Bira göbek yapmıyor!

0
sundance
Register.com'un haberine göre, bira göbek yapmıyor! Bira, şarap, süt ve portakal suyunun karşılaştırmaları sırasıyla % 41 - 77- 64 ve 42 oranlarında kalori içerdiklerini belirlenmiş.

Öte yandan, bira ile birlikte kebap yemenin, özellikle de döner kebabın (aynen böyle yazıyor) ve körili sosların, kilo almaya yol açtığı ama öte yandan bunların da kelliği azalttığı ve Duracellvari bir performans artışına yol açtığı da belirtiliyor.
Yok abi ben bira içmiyorum artık, göbek yapıyor diyip ülkemizdeki IT sektörünün gelişmesinin önünü tıkayanlara önemle duyrulur ;)

Görüşler

0
o_ozardic
çay/kahve' ye kattığımız şekerlere ne demeli ?
örnek: 5 kahve x 4 şeker/kahve = 20 şeker
0
mfyz
gencim güzelim, hiçbirini tınmıyorum. daha etki etmedi bile hiçbiri. bi gün çöt gidecem :)
0
Teorisyen
Bira ile IT Sektörünün bağlantısını bir türlü anlayamadım...
Eğer bir ülkede ne kadar çok bira tüketiliyorsa o kadar bilişim sektörü gelişiyor türünden bir savınız var ise bilişim sektörünün çok geliştiği bir ülkede siroz hastalığının hortlama ihtimalini gözönüne alarak sağlık sektörünü geliştirmek zorunda olduğunu da söylememiz gerekmektedir....

Bir de biralı IT sektörü sadece bizim ülkemize mi özgüdür, yoksa tüm dünyada mı böyledir, bir cevaplayıverin abilerim...
0
Ragnor
"Linux ve Bira" başlıklı haberi aratıp bulursan cevabını haberden ve habere yapılan yorumlardan alabileceğine inanıyorum :).
0
Challenger
Bir de Stallman' ın cevabını okuyun.
0
FZ
Aklıma hep Miguel de Icaza'nın Bilgi Üniversitesi'ndeki konuşmasından sonra sorulan bir soruya cevabı geliyor (filanca mevzuya Stallman kızmayacak mı gibisinden bir soru gelmişti de)

- He's angry anyway.

(O zaten her halükarda kızgın) ;-)
0
FZ
O diil de sigara içmeyen bilgisayarcı olur mu onu söyleyin bana siz! ;-)
0
bahadirkandemir
Olur :)
0
Challenger
Soru: Sigara içer misin? İçkin, kumarın var mıdır oğlum?

Cevap: Hayır efendim. Sigara içmem. İçkim kumarım yoktur. Karıda kızda gözüm yoktur. İşten çıkar evime giderim.

Soru: Pek güzel evladım. Peki ne iş yaparsın?

Cevap: Yazılım geliştiricisiyim efendim. Yani bilgisayarcı diyebiliriz.

Tepki: Hadi oğlum hadi! Ben sizin ne mal olduğunuzu biliyorum! İçip içip azıtırsınız siz! Hadi, hadi. Bizim bilgisayarcıya verilecek kızımız yok!
0
irfaN
Sigara içmeyeni de olur, bira içmeyeni de olur.

Her yörenin iti de olur yiğidi de.. (-:

0
abakana
Evet var
0
Ansugo
Soruyu soyle degistirelim : Sigara icmeyen ama kilosu 0.1 tondan az olan bilisimci var midir?
0
eoy
benim durumumda... hmm sanırım yok! (çok dar bir açıdan mı bakıyorum acaba)
0
ebola
nesli tükenmek üzere olan bir tür olabilirim ama ben varım.
0
Challenger
Var 58kg ile Challenger :)
0
malkocoglu_2
||sırasıyla % 41 - 77- 64 ve 42 oranlarında kalori
||içerdiklerini belirlenmiş.

Kalori hesabi yapan diyet metotlari temelden yanlistir. Unlu Fransiz diyetisyen Montignac'in yazdiklarini okumanizi oneririm, sismanlik yaratan sey tek basina yag, fazla kalori degil, nisasta/seker iceren yiyeceklerin yag ile birlikte yenmesidir.

Yani seker ile yag, ates ve barut gibi oluyor. Sekerli maddeler yenince vucutta kan sekeri artiyor, kan sekeri artinca insulin salgilanir, ve insulinin yan etkisi o anda kanda bulunan yaga 'kendini depola' emrini vermesidir. Sebze kan sekerini dusurucu etki yapar.

Amerika'lilarin niye fazla sisman olduklari da bu aciklama ile daha iyi anlasilabilir, cunku sekerli seyleri cok, sebzeyi de az yiyorlar. Sonra zavallilar oralari buralari sisince zayiflamak icin yagi kesiyorlar, bu da ise yaramiyor tabii (hem de sagliksiz), ve sonra basliyorlar kosmaya...

Yukarida bahsedilen turden bir arastirmanin afise etmesi gereken, bence, bira "kan sekerini cok arttiriyor mu" sorusunun cevabidir, eger cevap hayir ise, demek ki bira gobek yapmiyordur.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bilişimci İmamın Vaazı

SHiBuMi

Bu yazı forward ile bana geldi, benden de sizlere...

Bu kainatın öyle bir donanımcısı vardır ki, bütün mevcudatı ve onların içinde yeryüzünü create etmiş, güneşi bir power source, ay'ı bir system clock yapmış.

Sanal-Ofis: Internet üzerinde 17 dilde ofis ortamı

sundance

Fazlamesai ekibinin yeni projesi www.sanal-ofis.com artık yayında.

Ofisleriniz arasındaki haberleşmeyi mümkün olduğu kadar arttırmayı, çalışanların ofisle ilgili her türlü bilgi ihtiyaçlarını uzaktan, Internet bağlantısı olan herhangibir bilgisayar veya WAP özelliği olan bir telefon ile sağlayabileceği Sanal-Ofis, Türkçe başta olmak üzere 17 dilde hizmet vermekte. Her türlü kullanıcı sorunlarına e-mail, ICQ ve IRC aracılığıyla en kısa zamanda cevap veren sanal-ofis.com kullanıcılarını bekliyor, gelin deneme üyeliğinden yararlanın...

Bu arada dünkü Para dergisine çıktık, görmek isteyenler için ...

Fazlamesai Forumlar. Yine, yeniden

butch

Bir süre önce kapanan fazlamesai forumları yayın hayatına geri döndü. Buyrun, kaldığımız yerden devam edelim.

Türkiye'nin internetteki en büyük süpermarketine hoşgeldiniz!

anonim

Başlıktaki slogan son bir kaç gündür gündemde olan Gima'ya ait. Konu şöyle gelişiyor, Gima'ya ait veritabanına elektronik olarak sızılmış ve firmanın depoladığı kredi kartı bilgileri çalınmış.

Üstelik olay firma bilgi işlemi tarafından değil, bankalar tarafından, çipli kartların manyetik olarak yoğun kullanıldığı için ortaya çıkartılmış.

Başarılı bir açık kod programcısının maddi durumu

FZ

"I didn't have the money to buy a new laptop"
Yukarıdaki cümle genç bir çocuğa ait değil. Yukarıdaki cümle genç bir üniversite öğrencisine de ait değil. Yukarıdaki cümle sıradan bir programcıya ait değil. Yukarıdaki cümle başarısız ya da meşhur olmayan bir programcıya da ait değil.

Cümle, yaklaşık 15 yıl önce Perl programlama dilini yaratan karizmatik programcı ve dilbilimci Larry Wall´a ait. Bu programcının geliştirdiği Perl programlama dili sözlük hazırlama esnasında yine bu programlama dilinden faydalanan Oxford resmi İngilizce sözlüğe girdi. Onbinlerce sistem yönetim yazılımında kullanıldı. Yüzbinlerce web sitesi Perl kullanarak iş güç yaptı ve yapmaya devam ediyor. Perl son zamanlarda moleküler biyoloji alanında veri işleme için de kullanılıyor. Söz konusu adam işte bu dili geliştirmiş ve Linus Torvalds henüz lisede okurken insanlık kültürüne armağan etmiş olan adam. Bu adam şimdi yeni bir efsaneye, Perl 6´ya imza atmaya çalışıyor. Geliştirdiği Perl açık kodlu, karşılığında 5 kuruş istenmiyor ve aklınıza gelen hemen her işletim sisteminde çalışıyor. Böyle bir adamdan bahsediyoruz yani.

Bu adam, yeni bir dizüstü bilgisayar alacak kadar parası olmadığını söylüyor.

Şaşırdım mı? Evet. Şaşırdım mı? Hayır.

Larry Wall, efsanevi State of The Onion sunularının sonuncusunda, 4. sayfada bu yazının açılış cümlesini sarf ediyor.

Ne dersiniz? Sizce bu adam zor durumda mı? ;-)

Hani gündemdeki popüler konulardandır, "ya hoca biz şimdi bu kodları açarsak aç kalmaz mıyız yaa?" falan denir. Bunu diyenler muhtemelen Larry Wall kadar çok ve kaliteli kod üretmemişlerdir. Acaba diyorum şimdi Larry Wall gerçekten de acınası durumda mı? Başka bir perspektif: Daha çok kazanmak varken neden daha az kazanalım? Sahi, Larry Wall, bir dönem NASA için çalışmak dururken acaba daha bol paralı bir işe mi girseydi? Aklıma Once Upon A Time In China filmindeki bir sahne geliyor. Yağmurlu bir ortamda canını dişine takarak gösteri yapan ve sonra yere atılan paraları toplayan bir kung-fu, demir gömlek ustası. Bir süre sonra aynı usta çetin bir kavgada kılıçlı bir adamı silah kullanmadan yendikten sonra bir genç yanına gelip "usta bana da öğret, zor durumdayım, bana saldırıyorlar, artık para bile kazanamıyorum," der. Usta önce biraz ilerideki lokantadaki lezzetli yemeklere yutkunarak bakar, acı acı gülümseyip cevap verir: "Kung-fu ustası olsan ne olur ki, ben de pek para kazanamıyorum".

Sanırım en temel kavramların yeniden düşünülmeye ve irdelenmeye ihtiyacı var; sanırım felsefeye keyfi yerinde, sadece entelektüel olarak huzursuz olan insanların değil asıl ciddi anlamda zor durumda olan insanların ve belki de en çok gençlerin ihtiyacı var. Sanırım büyük adamlar küçük adamların bazı temel kavramları yeniden düşünmelerini istemiyor. Sanırım bu isteklerini gerçekleştirmeleri sahip oldukları muhteşem güce rağmen yine de kolay olmayacak. Ne dersiniz? Şimdi biz bu kodları kapayıp da mı saklasak yoksa açıp da mı saklasak? ;-)