün geçtikçe daha büyük projelere imza atmaya başladılar.
Peki nereye gidiyor bu ?

Sonuçta bir yerde dengeye ulaşıp, iki tür de ortadan kalkacak mı ? Yoksa çok daha ara türler ortaya çıkıp çok daha renkli bir yelpaze mi izleyeceğiz ? Yoksa en kötüsü olup büyük balık sonunda bütün küçük balıkları birer birer yutacak mı ?

Bu konuda ne kadar konuşsak sanırım Gary Larson`un şu karikatürü kadar iyi açıklayamayız konuyu :)

Bilin bakalım büyük balık kim, küçük balıklar kimler

Görüşler

0
elrond
Bence bu konudaki en önemeli nokta açık kaynak kodu tayfası olaya ticari boyutlar girince etiklerine eski kadar bağlı kalacak mı?. Bence olaylar nasıl gelişirse gelişsin durum şu ankinden farlı olmayacak. Başkaldıran (!) küçük balıklar hep olacak. Bence olaya ticari boyutlar gelmesinin önemli faydaları var. Bu sayede rekabet artacak ve daha kaliteli teknolijilerle daha hızlı tanışabileceğiz. Son dönemde Açık kaynak kodlu yazılımların marjinallikten uzaklaşıp halka inmesi (:-)) bence çok keyifli.
Bana göre her iki tarafta birbirini yutamayacak (Belki de böyle bir amaçlarıda yoktur)yutması da hoş olmaz ;-)
0
sleytr
biri bana uzunca bi şekilde açık kaynak kodunun felsefesini analatabilirmi? (eleştiri değil, gerçekten tam olarak bilmiyorum)

öğrenciyken tamam ama bir şirkete girip günde 8 saat bilgisayarla uğraşmaya başlayınca, birde evlilik, sosyal hayat falan derken insanlar ücretsiz projelere zaman ayıramamaya başlamaları normal bence. Başta M$ olmak üzere sırf tekellerle savaşmak bir amaç olabilir ama ya sonra? yani diyelimki ms bir şekilde tarih oldu yada os ve office pazarında üstünlüğünü yitirdi, sonra ne olacak?
yada şöyle düşünelim, aç insanların karnı doysun diye hayrına çalışmıyoruz ama ücretsiz yazılım geliştirmek için yanıp tutuşuyoruz! tamam saçma oldu ama her şey parayla, yazılım neden ücretsiz olsun ki? (olsun ama neden ve nasıl?)
0
sundance
Burada bu kadar Açık Kaynak Kodlu yazılım üreten insanlar varken bana düşer mi açıklamak bilmiyorum ama nöbetçi olarak ben varım :))

Açık Kaynak Kodu (bildiğim kadarıyla) hazırlanan bir yazılımın kodunun serbest olarak dağıtılmasını amaçlar. Üçüncü şahıslar bu kod üstünde istedikleri değişiklikleri yapıp yeni bir şeyler ortaya koyabilirler. Fakat kullanılan lisans modeline göre yeni ürünlerinin de (eğer satıyorlarsa) kaynağını açık olarak vermek zorundadırlar.

Temelde bilginin paylaşılmasını ve yayılmasını amaçlayan bu hareket beraberinde bazı pratik yararları da getirmekte
-herşeyden önce paylaşımın artması, bazı şeylerin parasız yapılsa da değerlerini kaybetmediklerini insanlara hatırlatmak

-yazılımların ne yaptığının, içinde herhangibir gizli kapı vs. bulunmadığının görülmesi,

-kod paylaşımı sayesinde yazılım sektörünün çok daha hızlı ilerlemesi

-güvenlikle ilgili açıkların ve çözümlerinin çok daha geniş bir kullanıcı/programcı tarafından herhangibir yazılım firmasının sağlayabileceğinden çok daha hızlı bir şekilde ortaya çıkartılması

-hiçbir yazılımın, bir rakip firma tarafından satın alınıp yutulamaması (zira kodu açık bir yazılımı kapatamazsınız, Linux kerneli ve haklarını satın alamazsınız mesela ;) bilin bakalım hangi SOFT firmamız buna üzülecek :)

Bu doğrultularda da GNU Public Licence, BSD Licence gibi çeşitli modeller sözkonusu ve pratik olarak kullanılmakta.

Gelelim diğer mevzuya; öğrenciyken tamam ama, diye başlayan kısmı direkt üstüme alıyorum. Hem de günde 9 saatlik mesaide bilgisayarla uğraşıp, mekana geldikten sonra gece 2`e kadar da fazlamesai ile uğraşan birisi olarak. Evlilik, sosyal hayat filan diye anlattığın kısım ise (samimiyetime güvenirsen) bence kendini kandırmak. Çünkü ücretli projeler, rasyonal yaklaşımlar vs. insanı mutlu eden şeyler değil. Ya da evlenmeden önce keyifle yaptığın bir şeyi evlendikten sonra yapmıyor olmak, direkt o şeyle ilgili bir şey değil, ya da (haddimi aştığımı düşünmezsin umarım) diğer evli çiftlerle zaman zaman biraraya gelip eskiye doğru bakmak da sosyal hayat değil :)) Bu bahsettiklerim kesinlikle sana karşı bir eleştiri değil (olamaz da çünkü seni tanımıyorum) sadece çevremde bu şekilde yaşayan çok değer verdiğim ve hayatlarını harcadığını düşündüğüm birsürü insan var. Ve hiçbiri de tamamen keyifleri için ve paylaşmak ve meraktan yola çıkarak yaptıkları projeler (bkz. Fazlamesai sayesinde aldıkları keyfi, ne kadar para kazanırlarsa kazansınlar, ne kadar rahat bir hayata erişirlerse erişsinler alamamaktan şikayetçiler...

Gün geçtikçe daha çok broker istifa edip çiftçilik yapmaya, daha çok bankacı bahçesiyle uğraşmaya, daha çok mühendis yazı yazmaya başlıyor. Hepimiz öğrendiğimiz şeyi değil de gerçekten keyif aldığımız, istediğimiz şeyleri yapmaya başladığımızda çok daha güzel bir dünya olacak bu...

Eğer hayatınız boyunca çalışmak istemiyorsanız, iş olarak sevdiğiniz bir hobinizi seçin - Mark Twain

0
sleytr
aslında açık kaynak kodu ile ilgili saydığın faydaların bende farkındayım. ama benim asıl merak ettiğim bu denli büyük bir heycanla sahiplendiğimiz bir oluşumun ekonomik olarakta elle tutulur bir temele -felsefeye- sahip olup olmadığıydı? yani arzu edilen bu sistem gerçek olsa, yazılım geliştiriciler nerden para kazancaklar. Birileri benim para ile yazdığım bir yazılımın yaptığı işi yapan başka bir ücretsiz ve açık kodlu bir program yazarken, bende başka bir konuda ücretsiz bir yazılım mı yazacağım, nasıl olacak?

Diğer mevzu içinse malesef durum en azından benim için seninle aynı değil. Ben bu yaz tüm gün (9-10saat) bilgisayar başında çalışınca, akşam eve gelince pek bilgisayar mıncıklayasım kalmadığını farkettim.
zaten bir eş olunca fazlamesai yapmak dahada zorlaşıyor. akşam gelince bir miktar birlikte vakit geçirmek gerek. (yemek yapmak, yemek, accık tv. v.b..) fazlamesaiye birtek gece zaman kalıyor. günde 3-4 saat uyku ile ne kadar gider peki?
tabi bu şekilde düşünmemin tek nedeni kendi halim değil. işe girdikleri ve yeterince vakit ayıramadıkları için projelerini geliştirmeyi durdurmuş yada devretmiş bir çok geliştirici gördüm nette. bence herşey bir yana kendini ticari piyasaya kanıtlama çabasıda önemli bir etken açık kaynak kodu fırtınasında...

(bu arada yanlış anlamayın, henüz evlenip, bir işe girmiş değilim. aslında evlenmeyi çok istediğimde söylenemez. ama şu anda beraber yaşadığmız kız arkadaşımla, ilgisiz bir bölümde son sınıf öğrencisi olarak 8-9 ay sonra bilg. sektöründe çalışmaya başlayınca hayatımın nasıl olacağını tahmin edebiliyorum.)

aslında bu ekonomik ve siyasi gidişat karşısında yukarda pekte beğenmediğim gelecek tahmininin, çok pembe bir hayal olduğununda fakındayım. ama ne yapalım ya oturup ilerde herşeyin daha güzel olacağını(!) umacağız yada TBMMye bi bomba falan atacağız. arası yok. arasını anlayan yok!
{iyice off-topic oldum yaw; haberleri seyredip, üstüne birde netteki protest yayınları okuyunca insan delleniyor, kusura bakmayın}

0
anonim
proprietary lisalar kullanıcının butun özğürlüğünu elinden alırken ,gpl lisansı ise programcının butun özğürlünü elinden alıyor.

yani programı yazıyorsun ve satarken sahip oldugun butun hakları devremiş oluyorsun.

yani programı alan aynen senin gibi onu satma veya
hiç karşılık almadan dağıtma hakkına sahiptir.

hal böyleyken gpl ile programcının para kazanamayacağı açıktır.

zaten eric raymond amca bu konuya eğilmiş ve disributor kavramının üzerinde duruyor.

yani programcı değil distributorler para kananır
demeye getiriyor.

bir an için şöyle düşünelim.allah bütün programcıları dünyadan cennete götürdü ve şöyle dedi.
siz bu dünyadakiler için program yazın ben size fazla fazla bakarım...??

şimdi bu örneği dünyaya indirirsek devletler ,şirketler vs.. programcılara maddi destek olacak ve ortaya çıkan programları distribütorler destek karşılığı satacak.

buğünkü durum bundan ibarettir.mesela gnome projesinde çalısan programcıların çogu maaşa baglanmış vaziyetteler.e zaten butun vakitlerini
gnome a ayırmaları için böyle olması gerekiyor.

hal böyleyken benzersiz fiyat rekabetiyle
gpl yazılımlarının önünde hiçbir yazılım şirketi ayakta kalamaz.

benim gpl yi tanımadan önce düşündüğüm birşey vardı.onu sizinle paylaşayım...

hepimizin malumu bilgisayar, üzerinde çalışan yazılımı olmadan hiçbir şey ifade etmez.
ve biliyoruzki bilgisayarın üzerinde çalışan butun uygulamalar işletim sistemine bağımlıdır.

taa o zamanlar ms nin diger yazılım şirketlerine yaptıklarını görüp üzülüyordum.

çünkü hep kendi evinde oynuyordu ve hiç deplasmana çıkmıyordu.

ve şöyle düşünmüştüm, bütüm yazılım şirketleri bir araya gelse ortak bir işletim sistemi geliştirseler ve ücretsiz dagıtsalar ve o işletim sistemi üzerinde rahat rahat programlarını yazıp paralarını kazansalar diyordum.

daha sonra gpl ile tanışınca bu iş için en uygun lisansın gpl olabilecegine kara verdim.
yani herkesin ortak geliştirecegi, karşılığında para talep edilmeyen bir OS.

amma ve lakin OS tan sonrarı için gpl şirketler için büyük bir tehdit oluşruruyor.
milyonlarca insanın ekmek yediği bir sektörün
yerlebir olması anlamına geliyor.

ben istiyorum ki butun şirketler GNU OS
üzerinde program gelistirsinler.biz tutupda aynı programların gpl koplayarını yazmayalım.
biz kernel i,shell i,X i,widget lib i,desktop ı
geliştirelim.yani bilgisayarın çalışabilmesi için gerekli olan minumum ve en önemli şeyleri.

ama malesef açık kod camiası gpl dışındaki lisanslara büyük tepki gösteriyor.
e haksız da sayılmaz çünkü programın kodunu görmek istiyor, lokantanın mutfagını görmek istemek gibi birşey bu.

hal böyleyken şirketleri GNU OS a davet etmek için
gpl sonrası bir lisans tasarlanması lazım.

kafamda iki tane var.
1. si program satılırken yanında kaynak koduda verilecek.programı alan yeniden dagıtamayacak.
programı isteyen sirketten satın alacak.
2. si ise 1.si ne ilaveten
programın kaynak kodunu taban alarak program geliştiren kişi programı satarken fiyatını,
taban kodu yazan şiktenten daha düşük bir fiyata
satamayacak.aynı olabilirir ama düşük olamaz.

2. garip lisan, yazılımın garip mahiyetinden kaynaklanıyor.şöyleki

mesela bir donanım tasarladınız ve satıyorsunuz
bunun tasarımın acsanız ve herkes aynısını üretebilese, bu donanımı üretebimek için para harcamak zorundadır ve bu ona belli bir maliyete patlar.

ama gönlü zengin bir yazılımcı taban aldıgı bir kodu geliştirir ve hiç ücret istemeksizin dağıtabilir.

2. sini tavsiye etmekle beraber hikmetini her yazılım şirketi anlamayabilir.

mesela 3d animator programlar.piyasada bir sürü var ve hepsi aşağı yukarı aynı işi yapıyor.
bunların yerine acık kodlu, sağlam, güvenilir ve kimsenin para kazanmasına engel olmayan bir tane program olsa daha iyi olmazmıydı.

2. lisans rekabeti körüklüyor.hiçbir yazılım firması evet en iyisini ben yazdım, hele diğerleri bana yetişsin son model özellikleri o zaman eklerim diyemiyor.

nihayetinde hem programcı hem kullanıcı mutlu oluyor:-)

K.Zorlu
0
SHiBuMi
Bence olaya fazla romantik bakmışsın :) Sleytrın dediği gibi, open-source güdüsünün altında gizli ya da açık bir ticari olarak kendini kanıtlama isteği vardır. Bunu hiçbir programcının kolay kolay inkar edebilecegini zannetmem. Ama kimse de direk olarak ben bu işi open-source yapayım şan şöhreti kapayım diye düşünmez. Arada birçok farklı faktör vardır.

Gerçek olan bir şey var, eğer gerçekten hırslıysanız ve hedefiniz yüksekse eninde sonunda open-source un karşısında bir yerde yer alırsınız. Open-source u kabullendiğinizdeyse mütevazi bir yaşamı seçmişsiniz demektir. Her ikisinin de kendisine göre artıları ve eksileri vardır, bunlar ne buralara sığar, ne de sonunda kesin bir çözüme ulaşabiliriz :)

Ben her ikisini bir arada götürmekten yana olanlardanım, aksi takdirde iki taraftan birini tutmak diğerine de karşı olmak durumundasınız. Aynı, sırf M$ yapmış diye kendisini muhalefet etmek zorunda hissedenler gibi...
0
anonim
egoların tatmini ayrı bir konudur.ben yazılım sektörunun geleceginden bahsetmeye çalıştım.

lokanta örnegi vermiştik.bunu biraz açalım.

lokantada yemek yiyen bir adamın mutfağı görmek istemesi onun en doğal hakkıysa,lokantacının da
yaptığı yemeği satıp para kazanmak istemesi onun en doğal hakkıdır.

açık kod camiasının çogunluğunda programın kodu açık ve beleş olması gerekir gibi bir anlayiş var.
hayır,gpl programlar satılabilir,beleş olmaları gerekmez.

e peki sorun ne.sorun programları satın alan kişinin satanla aynı haklara sahip olması ve onu istediği gibi yeniden dağıtabilmesi.
işte bu yüzden gpl lisansıyla programcı para kazanamaz diyorum.

emeğin bir kaşılığı olmalı.ben maragozumdur,sen terzisindir,öbürü fırıncıdır.nihayetinde herkesin bir sanatı vardır ve bu sanatıyla geçimini saglar
ve herkes çalıştığı için toplumun hayat seviyesi yükselir.dünyanın çarkı böyle döner.

yani olay şuna benziyor.en beter ağrı diş ağrısıdır ondada kimse ziyarete gelmez.
en zor işlerden bir tanesi programcılık,ondada para kazanamıyorsunuz.

gpl İşletim Sistemi gibi ortak geliştirilmesi gereken projeler için en uygun lisanstır.
çünkü programlar üzerinde çalıştıkları OS a bağımlıdırlar.ve böyle bir bileşen kimsenin tekelinde olmamalı, bunu herkes ortaklaşa geliştirmeli.ms nin OS un ayrıntılarını gizleyip öne çıkması onun için bir pazarlama taktiği olabilir ama benim için şerefsizlikten başka birşey değildir.

daha öncede dediğim gibi gpl nin sadece kullanıcıyı değil birazda programcıyı düşünen bir versiyonunun çıkartılması lazım.Ki şirketleri GNU OS üzerinde program yazmaya davet edebilelim.

kimse windows un kara kaşına kara gözüne hasta değil, üzerinde çalışan programlar windows u vazgeçilmez kılıyor.

K.Zorlu
0
sundance
Sanırım burada şöyle bir problem var, elimizdeki bu alanda kullanılabilecek tek lisans GPL değil.

İşletim sistemi gibi ortak yürüyen bir uygulama için GPL iyi bir lisans sistemi demişsin, ama BSD böyle düşünmüyor mesela ve bir çok programcı BSD`nin lisanslama sistemini tercih ediyor.

Öte yandan OS`un özelliklerinin saklanıyor olması sadece bir evrim süreci. Nasıl şu anda bize compilerlar için para alınması (nispeten) garip gelmeye başladıysa, Perl, Python, Rebol, Php, GCC gibi sayısız compiler/interpeter serbest dağıtılmaya ve bunların yan ürünleri (IDE`ler ve debuggerlar) için para alınmaya başlandıysa, yakında da kodu açık olmayan bir işletim sistemi/yazılımı kullanmak bize aynı derecede abes gelecek.

Sonuç olarak GPL lisansıyla da para kazanabilir programcı, gerek destek gerekse yan ürünler ile, fakat sanırım senin tam istediğin lisans BSD türü bir lisans.
0
anonim
bsd lisans metnini okumadım ama bildiğim kadarıyla
bsd lisanslı bir programı satın alan,programı kafasına göre lisanslayıp dağıtabilir.yani bsd lisanslı kodu alıp yeniden lisanslayan parayı kazanıyor anlamına gelir bu.mac os x gibi.

OS gibi temel bir bileşenin bsd lisansıyla lisanslanmasının çok tehlikeli olduğunu belirtmeliyim.yani biri kodu alsın,kaş göz çizsin,
menfaatine göre lisanslayıp satsın.sonra yeni yeni OS lar, yeni yeni standartlar, yeni yeni uyumsuzluklar.dediğim gibi gpl lisansı OS için
birebir.yani kimse gpl lisanslı kodu alıp kafasına göre lisanslayamaz.hata bir yerde unix dünyasının böyle bölük pörçük olma sebebinin bsd lisansı olduğunu okumuştum.ne kadar doğru bilemiyorum.

açıkçası bsd lisansını okumadım.bunlar sadece benim duyduklarım.söylediklerim yanlış olabilir.
ama aramızdaki bsd fanları bu konuya açıklık getirebilir.

google da gpl vs bsd seklinde bir arattırma yaptım.çok değişik yorumlar var.bunlara bir slashdot tartışmasıda dahil.

anladığım kadarıyla bsd lisansı tamamen özgür bir lisans.yani arkadaş ben programı yazdım.koduda işte burda,isteyen istediği gibi satsın hatta ne yaparsa yapsın diyen bir lisans.

yine aynı yere geldik.bsd lisansıylada programcı para kazanamaz.bsd lisanslı OS için kaygılarımı belirttim.

zannediyorum bu noktadan sonra tartışmamız gereken hak ve özgürlüklerin sınırı.dediğim gibi
proprietary lisanslar kullanıcın bütün özgürlüğünü elinden alırken, gpl programcının bütün özgürlüğünü elinden alıyor.

kullanıcının kodda olup biteni görmek istemesi onun en doğal hakkıdır,programcının bunu engellemesi haksızlıktır.aynı şekilde programcının emeğinin karşılığında para talep etmesi onun en doğal hakkıdır, kullanıcının programı yeniden dağıtarak programcının para kazanmasına engel olması haksızlıktır.yani klavye başında uyumakla,cd yazıcı başında uyumanın bedelleri aynımı olacak.

sözünü ettiğim 2. lisans gpl nin getirdigi avantajlarıda sağlıyor. daha iyi ve daha sağlam
programlara ulaşmamız için programcıları körüklüyor.

kimbilir belkide ileride eric raymond amca lisansı beğenir ve bu lisansı
The Approved Licenses lar arasına koyar.

K.Zorlu
0
anonim
kavram kargaşasına sebep olmak istemiyorum ama şu
desket kelimesini bir açıklığa kavuşturmak lazım.

anladığım kadarıyla sizin kastettiğiniz destek
server pazarına verilen destek.yani kurulum,ayarlama ve ayakta tutma işleri.ama biliyoruzki bilgisayar dünyası sadece server lardan ibaret değil.server pazarının haricinde destekten anlaşılan sey,yazılımda bir sorun çıktığında bunun yamasının en kısa sürede internete konması.hal böyle olunca parayı ver,yamayı al gibi bir durum ortaya çıkıyor.tabi sizin kastettiğiniz bu değil.

farzedelim siz quake e nal toplatan bir oyun yazdınız.şimdi siz buna ne gibi bir destek verip
o destek karşılığında para talep edebilirsiniz.
herkes oyunu rahat rahat kuruyor,ayarlıyor ve oyununu oynuyor.

sözlerimden open source alehtarı olduğum anlaşılabilir.hayır,bende en az eric raymond kadar open source taraftarıyım.zaten aynı görüşlere sahibiz. bakın

www.opensource.org

The basic idea behind open source is very simple: When programmers can read, redistribute, and modify the source code for a piece of software, the software evolves. People improve it, people adapt it, people fix bugs. And this can happen at a speed that, if one is used to the slow pace of conventional software development, seems astonishing.

We in the open source community have learned that this rapid evolutionary process produces better software than the traditional closed model, in which only a very few programmers can see the source and everybody else must blindly use an opaque block of bits.

Open Source Initiative exists to make this case to the commercial world.

Open source software is an idea whose time has finally come. For twenty years it has been building momentum in the technical cultures that built the Internet and the World Wide Web. Now it's breaking out into the commercial world, and that's changing all the rules. Are you ready?

This site is still evolving as we think through the implications of open source in the commercial world. We don't claim to have all the answers yet, so mail us with your thoughts and criticisms. Also, please send us URLs of articles and papers on commercial trials of the open source model, on open source software including such packages as Linux and Apache, and related topics.

tekrar edelim

Open Source Initiative exists to make this case to the commercial world.

buda önemli

We don't claim to have all the answers yet, so mail us with your thoughts and criticisms.

eric amcayla ayrıldığımız nokta commercial world u davet ederken adamların önüne gpl değil,bu iş için daha makul bir lisans koymak.

K.Zorlu
0
sundance

Google da
difference between bsd and gnu licence diye aratınca şöyle bir dökümana rastladım.
Burada karşılaştırmalı bir tabloda temel özellikleri ile Public Domain, Artistik, GPL, BSD ve Commercial lisansları açıklanıyor.

Bu doğrultuda (ve yazdıklarından anladığım kadarıyla diyebilirim ki, BSD tam senin aradığın gibi bir lisans, zira; geliştirilmiş kodun açık olma şartı yok.
0
anonim
> geliştirilmiş kodun açık olma şartı yok.

bsd şart koşmuyor ama ben satın aldığım programın kodunun açık olmasını istiyorum.

ayrıca programcının haklarınında gözetilmesini istiyorum.

en iyisi telefonda tartışalım.

0532 567 62 44

Kerim Zorlu
0
anonim
Anlamadım ki neyi tartışacağız ?

Kimse programcının hakkını yemiyor ki ? İsteyen GPL lisanslasın, isteyen BSD, isteyen de ticari. Tamamen programcının kendi özgürlüğünü kısıtlaması (senin dediğin haliyle) veya özgür olması (benim dediğim haliyle) demek bu.

Satın aldığın programın kodunun açık olmasını mı istiyorsun ? Buyur GPL programlar satın al. Programcının da haklarını gözet kodu kimseye dağıtma. Yok sen programcısın da, program satmak istiyorsun ama haklarının korunmasını da istiyorsun. O zaman da BSD lisansı kullan.

Ama ben derdi anlamadım hala. Öte yandan kim senle dalga geçiyor onu da anlamadım (bir sonraki mesajda) şurada düzgün düzgün tartışıyoruz. Bir problem mi var ?

Bir de ortalık yerde telefonunu vermesen iyi olur. Halihazırda Turkcell resmi sponsorumuz olmadı ki senle bu mevzuyu cepten tartışayım :))

Kal sağlıcakla
0
tupac
Bu büyük balık küçük balığı yutar kakafonisi hep iş yaptı.Nedeni açık,çünkü herkes üstünde yaşadığı bu dünyayı orman kanunlarının yönettiği konusunda hemfikir...en azından şimdilik.İyi de arkadaşlar biz gerçekten neyi istiyoruz..Yani açık kaynak kodunun,serbest yazılım ve GPL in yanında duran insanlar olarak.Bu rekabet iyidir, kaliteyi artırır saçmalığı da neyin nesi? Kimseyle rekabet etmek gerekmiyor. GPL'in Open Source'un kulvarı ayrıdır.Rekabet,Microsoft'un ve onun türevlerinin kavramlarıdır.Microsoft Linux'u hep kendi kulvarına çekmek istiyor,çünkü orda Linux'un hiç şansı olmadığını biliyor..gerçekten de yoktur.Para kazanma fikrini merkeze koyarsanız bütün o, açık kaynak,gpl vs.de bi tarafa koyun derim..GPL fikri çok açıktır..Genel Kamu Lisans'ı..Kamu yararı gözetilerek yapılan.Kamuya ait!!..Kamuya ait bişeyden de kimse para kazanmayı düşünmesin..Ya yardan geçilecek ya da serden.
Nietcshe şöyle diyordu:Ejderlerle savaşanlar ejderlere benzerler...Çok doğru.Microsoft'u rakip görürseniz yakın zamanda ona benzersiniz -ki bu lisans savaşlarında kendini göstermeye başladı bile...Neyse yaa..ben de iyice dolmuşum:) FMLinux'a gelince sonuna kadar destekliyorum..GPL etiğini koruduğu sürece tabi..Bu kamyonla tartışmaya çok takılmadan bence kendi kıvamınızda akın işte:)
0
anonim
gpl lisansının ,ticari kaygılardan uzak sadece bilimsel kaygılar gözetilen ve herkesin ortak geliştirmesi gereken projeler için en iyi lisans olduğunu söyledim, söylüyorum.

zaten tartışmaya open source hareketinin ticari bir dayanağı olup olmadığı sorulduktan sonra başladık.

bugünki ticari dayanağıda söyledim.şirketler open source programcılarına maddi destek sağlayacak, distributorler destek karşılığı satacak.

şimdi bide bunu tartışalım, open source hareketi için maddi bir desteğe ihtiyaç varmıdır,yokmudur.

evet,herkes ister güzel programlar yazıp insanlığa faydalı olmak.ama bu iş için bütün mesaisini ayırabiliyormu.evet fazlamesaiylede güzel şeyler yapılabiliyor.ama bütün mesaisini bir işe ayırmakla ,fazla mesaisini ayırmak aynı şeylermi.

linux kerneli fazla mesailerlemi bu kadar gelişti.bakın alan cox u red hat maaşa bağlamış.diğer bir çoğuda diğer dağıtımlarda ya çalışıyorlar yada maddi destek alıyorlar.

veya gcc.böyle bir ürün fazla mesainin ürünümü.
öyleyse bu neyin nesi...

http://www.gnu.org/help/help.html


Help the FSF raise funds to help us write more free software and documentation by:

making a donation to the FSF.

...


open source hareketi,eric raymond un da dediği gibi yazılım dünyasını yeniden şekillendirecek bir harekettir.

efendim o ayrı,bu ayrı bunları karıştırmayın.

niye ayrı,niçin ayrı.bu programlar farklı gezegenlerin insanları içinmi yazılıyor.

http://www.opensource.org/

Open source software is an idea whose time has finally come. For twenty years it has been building momentum in the technical cultures that built the Internet and the World Wide Web. Now it's breaking out into the commercial world, and that's changing all the rules. Are you ready?

open source felsefesini, bu felsefeyi icad edenlerden dahamı iyi biliyoruz.adam yazmış işte

it's breaking out into the commercial world, and that's changing all the rules. Are you ready?

böyle populist sözlerle söylenenlerin üzerini örtmeye çalışmayalım.

> GPL fikri çok açıktır..Genel Kamu Lisans'ı..Kamu yararı gözetilerek yapılan.Kamuya ait!!..Kamuya ait bişeyden de kimse para kazanmayı düşünmesin..Ya yardan geçilecek ya da serden.

o zaman bütün distributorlerin kafasını uçuralım.
öyleya kamuya ait birşeyden para kazanmayı düşünüyorlar.

K.Zorlu
0
anonim
> Para kazanma fikrini merkeze koyarsanız bütün o, açık kaynak,gpl vs.de bi tarafa koyun derim.

maddi hiçbir desteği olmadan open source hareketinin buralara geldiğine inanıyorsanız artık size birşey diyemiyorum.

maddi bir kazancı olmadan bu insanlar nasıl bütün mesailerini open source program yazmaya ayırabilirler.

anlaşılıyorki yurdumun insanları open source kavramından programın beleş olmasını anlıyor.programcının emeğinden para talep etmesini ise open source hareketinin temeline bomba koymakla eş tutuyorlar.

benimle dalga geçtiğiniz için size kızmıyorum.aslında kızmaya hakkım yok,çünkü bir zamanlar bende sizin gibi gözü kara ve ateşli bir open source taraftarıydım.belkide suçum sleytr gibi neden ve niçin leri sormaktı.bu sorular karşılığında elde ettiklerimi burada sizinle paylaştım.söylediklerim yanlış ve eksik olabilir,zaten bu forumlarım esprisi herkesin fikrini belirtip,hataların giderilmesi değilmi.
bildiklerimin doğruluğundan emin değilim ama emin olduğum birşey varki,oda

önümüze koyulanları sorgulamadığımız sürece,yerimizde sayacak olduğumuzdur.

Saygılarımla
K.Zorlu


Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Komik Pencereler

sametc

Artık GNU/Linux kullanıyorsunuz ama o eski mavi ekranlı anlamsız hatalarıyla dolu windows işletim sisteminizi de arada bir yad etmek istiyor, o günleri hatırlamak istiyorsunuz. İşte size çok güzel bir adres: http://www.deanliou.com/WinRG/winrg.htm

Fazla bir şey söylemeye gerek yok gidin görun. ;)

Microsoft iPod'a El Atmış Olsaydı...

Chriseba

YouTube'da Microsoft'u "ti"ye alan ilginç bir video. Microsoft'un iPod'a el attığında nelerle karşılaşabileceğimizi gösteren güzel bir çalışma. İzlemeniz önerilir...

Türkiye'nin En İddialı Hosting Şirketi (Ama Hangi Konuda? ;-)

sempsteen

Bilişim sektörüne el atmış, hizmetten yoksun tüm insanlar için hazırlanmış bir siteye denk geldim ve sizlerle paylaşmak istedim. Sitenin her bölümü özenle hazırlanmış, iddialı olduklarını belirttikleri konuda da kendilerini ispatlamış görünüyorlar! Bkz.: http://www.tesekkur.net

Dağarcığınıza Her Gün İki Söz

auselen

Türk Dil Kurumu, elektronik posta adresini bildiren herkese günde iki kelimeyi, anlamı ile birlikte ücretsiz olarak gönderiyor: http://tdk.org.tr

Pek güzel bir hizmet, hergün bir tebessüm garantili. Bugünkü ise bizlere bayram şekeri gibi...

Konuşan Solucan ( Proudly Turk :) )

anonim

Dünyanın ilk konuşan virüsü bir türk tarafından yazıldı. news.com'un haberine göre Microsoft Speech Engine'i kullanan virüs Windows XP bilgisayarlarda açılış müziğinin hemen ardından devreye girerek şöyle konuşuyor;

"How are you. I am back. My name is Mr. Hamsi. I am seeing you. Haaaaaaaa. You must come to Turkey. I am cleaning your computer. 5. 4. 3. 2. 1. 0. Gule gule."

Buradan Karadenizli bir vatandaşımız tarafından yazıldığı tahmin edilen Amus solucanı hakkında F-Secure'dan virüs araştırma direktörü Mikko Hypponen'ın yorumu şöyle "Bu konuştuğunu gördüğüm tek solucan ancak çok gelişmiş olduğunu söyleyemeyeceğim çünkü Visual Basic'de yazılmış"